nedenini düşünmek istemiyorum ama çok ağladım seni okurken.. -istemediklerimle yüzyüze gelmek istemediğim için düşünmek istemiyorum nedenini de- samimiyyetle aktarman da hissetmemi sağlamış olabilir.. satırlarındaki yaşadıkların çok çok iç acıtıcı,..
onur kırıcı,
içi acıtıcı hisler yaşarken dahi
içinde 'acaba yanlışım nerede..'yi düşünürken,
'yanında'ki adamın kayıtsızca, aksine bilebile hissettirmeye devam etmesi,
hissettirirken inatla kendini doğru görmesi, görmeye çalışması,
bukleli bu düşüncelerle yıpranırken, yanındaki adamın umarsamaz tavırları,,
..
sonrasında,, son sırasında, baskılamaya çalıştığı ama da durduramayıp iç sesisye, kendiyle karşı karşıya gelmesi,
belki de yükünden arınmak için, bir çırpıda ayak üstü hızlıhızlı anlatması,,
anlatabilmesi,
yüz yüze gelebilmesi kendisiyle,
YANLIŞ BENDİM BUKLELİ.. GURURUM YANLIŞTI..
AF DİLERİM, ÖZÜR DİLERİM SENDE BIRAKTIKLARIMDAN..
demesi.. diyebilmesi..
diyebilmesinin zemininde ki fısıltılı ah keşke..si..
tüm yanlış zannettiklerinden, yalışım nerede'lerinden kalben inançla sıyrılman, o bunları derken..
bu hissin yoğun ağırlığı..
kolay bir yük değil,, çok ağır be bukleli.. ağlamaların, haykırışların öyle yerli yerinde öyle gerekli ki.. öyle insani ki..
habire sarsıntı yaşamaktansa, ne zaman sarsılacağım ı düşünmektense, diken üstünde huzursuzlanmaktansa,
bir kez deprem yaşayıp, enkazı zamana yayarak derleyip toplayıp,
atıp,
zamanla..
duygularını, düşüncelerini onarmak..
zamanla, ama arınmak..
...
görüşmek,konuşmak üzere..
tebessümle ve sevgimle..