Asla istemediğimden emin değilim. Bebek görünce içim gidiyor. Ama sonra kendi çocukluğumu hatırlıyorum ve canım sıkılıyor. Sanki lanetlenmişim gibi, iyi anne olamazmışım gibi geliyor. Ben de hiçbir çocuğu mutsuz etmeye hakkım yok diye düşünüyorum.Kısa yazacağım, evet bencilsiniz.
Çocuk istemeyebilirsiniz, gayet olağan.
Ama bunu eşinize hatta eşiniz olmadan önce kesin ve kati şekilde belirtmeniz gerekiyor.
2 senedir tabiri caizse oyalıyorum diyorsunuz, bu sebeple evet çok bencilsiniz.
Hayatınızda asla istemediğinizi belirtip konuyu kapatmak, bu durum eşinize uymuyorsa ayrılmanız gerekir.
Biz esimle zaten sosyal insanlardık ama çocuğumuz oldugundan sonra eve girmedik bir sure nerdeyse :)) isterseniz daha bile sosyal olursunuz. Küçücük bebekle hic bisey yapamam demeyin hersey yaparsınız istediginizdeÇocukları seviyorum aslında. Sadece annem olmaktan ve çocuğa yetememekten korktuğum için istemiyorum. Bir de şu sosyal hayatın kısıtlanması. Ve evlendikten sonra ilk kez birinin beni gerçekten çok sevdiğini hissetmiştim. Şimdi onu bebekle paylaşmak
Çocuğu biraz kendimize uydurmak mümkün değil mi yani?Hayır, mizacı hiçbir yetiştirme, yöntem, eğitim vb çözemedi, alt edemedi.
2 apayrı çocuğu olan bir anne olarak yazıyorum.
Ve hayatımda en son isteyebileceğim şey çocuktu:)
Ne farkı var ki bir bebeğin köpekten? Konuşmaya başlayana kadar yapılanlar aynı bence.Köpeğim var, minik bir toy poodle. Akşamları göğsümde uyur kendileri. Severim, hasta olsa üzülür, gece defalarca kalkar kontrol ederim. Ama bebek başka ya. Ne bileyim, yetersiz hissediyorum.
Bebekleri çok seviyorum. Bebek görünce içim gidiyor. Kendi çocukluğumu baz alınca ve bir noktada annelerimize benzediğimizi düşününce, yazık çocuğu mutsuz edemem diye düşünüp kendime anne olmayı yasaklamıştım.Bence sen çok mükemmel bi anne olacaksın, cidden söylüyorum...annenin sana veremediklerini sen fazlasıyla vereceksin emin ol..
Ayrıca bebeğin olunca hayatında bambaşka bi pencere açılıyo, onunla yaşayacağınız öyle anlar olacak ki, bahçede yaptığın kamptan, heryaz yaptığın yurtdışı seyahatlerinden, eşinle izlediğiniz film, beraber yemek yapma vs. etkinliklerinizden aldığın hazdan bambaşka ve tarif edilemez bi mutluluk...onun ilk gülüşü, ilk dişi, ilk anne baba demesi, ilk adımları...hepsi hayatına ayrı bi renk katacak..tabi zorlukları da olacak ama çocuğunun sevgisi hepsini unutturacak..ve keşke daha önce anne olsaydım diyeceksin...
Mesela şuan 14 aylık kızım yerde emekliyor, onun tatlı gülüşünü, bana sarılmasını, anne diye kucağıma atılmasını dünyalara değişmem..
Ayrıca eşinle aranızdaki bağ ve sevgide kuvvetlenecek..öncekinden daha kaliteli ve eğlenceli vakit geçireceksiniz, yine aynı şekilde gezebilir, beraber film izleyebilir, yemek yapabilir, seyahat edebilirsiniz çocuğunuzla birlikte...
Eşinizi anlamaya çalışın, ve bakış açınızı değiştirin, olumlu düşünün derim..
Şey, Harry Potter hayranıyım ve...4 sene olmuş hala film maratonu filan demek komik geliyor bana.
Evet benciilsin baba olmak tabiki hakkı ama şöyle birşey var kadın kendini hazır hissetmiyiorsa anne olmamalı ama yeterince kariyer yapmışsın bu kadar zaman eşinle vakit gecirmissin ikinizden bir parça olmasınmi p kadar güzel birşey ki anne olmak kendin kötü şeyler yaşamış olabilirsin bu bebeğine ancak güzel hayat sunmanı sağlar kendi yaşadıklarını yasatmak istemessinMerhaba herkese. Eşimle bebek sahibi olmakla ilgili kavga ettik. 4 yıldır evliyiz, ilk kez böyle kavga ettik. Bugüne kadar ne birbirimize bağırdık ne de yatağa küs girdik. Bu sefer kötü...
Ben 29 yaşındayım, doktora yapıyorum, az kaldı bitmesine. Sahne sanatları alanında öğretim görevlisiyim. Tiyatrocuyum yani :) İşimi seviyorum. Eşim doktorayı bitirdi, yaylı çalgılar anasanat dalında öğretim görevlisi. O 32 yaşında. Evliliğimizin 2.yılından beri bebek sahibi olmak istiyor. Ben istemiyorum, daha doğrusu kararsızım. Bazen çok duygusal ya da çok bunalmış, yalnız hissettiğim zamanlarda deli gibi istiyorum. Ama o an geçince eski halime dönüyorum. Bebek istemememin belli başlı nedenleri var. Burada da yazılıyor, çok sorunlu çocukluk geçirmiş olanlar var çok sıkıntılı anne babalarla. Benimki öyle değil, görece rahat bir çocukluk da sayılabilir. Ama ruhum doymadı işte. Anne babam çok tahammülsüz insanlardı. Beni pek dinlemezlerdi. Başarılı olduğumda takdir edilmez sürekli başkalarıyla karşılaştırılırdım. Annem sık sık bana küserdi, evdeki bazı yiyecekleri benden saklardı. Üzgün olduğumda teselli edilmezdim, falan. Anne babama hiç yakınlık hissedemedim, hâlâ da öyle. Sonra eşimle tanıştım, aşık olduk, ilk kez çok sevildiğimi hissettim.
Ama her şeyden sonra artık anne olmak bana tahammülsüz, mutsuz olmak gibi gelmeye başladı. Hani sürekli bana muhtaç olan bir canlı var ve ben onun hem bedensel hem de zihinsel ve ruhsal gelişimini desteklemek zorundayım. Hayatım eskisi gibi olmayacak, mutsuz olacağım, annem gibi olacağım. Eşimle birbirimize ayırdığımız vakit ve ilgi çok azalacak. Şimdi mesela her yaz başka bir ülke görüyoruz, yazın evimizin bahçesine çadır kurup kamp yapıyoruz. Film maratonu yapıyoruz, beraber yemek yapıyoruz. Bebek olunca hiçbiri olmayacak. Ben de annem olacağım. Mutsuz olacağız.
Dün tekrar eşimle bunun için tartıştık. "Seni sevdiğimin farkında değil misin? Neden bebekle seni aynı anda sevemeyeyim?" Sonra ben sorunun bu olmadığını söyledim. Tartıştık. Sesler yükselmeye başladı. Baba olmaya hakkı olduğunu söyledi. "Kurtul artık şu saçma düşünceden sen annen değilsin ben baban değilim. Kariyeri bahane etme doktoran bitti bitecek!" dedi. Bencillik ettiğimi bile söyledi. "Demek senin aşkın bana değil sana bebek verme ihtimalime!" dedim. Bir anda yüzü düştü. Özür dilerim, deyip gitti. Onu ilk kez böyle gördüm. Tanıdığım naif adam bu değildi. Sonra gece boyu salonda karanlıkta oturdu. Ben de bahçede oturdum. Sonra orada uyuyakalmışım. Uyandığımda yatağımdaydım. Eşim kahvaltı hazırlıyordu. Gülümseyerek günaydın, dedi. Portakal suyu isteyip istemediğimi sordu falan. Ama bir gerginlik vardı dünden kalma aramızda. Kendimi çok kötü hissediyorum. Gerçekten bencil biri miyim ben diye düşünmekten bunaldım. Şimdi bir de bebek konusunu milyonuncu kez yeniden düşüneceğim. Canım sıkkın yani. Sizce gerçekten bencil biri miyim?
İnanın ben de iki çocuğu olanlar iki taneyi birden nasıl eşit sevebilir diye düşünüyorumAy saçmalık, kusura bakmayın. =) Ama bunun saçmalık olduğunu da ancak yaşayıp görünce anlıyorsunuz, o kısmı da anlıyorum.
İkinci kızıma hamileyken dedim ki, ya büyük kızımı o kadar seviyorum ki, hayatımda o kadar büyük bir yeri var ki, acaba ikinciye karşı nasıl hissedeceğim? Sanki bütün sevgimi ona verdim, ikinciye ne kaldı? Sonra doğdu, anladım ki kendi sevgisiyle ve yeriyle geliyorlar, özel bir çaba sarf etmenize gerek kalmıyor.
Kimsenin sevgisi paylaşılmıyor kısaca, sevgi kapasitesi artıyor. Eşiniz elbette çocuğuyla ilgilenecek, sevgisini, zamanını ona verecek, ama bu sizden esirgeyip, ona verdiği bir şey olmayacak. Size gösterdiği ilgi ve sevgiden bağımsız, sıfırdan filizlenen bir sevgi olacak. Anlatabildim umarım. Belki bu sevgiyi birbirinize göstermek için daha az zamanınız olacak ama bu sevginin azaldığı anlamına gelmez, eğer siz onu korumayı becerebilirseniz.
Bir de şu var, çocuk sorunlu evlilikleri daha beter hale getiriyor ama eğer sağlam bir ilişkiniz, aşkınız varsa, hayatınızdaki adamı baba rolünde izlemenin büyülü bir tarafı var. İlle çocuk yapın diyecek halim yok tabi, ama en azından negatife odaklı olmayın ve ailenizi rol model almayın. Bu sorunun üstesinden gelmek için de yardım alın. Sonra bakarsınız çocuk meselesine, daha gençsiniz. Ben de ilk kızımı 32 yaşımda doğurdum bu arada.
Güldüm ya, çok tatlısınız :) o konuyu ben de okudum ve gerçekse ki bir noktada gerçek olduğuna inanmaya başladım, çok kötü bir durum.Buradaki kıro dertlerden sonra -mesela 19 yaşında iki yıllık evli kadının çocuğu olmuyor diye mahalle baskısına uğraması- bu konuyu okuyunca hayat kalitem yükseldi. Şu an resmen Bağdat Caddesi’ndeyim, birazdan Caddebostan sahile inip eşofmanlarımla yürüyüş yapacağım.
Sevgi ölçülebilen, tek cinsi olan bir şey değil, onu çözüyorsunuz.İnanın ben de iki çocuğu olanlar iki taneyi birden nasıl eşit sevebilir diye düşünüyorum
Teşekkür ederim, ben kararsız ve kompleksli bipolar güruhtanımBiz esimle zaten sosyal insanlardık ama çocuğumuz oldugundan sonra eve girmedik bir sure nerdeyse :)) isterseniz daha bile sosyal olursunuz. Küçücük bebekle hic bisey yapamam demeyin hersey yaparsınız istediginizde
Ama annelik zor bisey buna kolay diyemem.. Bu anlamda yapamam diye hazir hissetmiyorsanız bence de yapmayın..
Biz simdi ikinci bebegimizi bekliyoruz nasipseİnsallah sizinde istediginiz zaman nasip olur.
Eger hic cocuk istemiyorduysaniz zaten bunu en basinda esinize soylemeliydiniz ama oyle bisey varsa.. Hic düşünmeyen insanlarin bunu evlenmeden once karsi tarafa soylemesi gerek.
Umarım öyle olur, yıllardır bebek görünce içim gidiyor ama mutsuz çocuk yetiştirmek korkusundan hep çocuk sahibi olmaktan kaçındım.Bebek olunca sosyal cevrenin hic ama hic degeri kalmiyor ayrica esinizin su sozu cok hakli siz anneniz degilsiniz o babaniz belki sizler dunyanin en iyi anne babasi olcaksiniz denemeden bilemezsiniz
Ikizlerim var ve inanın 5 aydır vicdan muhasebesi acaba biri eksik kalıyormu birini alsam hemen diğerinde alıp seviyorum herseyleri aynı eşit almaya çalışıyorum aynı şekilde babamkzda öyle çok zor annelik buna katılıyorum ama bir bebek bir eve gelebilcek bir kadinin yaşadığı asktanda mükemmel bir duygu evlatlarimin bir gülüşüne tüm film maratonu dünya turu tatil iptal ederim yani böyle bir duyguİnanın ben de iki çocuğu olanlar iki taneyi birden nasıl eşit sevebilir diye düşünüyorum
Bence annelik büyük bir karar. Ve cocuk olunca en azindan ilk 3 sene yurtdışı zor olur. Öncelikleriniz değişecek. Siz aktif bir sosyal hayatı olan biriymişsiniz o sosyal hayatı kısıtlamanız gerekecek. Baba icin kolay sevecek arada gazini çıkaracak,bezini temizleyecek. Ama onunla 7/24 ilgilenecek olan sizsiniz. Köpek bakmakla bir değil bu köpek 6 ayda büyüyor akıllanıyor tuvalet egitimini komutlarını öğreniyor sizsiz de hayatını devam ettirebilecek olgunluğa geliyor. Buradaki bazı hanımlar ev hanımı olduğu için cocuk onlara büyük bir kısıtlama getirmemiş. Çok kolay bi zorluğu yok kedi köpek bakmakla aynı diyenlere aldırma.
Bence sen annen ve kendi çocukluğunda takılıp kalmışsın, önce içinde bunları halketmen lazım..Bebekleri çok seviyorum. Bebek görünce içim gidiyor. Kendi çocukluğumu baz alınca ve bir noktada annelerimize benzediğimizi düşününce, yazık çocuğu mutsuz edemem diye düşünüp kendime anne olmayı yasaklamıştım.
Maşallah, sağlıkla büyütün.Ikizlerim var ve inanın 5 aydır vicdan muhasebesi acaba biri eksik kalıyormu birini alsam hemen diğerinde alıp seviyorum herseyleri aynı eşit almaya çalışıyorum aynı şekilde babamkzda öyle çok zor annelik buna katılıyorum ama bir bebek bir eve gelebilcek bir kadinin yaşadığı asktanda mükemmel bir duygu evlatlarimin bir gülüşüne tüm film maratonu dünya turu tatil iptal ederim yani böyle bir duygu