Büyük aşkla evlenen çiftlerin hepsi sonsuza dek birlikte kalmıyor.İlla aşk mı lazımdı? Bu mutlu olan çiftler birbirine çok aşık olup evlenen çiftler mi?
Merhamet lazım merhamet. Aşk biter, yorulur, yıpranır. Merhametin ömrü daha uzun.İlla aşk mı lazımdı? B
Bence evlilik için aşık olmak şart değil. Çünkü aşık olarak evlenen herkes mutlu olamayabiliyor veya o aşk bitebiliyor. Sevgi ve saygı varsa yeterli bence. Ama sevgi insan sevgisi şeklinde olmamalı. Yine bir sevgili olarak sevmek lazım. Ona karşı heyecan duymak lazım. Bence siz eşinizi bir insan olarak sevmişsiniz. Onun size olan aşkını, ilgisini ,hayranlığını sevmişsiniz. Tabii bu sevgi ilişki yürütmek için yeterli değil. Keşke evlenmeseydiniz diyeceğim ama böyle olacağını nereden bilecektiniz. Yanlış yorumladıysam kusura bakmayın. Tahmin sadece.Kızlar boşanma aşamasındayım biliyorsunuz. Aslında biraz gereksiz bi konu olabilir ama bu süreçte evliliğimi başından itibaren düşünerek sorgulamaya başladım.
Hep doğru bi evlilik yaptığımı düşünürdüm kızlar çünkü karşımda beni çok seven değer veren biri vardı. Doğru insandı. Hayatıma girip çıkanların hiçbirine benzemiyordu. Eşim bana çok aşıktı. 6 sene önce tanıdım onu. Hayran hayran bakardı ve daha birçok şey. Çok şımartırdı beni sürekli hediyeler alırdı, çok romantikti. (Sonradan bi dağ ayısına dönüştü o ayrı mesele)
Fakat aslında kendi adıma sanki biraz eksik başlamış bişeyler. Eşime aşık olmadım ben yalan söylemeyeceğim . Aşk nedir ki? Bunu evet bi kere yaşadım. Çok güzeldi . Yanından ayrılmak istemiyordum, yüzüne bakmaya doyamıyordum, kokusunu özlüyordum, adını duyunca bile mutlu oluyordum. Kalbim ölesiye çarpıyordu . Sonrasında terkedildim ve uzun yıllar unutamadım o kişiyi.
Eşimde bunların çoğunu yaşamadım ben. Kalbim hiç çarpmadı mesela. Uzun süre ayrı kaldıktan sonra bile evet çoook özlerdim ama yanına giderken hiç heyecanlanmazdım ama onun kalbinin atışlarını duyardım… Gerçi eşimle tanıştığımda artık o tarz deli dolu duyguların gelip geçici bi gençlik hevesi olduğuna inanır hale gelmiştim, olgunlaşmıştım.
Eşimi kırmaktan, üzmekten pek çekinmezdim. Onu kaybetmekten korkmazdım çünkü. Fakat diyorum ya çokta sevdim zamanla. Hâlâ severek boşanıyorum. Kaybetme korkum da zamanla oluştu. Yine de bu sevgi yetersiz miydi acaba? Bu yüzden mi bu kadar kısa sürdü 1 senede bitti.. Gerçi onun aşkı o kadar büyüktü de ne oldu sanki.. Yine bitti..
Eşime karşı en yoğun duygum merhametti başlarda. Mutlu olmayı hakediyordu çünkü sevilmeyi hakediyordu. O beni seviyor diye bende onu sevdim. Ve ikincisi çok güven duydum. Güvenimi bir kez olsun zedelemedi o anlamda beni hiç yormadı bu ilişkide. Keza bende öyle..
Bütün bunlar yetersiz miydi acaba? İlla aşk mı lazımdı? Bu mutlu olan çiftler birbirine çok aşık olup evlenen çiftler mi? Bi tarafın duyguları yoğun değilse karşı tarafın hislerini de yıpratıyor mu acaba zamanla ? Sizin tecrübeleriniz nedir?
Evet çok haklısınız. Evliliğimde bu hataları yaptığımı görebiliyorum. Çok duydum, çok konuştum, çok dırdır yaptım ne yazık kiBüyük aşkla evlenen çiftlerin hepsi sonsuza dek birlikte kalmıyor.
Evlilikte mutlu olmak bana göre az duymak, az konuşmak. Yani her şeyi büyütmemek, bazen küçük şeyleri görmezden gelebilmek, huzur kaçırıcı dırdır yapmamak vb. gibi şeyler mutlu evliliğin olmazsa olmazı bana göre.
Gerçekten öyle. Aşk olmasa da yürütülebiliyor bi şekilde. Merhamet, şefkat duygusu bitti mi tahammül asla kalmıyor. Gözünün üstündeki kaş dahi batar hale geliyor insana. Huzur hissi tamamiyle yok oluyor. Mutsuzluğa bırakıyor yerini. Evlilik de bi yerde tıkanıyor.Merhamet lazım merhamet. Aşk biter, yorulur, yıpranır. Merhametin ömrü daha uzun.
Kesinlikle öyle.Evet çok haklısınız. Evliliğimde bu hataları yaptığımı görebiliyorum. Çok duydum, çok konuştum, çok dırdır yaptım ne yazık kibaşta bana gösterilen tahammül, sabır zamanla çok büyük saygısızlığa bıraktı yerini.. Tabi saygısızlık ne olursa olsun olmamalıydı, kabul edilebilir bişey değil, çok aşağılayıcı. Saygı bitince , sevgi de evlilik de bitiyormuş gerçekten de.
Haklısınız böyle örnekler de çok var. Aşk herşeye yetecek diye bi kaide yok çünkü dediğiniz gibi sonsuz birşey değil elbet yitirilecek bir yerde bitecek. Sevgi gerçekten kolay kolay bitmiyor. Fakat en önemlisi saygıymış. Saygıyı yitirmek sevgiyi ciddi anlamda zedeliyor, bazen bitiriyor bile. Saygıyı da bi kere kaybettikten sonra toparlanmak artık imkansız gibi bişey. Çok mücadele ettim bu konuda kendimi çok törpülemeye çalıştım . Hakaret , aşağılayıcı, iğneleyici sözlerden kaçınmaya çalıştım ki bunu çok yapardım. Fakat siz kaçındıkça karşı taraf daha çok üstünüze biniyor bu sefer de. Hep bi alt etme çabası, üstün gelme çabası.Bence evlilik için aşık olmak şart değil. Çünkü aşık olarak evlenen herkes mutlu olamayabiliyor veya o aşk bitebiliyor. Sevgi ve saygı varsa yeterli bence. Ama sevgi insan sevgisi şeklinde olmamalı. Yine bir sevgili olarak sevmek lazım. Ona karşı heyecan duymak lazım. Bence siz eşinizi bir insan olarak sevmişsiniz. Onun size olan aşkını, ilgisini ,hayranlığını sevmişsiniz. Tabii bu sevgi ilişki yürütmek için yeterli değil. Keşke evlenmeseydiniz diyeceğim ama böyle olacağını nereden bilecektiniz. Yanlış yorumladıysam kusura bakmayın. Tahmin sadece.
Bir insan olarak sevdiğime katılıyorum. Heyecan gerçekten hiç duymadım diyebilirim bu 6 sene boyunca. Fakat gerçekten çok sevdim. Dediğiniz gibi bu yeterli değilmiş ama. Doğru söylüyorsunuz gerçekten de bana olan sevgisini, ilgisini, hayranlığını sevdim. Bunları artık kaybettiğini , yitirdiğini , onun için artık sıradan , önemsiz biri olduğumu farkettiğim an da onu terkettim.. Bir anlamda o başlattı, o bitirdi işte.
Haklısınız başlarda öyleydi asla kendimi savunmuyorum. Şımartılmış sürekli avutulmayı bekleyen bi çocuk gibiydim açıkçası. Fakat hatalarımdan hiç ders almadım, kendimi törpülemeyi beceremedim de diyemiyorum. Bu konuda kendime haksızlık edemeyeceğim. İşte bu noktadan sonra karşı taraf tamamen farklı bi kişiliğe büründü. Nasıl desem ben verdikçe o alan taraf oldu. Ben yapıcı davranmaya özen gösterdikçe o yıkıcı oldu. Elbette mükemmel değiliz hiçbirimiz dört dörtlük değiliz fakat siz nerden tutunabilirim diye çabaladıkça karşı tarafın iyice boşlaması veya sürekli geçmişte yaptığınız hatalarınızı yüzünüze vurması bi yerde boşa kürek çekiyorum hissi yaratıyor , bi yere varamıyorum , varamayacağım hissine sebep oluyor ve tıkanıyorsunuz .Hakaret, aşağılayıcı, iğneleyici sözler söyleyerek siz yitirmeye sebep olmuşsunuz saygıyı. Sevgisine güvenip çok üstüne gitmişsiniz bu konudan öyle anlaşılıyor en azından.. yani sorduğunuz soru sizin için geçerli değil. Tabii ki aşık olmadan evlenen de vardır ama saygı ve sevgi çerçevesinde bir ilişki ister ve böyle sürdürür ve saygıyı sadece kendine istemezse evlilik yürür diye düşünüyorum
Evlilikte vefa duygusu, saygi ve merhamet bence en onemlisi aşkin ömrü kısadir sevgi saygi vefa bakîdir bana göre karsilikli bu duygular devamliysa o evlilik saglam olur. Genelde uzun sureli iliski ardina yapilan evlilikler cabuk bitiyor gibi goruyorum ya da bilmiyorum bana mi oyle geliyor aşktan daha onemli şeyler var bi ilişkide ve evlilik biraz da sans işi çunku kimseyi ayni evde yasamadan tam anlamiyla tanimak mumkun degil.Kızlar boşanma aşamasındayım biliyorsunuz. Aslında biraz gereksiz bi konu olabilir ama bu süreçte evliliğimi başından itibaren düşünerek sorgulamaya başladım.
Hep doğru bi evlilik yaptığımı düşünürdüm kızlar çünkü karşımda beni çok seven değer veren biri vardı. Doğru insandı. Hayatıma girip çıkanların hiçbirine benzemiyordu. Eşim bana çok aşıktı. 6 sene önce tanıdım onu. Hayran hayran bakardı ve daha birçok şey. Çok şımartırdı beni sürekli hediyeler alırdı, çok romantikti. (Sonradan bi dağ ayısına dönüştü o ayrı mesele)
Fakat aslında kendi adıma sanki biraz eksik başlamış bişeyler. Eşime aşık olmadım ben yalan söylemeyeceğim . Aşk nedir ki? Bunu evet bi kere yaşadım. Çok güzeldi . Yanından ayrılmak istemiyordum, yüzüne bakmaya doyamıyordum, kokusunu özlüyordum, adını duyunca bile mutlu oluyordum. Kalbim ölesiye çarpıyordu . Sonrasında terkedildim ve uzun yıllar unutamadım o kişiyi.
Eşimde bunların çoğunu yaşamadım ben. Kalbim hiç çarpmadı mesela. Uzun süre ayrı kaldıktan sonra bile evet çoook özlerdim ama yanına giderken hiç heyecanlanmazdım ama onun kalbinin atışlarını duyardım… Gerçi eşimle tanıştığımda artık o tarz deli dolu duyguların gelip geçici bi gençlik hevesi olduğuna inanır hale gelmiştim, olgunlaşmıştım.
Eşimi kırmaktan, üzmekten pek çekinmezdim. Onu kaybetmekten korkmazdım çünkü. Fakat diyorum ya çokta sevdim zamanla. Hâlâ severek boşanıyorum. Kaybetme korkum da zamanla oluştu. Yine de bu sevgi yetersiz miydi acaba? Bu yüzden mi bu kadar kısa sürdü 1 senede bitti.. Gerçi onun aşkı o kadar büyüktü de ne oldu sanki.. Yine bitti..
Eşime karşı en yoğun duygum merhametti başlarda. Mutlu olmayı hakediyordu çünkü sevilmeyi hakediyordu. O beni seviyor diye bende onu sevdim. Ve ikincisi çok güven duydum. Güvenimi bir kez olsun zedelemedi o anlamda beni hiç yormadı bu ilişkide. Keza bende öyle..
Bütün bunlar yetersiz miydi acaba? İlla aşk mı lazımdı? Bu mutlu olan çiftler birbirine çok aşık olup evlenen çiftler mi? Bi tarafın duyguları yoğun değilse karşı tarafın hislerini de yıpratıyor mu acaba zamanla ? Sizin tecrübeleriniz nedir?
Sürekli aynı şeyi yapmaktan kastınız nedir?çok acımasız ne bekliyordunuz ki sürekli aynı şeyi yaparsan sıradanlaşırsın sürekli aynı şeyi yapıp farklı bişey beklemekte ne biliyim
sürekli bir insana kızarsan bağırır çağırısan aşağılarsan alışır bu duruma senin o duygunun bir anlamı kalmaz kızar kızar susar derSürekli aynı şeyi yapmaktan kastınız nedir?
Evet ben bunu tecrübe ettim gerçekten aynı evde yaşamak çok farklı . Biz sevgili olduğumuz süre boyunca senelerimizi dip dibe de geçirmedik. Hep bi özlem, hasret vardı. Belki bu yüzden o zamanlar problemler daha kolay aşılabiliyordu. Sürekli dip dibe didişip durmak ciddi zarar veriyor iki tarafa da. Çareyi o evden kaçıp kurtulmakta buldum annemin yanına geldim. Aynı ev içine girmek davranış bakımından bi anlamda özensizliğe sebep oluyor o cicim ayları geçtikten sonra özellikle. Çok zormuş gerçekten . Bana evlilik kolay değil derlerdi geçinmek zor derlerdi ne diyor bunlar derdim sevdiğinle berabersin bundan güzel ne olabilir derdim ama şimdi ne demek istediklerini çok iyi anlıyorum. Başaramadım, bulamadım çaresiniEvlilikte vefa duygusu, saygi ve merhamet bence en onemlisi aşkin ömrü kısadir sevgi saygi vefa bakîdir bana göre karsilikli bu duygular devamliysa o evlilik saglam olur. Genelde uzun sureli iliski ardina yapilan evlilikler cabuk bitiyor gibi goruyorum ya da bilmiyorum bana mi oyle geliyor aşktan daha onemli şeyler var bi ilişkide ve evlilik biraz da sans işi çunku kimseyi ayni evde yasamadan tam anlamiyla tanimak mumkun degil.
Bizi karşı koltuktan izliyordunuz heralde. Bu kadar ayrıntı, “sürekli” bir de . Tebriklersürekli bir insana kızarsan bağırır çağırısan aşağılarsan alışır bu duruma senin o duygunun bir anlamı kalmaz kızar kızar susar der