- Konu Sahibi psikolojikdanismannisa
-
- #401
Sınanmadığımız şeyler için konuşmasak keşke...Allahın size verdiği bir cana bir mucizeye böyle hissetmeniz normal değil yardım alın bak ben çocuk istiyorum olmadı henüz çok istiyorum Allah sana nasip etmiş ne güzel böyle düşünmen beni çok üzdü gerçekten keşke diyorum bazen olsa gözünün içine bakarım tabiki allahım en güzel nasip eylesin
Ay valla tuafsınız hepiniz ya siz görmüyorsunuz tvdeki olayları bazı anneler o stres bunalımda neler yapıyor böyle tedavi alması lazım demek köy değil hakkımı helal etmiyorum ben kötü bi yorumda yapmadım tedavi ol dedim sanki ben kadına dedim sen nasıl annesin vs dedim yeter ya ramazan ramazan cevap vermeyin lütfen benim yazdığım ortada ne yazmışım oraya tedavi olun Kocaman tedavi olmasa psikolojisi daha çok ilerlese ne olur bakın bi haberlere sizSınanmadığımız şeyler için konuşmasak keşke...
Ben zaten evlat sınanıyorum Allah sizleri sınamasın evlatlarınızlaSınanmadığımız şeyler için konuşmasak keşke...
Valla etimle kemiğimle çok doğru diyorsunuz insanlar beğenmedim diye iadede bırakıyor hep diyorum istemeyen yapmasın sevgisiz çocuk büyümez önce bunlar aşılmalı yada velhasıl düşünemedik başımıza geldi ozaman işte gerçekten o çocuğu isteyip istemediğimizi sorgulamak lazım yemin ederim çok doğru yazmışşınız bende bundan bahsettim mucize ya o ona verilmiş armağan ve kendisi istemişLohusa depresyonu mu başka bisey mi bilemem.Başkası için yapılmış çocuk sonradan da sevilmez,bir kaç ay sonra bu olumsuzluklar geçer bebek büyüdükçe daha kolay oluyor ama sizdeki durum değişmeyecek ne acı.O çocuk sizi koşulsuz sevecek.Bu düşüncelerinizin olumsuz yansıması olsa da suçu kendisinde arayacak,kendini sevmeyecek ama annem diye yine size sarılacak kendisini sevdirmeye çalışacak.Haksızlık bence.Bazen diyorum anne baba olmayı hak etmeyenler sırf çevre faktörleri veya başka şeyler yüzünden o çocukları kendileri ile yaşamaya mecbur görecek.Sevgi de şefkat sabır da gösterebilecek bir çok aile varken yazık.
Hanımefendi bu bir süreç. Herkes mucize diye o an sevgi kelebeği olamaz. O la maz! Hemen mucize diye sevemez neden algılayamıyorsunuz bunu!!Valla etimle kemiğimle çok doğru diyorsunuz insanlar beğenmedim diye iadede bırakıyor hep diyorum istemeyen yapmasın sevgisiz çocuk büyümez önce bunlar aşılmalı yada velhasıl düşünemedik başımıza geldi ozaman işte gerçekten o çocuğu isteyip istemediğimizi sorgulamak lazım yemin ederim çok doğru yazmışşınız bende bundan bahsettim mucize ya o ona verilmiş armağan ve kendisi istemiş
Sonuçta yorum yaptığınız konu ile sınanmıyorsunuz ne hissettiğini bilemezsiniz o ruh halinde olmadan.Ben zaten evlat sınanıyorum Allah sizleri sınamasın evlatlarınızla
Lohusa depresyonuna girip çıkamamışsınız. Her annenin hayatı değişiyor. Önceden sıradan gelen şeyler anne olduktan sonra lüks haline geliyor. Tuvalete gitmek, yemek yemek, uyumak… bunlar çok büyük lüks. Çocuk sahibi olmayı eşiniz için istemeniz bence sorunun temeli. Siz zaten çocuk istememişsiniz bu bilinçle veya bilinçsizlikle geçen hamilelik süreci anne karnında bebeği olumsuz etkilemiştir. Her anne zaman zaman kendine ait bir saat ister, anne olmak eski kişiliğinizi mezara koymak, kahveyi soğuk, sodayı sıcak içmek, tek elle her şeyi yapacak kadar gergin bir şey. Depresyonunuzu umarım yenebilirsiniz. Ama bebeğiniz doğmayı seçmedi siz onu doğurmayı seçtiniz en azından musibet olarak görmemeye çalışırsanız biraz sevebilirsiniz.Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
çok isteyerek çocuk sahibi oldum. esimde varikosel, bence pcos vardır. bir yıl boyunca uğraştık. sürekli hastanelere gittik, ilaçlar kullandık vs. hatta son zamanlarda artık o kadar stres oluşturdu ki bu durum evliliğimi bile etkilemeye başladı. tüm evliliğim çocuk üzerine kurulmuş gibi hissettirdim esime. vs vs bi dünya sey yasandı. bu sitedeki çoğu arkadas da o zamanlarımı bilir. her belirtide acaba mı? diye heyecanlandık burda birlikte. ilk gebelik haberimi bile esimden sonra burda paylaştım. gebeliğim boyunca sürekli bebeğime şarkılar söyledim sevdim. geleceği gün için heyecanlandığıö kadar hiçbir sey için heyecanlanmamışımdır.Valla etimle kemiğimle çok doğru diyorsunuz insanlar beğenmedim diye iadede bırakıyor hep diyorum istemeyen yapmasın sevgisiz çocuk büyümez önce bunlar aşılmalı yada velhasıl düşünemedik başımıza geldi ozaman işte gerçekten o çocuğu isteyip istemediğimizi sorgulamak lazım yemin ederim çok doğru yazmışşınız bende bundan bahsettim mucize ya o ona verilmiş armağan ve kendisi istemiş
Söylediğiniz pek çok şeyi kalpten anladım. Ben de bugün 1 buçuk yıl sonra dışarıda tek başıma bu kadar uzun vakit geçirdim ve eve geldiğimde yüzüm gözüm ışıl ışıldı. Desteksiz büyütüyorum ama şimdiki aklım olsa hiç kendimi bu kadar yıpratmazdım, o yüzden annenizde mutlu iseniz orada kalın. Büyüyünce elbette endişeler geçmiyor, sorumluluklar kat kat artıyor ama çocuğunuz sizinle iletişime geçtiği andan sonra ilişkiniz değişiyor, daha eğlenceli, daha keyifli oluyor. Tabiri caizse o zaman tanışıyorsunuz bebeğinizle. Şu anda sadece emzir uyut temizle gaz çıkar, emzir uyut temizle gaz çıkar çok yorucu ve yıpratıcı. Sizinle bunlar dışında hiç bir bağı yok, çok sıkıcı. Ne zaman ki sizi görmeye, sizinle iletişin kurmaya başlıyor, o zaman işler tatlı hale geliyor. Ben de eski hayatımı çok özlemiştim ama bebek biraz ele gelecek kıvama geldikten sonra, mesela 5. Ay sonrası, zaman su gibi akıp geçiyor. Hatta bebekliğini özler oluyorsunuz.Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Lohusalık sendromu canımBeni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Çok yönlü etkileri var bu durumun çocuklar üzerinde.Beğenmeyen katılmayan arkadaşlar var ama başıma geldi,hissediyorum biliyorum.Önce annesi tarafından terk edilmiş,babası ve diğer aile bireyleri tarafından sahiplenmemiş 5 çocuktan birine koruyucu aile olmak istemiştim.5 yaşında kız çocuğu.Asla sevildiğini istendiğini hissedemedi adapte olamadı.Bir annenin boşluğu tüm hayatına mal oldu.Konu sahibi iyi durumda olmayabilir,sağlıklı düşünemeyebilir ama kelimelere dökülmemeli ya.Geçici bir süreç belki.Bunda çocuğun ne günahı var.Bile isteye mı ağlıyor,anneye sıkıntı vermek için kasıtlı mı yapıyor hayır.Valla etimle kemiğimle çok doğru diyorsunuz insanlar beğenmedim diye iadede bırakıyor hep diyorum istemeyen yapmasın sevgisiz çocuk büyümez önce bunlar aşılmalı yada velhasıl düşünemedik başımıza geldi ozaman işte gerçekten o çocuğu isteyip istemediğimizi sorgulamak lazım yemin ederim çok doğru yazmışşınız bende bundan bahsettim mucize ya o ona verilmiş armağan ve kendisi istemiş
Siz iyi misiniz ya? Verdiğiniz örneğin bu konu sahibiyle ne ilgisi var acaba? Kadın lohusa depresyonuna girmiş, her şeyin farkında, çözüm odaklı, yardım istiyor. Bebeğini sevmiyor, istemiyor, kötü davranıyor, terketmiş falan değil yani.Çok yönlü etkileri var bu durumun çocuklar üzerinde.Beğenmeyen katılmayan arkadaşlar var ama başıma geldi,hissediyorum biliyorum.Önce annesi tarafından terk edilmiş,babası ve diğer aile bireyleri tarafından sahiplenmemiş 5 çocuktan birine koruyucu aile olmak istemiştim.5 yaşında kız çocuğu.Asla sevildiğini istendiğini hissedemedi adapte olamadı.Bir annenin boşluğu tüm hayatına mal oldu.Konu sahibi iyi durumda olmayabilir,sağlıklı düşünemeyebilir ama kelimelere dökülmemeli ya.Geçici bir süreç belki.Bunda çocuğun ne günahı var.Bile isteye mı ağlıyor,anneye sıkıntı vermek için kasıtlı mı yapıyor hayır.
Bakın hemen sizede çakışmışlar boşverinnn anlamazlarÇok yönlü etkileri var bu durumun çocuklar üzerinde.Beğenmeyen katılmayan arkadaşlar var ama başıma geldi,hissediyorum biliyorum.Önce annesi tarafından terk edilmiş,babası ve diğer aile bireyleri tarafından sahiplenmemiş 5 çocuktan birine koruyucu aile olmak istemiştim.5 yaşında kız çocuğu.Asla sevildiğini istendiğini hissedemedi adapte olamadı.Bir annenin boşluğu tüm hayatına mal oldu.Konu sahibi iyi durumda olmayabilir,sağlıklı düşünemeyebilir ama kelimelere dökülmemeli ya.Geçici bir süreç belki.Bunda çocuğun ne günahı var.Bile isteye mı ağlıyor,anneye sıkıntı vermek için kasıtlı mı yapıyor hayır.
Bu kadar çocuk sahibi olmuş üyenin bildikleri var değil mi? Tecrübeleri, yaşadıkları yaşayamadıkları, hemen hemen herkes aynı şeyi anlatmış. Asıl siz anlamazsınız çünkü deneyiminiz tecrübeniz yok. Ben çocuk doğurmadım, bilmediğim yaşamadığım bir şey üzerinden kimseye ahkam kesmeyeyim deyip kenara çekilmeyin, polemiğe tribe devam edin. Annesi tarafından terk edilen çocukla, doğum nedeniyle hayatı %100 değişen lohusanın yaşadıklarını bir tutuyorsunuz. İkisinin de ne olduğunu bilmiyorsunuz, fikriniz bile yok. Daha kırkı çıkmamış gözü yeni açılmış ama net göremeyen, annesini kokusundan tanıyan bir bebek var burada. Kadın terk edeyim, sosyal hizmetlere vereyim, atayım annemin başına diyor sanki.Bakın hemen sizede çakışmışlar boşverinnn anlamazlar
İnşallah bebeğinize kavuşursunuz ama burdaki durumun farklı olduğunu neden anlamıyorsunuz?Ben zaten evlat sınanıyorum Allah sizleri sınamasın evlatlarınızla
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?