- Konu Sahibi psikolojikdanismannisa
-
- #361
Çok yenisiniz daha ve inanın herkes bebeğini kucağına alır almaz aşktan ölmüyor, çok normal, alışamayabilirsiniz, size anlatılan-sizden beklenen duyguları duyumsamadığınız için kandırılmış hissedebilirsiniz ve evet eski rahat günlerinizin yasını tutabilirsiniz.
Ben kolik bebek büyüttüm, annem ve eşim destekçim olmasaydı, çok ama çok zorlanır, kafayı yerdim muhtemelen. Lohusalık depresyonum uzadı, 8 ay boyunca sürekli bebeğim ağladıkça ben de çaresizlikle ağladım, "Sen anne olmamalıydın, nasıl annesin, kendi bebeğini bile susturmayı beceremedin, yetemedin" diye kendime etmediğim eziyet kalmadı. 8. ayda oğlumu emzirmeden kesmek zorunda kaldık depresyon ilaçları kullanmaya başladım.
Burada seneler önce bir üye daha konu açmıştı aynı sizin gibi "Anne olduğum için pişmanım" diye, ısınamadı bebeğine bir süre, zorlandı. Ama seneler sonra foruma yazdı "Geçti, çok keyifliyim" diye. Olabilir. Kendinize zaman tanıyın.
Zamanla rayına oturacaktır.
Aslında duygularınız normal, ifade ediş biçiminiz biraz sert.Kesinlikle tüm durumu özetleyen şey: Evladımı sevdim ama anneliği yadırgadım...
Yaa saçmalamayınÇocuk düşünmüyorum. Masum bir bebek benim gibi bir anneyi hak etmiyor
Burda kimse lohusa kadınları asıp kesmiyor keşke önce sakince baslasaydiniz cumlelerinize. Velhasıl ben anne oldugumda 22 yaşındaydım ve kızım kolik bir bebekti. Akşam 10 da başlar sabaha kadar susmazdi çok seyler denedik yağ masaj müzik v.s azalttik ama tam manasıyla koligi azaltamadik. Annem 10 gün kadar kaldı gitti ben fazlaca yalniz kaldım. Eşim evde olduğu zamanlar çok destek oldu bana. Ama gündüzleri çok zor geçiyordu günde sadece 1 kez tuvalete gittiğim olurdu. Yemek bir öğün yiyebiliyordum. Bu böyle yaklaşık 8-9 ay kadar sürdü. Sonra azalarak bitti. Ama ben psikolojik olarak bitmiştim. Tıpkı sizinki gibi bir bunalımın icindeydim oyleki bize gönderilen meleğin farkında bile değildim. Sonrasında bu durumun normal olmadığına karar verdik daha doğrusu eşimin ısrarıyla psikolojik destek almaya karar verdim. Bu arada kızım 1,5 yaşında gelmişti ve ben uzamış lohusalık sendromuna yakalandığımi öğrendim yaklaşık 2 sene tedavi gördüm çok şükür gozumundeki perde kalkmıştı. Şimdi kızım 16 yaşında. Şimdiki sorunlarımız baska başka seyler. Diyeceğim o ki evet çocuk hayat boyu olan bir sorumluluk ama bir okadar da güzel. Siz daha çok yeni bir annesiniz. Ve annenizden destek alabiliyorsunuz bunda bile benden 1-0 ondesiniz bunun kiymetini bilin. Bebeğinizin minik ellerini minik ayaklarını koklayın öpün bolca çünkü bu günlerde geçecek ve çok ozleyeceksiniz. Sorun çocuğunuzda değil o doğası gibi davranıyor ağlayarak anlatmaya çalışıyor ama sizde lohusasiniz o yüzden bu zamanları annemizin ve profesyonel destek alarak atlatmaya calisinBeni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Nasıl güzeldir şimdi minicik yumuşacık tatlıcıkminik ellerini minik ayaklarını koklayın öpün
Merhaba seni asla eleştirmeyecegim. 10 aylık bir bebeğim var senin kadar yoğun değildi düşüncelerim ama emin ol her yeni anne bu kadar sert olmasada eski hayatını özlüyor. Benim oğlum kolik değil ama geceleri asla uyumuyor en basiti dün gece 9 kere uyandı ve sabaha kadar meme de uyudu. Ve ben eşim konusunda da çok şanslı değilim. Harika bir eşim var ama yoğun is temposundan dolayı bana çocuk konusunda destek olamiyor. Zor mu evet müthiş zor. Ama çok çok çok güzel. O kadar güzel ki. Emin ol sende böyle hissedeceksin. Sadece Kendine zaman ver. Çok şanslisin annen yanında bende senin gibi 2 ay annemde kaldim gözü gibi baktı bana da bebeğime de. Hala daha ona bırakır gider gezerim işlerimi hallederim. Sende öyle yap annene bırak eşinle gez eski hayatında ne yapıyorsan yine onu yapmaya çalış. Kuaföre git kendine bak yeni alışverişler yap. Al bebegini gez. Onunla birlikte zaman geçir. Ben bir piknik seti aldım onunda mamasını alıyorum çantama koyuyorum sahile inip onunla piknik yapıyorum. Sen onun annesi değilsin. Aslında o sensin. Senin bir uzvun gibi düşün. Sağ elin gibi sol bacagin gibi. İleride kendin bu yazdığını okuyunca dehşete düşüp vicdan azabı yaşayacaksın. Lütfen onun o küçücük ayaklarını öp kokla saatlerce izle.zaman öyle çabuk geciyor ki bunu zamanla anlayacaksın. Bir sürü fotoğrafin çek. Kendini seversen çocuğunu da seversin. Ve böyle düşündügun içinde kendini suçlama. Yeniden doğmuş gibisin bütün hayatın bütün düzenin yediğin yemek ictigin kahve herşeye ilk defa yaşıyormuşsun gibi düşün ve bu düzene küçücük elleri ayakları olan birini ekleyeceksin inan zamanla herşey çok güzel olacak. Senin için dua edicem Allah yüreğini ferahlatsinBeni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Evet kızım 16 yaşında. En özlediğim seyler bu detaylarNasıl güzeldir şimdi minicik yumuşacık tatlıcıkağzı ufacık, kulakları mini mini
Bol bol fotoğrafını çeksin konu sahibi çok yakında zorluğunu özlemese de o minicik şeyleri çok özleyecek. Bebeğin inanılmaz hızlı şekilde büyüdüğü dönem, saatten saate büyüyor.
Sonra bu zorlukları bitecek başka şeyler gelecek ama profesyonelleştiği için onların da hakkından gelecek. Anneliği öğreten tek kişi evladın kendisi.
Çok üzüldüm bende aynılarını hissetmiştim hala da hissediyorum ama büyüyünce sizinle iletişim kurunca herkesten daha değerli olacak eşinizden bile . Sizi terk edebilir bir gün başka bir kadını sevebilir ama çocuğunuz asla biz 2 yıldır normal hayata dönemedikBeni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Çok üzüldüm bende aynılarını hissetmiştim hala da hissediyorum ama büyüyünce sizinle iletişim kurunca herkesten daha değerli olacak eşinizden bile . Sizi terk edebilir bir gün başka bir kadını sevebilir ama çocuğunuz asla biz 2 yıldır normal hayata dönemedik
Normal hayattan kasıt ne ?
Alışılan kişinin kendi rutini malesef bazı bebekler yeni rutin oluşturmaya müsade etmiyor . Bu sefer kişi normal hayat bile yaşayamadığı hissine kapılabiliyor düşünceleri sert evet çünkü sert şeyler yaşıyor . Herkes hep melek gibi düşünüyor sanki kimse ailesine of dememiş kimse çocuğuna beddua etmemiş bu hayatta da o tuhaf yüklenmesin kims yaşamayan bilemezNormal hayattan kasıt ne ?
Bu lafı hak ettiğinizi düşünmüyorum. Bu konuyu başka bir üye açsaydı okusaydınız ona böyle birşey der miydiniz?Çocuk düşünmüyorum. Masum bir bebek benim gibi bir anneyi hak etmiyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?