• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Anne Olduğuma Çok Pişmanım

Merhaba öncelikle bebeğiniz hoşgelmiş dünyamıza 😍🤩 anladığım kadarıyla kolik olması ve sizin de rahata alışmış ( bir çoğumuz gibi ) bir hanım olmanız kıyasıya çarpışmış :) uzun uzun arkadaşlarım yazmış zaten sadece şunu düşünün; seneye bu zaman bu yazıyı okuyup güldüğünüz o an ♥️ vay be ne çekmişim anneeeem diye ona bakıp sarıldığınız o an 🌟 alıştık be kankaaa dimi diye ona bakıp sırıtacağınız o an , ve elhamdülillah geçti allahım diyeceğiniz zamanlar
emin olun her şeyin ilacı zaman ve böyle düşünüp hissettiğiniz için lütfen kendinizden utanmayın nefret etmeyin , herkes grip geçiriyor ama sizinki influenzaymış gibi bi tık ağır sadece ;) ge-çe-cekkk🤲 ♥️
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Öncelikle konunuzu dün gece çok geç bir saatte görmüştüm ve çok uykum vardı. Dedim ki yarın mutlaka yazacağım 🌸 Size sarılmak istedim inanın. O kadar içten bir yardım çağrısı ki bu. Çok iyi anladım yaşadıklarınızı yazdıklarınızdan. Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki bu düşüncelerinizin hepsi bebeğinizin algısı açıldıkça azalacak. Şu an o da dünyaya adapte olmaya çalışıyor. Ayrıca da kolik bir bebek. Algıları açıldıkça oyuncaklar ilgisini çekecek, size gülümseyecek, agular başlıcak. O gülümsedikçe siz iyileşeceksiniz. Bu yaşadığınızı her anne inanın yaşıyor. Siz daha ağır geçiriyorsunuz sadece. İki tane oğlum var bir 10 biri 4 yaşında. Ama ben bile halen çocuksuz olduğum dönemleri düşününce bir iç geçirmiyor değilim. Lütfen bunun için kendinizi suçlamayın asla. Bunun ne size ne de bebeğinize bir faydası yok. Bakın önümüz yaz. Bebeğiniz toparlayacak. Rutinleri oluşacak. Koyarsanız bebek arabasına yürüyüşe çıkarsınız. Siz kahvenizi yudumlarken o ağaçlara, kuşlara bakar.. Güzel düşünün güzel olsun. Eşinizle yalnız mı kalmak istiyorsunuz? Kalın. Anneniz size yardımcı anladığım kadarıyla. Bırakırsınız bebeğinizi eşinizle uzaklaşırsınız biraz. Mola verirsiniz. Şu an çok küçük. 6 aydan sonra değişir her şey. Çok karartmayın içinizi. Kıyamam size ben. Annelik kutsal falan değil. Robot değiliz. Sinirleniyoruz. Pes ediyoruz. Yeter diyoruz. Bıktım diyoruz. Ya ben ikinci çocuğum küçüktü zor uyuyordu bir ara. Dedim ki çok iyi hatırlıyorum. "Aptal sinope gerizekalı sinope sana rahat mı battı da 6 sene sonra çocuk yaptın. Senşn neyine ikinci çocuk. Malsın sen" diye bağırıyordum kendime. Deli gibiydim bir ara. Sonra bebek büyüdü. Şimdi 4 yaşında. Anne bana sarıl seni çok seviyorum diyor da diyorum ki iyi ki de yapmışım. 😁 Annelik delilik yalan yok. Sizi sevgiyle kucaklıyorum. İyi bir anne olacaksınız. Paniğiniz ondan. Geçecek diyeceğim inanmayacaksınız ama vallahi de billahi de tillahi de geçecek. ❤️🌸
 
En mükemmel anneler toplanmış yardım isteyen bir kadını, hissettiği duyguları açıkça dile getirebildiği için yerin dibine sokuyor.

Toplum baskısından dile getiremeyip, kaç kadının hayatı yok oluyor biliyor musunuz?

Böyle hassas konuda insan yorum yapmaya korkar acaba bende ne ile sınanırım diye.
 
Yaşadığınız şeyin adı lohusa sendromumu bilmiyorum ama ilk dönemler bir çok yazdıgınız şeyi bende yaşadım.
annelik duygusu nasıl diyeyim tabiki normal olan her insan evladını sever zorlansakta ancak hani çevremizde duyarız ayy kucağima verdikleri ilk an şöööyle hissettim bööyle hissetim çoook kutsal annelik vs vs. bunlar bence BANA GÖRE çok abartılı hislerdi.
Şuan kızım 7 yaşında hala lan bu annelikde ne şahane bir şey hissi oluşmadı.
Güzel olan şey evlat, annelik rezillik maalesef :)
Kolik bebek zor biliyorum kızımda böyleydi üstelik ben lohusa depresyonunun dibini görmüstüm bu dönemde.
Nasıl ki bir bebek yeni doğduğunda hayata yeni adapte oluyorsa bence bizde anneliğe zamanla alışıp adapte oluyoruz.
Sonuçta bizlerde ilk kez anne oluyoruz, bizlerde ilk kez içimizden çıkan ve hayatının çok uzun bir döneminde bizlere muhtaç ollan bir varlıkla karşılaşıyoruz ve bu çok zor 😁
Zorluklar zaman zaman değişecek,kolik sancilari yerini ek gidaya birakacak belki daha kolay olacak vs. ama sizinle aynı hisleri yaşayan bir insan olarak size şunu söyleyebilirim zamanla anlayacaksıniz en yakın arkadaşınızı doğurduğunuzu, ve sizi karşılıksız hesapsız seven tek varlığın çocuğunuz olduğunu.
 
Sizi yargılamak kimsenin haddine değil ama ben durumunuza çok çok üzüldüm. Eminim ki böyle olmasını sizde istemiyordunuz. İnşallah bu süreci kolay atlatırsınız ama cümlelerinizi kurarken de biraz dikkatli olun. Allah verdiği o canı sizden geri aldığında çok ah vah edersiniz naçizane tavsiyem budur 👍🏻
 
Ben sizi cok iyi anladım , anlıyorum 2 cocuğum var.Ilk cocuğum alerjik kolik idi öyle böyle 4 yasina getirdim simdi de 6 aylık bir bebegim var o da ablası gibi alerjik arkami dönsem aglayan memnun olmayan bir cocuk su an beynim patlayacak gibi ağrıyor daha 2 saat önce bağıra bağıra ağladım yetemiyorum yetisemiyorum ama ona ragmen susmuyor.memnun edemiyorum diye.Her iki hamileligimde de karnimdan igneler vuruldum bebegim tutunsun bana kalbi durmasın diye sonki hamileligimde bu ignelere insülin de dahil oldu seker diyeti yaptım dogdu bu sefer alerjik oldugu anlasıldı alerji diyeti yaptim aylarca hala devam ediyorum zaman zaman bunlari ben de hissediyorum.Yine olsa yine yaparım karnim delik desik olsun varsin sagliklı olsun ama bu yoruldugum gercegini degistirmiyor.Inanin esimin rahatla tuvalete gidebiliyor olması bile bana her türlü kolayligi saglamasina rağmen cok sinirlerimi bozuyor.Hic kimse sizi yargilayamaz evladinizi sevdiniz ama anne olmayi yadirgadiniz bu o kadar normal ki.Hepimize kolayliklar diliyorum.Ilki zorsa ikinci kolay olur sakin olur diyenler olacak külliyen yalan...
 
Hiç yargılanacak bi durumda değilsiniz. Bu kadarını değil ama hafif bi şekilde ben de bunları yaşadım. Çok çok çookk özlüyordum eski hayatımı. Henüz bebek yapmamış arkadaşlarıma nasıl özenerek bakıyodum. Şu an 3 yaşında kızım ve geçti bunlar. Yeni hayatıma alıştım
 
Süper anneler sizi yargılamış tabii doğal olarak. Çünkü annelik kutsaldır, artık şikayet edemezsin hayatını çocuğuna adayacaksın sanılıyor ki annelik bu.

Sizin kadar ağır değildi durumum ama ilk 3 ay kafayı yiyeceğimden korkuyordum gerçekten. Şimdi de tamamen geçmiş değil ara ara delirecek gibi oluyorum ama sonra bakıyorum en kötü geçen günün bile bir sonu var ben böyle böyle telkin ettim kendimi. Siz de destek almaya mutlaka devam edin.

Şartlar neydi bilemem ama madem eşiniz bebek istemiş iş değiştirmesi şart mıydı? Annenizin desteği çok önemli ama bu durum uzun vadede evliliğinizi etkileyecek. Benim eşimin de maddi olarak daha iyi ama çalışma saatleri fazla olan bir işe geçmesi söz konusu olmuştu maddi açıdan bizi 1-2 ayda toparlayacaktı ben kabul etmedim çünkü evde bebekle o kadar süre yalnız kalamazdım şimdi bile bi saat geç gelse sabredemiyorum.
 
Ben sizi cok iyi anladım , anlıyorum 2 cocuğum var.Ilk cocuğum alerjik kolik idi öyle böyle 4 yasina getirdim simdi de 6 aylık bir bebegim var o da ablası gibi alerjik arkami dönsem aglayan memnun olmayan bir cocuk su an beynim patlayacak gibi ağrıyor daha 2 saat önce bağıra bağıra ağladım yetemiyorum yetisemiyorum ama ona ragmen susmuyor.memnun edemiyorum diye.Her iki hamileligimde de karnimdan igneler vuruldum bebegim tutunsun bana kalbi durmasın diye sonki hamileligimde bu ignelere insülin de dahil oldu seker diyeti yaptım dogdu bu sefer alerjik oldugu anlasıldı alerji diyeti yaptim aylarca hala devam ediyorum zaman zaman bunlari ben de hissediyorum.Yine olsa yine yaparım karnim delik desik olsun varsin sagliklı olsun ama bu yoruldugum gercegini degistirmiyor.Inanin esimin rahatla tuvalete gidebiliyor olması bile bana her türlü kolayligi saglamasina rağmen cok sinirlerimi bozuyor.Hic kimse sizi yargilayamaz evladinizi sevdiniz ama anne olmayi yadirgadiniz bu o kadar normal ki.Hepimize kolayliklar diliyorum.Ilki zorsa ikinci kolay olur sakin olur diyenler olacak külliyen yalan...

Kesinlikle tüm durumu özetleyen şey: Evladımı sevdim ama anneliği yadırgadım...
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Herşeyi anlayabilirim.Herşeyi.HER SIKINTIYI.Ama bebeğinize musibet demeniz...Utanç verici!Evlat hasreti çeken insanlar için daha da utanç verici!Bakamıyorum,yapamıyorum,keşke doğurmasaydım vs bu gibi cümleler lohusalar için çok normal.Ama "Musibet"demeniz...Hiç mi karnınızda bağ kurmadınız.Lütfen tüplerinizi bağlatın.Birdaha anne olmayın.
 
Kötü yorum yazanları esefle kınıyorum! Kolik bebek yazdığınızı gördüm Allah kolaylık versin kardeşimin bebeği kolik bebek ben böyle bir şey görmedim tek başına bakmak öylesine zor ki kardeşim hep annemlerden destek aldı 10 kiloya yakın kilo verdi hem anne olmaya alışıyorsunuz hayatınız tümden değişiyor bu duygular geçecek bilin inanın.
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Ben çok isteyerek hamile kaldım ve aşırı mutlu oldum.Doğduktan sonra kolik miydi bilemem ama benimki de kucağımdan indirdiğim an ateşe bırakmışım gib ağlıyordu,hatta kucağımdayken de ağlıyordu.İnternetten ağlayan bebek nasıl susturulur diye araştırıp uyguluyordum.Yemek yapmak bir kenarda dursun hazırdaki yemeği bile yiyecek fırsatı bulamıyordum.Bir yandan da süt üretmek zorundaydım.Pötübör bisküvi,tahin helva ve suyumu yanıma alıp onlarla akşamlıyordum.Çok yalnızdım.Anne olmak bu muydu diyordum.Tuvalete birlikte giriyorduk bebbeğimle.Kirli bezini çöpe atamıyordum o kadar yani,her seferinde bir ay sonrasından medet umuyordum,ay geçiyor yine aynı,neyse kabus gibi günlerdi.
2 yaşına kadar çok yordu beni,3 yaştan sonra bir tık rahatladım...3,5 yaşa kadar kucak istedi.Şimdi 6,5 yaşında çokkkk şükür anı olarak kaldı sadece o günler..Şimdi anlıyorum ki temas istiyormuş,hala daha öyle..Sürekli öpülecek sevilecek güzel sözler söylenecek.Anneci bir çocuk.Bazı bebekler böyle.. Ben 4,5 aylıkken işe geri döndüm ve yapışık bir bebekten işe dönmek çok iyi gelmişti.Çalışıyorsanız siz de dönersiniz,geçici bugünler,geçecek..Daha iletişime geçmediniz,tepki vermelere başladıkça bağlanırsınız
 
Kesinlikle bu yazı bana anlaşılmış hissettirdi... Bebeğim gerçekten üst seviye bir kolik. Doktorumuz bile dört dörtlük kolik bir bebek dedi. Gerçekten evlat sevgisinden deliren birisinin bile psikolojik sağlığını kolayca etkileyebilir. Gün içinde nadiren sustuğu oluyor ve nadiren bana gülüyor. O zamanlar bağrıma basıp öpüyorum mesela. Terapistim ödev vermişti ten tene temas kuruyorum.
Dün geceden beri konunuzu okuyorum, yazayım dedim dedim fırsatım olmadı bebekten ve işten.. 🙃 Size kocaman sarılmak istedim öyle güzel ve dosdoğru anlatmışsınız ki hislerinizi. Aynı minvalde düşünceler gelmese de zihnine birçok anne doğum sonrasında büyük bir çöküntü yaşıyor. Bu durum tamamen fizyolojik bence, aniden azalan bazı hormonlar, artan başka hormonlar, birdenbire değişen vücut şekli, vücutta yeni gelişen birçok olay... Kendinize yüklenmeyin, bu sizin karakterinizle ya da duygularınızla ilgili değil, bir zaman sonra bu hissettiklerinize ve düşündüklerinize şaşıracaksınız vay be neler geçmiş aklımdan diyeceksiniz.
Naçizane birkaç tavsiye vermek istiyorum. Muhakkak bir sling edinin ve sarın bebeği kendinize, o şekilde yemek yiyin, oturun dinlenin, işiniz varsa görün, ne bileyim tuvalete gidin, slingin içinde emzirin, uyutun.. Hem bebeğe hem size çok iyi gelecek muhakkak denemenizi tavsiye ederim. Bir de akşam saatlerinde karnı tok altı temizken bir yarım saat alın masaj yapın, dokunduğunuz her uzvundan ona bahsedin, konuşun.. Ağlasa sızlasa da bozmayın birkaç gün aynı saatte bunu yapın alışacak ve rahatlayacak. Siz de anneliğe, yeni yaşamınıza alışacaksınız. Bir de başka arkadaşlar da yazmış, bebekten önceki yaşamınızda özlediğiniz, sizi mutlu eden rahatlatan şeyleri elinizden geldiğince yapmaya çalışın, onu hayatınıza, yaptıklarınıza dahil etmeye çalışın ama olmuyorsa, rahatlamak için biraz uzaklaşmanız gerekiyorsa da annenize emanet edin kendinize odaklanın biraz. 🤗
Geçecek tabi, tüm hisleriniz değişecek, yeni heyecanlar yeni zorluklar yeni tatlı zamanlar alacak yerini. Ama geçmesini beklemeyin, şu anın tadını çıkarın, inanın bunlar da çok tatlı zamanlar, olur öyle bazen insan çok tatlı anlarda da kötü şeyler hissedebilir. 🙃
 
Zaten kolik bebek sahibi olanlar bir daha pek doğurmayı düşünmüyorlar!
Gerçekten çocuk sahibi olmak isteyen, severek çocuk sahibi olan kadınların bu tip konuları: lohusa sendromu, bunalım vbye bağlamak istemelerini anlıyorum.

Ancak kabul etmek ve anlamak istemesek de sorumluluk almak istemeyen, özgürce kendi hayatını yaşamak isteyen çok insan var.

TV de çocuklarını annesine, kayınvalidesine, devlet kurumlarına bırakanların kurgu olmalarını tercih etsem de maalesef kurgu değiller.

Konusunda anlattıklarına bakarak: günün birinde yine hayatındaki insan istediği veya o an kendisi öyle istediği için sonrasında bakmak ve sorumluluk almak istemeyeceği bir çocuk sahibi olmaması önerilebilir ancak.
 
yazıyı tamamen okuyamadım bile,size değil de bebeğinize çok üzüldüm..netice de kedi yavrusu değil,anneniz doğurmadı onu siz doğurduğunuz,bebeklerin seçim hakkı yoktur ama bizim seçim hakkımız var,doğurmak ya da doğurmamak,bebek bu ne bekliyordunuz gak deyince mama guk deyince su mu verecektiniz,keşke bir araştırsaydınız,bebek ne demek,hayat ye iç gez yat kalktan ibaret laylaylom değil maalesef,siz çocuğunuzun aynasısınız,yarın öbürgün pişmanlık yaşamamak için terapi alın...
 
minicik hep aglayan, derdini anlatamayan yeni dogmus bebegin sevimli bir tarafi yok ki.
bebek dedigin birkac ay sonra seni diger herkesten ayırt edip sevince, yüzüne gulunce, şirinlikler yapinca, yeni şeyler ogrenme suresinde komiklesince falan tatlilasiyor. hele ilk cumlelleri, kendini ifade etmesi - komik turkcesi falan cok tatli. insanlar zaten o yaslarda daha bir seviyorlar anne olmayi bence.
yoksa yeni dogan donemi, hele ki kolik - zor bir cocukla niye sevilsin ki? vucut hazir degil, es ve sen hazir degilsjn, full acemilik, endise, alisamama...
merak etme cogu insan ayni:)
benim yenidogan donemime karsi en ufak beklentim yok mesela. hic oyle "bir gördüm asik oldum bu gelen kimin yari" moduna girme hayalleri kurmuyorum. Bence annelik babalik da her sey gibi zamanla - emek verdikce güzelleşen bir sey.
o yuzden büyük beklentileri unutun. yok cocuga asik olacaksin, en cok onu dusuneceksin , dogdugu saniye tüm dogum acilarini unutacaksin falan filan. o soylenenleri unutun,
kendi deneyiminize odaklanin. bu gunlerin de en zor gunler oldugunu bilin.
dunyada derdini anlatamayan birine bakmaktan daha zor bir sey yoktur. biraz büyüyünce yüzünü sıkışından gazıni anlayacaksiniz, leb demeden leblebi durumu olacak. o zaman daha da kolay olacak birseyler.
eski guzel gunlere gelince.
o gunler mazide kaldi. nasil ki anne evinde tek sorumlulugunuzun okula gitmek oldugu, pazarları banyo yaptığınız gunler mazide kaldiysa, ergenlik mazide kaldiysa, kendinizden baska kimseyi dusunmeden spontane planlar yapabildiginiz ve keyfinizce yaşadığınız gunler mazide kaldi.
"ah ergenligimi ozluyorum, vah cocuklugum gecti, ah univeriste gunlerim" falan diye yakinmak ne kadar mantıksızsa sizin "ah 2 kisilik evliligimiz" diye yakinmaniz o kadar mantiksiz. o günler geçti gitti. ve bir daha asla geri gelmeyecek. ha 18 sene sonra cocugunuz okul kazanir gider falan, o zaman biraz geri gelir gibi olur ama asla eskisi kadar rahat olamayacaksiniz , aklinizda hep bir endise olacak - cocugunuzdan dolayi.
boyle bir sey yani hayat. ama belki de cocuklu hayat guzellestikce hayati bebisle kesfetmek size de iyi gelir - keyif alirsiniz bebekle gezmekten. deniz, yunus baligi, agac, cadir, kar, traktor... her sey yepyeni bir cocuk icin. onun size normal gelen seylere duydugu heyecani görünce onunla gezmek eskisi gibi özgür özgür gezmekten cok daha keyifli gelmeye başlayabilir
 
Ben de ne yalan söyliyim, eşim çocuk çok istediği için bebek fikrini kabul etmiştim ve hamile olduğumu öğrendiğim an yıkılmıştım. Çalışıyorum, o zamanki ajandama baktım. Aldırmak fikri omkadar ağır bastığı halde kız ya da erkek olursa ne isim koyarım diye araştırmışım, ertesi gün. Bebeğimi kucağıma aldığımda, ben bununla ne yapıcam şimdi demişim, çok zpr bir hamilelik ve doğum süreci sonrası. Benim de adapte olmam çok zor oldı, çünkü zsten sorumluluk almamak için geç evlenmiştim. Hayatım geizp tozmak,istediği an istediğim şeyi yağmaktan ibaretti, en azından tatil günlerinde. Birden bire minicik bir şey geldi ve benim hayatım alt üst oldu. Ama baktım da, altı gerçekten üstünden çok daha güzelmiş. Şimdi de kızımla geziyorum ve emin olun çok havalı oluyor 😎😛 şaka bşr yana sizi o kadar iyi anlıyorum ki, ömür boyu geçmeyecek bir kalp sızınız oldu. Yedi mi, hasta mı,kiminle konuşuyor, ne zaman gelecek...? Beynimizin en büyük yerini bu sorular kemirecek. Ama olsun, her şeye rağmen olsun. Zaten, düşünüyorum da bazen, her şeyin sonu var, gezmek de bşr yere kadar, yemek içmek de. Bazen kök salmak lazım galiba.
 
Konu sahibi; şuan nasılsınız? Öncelikle halinizi hatrınızı sorayım. İniallah iyisinizdir elbette uykusuz (gerçekten uykusuz) geceleriniz olacak kimse belki halinizden yorgunluğunuzdan sizin kadar anlamayacak ancak Ben şuan bebek isteyen bir insanım rabbim bana da nasip etsin , artık diyorum ki olsun gelsin sağlığıyla da ben yorulayım gerekirse, elbette kendimizi de düşünmemiz lazım anne mutluysa yuva da bebek de mutlu olur annelik bence çok kutsal , rabbim kolaylaştırsın hep iyi olmanızı diliyorum bebeğinizi sonsuz sevin inşallah
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Canım benim yazımı okuyunca bende ağladım emin ol benimde çok zor çok kötü günlerim oldu hala da oluyo 2 aylık olacak bir bebeğim ve 15 aylık bir bebeğim daha var ne anne var yanımda ne kv de emin ol bende çok özlüyorum bebeksiz hayatı rahatça bı markete bile gitmeyi bazen bebeklere tahammül edemiyorum bende bı köşede agladigim çok oldu neden kimsem yok diye ama Allah yardım ediyo annelik ağır basiyo aglamalarina dayanamiyorum birini emzirirken diğerine sarılıp bende çok ağlıyorum iyiki annen var yanında arada ona bırakıp bı sure kafanı dinleyebiliyorsun evet durumun çok kötü inşallah duzeltirsin her şeyi en kısa sürede ama senin kadar şanslı olmayanlarda var biraz daha sabır canım
 
Back