- 13 Ekim 2010
- 8.139
- 4.871
-
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #61
Niye bilmem,ben de öyleyim.Annem. Her seferinde tutucam kendimi diyorum ama her seferinde tersliyorum. Tutamiyorum kendimi.
Uzuldum senin adina. Yok ama annemkn hakkini yemiyim simdi annemin yaptigi canimi acitmak icin degil aslinda. Nasil desem cocugu uyuttum cam acik mi diye sordu. Yok kalkar cama.gider dedim. Sicakolur dedi. Burasi cok serin dedim.kapisi da kapali mi dedi. Anne bura cok serin bak balkonda usudum iceri girdim dedim. Olsun ev sicak oluyor dedi. Biraz daha surdu sonunda babam napiyo diye konuyu degistim cunku o ne derse dogrudur. :))) ha cam acik desem bu sefer de kalkar bakar duser diye giderdi bu konusma. Bunun gibi seyler. Mesala bana geldiginde dokulenleri supurcem yemekten sonra her seferinde 10 kere supurme islak mendille al der. Supurgeyle mi ugrascan der. Falan fisman. Kendi evinde de supurur. Cok ilginc ama benim supurmem yasak :))) bunun gibi sacma seyler. Ama yoruyo basit gibi gelsede. 10 kere ayni nasihati vermesi gibi falan. Bi anda cikisiyorum bende yada inatlasiyorum. Ama senin annenin yaptigi hepten sinir bozucuymus. :/Niye bilmem,ben de öyleyim.
Zamanında ünide okurken sigara içtiğimi bile bile evime ayak basar basmaz,-ki yemin ediyorum rahatsız olmasın diye evi 24 saat havalandırmıştım-allah belanı versin sigara içiyorsun değil mi demişliği var.Merhaba demeden!
Anladım ki derdi sigara kokusu değil,benim aklınca açığımı yakalamak,çünkü ilk yakaladığını sandığında beni çok tehdit ettiği için kendimi kötü hissetmiştim,onu ben ezildim sanmıştı,
Değildi,ezilmemiştim,benim sağlığımdan ona neydi aslında,
Sigaraya başlamam bile ona olan tepkimdendi.
Anlamasını istemiştim,anlamayınca direkt yüzüne söylemiştim,ama hıh sen de kimsin bakışıyla tekrar bakmıştı ama benim aslında çok güçlü bir karakter olduğumu iyi biliyordu.
Karışık yazdım ben de evet ama bu hisleri annesiyle sorunu olanlar iyi bilir,
Yokuspokus YALNIZ DEĞİLSİN.
Birgaripinsan sen de,
Ben de sizdenim.
Diğer tüm sıkıntılarımı rahatça anlatırken,annemle olan sıkıntılarımı anlatırken şimdi olduğu gibi canım acıyor,gözlerim dolu dolu klavyedeki harfleri bile görmeden basıyorum tuşlara,
Tek hissettiğim acı,
Koskoca kadın oldum 35 yaşındayım ama canım 5 yaşındaki çocuk gibi acıyor.
Bu küçük bir örnekti,yıllardır yaşattığı /yaşadığım.Uzuldum senin adina. Yok ama annemkn hakkini yemiyim simdi annemin yaptigi canimi acitmak icin degil aslinda. Nasil desem cocugu uyuttum cam acik mi diye sordu. Yok kalkar cama.gider dedim. Sicakolur dedi. Burasi cok serin dedim.kapisi da kapali mi dedi. Anne bura cok serin bak balkonda usudum iceri girdim dedim. Olsun ev sicak oluyor dedi. Biraz daha surdu sonunda babam napiyo diye konuyu degistim cunku o ne derse dogrudur. :))) ha cam acik desem bu sefer de kalkar bakar duser diye giderdi bu konusma. Bunun gibi seyler. Mesala bana geldiginde dokulenleri supurcem yemekten sonra her seferinde 10 kere supurme islak mendille al der. Supurgeyle mi ugrascan der. Falan fisman. Kendi evinde de supurur. Cok ilginc ama benim supurmem yasak :))) bunun gibi sacma seyler. Ama yoruyo basit gibi gelsede. 10 kere ayni nasihati vermesi gibi falan. Bi anda cikisiyorum bende yada inatlasiyorum. Ama senin annenin yaptigi hepten sinir bozucuymus. :/
Of kiyamam. Uzmus seni annen. Kelimelerin otesinde anlatmadan hissedebildim.:)Insan elden gordugunu unutabiliyor. Siliyosun veya yok sayiyosun. Kotu dusunebiliyosun hakkinda ozgurce. Ama aile oldu mu. Anne baba kardes. Onlarla yasadigin sorunlari unutmus gibi yapiosun ama icinde yara gibi oluyor. Bana nasil boyle davranir ben onun caniyim, yada ben onun hakkinda boyle nasil dusunurum kotu muyum ben gibi.Bu küçük bir örnekti,yıllardır yaşattığı /yaşadığım.
Kendince benim için iyi olanı söyler ama eskiden üslubu çok kötüydü,yaralamak,aşağılamak içindi,çünkü kendisine de uygulanan oydu.
Ben büyüdükçe eğitmeye çalıştım,ama yanındayken yapamadım.Ne zaman kendisinden komple uzaklaştığımı ve bunu kaçarak yaptığımı anladı o zaman biraz dank etti sanırım.
Ama benim için çok geç.
Ne kadar uzaksam o kadar iyiyiz,
Her gün telefonda konuşuruz,balımlar canımlar,aşklar uçuşur,
Sevgililer gününde annemi ararım ilk,çünkü ilk aşkım annemdi,ona sanırım 7 yıl önce söyleyebildim bunu.Babam olmadığı için sanırım :)
Çok duygulandı ,ağladı ilk duyduğunda,o da beklemiyordu böylesi bir sevgi benden ona.
Kendi kelimeleriyle bunu mahvettiğinden o gün haberi olmuştu,ama diyorum ya çok geç.
Uzak olduğumuz kadar iyiyiz,yanıma gelir gelmez ilk dakikada kavgaya başlarız.
Kapanmıyor ki yarası,hala daha acıtıyor işte.
Neyse.
Seni çok iyi anlıyorum. Benim annem de benim üzerimde o kadar baskı kurdu ki çocukluğumdan beri, onun onayı olmadan bir şey yapamıyorum. Tepki de veremiyorum, surat asıyorum, pasif agresifim sanırım. Mesela ben annem o şort olmamış dese, gider çıkarırırım, içime sinmez, ama suratım da asılır istemsizce.. Bir çözüm bulamadım, ama eşine çok yüklenmişsin
Bu yaziya 10 uzerinden 10 veriyorum. Cevap vermek icin birkac kere okumak dusunmek istiyorum cunku cok onemli tespitler var. Inanilmaz guzel bir itiraf- kendini bulma yazisi. Tesekkurler.
bunu okuyunca bir anne olabileceğimden korktum..
ben de çok karışırım, çenemi tutamam. erkek kardeşimden biliyorum. ondan 14 yaş büyüğüm. saç sakal biçiminden tutun da giyim tarzına, konuşma şekline kadar karışırım. sizin dediğiniz gibi, "onun iyiliği" için.. kimi zaman dediğimi dinler kimi zaman bildiğini yapar.
şimdi siz bunalıyorsunuz ya, peki bi insan çocuğuna karışmadan nasıl durabilir? nasıl frenler kendini? ya gerçekten anne haklıysa? çocuğunu göz göre göre kendi haline nasıl bırakabilir? bunun ölçüsü ne olmalı? çocukların kimi zaman yönlendirmeye ihtiyacı yok mudur?
bunu 20 yaşını aşmış çocuklar için söylemiyorum. tabi ki o yaşlarda da karışmak abese iştigal.
şimdi bunu söylerken bi yandan da kendimle çelişiyorum, şöyle ki: benim annem de bana çok karışırdı, 30 yaşımı geçtim hala karışır. e şimdi ben bunu sorgularken (çocuğuma nasıl karışmam) annemi nasıl yargılayabilirim?
kafamda deli sorular:)
galiba seni anlıyorum
ama bazen insanları değiştirebilmek imkansızdır
yani annen aslında araştırmaya okumaya öğrenmeye açık bir insan olmasına rağmen bazı tabularını kıramamış
bu saatten sonra birbirinizi yıpratmaya gerek yok
bazen duymazlıktan gelmek gerekir
babamla benzer sorunlar yaşadık çok uzun zaman
çünkü adam çağının normlarına göre yetişmiş
ne kadar okusa da, gözlemlese de aşamıyor içindeki o keskin çizgileri ve benim üzerimde her şeyi hak görüyordu kendine.
onun sanki kuklasıyım gibi.
dediklerini yapacağım
yasakladıklarını ya da beğenmediklerini yapmayacağım.
böylece sorun kalmayacak.
ben açıkça karşı gelmeyi denedim
bu, ilişkimizi iğrenç bir hale getirdi
çünkü ne o ne de ben haksız olduğumuzu kabul ediyorduk.
şimdi onu olduğu gibi kabulleniyorum.
dediklerini dinlemiyorum
ama karşı da gelmiyorum
yani o söyleyip rahatlamış oluyor
ben duymazlıktan gelip kafama takmayarak bildiğimi yapıyorum.
benim çözümüm bu, ve inan ki elalem temalı dediklerini 10 dk falan düşünüp sorguluyorumdur. sonra beynimi meşgul etmiyorum.
kendi içinde bunu çözebildiğinde iç dengeni sağlayabileceksin diye düşünüyorum...
sevgiler ve başarılar...
Manipule edilmek ya da manipulasyon teknikleri uzerine arastirma yaparsaniz konumunuzu ve durumunuzu daha net görürsünüz.
Ben de annem tarafindan bu baskilara maruz kaldim.cok uzun zaman once psikiyatrist ile cozdum.o zaman ogrendim.
Bir de toksik aileler terimini araştırın.
Bu aeada ben de anneyim.cocuklarima oldukca demokratik ysklastigimi dusunuyorum.Tercihlerinde ozgurler...
Yokuspokus merhaba
Yazdıklarının hepsini okudum.
Senin annenden gelecek onaylanmaya ihtiyacın yok ki.
Önce sen kendini bi onayla bakalım ardından annen de onaylayacak emin ol.
Annen neyi eleştiriyorsa senin o yönün kırılgan ve olgunlaşmamış.
Yaz bakalım şalterlerini attıran hangi tavır?
Sen olduğun gibi mükemmel olduğunu anlasaydın,bilseydin annenle olan bu konuşman "tuzu uzatır mısın" ya da " bugün de hava çok sıcak" gibi sıradan gelecekti.
Konuya girmeyeyim okumayayım diyorum ama okudum yine :) Çok hassasım ben de bu konuda. Umursamamazlık zor benim için de. Çok yakın değiliz olamıyoruz pek ama "annem". Keşke köstek değil destek olsaydı daha çok, keşke heves kırmak yerine daha çok yap deseydi, sindirmeden, benliğimi bastırmadan, çok fazla eleştirmeden büyütseydi, benim yapmak istediğim yapamadığım şeylere benden çok heveslenip sonra olmayınca bana sarmasaydı kızmasaydı, bir çok şeyden soğutmasaydı beni, haksız yere suçlamalar yapmasaydı ısrarla, ara ara bel altı vurmasaydı sinirini kontrol edemediği için, ne bilim gerçekten o kadar küçük şeylere karşı sinir gördüm, laf işittim ki yıllardır, manevi olarak hep kendi kendimi büyütmek zorunda kaldım... Şimdi çocuğuna çok kızan bağıran döven kişilere "ah yazık" diyor ama sen de yaptın diyorum bazen dayanamayıp.. Gerçekten çok çok boş şeylerden çok sinir gördüm. Çok hassas bir insan kalben(tepkileri bu yüzden abartılı sert sanırım), ben de öyleyim ama empati yok. Başka zaman içinden yapıyor gibi ama bir an da yok oluyor. Düşünüyorum o da neler yaşadı da böyle oldu bilmiyorum onları da birileri yetiştirdi ve onların anne babaları da onlarda bazı izler bıraktı. Sevgi de gösteriyor ama tam tersi yaptıklarından dolayı hiç karşılık veremedim henüz.
Benim anneme göre anneniz daha konuşulabilecek bir insan, öfkesi, siniri yok görünüşe göre ama biliyorum konuşuyorsunuz devam ediyor ve daha çok birikiyor birikiyor.. Zamanında konuşmayı denedim ben de ama haksız olmak istemediği için hep susturdu, sonra kah kavgalar ettik o şekilde anlatmaya çalıştım kah sustum. Çok sinir krizleri geçirdim maalesef...
Bir de demişsiniz ya kendinize; "Böhü, hep annem yüzünden oldu" demekten vazgeç. Ben şahsen annem bana manevi anlamda bu kadar ağırlık vermeseydi, onun yerine benim karakterimi yapımı anlamaya tanımaya çalışıp ona göre davransaydı diğer insanlara karşı da daha az kırılgan daha rahat biri olabilir miydim acaba diye düşünüyorum, öz güvenimi de zedeledi çünkü, ama sonra her şeyde bir hayır vardır bu da bana hayatın "ileride bu konuda böyle yapma, dikkat et" deme şeklidir, uygulamalı öğretidir belki diyorum mecbur :) Anne babamızı seçemiyoruz sonuçta, değiştirilemeyecek bir kader bu, kabullenmek bu psikolojik bağı koparabilmek gerekiyor, ben henüz başaramadım pek ama..
Hayata başlangıcımız, ilk tanıdığımız örnek insanlar onlar. Tamam hepimizin düşüncesi aklı fikri var bir noktada bazı şeyleri düzeltip azaltabiliriz ama biz hamurken bir karakter şekillenmiş, küçükken/ergenken bunları o kadar düşünemiyoruz ki, farkında olduğumuz/olmadığımız boşluklar oluşmuş, gözümü öfkeye/korkuya/dayağa açtım ben mesela, her şeyin başı aile. Annem diktatör babam da o kadar sessizdir ki o da aslında sinirli biri gibi ama görünüşe göre annemin siniri hepimize yetiyor, annemden kaçıp babamla konuşmaya çalışırdım(ben konuşmaya çalışana kadar belli bir yaşta evde yok gibiydi resmen), evde konuşacak paylaşacak insan arardım, sonradan babamın da işin arka kısmında anneme bir şeyler yap et dediğini öğrendim benim için, bazı konularda da dur demesini bekledim anneme ama pek olmadı onu desteklememesine rağmen, bunlar da üzmüştü ama yine en rahat konuştuğum kişi babam oldu evde, sözlerimi farklı noktalara çekmediği için, bana çok "takma, boşver" der ama olmuyor, özellikle kişiliğime laf söylediği zaman.. Aileler ama iyi ama kötü bir çok şeye sebep olabiliyorlar. Ama yapacak bir şey de yok , %100 uyum zor bu konuda, karakterler farklı farklı, her çocuk da aynı tepkileri veremeyebiliyor, biri siniyor biri asileşiyor vs. vs.. Sizin de çocuğunuza göre yanlış olan başka bir durumunuz olacaktır belki ama esas olan farkında olup yapılacak en düşük hale getirmek bunu, büyük şeyler olmaması.. "Farkındalık" önemli...
Ben mesela annem gibi sinirli tahammülsüz bir insan olacaksam (maalesef bende de var biraz), psikolog pedagog ile azaltma imkanım olmayacaksa Allah'ım evlat verme bana diyorum isteyeceğimi bildiğim halde, çekiniyorum kendimden. Kırıcı olduğunu tahmin ettiğim insanlardan da kaçıyorum hep...
Bir de evet ergenlik ruh hali gibi dursa da bunlar, farkında olarak ya da olmayarak yetişkinliğimizde de kendilerini gösteriyorlar ki psikologlar bu yüzden çocukluğa inmiyorlar mı?
Yazmayım dedim ama yazdım yine uzun uzun :)
Pek aynı değil konularımız ama anneler, baskılar ve izleri deyince bir of deyip dökülesim geliyor.
Şu "onay ihtiyaci" sanırım 35.5 yasimda bundan yeni yeni sıyrılıyorum. Itiraf edeyim tam olarak başardım da sayilmaz.
Benimki de öyle. Onun istediği gibi olsam ona da memnun değil denedim yani. Hiç farkında değil ben öfke sinir krizleri geçirip aylarca küsüp başka şehire taşındım gittim. Şu an aramız iyi uzakta olduğu için. Ama yaz tatillerine gittiğim de gene enerjimi dip noktalara düşürmeyi başarıyor. Tek kaldığında kafasında kurgulamış bir sürü kötü şeyi aktarıyor ve benim yaptığım tercihlere getiriyor lafı. Yapacak birşey yok öyle kabul ettim.
Bence sort meselesi degil.Eskiden olanlarin ozguvenini zedelemesi.Buyuzden artik kucuk de olsa birsey duymak istemiyor.Bende de oyle olmustu.
Niye bilmem,ben de öyleyim.
Zamanında ünide okurken sigara içtiğimi bile bile evime ayak basar basmaz,-ki yemin ediyorum rahatsız olmasın diye evi 24 saat havalandırmıştım-allah belanı versin sigara içiyorsun değil mi demişliği var.Merhaba demeden!
Anladım ki derdi sigara kokusu değil,benim aklınca açığımı yakalamak,çünkü ilk yakaladığını sandığında beni çok tehdit ettiği için kendimi kötü hissetmiştim,onu ben ezildim sanmıştı,
Değildi,ezilmemiştim,benim sağlığımdan ona neydi aslında,
Sigaraya başlamam bile ona olan tepkimdendi.
Anlamasını istemiştim,anlamayınca direkt yüzüne söylemiştim,ama hıh sen de kimsin bakışıyla tekrar bakmıştı ama benim aslında çok güçlü bir karakter olduğumu iyi biliyordu.
Karışık yazdım ben de evet ama bu hisleri annesiyle sorunu olanlar iyi bilir,
Yokuspokus YALNIZ DEĞİLSİN.
Birgaripinsan sen de,
Ben de sizdenim.
Diğer tüm sıkıntılarımı rahatça anlatırken,annemle olan sıkıntılarımı anlatırken şimdi olduğu gibi canım acıyor,gözlerim dolu dolu klavyedeki harfleri bile görmeden basıyorum tuşlara,
Tek hissettiğim acı,
Koskoca kadın oldum 35 yaşındayım ama canım 5 yaşındaki çocuk gibi acıyor.
Bu konuda yazsam sayfalar tutar. Yalniz degilsiniz.