Hadron çarpıştırıcısı benim sinirleri görse oooo atomlara bak hemen ayırmalıyım der. Öyle bir sinir öyle bir öfke kontrolü yoksunluğu. Çok şanslısın atabilmişsin bende kaldı bir miktar. Kriz gelince deliye dönüyorum. Geçenlerde bi aydınlanma geldi. 36 yaşımdayım asla kendim olamadim asla her şeyime rağmen sevilmedim, beni delirtip (hoşlanmıyorum yapma dememe rağmen) sonra sinirlendiğim için beni suclayan ve öfke anındaki davranışlarım için özür dilememi bekleyen bir eşim var. Asla saygı görmedim (unvanıma saygı duyuldu karakterime değil) dost diyebileceğim insanlar olmadı hayatımda ama ben herkese dost oldum ayağı tasa takılsa koştum herkese yolunu temizledim bir daha takılmasın diye. Her şey için çok çabaladığımı ama benim için asla çaba gösterilmediğini farkettim. Travmatik bir çocukluğum ve ergenliğim oldu. Onların gölgesinde yetişkin olmaya çalıştım, tum eksikliklerimle, ve icime attıklarımın savunma mekanizmama olan savaşında yarım bir insan oldum. Tüm öfkemin nedeni bu ancak her şeyi affedip kendimi kucaklayamiyorum. Çok uzattım anksiyeteni öfkeni gercekten yenebildin mi? Yoksa sadece çocuğuna mı yansıtmıyorsun? Çünkü anne olduktan sonra çocuğum haric herkese bana yaşattıkları için intikam alırcasına saldırmak istiyorum ve bu duyguya engel olamıyorum.