- 18 Aralık 2015
- 1.346
- 1.643
- 133
- Konu Sahibi cimcimegfb
-
- #25.461
bizim başka kimsede yok ablamda vardı ne annmde ne teyzemde nede halalarımda ablam benim nasıl oldu demişti hatta bende ablama çekmişim sanrım dah 8 aydan sonra çatlarsın diyorlar zaten olsun kuzucuklarımız sağlıklı olsun da önemli olan oBiraz degil tamammen genetik canim. Doktorun bana ilk sordugu sey annende catlak var miydi sorusu oldu. Varsa sen de catlarsin kremlerle sadec3 hafifletirsin dedi. Oyle de oldu.
Şimdilik herşeyin normal olması bile çok iyi birşey canım. Beslenmeyle ilgili senin yapabileceğin birşey var mıymış? Senin beslenmene çok dikkat ettiğini hatırlıyorum. Değerlerin daha da iyileşir inşallah canım korkma stres yapma, demesi kolay ama bebeğini etkilemesinbendede var yukarda tekme atiyor geriliyorum valla sıkışıyor orda..
Dün doktora gittim bebegim 2 hafta geride olduğu beslenme düzeni zayif olduğu söledi morelim çok bozuktu kaç günden beri. düşündüm kaybedicem diye korktum.
igne dozu attirdi sadece. olmazsa hastaneye yatiracagi söledi şimdilik çok şükür herşey normal gidiyor da benim korkularim varpırtılaşma değerlerim yüksek çikti kan değerim tam sinirda bi sayı düşük.
iyiki önlem aldim. allahin iziniyle inşallah bebegimi sağ salim kucagimiza alicaz dua edin lütfen
Bende rossmandan aldim bide bebek kokuyor sanki sabah aksam sürüyorum ama dedigim gibi eger cilt catlamaya müsaitse pekte engel olunmuyormuş.İnan banada çok zor geli hele sabah sıcak yataktan çıkınca.. ama gün içinde birde gece yatarken kesin bi nemlendiricim var rossmann dan almıştım ondan sürüyorum. Aklınızda olsun rossmann da hamileler için hem yağı hem nemlendiricisi var ve çok uygun.. ayrıca duşta yağlanıp birde hindistanceviziyağı sürüyorum..
Yaa içim eriyor düşününce işte :)) Ve bakınca aslında çok az kaldı. Bir de ilk kez yaşayacağım bu duyguyu, bi bilinmezlik var o kadar heyecanlanıyorum ki. Bizim planlı bi hamilelik değildi, o yüzden bu kadar uzakken bu konuya ilk öğrendiğimde bir çocuğum olacak fikri nasıl şaşırtmıştı beni, şimdi o bebek bariz bir şekilde karnımda, varlığını hissediyorum, ama kucağıma almak nasıl olacak, yüzyüze iletişim kurmak nasıl olacak sabırsızlıkla bekliyorum
Ay sorma aynısı bende de var dışarı değilde idrar torbami tekme atıyor sanki :)Benim genellikle asagılarda tepikleniyor içimde sanki bi su balonu var
Kesinlikle katılıyorum canım duygularıma tercüman olmuşsun bu yazıyı saklayıp ara ara okumak istiyorumCanım aslında bu konuda benim bazı söylemek istediklerim var. Bu konuyu doğumdan önce çok araştırmış çok kaynak okumuştum. Bebek doğduğunda anneye aşık olarak doğar, varsa yoksa annedir onun için, onu ister, kokusuyla sakinleşir, anne onun herşeyi ve tek aşkıdır. Bu içgüdü yaşamını sürdürmesi için ona verilmiştir, çünkü yaşamı başka bir kişinin yaşamına ve bakımına bağlıdır.
Ama bu durum anne için böyle değil, bize her ne kadar bebeği ilk görünce aşk yaşanır, herşey unutulur dense de bu bir yalan. Anne bebeğin doğumuna kadar geçmişi olan, belli bir karaktere sahip, kaygıları, düşünceleri olan, en önemlisi de hayatı bebeğin hayatına bağlı olmayan bir varlık.
Bebek doğunca tüm kaygı ve düşünceler bir anda silinmez, hatta anne bebeği çok beğenmeyip hayal kırıklığı bile yaşayabilir, bebeği ona çok sarışın, çok esmer, çok saçlı, çok kel, çok beyaz, çok tipsiz vs gelebilir. Anne olmak sihirli bir değnek değil ve bir yetişkinin kendi çocuğu da olsa bir yabancıyla, özellikle de ona muhtaç ve sıkıntıya sebep olacak bir yabancıyla bir anda aşka düşmesi çok olası değil.
İşte lohusa depresyonu bu noktada başlıyor, anne diyor ki ben nasıl bir kadınım, nasıl olur da bebeğime aşık olmadım, neden onun hakkında olumsuz bazı düşüncelerim var, neden böyleyim, acaba böyleyim diye mi sütüm gelmiyor, bir bebeğe bile bakamadım, bak şu internetteki doğum fotoğraflarına, hikayelerine herkes nasıl herşeyi unutmuş nasıl da görür görmez aşık olmuşlar, ben nasıl anneyim vs vs vs derken ve yadırganmak korkusuyla kimseyle paylaşılamadığından nur topu gibi bir depresyona adım atılıyor.
Halbuki bu düşünceler normal, yetişkin bireyleriz ve kendi bebeğimiz de olsa ona objektif bakabiliriz, kusurları görebiliriz, gün geçtikçe, iletişim ilerledikçe çoğu sağlıklı anne başta beğenmediği kel kafaya aşık olmaya başlar, bebeğin her kıvrımı her mimiği aşk ve mutluluk kaynağı olur. Bu yabancı için herşeyden, gerekirse hayatından vazgeçme gücü bulur anne. Ama bunun için bence az da olsa zaman gerekli, aksini beklemek maalesef lohusa depresyonuna sebebiyet verebiliyor.
Kısacası beklentiyi çok büyük tutmamak lazım ilk aşamada.
canım inşallah herşey güzel olucak sıkma hiç canını bende de pıhtılaşma var sen iğne kullanıyormuydun ona rağmenmi böyle oldu.bendede var yukarda tekme atiyor geriliyorum valla sıkışıyor orda..
Dün doktora gittim bebegim 2 hafta geride olduğu beslenme düzeni zayif olduğu söledi morelim çok bozuktu kaç günden beri. düşündüm kaybedicem diye korktum.
igne dozu attirdi sadece. olmazsa hastaneye yatiracagi söledi şimdilik çok şükür herşey normal gidiyor da benim korkularim varpırtılaşma değerlerim yüksek çikti kan değerim tam sinirda bi sayı düşük.
iyiki önlem aldim. allahin iziniyle inşallah bebegimi sağ salim kucagimiza alicaz dua edin lütfen
kesinlikle çok güzel ifade etmişsin bunları bilip bu açıdan yaklaşmak depresyondan adım adım uzaklaşmayı sağlarCanım aslında bu konuda benim bazı söylemek istediklerim var. Bu konuyu doğumdan önce çok araştırmış çok kaynak okumuştum. Bebek doğduğunda anneye aşık olarak doğar, varsa yoksa annedir onun için, onu ister, kokusuyla sakinleşir, anne onun herşeyi ve tek aşkıdır. Bu içgüdü yaşamını sürdürmesi için ona verilmiştir, çünkü yaşamı başka bir kişinin yaşamına ve bakımına bağlıdır.
Ama bu durum anne için böyle değil, bize her ne kadar bebeği ilk görünce aşk yaşanır, herşey unutulur dense de bu bir yalan. Anne bebeğin doğumuna kadar geçmişi olan, belli bir karaktere sahip, kaygıları, düşünceleri olan, en önemlisi de hayatı bebeğin hayatına bağlı olmayan bir varlık.
Bebek doğunca tüm kaygı ve düşünceler bir anda silinmez, hatta anne bebeği çok beğenmeyip hayal kırıklığı bile yaşayabilir, bebeği ona çok sarışın, çok esmer, çok saçlı, çok kel, çok beyaz, çok tipsiz vs gelebilir. Anne olmak sihirli bir değnek değil ve bir yetişkinin kendi çocuğu da olsa bir yabancıyla, özellikle de ona muhtaç ve sıkıntıya sebep olacak bir yabancıyla bir anda aşka düşmesi çok olası değil.
İşte lohusa depresyonu bu noktada başlıyor, anne diyor ki ben nasıl bir kadınım, nasıl olur da bebeğime aşık olmadım, neden onun hakkında olumsuz bazı düşüncelerim var, neden böyleyim, acaba böyleyim diye mi sütüm gelmiyor, bir bebeğe bile bakamadım, bak şu internetteki doğum fotoğraflarına, hikayelerine herkes nasıl herşeyi unutmuş nasıl da görür görmez aşık olmuşlar, ben nasıl anneyim vs vs vs derken ve yadırganmak korkusuyla kimseyle paylaşılamadığından nur topu gibi bir depresyona adım atılıyor.
Halbuki bu düşünceler normal, yetişkin bireyleriz ve kendi bebeğimiz de olsa ona objektif bakabiliriz, kusurları görebiliriz, gün geçtikçe, iletişim ilerledikçe çoğu sağlıklı anne başta beğenmediği kel kafaya aşık olmaya başlar, bebeğin her kıvrımı her mimiği aşk ve mutluluk kaynağı olur. Bu yabancı için herşeyden, gerekirse hayatından vazgeçme gücü bulur anne. Ama bunun için bence az da olsa zaman gerekli, aksini beklemek maalesef lohusa depresyonuna sebebiyet verebiliyor.
Kısacası beklentiyi çok büyük tutmamak lazım ilk aşamada.
canım inşallah herşey güzel olucak sıkma hiç canını bende de pıhtılaşma var sen iğne kullanıyormuydun ona rağmenmi böyle oldu.bendede var yukarda tekme atiyor geriliyorum valla sıkışıyor orda..
Dün doktora gittim bebegim 2 hafta geride olduğu beslenme düzeni zayif olduğu söledi morelim çok bozuktu kaç günden beri. düşündüm kaybedicem diye korktum.
igne dozu attirdi sadece. olmazsa hastaneye yatiracagi söledi şimdilik çok şükür herşey normal gidiyor da benim korkularim varpırtılaşma değerlerim yüksek çikti kan değerim tam sinirda bi sayı düşük.
iyiki önlem aldim. allahin iziniyle inşallah bebegimi sağ salim kucagimiza alicaz dua edin lütfen
kesinlikle çok güzel ifade etmişsin bunları bilip bu açıdan yaklaşmak depresyondan adım adım uzaklaşmayı sağlarCanım aslında bu konuda benim bazı söylemek istediklerim var. Bu konuyu doğumdan önce çok araştırmış çok kaynak okumuştum. Bebek doğduğunda anneye aşık olarak doğar, varsa yoksa annedir onun için, onu ister, kokusuyla sakinleşir, anne onun herşeyi ve tek aşkıdır. Bu içgüdü yaşamını sürdürmesi için ona verilmiştir, çünkü yaşamı başka bir kişinin yaşamına ve bakımına bağlıdır.
Ama bu durum anne için böyle değil, bize her ne kadar bebeği ilk görünce aşk yaşanır, herşey unutulur dense de bu bir yalan. Anne bebeğin doğumuna kadar geçmişi olan, belli bir karaktere sahip, kaygıları, düşünceleri olan, en önemlisi de hayatı bebeğin hayatına bağlı olmayan bir varlık.
Bebek doğunca tüm kaygı ve düşünceler bir anda silinmez, hatta anne bebeği çok beğenmeyip hayal kırıklığı bile yaşayabilir, bebeği ona çok sarışın, çok esmer, çok saçlı, çok kel, çok beyaz, çok tipsiz vs gelebilir. Anne olmak sihirli bir değnek değil ve bir yetişkinin kendi çocuğu da olsa bir yabancıyla, özellikle de ona muhtaç ve sıkıntıya sebep olacak bir yabancıyla bir anda aşka düşmesi çok olası değil.
İşte lohusa depresyonu bu noktada başlıyor, anne diyor ki ben nasıl bir kadınım, nasıl olur da bebeğime aşık olmadım, neden onun hakkında olumsuz bazı düşüncelerim var, neden böyleyim, acaba böyleyim diye mi sütüm gelmiyor, bir bebeğe bile bakamadım, bak şu internetteki doğum fotoğraflarına, hikayelerine herkes nasıl herşeyi unutmuş nasıl da görür görmez aşık olmuşlar, ben nasıl anneyim vs vs vs derken ve yadırganmak korkusuyla kimseyle paylaşılamadığından nur topu gibi bir depresyona adım atılıyor.
Halbuki bu düşünceler normal, yetişkin bireyleriz ve kendi bebeğimiz de olsa ona objektif bakabiliriz, kusurları görebiliriz, gün geçtikçe, iletişim ilerledikçe çoğu sağlıklı anne başta beğenmediği kel kafaya aşık olmaya başlar, bebeğin her kıvrımı her mimiği aşk ve mutluluk kaynağı olur. Bu yabancı için herşeyden, gerekirse hayatından vazgeçme gücü bulur anne. Ama bunun için bence az da olsa zaman gerekli, aksini beklemek maalesef lohusa depresyonuna sebebiyet verebiliyor.
Kısacası beklentiyi çok büyük tutmamak lazım ilk aşamada.
Hep öyle diyolar ama daha geçen ay arkadaşım doğum yaptı. 36. Hafta normal doğum ve bebek erkek. Bebişte maşallah sağlıklı. Kısmet artık ne zaman doğarsa o zamanı belkicez. Ben oğluşumun 20 şubatta doğması istiyorum ama normal doğumda istiyorum,Dr da normal doğum taraftarı bakalım ne olacak.Kızlar erken gelirmiş genelde..erkekler geç gelir derler..oğlum da geç gelmişti
Ben vitamin kullanmıyorum doktorda gıdalardan alırsın birşey olmaz dedi ama demir hapini mutlaka kullan demişti. Bazen yemeden kısıyorum bende kilo almamak için benimde aklıma takılıyo sonra koşa koşa mutfağa gidip birşeyler yiyorum. Sağlık ocağında bakılıyor değerlere bence tahlil yaptırıp sonra ona göre karar verebilirsiniz belki ihtiyacın vardır ilaca.Kızlarr yaa bişey danışıcam size..gebeliğimi ilk öğrendiğimde tahlil yaptrdm onun dışında hiç yaptırmadım.dr un verdiği decaviy ve gynoferroyu iki günde bir kullanıyodum ama baktım çok kilo alıyorum ve bu ilaçlara bağladım bi haftadır içmeyi bıraktım.ama ceviz badem meyve süt tüketiyorum.gece aklıma takıldı sabaha kdr yanlış mı yapıyorum bebeğin hakkı varda kısıtlıyomuyum
Bende de kramp çok oluyo ama sadece belime neresi olduğunu da tarif edemiyorum kuyruksokumumun sağ ve sol tarafı kalçama ve kitlenip kalıyorum yavaş yavaş bırakıyo.dr a sordum magnezyum eksikliğinden dedi madrn suyu iç dediGunaydın kızlar benım gün içinde az da olsa tek bacagımda kramp oluyo magnezyum surekli kullanıyorum acaba kalsıyum eksıklıgımı var gunde bi tabak yogurt zorla yıyorum sut hıc ıcemıyorum ama hergun peynırde yıyorum yetersızmı acaba
Bunları yazman çok iyi oldu, insan kendine de geliyor :) instagram sağolsun her şey öyle süslenip püslenip sunuluyor ki gerçek sanıyorsun, kendinde olmayınca depresyona sürüklüyor. O yüzden aslında o abartılı anlatımlar beni aksine çok itiyor. Sadece içimden geçen anne olduğumda her şeyi unutacağım değil ama şu an bağ kurmuş olduğum miniğin kollarımda olacak olması. Tek düşündüğüm bu, ilerisini hiç göremiyorum. Biraz duyguları yoğun yaşayan biriyim sanırım onun da ilgisi var. Her şeyi akışına bırakmak lazım, dediğin gibi büyük beklentilere girmeyip bir yandan da yaşayacağımız çoğu olumsuzluğa yorgunluğa yılmaya hazır olmalıyız. Yoksa o süslenmiş hikaye beklentileri zehir edecek anneliği.Canım aslında bu konuda benim bazı söylemek istediklerim var. Bu konuyu doğumdan önce çok araştırmış çok kaynak okumuştum. Bebek doğduğunda anneye aşık olarak doğar, varsa yoksa annedir onun için, onu ister, kokusuyla sakinleşir, anne onun herşeyi ve tek aşkıdır. Bu içgüdü yaşamını sürdürmesi için ona verilmiştir, çünkü yaşamı başka bir kişinin yaşamına ve bakımına bağlıdır.
Ama bu durum anne için böyle değil, bize her ne kadar bebeği ilk görünce aşk yaşanır, herşey unutulur dense de bu bir yalan. Anne bebeğin doğumuna kadar geçmişi olan, belli bir karaktere sahip, kaygıları, düşünceleri olan, en önemlisi de hayatı bebeğin hayatına bağlı olmayan bir varlık.
Bebek doğunca tüm kaygı ve düşünceler bir anda silinmez, hatta anne bebeği çok beğenmeyip hayal kırıklığı bile yaşayabilir, bebeği ona çok sarışın, çok esmer, çok saçlı, çok kel, çok beyaz, çok tipsiz vs gelebilir. Anne olmak sihirli bir değnek değil ve bir yetişkinin kendi çocuğu da olsa bir yabancıyla, özellikle de ona muhtaç ve sıkıntıya sebep olacak bir yabancıyla bir anda aşka düşmesi çok olası değil.
İşte lohusa depresyonu bu noktada başlıyor, anne diyor ki ben nasıl bir kadınım, nasıl olur da bebeğime aşık olmadım, neden onun hakkında olumsuz bazı düşüncelerim var, neden böyleyim, acaba böyleyim diye mi sütüm gelmiyor, bir bebeğe bile bakamadım, bak şu internetteki doğum fotoğraflarına, hikayelerine herkes nasıl herşeyi unutmuş nasıl da görür görmez aşık olmuşlar, ben nasıl anneyim vs vs vs derken ve yadırganmak korkusuyla kimseyle paylaşılamadığından nur topu gibi bir depresyona adım atılıyor.
Halbuki bu düşünceler normal, yetişkin bireyleriz ve kendi bebeğimiz de olsa ona objektif bakabiliriz, kusurları görebiliriz, gün geçtikçe, iletişim ilerledikçe çoğu sağlıklı anne başta beğenmediği kel kafaya aşık olmaya başlar, bebeğin her kıvrımı her mimiği aşk ve mutluluk kaynağı olur. Bu yabancı için herşeyden, gerekirse hayatından vazgeçme gücü bulur anne. Ama bunun için bence az da olsa zaman gerekli, aksini beklemek maalesef lohusa depresyonuna sebebiyet verebiliyor.
Kısacası beklentiyi çok büyük tutmamak lazım ilk aşamada.
Canım sağlık ocağında vitamin değerlerine baktırabilirsin :) Rutin sonuçlarını doktruna bildirip ona göre vitamin kullanırsın.Kızlarr yaa bişey danışıcam size..gebeliğimi ilk öğrendiğimde tahlil yaptrdm onun dışında hiç yaptırmadım.dr un verdiği decaviy ve gynoferroyu iki günde bir kullanıyodum ama baktım çok kilo alıyorum ve bu ilaçlara bağladım bi haftadır içmeyi bıraktım.ama ceviz badem meyve süt tüketiyorum.gece aklıma takıldı sabaha kdr yanlış mı yapıyorum bebeğin hakkı varda kısıtlıyomuyum
Ay valla bende 36 da doğursam keşke bide normal ve sağlıklı olsa ne güzel olur..hayırlısı artık oğlum 41dr geldi diye içimde Bi korku oldu ya yine geç gelirse diye gerçi bi haftaya yakın önden gidiyo o etkili mi bilmiyorum amaHep öyle diyolar ama daha geçen ay arkadaşım doğum yaptı. 36. Hafta normal doğum ve bebek erkek. Bebişte maşallah sağlıklı. Kısmet artık ne zaman doğarsa o zamanı belkicez. Ben oğluşumun 20 şubatta doğması istiyorum ama normal doğumda istiyorum,Dr da normal doğum taraftarı bakalım ne olacak.
Sağol canım en iyisi ben tahlilleri tekrarlatıyim aile hekimi yapıyomı acaba tetanos için gidicem zatenBen vitamin kullanmıyorum doktorda gıdalardan alırsın birşey olmaz dedi ama demir hapini mutlaka kullan demişti. Bazen yemeden kısıyorum bende kilo almamak için benimde aklıma takılıyo sonra koşa koşa mutfağa gidip birşeyler yiyorum. Sağlık ocağında bakılıyor değerlere bence tahlil yaptırıp sonra ona göre karar verebilirsiniz belki ihtiyacın vardır ilaca.
Benimde bazen oluyor hatta göbeğim sallanıyor. Bazende attığı tekme canımı acıtıyor. Erkek olduğu için tekmeleri güçlü galiba.Bazen öyle bir tekmeliyor ki hem göbeğim hem de vajinam hatta makatım civarında oynama / darbe oluyor. Sizde de var mı benzer durum?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?