Herkese merhaba,
Buradaki herkes gibi benim de bir hikayem var. Sizlerle hikayemi paylaşmak ve umutsuz olanlara umut olmak istiyorum. Şu hayatta ölümden başka her şeyin çaresi var, bunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın
Eşimle 2019 yılında evlendik. Evliliğimizin ilk gününden itibaren de hiç korunmadık. Ancak hiçbir zaman çocuk yapalım diye de birlikte olmadık, akışına bıraktık. Gel zaman git zaman, yıllar geçti hamile kalamadım. Arkadaş önerisiyle Antalya’da bir kadın hastalıkları ve doğum doktoruna gitmeye başladım. Yıl 2021 idi. Önce standart kontrolleri yapalım dedi doktor. Smear testi ve Hpv testi ile başladık. Testlerin sonucunda maalesef Hpv tip 16 pozitif geldi. Bunun üzerine bir ay sonra kolposkopi planlandı, kolposkopi sonucu cin2 geldi. Doktor da 2 yılda bir kolposkopi yapılarak takip edilebilir, kendiliğinden kaybolabilir dedi. Ayrıca Hpv aşısından bahsetti ve istersem aşıyı olabileceğimi, ancak aşının 3 doz olduğunu ve birkaç ay aralıklı vurulması gerektiğini, bu süreçte de hamile kalmamam gerektiğini söyledi. Eşimle konuştum ve 2 yıl sonra tekrar kolposkopi yaptırırım, aşıyı erteleyelim çocuk deneyelim dedim. Ancak maalesef denemeler yine sonuç vermedi. Her ay düzenli regl olmaya devam ettim. Her regl olduğumda ağladım.
Böyle devam ettikçe eşimle ilişkimiz de zarar görmeye başladı çünkü maalesef takıntı haline getirmiştim. Kendime engel olamıyordum.
Derken 2022 yılının başlarında tüm ilgi odağımızı başka tarafa çekecek bir hastalığım ortaya çıktı. Safra kesesi taşı! Yaklaşık 6 ay süren ağrılar, teşhis koyamayan doktorlar, endoskopi, ultrason derken Eylül ayında laparoskopik safra kesesi ameliyatı olmak zorunda kaldım. Safra kesem alındı, doktorum mümkünse birkaç ay hamilelik düşünme, iyileşmeye bak demesin mi! Yapacak bir şey yok, 2022 senesi böylece boşa geçmiş oldu. Dinlenmeye çekildim.
2023 yılına geldiğimizde yakın bir arkadaşım da benim gibi hamile kalmaya çalışıyordu ve bir türlü kalamıyordu. Bir doktor bulduğundan bahsetti. Bulduğu doktor kendisine rahim filmi çektirmeyi önermiş. Rahim filminde tek tüpünün tıkalı olduğu ortaya çıkmış. Film çekimi esnasında verilen ilaç sayesinde tüp açılmış, aradan 2 ay geçtikten sonra da arkadaşım hamile kaldı. Ben de hemen arkadaşımın doktoruna gittim, Memorial Antalya hastanesinde, o tarihten beri doktorum olan canım Timur Uğurlu’ya.
Kendisine durumumdan bahsettim, duyar duymaz aşı senin tercihine bırakılmamalıydı. Aşı olmalısın dedi. Önce HPV’yi tedavi edelim, sonra yolumuza bakalım dedi. Güvendim ve hemen smear, Hpv testlerini yaptırdım. Sonuç bir önceki yıla göre daha kötüydü ve maalesef Hpv 31,16,68 ve 73 tipleri taşıyıcısıydım. Yapılan biyopside de maalesef cin3 çıktı ve şiddetli servikal displazi sebebiyle rahim ağzının konizasyonu yani Leep işlemi önerildi. Çaresiz kabul ettim, doktoruma da güveniyordum. Vakit kaybetmeden aşının birinci dozunu oldum, ve hemen bir ay ardından Leep ameliyatımı oldum. Ameliyat sonrası inanılmaz bir kanamam oldu, kocaman bir tampon koyuldu içime ancak hiç acım yoktu. Kanama tamamen durunca taburcu oldum. Rahim ağzımın bir kısmı kesilip çıkarılmıştı ve ilerleyen zamanlarda erken doğum riskim vardı artık. Bu fikre alışmak biraz zaman aldı ama yapacak bir şey yoktu. Hpv aşı dozlarını tamamladım, 2023 yılı da böylelikle bitmişti.
2024 yılının Ocak ayında doktoruma gittim. Artık herhangi bir engelimiz kalmadı, ne olur yardım edin de hamile kalayım dedim. 6 ay tam anlamıyla deneyin, olmazsa ona göre aksiyon alalım dedi doktorum. Bu arada eşim sperm testi yaptırdı ve herhangi bir sorun görülmedi. Ama ben 2 aylık deneme sürecinden sonra tekrar gittim ve “ne yaptıysam olmuyor, zaman kaybetmek istemiyorum. Rahim filmi çekelim” dedim. Regl olur olmaz hastaneyi aradım, randevumu aldım ve o gün geldi çattı. Anesteziyi alırken, tüplerim tıkalıysa arkadaşımınki gibi uyandığımda açılmış olacaklar ve belki de önümüzdeki ay eşime güzel haberi vereceğim diye düşünüyordum. Kendime geldiğimde doktordan duyduklarımla başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
Doktorum tıkalı diyordu. “İki tüpün de tıkalı. Ne yaptıysam açılmadı. Tazyikli ilaç verdim, çok verdim. Toplanıp tüplerin içinde şişti. Artık yapabileceğimiz bir şey yok,
tüp bebek tek çaren…”
Nasıl toparlandım, nasıl eve geldim bilmiyorum. Hiç ağrım, acım yoktu. Anestezinin de etkisiyle ertesi güne kadar uyudum. Anlamaya çalıştım. Ağladım, neden ben diye sorguladım. Neden benim başıma geldi? Sonra eşim, canım eşim dedi ki ben seni sen olduğun için seviyorum. Seninle çocuk için evlenmedim. Olsa da senin yanındayım, olmasa da… işte bu cümleleri duyunca, kalk dedim kendime. Kalk ve tüp bebek ile ikiz annesi olan arkadaşını ara! Aradım, hangi doktora gittiğini sordum. Şafak Olgan dedi, zaten kendi doktorumun da çalıştığı hastanedeydi Şafak hoca ve doktorum da hemen ona gitmemi söylemişti. İçim rahatladı ve hemen hastaneyi aradım, randevu aldım. Görüşmeye gittim. İşte böyle başladı tüp bebek sürecim…
2024 Ağustos ayıydı. Antalya çöl gibi sıcak, içim kaynıyor. Hem sıkıntılı stresliyim, hem şaşkınım. Bir yandan da yoğun bir şekilde çalışıyorum. Şafak hocayla görüşmemiz çok güzel geçti. “Kafanı topla ve öyle gel, yaşın 32. Yumurta rezervin iyi duruyor. Üstesinden gelinemeyecek bir şey değil, güzel bir yol planı çizeriz. Önce yumurta toplarız, embriyo olur. Bir tane bile olsa bana yeter. Bu tüp tıkanıklığının adı Hidrosalpenks. Ameliyat ile tüpleri çıkartırız, sonra da transferin olur.” diye güzelce anlattı. Yeni yeni terimler öğrendik; hidrosalpenks, salpenjektomi…
Eşimle birlikte yumurta ve sperm kalitesini arttırıcı takviye kullanmaya başladık. 1 ay boyunca da düzenli bir şekilde kullandık takviyelerimizi.
Regl oldum ve 3. gün iğnelerle birlikte opu sürecim başladı. Her iki tarafta da neredeyse toplamda 25 yumurtam vardı. Yumurta büyütme sürecim birkaç gün daha uzun sürdü. Tarlusal ve GonalF kullanıyordum. Günde 2 adet tarlusal içiyordum. İğne dozum ise 6 gün 275, 4 gün 225, 1 gün 150 şeklindeydi. Opudan 36 saat önce 3 adet Gonapeptyl iğneyi art arda vurdum. 26 Ağustos’ta yumurtalarım toplandı. Toplanan 14 yumurtadan 11 tanesi döllendi. 9 tanesi 5 kalitesinde 5. Güne ulaştı ve akabinde donduruldu. Opu için 51 bin tl, takviye ve ilaçlara toplamda 30 bin tl, dondurma işlemi için 25 bin tl ödedik. Opu’dan sonra hiçbir şekilde ağrım ve kanama olmadı. Birkaç gün sonra rahatlıkla regl oldum.
Birkaç gün sonra doktorumla ameliyat için görüşmeye gittim. Doktorum Opu işlemi sebebiyle büyüyen ancak toplanmayan yumurtaların boyutlarının büyük olduğunu ve ameliyat esnasında bu yumurtaların görme alanını etkileyebileceğini söyledi. Ancak ben ameliyatı geciktirmek istemediğim için yumurtaları hızlı küçültmenin bir yolu yok mu diye sorunca, doktorum doğum kontrol hapı kullanmamı önerdi. Yaklaşık 15 gün kadar yasmin kullandım ve 18 Eylül’de laparoskopik salpenjektomi ameliyatım için masaya yattım.
Ameliyatım yaklaşık 1 saat sürmüş. Her iki tüpüm de tamamen çıkarılmış. Zaten tamamen çıkarılmaları konusunda doktorumla hemfikir olmuştuk. Gözümü açtığımda odadaydım, sonda takılmıştı ve omuzlarıma doğru çıkan bir ağrı vardı. Safra kesesi ameliyatımdan da tanıdık olan bu ağrının sebebi ameliyat esnasında vücuda verilen gazdı. Birkaç saat sonra yardımla yataktan kalktım ve yürümeye başladım. Sondayı kendi isteğimle çıkarttırdım, hiç canım yanmadı. Kendimi zorladım, idrarımı yaparken ilk seferde hafif yanma oldu sonrasında o da geçti. 1 gece hastanede yattım. Gece ağrılarım sebebiyle morfin verdiler. Rahatlıkla uyudum, ertesi gün evime geldim. Kesi yerlerimde hiç acım, ağrım yoktu. Tek ağrım omuzlarımdaydı. 2 gün içerisinde bu ağrılarım da tamamen geçti. Tam 3 gün sonra günlük işlerime geri döndüm. Bu süreçte de raporluydum, ameliyatımı ise sigortam karşıladı. Herhangi bir ödeme yapmadım.
Çıkarılan tüplerimin patoloji sonucu papiller tubal hiperplazi şeklinde geldi. Maalesef bu ilerleyen zamanlarda yumurtalık kanserine sebep olabilecek türden bir enfeksiyonmuş. Bir nevi erken teşhis diyebilirim. Şükürler olsun, kurtuldum. Ameliyat sonrası 1 hafta kadar antibiyotik kullandım. Dikişlerim de 1 ay süresinde gayet güzel bir şekilde iyileşti.
Doktorum ameliyat sonrası 2 adet görmemi önerdi. Ancak ben ameliyattan sonra bir türlü regl olamadım. Çünkü Opu’dan sonra bir adet olmuştum ve ikinci adet genellikle gecikirmiş. Ekim ayında doktoruma gittim ve adet söktürücü ilaç içmek istediğimi söyledim. O da ısrarlarıma dayanamadı ve “tamam, tarlusal vereyim. İç ve regl olunca gel” dedi. 25 Ekim’de regl oldum ve 28 ekimde transfer için hazırlıklara başladık.
Transfer hazırlığında estrofem, d vitamini ve folik asit içmeye başladım. Estrofemi günde 3 kez diğerlerini ise 1er kez içtim. 5 Kasım’da kontrolüm vardı. Rahim kalınlığı güzel gidiyordu ve doktorum 12 Kasım’da transfer yaparız demişti. Aynı gün progesteron için kan testi verdim. Maalesef progesteron 2,70 civarında çıktı. Doktorum hemen ilaçları bırakmamı söyledi. Progesteron seviyesi yüksek çıktığı için transfer iptal oldu. İlaçları bıraktım ve tekrar regl olmayı bekledim.
Sonunda 16 Kasım’da yine regl oldum ve tekrardan transfer sürecine başladık. Heyecanla transfer gününü bekliyorum ve çooook çok umutluyum
bütün bunlar olurken ben 33 yaşına da girdim, şimdi sıradaki duam da yeni yıla hamile girmek
inşallah yakın zamanda burdan hamilelik haberimi de sizlerle paylaşabilirim.
Bu dünyada bir evlat sahibi olabilmek için maddi manevi her şeyini ortaya koyan bütün kardeşlerimi sevgiyle kucaklıyorum
bizi bizden başkası anlamaz, bunu çok iyi biliyorum
Minik bir güncelleme notu:)
3 Aralık 2024 tarihinde 5. Gün embriyom transfer edildi. Heyecanlı bekleyiş devam ediyor