- 28 Kasım 2012
- 339
- 273
- 83
- 44
Cnm cok gecmis olsun cok uzucu hayat devam ediyor iste cnm allsaglikliMerhaba…
Adana Başkent Üniversitesi Tüp Bebek merkezi hastasıyım. 21.11.2014’te 5+2’de kesemizi gördük, yolk kesemizi de gördü doktorumuz ve kalp atımı duymak için gün sayarken, 29.11.2014 cumartesi akşam saatlerinde aniden başlayan aşırı kanamayla bulunduğumuz ilçedeki hastaneye koşturdum. İlk gittiğim özel hastanedeki doktor, kesenin şeklinin bozulduğunu ve umut olmadığını belirtti. O böyle söyleyince direkt devlet hastanesine geçtik belki bebeğimize sahip çıkarlar diye ama oradaki doktor direkt kürtaj dedi ve bebeği kurtarmak için yapılabilecek hiçbir tedaviyi kabul etmedi. Tekrar ilk hastaneye gittim. Oradaki nöbetçi kadın doğum doktoruna yalvar yakar düşük tehlikesi prosedürü uygulattım. O kadar çok kanamam vardı ki doktor kan hazırlattı gerektiğinde vermek için. Bu arada tüp bebek merkezimdeki hemşiremle de sürekli telefondaydım. O da hemen kürtaj yaptırmamı onaylamadı. O akşam hastanede yattım. Cumartesi akşamıydı. Progestan iğne ve klasik serumlar.. Gecenin ilerleyen vakitlerinde erik büyüklüğünde parçalar gelince bebeğin gittiğini düşündüm. Doktor müdahale etmek istedi ama izin vermedim zira içinde bir şey varsa kendiliğinden temizlensin istedim. Pazar sabah İskenderun’daki hastanede benim doktorum olan güvendiğim bir doktor geldi. Baktık ekranda kesenin şekli düzelmiş.. Nasıl bir umut oldu anlatamam… Ama bebeği göremedik. Yolk kesesi de yoktu. Progestan iğnelere devam… Pazartesi günü taburcu oldum (bu arada CRP’m 110’a yükselmişti beyaz kürem 19 binlerde) ve olduğum gibi doğruca Adana’ya tüp bebek merkezine gittim. Kendi doktorum yurtdışındaydı ve oradaki bir doktora göründüm. Doktor göremedi bebeği de yolk kesesini de.. Bana söylediği tek şey bir daha kanama olursa lütfen müdahale etme.. Zira progestan iğnelerle durmuştu kanamam. Bu arada hemogram ve CRP bakılmasını istedi. Biz sonucu beklerken doktor gitti. Sonuç 145 Crp ve 28 bin beyaz küreydi ve telefonla doktora bildirildiğinde doktor hemen yatış dedi. Evimize uzak bahanesiyle kabul etmedik ve iskenderuna geri döndük. İskenderundaki hastaneye yatış yaptık ve antibiotik tedavimiz başladı damardan. 2 gece daha geçirdik hastanede. Çarşamba çıkmak istediğimizi belirttik. Çıktık ama damar yolum açık olarak çünkü antibiyotikleri direkt damardan almam gerekiyordu. Taburcu olurken CRP 119 beyaz küre 19 binlerdeydi ve ben hala kabul etmiyordum kürtaj olmayı. Yurtdışındaki doktorum gelsin o ne derse onu yapacağım dedim. 1 gece evde geçirdim ateşler içinde.. Ertesi gün, Perşembe günü doktorumuza gittim. Baktı.. Bebek kaybolmuş dedi.. Crp değerlerimi de öğrenince doğruca hastaneye yatırdı.. itirazsız.. O gece (04.12.2014) kürtaj oldum. Sonrasında 08.12.2014’e kadar hastanede yoğun antibiyotik tedavisiyle yattım. CRP 10 küsürlere ve beyaz küre de 8 binlere düşünce çıktım. 12.12.2014’e kadar evde dinlendim. 12.12.2014’te kontrole gittiğimde (kürtajdan sonra kanamam olmamıştı) doktorum rahimde kan biriktiğini ve laf arasında da yapışıklık olabileceğini belirtti. O anda müdahale etti ama tam temizleyemedi. Ardından ilaçla müdahale edildi ve bu sefer ağızdan antibiyotiklerle eve gönderdi. Şimdi bekleme sürecindeyim.. Bebek sahibi olmaya çalışırken karşıma çıkan nice travmadan en can acıtanı bu oldu… Dilerim daha fazla sorun yaşamam…
Enfeksiyon sebebine gelince, 2 ihtimalden bahsediyorlardı ilk başta.
1 – Bebeğimin beni enfekte edebileceği (ki rahim kültüründe herhangi bir üreme olmadığı için bu şık haylice olasılık dışı kaldı)
2 – Daha önceki aşılamamda da benzer bir durumu yaşamış olduğum için Progestan iğnenin beni enfekte edebileceği.
Eğer progestan iğneden kaynaklanıyorsa bu benim için yaşanabilecek en kötü durum. Zira bir sonraki gebeliğimde kanama yaşamam durumunda ya iğneyi vurulmayacağım ve bebeğim gidecek ya da iğneyi vurulacağım ve ikimizi de enfekte edeceğim. Yani her iki şekilde de tehlikedeyiz. Tabii bu arada yapışıklık sorunumuz olmazsa..
Radikal kararlar aldım kendimce. İşi bırakacağım mesela. bir sonraki transferde 3 ay sırf yatacağım. ve rabbime sığınacağım.
Bu arada hastanede kaldığım süre içerisinde o kadar çok enfeksiyon vakası geldi ki hastaneye ve o kadar çok insan bebeğini bu yüzden kaybetti ki anlatamam. lütfen çok ama çok dikkatli olun...
böylece şimdilik veda ediyorum sizlere.. anlattıklarımın sizlerden uzak olması dileğiyle..
Cnm cok gecmis olsun cok uzucu hep bir umutla beklemissin bebegini. Allahim hayirli ve saglikli evlatlar nasip etsin isteyen herkese moralini yuksek tut cnm opuldun.Merhaba…
Adana Başkent Üniversitesi Tüp Bebek merkezi hastasıyım. 21.11.2014’te 5+2’de kesemizi gördük, yolk kesemizi de gördü doktorumuz ve kalp atımı duymak için gün sayarken, 29.11.2014 cumartesi akşam saatlerinde aniden başlayan aşırı kanamayla bulunduğumuz ilçedeki hastaneye koşturdum. İlk gittiğim özel hastanedeki doktor, kesenin şeklinin bozulduğunu ve umut olmadığını belirtti. O böyle söyleyince direkt devlet hastanesine geçtik belki bebeğimize sahip çıkarlar diye ama oradaki doktor direkt kürtaj dedi ve bebeği kurtarmak için yapılabilecek hiçbir tedaviyi kabul etmedi. Tekrar ilk hastaneye gittim. Oradaki nöbetçi kadın doğum doktoruna yalvar yakar düşük tehlikesi prosedürü uygulattım. O kadar çok kanamam vardı ki doktor kan hazırlattı gerektiğinde vermek için. Bu arada tüp bebek merkezimdeki hemşiremle de sürekli telefondaydım. O da hemen kürtaj yaptırmamı onaylamadı. O akşam hastanede yattım. Cumartesi akşamıydı. Progestan iğne ve klasik serumlar.. Gecenin ilerleyen vakitlerinde erik büyüklüğünde parçalar gelince bebeğin gittiğini düşündüm. Doktor müdahale etmek istedi ama izin vermedim zira içinde bir şey varsa kendiliğinden temizlensin istedim. Pazar sabah İskenderun’daki hastanede benim doktorum olan güvendiğim bir doktor geldi. Baktık ekranda kesenin şekli düzelmiş.. Nasıl bir umut oldu anlatamam… Ama bebeği göremedik. Yolk kesesi de yoktu. Progestan iğnelere devam… Pazartesi günü taburcu oldum (bu arada CRP’m 110’a yükselmişti beyaz kürem 19 binlerde) ve olduğum gibi doğruca Adana’ya tüp bebek merkezine gittim. Kendi doktorum yurtdışındaydı ve oradaki bir doktora göründüm. Doktor göremedi bebeği de yolk kesesini de.. Bana söylediği tek şey bir daha kanama olursa lütfen müdahale etme.. Zira progestan iğnelerle durmuştu kanamam. Bu arada hemogram ve CRP bakılmasını istedi. Biz sonucu beklerken doktor gitti. Sonuç 145 Crp ve 28 bin beyaz küreydi ve telefonla doktora bildirildiğinde doktor hemen yatış dedi. Evimize uzak bahanesiyle kabul etmedik ve iskenderuna geri döndük. İskenderundaki hastaneye yatış yaptık ve antibiotik tedavimiz başladı damardan. 2 gece daha geçirdik hastanede. Çarşamba çıkmak istediğimizi belirttik. Çıktık ama damar yolum açık olarak çünkü antibiyotikleri direkt damardan almam gerekiyordu. Taburcu olurken CRP 119 beyaz küre 19 binlerdeydi ve ben hala kabul etmiyordum kürtaj olmayı. Yurtdışındaki doktorum gelsin o ne derse onu yapacağım dedim. 1 gece evde geçirdim ateşler içinde.. Ertesi gün, Perşembe günü doktorumuza gittim. Baktı.. Bebek kaybolmuş dedi.. Crp değerlerimi de öğrenince doğruca hastaneye yatırdı.. itirazsız.. O gece (04.12.2014) kürtaj oldum. Sonrasında 08.12.2014’e kadar hastanede yoğun antibiyotik tedavisiyle yattım. CRP 10 küsürlere ve beyaz küre de 8 binlere düşünce çıktım. 12.12.2014’e kadar evde dinlendim. 12.12.2014’te kontrole gittiğimde (kürtajdan sonra kanamam olmamıştı) doktorum rahimde kan biriktiğini ve laf arasında da yapışıklık olabileceğini belirtti. O anda müdahale etti ama tam temizleyemedi. Ardından ilaçla müdahale edildi ve bu sefer ağızdan antibiyotiklerle eve gönderdi. Şimdi bekleme sürecindeyim.. Bebek sahibi olmaya çalışırken karşıma çıkan nice travmadan en can acıtanı bu oldu… Dilerim daha fazla sorun yaşamam…
Enfeksiyon sebebine gelince, 2 ihtimalden bahsediyorlardı ilk başta.
1 – Bebeğimin beni enfekte edebileceği (ki rahim kültüründe herhangi bir üreme olmadığı için bu şık haylice olasılık dışı kaldı)
2 – Daha önceki aşılamamda da benzer bir durumu yaşamış olduğum için Progestan iğnenin beni enfekte edebileceği.
Eğer progestan iğneden kaynaklanıyorsa bu benim için yaşanabilecek en kötü durum. Zira bir sonraki gebeliğimde kanama yaşamam durumunda ya iğneyi vurulmayacağım ve bebeğim gidecek ya da iğneyi vurulacağım ve ikimizi de enfekte edeceğim. Yani her iki şekilde de tehlikedeyiz. Tabii bu arada yapışıklık sorunumuz olmazsa..
Radikal kararlar aldım kendimce. İşi bırakacağım mesela. bir sonraki transferde 3 ay sırf yatacağım. ve rabbime sığınacağım.
Bu arada hastanede kaldığım süre içerisinde o kadar çok enfeksiyon vakası geldi ki hastaneye ve o kadar çok insan bebeğini bu yüzden kaybetti ki anlatamam. lütfen çok ama çok dikkatli olun...
böylece şimdilik veda ediyorum sizlere.. anlattıklarımın sizlerden uzak olması dileğiyle..