- 13 Nisan 2008
- 5.987
- 27.984
-
- Konu Sahibi esmermavigoz
- #241
kayınvalidem huzur bırakmadın mı demiş herkesin içinde bana ? bunu sizden öğreniyorum. nerden çıkarttınız. kayınvalidem beni çok seviyor benimle gülmeyi sohbet etmeyi çok sever ben aşağı inince bile şenlik havası oluyor evde siz neyden bahsediyorsunuz
Şu aşamada annesinin kötü özelliklerini nereden bilebilirim. Tanışmışlığım yok, oturmuşluğum yok. Telefondan yalnızca bir konuşma. Ve ondada milletin yanında sevgilimle olan sorunları dile getirerek beni azarladı. Müsait değilseniz sonra konuşalım misafirler var diyince de1 "onlar yabancı değil zaten anlatıyorum herşeyi" diyip azarladı. Daha kötüleri vardır elbette ama bana karşı iyi veya kötü olması neyi değiştirir. Her iki ihtimalde de ona bakmak söz konusuyken.
Bunları siz değil yanlışlıkla kuzeniniz mi yazdı? Bir de kayınvalideniz Ataşehir'de kirada oturmak istemiş de eşiniz kirasına yardım ederim deyince dellenmişsiniz hatta adam ailesini seçince ayrılmışsınız falan. Bir sene içinde mi böyle apartman falan satın aldılar, size ayrı kendilerine ayrı lüks daireler dayayıp döşediler? Yok öyle bir şey derseniz onları da eklerim.Ben geçen hafta annesini aradım. Oğlunuzla tartıştık, ondan bir haber alamıyorum merak ediyorum napıyor diye sordum. Evlerinde misafir varken, kardeşlerinin ve yeğenlerinin yanında hiç sesinin volümunu azaltmadan bana "siz neyi paylaşamıyorsunuz, bir gün iyi bir gün çok kötüsünüz, açıkçası artık sizin kavgalarınızdan rahatsız oluyorum, evimiz de huzur kalmıyor, oğlumun senin kızabileceğin yaptığı hiç bir şey yok" diyerek konuştu.
derdinizi şimdi anladım. bu konu tam 4 sene öncenin konusu, ben eşimle 2 senedir beraberim dedim. basit bir toplama-çıkartma işlemiyle eşimin 2020 konusunda bahsettiğim kişi olmadığını anlayabilirdiniz. o konu zamanında o kişiden ayrılmıştım zaten. konuları birbirine karıştırıp varsayım yapmaya bayılıyorsunuz. asıl sizinle uğraşmaya değmez hayal dünyanızda yaşayın. çamur at izi kalsın, hayat size güzel. sayenizde herkes peşinizden konuları karıştırıp kayınvaliden böyleymiş diyecek.Bunları siz değil yanlışlıkla kuzeniniz mi yazdı? Bir de kayınvalideniz Ataşehir'de kirada oturmak istemiş de eşiniz kirasına yardım ederim deyince dellenmişsiniz hatta adam ailesini seçince ayrılmışsınız falan. Bir sene içinde mi böyle apartman falan satın aldılar, size ayrı kendilerine ayrı lüks daireler dayayıp döşediler? Yok öyle bir şey derseniz onları da eklerim.
Daha çok şey var o zaman farklı şimdi farklı yazdığınız da uğraşmaya değmez.
Sizinde hatalarınız var tabi ama burda birçok kadın linç etmeye hazır durduğundan sizi eleştirmişler fakat birçoğunun eşinin ailesi, kayınvalidesi ile bu kadar içli dışlı olması eminim hepsini delirtir ama empati kuramamışlar. Sizin hatanız olacakları önceden göremeyişiniz. O da şöyle; eşinize “hayatım ben senle evlenmeyi çok istiyorum, ailene de bayılıyorum ama ben prensip olarak ailelere bu kdar yakın yaşamak istemiyorum. Senin evi kiraya verelim, onun parasıyla da başka semtte bi eve çıkalım, bende gelince iş ararım, kiramıza ek gerekirse sana yardım ederim ama evimiz barkımız ayrı olsun. Ayrıca aile bağlarınızı takdir ediyorum ama artık senin ailen benim. Senin önceliğin benim. Sende ne annenin ne kardeşlerinin babası kocası değilsin. Sen artık benim kocamsın ve benimde önceliğim sensin. Biz başka türlü çekirdek aile olamayız. Lütfen herkes kendi sorumluluklarını alsın.” Diye bir konuşma ve şartlarınızı ortaya koyan bir tavır göstermemişsiniz. Siz net olsaydınız emin olun annesi bile bu duruma alışırdı. Birçoğumuz artık köyde aynı evlerde yaşamıyoruz. Kaldı ki siz gençsiniz, birbirinize vakit ayırmanız lazım. İnsanlar tanışarak evlenir ama aynı evin içinde de birbirlerini tanımaya devam ederler. Birlikte özel hayatınız olmalı. Bolca başbaşa kalmalı, tatil yapmalı, akşam kendi istediğiniz zamanda arkadaşlarınızla sosyalleşmelisiniz. Burada eşiniz hatalı. Arada dengeyi kuramıyor. Anne çok iyi insandır doğrudur ama mesafe gerekir. Çocuklarına “ abiniz yeni evlendi saygılı olun çat kapı gidilmez ayıp, çağırırlarsa veya bize gelirlerse görürsünüz abinizi” demeliydi. Keza kendi akrabalarına bile engel olmalıydı “onlar genç yeni evli ben bişey diyemem şimdi ayıp olur” demeliydi. İçinde bulunduğunuz ailede “sınır ihlalleri” var. Anne elbette bundan memnun. Eşinizde bu düzene alışmış ancak siz keşke bunu baştan konuşsaydınız. Gerçi hala geç değil. Tatlı dille kendinizi anlatabilirsiniz. Bi kere değil, ara ara konuşabilirsiniz. Şimdi bunu yapabilirseniz yarın öbür gün almanya meselesi gerçekleştiğinde en azından önüne geçmiş olursunuz biraz. Mesafeli ve saygılı bir ilişki en idealidir. Çünkü bugün anneniz size bişey söyler onu yarın unutursunuz ama kayınvalideniz ne kadr iyi olursa olsun 1 kere kötü bişey söylese onu unutamazsınız.aynen hatta düğünümüz için doğudan teyzeleri amcaları vs gelmişti, düğünden sonra 1 hafta kayınvalidemde kaldılar aklı hep aşağıdaydı gitmeden görelim gidelim bi sohbet edelim bizim için bin km yol geldiler ayıp olur vs diye. balayınada çıkamadık bazı maddi konular yolunda gitmeyince. ilk haftadan kendimi teyzesiyle yemek yerken buldum. hayır teyzelerini vs de çok seviyorum çok kafa dengi insanlar ama orda olmak bana kendi tercihim gibi değilde zorunlulukmuş gibi gelince beni bi hazımsızlık tutuyor. herşey aşırı gururdan. eşim anahtar kapıda dursuncu biri değil cünkü apartmandan ziyade 70 haneli bir blok burası, benle bir süre sonra sıkılıyor mu ne? kuzenini felan cagırıyor kız kuzenlerini de cagırıyor sende onnlarla takıl sıkılmazsın diyor. ama ben sanırım hep benimle başbaşa olmasını istemesini istiyorum. ben hep öyle arzuluyorum çnkü.
mesajınız için teşekkür ederim. evet mesajlarla ilgili tespitiniz çok doğru.Sizinde hatalarınız var tabi ama burda birçok kadın linç etmeye hazır durduğundan sizi eleştirmişler fakat birçoğunun eşinin ailesi, kayınvalidesi ile bu kadar içli dışlı olması eminim hepsini delirtir ama empati kuramamışlar. Sizin hatanız olacakları önceden göremeyişiniz. O da şöyle; eşinize “hayatım ben senle evlenmeyi çok istiyorum, ailene de bayılıyorum ama ben prensip olarak ailelere bu kdar yakın yaşamak istemiyorum. Senin evi kiraya verelim, onun parasıyla da başka semtte bi eve çıkalım, bende gelince iş ararım, kiramıza ek gerekirse sana yardım ederim ama evimiz barkımız ayrı olsun. Ayrıca aile bağlarınızı takdir ediyorum ama artık senin ailen benim. Senin önceliğin benim. Sende ne annenin ne kardeşlerinin babası kocası değilsin. Sen artık benim kocamsın ve benimde önceliğim sensin. Biz başka türlü çekirdek aile olamayız. Lütfen herkes kendi sorumluluklarını alsın.” Diye bir konuşma ve şartlarınızı ortaya koyan bir tavır göstermemişsiniz. Siz net olsaydınız emin olun annesi bile bu duruma alışırdı. Birçoğumuz artık köyde aynı evlerde yaşamıyoruz. Kaldı ki siz gençsiniz, birbirinize vakit ayırmanız lazım. İnsanlar tanışarak evlenir ama aynı evin içinde de birbirlerini tanımaya devam ederler. Birlikte özel hayatınız olmalı. Bolca başbaşa kalmalı, tatil yapmalı, akşam kendi istediğiniz zamanda arkadaşlarınızla sosyalleşmelisiniz. Burada eşiniz hatalı. Arada dengeyi kuramıyor. Anne çok iyi insandır doğrudur ama mesafe gerekir. Çocuklarına “ abiniz yeni evlendi saygılı olun çat kapı gidilmez ayıp, çağırırlarsa veya bize gelirlerse görürsünüz abinizi” demeliydi. Keza kendi akrabalarına bile engel olmalıydı “onlar genç yeni evli ben bişey diyemem şimdi ayıp olur” demeliydi. İçinde bulunduğunuz ailede “sınır ihlalleri” var. Anne elbette bundan memnun. Eşinizde bu düzene alışmış ancak siz keşke bunu baştan konuşsaydınız. Gerçi hala geç değil. Tatlı dille kendinizi anlatabilirsiniz. Bi kere değil, ara ara konuşabilirsiniz. Şimdi bunu yapabilirseniz yarın öbür gün almanya meselesi gerçekleştiğinde en azından önüne geçmiş olursunuz biraz. Mesafeli ve saygılı bir ilişki en idealidir. Çünkü bugün anneniz size bişey söyler onu yarın unutursunuz ama kayınvalideniz ne kadr iyi olursa olsun 1 kere kötü bişey söylese onu unutamazsınız.
bu arada bu ev normalde dublex, biz kira ödemeyelim zaten tadilatı bitti güzel evde oturalım diyince ikiye böldük merdiven boşluğunu odaya çevirdik. faturalar bir, tek daire olarak gözüküyor, satma veya kiralama söz konusu değil, zaten 9 kişi aşağıda sıkıştı kaldı, biz burda oturmasaydık burayı kullanacaklardı.Sizinde hatalarınız var tabi ama burda birçok kadın linç etmeye hazır durduğundan sizi eleştirmişler fakat birçoğunun eşinin ailesi, kayınvalidesi ile bu kadar içli dışlı olması eminim hepsini delirtir ama empati kuramamışlar. Sizin hatanız olacakları önceden göremeyişiniz. O da şöyle; eşinize “hayatım ben senle evlenmeyi çok istiyorum, ailene de bayılıyorum ama ben prensip olarak ailelere bu kdar yakın yaşamak istemiyorum. Senin evi kiraya verelim, onun parasıyla da başka semtte bi eve çıkalım, bende gelince iş ararım, kiramıza ek gerekirse sana yardım ederim ama evimiz barkımız ayrı olsun. Ayrıca aile bağlarınızı takdir ediyorum ama artık senin ailen benim. Senin önceliğin benim. Sende ne annenin ne kardeşlerinin babası kocası değilsin. Sen artık benim kocamsın ve benimde önceliğim sensin. Biz başka türlü çekirdek aile olamayız. Lütfen herkes kendi sorumluluklarını alsın.” Diye bir konuşma ve şartlarınızı ortaya koyan bir tavır göstermemişsiniz. Siz net olsaydınız emin olun annesi bile bu duruma alışırdı. Birçoğumuz artık köyde aynı evlerde yaşamıyoruz. Kaldı ki siz gençsiniz, birbirinize vakit ayırmanız lazım. İnsanlar tanışarak evlenir ama aynı evin içinde de birbirlerini tanımaya devam ederler. Birlikte özel hayatınız olmalı. Bolca başbaşa kalmalı, tatil yapmalı, akşam kendi istediğiniz zamanda arkadaşlarınızla sosyalleşmelisiniz. Burada eşiniz hatalı. Arada dengeyi kuramıyor. Anne çok iyi insandır doğrudur ama mesafe gerekir. Çocuklarına “ abiniz yeni evlendi saygılı olun çat kapı gidilmez ayıp, çağırırlarsa veya bize gelirlerse görürsünüz abinizi” demeliydi. Keza kendi akrabalarına bile engel olmalıydı “onlar genç yeni evli ben bişey diyemem şimdi ayıp olur” demeliydi. İçinde bulunduğunuz ailede “sınır ihlalleri” var. Anne elbette bundan memnun. Eşinizde bu düzene alışmış ancak siz keşke bunu baştan konuşsaydınız. Gerçi hala geç değil. Tatlı dille kendinizi anlatabilirsiniz. Bi kere değil, ara ara konuşabilirsiniz. Şimdi bunu yapabilirseniz yarın öbür gün almanya meselesi gerçekleştiğinde en azından önüne geçmiş olursunuz biraz. Mesafeli ve saygılı bir ilişki en idealidir. Çünkü bugün anneniz size bişey söyler onu yarın unutursunuz ama kayınvalideniz ne kadr iyi olursa olsun 1 kere kötü bişey söylese onu unutamazsınız.
2 aylık evliyim, 26 yaşındayız, 2. evliliğimi yaptım (ilki 21 yaşında 15 gün sürmüştü), eşimin ilk evliliği, bunalımdayım.
konu eşimin ailesine olan aşırı düşkünlüğü. ailesinde baba rolünü üstlenmesi ve 7 kardeşine karşı kendini manevi olarak yakınlık sorumluluğu hissetmesi.
sürekli onlara karşı sorumlu hissetmesinden dolayı tartışıyoruz, 2 aydır belki 10-15 kez ailesi bu evde bulundu çeşitli sebeplerden ötürü.
hayırlı olsuna akrabaları geliyordu, kayınvalidem ve eşimin kardeşleri de bizde oluyordu. bir sebepten ötürü bu evde oluyorlar.
14 katlı binanın en üst katındayım, kayınvalidem alt katta yaşıyor, ailem ise 120 km uzakta.
bazen kendimi enayi gibi hissediyorum, ben ailemi göremiyorken o ailesini hergün görüyor, benim ailem daha 1 kez evime gelmişken onun ailesi defalarca kez oturmaya geldi. bu canımı çok sıkıyor, sanki ağaç kavuğundan çıkmışım benim ailem yokmuş gibi sürekli onun ailesiyle yakın olmak canımı acıtıyor. ailemi terkedip, başka aile transfer olmuş gibi hissediyorum. ve tek kız evladıyım, ailem benden sonra çok eksik kaldı, annemse evliliğimin ilk 3 haftası onu hiç arayamadım görüntülü konuşamadık diye bana küstü, arayamadım çünkü eşimle çok kavga ediyorduk ve neredeyse gün aşırı eve misafir geliyordu, annem bunları bilsin istemedim çünkü huzursuz olurdu ve eşim gözünden düşerdi.
kardeşleri evlendiğimiz ilk günden beri hergün eve bir bahaneyle geliyordu (3 küçük kardeşi var 6-8-11 yaşlarında). ilk günler sinir krizleri geçirdim hep böylemi olcak diye birini gönderiyorum öteki kapıyı çalıyor, eşim çocuklara anlayışlı olmam gerektiğini söyledi bende onlara hep hoşgörülü olursam alışamazlar diye bi süre sonra çocuklara sert tavırla buraya gelmemeleri gerektiğini söyledim. bu şekilde çocukları alıştırdım artık ailesi gelmeden gelmiyorlar. aileme karşı çektiğim vicdan azabı bir yana dursun, eşimin ailesini kardeşlerini gerçekten çok seviyorum hepsi o kadar iyiler ki, şimdiye kadar her süreçte kayınvalidem, kayınbabam ve büyük kardeşleri bizim için çok çaba veriler maddi olarak. kayınvalideme resmen hayranım hergün yemek gönderir, davet etmeden gelmez, çocuklarada bunu öğretiyor ama çocuklar dinlemiyordu, tüm derdimi sıkıntımı onunla paylaşırım şimdiye kadar tek bir kelimesi bile rahatsız etmedi kalbimi kırmadı, boşanmış olma durumuma kucak açtı, yani ailesi aşırı iyidir ama yinede bukadar yakın olmak beni rahatsız ediyori rahatsız olduğum içinde vicdan azabı çekiyorum haketmiyorlar diyorum. eşim dün kuzenlerim gelsin okey oynayalım dedi, geçen hafta burdalardı yine oynadınız bu kadar sık istemiyorum dedim diye bana küstü, nasıl bi zihniyetim varmış herkesten uzak kalmak istiyomuşum bla bla. almanyaya gitmek istiyor, vizesini verdi diyorki orda yerleşir tutunursak kardeşlerimi de getirticem onlarda kendine hayat kursun, annemlerde gelsin çocuklar orda büyüsün diyor, he dedim ordada onlarla dipdibe ol iyice beni ihmal et benim kimsem olmayacak orda. yapayalnız kalıcam kendi sülalemden kimse kalmayacağı için. kafam karışık oyüzden karışık yazdım kb.
velhasıl kelam, kendi ailenizle az, eşin ailesiyle çok görüşmek normal bişey mi ? eşim normal gibi davranıyor gelin geldin normal diyip asabımı bozuyor niye yakın oturdunuz derseniz evleri var kiraya para vermek istemedik, birde evi baştan dayayıp döşeyince bize cazip geldi. bu güzellikte bir evde 30 bin lira kiradan aşağıya oturamayız. birisi bana madem ailesi çok iyi rahat mı batıyor görüş işte desin de normalleştireyim şu durumu. artık tartışmaktan yoruldum.
Fakat şöyle bir gerçek var sizin aile bağlarınız ve ev hayatında gördükleriniz ile eşinizinki çok farklı. Siz her hafta aileden birilerini görmeyi sevmeyebilirsiniz. O da aile düşkünü anladığım kadarıyla. Yani ya birinizden biri diğerine boyun eğecek ki bence bu daha zor çünkü düdüklü tencere durumu var durur durur patlar bigün, veya orta yolu bulacaksınız. Biraz onun dediği biraz sizin dediğiniz olacak ama sabırlı olacaksınız. Bugünden yarına ev bulamazsınız belki ama sabrederseniz istediğiniz gibi olsun olmasın kesenize göre bi eve çıkarsınız, sizde çalışmaya başlarsınız, aileyi de o isterse hergün arar annesiyle konuşur ama atıyorum 3 haftada 1 görürsünüz, yemek yersiniz öyle akşamlarda. Hem sizde çalıştığınız için “çalıştığım için yoruluyorum her zaman görüşemeyiz dinlenmeye ihtiyacım var” dersiniz. Bence sakinliğinizi koruyun ama böyle planı da hayata geçirmek için kararlı olun. Daha iyisi aklıma gelmedi şu an .mesajınız için teşekkür ederim. evet mesajlarla ilgili tespitiniz çok doğru.
başta ben söylediklerinizin hepsini hatta daha fazlasını hem eşimle hem kayınvalidemle defalarca konuştum. bu yazdığınız kibar paragrafı belki hergün anlatıyorum. nişandan öncede kayınpederimin babamın yani ailelerimizin olduğu ortamda da benim yapım, aile yapılarımız vs tekrar tekrar konuşuldu. kızımızdan gelinlik beklicekseniz, akrabalara hizmet etsin gelsin gitsin dicekseniz hiç bu işe başlamayalım bile dediler. allah var bana hizmet ettirmiyorlar, bir çay içip gidiyor herkes çayları da eşim veriyor yani hep anlayış gösterdiler ama işleyişe gelince bir şekilde onlara bu kadarı fazla gelmiyor. bana fazla geliyor. eşim için benim eşim olmak ve ailesinin çocuğu olmak farklı şeyler, ikisine de vakit ayırmak istiyor. ben bu konuları açtıkça birini seçmesi gerekiyormuş gibi düşünüyor ve tartışmalara başlıyoruz. bugün yine kuzenimi çağıralım oturalım vs dedi ben hayır diyince niye herkesten uzak olmak istiyorsun kendini uzak tutuyorsun hayatım dedi. bende evimde vakit geçirmek istiyorum kuzenini seviyorum ama her hafta vakit ayıramam dedim tamam hayatım dedi kapandı konu öyle. eşimin annesi iyidir hoştur ama ödü kopuyor onlardan uzaklaşacağız diye, almanyaya gidicez ya, şimdiden söylüyor gidince bizi unutmayın diye. hem bana hem eşime aşırı bir bağlılığı var. yeter ki yanımda olsunlar ben hizmette ederim
Katılıyorum. Bugünlerde her önüne gelen kendine okul öncesi öğretmeniyim diyor hangi eğitim fakültesinden mezun oldunuz diye soruyorum cevap yok. Lisede çocuk gelişimi okuyan, aöf çocuk gelişimi okuyup staj bile yapmayanlar Öğretmenlik dersi vermiş oluyorlar. 200,300 puanla çocuk gelişimi okuyup eğitim fakültesini bitirmiş kişileri beğenmiyorlar. Ben böylelerine kızmıyorum aslında bunlara bu hakkı veren sistemi eleştiriyorum. 400 puan üstüyle eğitim fakültesine giren staj yapan okul öncesi öğretmenleri ile nasıl bunlar bir tutulur anlamıyorum? Sınav sonuçları yalan söylemez, okul öncesi öğretmenliğinin puanı her türlü çocuk gelişiminden yüksek. Okul öncesine çapı yetmeyenlerin okuduğu yan sanayi bölüm.10 ev hanımından 9 tanesi aöf çocuk gelişimi okuyup kendine Öğretmenim diyor zatenAynen çok güzel öğretmişsin. O okul öncesi değildir, çocuk gelişimi falandır.
Burası okul öncesi öğretmeni kaynıyor,ne hikmetse hepsi 20 yaşında mezunKatılıyorum. Bugünlerde her önüne gelen kendine okul öncesi öğretmeniyim diyor hangi eğitim fakültesinden mezun oldunuz diye soruyorum cevap yok. Lisede çocuk gelişimi okuyan, aöf çocuk gelişimi okuyup staj bile yapmayanlar Öğretmenlik dersi vermiş oluyorlar. 200,300 puanla çocuk gelişimi okuyup eğitim fakültesini bitirmiş kişileri beğenmiyorlar. Ben böylelerine kızmıyorum aslında bunlara bu hakkı veren sistemi eleştiriyorum. 400 puan üstüyle eğitim fakültesine giren staj yapan okul öncesi öğretmenleri ile nasıl bunlar bir tutulur anlamıyorum? Sınav sonuçları yalan söylemez, okul öncesi öğretmenliğinin puanı her türlü çocuk gelişiminden yüksek. Okul öncesine çapı yetmeyenlerin okuduğu yan sanayi bölüm.10 ev hanımından 9 tanesi aöf çocuk gelişimi okuyup kendine Öğretmenim diyor zatenÇocuklara böyle davranıp bir de Öğretmenim diyor çok ironik bir durum
merhabalar. evet çocuk gelişimi lisans mezunuyum. okulum tıp fakültesi bünyesindeydi ve kaliteli hocalarla eğitim alarak bitirdim, not ortalamam da 3.63dür. okul boyunca 1 sene özel ve bilinmiş bir kolejde staj yaptım, 1 sene de özel eğitim kurumunda staj gördüm. 1 senede bulunduğum şehrin en prestijlli anaokulunda öğretmenlik yaptım. okul öncesi öğretmeni olmam için yeterli mi ? meb bile beni sisteminde öğretmen olarak kabul ediyorken size ne oluyorKatılıyorum. Bugünlerde her önüne gelen kendine okul öncesi öğretmeniyim diyor hangi eğitim fakültesinden mezun oldunuz diye soruyorum cevap yok. Lisede çocuk gelişimi okuyan, aöf çocuk gelişimi okuyup staj bile yapmayanlar Öğretmenlik dersi vermiş oluyorlar. 200,300 puanla çocuk gelişimi okuyup eğitim fakültesini bitirmiş kişileri beğenmiyorlar. Ben böylelerine kızmıyorum aslında bunlara bu hakkı veren sistemi eleştiriyorum. 400 puan üstüyle eğitim fakültesine giren staj yapan okul öncesi öğretmenleri ile nasıl bunlar bir tutulur anlamıyorum? Sınav sonuçları yalan söylemez, okul öncesi öğretmenliğinin puanı her türlü çocuk gelişiminden yüksek. Okul öncesine çapı yetmeyenlerin okuduğu yan sanayi bölüm.10 ev hanımından 9 tanesi aöf çocuk gelişimi okuyup kendine Öğretmenim diyor zatenÇocuklara böyle davranıp bir de Öğretmenim diyor çok ironik bir durum
sizin ilk evli zamanlarınızda sürekli size mi geliyorlardı o zaman doğru mu anladım?düğünümüzde uyuz bulaştı bize, oyüzden kendi aileme 1 kez gidebildim sonra uyuz olduğumuzu öğrenince gitmedik, onlarda uyuz oldu onlarda gelemedi, onun ailesi önemsemedi yine bizimle görüşmeye devam etti. birde bizim aile geleneğinde şöyle birşey var eşiminkinin aksine, ilk haftalar aranıp sorulmaz rahatsız edilmez evine gidilmez yeni evlilerin. müsait olunca kız arar arayacağını. bizde eşimde fırtınalı tartışmalar yaşadığımız için ve annemin sesimin tonundan bile direkt anlayacağını bildiğim için ailemi 2-3 defa bikaç dakikalık aramalar hariç uzun sohbetler için arayamadım onlarda içerlemiş heralde
Canım yeni evlilikte bu durum yaşanır. Gayet normaldir. Bende yeni evliyim. Böyle kalabalık aile değiller aileme de 5 dk mesafedeBiraz kendine zaman vermelisin ve eşinin çok üstüne gitmemelisin. Neticede ailesi onun. Ne kadar seni savunsada ailesi önde gelecektir her zaman.evet aileme haksızlık etmiş onları terketmiş onlarla hiç bu kadar yakın olmamışım ama eşimin ailesiyle bazen ayıp olmasın diye bazen kendi isteğimle aşırı derece görüşüyor olmak benim vicdanımda sorun yaratıyor. çaylar tatlılar kahveler sohbetler kahkahalar dönüyor hep eğlencelide onlarla vakit geçirmek. ne kadar sevsemde bir ait olamama durumu var içimde. bende kendimi yeni keşfediyorum
eşim şuan evde, çalışmıyor günün yaklaşık 20 saati başbaşa ve beraberiz zaten 3-4 saatini de başkalarıyla geçirmenin onun için bir mahsuru yok misafir gidince sabahlıyoruz zaten bol bol doyuyor herhalde banaSorunun eşinin ailesiyle değil eşinle ilgili. Kalabalık aile ve hele ki aile apartmanı asla tavsiye edilmez bunu çoğu kadın kabul etmiyor. İnsanlar aile apartmanında oturmamak için herseyden kısıp kiraya çıkıyolar. Sizin eşiniz aile apartmanı olmasa bile sürekli ailesiyle içli dışlı olurdu gelip gitmeler bitmezdi. Sorun eşinizde ve onunla çözmeye çalışın yeni evli olmanıza rağmen eşiniz sizinle yalnız kalmak istemiyor neden ? Buna cevap bulmalısınız
evet, evlendiğimizin ertesi günü sabah kardeşi geldi sen artık burda mısın 100 gün bitti mi bizimle misin diye heyecanla boynuma atlamıştı çok seviyorlar beni o yüzden her biri günde bir kez kapıyı çalardı, o zamanlar yaptığımız tartışmalar ve çocuklara aşılamam sayesinde şuan gelmiyorlar ama ilk günler "acaba hep böyle mi olcak,çocukları düzene sokamıcak mıyım, sürekli gelcekler mi"diye düşünmekten tartışmalar çıkıyordu. ilk hafta bittikten sonra misafir ağırlamaya başladık. eşim düğünümüz için gelen ve dönecek olan birkaç kuzenini evimizde ağırlamak istedi, bir daha ne zaman görcem onları vs diyerek beni ikna etti. 2 haftadan sonra konu komşu akraba gelmeye başladı. bence çok erken hepsi için en az 1 ay kimsenin ayak basmaması gerekiyordu ama eşim aşırı sosyal ve sülalesinde çok sevilen birisi, mesela şuan 2 aylık evliyiz şuan gelmelerinde hiç sorun yok şikayet etmemde ama ilk zamanlar olması beni çok üzdü ve yıprattı. ne anlayışsız insanlar diye düşündüm birde sülalesinin yüzde beşi geldi daha evimize ve ben bu haldeyimsizin ilk evli zamanlarınızda sürekli size mi geliyorlardı o zaman doğru mu anladım?
evet biraz öyle biri bayılır küsmeye süründürmeye böyle hassas olmamda onunda payı varAnnen sana gerçekten küstü mü? Annen seni duygusal olarak manipule ediyor
kendimi övdüğümü düşünmüyorum, mesleğime laf edilmesine karşılık bir cevap verdim. annemin kötü bir niyeti yok evliliğimle alakalı, yönetme derdinde asla değil, o aşırı kırılgan ve çok ilgi isteyen birisi sadece. birde bana karşı çok korumacı olması sorunumu anlatmama engel oluyor, asla unutmuyor klasik akrep burcuKonu sahibi sürekli kendini övüyorsun sanırım hayatında sürekli övgü eksikliği yaşamışsın. Eşiniz çalışmıyor ne yiyip içiyorsunuz? Dubleks evde eşiniz çalışmadan oturup bide insanları istemiyorsunuz -size bu imkanları sağlayan insanları- alışmak zorundasınız yoksa tekrar boşanma yolu gözükecek malesef. Biraz uyumlu olup kendinizi törpüleyin annenizin sizi yönetmesine süründürmesine izin vermeyin kaç yaşına gelmişsiniz anneden korkuyorsunuz çekiniyorsunuz çok absürt bir durum