Çok çok saçma bir konuyla karşınızdayım sevgili dostlar. Özet geçmeye çalışacağım. Annem misafiri cok seven bir insan. Evlenene kadar üzerime düşen herseyi yaptım. Akşam 6 gibi girdiğim mutfaktan gece 11 de çıkardım. Yemek sofrasına da zaten oturmazdım mutfakta ayak üstü ne bulursam o şekilde idare ederdim. Çünkü evin kızıydım neticede.
Ben evlendikten sonra annem davetlerine devam etti.Arada beni çağırırdı ama işten yorgun geliyorum, sana çok faydalı olamam vb bahaneler ile kabul etmezdim. Çünkü çok kalabalık misafir alıyor. Ayaküstü değil, masada doğru düzgün yemek yemek istiyordum. Hem ev işi hem işimin yoğunluğu bana yetiyordu. Bir gün hamileyken pazar sabahı kahvaltıya çağırdı. Kadın kadına arkadaşlarıyla yaptığı bir planmış öyle dedi. Anne kocam ne yapacak, adamın bir pazarı var desem de ikna olmadı. Yok işte az kişiyiz ,bizbizeyiz, her zaman olmaz ısrar kıyamet ikna etti. 8 kişilik masayı hazırladık. Ama bir baktım kapı sürekli çalıyor. En son 14 saydım. Masaya bulduğumuz sandalyeleri, tabureleri doldurduk. Tabi ben yine dımdızlak ortada kaldım.
![Deli :deli: :deli:](/images/smiley/deli.gif)
.masadan artan bir kaç parça getirip elime verdi sağolsun. Neyse bugün böylece geçti.
Hamileligimin Son dönemine geldik. 36 haftalık hamileyim. Tekrar kahvaltıya çağırdı. Kesinlikle olmaz anne gelemem dedim. Zorla ikna etti şehir dışından iki arkadaşı ve bir kaç kişiymiş. Kalktım gittim. Bu defa anladım kalabalık olduğunu yine. Anne en azından çocuklara ve bana(çocuklar benim değil misafirin cocukarı. O sırada ben ilk çocuğumu bekliyordum) mutfağa bir sofra hazırlasak diye yalvardım.kabul etmedi. Milleti zorla masaya tıkıştırdı. Ama bu sefer karnım burnumda olduğundan dolayı sofradakilerin içine sinmedi. Haydi sen de gel diye sürekli çağırdılar. Onların yemesini beklemem içlerine sinmediginden. (Yer yok, sandalye yok, tabure yok )migrenim tuttu dedim gidip yattım. Sonra kalkıp gittim. Bu sefer bir lokma ekmek bile yemedim. Annemin evinde misafir muamelesi görecek değiliz herhalde diye teselli ettim kendimi.
Aradan 3 yıl geçti. Annem abartmıyorum 25 kere çağırdı. Bahanelerle geçiştirdim. Annecim sağol düşünmen yeter, yemiş kadar oldum, çocukla gelip ayak altında gezmeyelim dedim.arkadaşlar böyle olmaması lazım ama ne bileyim çok bozuluyordum. Hani annesinin evi neticede aç kalsa ne olacak, yer bulamasa ne olacak. Ama eve aç gelip peynir ekmek yerken bir iki damla gözümden aktı, yalan söyleyemem. "Bir daha bu duruma düşmem akıllı kadınım ben" diye karar verdim.
3 yıl aradan sonra düne geliyoruz. İftar yemeği daveti varmış. Israr kıyamet çağırdı. Kabul ediyorum alemin safı benim. Artık 32 yaşındayım, iki çocuğum var. Yere gazete serip otururuz gerekirse, ayıbı olmaz bu isin, değisiklik olur diye düşünüp gittim. Bu defa fazladan sofra kurulmuş. Oh be oturduk. Kızım mama diye bekliyor, oğlum anne yemek yijezz diyor. Ama bu sefer çok çok çok kalabalık. Kapı susmak bilmiyor. Annem ezan okununca yemek kalmadı dedi. Bana 2 yemek kaşığı kadar pilav, 1 dilim börek, yarım kase çorba getirdi. Çorbayı ve pilavı kızıma yedirdim. Böreği oğluma yedirdim. Ekmek bile yok,yok yani. Tatlıdan, salatadan görüp isteyecekler diye ödüm koptu. Eşim masadaydı, onlar yemiş,tabaklarında yeterince varmış. Öyle dedi. Çocuklar aradà sofradan kalkıp gidiyordu.annem de haydi yemeğini bitir hazır onlar oyalanıyorken diyip durdu. Artık dayanamadım. "Anne ben yemiyorum çocuklarıma yediriyorum " diyebildim. Ya dalga geçiyor benimle resmen önümde yemek yok ki, ne yiyeceksem artık
![Işsiz :işsiz: :işsiz:](/images/smiley/işsiz.gif)
. Ben kendisi rezil olmasın diye 22.30 a kadar hiçbirsey yokmuş gibi aç aç oturdum. Ama bu yaptığına kendisi hiç utanmadı. Şimdi düşününce 3 kere aynı salakligi yapmış olmam komik gelebilir. Ama ben yaşarken zorlandım.
Lanet olsun icimdeki insan sevgisine ki hala anneme "anne gözünü seveyim beni çağırma, haydi benimle dalga geciyorsun da, bari şu iki çocuğa acı da yapma şu rezilliği" diyemiyorum.