Vazgeçtim evliliğimden...

merhaba arkadaşlar
alıntı yapamıyorum o nedenle kusura bakmayın
2 hafta epey fırtınalı geçti
şu an fırtına sonrası sessizlik halindeyiz...
 
eşim yılbaşı kutlamayı pek sevmez. ben de saygı duyarım ama yakın çevremiz ve ailemiz senelerdir her yılbaşı evimizin manzarasını sevdiklerinden bize gelir
hatta bu sene davet etmeden plan yaptılar

avmlerde yılbaşı hazırlıkları olunca dayanamayıp eşime bir hediye aldım ama o geceyi beklemeden vermiştim
yılbaşı gecesi de misafirler gidince şakayla karışık hani bana hediye yok mu dedim
demez olaydım. meğer ne çok şey biriktirmiş.
alsa da ben kıymet bilmezmişim. burun kıvırırmışım. biz hediyeleşme aşamalarını çoktan geçmişiz. bu saatten sonra bi hediyeyle düzelecek halimiz yokmuş. aklına gelmiş ama gereksiz görmüş vazgeçmiş.
ben psikolojik olarak iyice dibe vurdum neden bu kadar gözüme sokuyorsun aklına geldiğinde ne kadar mutlu olacağımı bu tip şeylerden ne kadar hoşlandığımı bile bile neden böyle konuşuyorsun dedim
içinden gelmiyormuş, görmüyormuşmuşum artık bitmiş, kendimi üzüp durmanın alemi yokmuş, psikolojik durumuma destek olmaya niyeti yokmuş, elbet benimle de ilgilenen birileri bulunurmuş...

son cümlesinden sonra pes ettim. o gece ayrı yatmaya başladık. normalde ilaç kullanmadığımdan sakinleştirici beni çok etkiledi. 2 gün kafamı kaldıramadım. 3. gün kardeşimin evine gittim. ailemle konuştum. artık evli kalmak istemediğimi paylaştım. o akşam beni dışarı çıkardılar. dönüşte bir baktım eşim de kardeşime gelmiş hiçbirşey olmamış gibi oturuyor. bana karşı sempatik ve ilgili tavırlar, şakalaşmalar... oğlumun uyku saati gelince biz artık kalkalım dedi. oğlum arada kalmasın diye toparlandık ve eve döndük.

ben hala kabullenmiş ve bittiğine ikna olmuş haldeydim ama ertesi sabahtan itibaren onda büyük değişiklikler oldu. işten izin almıştım. sabahları kahvaltımı hazırlamaya, ilaçlarımı getirmeye, sevdiğim filmleri açmaya başladı. okul çıkışı oğlumu aileme yollamış beni çok sevdiğim bir tiyatroya götürdü. kar başladığı gün kayak kıyafetlerimizi hazırlamış kar oynamaya çıktık. dönüşte binbir teşekkür, bana kalsa bu kıyafetleri hayatta almazdım iyi ki almışsın ne güzel sıcacık oynadık diye sarıldı, öptü.

belki benzer tartışmaları çok sık yaşadığımızdan ona bu durum normal geldi ama ben ilk defa bu kadar kabullendikten sonra böyle bir değişim yaşamak bana çok zor geldi.

aşırı hissiz hissediyorum. ona da karşılık veremiyorum ama sık sık teşekkür ediyorum. çabaladığını farkettiğimi, bundan çok mutlu olduğumu, o gün söylediklerini defalarca çok duyduğum için çok kırıldığımı ama zamanla toparlanacağımı anlatıyorum. biraz sakin kalmaya ihtiyacım olduğunu söylüyorum.

ona ne oldu da böyle değişti anlamadım. fiziki anlamda da yakınlaşmak istiyor ama benim içimden gelmiyor. inanın sırf naz olsun diye değil. aylarca böyle davranmasını bekledim. küs kaldığımız her an barışacağımız anı bekledim. özledim. ama şu an aşırı derecede hissizim.

dini nikah konusunun kafamı kurcaladığını, biraz dinlenince bu konuyu çözmemiz gerektiğini söyledim.

böyle bir sakinlik halindeyiz işte.
 
bir de doktorumu değiştirdim. yeni doktoruma önceden kullandığım ilaçları söylediğim an eski doktorumun adını bildi ve çok doğru bir tedavi uygulamadığını söyledi. yeni ve hafif bir şuruba başladım. şu ana dek iyi hissediyorum. umarım bu hissizlik, hayata karşı iştahsızlık kısa sürede geçer...

eski doktorumun avantajı tüm geçmişi hatta diğer görüştüğüm kişiyle alakalı tüm detayları biliyordu. ama boşuna doktor olmuyorlar, yeni doktoruma da eşimle durumumu detaylıca anlattıktan sonra " bu sürede birileriyle görüştün mü" diye sordu. kıssaca özetledim. her detayı anlatacak zaman yoktu. çok normal olduğunu, ailevi değerlere önem vermiyor olsam bu kadar beklemek yerine çoktan bitirmiş ve o maceraya atılmış olabileceğimi söyledi. aileye bu kadar değer verdiğim halde görüşmüş olmamın ise büyük bir suçluluk duygusu getirmiş olacağını, benim gibi hassas birinin bu duyguyla büyük bir vicdan azabı duyarak doğru karar alamayacağını söyledi. suçluluk duymamamı, bunun çok normal olduğunu, eşimin de bu riski göze alarak beni yalnız bıraktığını, hayatımdaki insanları gözden geçirip pozitif olanlarla sık sık görüşmemi konuştuk...

çok doğruydu. belki geçen sene bitmiş olacak olan evliliğimi onunla görüştüğüm için vicdan azabı duyup bitiremedim. başkası için yuvamı dağıtıyormuş gibi hissettim. her işte vardır bir hayır.
 
Şu mesajdan sonra ikinizin de bu mutsuzluk, hoyratlık, efendi-köle rol değişimi ve hırpanilikten beslendiğiniz konusunda emin oldum. 'Ondaki bu değişime çok şaşkınım' ile başlayan cümleleri çok okudum yazılarınızda. Hala ümit ediyor olmanız değil mesele aslında yumurta kapıya dayanınca rol yapmaya başlıyor iki taraf da. bir taraf kırgın ama bir türlü tükenmeyen kadını, diğer taraf ise pişman'mış gibi' erkeğini oynuyor.

Sizi yargılamıyorum. Hakkım da yok. Herkes hayatını istediği gibi yaşar hak hukuk, kanuna karşı gelmedikçe. Sadece bir çözümleme yaptım. Bazı çiftler böyle ilerler hayatta. Onların normali budur.
Ben pembe dizilerle dalga geçerim, yapılan haksızlıklara rağmen yakın plan çekimlerle yine aynı şekilde devam eder karakterler ilişkisine. Sanki kimsenin değer yargıları yok gibidir ve bu şekilde her türlü psikolojik şiddet normalleştirilir o dizilerde. Pembe dizi izler gibi okudum yazılarınızı. Boşanacağınızı, ilişkinizin beklentiniz doğrultusunda size göre olumlu yönde değişeceğini, hayatınızdaki adamın karakter değiştirip İstediğiniz kıvama geleceğine inanmıyorum. Ama bu şekilde devam ederseniz vücutlarınızın buna dayanamayıp, tepki göstermeye başlayacağına, daha da çok hastalanacağınıza inanıyorum.
Herkesin kendi tercihi, ben mutluluk, sağlık, huzur dileyip çekileyim.
 
Eşiniz laf olsun diye konuşan bir tip gibi. Kavga tartışma olsa da birbirinizden kopamayacak bir ciftsiniz
 
yıldız nasılsın? var mı olumlu ya da olumsuz gelişmeler?
merhaba canım
ben iyiyim, çok şükür... doktor değiştirdiğimi söylemiştim ya, yeni doktorum çok hafif ve uyku yapmayan bir ilaca başladı. bana bu kdr iyi geleceğini ve enerji vereceğini düşünmemiştim. az ve öz konuşuyor, diğeri gibi saatlerce anlatmıyor, ama ihtiyacım olan buymuş galiba, kendimi iyi hissediyorum. bağımlı gibi değilim, sürekli eşimden beklenti halinde değilim, önüme bakıyoum...

eşim bildiğin gibi, aynı.
kendine mecali yok ki bana olsun :)
önce kendi ne yapmak istediğine, nasıl yaşamak istediğine karar vermesini ümit ediyorum. sağlıklı bir birey olmasını diliyorum. kendim için de... sonra ben hala pes etmemiş olursam sıra bize gelir.

genelde oğlumla ben, nadiren yalnız, ve nadiren 3lü takılıyoruz.
bu haftasonu datçaya yazlığa gittim. yol uzun ve yorucuydu ama 2 gün kafa dinlemek çok iyi geldi.
giderken eşime yazdım, düşün taşın hayatına nasıl devam etmek istediğini ölç biç uzatmaların sonuna yakınız diye.
döndüğümde onu da evi de yine aynı ruhsuzlukta buldum :) ama kendim iyiydim, oğlum iyiydi, benim sorumluluğum bu kadar...

Delicesine seven kadinlar diye bir kitap vardı...
okumanız size iyi gelecektir
merak ettim bir okuyayım... gerçi artık delicesine sevmek kavramından uzaklaştım sanırım... bir daha öyle sever miyim? Allah bilir... teşekkür ederim öneri için
 
Seni biraz daha sakinlemiş gördüm yazdıklarından. Arasıra yaz merak ediyoruz seni. Hakkında hayırlısı olur inşallah.
 
bi türk dizisydi.kız evliydi . zengin falan kocasına sevgisizliğin öldürüyor beni demişti. o zamnlar bu laf çok ağır tuhaf gelmişti niyeyse. hatta bekardım hiç olurmu demiştim.
forumda çok rastlar olduk sevgisizliğe ilgisizliğe
 
merhaba kızlarrr
Son yazışımdan bu yana 2,5 ay geçmiş bileee ve ben çook şükür çok huzurluyum ve sakinim
Tonlarca hata yaptım, isyan ettim fevri çıkışlarım oldu, komşularımın evini inlettiğim oldu ama sanki bir düğmem vardı ona bastım ve hepsi geride kaldı :)

yılbaşında büyük bir tartışma yaşadığımızdan bahsetmiştim
Sonra doktor değiştirdiğimden
Bu yılın ilk haftasında dibe vurduğumdan
Sonra dipten kuvvet alıp kendimi yukarı doğru ittiğimden

şükür yaradana, kendimi aylardır giderek daha iyi hissediyorum
çevrem, ailem, evladım, hepsi bundan pozitif etkilendi
oğlum inanılmaz keyifli ve mutlu. zaten çok hırçın bir çocuk değildi ama kreşteki öğretmeni bile aliye birşeyler oldu ışıl ışıl enerjisi hiç bitmiyor diyor

eşime gelince, (evet hala eşim :)) o aynı tas aynı hamam ama ben ona odaklanmıyorum
kendimin ne yaptığına odaklanmış durumdayım, inanın böylesi çok daha kolay
o neden aramadı, o neden teklif etmedi, o neden yemeğe götürmedi gibi bir düşüncem yok artık
nasıl oldu bilmiyorum ama kendimi zorlamama gerek kalmadan, refleks olarak böyle düşünüyorum artık
ben istiyorsam teklif ediyorum, katılırsa katılıyor, katılmazsa oğlumla yapıyorum
tabi böyle olunca karı-koca makası iyice açılıyor ama çok dert etmiyorum
olduğu kadar, olmayınca biter

benim birden bu kdr pozitif dönüşümümden memnun olur sanıyordum ama aksine iyice depresif oldu
onsuz birşeyler yaptıkça, ya da ondan dilenmedikçe, kendini iyice geri çekti
ama kendi tercihi

yolun sonunda resmi olarak da boşanırız diye düşünüyorum ama şimdilik kafasını toparlasın diye bekliyorum
eskiden hep yangına körükle gittim bir faydasını görmedim
artık yangın söndü :) benim de iştahım kaçtı.
oğlum gittiği yere kadar babasıyla vakit geçirsin, bana zararı olmaya başlarsa bitiririm diye düşünüyorum

böyle işte kızlar
Allah hepimizin hakkında hayırlısını versin
 
hiç görmemiştim konunuzu
açıp eski konu olduğunu görünce son mesajınızı da görünce okuyayım dedim
siz kendinize ve oğlunuza dönünce eşiniz çark etmiş
şımarıyorlar arkadaşım sevgi ilgi tutku aşk görünce şımarıyorlar

aslında diyorlar önce kendin.. bunu yapamıyorduk işte
 
ne kadar benziyor yaşadıklarımız
 
Seni çok iyi Anlıyorum sevgisizlik en kötü şey ve sevgi olmadan evlilik olmuyor ne yazık ki ve parayla pulla da satın alınmıyor diğer Kişilerin bunu anlaması çok zor belli ki çok duygulu bir insansın
 
aslında diyorlar önce kendin.. bunu yapamıyorduk işte
bunu yapmalıyız ama, önce başkaları için yaşaya yaşaya bi sarmalın içinde buluyor insan kendini
geriye dönüp bakınca aman ailem üzülmesin, aman nişanlım yıkılmasın, aman elaleme ayıp olmasın diye diye birçok karar almışım
artık sadece kendi doğrularım ve değerlerime göre karar alıyorum
bir arkadaşım "ama kızım ayıp olur" mu dedi, kime ayıp olur? benim sadece Yaradana hesabım var diyorum
ailem "aman kızım çocuğun var babasız bırakma" mı dedi, babası yine var annecim, hatta bu ülkede babasını hiç tanımamış bir sürü çocuk varken çok şanslı benim oğlum diyorum
biz ne kadar normal karşılarsak, başkaları için değil kendimiz için ne kdr adım atarsak çevremiz de buna alışıyor
duruşumuzun farkına varıyorlar
hatta onlar için de iyi, onların da bakış açısı değişiyor bence
Ne guzel ifade etmişsiniz kendinizi ya.
Hakkınızda en hayırlısı olsun.
teşekkür ederim sessizol, hepimiz için inşallah
ne kadar benziyor yaşadıklarımız
maalesef çevremde çoğu kişi benzer şeyler yaşıyor
ben bunu "sevgisizlik"e bağlıyorum
seven insan gönül alır, nasıl alacağını bilmiyorsa konuşur, anlatır
sevme özürlü insanlarla evlenince böyle oluyor :)
Seni çok iyi Anlıyorum sevgisizlik en kötü şey ve sevgi olmadan evlilik olmuyor ne yazık ki ve parayla pulla da satın alınmıyor diğer Kişilerin bunu anlaması çok zor belli ki çok duygulu bir insansın
ben çok hassas biriyimdir, eskiden dediğin gibi çok da duyguluydum ama artık hassas ve güçlü olduğumu düşünüyorum
değiştiremeyeceğim şeylere odaklanmayı bıraktım
o ne yaptı diye değil ben ne yapıyorum diye düşünüyorum
sevgisiz bir evlilik yürütmek istemiyorum defnecim
oğlum evliliği yanlış öğreneceğine hiç öğrenmesin daha iyi
 
merhaba kızlar
haftasonu eşimin memleketindeydik
aylardır gitmiyorduk, oğlum da özlemiş, çok iyi geldi
kayınvalidem, kayınbiraderim, eşimin kuzenleri iyi ki geldin diye diye bitiremediler
bendeki değişimi onlar da farketti, sana yaramış dediler
eşim her zamanki gibi soğuk nevaleydi ama takmıyorum :)

bu aralar genelde şöyle geçiyor
ben bir şey istiyorum, eşimin akıl edinmesini beklemeden söylüyorum (mesela tüm gün boya badana işleriyle uraştığım bi akşam eve gelirken pasta alsın istiyorum ama beklemiyorum mesaj atıyorum çok yoruldum bi pasta yesem iyi gelecek diyorum) bu durum iç tatmin açısından başlarda zorluyordu ama şimdi memnunum. ben kendi hayatımı nasıl yaşamak istediğime bakıyorum. pasta yemek istiyorsam ve kendim alamayacak kadar yorgunsam ondan istiyorum
geçen akşam yine böbrek taşı düşürdüm, ben kıvranırken eşim sessizlik için salona geçti uyudu :) bend e taksi çağırdım acile gittim iğneydi serumdu derken işimi hallettim.
öküz olmak eşimin tercihi, nazlanmak yerine kendi işimi kendim yapmak da benim tercihim
bir süre sonra tercihim "öküz biriyle yaşlanmamak" olacaktır, bu da eşimin tercihi olacak çünkü her şekilde anlatmayı denememe rağmen direnen o. dolayısıyla yuvasını ıkmayı göze alan da o :)

bilmiyorum net olarak ifade edebildim mi kendimi ama inanın böyle düşünmek bana çok iyi geldi
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…