Vazgeçtim evliliğimden...

Kimine göre dert, kimine göre arayıp da bulamadığı şükür sebebi
Ama özünde içimi paramparça eden, 2 yıldır hergün yeniden dağlayan bir hüzün kaynağı

5.Yılı çoğu çiftin balayı hayali bir şehirde doldurulan, meyvesi 2 Yaşında sağlıklı ve akıllı bıdık bir evlat olan, kadınla erkeğin bir türlü mutlu olamadığı bir evlilik.

Balayı en gözde otellerden birinde kös kös oturarak geçirilen, 9 ay içinde karar verilmiş, özünde iyi iş hayatında başarılı insanın başarısızlık abidesi bir evlilik.

Çok severek evlendim ben. Bu iş olmaz diyen herkesi karşıma aldım. Onun bakışı, sesinin tonu, ellerinin kokusu, çocuk sevgisi, kendine güveninden başım dönerek evlendim. O beni ikna etmek için hiçbirşey yapmak zorunda kalmadı, ben zaten onun bir bakışıyla uçuş uçuş ona doğru mıknatıs gibi çekiliyordum.

Söz nişan düğün dönemlerinde hiçbirşeyi problem etmedim. Sonuçta sevdiğim adamla kavuşuyorduk. Gelinlik denemeye onun dediği yere gitmedim diye darılıp bir daha hiçbir provamı içime sindirmediği, hatta ödemesini bile sormayıp peşinatı bana ödettiği halde umurumda değildi. Olurdu böyle Şeyler düğün üstü. Bunlar da acı tatlı anılar olurdu.

Meğer tek uçuşan benmişim. Tek gözü kapalı seven, sevgi için sebep aramayan, olduğu gibi bütünüyle seven. Onu kaşıgözü, endamı, yakışıklılığı için sevmedim, bunun yaşlılığı vardı. hastalık ve kaza vererek hepsini elimizden almak Allah'ın takdiriydi. Evi arabası var diye sevmedim, zaten benim de vardı. Tüm sebeplerden bağımsız sadece sevdim. sadece seven insan sevdiği üzülünce nasıl yüzünü güldürmek için çabalar, sevdiği hastayken nasıl gözüne uyku girmez, sevdiği başarısız olmuşsa kendi başarısından nasıl vazgeçmeye hazırdır iyi bilirim. Onda bunların zerresi olmadı.

Deseler ki böbreğini ver, o an verirdim. Gözümün kolumun birini isteseler, hiç düşünmez verirdim.

Halbuki ben her hastalığımda yalnızdım. Her üzüntümü kendi kendimi teselliyle aştım.
Işyerinde sıkıntı yaşasam nasılsa eve gidince unuturum diyebileceğim bir güler yüz, ilgi, alaka sohbet hiç olmadı. O kendi arkadaşlarına ve ailesine bile ilgi gösterme arayıp sormaz ki. Bana nasıl yapsın?

Sevse sırasını savıyor ya da görev yerine getiriyor gibi duygusuz yaşayabilir miydi?

Şükür, zenginlik içinde yüzmüyoruz ama evimiz arabamız kiracımız var. Sağlığımız güzel bir işimiz Nur gibi evladımız yakınımızda ailelerimiz var.
Bunların hiçbirine sahip olmayan birsürü evli ve mutlu çift varken, bize yetmeyen ne?

Sevgisizlik.

Eşimin ona olan ilgi ve sevgimden memnun olmaması inkansızdı. Kim hayatındaki her büyük küçük detayı düşünen ve hayatını kolaylaştıran birini istemez ki? Benle bu yüzden evlendiğini düşünüyorum. Ilk zamanlarda aşkla be sevgiyle başım dönmüşken farketmek mümkün değildi. Aynı evde sevdiğimle idim, daha ne isterdim? Herşeyi önüne serdim. Herşeye ben koşturdum ben planladım. Tatil ev alımı araba alımı resmi daire işleri arkadaş buluşmaları aile ziyaretleri onun terfi Kutlamaları onun doğumgünü Kutlamaları Yıldönümü kutlamalarımız.. Ben de birçok kutlanılası şey yaşadım ama hiçbiri kutlanmadı. Sonuncusu da yıldönümümüz oldu, yine hatırlamadığı ve ben kutlayınca hatırladığı. sevgisizlik ve ilgisizlikten artık yoruldum, soldum, neşemi hüzünle takas ettim, kendimi Oğluma adamış bir haldeyim...

Özetle ondan Vazgeçtim.

Peki oğlum, annesi sevgisizlikten karada kalmış balıklar gibi çırpınıyor diye anne babasından ayrı yaşamayı mı hakediyordu?

Ya da genel olarak kendi ailesi de dahil kimseye ilgi sevgi gösteremeyen babasına benzeyeceğine yüzlerin nadiren güldüğü bu evden çıkması mıydı onun için iyi olan?

Bilmiyorum. Onun "iyi ki yapmışsın anne" diyeceği seçeneği sadece onun için bulmaya çalışıyorum...

Belki çoğunuz okuyunca "bu mu yani bu kadının derdi millet neler yaşıyor" diyecek. Ama inanın sevgisizlik en acıtan dertlerden biri bence.

Isterdim ki evimiz arabamız olmasın ya da ben kariyer sahibi değil de evimin hanımı olayım ama kapımızı kapatınca içinde neşe olsun birbirinin gözünün içine bakan 2 insan olsun.

En çok da oğlum için isterdim bunu...
Ilerde kendi eşini babasının annesini sevdiği gibi sevsin diye...

Böyle işte... Ne yapacağını bilmeyen hüzünlü bir Yıldız...
Okurken resmen içimi dağladin :KK43: simdi sen zaten kabullenmişsin esinin ilgisizligini, bundan sonrasi icin ne yapacaksin?
Senin icin 2secenek var biliyorsun
Eşini sevmiyor olsan bi nebze tamamdi ama senin sorunun esinin sevgisiz olusu. Tabiki sen daha iyi tanirsin esini, hic konustunuz mu bu konuyu?
 
kimse senin bu anlattığın kadar abartılı sevemez

sevgisizlik derken eşin senin kadar mı karşılık vermiyor

yoksa hiç mi sevmiyor?
Neden sevemesein?Bizlere verilen muhtesem duygulari en ucuk noktada yasamak bizler icin zaten.
Neden sevemesin?bence bi kadinin gönlune akil sır ermez. Zaten erkeklerin kaybettikleri noktada tam burasi.
Bizi anlayamiyorlarrrrr
 
Canım ben sana bi şey diyim mi.ben evli değilim 1.5 yıllık ilişkim var beni sevdiğini de biliyorum ama erkeklerin yapısı bu. Benim sevgilim bile gelip bende 10 gün kalınca oduna bağlamaya başlıyo erkekler öyle bizim gibi değil ki yarın başkasını bulsan o da oduna bağlıcak
 
Neden sevemesein?Bizlere verilen muhtesem duygulari en ucuk noktada yasamak bizler icin zaten.
Neden sevemesin?bence bi kadinin gönlune akil sır ermez. Zaten erkeklerin kaybettikleri noktada tam burasi.
Bizi anlayamiyorlarrrrr
bence bu kadar kendinden feragat ederek ödün vererek sevmek de yanlış
uzmanlar boşu boşuna aşktan gözünüz körken evlenmeyin demiyorlarmış hataları kusurları çıplaklığıyla göremiyorsun onun için bahane buluyorsun görmezden geliyorsun
 
bence bu kadar kendinden feragat ederek ödün vererek sevmek de yanlış
uzmanlar boşu boşuna aşktan gözünüz körken evlenmeyin demiyorlarmış hataları kusurları çıplaklığıyla göremiyorsun onun için bahane buluyorsun görmezden geliyorsun
Bence karsilikli oldugu surece sevginin hicbir zarari yok. En dogal ilactir.
 
O eskidendi diye biliyorum.Eğer durum değişmemişse çok tehlikeli.

Örneğin bir arkadaşım önceden geçirip tedavi olduğu hastalığı yeniden geçiririm ,çocuklarım annesiz kalırsa korkusuyla hastalığı hergün kafasına takıyordu.Psikiyatriste gitti çok iyi geldi gerçekten.Daha neşeliydi kafasına hiçbirşey takmıyordu keşke daha önce gitseymişim diyordu.Hatta acayip kilo vermişti.

Bunu gören bazı arkadaşlarda hasta olmadıkları halde sırf zayıflatıyor diye eczaneden gidip aynı ilacı almışlardı hatta al diye banada tavsiye etmişlerdi.

Alacağımdan değilde merak ettim P ile başlıyan ilacın yan etkilerini internetten bir okudum. Aman alllahım intihar etme isteğinden bahsediyordu :KK12:Çok riskli bir ilaç

İlaca gerek var mı hangi ilaç kullanılacak hangi dozda olacak bunlar doktorun karar vereceği durumlar
aman diyeyim arkadaşlar
benim kullandığım ilacın bana 2 ayda 6 kilo aldırdığını gören kuzenim de benzer bir yorum yaptı, kilo alırken neler yaşadığımı söyleyince vazgeçti
bir kere bu ilaçlar kimyanızı etkiliyor, yan etkileri çok fazla, bu yan etkiler hem fizyolojik hem de psikolojik olarak kendini gösteriyor. lütfen uzman bir doktorla görüşmeden ilaç kullanmayın.

Hani oda çaba göstermeye başladı bir süre birşey söylemeyeceğim kendimi çekeceğim onu gözlemleyeceğim diyordun
evet canım, bir süre bir şey söylemeyeceğim, kendimi çekip onu gözlemleyeceğim dedim
sonraki mesajında dediğin gibi o kadar boğazımıza kadar dolmuşuz ki, eşimin 2 gündür sıcak olmasa da gösterdiği ilgiye bir karşılık veremedğimi farkettim.
kaçan, vazgeçen sürekli o olduğu için ben gidecek olması fikriyle başedemiyor dil döküyordum ama tartışmasız geçen su son birkaç günde farkettim ki aslında aşırı derecede yorulmuşuz biraz kendimizle kalmaya ihtiyacımız var

sert çıkmadan, fevrileşmeden önerdim aslında
gidelim, güzel 2 gün geçirelim, sonra sen de ben de biraz nefes alalım, burun buruna birbirimize karşı birşeyler yapmak zorunda hissetmeyelim kendimizi dedim
baştan güzelce anlattım aslında, otele gideyim kısmını da işe gelince yazdım
hatta eğer sen de yalnız kalmak istersen oğlumuzu ananesine bırakalım dedesiyle dayısıyla eğlenir sen de kafa dinlersin dedim
hatta ve hatta evden gitme şekillerin çok hırgürlü olsa da haklıymışsın biraz uzak kalmak iyi gelecekmiş hadi gel şimdi yapalım dedim
bunu ayrılalım diye değil, nefes alalım diye dedim ama ....


çocuk ne olacak?
ne kadar süre kalacaksın otelde.
uzun süredir evliliğiniz bu durumda, konun eski çünkü.
düşünmek istediklerin neler mesela?

haftaiçini otelde geçireyim gündüz zaten çalışacağım akşamları da biraz yalnız kalırım demiştim
oğlum onunla ya da annemlerde kalabilirdi, hep çok özenirdi zaten
ben de sık sık iş için şehirdışına gittiğimden aileme öyle deriz diye önermiştim
eşimin evden gittiği dönemlerdeki sığınak beyaz yalanımız...

evliliğimiz aşırı derecede yıpranmış durumda.
sorunları çözelim desek ömür yetmez bir bir konuşup anlaşmaya
unutalım önümüze bakalım desek ikimiz de kırgınız

kendimle bir iç hesaplaşma yapmak istemiştim aslında
neleri unutabilirim, neleri unutamam ve onunla konuşup çözmeye tekrarlamamasına ihtiyacım var gibi bir netlik istemiştim
düşünüp durduğum her konu aslında o kadar önemli değil biliyorum, onları beynimden sonsuza dek çıkarmak için kendimle anlaşmak istemiştim
evin içinde sürekli burun burunayken, ev işleri bir köşede bekliyorken, oğlum benim olduğum ortamda genelde sadece benden ilgi istiyorken bu dediklerimi yapamadım
evet tüm sorumluluklardan kaçmak gibi geliyor kulağa ama onun da benim de 3-4 gün böyle bir lüksümüz olamaz mıydı?

Okurken resmen içimi dağladin :KK43: simdi sen zaten kabullenmişsin esinin ilgisizligini, bundan sonrasi icin ne yapacaksin?
Senin icin 2secenek var biliyorsun
Eşini sevmiyor olsan bi nebze tamamdi ama senin sorunun esinin sevgisiz olusu. Tabiki sen daha iyi tanirsin esini, hic konustunuz mu bu konuyu?

aylardır konuşuyoruz :) onund a kırıldığı bir sürü konu var benim de ama ben konulardan bağımsız olarak eşimin sevgi ve ilgi göstermemesinden rahatsız durumdayım

kızlar ben yazarken eşim mail atmış
tatil dönüşü biz oğlumla memlekete gidelim sen de evde yalnız kal demiş
 
bence bu kadar kendinden feragat ederek ödün vererek sevmek de yanlış
uzmanlar boşu boşuna aşktan gözünüz körken evlenmeyin demiyorlarmış hataları kusurları çıplaklığıyla göremiyorsun onun için bahane buluyorsun görmezden geliyorsun
körkütük aşık olmak güzel bir duygu ama devamlılığı olmayan, karşındakini keşfetmediğin sürece canlı kalan bir duygu
birbirini keşfettikçe biten bir duygu
geriye kalan şey sevgi ve saygı bence
kesinlikle katılıyorum uzmanlara, gözünüz körken evlenmeyin arkadaşlar
ve sizi gözünüze soka soka üzen birinden ayrılmaktan korkmayın
1 kere nişan bozdum yine bozmayayım elalem ne der demeyin
hayat sizin, her derdiniz olduğunda omzunda huzur bulacağınız biriyle ömür geçer ama aşk bitince geriye tahammül kalan biriyle...

Bence karsilikli oldugu surece sevginin hicbir zarari yok. En dogal ilactir.
buna da katılıyorum
sevgi insanı motive eden dinç tutan her zorluğun üstesinden gelme cesareti veren bir duygu
ben aileme karşı durdum, arkadaş çevremle mücadele ettim yine de en ufak pes etme düşüncem olmadı
kendi işimi yapardım, onun işlerine yardım ederdim, vızır vızır arı gibiydim
eşimse hep 50 yıllık evliler gibi :)
 
körkütük aşık olmak güzel bir duygu ama devamlılığı olmayan, karşındakini keşfetmediğin sürece canlı kalan bir duygu
birbirini keşfettikçe biten bir duygu
geriye kalan şey sevgi ve saygı bence
kesinlikle katılıyorum uzmanlara, gözünüz körken evlenmeyin arkadaşlar
ve sizi gözünüze soka soka üzen birinden ayrılmaktan korkmayın
1 kere nişan bozdum yine bozmayayım elalem ne der demeyin
hayat sizin, her derdiniz olduğunda omzunda huzur bulacağınız biriyle ömür geçer ama aşk bitince geriye tahammül kalan biriyle...


buna da katılıyorum
sevgi insanı motive eden dinç tutan her zorluğun üstesinden gelme cesareti veren bir duygu
ben aileme karşı durdum, arkadaş çevremle mücadele ettim yine de en ufak pes etme düşüncem olmadı
kendi işimi yapardım, onun işlerine yardım ederdim, vızır vızır arı gibiydim
eşimse hep 50 yıllık evliler gibi :)
Monotonlaşmişsiniz bence. Esin koyvermis resmen kendini. Cocukta oldu ohh bundan sonra yasayip gideriz kafasi gibi.
Gece pusu kur eşine, merdane veya buyuk kocaman bir tava ile kafasini patlat gitsin, belki eski gunlere ilk zamanlara doner.
En iyisi bu sanirim.
 
Monotonlaşmişsiniz bence. Esin koyvermis resmen kendini. Cocukta oldu ohh bundan sonra yasayip gideriz kafasi gibi.
Gece pusu kur eşine, merdane veya buyuk kocaman bir tava ile kafasini patlat gitsin, belki eski gunlere ilk zamanlara doner.
En iyisi bu sanirim.
:):):)
tövbe ya rabbim bazen cinnet getiren insanları çok iyi anlıyorum biliyor musun valla benim de hafif meyilim var sanki :KK70::KK70::KK70:
 
[QUOT[/QUOTE]

kızlar ben yazarken eşim mail atmış
tatil dönüşü biz oğlumla memlekete gidelim sen de evde yalnız kal demiş[/QUOTE]

İyi madem onun dediği gibi olsun.Fazlada zorlamayın birbirinizi.Arayı bulun.

Belki bir süre ayrı kalmak ikinizede iyi gelir .
 
Çözümsüz konularda bazen bir cinnet herşeyi çözer:KK70:

Şaka şaka aman cinnet geçirmeyin

Yıldız madem otele gideceksiniz orada bu konuları konuşmayın.:KK39:Sakin elden geldiği kadar da huzurlu bir tatil olsun.
 

kızlar ben yazarken eşim mail atmış
tatil dönüşü biz oğlumla memlekete gidelim sen de evde yalnız kal demiş[/QUOTE]

İyi madem onun dediği gibi olsun.Fazlada zorlamayın birbirinizi.Arayı bulun.

Belki bir süre ayrı kalmak ikinizede iyi gelir .[/QUOTE]

Evet hem oğlum baba tarafından akrabalarını çok seviyor onlarla olmak ona da iyi gelir
Ben de hem dinlenir hem düşünür hem yeni doktorumla görüşür hem de uzun zamandır ihmal ettiğim arkadaşlarımla buluşurum
Çözümsüz konularda bazen bir cinnet herşeyi çözer:KK70:
Şaka şaka aman cinnet geçirmeyin
Yıldız madem otele gideceksiniz orada bu konuları konuşmayın.:KK39:Sakin elden geldiği kadar da huzurlu bir tatil olsun.
evet evet
sonraki hafta memlekete gidecekleri için zaten benim ille de otele gidip kalıcam şeklinde diretmem anlamsız olur
hususi olarak açmayacağım bu konuyu
kitap falan alırım yanıma
 
Kimine göre dert, kimine göre arayıp da bulamadığı şükür sebebi
Ama özünde içimi paramparça eden, 2 yıldır hergün yeniden dağlayan bir hüzün kaynağı

5.Yılı çoğu çiftin balayı hayali bir şehirde doldurulan, meyvesi 2 Yaşında sağlıklı ve akıllı bıdık bir evlat olan, kadınla erkeğin bir türlü mutlu olamadığı bir evlilik.

Balayı en gözde otellerden birinde kös kös oturarak geçirilen, 9 ay içinde karar verilmiş, özünde iyi iş hayatında başarılı insanın başarısızlık abidesi bir evlilik.

Çok severek evlendim ben. Bu iş olmaz diyen herkesi karşıma aldım. Onun bakışı, sesinin tonu, ellerinin kokusu, çocuk sevgisi, kendine güveninden başım dönerek evlendim. O beni ikna etmek için hiçbirşey yapmak zorunda kalmadı, ben zaten onun bir bakışıyla uçuş uçuş ona doğru mıknatıs gibi çekiliyordum.

Söz nişan düğün dönemlerinde hiçbirşeyi problem etmedim. Sonuçta sevdiğim adamla kavuşuyorduk. Gelinlik denemeye onun dediği yere gitmedim diye darılıp bir daha hiçbir provamı içime sindirmediği, hatta ödemesini bile sormayıp peşinatı bana ödettiği halde umurumda değildi. Olurdu böyle Şeyler düğün üstü. Bunlar da acı tatlı anılar olurdu.

Meğer tek uçuşan benmişim. Tek gözü kapalı seven, sevgi için sebep aramayan, olduğu gibi bütünüyle seven. Onu kaşıgözü, endamı, yakışıklılığı için sevmedim, bunun yaşlılığı vardı. hastalık ve kaza vererek hepsini elimizden almak Allah'ın takdiriydi. Evi arabası var diye sevmedim, zaten benim de vardı. Tüm sebeplerden bağımsız sadece sevdim. sadece seven insan sevdiği üzülünce nasıl yüzünü güldürmek için çabalar, sevdiği hastayken nasıl gözüne uyku girmez, sevdiği başarısız olmuşsa kendi başarısından nasıl vazgeçmeye hazırdır iyi bilirim. Onda bunların zerresi olmadı.

Deseler ki böbreğini ver, o an verirdim. Gözümün kolumun birini isteseler, hiç düşünmez verirdim.

Halbuki ben her hastalığımda yalnızdım. Her üzüntümü kendi kendimi teselliyle aştım.
Işyerinde sıkıntı yaşasam nasılsa eve gidince unuturum diyebileceğim bir güler yüz, ilgi, alaka sohbet hiç olmadı. O kendi arkadaşlarına ve ailesine bile ilgi gösterme arayıp sormaz ki. Bana nasıl yapsın?

Sevse sırasını savıyor ya da görev yerine getiriyor gibi duygusuz yaşayabilir miydi?

Şükür, zenginlik içinde yüzmüyoruz ama evimiz arabamız kiracımız var. Sağlığımız güzel bir işimiz Nur gibi evladımız yakınımızda ailelerimiz var.
Bunların hiçbirine sahip olmayan birsürü evli ve mutlu çift varken, bize yetmeyen ne?

Sevgisizlik.

Eşimin ona olan ilgi ve sevgimden memnun olmaması inkansızdı. Kim hayatındaki her büyük küçük detayı düşünen ve hayatını kolaylaştıran birini istemez ki? Benle bu yüzden evlendiğini düşünüyorum. Ilk zamanlarda aşkla be sevgiyle başım dönmüşken farketmek mümkün değildi. Aynı evde sevdiğimle idim, daha ne isterdim? Herşeyi önüne serdim. Herşeye ben koşturdum ben planladım. Tatil ev alımı araba alımı resmi daire işleri arkadaş buluşmaları aile ziyaretleri onun terfi Kutlamaları onun doğumgünü Kutlamaları Yıldönümü kutlamalarımız.. Ben de birçok kutlanılası şey yaşadım ama hiçbiri kutlanmadı. Sonuncusu da yıldönümümüz oldu, yine hatırlamadığı ve ben kutlayınca hatırladığı. sevgisizlik ve ilgisizlikten artık yoruldum, soldum, neşemi hüzünle takas ettim, kendimi Oğluma adamış bir haldeyim...

Özetle ondan Vazgeçtim.

Peki oğlum, annesi sevgisizlikten karada kalmış balıklar gibi çırpınıyor diye anne babasından ayrı yaşamayı mı hakediyordu?

Ya da genel olarak kendi ailesi de dahil kimseye ilgi sevgi gösteremeyen babasına benzeyeceğine yüzlerin nadiren güldüğü bu evden çıkması mıydı onun için iyi olan?

Bilmiyorum. Onun "iyi ki yapmışsın anne" diyeceği seçeneği sadece onun için bulmaya çalışıyorum...

Belki çoğunuz okuyunca "bu mu yani bu kadının derdi millet neler yaşıyor" diyecek. Ama inanın sevgisizlik en acıtan dertlerden biri bence.

Isterdim ki evimiz arabamız olmasın ya da ben kariyer sahibi değil de evimin hanımı olayım ama kapımızı kapatınca içinde neşe olsun birbirinin gözünün içine bakan 2 insan olsun.

En çok da oğlum için isterdim bunu...
Ilerde kendi eşini babasının annesini sevdiği gibi sevsin diye...

Böyle işte... Ne yapacağını bilmeyen hüzünlü bir Yıldız...
flört döneminiz ne kadar sürdü
 
Yıldız merhaba konuyu en başındna beri takip ediyorım biliyorsun ancak 20 sayfa kadar okumamışım yaklaşık 2 saatimi verip okudum ve okurken inan içim şişti. Ama okuduğum bu 20 sayfada ben yptığın hareketelrden dolayı seni hatalı buldum.

konuna ilk yazdığımda sana şunu söylemiştim. "Biz aslında kendimizin birebir aynısı olan eşler istiyoruz" Yani bizim gibi düşünsün. o anda biz ne tepki veriyorsak o tepkiyi versin. Biz neyi istiyorsak onu yapsın. Şu durumda ben bunu yapardım o da bunu yapsın gibi gibi. Yani kendimizin aynısından bir tane daha istiyoruz. Senin de kendinden birtane daha istedğini nerden biliyorum çünkü birbirimize çok benziyoruz. Eşimizden beklediğimiz taleplerimiz, duygusallığımız, hırçınlığımız, öfkemiz aynı bu nedenle düşüncelerimiz de aynı ya da aynıydı diyebilirim çünkü ben senin bu konuyu açtığın zamandan bu yana kendimi biraz da olsa değiştirebildim ama görüyorum ki sen kendini maalesef hiç değiştirememişsin. Değiştirdin de ne oldu diye sorabilirsin. son 1 yıldır sadece 1 kere ciddi anlamda kavga ettik. Eşim daha anlayışlı, benim duygularıma hitap eden aslında daha çok hitap etmeye çalışan bir adam oldu. Belki eskiden de böyleydi ama sürekli ben ben ben dediğim için, sürekli beni benim istediğim gibi sev dediğim içn bunu göremiyordum.

Öncelikle anlattıklarından şunu çıkartıyorum. Sen aslında bu evliliğe bir şans daha veriyormuş gibi görünüyorsun ama vermiyorsun çünkü çok acelecsin herşey konuşulsun bitsin, tamam mı devam mı buna karar verelim, onun duygularını, kendi duygularımı hemen öğreneyim, anlayaım istiyorsun. Çok aceleci olduğun için de ya adama adım atması için fırsat vermiyorsun ya da attığı adımı adımdan saymıyorsun çünkü sen olsan o adımı öyle atmazdın onun için eşinin attığı adım sana adım olarka gelmiyor. Eşinle kendini kıyaslamaktan yani ben olsam öyle yapmaz böyle yaprdım demekten vazgeçersen aslında onun adım atığını göreceksin. Buradan başlamalısı. karşındaki sen değil. Sen bunu anlamadıkça bu adamdan boşansan başka biriyle evlensen de kendi kendinle evlenmediğin sürece hiçbir erkek seni mutlu edemeyecek. Karakterin bu şekilde öncelikle bunu aşmalısın yoksa kiminle evlenirsen evlen mutlu olamazsın. Sonra, Eşine sürekli sert çıkışlarda bulunuyorsun. Mesela ölmem mi gerek nasıl olduğumu sorman için demek yerine dün 2 serum yedim ama hala kendime gelemedim diyerek muhabbaete girsen zaten eşin sana evet hayatım bend etam onu soracaktım kendini nasıl hissediyorsun gibi bir cevap verebilir. Yani birazda sen eşinin seninle ilgilenmesi için ona yol göster, öğret, hatırlat. Adama böyle atar yaparsan soracağı varsa da sormaz. Hoş zaten sormayı unutmuştur ama sen böyle küçük oyunlarla muhabbeti açarsan o da sana pozitif olarka gelecektir ve emi ol böyle güzel yaklaştığın için tekar hastalandığında seninle daha çok ilgilenecektir. Ben bu tür küçük oyunlarla eşimin ilgisini kendi üstüme çektim ve şuan eski ilgisziliği gitti yerine ilgili alakalı bir adam geldi. Tabi böyle sevgisiyle ilgisiyle boğmuyor ama dozunda bir ilgi.
Takıntılı olmaktan vazgeç. mesela bir örnek vereceğim eskiden ailemin yanına uzun süreli kalmaya gittiğimde eşim hergün 1 ya da 2 kere arar ne yaptın nasılsın diye sorardı ama ben neden gündüz 12 e kadar aramadın, akşma neden işten çıkar çıkmaz aramadın diye kavga çıkarırdım. Ne kavgalar ettik o saatlerde aramadığı için anlatamam sana. Neden o saattler çünkü ben o saatlere kadar mutlaka beni düşünmüş olmasını ve beni araması gerektiğini düşünüyordum ve istiyordum. adamda bana anlatıyor ne önemi var hangi saatte aradığımın falan filan. Sonra bu saat meselesine takmamaya başladım. Baktımki adam gerçekten ne zaman müsait olursa aslında ozaman arıyormuş. Hatta telefonu açmayınca telaş yapıp tekrar arıyormuş. Bu takıntımdan kurtulunca ne adamı boğdum mutsuz ettim ne de kendim mutsuz oldum. Eskiden kavgalar nedeiyle görev olarka ararken şimdi canı dıkıldıkça arıyor hatta ben artık aramasından bunalıyorum :)

Özetle canım adamı ve her hareketini takıntı haline getirmişsin ben gibi :) Biraz adama nefes aldır. Senin için birşeyler yapması için zaman ver fırsat ver. Adam ilaçlarını çantana koyuyor, meyveler falan sen diyorsun otelde kalacağım. Ben olsam hangi cehenneme gidiyorsan git derdim :) yine birkaç laf etmiş sonra ben ailemin yanına gideyim diye büyük bir adım atmış. Sen sürekli adama konuşalım, bir çözüm bulalım, beni sev, benimle ilgilen diye gitikçe adamı boğuyorsun. Biraz zaman ver, artık onu olduğu gibi kabul etmeye çalış yok kabul edemem diyorsan ayrıl, kabul etmeye çalışacağım diyorsan gerçekten bunun için çabala. Sen de kendi hatalarından dersler çıkar. başta da dediğim gibi karşında kendinin aynısının erkek versiyonunu bekledğin sürece bununla değil başkasıyla evlensen onunla da mutlu olamazsın. Biraz kendini deonu da rahat bırak. onu anlamaya çalış. Herşey mükemmel olmayacak ama inşallah herley güzel olur. Allah hakkında hayırlsını versin.
 
Yıldız merhaba konuyu en başındna beri takip ediyorım biliyorsun ancak 20 sayfa kadar okumamışım yaklaşık 2 saatimi verip okudum ve okurken inan içim şişti. Ama okuduğum bu 20 sayfada ben yptığın hareketelrden dolayı seni hatalı buldum.

konuna ilk yazdığımda sana şunu söylemiştim. "Biz aslında kendimizin birebir aynısı olan eşler istiyoruz" Yani bizim gibi düşünsün. o anda biz ne tepki veriyorsak o tepkiyi versin. Biz neyi istiyorsak onu yapsın. Şu durumda ben bunu yapardım o da bunu yapsın gibi gibi. Yani kendimizin aynısından bir tane daha istiyoruz. Senin de kendinden birtane daha istedğini nerden biliyorum çünkü birbirimize çok benziyoruz. Eşimizden beklediğimiz taleplerimiz, duygusallığımız, hırçınlığımız, öfkemiz aynı bu nedenle düşüncelerimiz de aynı ya da aynıydı diyebilirim çünkü ben senin bu konuyu açtığın zamandan bu yana kendimi biraz da olsa değiştirebildim ama görüyorum ki sen kendini maalesef hiç değiştirememişsin. Değiştirdin de ne oldu diye sorabilirsin. son 1 yıldır sadece 1 kere ciddi anlamda kavga ettik. Eşim daha anlayışlı, benim duygularıma hitap eden aslında daha çok hitap etmeye çalışan bir adam oldu. Belki eskiden de böyleydi ama sürekli ben ben ben dediğim için, sürekli beni benim istediğim gibi sev dediğim içn bunu göremiyordum.

Öncelikle anlattıklarından şunu çıkartıyorum. Sen aslında bu evliliğe bir şans daha veriyormuş gibi görünüyorsun ama vermiyorsun çünkü çok acelecsin herşey konuşulsun bitsin, tamam mı devam mı buna karar verelim, onun duygularını, kendi duygularımı hemen öğreneyim, anlayaım istiyorsun. Çok aceleci olduğun için de ya adama adım atması için fırsat vermiyorsun ya da attığı adımı adımdan saymıyorsun çünkü sen olsan o adımı öyle atmazdın onun için eşinin attığı adım sana adım olarka gelmiyor. Eşinle kendini kıyaslamaktan yani ben olsam öyle yapmaz böyle yaprdım demekten vazgeçersen aslında onun adım atığını göreceksin. Buradan başlamalısı. karşındaki sen değil. Sen bunu anlamadıkça bu adamdan boşansan başka biriyle evlensen de kendi kendinle evlenmediğin sürece hiçbir erkek seni mutlu edemeyecek. Karakterin bu şekilde öncelikle bunu aşmalısın yoksa kiminle evlenirsen evlen mutlu olamazsın. Sonra, Eşine sürekli sert çıkışlarda bulunuyorsun. Mesela ölmem mi gerek nasıl olduğumu sorman için demek yerine dün 2 serum yedim ama hala kendime gelemedim diyerek muhabbaete girsen zaten eşin sana evet hayatım bend etam onu soracaktım kendini nasıl hissediyorsun gibi bir cevap verebilir. Yani birazda sen eşinin seninle ilgilenmesi için ona yol göster, öğret, hatırlat. Adama böyle atar yaparsan soracağı varsa da sormaz. Hoş zaten sormayı unutmuştur ama sen böyle küçük oyunlarla muhabbeti açarsan o da sana pozitif olarka gelecektir ve emi ol böyle güzel yaklaştığın için tekar hastalandığında seninle daha çok ilgilenecektir. Ben bu tür küçük oyunlarla eşimin ilgisini kendi üstüme çektim ve şuan eski ilgisziliği gitti yerine ilgili alakalı bir adam geldi. Tabi böyle sevgisiyle ilgisiyle boğmuyor ama dozunda bir ilgi.
Takıntılı olmaktan vazgeç. mesela bir örnek vereceğim eskiden ailemin yanına uzun süreli kalmaya gittiğimde eşim hergün 1 ya da 2 kere arar ne yaptın nasılsın diye sorardı ama ben neden gündüz 12 e kadar aramadın, akşma neden işten çıkar çıkmaz aramadın diye kavga çıkarırdım. Ne kavgalar ettik o saatlerde aramadığı için anlatamam sana. Neden o saattler çünkü ben o saatlere kadar mutlaka beni düşünmüş olmasını ve beni araması gerektiğini düşünüyordum ve istiyordum. adamda bana anlatıyor ne önemi var hangi saatte aradığımın falan filan. Sonra bu saat meselesine takmamaya başladım. Baktımki adam gerçekten ne zaman müsait olursa aslında ozaman arıyormuş. Hatta telefonu açmayınca telaş yapıp tekrar arıyormuş. Bu takıntımdan kurtulunca ne adamı boğdum mutsuz ettim ne de kendim mutsuz oldum. Eskiden kavgalar nedeiyle görev olarka ararken şimdi canı dıkıldıkça arıyor hatta ben artık aramasından bunalıyorum :)

Özetle canım adamı ve her hareketini takıntı haline getirmişsin ben gibi :) Biraz adama nefes aldır. Senin için birşeyler yapması için zaman ver fırsat ver. Adam ilaçlarını çantana koyuyor, meyveler falan sen diyorsun otelde kalacağım. Ben olsam hangi cehenneme gidiyorsan git derdim :) yine birkaç laf etmiş sonra ben ailemin yanına gideyim diye büyük bir adım atmış. Sen sürekli adama konuşalım, bir çözüm bulalım, beni sev, benimle ilgilen diye gitikçe adamı boğuyorsun. Biraz zaman ver, artık onu olduğu gibi kabul etmeye çalış yok kabul edemem diyorsan ayrıl, kabul etmeye çalışacağım diyorsan gerçekten bunun için çabala. Sen de kendi hatalarından dersler çıkar. başta da dediğim gibi karşında kendinin aynısının erkek versiyonunu bekledğin sürece bununla değil başkasıyla evlensen onunla da mutlu olamazsın. Biraz kendini deonu da rahat bırak. onu anlamaya çalış. Herşey mükemmel olmayacak ama inşallah herley güzel olur. Allah hakkında hayırlsını versin.
o kadar zaman ayırıp okuduğun için teşekkür ederim canım
doğru diyorsun, sabırsızca hemen bugün çözülsün diye direten bir yanım vardı
bir günde bozulmadı ki bir günde çözülsün
ama hemen bugün başlanabilir başlamayı ötelememek lazım diyeydi acelem
senin adına çok ama çok sevindim
ben de öyle olacağını ümit ederek sakin kalmaya çalışarak bir dönem geçirdim ama eşimde işe yaramadı
hem nefes aldırmaya hem nefes almaya ihtiyacım var
kendinin aynısı kısmına katılıyorum, öyle isteye isteye aylarca didiştik zaten

Yıldız haftasonun nasıl geçti?

Umarım huzurlu, dinlendirici ,keyifli bir tatil olmuştur.

merhaba penceremden
tatil güzeldi, hepimize iyi geldi sanırım
oğlum ve o oldukça eğlendi
otelin her imkanını kullandılar
bense biraz düşünceliydim
hayatımda nadirdir bir yere gidip de bu kadar odada kaldığım
içimden ne gezmek geldi ne havuza girmek ne yemeğe inmek
eşim beni pek zorlamaıd, ben de ona çok karışmadım
birbirimizin ayağına basmadan doğayla içiçe ve oğlumuzun şen sesiyle bir 3 gün geçirdik
 
merhaba kızlar
tatil bitti, bugün işbaşı yaptık
hep biryerlere gitmek, biryerler görmek, yeni birşeyler denemek isteyen ben bu sefer o kadar iştahsız ve yorgundum ki 3 günü genelde çok durağan geçirdim
sakin kaldıkça, tartışmadıkça farkediyoru m ki benden de çok şey eksilmiş
ne ormanda elele yürümek, ne gölde tekneye binmek, hiçbirşey gelmedi içimden
normalde sürekli aklımdan birşeyler geçer durur, sürekli sırnaşmak isterim, hiç içimden gelmedi bu sefer...
akşamları da çok konuşacak fırsat olmadı, ya da ikimiz de çok istemedik
sonuç olarak gittik dinlendik geldik oğlum mutlu ve neşeliydi o da keyifliydi ben bıraksalar 2 gün boyunca uyurdum......
 
aslında farkında değilsin ama küsmüşsün işte sende, kalbin kırık, sanki çözümü yokmuşçasına kabuğuna çekilmişsin. Haklısın demişsin ya kimine göre şans kimine göre şanssızlık. 30yaşında bekarım annelik nasıl bir duygu bilmiyorum evlenirsemde sırf bunun için olur sanırım bundan sonra çünkü ilişki yaşamayı bende beceremiyorum artık bir şeyler çok zor geliyor insana evlilikte böyle bi şey değil mi ama? monotona bağlıyorsun bir süre sonra ilk baştaki aşkta heyecanda kalmıyor ama bu böyle malesef sonrasındaki sevgi ve saygı yürütüyorsa yürütüyor ama işte bununla yetinmeyenler daha fazlasını isteyenler var..
ya bu şekilde kabulleneceksin ya da başka çözümler arayacaksın zamanla eğer ki kalbin bu kadar kırık her günün haketmediğin davranışları izlemekle geçecekse bir süre sonra sende içindeki canavarı dışarı çıkaracaksın :/
 
X