Türk annelerinin gözünden görmek istediğim bir derdim

bunca şeye rağmen başınızı kaldırıp mutluluğu yakalayabilmişsiniz
anneniz kendini atarmış öyle mi? ne güzel bulmuş yolu
böyle bişey için atacaksa atsın tövbe estağfirullah

bundan sonra çekerseniz kardeşiniz için vicdan azabı çekin
onlar sizi çok mu düşündü büyürken!
 
yurtdışında yaşamış olmanıza rağmen çok akıcı ve güzel yazmışsınız. Tebrik ediyorum
 
yurtdışında yaşamış olmanıza rağmen çok akıcı ve güzel yazmışsınız. Tebrik ediyorum
Teşekkür ederim
Küçücük çocuğunu bebeğini acımasızca tokatlayan insanlar benin ailem olamaz. Kardeşimi de çeker alırdım ellerinden kendi bokluklarında boğulsunlar
Bu konuda vicdanım rahat değil. Keşke öyle bir imkanım olsa yanıma alsam, ama engelli raporum ve teşhisim yüzünden mahkemeyle uğraşmam gerekir. Sanmıyorum bana vereceklerini.
 
Ailenle görüşmeni azaltma, direkt sil.

Okurken gözyaşlarımı tutamadım..Yanımda olsanız size sımsıkı sarılırdım.

Örf ve adetlerin yarardan çok zararı var kadınlara. Oldukça zor günlerden geçmişsinjz bırakın gelenekleri. Siz yurtdışındasınız. Hayat orada, burada olduğundan çok daha kolay.

Aileniz ile görüştüğünüz müddetçe mutlu olamazsınız. Daha kötüye gidersiniz.

Mutlu olmak hakkınız
 
İşte başımıza ne gelirse gelsin o çocuk yüreğimizin kanaması geçmiyor İster linç yiyeyim isterse tüm dünya beğenmedim atsın yorumuma Anne baba hakkiymis ha bunu yaşayan bilir.Kesin selam bile vermeyin.Onu çeken bilir onu yaşayan çok iyi anlar gerisine ne kolaydır anne baba hakkı diye konuşmak .Ya o minik çocuğun hakkı ya onun döktüğü o gözyaşları.Kesinlikle güçlü durun.Affederse Allah Affetsin derim benki burada siz affetsiniz kamu davası gibi bir ilahi adalet var.Neyse bu kadar yazabiliyorum travmalarımi tetiklediniz
 
Ki bu kadarı sizin her iki taraftan yaşadıklarıniz çok ağır akıl sağlığınızı koruyup bu yasa gelmiş olmanız bile mucize bence çok üzüldüm ve şimdi bu halinizede çok mutlu oldum
Hep mutlu olun
 
Annen hala seni düşünmüyor ne yazikki kendini düşünüyor..küçük evladını da dusunmuyor..
O vakit siz neden onu dusunesiniz ki..büyürken size hiç bir faydası olmamis kendine yapılan haksızlıkların hıncını küçük çocuklarından çıkarmış bir kadin.
Görüşme asla diyemem ama onun için hayatını erteleme yada isteklerini yok sayma..
 
Hayat sizin hayatınız, evet aileniz bir vesileyle hayata gelme sebebiniz ve sizi bugünlere getiren kişiler ancak artık onlardan ayrı bir birey olduğunuzu kabullenmeniz gerekli. Sonuçlarını taşıyabilmek adına kendi kararlarınızı vermeniz gerekli aksi takdirde hayat boyu pişmanlıklar ve keşkeler insanın içinde yer edinebiliyor. Bu nedenle de hayatınızın iplerini aileniz de dahil hiç kimseye vermemenizi tavsiye ederim.
 
İçten içe bir dala tutunma istegiyle annene hep sahip çıkmışsın ama annen babandan daha iyi biri değil emin olabilirsin. Babandan uzak durdugun kadar ondan da uzak durmalisin bence
 

Annenin seninle görüşmemesi bir lütuf inan bana
Olabildiğince ailenden uzak dur
Büyük işler başarmışsın, yaşadığın onca şeye rağmen hayatını kurmuşsun
Kendi egemenliğinde yaşamaya devam et, içinden geleni yap
Aile her zaman iyi ya da doğru değildir, bunca acına sebep olan olan insanların ne düşündüğünü önemseme
Türk aile yapısı değil senin hayatın önemli, öyle bir yapıda yok zaten herkes işine geldiği gibi yaşıyor
Allah bir düze çıkarmış seni yeniden uçuruma yürüme, bırak uzak kalsınlar
 
size kocaman sarılmak istedim.

Bence hala size küsüp psikolojik olarak etkileyen annenizle tüm bağınızı koparıp kendinizi serbest bırakın
 
Yurtdışındaki doktorlarım ve arkadaşlarım bana ailenle görüşmeni azalt, onları dinleme, kendi iç sesini dinle diyor.
Siz en doğru cevabı sonda yazmışsınız zaten. Bizim bir şey söylememize gerek yok ki. Daha çok gençsiniz. Bence hayata baştan başlamayı hak ediyorsunuz.
 
Siz ya da yurtdışındaki insanlar aileden destek almadan da ayakları üzerinde durabiliyor. Çok güzel birşey. Sizin konumunuzdaki bircok kadın burda kendi ayakları üzerinde duramayacagi için bu toksik aileye boyun eğmek zorunda kalıyor. Siz zorunda değilsiniz. Üstelik sadece yabancı diye aylarca aramayan anne de saygıyı hak etmiyor yani. Tüm önceki şeyleri geçtim son derece fedakar cefakar bir annenjz bile olsaydı üstüne yabancı ile evleniyorsunuz diye sizinle görüşmese idi yine siz haklıydınız ki. Yani içiniz ferah olsun
 

Ah…neler yaşamışsınız..
Çok üzüldüm.
Neyse ki birçoğu ve şu an devam etmiyor.
Aslında doktorlar haklı, yani ebeveynleriniz size zarar vermiş ve hala verebilirler.
Ve maalesef böyle çocukluk yaşayanlar, yetişkinlikte, bir şekilde aileye yeniden sığınmaya/bağlanmaya çabalar.
Burda türk aile yapısı üzerinden empati kurmamızı istemiştiniz.
Evet türk aile yapısı aileyi kutsar, ne olursa olsun bağ kopmasın, kol kopar yen içinde kalır denilir.
Ama sizin şu an esas ihtiyacınız ne biliyor musunuz?
Bağ kurmak. Bunu zamanında edemediğimiz bir kaynaktan şimdi elde etmemizi ister beynimiz, o yarım kalan dosyayı kapatmaya çabalar durur.
Ama şu an hassas bir dönemdesiniz ve duygusal destek almalısınız ve bunu size zarar verenlerden alamazsınız.
Onlarla, ancak kendinizi duygusal yönden daha da güçlendirdiğiniz vakit yakınlaşın.
Sizin sahici ve onarıcı bağlara ihtiyacınız var şu aşamada.
Bu arkadaş olabilir, eş/sevgili ve dolayısıyla evlat olabilir.
Ancak hep eksik kalıyorum, bir şekilde ailemle olmak istiyorum derseniz de sağlıklı sınırlar geliştirmeniz gerekir.
Bunun için Tülay Kök’ün youtube kanalındaki eğitimleri şiddetle tavsiye ederim.
 
Bence 30 yasina gelen bir kadın kendi kararlarini kendi verebilmeli
Siz cocuklukta kalmissiniz çünkü cocuklugunuzu da yasama firsati verilmemiş o yuzden de annenizden onay vermesini istiyorsunuz yani onaylanma ihtiyacı
Gercekten bastan sona çok zorlu bir hayat mücadelesi okudum ve üzüldüm. Bir cocugun yasadigi seyin sorumlusu ailesidir kendisi değil. O yüzden gercekten sizin suçunuz yok. Şu an bu sancilari yasiyor olmanizda bile kötü cocuklugunuzun izleri var.
Siz ne istiyorsunuz? Anneniz ya da baskasi ne der degil, siz bu dunyada tek basina olsaniz ne yapardiniz?
Ayrica eger aile toksik ise o aileyle gorusmeyi azaltmak iyi olabilir bunun Türk aile yapisiyla alakasi yok. Kimse kimsenin bozuk psikolojisini cekmek zorunda degil. Siz de annenizi cekmek zorunda degilsiniz.
O yuzden kendinizi düşünün ve ona gore adim atin hayatınızla ilgili
 
Toksik ötesi, korkunç bir aileniz var. Onları asla dinlemeyin. Konuşmazsa konuşmasın anneniz. Siz küçükken sizin psikolojinizi takmamış, şimdi siz onu mu takacaksınız? Kendi hayatınıza ve yolunuza bakın. Kopun o insanlardan. Vicdan, merhamet vb. hiçbir şeye sahip değiller. Onlar yokken harika bir hayatınız var. Kendinizi onları bıraktığınız ve artık aileniz olarak görmediğiniz için de asla suçlu hissetmeyin. Sadece doğurmuş olmak annelik hakkı vermez kimseye. Annelik, düzgünce bakıp büyütmek, sevgi vermek, çocuğunun psikolojisini öncelemek vb. şeylerle olur. Siz çok güçlü bir kadınsınız, bunca yaşadıklarınıza rağmen dönüşü imkânsız yollara sapmamış ve kendi hayatınızı kurmuşsunuz. Bundan sonra mutlu olmanızı canıgönülden dilerim
 

Annenizin anne olmayı hak etmediğini size dünyanın her milletinden, her yaşta, anne olan olmayan her kadın söyleyecektir. Bir de ben söyleyeyim.

Anne ve babalarından sevgi görmeyen, üstüne üstlük insanlığa sığmayacak psikolojik ve fiziksel şiddet gören tüm çocuklarda yetişkin olduklarında bile devam eden bir psikolojik rahatsızlığınız var, ki sizinkisi şizofreniye kadar evrilmiş. Daha ne kadar çekeceksiniz?

Annenizi hala düşünmeniz, memnun etmeye çalışmanız, hatta intihar etmesinden korkmanız sahibinden çok dayak yiyen köpeklerin daha sadık ve sahibini memnun etmeye istekli olmasına benzetilen bir ruh halidir. Lütfen sizi köpeğe benzettiğimi düşünmeyin, bu benzetme yurtdışında sık sık yapılır. Özellikle anneniz tarafından sevilmeye, onaylanmaya, övülmeye o kadar açsınız ki, etrafınızdaki diğer insanların size gösterdiği olumlu yaklaşımlar yetmeyecekmiş gibi geliyor. Canınızı en çok acıtan kişiden gelecek duygu kırıntıları için aynı hataları tekrar tekrar yapmaya meyilli olacaksınız. Siz 'annem bende açtığı yaraları bu sefer sağaltacak' diye umarken anneniz sizin iyileşmenizden ölesiye korktuğu için o yaraları deşip duracak. Yaralarınızın nerelerde olduğunu, sizi neyin yıkacağını çok iyi biliyor ve nokta atışı yapacak ki, özgürleşemeyin, yakınında kalın, boyunduruğu altında olmaya devam edin.

Kendinize Canavar Annemin Top Ten'i diye bir liste yapın. Canınızı ve/veya ruhunuzu en çok acıttığı olayları bir kağıda hatırlayabildiğiniz tüm ayrıntılarıyla yazın. Tekrar hatırlamak istememenizi anlarım ama zehir akınca siz de daha rahatlayacaksınız diye düşünüyorum. Sonra hayatınıza devam edin. Bir adım atarken sizi en çok neyin mutlu edeceğinden başka bir kaygınız olmasın. O adım annenizi mutsuz edecekse o da işin bonusu olacaktır.

Yeni erkek arkadaşınız sizi mutlu edebilir de etmeyebilir de. Geleceğinizi onun üzerine kurmayın, ama anneniz yüzünden denemekten de vazgeçmeyin. Önceliğiniz hep ve sadece kendiniz olsun.

Bizim kültürümüz olsun dinimiz olsun ne yazık ki kızmayı, karşı çıkmayı, hakkını aramayı tavsiye etmek yerine 'cennet annelerin ayakları altındadır' demeyi tercih eder. Her anne bir değildir. Sizinki gibiler cehenneme yakıt olur umarım.

Kendinize öyle bir cennet kurun ki, yaralarınız iyileşsin, yüzünüz gülsün, kahkaha atmayı öğrenin. Ve anneniz olacak o kadını (babanız olacak o adamı da) cennetinizden uzak tutun. Siz iyi oldukça etrafınızda dolanacaklar, işte o zaman Top Ten listenizi okuyun. En zor kısmı geride bırakmışsınız. Sağ kalmayı başarmışsınız. Annenize ve babanıza hak etmedikleri merhameti gösterip korkudan yatağını ıslatan o küçük kıza ihanet etmeyin. Sizi sevgiyle kucaklıyorum.
 
Sebep arıyorsun ya boş yere değildir diye, şunu söyle o zaman bana. Kardeşin 2 aylıkken dayak yediğinde ne suçu vardı ? Annene göre ağlıyordu. Ama sence ağlamak bir suç mu ? Hele ki 2 aylık bir bebek için ? Annen hak ettiğiniz için dövmemiş kuzum. Annen kendisi hasta olduğu için dövmüş
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…