- 14 Ekim 2010
- 2.607
- 2.842
- 133
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #261
Aynen canim konunu sabahleyin okurken eşimde geceden gelmişti evdeydi dedimki seninkide pırasa haberin olsun...Amin. Neden ayrılmak istesinler ki. Onları aldatmayacak, dürüst sorumluluk sahibi iyi annelik yapan kadından ben de ayrılmam. İyi bir eş değilim belki ama bir zararım da yok ona.
Çok değişik bir ilişkiniz var eşinizle.Ahshsh ama şimdi sebahattin ali dururken Gülten dayıoğlunu mu kıstas alsaydım.
Ay her şeyi de yazdım halbuki kuş hasarlı bile dedim ama hala evliliğim kurtarılanibilir görünüyor. Daha ne yazayım ben bilemedim ki.
Bak az evvel beni aradı. İşyerinde bir tane kadın eleman var. Ötekiler pipili. Bir sürtüşme yaşamışlar "karım gibi trip atıyor manyak" diye anlattı. Ben de beni kıskandırma çabasını görmezden gelerek geçiştirdim konuyu. Sonra gönlü olsun diye mesaj attım. "yav aldatacaksan da benden bir level üstün bir kadın olsun da az üzüleyim kıskanayım. Ne bileyim kendimde suç arayayım. Bu tipitip olmasın mümkünse aday" yazdım. Bir neşelendi az ilgi gösterdim diye.
Hala çocuk gibi işler peşinde. Yok yani büyümüyor adam. Mesajlaşma biraz devam etti. "ben sana yalan söylemiyorum anla artık" gibi şeyler yazdı. Ben de "hala anlamıyorsun. Mevzu yalan değil. Ben çok yalnızım farkında mısın?" dedim. O da yeniden başa sarıp "sen de adım atmıyorsun. Sen de beni yalnız bırakıyorsun. Sadece eleştirmek ve hesap sormak için ağzını açıyorsun" dedi. Baktım tıkandık cevap yazmadım ben de.
Şimdi oğlanı okuldan almaya gideceğim. Akşam anca yazarım konuya. Dönerken de beyime et alacağım. Çünkü seviyor. En kötü kavgada bile aç kalmasın diye düşünüyorken demek ki beklenen annelik şefkati değil, kadınlıkmış diyorum şu an kendime.
Çok değişik bir ilişkiniz var eşinizle.
Sanki aradaki saygı bitmiş,
hafiften laçkalaşma başlamış,
Ben bu durumu,
sevginin azalmasından daha tehlikeli buluyorum.
Espri,şakalaşma güzel bir şey bununla birlikte eşler arasında bile bir sınır olmalı,
'aldatma' şaka-espri-ima konusu olmamalı diye düşünüyorum.
Eşiniz bu diyaloğu sizi kıskandırmak için anlattıysa hoş değil,
sizin cevabınız ise beni,benden aldı.
'Haşlanmış pırasa' mevzusuna,
hiç girmiyorum.
Ne ben böyle bir betimleme yapabilirim eşimin yüzüne,ne o bunu hazmeder.
Oldu ki yanılıp,şaşırıp böyle bir laf ettim,
büyük kriz çıkarır ki hakkıdır.
Evliliğiniz kaçıncı yılında?
7 civarı olabilir mi?
Bence cok tatlı bi iliskiniz var. Bu sanaldan aldatma olayını pek bılmıyorum ona göre yorumluyorum.. Ve bosanmak konusu eşinizin aklından zerre gecmıyor bence.Kuş meselesini de yuvayı dişi kuş yapar diyorum ve kacıyorum eheheh
Konuyu 3 kez okudum. Düşüncelerimi toparlayamadım. Sonra bu yazıyı okudum beğendim. Bir baktım siz yazmışsınız.Çok değişik bir ilişkiniz var eşinizle.
Sanki aradaki saygı bitmiş,
hafiften laçkalaşma başlamış,
Ben bu durumu,
sevginin azalmasından daha tehlikeli buluyorum.
Espri,şakalaşma güzel bir şey bununla birlikte eşler arasında bile bir sınır olmalı,
'aldatma' şaka-espri-ima konusu olmamalı diye düşünüyorum.
Eşiniz bu diyaloğu sizi kıskandırmak için anlattıysa hoş değil,
sizin cevabınız ise beni,benden aldı.
'Haşlanmış pırasa' mevzusuna,
hiç girmiyorum.
Ne ben böyle bir betimleme yapabilirim eşimin yüzüne,ne o bunu hazmeder.
Oldu ki yanılıp,şaşırıp böyle bir laf ettim,
büyük kriz çıkarır ki hakkıdır.
Evliliğiniz kaçıncı yılında?
7 civarı olabilir mi?
Çok tatlısın öncelikle bunu söylemek istedim.Sohbet sıcaklık destek yoksa o evlılık evlılık değil.Cinsellikte yok malum.Adamın psıkolojısımı bozuk.Yada anlamıomu bılmıorum.Seni kaybedıncemı aklı başına gelıcek.Derdi neyki bunun anlamadımMerhaba hatunlar
Aslında başlık tam olarak içinde bulunduğum durumu açıklıyor lakin ben yine de detay yazayım. Eser miktarda cinsel detay içerir konu. Sonra vay efendim ahlakımız bozuldu, libidomuz kan ağladı diye höykürmeyin bana.
Bir haftadır eşimle ortak çocuğumuzla alakalı mevzular dışında tek kelam konuşmuyoruz. Genel olarak da çok muhabbet etmiyoruz zira eşim beni yıllardır mobil cihazıyla aldatıyor. Aldatmaya konu olan canlı kanlı bir kadın olsa inanın daha işime gelirdi. Boşanmak için çok haklı bir gerekçem olur ve bir dakika bile düşünmezdim.
O kadar çok detay var ki okumayı zulüm görenler için nasıl özetlerim diye düşünüyorum bir yandan. Eser miktarda değineceğim cinsellik konusuna geçeyim. Beş yıllık evliyim ve son iki buçuk yıldır artarak devam eden bir cinsel problem yaşıyoruz. Önce karşılıklı isteksizlik, sonra tek taraflı isteksizlik, sonra eşimden kaynaklanan sorunlar neticesinde bir doktora gitmesi gerektiğine karar verdik. "psikolojik bu düzelir" diyerek sürekli erteledi. En son ben "ya doktora gidersin ya da boşanma dilekçesine kuş öldü beybi" yazarım deyince gitmeye karar verdi. Tam üç doktor değiştirdi. Hayatının tamamında erteleyen rahat bir insan olduğu için bu noktada "erkeklik gururu" zırvalığını düşünmenize engel olmak isterim. O her durumda, her işi erteler. Rahattır kendisi ve her daim onu iteklemem gerekir. En son ciddi bir para ödediği doktora tahlil sonuçlarını almak için haftalarca gitmediğinde çileden çıktım. Ancak içime doğru çileden çıktım. Bu kısma bir ara verip diğer konulardan devam edeyim.
Yine ittirmeli kaldıraç olma yolunda azimle ilerleyen eşim bize ekstra bir kazanç getirecek olan bir işi tam iki buçuk ay boyunca erteledi. Oradan gelecek parayı önemsiyorum çünkü oğlumun Psikolog masraflarına harcayacağım. Bu noktada ben çileden çıkıp bana yalan söylediğini, ortada bir iş ya da kazanç olmadığını, aksi halde bir insanın en azından baba olarak bu işi ertelemesini aklımın almadığını söyledim. Dırdır yapmakla itham edildim yine ve yeniden.
Gelelim dün geceye. Ben kendi halimde oğlumla ilgilendiğim bir haftanın sonunda dün laf attı konuşmak için. Asla sinirli bir çıkışım olmadı ki zaten uzun süredir sinirleri alınmış çürük et gibi dolaşıyorum evde. Benim olağanca sakin halime sinirlenip "ayrılmak istiyorsan ayrıl alla alla" gibi saçma bir çıkışta bulundu. "o da olur elbet de maddi olarak hazır değilim cicim. Malum bakmakla yükümlü olduğum senin pek ilgilenmediğin bir oğlumuz var" dedim. O konuşma da öyle kaldı.
Bugün sevgili eşim "sevişince geçer" düşüncesi ile bir adım attı. Klasik erkek beyinsizliği. Ben de yatağa uzanıp "al buyur" dedim. "haşlanmış pırasa gibi yatıp bir de cinsel sorunlarımız var diyorsun" dedi. Öyle baktım yüzüne uzun uzun. Sonra da "ortada haşlanmış pırasaya benzetilebilecek bir organ var esasında haklısın" dedim. Bi tadı kaçtı tabi. Fazla detay verdim farkındayım ama detay yazasım var. Anlaşılsın ki anlatmak için çabam olmasın. Sonra bir ciddileşip "merak etme kuzum düzelir aramız üzme kendini" dedi. Ve ekledi "sende bu memintolar varken ayrılmayız biz". Espri yaptı dangalak. Sevişince düzelmeyeceğini anlayınca, Johnny sins olamadık bari çakma cem yılmaz olayım da evlilik buradan kurtarılır diye düşündü demek. Neyse işte yataktan kalktık.
Bir müddet sonra kendi kendime yemin edip konuşmayacağım dediğim halde şu cümleleri söyledim ona.
-bak bu sevişince geçecek bir durum değil. Sen de biliyorsun öyle olmayacağını. Ben artık senin annen, öğretmenin, düşünmen gereken sorumlulukları hatırlatan alarmın olmayacağım. Ben ömrünün kalan yarısında yanıma eş istiyorum bir kambur değil. Benim bir oğlum var zaten bakmakla yükümlü olduğum. Çok da zor bir çocuk malum. Gerçi sen metresimin ekranına bakmaktan çocuğu da unuttun ya. Her neyse ben sadece onu yetiştirmekle yükümlüyüm. Ben bana destek bir eş olmayacaksa, zaten tek başıma üstlendiğim sorumluluklarla sen yokken de başa çıkabilirim. Bak ben hasarlıyım zaten. Çocukluktan, aileden. Ben artık daha fazla yük istemiyorum sırtımda. Ben başımı yaslayacak bir omuz isterken o omuz ağırdı diye masaj kremi ile ovmak istemiyorum. Anladın değil mi beni?
Anladım, haklısın dedi ama biliyorum unutacak yarın. İki gündür durmadan ağlıyorum. O kadar uzun zaman ağlamadım ki kriz gibi bitmek bilmiyor. O da şişen gözlerimden anlayıp merhamet ediyor belli ki. Merhamet duygusunun bittiğini sanıyordum ama kalmış biraz demek.
Çok uzattım kusura bakmayın ama daha da yazabilirim sayfalarca. Velhasılı kelam evli gibi değiliz. Bir paylaşım yok, sohbet yok, sıcaklık yok. Belki biraz sevgi var. Bugüne kadar emindim boşanma kararımdan. Ancak öyle bir tavrı var ki "hadi hadi barışalım ay küstün mü sen" şeklinde. Acaba ben şizofren falan mı oldum diye düşünüyorum. Yok yani, adam ciddiye alamıyor mevcut durumu. Ya da şaka yapmaya çalışıp beni normalleştitmeye çalışıyor bilmiyorum.
Ne evli gibiyiz ne de boşanıyoruz. Böyle saçma sapan bir ilişki. Birkaç gün de böyle bir şey yokmuş gibi davranır eski soğuk günlere geri döneriz. O kadar kafam karışık ki bu evlilikle ilgili, olduğu gibi yazdım. Anlaşılır oldu mu bilmiyorum. İlk kez evliliğimle ilgili hiç hoşnut olmasam da cinsel detaylara da girdim. Artık taştıysam demek ki.
Cevap veren parmaklarınız zeval görmesin efenim.
Evliliğinizde ne değişse sorun kalmaz ?
Tam şuan da sihirli bir değnek var elimizde diyelim.
İlk değiştireceğiniz şey ne olur ?
Merhaba hatunlar
Aslında başlık tam olarak içinde bulunduğum durumu açıklıyor lakin ben yine de detay yazayım. Eser miktarda cinsel detay içerir konu. Sonra vay efendim ahlakımız bozuldu, libidomuz kan ağladı diye höykürmeyin bana.
Bir haftadır eşimle ortak çocuğumuzla alakalı mevzular dışında tek kelam konuşmuyoruz. Genel olarak da çok muhabbet etmiyoruz zira eşim beni yıllardır mobil cihazıyla aldatıyor. Aldatmaya konu olan canlı kanlı bir kadın olsa inanın daha işime gelirdi. Boşanmak için çok haklı bir gerekçem olur ve bir dakika bile düşünmezdim.
O kadar çok detay var ki okumayı zulüm görenler için nasıl özetlerim diye düşünüyorum bir yandan. Eser miktarda değineceğim cinsellik konusuna geçeyim. Beş yıllık evliyim ve son iki buçuk yıldır artarak devam eden bir cinsel problem yaşıyoruz. Önce karşılıklı isteksizlik, sonra tek taraflı isteksizlik, sonra eşimden kaynaklanan sorunlar neticesinde bir doktora gitmesi gerektiğine karar verdik. "psikolojik bu düzelir" diyerek sürekli erteledi. En son ben "ya doktora gidersin ya da boşanma dilekçesine kuş öldü beybi" yazarım deyince gitmeye karar verdi. Tam üç doktor değiştirdi. Hayatının tamamında erteleyen rahat bir insan olduğu için bu noktada "erkeklik gururu" zırvalığını düşünmenize engel olmak isterim. O her durumda, her işi erteler. Rahattır kendisi ve her daim onu iteklemem gerekir. En son ciddi bir para ödediği doktora tahlil sonuçlarını almak için haftalarca gitmediğinde çileden çıktım. Ancak içime doğru çileden çıktım. Bu kısma bir ara verip diğer konulardan devam edeyim.
Yine ittirmeli kaldıraç olma yolunda azimle ilerleyen eşim bize ekstra bir kazanç getirecek olan bir işi tam iki buçuk ay boyunca erteledi. Oradan gelecek parayı önemsiyorum çünkü oğlumun Psikolog masraflarına harcayacağım. Bu noktada ben çileden çıkıp bana yalan söylediğini, ortada bir iş ya da kazanç olmadığını, aksi halde bir insanın en azından baba olarak bu işi ertelemesini aklımın almadığını söyledim. Dırdır yapmakla itham edildim yine ve yeniden.
Gelelim dün geceye. Ben kendi halimde oğlumla ilgilendiğim bir haftanın sonunda dün laf attı konuşmak için. Asla sinirli bir çıkışım olmadı ki zaten uzun süredir sinirleri alınmış çürük et gibi dolaşıyorum evde. Benim olağanca sakin halime sinirlenip "ayrılmak istiyorsan ayrıl alla alla" gibi saçma bir çıkışta bulundu. "o da olur elbet de maddi olarak hazır değilim cicim. Malum bakmakla yükümlü olduğum senin pek ilgilenmediğin bir oğlumuz var" dedim. O konuşma da öyle kaldı.
Bugün sevgili eşim "sevişince geçer" düşüncesi ile bir adım attı. Klasik erkek beyinsizliği. Ben de yatağa uzanıp "al buyur" dedim. "haşlanmış pırasa gibi yatıp bir de cinsel sorunlarımız var diyorsun" dedi. Öyle baktım yüzüne uzun uzun. Sonra da "ortada haşlanmış pırasaya benzetilebilecek bir organ var esasında haklısın" dedim. Bi tadı kaçtı tabi. Fazla detay verdim farkındayım ama detay yazasım var. Anlaşılsın ki anlatmak için çabam olmasın. Sonra bir ciddileşip "merak etme kuzum düzelir aramız üzme kendini" dedi. Ve ekledi "sende bu memintolar varken ayrılmayız biz". Espri yaptı dangalak. Sevişince düzelmeyeceğini anlayınca, Johnny sins olamadık bari çakma cem yılmaz olayım da evlilik buradan kurtarılır diye düşündü demek. Neyse işte yataktan kalktık.
Bir müddet sonra kendi kendime yemin edip konuşmayacağım dediğim halde şu cümleleri söyledim ona.
-bak bu sevişince geçecek bir durum değil. Sen de biliyorsun öyle olmayacağını. Ben artık senin annen, öğretmenin, düşünmen gereken sorumlulukları hatırlatan alarmın olmayacağım. Ben ömrünün kalan yarısında yanıma eş istiyorum bir kambur değil. Benim bir oğlum var zaten bakmakla yükümlü olduğum. Çok da zor bir çocuk malum. Gerçi sen metresimin ekranına bakmaktan çocuğu da unuttun ya. Her neyse ben sadece onu yetiştirmekle yükümlüyüm. Ben bana destek bir eş olmayacaksa, zaten tek başıma üstlendiğim sorumluluklarla sen yokken de başa çıkabilirim. Bak ben hasarlıyım zaten. Çocukluktan, aileden. Ben artık daha fazla yük istemiyorum sırtımda. Ben başımı yaslayacak bir omuz isterken o omuz ağırdı diye masaj kremi ile ovmak istemiyorum. Anladın değil mi beni?
Anladım, haklısın dedi ama biliyorum unutacak yarın. İki gündür durmadan ağlıyorum. O kadar uzun zaman ağlamadım ki kriz gibi bitmek bilmiyor. O da şişen gözlerimden anlayıp merhamet ediyor belli ki. Merhamet duygusunun bittiğini sanıyordum ama kalmış biraz demek.
Çok uzattım kusura bakmayın ama daha da yazabilirim sayfalarca. Velhasılı kelam evli gibi değiliz. Bir paylaşım yok, sohbet yok, sıcaklık yok. Belki biraz sevgi var. Bugüne kadar emindim boşanma kararımdan. Ancak öyle bir tavrı var ki "hadi hadi barışalım ay küstün mü sen" şeklinde. Acaba ben şizofren falan mı oldum diye düşünüyorum. Yok yani, adam ciddiye alamıyor mevcut durumu. Ya da şaka yapmaya çalışıp beni normalleştitmeye çalışıyor bilmiyorum.
Ne evli gibiyiz ne de boşanıyoruz. Böyle saçma sapan bir ilişki. Birkaç gün de böyle bir şey yokmuş gibi davranır eski soğuk günlere geri döneriz. O kadar kafam karışık ki bu evlilikle ilgili, olduğu gibi yazdım. Anlaşılır oldu mu bilmiyorum. İlk kez evliliğimle ilgili hiç hoşnut olmasam da cinsel detaylara da girdim. Artık taştıysam demek ki.
Cevap veren parmaklarınız zeval görmesin efenim.
Nezaketiniz için teşekkür ederim.Sizin yorumlarınızı özellikle beğendiğim için hemen cevap yazıp yemek yapmaya devam etmek istedim.
Normalde aramızda aldatma ile ilgili bir ima, şakalaşma geçmez. Beş yıllık evlilikte hiç geçmedi. İlk kez bugün oldu. Aldatma ile ilgili konuşuruz genel olarak. Fikirlerimizi söyleriz o kadar.
Diğer pırasa konusuna gelince, iki buçuk yıldır bu sorunu yaşıyoruz ve yine ilk kez bu kadar bayağı bir hal aldı bu mevzu. Bu iki buçuk yıl içinde böyle bir benzetme ondan ya da benden çıksaydı, muhtemelen şu an devam ediyor olmazdık. Ancak o kadar çok konuşuldu ve adım atılmadı ki, artık dün itibariyle sınırlar aşıldı. Saygı bana göre de sevgiden çok daha mühim ve belki de ayrılmama sebebim son bir haftaya kadar bu sınırların aşılmamış olması.
Ek olarak şakalaşma, espri ve argo konuşma konusunda çok katı değiliz ikimiz de. Her evliliğin dinamiği farklı. Ben küfür edilmesine karşıyım lakin argo beni rahatsız etmiyor sınırlı olduğu sürece.
Kıskançlık benim tarafımdan hiç yaşanmadığı için, eşim nadiren de olsa böyle girişimlerde bulunur. Laçkalaşma hali her daim yok ama bir haftadır ayyuka çıktı diyebilirim.
Ben de sorunlu bir evlilik yaşıyorum. Elimde olsa eşimin kıskançlığını, içki ve öfke problemini yok ederdim. Kendim için ani tepki verme huyumu yok ederdim. Bir çırpıda aklıma geldi. Sizin cinsellik sorununu, telefon sorununu yok etmeniz gerekiyor. Nasıl aklınıza gelmez ki?Bilmem hiç düşünmedim bunu. Ama heralde güvenin ilk sarsıldığı eylemi yok eder ve bir daha tekrarlamasını sağlardım. Nedense böyle birden düşününce ikimizin de şu özelliğini değiştiririm diyeceğim bir şey bulamadım.
Sizin yorumlarınızı özellikle beğendiğim için hemen cevap yazıp yemek yapmaya devam etmek istedim.
Normalde aramızda aldatma ile ilgili bir ima, şakalaşma geçmez. Beş yıllık evlilikte hiç geçmedi. İlk kez bugün oldu. Aldatma ile ilgili konuşuruz genel olarak. Fikirlerimizi söyleriz o kadar.
Diğer pırasa konusuna gelince, iki buçuk yıldır bu sorunu yaşıyoruz ve yine ilk kez bu kadar bayağı bir hal aldı bu mevzu. Bu iki buçuk yıl içinde böyle bir benzetme ondan ya da benden çıksaydı, muhtemelen şu an devam ediyor olmazdık. Ancak o kadar çok konuşuldu ve adım atılmadı ki, artık dün itibariyle sınırlar aşıldı. Saygı bana göre de sevgiden çok daha mühim ve belki de ayrılmama sebebim son bir haftaya kadar bu sınırların aşılmamış olması.
Ek olarak şakalaşma, espri ve argo konuşma konusunda çok katı değiliz ikimiz de. Her evliliğin dinamiği farklı. Ben küfür edilmesine karşıyım lakin argo beni rahatsız etmiyor sınırlı olduğu sürece.
Kıskançlık benim tarafımdan hiç yaşanmadığı için, eşim nadiren de olsa böyle girişimlerde bulunur. Laçkalaşma hali her daim yok ama bir haftadır ayyuka çıktı diyebilirim.
Kocanın bu konuda çözümü ertelemesiderin sularda
aslında saygı sınırı son bir haftada geçilmemiş.
adamın cinsel sorununu çözmeyi ertelemesi de bence saygısızlık.
kadının dahası evliliğin buna ihtiyacı var sonuçta.
aman nasıl olsa ben yuvarlanıp gidiyorum diyip hayat arkadaşının ihtiyaçlarını göz ardı edemez.
varsa problemi çözmek için adım atmaşı, çözümün peşinden koşmalı.
pırasa mevzusu iyi olmuş diyeceğim, normalde yanlış ama belki bir şok etkisi olur, sahi ya bir de böyle bir problem vardı diye uyanır adam.
O kadar büyük hata yaptım ki? Eşim daha sevgiliyken kıskançlık yüzünden hakaret ediyordu, saygımı kaybedeceksin dedim. Terbiyeli ol düzgün konuş benimle dedim. Bırakıp gitmedim. Bir süre sonra ona uydum. Bir tık üstten saygısızca davranış tanımı birebir uydu bana. Çok güçsüz ve çaresiz hissediyorum.Kocanın bu konuda çözümü ertelemesi
elbette eşine karşı saygısızlık ve duyarsızlık,
bununla birlikte ben yapı gereği;
'çivi,çiviyi söker' yaklaşımını benimsemiyorum.
Kısacası saygısız-duyarsız tavra,
bir tık üstten saygısızca yaklaşmanın,
sorunların çözümüne katkı sağlayacağını düşünmüyorum.
Bununla birlikte her insan ayrı bir düya,algısı,
aldığı etki,
verdiği tepki şahsına münhasır.
Umalım da beyfendi bir şok etkisiyle duruma uyansın ve çözüm arasın.
Siz guclusunuz ve care var,inanin. Daha dogrusu kendi gucunuze inanin. Konu sahibi cocuk olunca karar vermesi zor ama ilgisiz baba cocuga daha cok zarar verir. Siz once nasil iyi olacaginizi hissediyorsaniz oyle bir yol tutun. Cocugu ile ilgili baba olsa bir sure sabredin derdim ama cocuk babasini itiyorsa ilgisiz babasi oldugunu cozmus demek. Bunu cocuguna yasatmaya hakki yok.O kadar büyük hata yaptım ki? Eşim daha sevgiliyken kıskançlık yüzünden hakaret ediyordu, saygımı kaybedeceksin dedim. Terbiyeli ol düzgün konuş benimle dedim. Bırakıp gitmedim. Bir süre sonra ona uydum. Bir tık üstten saygısızca davranış tanımı birebir uydu bana. Çok güçsüz ve çaresiz hissediyorum.
Konu sahibi özür dilerim konu dışı yazdığım için.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?