ben de tek sorunun eşi olduğunu düşünmüyorum.
bu kadar ipleri eline alması, anne olduktan sonra eşinin ona ulaşmasının zorluğu,
eşinin kumar oynamasından sonra devam etmesine rağmen affedememesi,
zaman zaman aşağılayıcı üslubu...
(iyi gömdük ama. ne gömdük.
Idrakyollariiltihabi )
işte o kararı alırken böyle sanki sosyal imkanları çok geniş bir ülkede yaşıyormuş gibi alamıyoruz.
anneye kolaylık iş yerinde yok, bakıcı-kreş yardımı sayılı kişiye var, bize yok, e kadının ailesi zaten sorunlu.
kira, fatura, geçim, çocuk ki zor bir çocuk...
nasıl olsun peki?
muhtemelen bir çıkış yolu bulsaydı bu evlilik zaten bu noktaya gelmeden biterdi bence.
sevgi tamam ama kimse gözü kapalı güvenemediği biri ile hayatını sürdüremez.
evlilik ve çocuk sorumluluğu iki kişiyken bile zor.
tek başına dev kadro.
yanlış anlaşılmasın, ben bu saygıyı aşan muhabbetin doğru olduğunu zaten düşünmüyorum. ama iş bu noktaya geldiyse de bir sebebi var ve anlaşılabilir
Sebeplerin olması,
sebeplerin anlaşılır olması,
sorunun,kalıcı olarak çözülmesine
katkı sağlamıyor ne yazık ki.
İş bu noktaya gelmiş bir şekilde.
Boşanılamıyorsa;
ya yapıcı çözümler aranacak,
ya da eşle anlaşılıp,
çocuk için
bir süre daha,ev arkadaşı modunda,
evliymiş gibi devam edilecek.
Mümkün mertebe çatışmadan kaçınarak,
çocuk için işbirliği yapılacak bir anlamda.
Şu andaki evlilik ilişkisi,
ailedeki üç kişi için de son derece
olumsuz nitelikte.
Hoş bu sorunlar kısmen veya tamamen çözülse de,
İdrak'de farklı sorunları kafaya takıp,
irdeleme ve büyütüp,çoğaltma kapasitesi görüyorum.
İdrak'in asıl sorunu kendisiyle bence.
Yanılıyor da olabilirim elbette.
Uzaktan,hiç tanımadan,
bende bıraktığı algı bu yönde.
Eşiyle mizaçları,hayata bakışları ve
hayattan beklentileri,
hatta aile algıları çok farklı.
Bütün bunlara İdrak'in karşılanmayan
haklı maddi-manevi beklentileri,
yaşadığı kişisel travmalar,
aile üyelerinin kaybı ve oğlunun özel durumu eklenince iş içinden iyice çıkılmaz hale geliyor.
Oğlunun durumunda da,ebeveyn ilişkisinin,
kısmen de olsa olumsuz etkisi olduğunu düşünüyorum.