Tam boşanacağım bir gülme geliyor.


ne kadar sürer peki saygıyı koruma?
1-2-3 yıl?
bir yerde insan patlar diye düşünüyorum.
çözümsüzlüğe, duyarsızlığa katlanma süresine bağlı bence bazı şeylerin kabul edilebilir olması.
her şeye rağmen 3-4 yıl sakinliğini koruyabilecek az kişi vardır.
 
Turuncucum.
cinsellik probleminin iki buçuk yıldır çözülmeyişi,çözülemeyişi,
zaten başlıbaşına bir sorun.
Bununla birlikte bu durumun tek kabahatlisi koca kişisi mi?Emin değilim.
Kabahatli,İdrak de demiyorum.
Bununla birlikte biz,burda tek taraflı dinleyip,
yorum yapıyoruz.
Evlilik dinamiklerine etki eden öyle çok kişisel,
ailesel ve çevresel faktör var ki.
Evlilikte sorunlar katmerlenip,
kriz haline gelmişse,
bu durumda öncelikle eş olan
iki kişinin de etkisi ve/veya
katkısı vardır.
Evlilik,adı üzerinde iki kişinin ilişkisi.

Kişisel olarak 2,5 yıldır eşimle aramda cinsellik yoksa ya bunu çözerim,ya da resti çekerim.
Ucu boşanmaya bile gitse.
Çünkü cinsellik yoksa,
evlilik yok bana göre.
Böyle kör,topal,ite,kaka,
saygı sınırlarını karşılıklı zorlaya zorlaya
evlilik yürütülmez.
Bir karar vermek lazım,tamam mı?Devam mı?
Çeşitli gerekçelerle 'ayrılamıyorum' deyip,
böyle bir evlilikte yıpranmak ve yıpratmak,
üstüne üstlük küçük bir çocuğu da olumsuz etkilemek doğru gelmiyor bana.
 

Benim oğlum yay. Ne demek evlenmesinler, başımdan atacağım günü iple çekiyorum
 


ben de tek sorunun eşi olduğunu düşünmüyorum.
bu kadar ipleri eline alması, anne olduktan sonra eşinin ona ulaşmasının zorluğu,
eşinin kumar oynamasından sonra devam etmesine rağmen affedememesi,
zaman zaman aşağılayıcı üslubu...
(iyi gömdük ama. ne gömdük. Idrakyollariiltihabi )

işte o kararı alırken böyle sanki sosyal imkanları çok geniş bir ülkede yaşıyormuş gibi alamıyoruz.
anneye kolaylık iş yerinde yok, bakıcı-kreş yardımı sayılı kişiye var, bize yok, e kadının ailesi zaten sorunlu.
kira, fatura, geçim, çocuk ki zor bir çocuk...
nasıl olsun peki?
muhtemelen bir çıkış yolu bulsaydı bu evlilik zaten bu noktaya gelmeden biterdi bence.
sevgi tamam ama kimse gözü kapalı güvenemediği biri ile hayatını sürdüremez.
evlilik ve çocuk sorumluluğu iki kişiyken bile zor.
tek başına dev kadro.
yanlış anlaşılmasın, ben bu saygıyı aşan muhabbetin doğru olduğunu zaten düşünmüyorum. ama iş bu noktaya geldiyse de bir sebebi var ve anlaşılabilir
 
Benim oğlum yay. Ne demek evlenmesinler, başımdan atacağım günü iple çekiyorum

sen şimdiden söyle yay gelin bulsun.
anladığım kadarıyla kocası yay olup şikayetçi olmayan bir ben varım kendim de yayım. hatta iki çocuğumu da yay olarak planladım da hemen hamile kalmayınca biri ikizler biri aslan oldu
ama burada yazanları okuyunca fark ettim, bizde erteliyoruz ama ikimizde pek önemsemediğimiz için soru olmuyor.
mesela evleneli 6.5 yıl oldu asılacak iki tablo var konsolun üstünde duruyor.
büyük oğlan 4 yaşında hala fotoğraf seçilecek,
biriktikçe birikiyor.
düğün fotoğraflarımızı bile 1 yıl sonra seçtik aldık.
başkası sinir hastası olurdu muhtemelen ki görüyoruz oluyorlar, ama bana hiç batmamış.
çocuklar konusunda sorumluluk bilincinin yüksek olması benim için yeterli.
varsın duvar kağıdının kopan yerini yapıştırmasın. napim
 
Genelde burada bir yazı okudum mu direkt neden evlenmişler ki zaten diye düşünürüm öyle düşünmediğim ender ilişkilerden oldu bu. Hani hiç olmazsa sevgi olduğu belli. Bu yüzden korktum, eşinizin cidden enerjik biriyken o hale döndüğüne inandım.Benim en korktuğum şey sorumluluk sahibi enerjik eğlenceli birinin böyle bir insana dönüşmesi.

Bence evet hoş değil durum çok can sıkıcı ama boşanmayacaksınız ve bunu siz de biliyorsunuz, eşiniz de biliyor ve şakaya vuruyor gibi. Çok kötü bir çıkmaz olmuş birini harekete geçirmek çok zor ve iç bunaltıcı bir uğraş ama gözlemlerime göre genelde çocuktan sonra kadınlar yavaş ve kademeli olarak bu düzene alışıyor. Biraz eşiniz düzelir uyarılarla biraz siz kabul edersiniz bu şekilde beklentileriniz düşer.

Hayat bu, bizim başımıza gelmez sanıyoruz gelirse uğraşmam çeker giderim diyoruz ama toz pembe değil demek.
 
Sen Ona kırgınsın , gönlünü almasını bekliyorsun ,ama o bunun farkında değil , bu durum daha da hırslandırıyor seni , ve bi yandan da senin bişeyler yapman , ona nerdeyse ince davranmam gerekiyor ama içinden gelmiyor garip bi döngü ,ilişkiniz garip bi hal almış eğer durum buysa , sil baştan başla sen eski özgüvenli haline dön ,zamanla o sana ayak uyduracak ,onun dışında ,beraber bişeyler izleyin +18 filmler ikinizinde spontane ismesi lazım evli değilim ama bence evlilik = mahremi , adamı kışkırtman lazım bence al buyur nedir yani görev gibi
 
Sebeplerin olması,
sebeplerin anlaşılır olması,
sorunun,kalıcı olarak çözülmesine
katkı sağlamıyor ne yazık ki.
İş bu noktaya gelmiş bir şekilde.
Boşanılamıyorsa;
ya yapıcı çözümler aranacak,
ya da eşle anlaşılıp,
çocuk için
bir süre daha,ev arkadaşı modunda,
evliymiş gibi devam edilecek.
Mümkün mertebe çatışmadan kaçınarak,
çocuk için işbirliği yapılacak bir anlamda.

Şu andaki evlilik ilişkisi,
ailedeki üç kişi için de son derece
olumsuz nitelikte.
Hoş bu sorunlar kısmen veya tamamen çözülse de,
İdrak'de farklı sorunları kafaya takıp,
irdeleme ve büyütüp,çoğaltma kapasitesi görüyorum.
İdrak'in asıl sorunu kendisiyle bence.
Yanılıyor da olabilirim elbette.
Uzaktan,hiç tanımadan,
bende bıraktığı algı bu yönde.

Eşiyle mizaçları,hayata bakışları ve
hayattan beklentileri,
hatta aile algıları çok farklı.
Bütün bunlara İdrak'in karşılanmayan
haklı maddi-manevi beklentileri,
yaşadığı kişisel travmalar,
aile üyelerinin kaybı ve oğlunun özel durumu eklenince iş içinden iyice çıkılmaz hale geliyor.
Oğlunun durumunda da,ebeveyn ilişkisinin,
kısmen de olsa olumsuz etkisi olduğunu düşünüyorum.
 
Ben yay çok istemiştim eğlenceli olur diye. Oğlak olması bekleniyordu çünkü, kayınpeder oğlak benim. Adam işkolik, ruhu yok gibi her şey mantık çerçevesinde.
Ben de aslanım :)
Burçla çok ilgisi yok ama bence, evlilikte kadın ne kadar sorumluluk alırsa erkek o kadar yayıyor totosunu. Aman dur çok yüklendik kadına diyen yok.
 
Keşke insan bazen hayatına başkasının gözünden bakabilse.
Kaç yol var önünde mesela.
Bu duruma kolay ve sebepsiz gelinmediği belli, peki şimdi ne yapmalı?
Şuan ki duygular ve gidişatla bu evlilik pek bir yere gidecek gibi durmuyor.
Birşeyleri değiştirmek lazım ve bunu eşinizden beklerseniz daha çok beklersiniz anlattığınız üzere.
Kendiniz yazmışsınız zaten erkekler malesef çocuk gibi ve malesef yine size biraz iş düşüyor.
Kalan enerjinizi eskiye dönmek ve yapmam da yapmam demek yerine , ileriye götürmek ve güvenmek adına harcasanız.
Böyle hergün tekrar güvenirsem sonu ne olur diye hayatı iki tarafa da zehir etmek yerine ve hergün ölmek yerine, gardınızı indirip sarılsanız eşinize , günün birinde yanılsanız bile bir kere de biter herşey ve yeniden ayağa kalkarsanız emin olun. Ben inanıyorum ki herşey dört dörtlük olmasa da eşiniz sizin aynanız olacak, size sarılacak , en azından bugünden ya ileri ya geri gidecekseniz ama bir şans vereceksiniz ikinize de.
Bütün bunların cevabı , hep ben yaptım artık ondan beklerim, ama güvenemem sonra üzülürüm gibi cevaplar olacaksa malesef gidişatın neticesi belli, ayrılmasanız bile sorunlu bir evlilik ve sıkıntılı bir ÇOCUK!
 
Espriye vurur konuyu geçiştirir dedinizya bende böyle yapa yapa sürünüp gidiyoruz diceksiniz sandım. Meğersem siz boşanmışsınız şaşırdım vallahi
Tek sebep manipulasyon olsa belki evlenmişken ayrılmayım der orta yol denerdim ama bununla birlikte cok yalan ve kendini oldugundan farklı gösterme vs. oldugunu farkettiğim için bırakıverdim.. Manipulasyonu misyon edinmiş insancıklar kendilerini haklı çıkarmak için kelime oyunları akıl oyunları ve eğer daha da karaktersizse yalana başvurabiliyor. Zevkleriniz kişilikleriniz farklıysa ciddi problem bunlarla yaşamaya çalışmak, uyum sağlamak bunların kitabında yok çünkü.
 

İdrak tatlım, sana çok detaylı bir yorum yapacağım ama önümüzdeki 2 gün boyunca çok yoğunum bir türlü kafamı toplayamıyorum. Yazdıklarını okudum, şu 2 günü sağ salim atlatabilirsem kafamı toplayıp güzel bir destek atacağım sana. Özelden yazarım tamam mı, öpüyorum seni.
 
Merhaba hatunlar. Yazan arkadaşlara cevap vereceğim. Önce toplu olarak eşimle 37373838. Kez tekrarladığımız ciddi konuşmayı yazayım. Az evvel bitti. İnşallah bu sefer konuşmada kalmaz. Diyalog şeklinde yazayım yine. Neden evliliğimle ilgili açtığım her konu böyle bir konuşmayı aktarmamla bitiyor ve belli bir zaman sonra başa sarıyoruz bilmiyorum. İnşallah bu kez öyle olmaz...

-bak bu sefer bu konuşmanın lafta kalmasını istemiyorum. Eyleme geçmeyeceksek bunu fark ettiğimiz anda ayrılalım ki daha fazla yıpranmayalım. Seni suçlamadan, eleştirmeden soruyorum. Çünkü gerçekten cevabını merak ediyorum. Neden iki yıldır doktora gitmiyorsun?

+başlarda psikolojik olduğunu zamanla geçeceğini düşündüm. Aramızdaki kopukluğun buna sebep olduğunu ve düzelirsek sıkıntı kalmayacağını düşündüm. Bir de maalesef erteleyen ve bir şey sürekli söylenince aksini yapmaya meyilli biriyim ondan. Bir de çok fazla komut veriyor çok fazla irdeliyorsun idrak.

-anladım. Bak lütfen bu konuşmada bahaneler suçlamalar olmasın. Hala cevap alamadım. Neden gitmedin ve gitmiyorsun?

+haklısın. Eşeklik yaptığım. Kendiliğinden geçmesini bekledim.

-bak ben bu konuda son kez konuşuyorum. Bir daha benden doktora git cümlesini duymayacaksın derdin buysa. Ancak lütfen bak rica ediyorum beni etkileyen, evliliği etkileyen durumları ben söylemeden çöz. Çünkü gerçekten bu evlilik iyiye gitmiyor. Gelelim çocuk konusuna. Kusura bakma bu konuda daha net ve sert olacağım. Hiçbir bahane de kabul etmiyorum. Senden ricada da bulunmuyorum. Çünkü senin öz çocuğunla ilgili talepte bulunmak, bana ağır geliyor artık. Kaldıramıyorum. Sen üvey baba mısın? Değilsin. Ben neden seni evladına ilgi göstermen konusunda itmek zorundayım söyler misin? Bak ben gerçekten çok yoruldum. Oğlumuzun sorumluluğunu tek başıma üstlenmekten yoruldum. Bundan sonra sinirden çatlasan da, bahaneler üretsen de her gün bir saat oğlanla hususi zaman geçireceksin. Hafta sonları ben tek başıma gezdirmeyeceğim oğlumuzu. Bu konu tartışmaya açık değil. Yapacaksın ya da ben artık Devam edemeyeceğim. Çok ciddiyim.

+bu konuda haklısın. Çok fazla yük verdim sırtına. Kendimi törpülemem gerek. Savunacak bir durumum yok. Bu hafta sonu bir şeyler yapalım adım atayım madem.

-bir de telefon var. Eve girdiğin anda ilk üç saat hiçbir şartta eline almayacaksın telefonu. Sonra istersen oyun oynarsın. Ancak bir koca ve baba rolün varken bunu yapmaya mecbursun. Ben deli gibi koştururken, oğlanın krizleri ile uğraşırken tekli koltukta gamsız oturamayacaksın. Sen söyle şimdi. Benden ne isteğin var. Hatalarım ne? Nerede yanlış yapıyorum?

+bir kere güleryüzlü değilsin. Genel olarak yüzün asık bana karşı. Çok fazla irdeliyor, hesap soruyorsun. Sürekli şüphe halindesin. Asla salmıyorsun.

-peki ben bu tavırlarımı her konuda mı sergiliyorum yoksa senin her daim ertelediğin sorumluluklarını hatırlatmak için mi? Mesela ruh hastası gibi yapmadığın şeylerle mi suçluyorum?

+hayır ama kabul et ağzından komut ve hesap sorma dışında bir şey çıkmıyor bana karşı. İlgili ve şefkatli değilsin.

-tamam haklısın. Benim de savunmam yok bu konuda. Peki sen amaçsız, plansız, gülmeyen, bir konuda heyecan duymayan, birlikte zaman geçirirken bile bir yere yetişmeye çalışır bir halde olduğunun farkında mısın?

+bak bu durum bende kemikleşmiş. Değişmiyor. Zevk almıyorum çünkü. Buyum yani.

-heh zurnanın zırt dediği yere geldik. Bak aramızdaki fark bu işte. Sence ben bir eve kapanıp zor bir çocukla ömür harcamaktan çok mu memnunum? Ya da sence çok mu mutluyum yaşadığım hayattan? Oğlumuzla oyun oynarken aşırı keyif aldığımı mı sanıyorsun? Markette kendini yerlere atarken zevkten deliriyor muyum sence? Ama ben deniyorum çabalıyorum. Benim bunaldım yapmıycam tekli koltukta oturup telefonla oynuycam deme şansım var mı? Yok. Kusura bakma senin de yok. Sen babasın. Ben anneyim. Paşa paşa törpüleyeceğiz kendimizi. Zevk alamıyorsan rol yap. Bunalıyorsan zorla kendini. Ama çabala. Ben buyum deyip çekilemezsin.

+doğru söylüyorsun. Deneyeceğim.

-bak bana karşı sevgin bittiyse söyleyebilirsin. İlk başta canımı acıtır ama en azından kesinleşir bir şeyler zihnimde. Böyle merhametsiz, ilgisiz, duyarsız halin daha da yıpratıyor beni.

+sevgim var. Olmasa kusura bakma ama diktatör gibi konuşan, kadın gibi davranmayan, ilgi sevgi göstermeyen bir kadına katlanmam. Ama tahammülüm bitti. Değiş istiyorum. Adım at istiyorum.

-deneyeceğim. Kendimi törpüleyeceğim. Bak net olayım. Ben oğlumuzun mutsuz bir ailede büyümesini istemiyorum. Birbirinden ayrı ama mutlu anne babaya sahip olmasını tercih ederim aramızdaki sorunlar çözülmeyecek ise. Sen de hak verirsin buna. Bak bugün sen ve ben böyle hasarlı ve sorunlu isek ailelerimiz yüzünden. Oğlumuza bunu yapmaya hakkımız yok. Bu saatten sonra ya gerçek bir çift oluruz ya da yıpranmadan Bitiririz. Ve lütfen lafta kalmasın bu konuşma.

+haklısın. Ben elimden geleni yapmaya gayret göstereceğim. Sen de yap.

Uzun oldu kusura bakmayın. Böyle bitti konuşma. Lütfen bu kez aynı döngüye girmeyelim istiyorum. Gerçekten istemiyorum başa sarmayı...
 

Yazdım son sayfaya gelişmeleri. Konuştuk yine bir şeyler. Bu kaçıncı ciddi konuşma hatırlamıyorum bile. Artık konuşmak da tatmin etmiyor eylem olmadıktan sonra gangsta.

O kadar haklısın ki gerçekte bir kez yaşayıp zihnimde binlerce Kez yaşamam konusunda. Diyecek bir şey bulamadım buna.

Gerçek manada özelleştiri yapacak olursam, ben bu konuda doyumsuzum. Yani onun kendine göre çabası bana Yetersiz geliyor. Daha fazlasını istiyorum ve durmadan başa Sarıyoruz bu yüzden. Süs bitkisi olması dışında çabasını görmeye çalışırsam, benim o öfke dolu bakışlarıma tahammül etmesi bile çaba esasında.
 
Bu sefer olacak bence. Hadi hayırlısı. Mutluluklar dilerim
 


Ne yazmissin ya üşenmeden okudum inanki, şoyle bi dusundumde hangi evlilik 4'4lükki.
 

Kontrol etme gibi değil de, eşim benim hep yaptığım bir eylemi yaparken söylenip gerilince "bırak yapma" diyorum. Çünkü zoruma gidiyor. Esasında düşününce neyin gururunu yapıyorum ki. Onun da oğlu. Niye tampon olduğumu bilmiyorum. Onu itmiş olabilirim iyice. ZATEN rahat bir adamı bu hareketlerimle tamamen rahatlamış olabilirim evet.

Ya da mesela doktor konusunda "dur tahmin edeyüm yine mi işin çıktı" diye itici bir üslup kullanmak yerine "bak bu konu beni yıpratıyor. Erteleme olur mu" desem belki bu kadar uzamayacaktı bilmiyorum.
 

Evet hep rahat bir adam olacak belki ama ben bunu hiç denemedim abla. Salmayı, rahatlamayı yani. Bugün anladım ki aslında kendime kötülük yapıyorum. Ben yıpranıyorum sadece. Bir şeyler olacaksa, sonu kötü bitecekse en azından ben kendimi parçalamadım diyebilirim. Neden bu kadar üstlendim her şeyi bilmiyorum ki.

Bu sefer farklı her şey ama. Aşırı yoruldum. Pelte kıvamındaym ve evliliğim boyunca ilk kez eşimi düzeltmek değil de yüklerimden kurtulmak isteğindeyim. Salmak istiyorum artık. Yoruldum... Batacaksa da batsın. Açlıktan ölecek halim yok. Ben söylenmek de istemiyorum, eli maşalı dırdırcı kadın da olmak istemiyorum artık.
 
Şiddet yok. Aldatma yok. Düzeltilemicek bişey yok. Bence siz evcilikten sıkılmış ve mızıkçılık yapmaya çalışıyorsunuz.
Kocanızın cinsiyeti erkek. Çoğu hatta bütün hem cinsi gibi , F kuvvetiyle iteleyerek A noktasından B noktasına götürebilirsiniz. Ancak sizde o kuvvet kalmamış belli.

Siz şuan " Beni yak kendini yak herşeyi yak bir kıvılcım yeter ben hazırım bak " diyosunuz.

Bende size " Sevmek bir ömür sürer. Sevişmek 1 dakika " diyorum.

Esen kalın
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…