- 12 Mart 2021
- 2.067
- 3.822
-
- Konu Sahibi Claire Fraser
- #101
Bir an önce değiştirsin.. bekleyecek bir durum yok. Bunamış kv. Ruh hastası. Kocan yanındaysa sabret biraz. Tavrını net koy.
Bir an önce değiştirsin.. bekleyecek bir durum yok. Bunamış kv. Ruh hastası. Kocan yanındaysa sabret biraz. Tavrını net koy.bu kervan yürüyebilir mi?
zaten eşimde de dedi anahtarı değiştireceğim
istese de giremez gelemez 3 tane güvenlik var bu sitede
Yoo lazım değil.verdim,70 yaşında huysuz bir kadın gönlünü hoş tutmanız lazım
Kadin belli ki rahatsiz, sizi huzursuz etmis, haklisiniz. Bundan sonra gorusmeyecekmissiniz, guvenlik iceri almayacakmis bunuda cozmussunuz. Buna ragmen bir insanin ölmesini istemeniz ağır degil mi?uzaklaştırma kararı çıkartmak öyle kolay değil..bu ev eşimin evi..tapusu eşimin üzerine maalesef
bakın benim kayınvalidem öyle bir insan ki karşısındaki insanı çileden çıkartıyor
benim yanımda kayınpederimle didişti üzerine mutfakta kullanılan bezi attı diyorum..
normal bir konuşma olmuyor kendisiyle..kavgaya dönüyor
boğuveresim geliyor kadını
artık istese de gelemez çünkü güvenlikten içeriye sokulamıyor
erkek kardeşi vefat etti 20 gün kadar önce 9 kg kaybetmiş..çok derin üzüntüler içerisinde..hani diyorum bir umut yok mu sağlık sorunları had safhada öteki tarafa gitme vakti yakınlaşmıştır belki..saçları falan tamamen dökük...yüzü susuz kuru çorak toprak gibi..
Tartışacaksınız ama neden sizin iç çamaşırlarınızı inceleyip,toplayıp kaldırıyor? Diyemediniz mi burası benim evim,elinizdekilerde benim eşyalarım ben beğendim giyiyorum, dokunamazsınız diye.kikelom0 niçin paylaşmımı eksilediniz ? Hatalı olduğum yer neresidir? Kayınvalidemi eve almadığım için mi? 71 yaşındaki insan ile tartışayım mı? Eşyalarımın yerini sürekli değiştiriyor, ben düzenli bir insanım..beni aşağılamalarına dayanamıyorum..ömrümde yaşlı bir insanla tartışmadım..
Hata iyi davranmak.zaten.Eli maşalılar , saygi göstermeyenler daha kıymetliKayınvalidem bir kliniğe gidiyor. Sakinleştirici alıyor. Eşimin 4 teyzesi de kayınvalidemle görüşmüyor.
Kayınvalidem ondaki anahtarı geri vermese de bu sorun değil. Burada 3 tane güvenlik kapısı var. 3 güvenlik görevlisine de sıkı sıkı tembihledim eşim de tembihledi annemi almayın içeri diye.
İnanın merhametli davrandım. Kendi annem gibi içtenlikle güleryüzle karşıladım. Yemekler yaptım. Sarıldım. Defalarca çiçek gönderdim. Hediyeler aldım
Yok yok imkansız yani..
Vallahi billahi değil.Kadin belli ki rahatsiz, sizi huzursuz etmis, haklisiniz. Bundan sonra gorusmeyecekmissiniz, guvenlik iceri almayacakmis bunuda cozmussunuz. Buna ragmen bir insanin ölmesini istemeniz ağır degil mi?
Siz yazdıkça ayrıntılar ortaya çıkıyor. Kayınpederiniz bile kadına he deyip kendi yoluna bakmış. Sizin de yapmanız gereken bu sanırım. Evinize izinsiz girmesine müsaade etmeyin. Uzaklara kaçmadan kurtuluşunuz yok gibi görünüyor(Kocası bile deniz aşırı dünyanın öbür ucuna kaçmış, öyle semt, şehir değiştirmek kurtarmaz sizi) Kacamiyorsaniz görüşmeleri azaltın, onda da herkes gibi he deyin bildiğinizi okuyun.
Kadına kızdım evet ama, siz yazdıkça da durumuna üzülmeden edemedim. Kendi hatalarından kaynaklı da olsa zor zamanlar geçirmiş belli ki. Birileri tarafından kabul görmeye onaylanmaya ihtiyacı var gibi.
Cehennem zebanisi olsa bu kadar kötü ve manyak olunabilirdi ancak, çok korkunç anlattıklarınız okurken ben fenalaştım. Eşiniz tam sünepe kusurabakmasın bunca olaya annem saf iyi niyetli diyip annesine laf edemiyorsa biberonunu da alsın dönsün ana evine bu ne ya hayatınızı cehenneme çevirmişler
Bazı şeyleri belli ki göze alarak evlenmişsiniz bu çok aşikar. Lütfen hakaret olarak değil, olumlu bir eleştiri olarak algılayın: her insanda temel düzeyde bulunan ego sizde biraz yüksek gibi. Kayınvalideniz de zor karakter olduğu için bu noktada çok çarpıştığınızı düşünüyorum. Eşinizin annesi evet atsa atılmaz, satsa satılmaz, belirli noktaya kadar da size destek olduğunu görüyorum. Zaten güvenliği uyarmışsınız, evinizin anahtarını da değiştirin. Bayramda seyranda kırk yılda bir denk gelirseniz de biraz idare edip yolunuza devam edin derim. Kendi kendinizi yükseltmeyin. Tabi bunları eşinizi seviyor ve onunla bir ömür geçirmek istiyorsanız düşünün. Akrabalarla da bu konuları konuşup konuşup durmayın bence, hiç yokmuş gibi davranın. birde yine ölmesini istiyorum, ölmesini bekliyorum, ne zaman ölecek gibi cümleler bana biraz sert geldi. Umarım doğru kararlar verebilirsiniz sonucu ne olursa olsun. sevgiler
eşim farklı bir mahalleye gitmeyeceğini söyledi .
Annesi artık yaşlanmış. Senelerce uzakta kalmışmış. Kendisine ihtiyacı varmışmış. Kızkardeşi de karşı yakaya taşınmışmış. Yapayalnızmış anası.
Bu arada niçin ona değil de bana üzülmüyorsunuz? Onun travmalarından ben sorumlu değilim ki. Anneannem babaannem de yokluk ve yalnızlık çekti ne annem ne yengelerim hiçbiri üzülmedi hepsi güzel anıyorlar ağlıyorlar hatırladıkça.
Herkesin içinde böyle yapmasa bari. Öyle laflar söylüyor ki o ortamda çöp ediliyorum. Yerin dibine sokup çıkarıyor beni.
Eşimin geleceği benim ! Anamız babamız baki değil.
Sosyal medya hesabımı kapatmadan önce facebook'ta bir arkeoloji hakkında paylaşımlar yapan bir sayfada bir metin dikkatimi çekti. 1948 yılında şimdi adını unuttuğum Türk arkeoloğu profesör tarafından yapılan kazılarda bulunan çivi yazılı tablette Asurlu bir kadın Kültepe (kayseri) de tüccar olan kocasına gönderdiği mektup var. 4.000 yıldan fazla geçmişi olan bir hadise.
''Annenden çok çekiyorum. Bana büyük kötülükler yapıyor. Artık bunu taşıyacak halim kalmadı. Bir an önce dön ve beni bu kadından kurtar'' diyor.
Niçin konumun gerçekliğinden şüphe ediliyor anlayamıyorum
Keşke egom yüksek olsaydı da nikah günü annenin taktığı bilezik sahte duruyor dediğinde ergenus gibi ağlamak yerine çatı çatır ağzının payını verirdim. ki asla sahte değildi annem bu lafını bilse kayınvalidemin değil eve yaşadığı şehre sokmaz.
Nikah günü fotoğraf çekilirken fotoğrafçı sandalyeye beni oturttu. Atatürk ile eşi Latife hanımın resmindeki gibi gelin hanım otursun siz beyefendi ayakta kalın dedi öylesine sevindirik oldum ki kalbim sıcacık oldu..kayınvalidem geldi yanımıza hemen sen neden ayakta durmuyorsun gelinsin dedi. Fotoğrafçı ile aynı anda eşime baktık, eşim gülümseyerek dedi ki sen otur..
Gelinlikçide bile gelinlik provasında terziye aman balık tarzı olmasın model selülitleri içi gözükmesin diyen hasta ruhlu şahsiyetsiz bir kadın bu (bende selülit yok olsa bile böyle söylenir mi?) Terzi bile perdeyi aralayıp ''geç değil bu kadınla ömür geçmez iyi düşün güzelim'' dedi !!
Her insanın annesi kendine kıymetlidir. Benim annem göğüs kanseri. Öyleyse ben de anneme yakın oturmalıyım?
Eşime de baskı yapayım annnemi niçin aramıyorsun? Bugun de aramadın mı annemi ? Akşama beni bekleme annem hasta bir kadıncağız ona yemeğe gidiyorum dersem?
Görüyorum da her insanda temel düzeyde bulunan empati ve zeka sizde noksan...
Seni yıpratan insanları çıkar hayatından seni uzebiliyorlar bilerek ve isteyerek.bir kere geliyoruz bu dünya ya çok uzuldum durumunuza.evlenip boşanmak çok normal bizim toplumumuzda neden hala böyle bakılıyor anlamıyorum.evlenmek kadar boşanmaktan normal.uzmeyin kendinizi.Tahammül edemiyorum artık.
Sinirden yeni aldığım ve en sevdiğim pahalı vazoyu kırdım az önce.
Hadi sakinleşeyim dedim. Papatya çayı aldım elime. Elimdeki bardağı da pat diye düşürdüm. Elim ayağım titriyor sinirden.
5 aylık evliyim. 2.evliliğim. 2.kez evlenirken 2.5 sene eşimle görüşerek evlendim. 2.kez hata yapma şansım yok dedim. İnce eledim, sık dokudum. Bu arada iki evliliğimden de çocuğum yok. Bilerek çocuk yapmadım.
İstanbul'un en nezih ve en güvenilir semtinde tripleks evde oturuyorum. Evden yoğun çalışıyorum.
Eşimin ailesinin apartmanı ile bizim ev arasında işlek bir cadde ve bir apartman var. Onlar sitede oturuyor.
Nişanlandığım günden beri aşağılanıyorum. Nişanı attım. Eşim yalvardı. Ailem baskı yaptı, bir kez boşandın üstüne bir kere de nişan atacaksın olmaz artık v.s v.s dediler.
Eşim olanları görüyor. Ancak zamanında ve yerinde tepki vermiyor, veremiyor pasif.
Eşimin ailesi sonradan görme insanlar. Görümcem ve kayınvalidem defalarca beni kendi akrabalarının yanında aşağıladı. Hiç cevap vermedim. Eşim de hiç cevap vermedi. Eşimin teyzeleri ve yengeleri bile eşime tepki gösterdiler. Eşim de senin yanın yanında tartışmam uyarmam, anamla bacımla yalnızken konuşuyorum uyarıyorum zaten diyor.
Uyarsaydın böyle olmazdı diyorum.
Görümcem 39 yaşında ve çocuğu olmuyor. Evlenmeden önce çocuğunun hiçbir zaman olmayacağına eşine söylemediği için eşi tepkili ve de evliliği sallantıda. Hatta eşinin gözü de dışarıda. Görümcem kendi hayatına odaklanmak yerine bana saldırıyor. Kendisi huzursuz mutsuz umutsuz..Yeni evlisiniz çocuk yapmayın..evliliğinizin devam edeceğine inanmıyorum gibi söylemlerde bulunuyor.
Kayınvalidem zorla evine çağırıyor. Oğluna 15 sene önce layık gördüğü kızların resimlerini onları överek ve beni yererek gösteriyor.
Gözümde yaş kalmadı.
Gerizekalı eşim, kayınvalideme anahtarı vermiş. Evimizin yedek anahtarı.
Bundan 1 ay kadar önce duştan çıktım. Kurulanıyorum..saçlarımı kurutacağım. Alt kattan gürültüler geldiğini fark ettim..müthiş korktum.
Havlumu yere atıp üzerime tişört pantolon geçirdim ve o esnada merdivenlerde düştüm kaydım..belim hala acıyor. Bir baktım ki mutfakta kayınvalidem !!! kafasına göre girmiş..neden şaşırdın ki biz bir eviz artık alış artık oğluma poğaça yapmaya geldim hamur makinesini de getirdim demez mi !!
Yetmedi..yatak odamıza girdi. Fantazi geceliklerimi karıştırdı. Bunların modası geçti dedi. Aldı eline çöp torbası. Annemin dantellerini de geceliklerimi de mavi büyük çöp torbasının içine koydu. Bu dantellerin modası geçti annene geri götür dedi. Kendi sararmış solmuş beze dantel diktirdiği örtüleri yaydı.
Eşime yazdım whatsuptan..durum bu dedim. Sen niye yedek anahtarı verdin..
Evin içinde kullandığım elektrikli süpürgemle dışarısını daire kapısı önünü süpürmeye kalktı. Binbir rica ve kalp sıkışmasıyla elinden alabildim ama çok bozuldu.
Süpürgeyi neden gömme dolaba koyuyorsun diyerek 5 parçaya böldü, antredeki uzun dar küçük dolabın içine koydu.
Ben sadece sandalyeye oturdum eşime yazıyorum, ayağa kalkacak gücüm yok başım fır fır dönüyordu.
Evde kullandığım çaydanlıktan, çeyizimdeki havlulara, tepsilere kadar yerini değiştirdi. Benim eşyalarımı merdivenin altına tozlu yere çöp torbasıyla koydu.
Nikah günü demez mi senin annenin taktığı bilezik sahte gibi duruyor diye..
Sapanca tarafında evleri var. Oraya gittiğimizde bana dedi ki '' evet size ayrı odada ayrı yatak yaptım bir akşam da oğlum rahat etsin'' demez mi? Pazartesi sabahtan dönecektik zorla tutturdu hayır gidemezsiniz çarşamba dönersiniz.
Hastaneye gidiyoruz, ben de geleceğim diye tutturuyor. Büyükadaya gittik balayına çıktık defalarca aradı neden bana söylemediniz diye.
Başka olaylar da var ama bugunkü olay beni delirtti..
Güvenliğe tembihledim. Hiçbirşekilde içeriye almayacaksın bana bilgi vermeden. Daha önceden alıyordunuz ama artık almayacaksınız diye.
Güvenlik aradı 2 saat kadar önce. İçeriye asla almıyorsunuz, ama benim almadığımı söylemiyorsunuz. Bana ulaşamadığınızı söyleyin dedim.
Eşimi aradım. Artık dayanacak gücüm kalmadı. İstiyorsan bitirelim, 2.kez boşanmaktan korkmuyorum vicdanım rahat..sen annenle evlisin öncelik her zaman senin annen ve annenin 5.dereceden akrabaları..
Eşimin amcasının kızı Polonya'da üniv.okudu..bize geldi 2 gün kaldı..kızcağızı çağırdım diye kayınvalidem niye çağırıyorsun diye kıyameti kopardı. Meğerse eşinin tarafıyla da konuşmuyormuş. Ayrıca bayramda niye ailemin yaşadığı şehre gidiyormuşuz oğlu yorulurmuş direksiyon tepesinde. Kendisi oğlunu şöför gibi kullanıyor.
Eşimle birlikte çalışıyoruz. Neymiş ne gerek varmış zaten eşimin mali müşaviri varmış. Bana orada ihtiyaç yokmuş kendime iş aramalıymışım.
Neden ehliyetim yokmuş, bilmem kimin gelinin ehliyeti ve X model arabası varmış. Kayınvalidesini gezdiriyormuş. Ben kadınsı giyinmiyormuşum .Neden saçlarım erkek gibi kısaymış..çevresine rezil ediyormuşum utandırıyormuşum..
Ne şeytanı gör ne salavat getir minvalinde ne arıyorum ne gidiyorum. Hayatımdan tamamen sildim. Bayramda bile gitmem artık işine geliyorsa dedim eşime.
Yüzlerine bir kelime olumsuz laf etmedim. Acı acı gülümsedim yüzlerine. Sadece baktım.
Eşim ofisten ayrılmış..kayınvalideme gitmiş. Müthiş bir kavgaya tutuşmuş rahat bırak artık bizi diye.
Kayınvalidem sinir hapları kullanan kıskanç bir kadın. Kendi kızkardeşleri bile kendisiyle görüşmüyor. Eşimin teyzeleri defalarca beni uyardı uzak dur kızım diye.
Kayınvalidem 71 yaşında...65 yaşındayım diye yalan söylüyor sürekli beni küçümsüyor..eşimle aramda 13 yaş fark var lakin beni yaşlı buluyor, genç kadın her zaman iyiymiş..kayınpederim kayınvalidemden 15 yaş genç duruyor. Bunu da takıntı yapıyor her şey gibi.
Annem de beni aradı. Niçin kayınvalideni üzüyorsun zaten yaşlı kadın gönlünü al diye..izah ediyorum durumu..ne yapsın o onun anası atamaz satamaz..iyi de bana ne ?! ben mutlu huzurlu olmak için evlendim...kendi annem beni haksız buluyor..
Sizlerin dışında konuşabileceğim kimse yok.
Evlilik danışmanına gittik. Eşim terapiste benim sonuna kadar haklı olduğumu ve annesinin psikolojik olarak son derece sorunlu olduğunu, herkes ile didişip aşağılayıp hor gördüğü için kimsenin annesiyle görüşmediğini belirtti.
Daha pek çok hadise var yazmaya enerjim yok.
Bir an için kendi kendime dedim ki..yemyeşillik bir yerde cenneti yaşıyorum. Eşimle çalışıyorum. Evim harika. Hobilerim var. Sanal ortam da olsa sizlerle iletişim halindeyim..yorumlarımı ister beğenin ister beğenmeyin malzeme bu işte..
Yaptığım imla hataları, devrik cümleler, anlam bozuklukları için affola
Ağlamaktan başım çatladı
Eve gelen misafirime (ki gelen misafirler eşimin amcasının kızları ve yengeleri) , evime gelen temizlikçiye, kıyafetime, banyoda neden kese ve onun istediği çeşit banyo terliği kullanmadığıma kadar laf söyleyen bir insan..
Sabırla okuyanlara teşekkür ederim