sizce sevgilim cahil mi :(

cikolataulkesi .!.:

Merhaba kızlar. Uzun zamandır okuyucu olarak takip ediyorum bu seferde kayıt olup ben derdimi açayım istedim. Kimseyle paylaşamadığım ve içimi kemiren bir konu var. Şimdi şöyle ki ben 25 yaşındayım sevgilim de aynı şekilde. 2 yıllık çok güzel bir ilişkimiz var. Sevgilim gayet anlayışlı, oturaklı, düzgün, merhametli çok tatlı biri. Onu çok seviyorum çok şükür ki o da beni öyle. Sağ olsun ilgisiz, alakasız bırakmaz. Bana karşı çok kibar ve ince düşünceli aynı zamanda. O zaman sorun ne diyeceksiniz çok uzatmadan konuya gireyim. Ben öğretmenim bu sene mezun oldum ve atanmak için ders çalışmaya başladım sınava hazırlanıyorum. Sevgilim lise mezunu. Liseden sonra direkt işe girmiş. Bir araba markasının servisinde tamirci olarak çalışıyor. İlk tanıştığımızda ve ilişkinin başında bunu hiç problem etmemiştim ama şu sıralar kafama çok takıyorum. Tamam henüz benim bir işim yokken onun işine laf etmem doğru değil biliyorum ama bazen düşünmeden edemiyorum bu devirde üniversite okumayan mı kaldı diye. Aslında tüm mesele üniversite okumamış olması da değil. Sonuçta lise ya da diğer kademelerden mezun olup kendini çok iyi yetiştiren insanlarda var. Ama kendisi işinden memnun değil. Özel sektör az çok bilirsiniz maaşı tam gününde yatmıyor hep gecikmeli yatıyor. Sadece pazar günü tatili var ve sabahtan akşama kadar çalışıyor. Buna rağmen güzel rakamlarda kazanmıyor. 17 bin kadar bir maaşı var. Çevremde arkadaşlarımın sevgilileri ya kendileri gibi öğretmen ya da polis, asker, memur. Bunu bilerek ilişkiye başladım ama bazen hata mı ettim diye düşünüyorum. Çünkü ben atandığım zaman yüksek ihtimalle doğuya gideceğim ilk etapta ve onun sabit bir işi var. Arkadaşlarım hep öğretmenlerin tatili çok oluyor. Senin sevgilinin doğru düzgün tatili bile yok ne yapacaksın ya da sen şehir şehir gezerken sevgilin senin peşinde mi gezecek evlendiğinizde gibi şeyler söylüyorlar. Senin maaşın ondan daha yüksek ilerde sen etmesen de erkek bunu sorun edecek aranızda bununla ilgili sorunlar olacak tarzı şeyler söylüyorlar. Kendin gibi devlet memuru bul falan. Annemde aynı şeyi söylüyor işi düzgün değil vs. Herkes asker, polis falan bekliyor benden ne saçma. Bir de son olarak geçen gün telefonda konuşurken benim ders çalışmamdan konu açıldı işte o da derslere bilgilere çok uzak kaldım unuttum her şeyi dedi. Bende esprisine dur bakalım ne kadar unutmuşsun dedim dalgasına sorular soruyorum çarpım tablosu falan gülelim diye. Hiç birini bilemiyor unutmuşum aşkım diyor. En son bari alfabemizde kaç harf var onu söyle dedim 26 mıydı diyor. E yuh artık dedim aşkım bunu bilmemek bana ne kaybettirir ki diyor. Onunla akademik olarak hiçbir paylaşımımız olmuyor. Bu konuda çok zayıf. Her şey atanmak ya da ders değil ki insan kültür için bir şeyler bilmez mi? İlerde evlensek çocuklarımız olsa onlara ödevlerinde yardımcı olamayacağı fikri geldi aklıma. Bu da beni üzdü. Konuştuğunuzda gayet güzel muhabbet edebilen konuşması, yazması cümleleri düzgün bir insan kitap okumayı falan çok seviyor orda sıkıntı yok ama dediğim gibi tarihten, ilimden, bilimden bir haber. Bende bir Einstein değilim tabi ki ama bana bu anlamda hiçbir şey katamayacak biri. Bunlar dışında ilişkimizde hiçbir problem yok ve seviyorum da. Ama sevmenin yeterli olmadığını biraz ilerisinde olabilecekleri de düşünmek istedim. Fikirlerinize ihtiyacım var sizce bunlar bir problem teşkil ediyor mu? Uzun oldu özür dilerim. Şimdiden teşekkür ederim cevaplarınız için.

Genişletmek için tıkla...

Atanmış bir öğretmen olarak yazdıklarını düşündüm ve fikrimi söyleyeyim dedim. Ben genelde böyle şeylere 2 yönlü bakılması ve iç sesin dinlenilmesi taraftarıyım. 2 yıl uzun bir süre ve konunun başında sevgiline olan hissiyatların güzel izlenimi aldım. Yani aslında olay maaş, konum, rütbe, eğitim ya da tatil farklılıkları olmasaydı sen gayet memnun devam edecektin. Ama yaş ilerleyince daha farklı bakıyorsun değil mi?
Anlıyorum çünkü yaşam tarzın benzeyen kişiler ile yaşamak daha kolay oluyor. Biriniz erkenden eve geldiğinde saatlerce eşini beklemek ve o gelince de onun yorgun olması düşününce aslında pekçok şeyi etkileyecek. Asıl soru bence şu, konu onun çarpım tablosunu bilmedi falan da değil. Yani sen ben her şeye rağmen onu beklerim. Tatillerimiz denk gelmese de olur bir ömrü onunla geçirmek istiyorum ya da maaşı ilerde benden az olsa da olur vs diyebiliyorsan zaten onunla olmak istersin bu yönlerden takılmazsın. Ama işte memur kesimi, benzer yaşam tarzını maaşını tatilini önemsiyor. Ama şu da var o bahsettikleri asker polis vs şans işi. Öyle hemen tak diye biriyle oldugunda mutsuz olursun. Yani ayrılacaksan erkenden ayrıl kendini kpssye ver ama gönlünü birine kaptıracagın zamanı bilemezsin. Bu belki 27 olur belki 30 garantisi yok. Ya da ayrılmayacaksan da adam seni seviyorsa gelip burdan ona cahil mi deme. Yazık değil mi, belki ordan bi günlük kazancıyla seni mutlu etmeye çalışıyor hediyeler alıp. Belki gelecek planı kuruyor. O yüzden net ol. Kendine de ona da.

Bence ayrılın çünkü siz gerçekten sevmiyorsunuz başkalarının lafıyla gaza geliyorsunuz kendi kriterlerinize uygun birini bulup etrafinizda onayladiktan sonra ilişki yaşamaya başlayın

CiRiLLA .!.:

Alfabede kac harf var bilmeyen biriyle hangi muhabbetleriniz cok guzel mesela? Aşkim sevgilim seni cok ozledim, seviyorum muhabbetleri mi yani ilişkisel konular güzel geliyordur herhalde bir tek. Başka ne konuşuyor?

Ayrica memur olunmayinca maaş duzensiz ve tatilsiz olmuyor. Daha iyi iş şartlari da var yapabilene şu şartlarda ben istemezdim.

Genişletmek için tıkla...

Yapamıyor işte neredeyse kimse.

Biaaaaa .!.:

İki yıllık sevgilinizin kültürel seviyesi hakkında bilgi sahibi olmamanız ayrı, çevrenizden bu kadar etkilenme biz ayrı tuhaf. Üniversite eğitimine gelirsek büyük şehirlerde yer alan 20- 30 köklü üniversite dışında gerçekten hakkı ile eğitim ve üniversite kültürü veren gerçek üniversite olmadığı için üniversite mezunu lise mezunu çok fark etmiyor, bu dediklerinizi bilemeyen bir sürü üniversite mezunu var. Bu devirde sınavdaki matematik sorularından en fazla beş on tanesini bilerek sayısal bölümlere girip bir şekilde mezun olan bir sürü insan var.
Bence sizin kaygı daha çok ekonomik. Adamın şöyle özel bir araç tamir servisi olsa hiç gözünüze gelmezdi okulu eğitimi falan. Ancak sevgiliniz dediğiniz gibi tamirci ise ve bir şekilde usta olacak potansiyeli varsa ve işinde iyiyse gelecekte hem sizden hemde özendiğiniz o polis asker sevgililerden daha çok kazanacağı kesin. Sizin yerinizde olsam ayrılır en azından hayatımdaki insana haksızlık etmez bir an önce atanmaya bakardım. Zira atanamazsanız o özendiğiniz ilişkilerdeki erkekler de memur olmayan kızla kolay kolay evlenmiyor malesef.

Genişletmek için tıkla...

Kız daha yeni büyümüş.tabi ki hâlâ düşünceleri değişecek.bu arada evet üniversiterimizin hâli içler acısı ama en kötü eğitim bile eğitimsizliğe fatk atar.ve evet arada hâlâ dağlar kadar fark oluyor.o sınava girmek? Kendin için birşey yapmayı düşünmek, gelecek planı yapabilmek, tarihleri takip edip gidip kayıt yaptırmak, her gün gidip gelmek bile bir dünya görüşü ve vizyon istiyor.o işler o kadar basit değil.bu leş eğirom ortamı da bunu bile yapamayan örnekte olduğu gibi 3 cümle yazarken 40 tane imla hatası yapıyor.o derece okumaya yazmaya ilgisiz.kıstasımız okuma yazma yani.7*6=42 diyememiş ya adam.üstelik cahillği çevresinin vile dikkatini çekmiş.nasıl olsa diğerleri de bilmiyor diye bu adama razı mı olması gerekiyor onu anlamadım.alfebede kaç harf varı da bilirler yani.sorular çok uç nokta.gel şu problemi çöz dememiş ki.

Sizin çevrenizdeki insanlar sevgilinizden daha cahil , siz de hayat konusunda cahilsiniz
Araba tamircisi ülkenin bütün şehirlerinde 5 dakikada iş bulur , hatta ülkeyi geçtim avrupada herhangi bir yere taşınmak isteseniz havada kaparlar adamı ama sizi kapmazlar( yabancı dil öğretmeni degilseniz)
İşini severek yapsa , biraz da girişimci ruhu varsa kendi dükkanını açar istediği şehirde ve ayda yuzbinler kazanır, şaşkınlıkla okudum yazdıklarınızı ama tabi çarpım tablosunu bilmeyen insan bir dükkan açacak kapasitede olmayabilir , o konuda da siz haklı olabilirsiniz

Milana22 .!.:

Sizin çevrenizdeki insanlar sevgilinizden daha cahil , siz de hayat konusunda cahilsiniz
Araba tamircisi ülkenin bütün şehirlerinde 5 dakikada iş bulur , hatta ülkeyi geçtim avrupada herhangi bir yere taşınmak isteseniz havada kaparlar adamı ama sizi kapmazlar( yabancı dil öğretmeni degilseniz)
İşini severek yapsa , biraz da girişimci ruhu varsa kendi dükkanını açar istediği şehirde ve ayda yuzbinler kazanır, şaşkınlıkla okudum yazdıklarınızı ama tabi çarpım tablosunu bilmeyen insan bir dükkan açacak kapasitede olmayabilir , o konuda da siz haklı olabilirsiniz

Genişletmek için tıkla...

Almanya deli gibi öğretmen alıyor şu an. Branşa falan bakmıyor. Tek şart bir yabancı dil biliyor olmak (almanca şart değil) ve 35 yaş altında olmak. Ben yaştan kaybettiğim için başvuramadım ama birçok arkadaşım başvuru aşamasında.

Her tamirci de kendi dükkanını açmıyor. Bazısı ömür boyu orda burda çalışarak yaşıyor. Dükkan açmak için belli bir düzeyde ticari zekaya ve başlangıç sermayesine ihtiyaç var.

Matematiğim iyidir ama ezber şeylerin çoğu bende yoktur. Carpmayi da çoğu zaman ezberden değil mantığına göre yapıyorum. 8*7 diye sorsanız pat diye ezberden cevap veremem de önce 7*7 yi çarpıp sonra bir 7 ile daha toplarım. Çocukken de çok zor ezberlemistim..bana şimdi İstanbul'un fethinin tarihini sorun bir panik olurum. Çok bilinen yada çok ezbelenen şeylerde bir gerilirim emin olamam. Bunların cahillik göstergesi olduğunu düşünmüyorum. Genel muhabbetten anlaşılır aslında..mezuniyetle de alakası yok, hatta bazen aile ile de alakası yok.

Genel olarak ailesi entelektüel birikime sahip ailelerin çocukları da öyle olur. Ama mesela bizim işyerinde bir kadın var. Konumu falan iyi. Ailesi kalbur üstü , öğretmenler ve genel olarak da çevreleri falan var, özgüveni iyi, konuşması iyi. Mezuniyet ehh işte. Ama gel gelelim genel kültürü zayıf. Özgüveni iyi ve konuşması iyi olduğu için çoğu kişi anlamaz belki ama ben detaylardan yakalıyorum. Aynı pozisyonda başka bir kadın var. Onun da mesela detaylarından ne kadar kültürlü olduğunu anliyorum. Belli ki okuyor, izliyor, sanatla ilgileniyor. Diğeri mış gibi yapıyor. Ama alt yapısı boş. Ailesine rağmen. Büyük ihtimalle gençliğini cadde kızı derler ya öyle geçirdi. Eller havaya formunda geçirdiği için vaktinde edinmesi gereken donanımı alamamış. İş hayatına girince zaten çoğu şeye vakit kalmıyor daha yavasliyor. Bunların çoğu üniversite döneminde elde edilen şeyler. Üniversiteye gitmese bile o yaş döneminde biriktirirsin.

Yani iki soruyla anlaşılmaz ama bu kadar zamandır az çok anlarsınız durumunu.

Milana22 .!.:

Sizin çevrenizdeki insanlar sevgilinizden daha cahil , siz de hayat konusunda cahilsiniz
Araba tamircisi ülkenin bütün şehirlerinde 5 dakikada iş bulur , hatta ülkeyi geçtim avrupada herhangi bir yere taşınmak isteseniz havada kaparlar adamı ama sizi kapmazlar( yabancı dil öğretmeni degilseniz)
İşini severek yapsa , biraz da girişimci ruhu varsa kendi dükkanını açar istediği şehirde ve ayda yuzbinler kazanır, şaşkınlıkla okudum yazdıklarınızı ama tabi çarpım tablosunu bilmeyen insan bir dükkan açacak kapasitede olmayabilir , o konuda da siz haklı olabilirsiniz

Genişletmek için tıkla...

Ne abarttın canım sen de.her elin pis, gereksiz tamizcisi baş tacı mı şimdi? O kadar basit mi bu işler.kıtlık mı var? Sanayiye git her taraf bu tiplerden kaynıyor.bu nasıl abartı? Konu sahibi niye sürekli tepkilerin odağı oluyor anlayamadım.cahil adamları savunma ihtiyacı nereden geliyor? Niye bilendiniz bu kadar konu sahibine ? Daha iyisini hak etmemeli diye mi? Adamda yurtdışında baştacı olacak kapasite olsa en azından alfabede kaç harf var onu bilirdi.Cahili beğenmemek de suç oldu kısa boylu diye beğenmeyene hak veren kk üyeleri canla başla cahilliği savunuyor.

girlinred .!.:

Örtmenleri zengin kocalara layık görmüyorlar forumda

Genişletmek için tıkla...

Bence ondan değil de öğretmen ailelerinde çok fazla beklenti olduğundan denmiş olabilir. Dur ya o öyle değildi neyse silmeyeyim yine de anlatayım. Erkek bir öğretmen arkadaş hemşire kızla evlenmek istiyordu. Ama kızın ailesi bir türlü öğretmeni kıza yakistirmiyordu. Çocuk da nasıl iyi karakterli nasıl iyi bir ogretmen çok da yakışıklı. Sırf kızın ailesi biraz daha tatmin olsun diye müdür yardımcısı olmuştu. Sonra evlenememisler yine sorun çıkmış. Bu bana çok garip gelmişti mesela. Ee hemsire yani nasıl bir beklentileri var ki olmustum bende.
İlk giriş cumlemi duzelteyim eskiden okuyan az olduğu için okuyan kızlar da iyi kismetler buluyordu. Ondan sanırım aileler de kızları okuyup meslek sahibi olunca yanlarına kimseyi yaklastirmiyor. Alt tarafı öğretmen lafı falan bu açıdan denmiş bence.

cikolataulkesi .!.:

Merhaba kızlar. Uzun zamandır okuyucu olarak takip ediyorum bu seferde kayıt olup ben derdimi açayım istedim. Kimseyle paylaşamadığım ve içimi kemiren bir konu var. Şimdi şöyle ki ben 25 yaşındayım sevgilim de aynı şekilde. 2 yıllık çok güzel bir ilişkimiz var. Sevgilim gayet anlayışlı, oturaklı, düzgün, merhametli çok tatlı biri. Onu çok seviyorum çok şükür ki o da beni öyle. Sağ olsun ilgisiz, alakasız bırakmaz. Bana karşı çok kibar ve ince düşünceli aynı zamanda. O zaman sorun ne diyeceksiniz çok uzatmadan konuya gireyim. Ben öğretmenim bu sene mezun oldum ve atanmak için ders çalışmaya başladım sınava hazırlanıyorum. Sevgilim lise mezunu. Liseden sonra direkt işe girmiş. Bir araba markasının servisinde tamirci olarak çalışıyor. İlk tanıştığımızda ve ilişkinin başında bunu hiç problem etmemiştim ama şu sıralar kafama çok takıyorum. Tamam henüz benim bir işim yokken onun işine laf etmem doğru değil biliyorum ama bazen düşünmeden edemiyorum bu devirde üniversite okumayan mı kaldı diye. Aslında tüm mesele üniversite okumamış olması da değil. Sonuçta lise ya da diğer kademelerden mezun olup kendini çok iyi yetiştiren insanlarda var. Ama kendisi işinden memnun değil. Özel sektör az çok bilirsiniz maaşı tam gününde yatmıyor hep gecikmeli yatıyor. Sadece pazar günü tatili var ve sabahtan akşama kadar çalışıyor. Buna rağmen güzel rakamlarda kazanmıyor. 17 bin kadar bir maaşı var. Çevremde arkadaşlarımın sevgilileri ya kendileri gibi öğretmen ya da polis, asker, memur. Bunu bilerek ilişkiye başladım ama bazen hata mı ettim diye düşünüyorum. Çünkü ben atandığım zaman yüksek ihtimalle doğuya gideceğim ilk etapta ve onun sabit bir işi var. Arkadaşlarım hep öğretmenlerin tatili çok oluyor. Senin sevgilinin doğru düzgün tatili bile yok ne yapacaksın ya da sen şehir şehir gezerken sevgilin senin peşinde mi gezecek evlendiğinizde gibi şeyler söylüyorlar. Senin maaşın ondan daha yüksek ilerde sen etmesen de erkek bunu sorun edecek aranızda bununla ilgili sorunlar olacak tarzı şeyler söylüyorlar. Kendin gibi devlet memuru bul falan. Annemde aynı şeyi söylüyor işi düzgün değil vs. Herkes asker, polis falan bekliyor benden ne saçma. Bir de son olarak geçen gün telefonda konuşurken benim ders çalışmamdan konu açıldı işte o da derslere bilgilere çok uzak kaldım unuttum her şeyi dedi. Bende esprisine dur bakalım ne kadar unutmuşsun dedim dalgasına sorular soruyorum çarpım tablosu falan gülelim diye. Hiç birini bilemiyor unutmuşum aşkım diyor. En son bari alfabemizde kaç harf var onu söyle dedim 26 mıydı diyor. E yuh artık dedim aşkım bunu bilmemek bana ne kaybettirir ki diyor. Onunla akademik olarak hiçbir paylaşımımız olmuyor. Bu konuda çok zayıf. Her şey atanmak ya da ders değil ki insan kültür için bir şeyler bilmez mi? İlerde evlensek çocuklarımız olsa onlara ödevlerinde yardımcı olamayacağı fikri geldi aklıma. Bu da beni üzdü. Konuştuğunuzda gayet güzel muhabbet edebilen konuşması, yazması cümleleri düzgün bir insan kitap okumayı falan çok seviyor orda sıkıntı yok ama dediğim gibi tarihten, ilimden, bilimden bir haber. Bende bir Einstein değilim tabi ki ama bana bu anlamda hiçbir şey katamayacak biri. Bunlar dışında ilişkimizde hiçbir problem yok ve seviyorum da. Ama sevmenin yeterli olmadığını biraz ilerisinde olabilecekleri de düşünmek istedim. Fikirlerinize ihtiyacım var sizce bunlar bir problem teşkil ediyor mu? Uzun oldu özür dilerim. Şimdiden teşekkür ederim cevaplarınız için.

Genişletmek için tıkla...

Kesinlikle olmaz,çarpim tablosunu geç arkadaşlarının tatil konusunda dediği doğru ve daha şimdiden bunu düşünüyorsan evlilikte daha büyük sorun olur bende bu tarz bir evlilik yaptım ve boşandım üstelik başlarda aklıma bile gelmemişti sonradan dank etti evlendikten yıllar sonra hiç gerek yok bizde başka sebeplerde vardı boşanmaya ama mutlu olamazsınız benden demesi

cemrecendere .!.:

Bence ondan değil de öğretmen ailelerinde çok fazla beklenti olduğundan denmiş olabilir. Dur ya o öyle değildi neyse silmeyeyim yine de anlatayım. Erkek bir öğretmen arkadaş hemşire kızla evlenmek istiyordu. Ama kızın ailesi bir türlü öğretmeni kıza yakistirmiyordu. Çocuk da nasıl iyi karakterli nasıl iyi bir ogretmen çok da yakışıklı. Sırf kızın ailesi biraz daha tatmin olsun diye müdür yardımcısı olmuştu. Sonra evlenememisler yine sorun çıkmış. Bu bana çok garip gelmişti mesela. Ee hemsire yani nasıl bir beklentileri var ki olmustum bende.
İlk giriş cumlemi duzelteyim eskiden okuyan az olduğu için okuyan kızlar da iyi kismetler buluyordu. Ondan sanırım aileler de kızları okuyup meslek sahibi olunca yanlarına kimseyi yaklastirmiyor. Alt tarafı öğretmen lafı falan bu açıdan denmiş bence.

Genişletmek için tıkla...

Bence ondan değil. Apaçık bir haset sözkonusu

birpesimstngozyaslari .!.:

Bir öğretmen olarak yazıyorum eğer gezmeyi tozmayı çok seviyorsan avukatla bile olmaz. ama hiç bir meslek grubun öğretmen kadar tatili yok. (eşim avukat yazları kös kös evimdeyim :)) Konu maaş ise. denklik değil mesele geçinebilmek. İki memur maaşla zor geçinirken çıraklık maaşı +memur zor. Sıkıntılı. Ev kurmak cocuk coluk zor bu devirde... Ha imkansız mı değil tabi geçinen bir ton insan var ve onlara saygım sonsuz çünkü bana göre olağan dışı bir iş gerçekleştiriyorlar. Yaşamdan beklenyiletünü yaz bir kağıda sırala ve diğer tarafa da elinde olanı eğer beklentilerin ağıtir basıyorsa ayrıl eğer elinde var olan ağır basıyorsa devam et. Sevgi saygı bulmak da zor. Kitap okuyan biri cahil olamaz. Çarpım tablosu biliyordur bilmemesi imkansız hayat şartları öğretir. düğün hazırlıkları aşamasında öğrenir 4 işlemi. Evlilik söz konusuyla onun ailesi de çok önemli bir kriter... Benim de içim dolu bu konuda. kocamla severek evlendim ama evlendikten sonra bir çok şey pörtledi ve bazen ya sevgi herşey demek değilmiş düşünceleri geliyor.

Genişletmek için tıkla...

Neler portledi mesela, evlenmeden önce goremediniz mi ?

KudrAlobar .!.:

Almanya deli gibi öğretmen alıyor şu an. Branşa falan bakmıyor. Tek şart bir yabancı dil biliyor olmak (almanca şart değil) ve 35 yaş altında olmak. Ben yaştan kaybettiğim için başvuramadım ama birçok arkadaşım başvuru aşamasında.

Her tamirci de kendi dükkanını açmıyor. Bazısı ömür boyu orda burda çalışarak yaşıyor. Dükkan açmak için belli bir düzeyde ticari zekaya ve başlangıç sermayesine ihtiyaç var.

Genişletmek için tıkla...

Zaten onu yazdım, girişimci ruhu varsa diye , elbette her tamirci dükkan açamaz , o iş adamda bitiyor
Ogretmen aldığını hiç duymadim , çok enteresan, müfredat ve eğitim sistemi tamamen farklı, almanca bilmeden nasıl öğretmenlik yapacak insanlar ?
Bu bizdeki Türkçe konuşamayan Suriyelileri doktor olarak atamaları gibi olmuş, mantığım almadı

Aysenimi .!.:

Ne abarttın canım sen de.her elin pis, gereksiz tamizcisi baş tacı mı şimdi? O kadar basit mi bu işler.kıtlık mı var? Sanayiye git her taraf bu tiplerden kaynıyor.bu nasıl abartı? Konu sahibi niye sürekli tepkilerin odağı oluyor anlayamadım.cahil adamları savunma ihtiyacı nereden geliyor? Niye bilendiniz bu kadar konu sahibine ? Daha iyisini hak etmemeli diye mi? Adamda yurtdışında baştacı olacak kapasite olsa en azından alfabede kaç harf var onu bilirdi.Cahili beğenmemek de suç oldu kısa boylu diye beğenmeyene hak veren kk üyeleri canla başla cahilliği savunuyor.

Genişletmek için tıkla...

Cahilliği savunduğumu nerden çıkardınız? İnsanları mesleklerine göre yargilamiyorum sadece , inşaat işçisi, araba tamircisi vs dediğiniz insanlar işini hakkıyla yaparsa çok para kazanıyor, ben konuyu okuduğumda konu sahibi mesleğinden ziyade para kısmına takılmış gibi geldiği için yorum yaptım
Yoksa cahillik savunacağım son şeydir, cahilliğin göstergesi de lise mezunu olması değildir, üniversite mezunu olup da alfabeyi bilmeyen milyonlar var ülkede
Konu sahibi diyor ki sevgilim sürekli kitap okuyor , pek çok konuda bilgili vs vs demek ki sadece para mevzusuna takılmış, benim anladığım bu konudan

Milana22 .!.:

Zaten onu yazdım, girişimci ruhu varsa diye , elbette her tamirci dükkan açamaz , o iş adamda bitiyor
Ogretmen aldığını hiç duymadim , çok enteresan, müfredat ve eğitim sistemi tamamen farklı, almanca bilmeden nasıl öğretmenlik yapacak insanlar ?
Bu bizdeki Türkçe konuşamayan Suriyelileri doktor olarak atamaları gibi olmuş, mantığım almadı

Genişletmek için tıkla...

Valla 35 yaşı görünce tühh deyip çok incelemedim, üstüne düşmedim. Ama sanırım dil eğitimini orda alacaklar. Daha doğrusu ben öyle bir mantık kurdum. Ya da belki göçmen okulları falan vardır orada öğretmenlik yapacaklardır. Almanyadaki eğitim sistemine hakim değilim. Ne desem boş olur o yüzden.

KudrAlobar .!.:

Valla 35 yaşı görünce tühh deyip çok incelemedim, üstüne düşmedim. Ama sanırım dil eğitimini orda alacaklar. Daha doğrusu ben öyle bir mantık kurdum. Ya da belki göçmen okulları falan vardır orada öğretmenlik yapacaklardır. Almanyadaki eğitim sistemine hakim değilim. Ne desem boş olur o yüzden.

Genişletmek için tıkla...

Anladim , ben bi bakicam çok merak ettim

Boşuna stres oluyorsun.
Açıkçası ben de salaklığa cahilliğe gelemiyorum asla. Ama biraz olgunlaşınca şunu anladım; gerçekten alfabede kaç harf olduğunu bilmesi ne işine yarayacak?
Özel olarak merak ettiği ilgilendiği bir alan var en azından, siyasetle ilgilenir demişsiniz peki sizin siyaset bilginiz nedir? Oturup bu konu hakkında konuşabiliyor musunuz?
Akademik olarak ne mezunu olduğu aslında önemli değil evet ilk zamanlarda dışarıdan sizi kıracak tepkiler gelebilir ama ne yapılırsa yapılsın insanlar zaten konuşuyor. Önemli olan birbirinize olan sevgi ve saygı. 2 yıldır birlikteyseniz ortak bir diliniz de var demektir. Bi şeyleri konuşup paylaşabilmişsiniz. Ortak diliniz varsa olmuştur.
İmsanların ne dediğine bakmayın
Ayrıca asker ve polisler cahil değil mi, bu düşünceye sadece gülüyorum :)

Aysenimi .!.:

Kız daha yeni büyümüş.tabi ki düşbubarada hâlâ düşünceleri değişecek.bu arada evet üniversiterimizin hâli içler acısı ama en kötü eğitim bile eğitimsizliğe fatk atar.ve evet arada hâlâ dağlar kadar fark oluyor.o sınava girmek? Kendin için birşey yapmayı düşünmek, gelecek planı yapabilmek, tarihleri takip edip gidip kayıt yaptırmak, her gün gidip gelmek bile bir dünya görüşü ve vizyon istiyor.o işler o kadar basit değil.bu leş eğirom ortamı da bunu bile yapamayan örnekte olduğu gibi 3 cümle yazarken 40 tane imla hatası yapıyor.o derece okumaya yazmaya ilgisiz.kıstasımız okuma yazma yani.

Genişletmek için tıkla...

Size birşey söyleyeyim mi bu dedikleriniz milletin kendini unuttuğu masaldan başka birşey değil. Üniversite meslek için okunmaz kültürdür bilmem nedir diye diye ortalık 23 - 24 yaşına gelene kadar adam gibi hiç meslek öğrenmeden, güya okuduğu bölümde de kalitesiz eğitim yüzünden çok birşey olmayan işsiz, üstelik sırtında binlerce liralık öğrenim borcu yükü olan insan doldu. Üniversite meslek edinmek için okunur bu dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile aynıdır. Avrupa'da dünya da durum böyle. Orada üniversite kültürdür, iş için okunmaz diyorsanız; araştırmalara bakın Türkiye'de bin kişiye düşen üniversite öğrencisi oranı bin kişi de 96 öğrenci, Avrupa ülkelerinde bunun yarısı hatta yarısının da altında. Almanya gibi teknoloji devi bir bir ülkede bile bu oran 40 kişi İngiltere ha keza öyle. Ancak iş kitap okumaya herhangi bir kültürel sosyal etkinliğe geldiğinde bu oranlar yerlerde. Avrupa kitap okuma oranı ortalaması%21 Türkiye de on bin de bir. Kitap pahalı desen kütüphaneler aracılığı ile bile kitap alan yok. Üstelik üniversite mezunu yıllar geçtikçe yükselmesine rağmen kitap okuma oranı düşmüş. Ülkede her yer üniversite ama adam gibi uluslar arası kabul gören akademik araştırma ve gelişim Avrupanın gerisinde. Şimdi bizim ülkemizin onlardan daha medeni, sosyal kültürel seviyesi daha yüksek olduğumuzu kim iddia ediyor. Şunu anlayın arkadaşlar cehalet dediğiniz şey eğitim yüzü görmemiş adama denir. Lİse mezunu adam cahil değildir. Şu son yıllarda trend olan cehaleti güzelleme tabiri de toplumu bölme dışında işe yarayan bir şey değil. Tamam ülkede doktor şiddeti gerçek ama döven adamlara bakın, içlerinde bir sürü üniversite mezunu hatta onları korumakla görevli polis asker bile var. Geçen bir savcı kendisi ile tartışan doktoru göz altına aldırdı haberleri çıktı haberlerde. Öğretmenler de durum aynı. Kadınları hali ise daha kötü, psikolojik, ekonomik hatta fiziksel şiddet gören bir sürü kadın var. Bunları yapan eşleri de üniversite mezunu. Ya burada üniversite mezunu olduğunu iddia eden kadın cevabında o adamla evlendiğinde çocuğun işçi çocukları ile arkadaş olur diye cevap yazdı. Siz hangi eğitimden hangi kültürel seviyeden bahsediyorsunuz.Kafasında ister eğitime, ister paraya dayalı insanları bölen, kast sistemi yaratan, üniversite eğitimi aldı diye almayan belki de alamayan insandan kendini üstün gören insanlar asıl cahil. Hiçbir meslek diğerinden daha az ya da daha çok saygın değildir. Meslek para kazanmak için yapılır. Saygı insanın şahsına duyulur. Tüm gelişmiş toplumlarda durum budur. Bütün insanlar karşısındaki insana mesleği konumu ne olursa olsun saygı duymak, saygılı olmak eşit davranmak zorundadır. İnsanın eğitimi parası gibi şeylerle kendine ayrıcalık beklemesi gelişmemiş toplumlara özgüdür. Gelişmiş ülkelerin hiç birinde adam işinden çıktığında mesleğini konuşmaz, kimse kimsenin işini aldığı parayı sormaz. Hatta kişinin mesleği yüzünden ayrıcalık beklemesi ya da karşısındaki insanı küçük görmesi çok büyük suçtur. Burada bile güya üniversite mezunu olan bir sürü kadın çocuk bakımı gibi gelişmiş ülkelerde ücreti gayet pahalı olan hizmetleri yapmaları için insanlar en azından yaşamak için asgari ücret sigorta bekledi diye sömürücü yazıyor, evine gelen gündelikçi üç kuruşa gelmiyor diye paragöz hatta daha ağır sıfatlar yazılıyor. Öğretmenler burada yazanlardan bile belli olduğu üzere anne baba mesleğine göre çocuk kayırıyor. Bu mu yani gelişmiş medeni olmak.
Ülkede üniversite baraj puanını bile kaldırıldı. Ailesinin maddi durumu olan herkes bir yerde bir şekilde üniversite diploması alabilir ancak bu onu daha kültürlü daha elit yapmaz. Bu senin kişisel gelişimine yaptığın yatırım ve emekle ilgilidir.Lise mezunu adam eğer kitap olursa gerçekten sanat değeri olan tiyatron sinema gibi etkinlikleri takip ederse, gündemi takip ederse birçok üniversite mezunundan daha entelektüel olabilir. Sonuçta günümüz üniversite mezunlarının seviyesi de ortada.

cemrecendere .!.:

Bence ondan değil de öğretmen ailelerinde çok fazla beklenti olduğundan denmiş olabilir. Dur ya o öyle değildi neyse silmeyeyim yine de anlatayım. Erkek bir öğretmen arkadaş hemşire kızla evlenmek istiyordu. Ama kızın ailesi bir türlü öğretmeni kıza yakistirmiyordu. Çocuk da nasıl iyi karakterli nasıl iyi bir ogretmen çok da yakışıklı. Sırf kızın ailesi biraz daha tatmin olsun diye müdür yardımcısı olmuştu. Sonra evlenememisler yine sorun çıkmış. Bu bana çok garip gelmişti mesela. Ee hemsire yani nasıl bir beklentileri var ki olmustum bende.
İlk giriş cumlemi duzelteyim eskiden okuyan az olduğu için okuyan kızlar da iyi kismetler buluyordu. Ondan sanırım aileler de kızları okuyup meslek sahibi olunca yanlarına kimseyi yaklastirmiyor. Alt tarafı öğretmen lafı falan bu açıdan denmiş bence.

Genişletmek için tıkla...

Şimdi şöyle.benim öyle çok şahane bir akademik kariyerim yok açıkçası.önlisans mezunu bir sağlıkçıyım.zamaninda lise mezunu, fabrika işçisi birisiyle birlikteydim.benimki konu sahibi kadar vahim durumda değildi hatırladığım ve anladığım kadarıyla ama bu yakin görülebilecek seviyelerde bile baya fark oluyordu.ben diyordum ki şu kitabı okudun mu? O diyordu ki ne gerek var roman okumaya, vaktim olmuyor? Milletin hayal dünyasını okumak vakit kaybı.onu okudun mu? yok, bunu okudun mu? Yok.bir tartışma konusu açıyorsun bir iki şey geveliyor, konu kapanıyor.insan bir hayat görüşü edinir.birşeyleri ateşli ateşli anlatır, savunur.yok.tiyatroya gidelim diyorsun hiç gitmedim ne gerek var der.kendimizi geliştirmek için şunu yapalım dersin yien ne gerek var.boş boş işler peşindesin der.yani yapabildikleri en faydalı şey evde çay içerken televizyon izlemek.ondan ümidi kesip sen anlatmaya başlasan öyle suratına bakarlar bitse de sussa diye.olay bundan ibaret.isteyen buyursun.bu tarz ot gibi birini evladının yaninda istememek beklentinin yüksek olması anlamına gelmez sanıyorum.bir de lise ve üniversite çok fark ediyor.önlisans ve lisans gibi değil.

Aysenimi .!.:

kısa boylu diye beğenmeyene hak veren kk üyeleri canla başla cahilliği savunuyor.

Genişletmek için tıkla...

Buna katılmadan edemiyorum.tipini beğenmeden olmaz diyenler insanın kendi seçebileceği nitelikleri önemsemiyor çok ilginç.