- 29 Mayıs 2021
- 13.179
- 85.402
- 36
-
- Konu Sahibi cikolataulkesi
- #201
Konu sahibi sevgilisiyle evlenip benzer şeyleri söyleyip şikayetçi olacak sekilde konu açsa, bile bile niye evlendin diye kızılırdı kesin.Kıza neden bu kadar yükleniliyor anlamıyorum. İki sene birlikte olduysa bütün ömrünü adamak zorunda mı? Sevgililik müessesesi zaten böyle bir şey değil mi? Tanırsın, zaman geçirirsin, bir yerde anlaşamıyorsan, tatmin olmuyorsan, sevgin bittiyse ayrılırsın.
Annesi, arkadaşları uygun bulmayabilir, konu sahibi niye kulaklarını tıkasın söylenenlere? Hep anneni dinle demiyor muyuz buraya konu açanlara? Dışardan gözler her zaman daha iyi görmez mi?
Mesele para da olabilir, bunda da bir sorun görmüyorum ben. Her insan geleceğini düşünmek, rahat bir hayat yaşamak ister. Evet bu adam ilerde kendi işletmesini açıp çok para kazanabilir ama bu sadece bir ihtimal. Ömür boyu asgari ücrete talim de edebilir.
Her şey bir tarafa adam zır cahil yahu. Bunu da güzellemezsiniz. En basit bilgilerden haberi yok adamın. Sokak röportajlarında izleyip hem üzülüp hem güldüğümüz tiplerden biri. Hem cahil, hem cahilliğinden rahatsız değil. Bırakın sevgili olmayı, sosyal ortamda bir araya gelinmeyecek insan türü. Acıma duygusuyla bu kadar destek çıkıldığını düşünmek istiyorum. Aksi korkunç çünkü.
Evlilik denkken bile çok zor bir şey. Denk değilken düşünemiyorum. İki tarafın da egolarından tamamen sıyrılmış olması gerek.Konu sahibi sevgilisiyle evlenip benzer şeyleri söyleyip şikayetçi olacak sekilde konu açsa, bile bile niye evlendin diye kızılırdı kesin.
2 yılda değişebilir fikirleri, çevresinde gördükleri de etkili olabilir buna. Böyle acima duygusu, 2 yılı heba etmeyeyim düşünceleriyle yapılan evlilikler özellikle
kadınlar için hüsran oluyor.
Örtmenleri zengin kocalara layık görmüyorlar forumdaKonu sahibi sevgilisiyle evlenip benzer şeyleri söyleyip şikayetçi olacak sekilde konu açsa, bile bile niye evlendin diye kızılırdı kesin.
2 yılda değişebilir fikirleri, çevresinde gördükleri de etkili olabilir buna. Böyle acima duygusu, 2 yılı heba etmeyeyim düşünceleriyle yapılan evlilikler özellikle
kadınlar için hüsran oluyor.
Alt tarafı öğretmensin diyen de olmuş zaten.Örtmenleri zengin kocalara layık görmüyorlar forumda
Bir önceki sayfada beğenmediğim mesajlara bak ne demek istediğimi anlarsın. Yükselen politik trend sonucunda insanlar sokaktan geçerken çağrılıp sınıflara sokuluyoruz sanıyorlar. Herkes maaştan, tayinden dem vurmuş ama öğretmenlerin en azından beğenmedikleri ünilerden mezun olmayı başardığını unutmuş.Alt tarafı öğretmensin diyen de olmuş zaten.zengin kocanda neymiş.
Yada kendi arkadaşlarıyla çift olarak çıktığında eğitimli kocaları olanlarla bir araya gelince rahatsız olacak.Evlilik denkken bile çok zor bir şey. Denk değilken düşünemiyorum. İki tarafın da egolarından tamamen sıyrılmış olması gerek.
Bir de sosyal çevre meselesi var benim bu tarz konularda hep dile getirdiğim. Evlenince sosyal çevreniz eşinizin sosyal çevresi oluyor bir yerde. Bu adamı insan içine nasıl sokacaksın? Konu sahibinin çevresine uyum sağlayamaz. Dönüp dolaşıp konu sahibi onun çevresine girecek, o uyum sağlayacak mecburen. Adamın seviyesinde insanlarla bir araya gelecek sürekli. Bu da konu sahibini sosyal ve kültürel olarak dibe çekecek. En basitinden çocuğunun arkadaşları bile öğretmen, memur çocuğu olacağına tamirci, garson, fabrika işçisi çocuğu olacak.
Bu yazdıklarım muhtemelen bir çok insana çok üstten gelecek ama gerçek bu. Ülkemizde sınıf ayrımı gayriresmi olarak var.
Tuhaf olan bir şey yok. Daha iyisini istiyor. Ulaşabileceğimizin en iyisini istemek, elde etmeye çalışmak doğamızda var. Konu sahibinin de ulaşabileceğinin en iyisi asker polis demek ki.
Yanında tutmaya devam ediyor değil de karar verme aşamasında diye düşünüyorum ben. Böyle kararalar hızlıca alınıp harekete geçilebilen kararlar değil. Düşünecek taşınacak, tartacak, annesiyle arkadaşlarıyla konuşacak, burada bize soracak karar verecek. 2 senelik paylaşım var ortada, duygular da vardır muhakkak. Pat diye kestirip atmak kolay değil ki.
Tamam işte atanırsam mesleği ve geliri bana denk olmayacak kaygısı zaten gelecek kaygısıdır. Bana normal geliyor. İnsan bi ilişki yaşarken bunları düşünmeli bence. Bodoslama yaşayanların hayatlarını, evliliklerini de burda görüyoruz. Atanamazsa ne yapar bilmem. Asıl aranamazsa bu adamla evlenmemesi gerekir bence. O seviyede tek maaşla ev geçindirilmez. O seviyede iki maaşla da geçindirilmez.Konuyu okuyunca açıkçası bana hiç sizin yazdığınız gibi derinlemesine düşünüp gelecek kaygısı çekiyor gibi gelmedi konu sahibi.
Atanırsam mesleği ve maaşı bana denk olmayacak kaygısı hissettim. Şu saatten sonra kararı sevgilisinden yana verse ne olacak ki? Evlense de sevgili de olsa her tartışmada aklında ayrılsaydım neler bulurdum buna kaldım olacak. Yani konu sahibinin içine o kıyaslama hissi düşmüş.
Bu arada ilişkiyi illa devam ettirsin düşüncesinde de değilim. Ama atanmaya yaklaştıkça sevgilisi yerip birden her şeyinin batması; atanamazsa "seviyorum ben onu"ya dönüşecek bunu hissettim bu konuda. Yani dediğim gibi konu sahibi atanırsa ayrılacak atanmazsa devam edecek gibi hissediyorum. Cahile katlanamayan her şekilde hayatından çıkarır. Konu sahibi kendi cebine göre hayatından çıkarmayı düşünüyor.
Seçtiğin eşe göre hayat kaliten değişiyor. Oturduğun ev, yaşadığın semt, çevrendeki insanlar vs. Her şey seçtiğin insana göre şekilleniyor.Yada kendi arkadaşlarıyla çift olarak çıktığında eğitimli kocaları olanlarla bir araya gelince rahatsız olacak.
Bir filmden, müzikten yada kitaptan, güncel olaydan bahsederken bilmediği şeyi makaraya alacak, aynı 26 harf mi ekieki dediği gibi. Kendisi rahatsız olacak cahil kocasından.
Yada eşinin arkadaşlarıyla çift görüşecek dediğin gibi tamamen kendisinden ayrı dünyanın insanlarıyla bir arada olmak zorunda kalacak
Ayı beye de boy boy çocuklar doğuruyor yalnız vay maaşallah hiç canının kıymeti yok galiba.Seçtiğin eşe göre hayat kaliten değişiyor. Oturduğun ev, yaşadığın semt, çevrendeki insanlar vs. Her şey seçtiğin insana göre şekilleniyor.
Çok basit bak daha dün muhabbeti geçti. Eve temizlik için düzenli gelecek bir yardımcı arıyorum, okuldaki arkadaşlara velilere falan da söylüyorum güvenilir biri varsa önersinler diye. Benim eşim diyor “biz” yapamıyoruz, yetişemiyoruz birini bulmamız lazım falan. Çevremizde çünkü evine yardımcı almayan kimse yok, adamın normali bu. Okulda bir arkadaşımın eşi kepçe operatörü. Kadının bir oğlu var, 6 aylık hamile. Yapamıyorum birini bulalım dediğinde adam “iki gün evdesin ya, yatıp yayılacağına evin işini yap” diyormuş. Adamın dünyası o, evin işini kadın yapar. Çevresinde eve yardımcı alan yok muhtemelen. Karısı istediği zaman çok anormal görünüyor gözüne.
Ahahaha sorma sorma. Bir de aşkından ölüyorAyı beye de boy boy çocuklar doğuruyor yalnız vay maaşallah hiç canının kıymeti yok galiba.
Belki siz atanamayacaksiniz şuan atanamamış binlerce öğretmen var ayrıca bence üniversitede artık çoğu bölüm boş onun yerine bir zanaat uğraşması çok daha güzel zamanla kendini gelistirirse işinin patronu olur.Merhaba kızlar. Uzun zamandır okuyucu olarak takip ediyorum bu seferde kayıt olup ben derdimi açayım istedim. Kimseyle paylaşamadığım ve içimi kemiren bir konu var. Şimdi şöyle ki ben 25 yaşındayım sevgilim de aynı şekilde. 2 yıllık çok güzel bir ilişkimiz var. Sevgilim gayet anlayışlı, oturaklı, düzgün, merhametli çok tatlı biri. Onu çok seviyorum çok şükür ki o da beni öyle. Sağ olsun ilgisiz, alakasız bırakmaz. Bana karşı çok kibar ve ince düşünceli aynı zamanda. O zaman sorun ne diyeceksiniz çok uzatmadan konuya gireyim. Ben öğretmenim bu sene mezun oldum ve atanmak için ders çalışmaya başladım sınava hazırlanıyorum. Sevgilim lise mezunu. Liseden sonra direkt işe girmiş. Bir araba markasının servisinde tamirci olarak çalışıyor. İlk tanıştığımızda ve ilişkinin başında bunu hiç problem etmemiştim ama şu sıralar kafama çok takıyorum. Tamam henüz benim bir işim yokken onun işine laf etmem doğru değil biliyorum ama bazen düşünmeden edemiyorum bu devirde üniversite okumayan mı kaldı diye. Aslında tüm mesele üniversite okumamış olması da değil. Sonuçta lise ya da diğer kademelerden mezun olup kendini çok iyi yetiştiren insanlarda var. Ama kendisi işinden memnun değil. Özel sektör az çok bilirsiniz maaşı tam gününde yatmıyor hep gecikmeli yatıyor. Sadece pazar günü tatili var ve sabahtan akşama kadar çalışıyor. Buna rağmen güzel rakamlarda kazanmıyor. 17 bin kadar bir maaşı var. Çevremde arkadaşlarımın sevgilileri ya kendileri gibi öğretmen ya da polis, asker, memur. Bunu bilerek ilişkiye başladım ama bazen hata mı ettim diye düşünüyorum. Çünkü ben atandığım zaman yüksek ihtimalle doğuya gideceğim ilk etapta ve onun sabit bir işi var. Arkadaşlarım hep öğretmenlerin tatili çok oluyor. Senin sevgilinin doğru düzgün tatili bile yok ne yapacaksın ya da sen şehir şehir gezerken sevgilin senin peşinde mi gezecek evlendiğinizde gibi şeyler söylüyorlar. Senin maaşın ondan daha yüksek ilerde sen etmesen de erkek bunu sorun edecek aranızda bununla ilgili sorunlar olacak tarzı şeyler söylüyorlar. Kendin gibi devlet memuru bul falan. Annemde aynı şeyi söylüyor işi düzgün değil vs. Herkes asker, polis falan bekliyor benden ne saçma. Bir de son olarak geçen gün telefonda konuşurken benim ders çalışmamdan konu açıldı işte o da derslere bilgilere çok uzak kaldım unuttum her şeyi dedi. Bende esprisine dur bakalım ne kadar unutmuşsun dedim dalgasına sorular soruyorum çarpım tablosu falan gülelim diye. Hiç birini bilemiyor unutmuşum aşkım diyor. En son bari alfabemizde kaç harf var onu söyle dedim 26 mıydı diyor. E yuh artık dedim aşkım bunu bilmemek bana ne kaybettirir ki diyor. Onunla akademik olarak hiçbir paylaşımımız olmuyor. Bu konuda çok zayıf. Her şey atanmak ya da ders değil ki insan kültür için bir şeyler bilmez mi? İlerde evlensek çocuklarımız olsa onlara ödevlerinde yardımcı olamayacağı fikri geldi aklıma. Bu da beni üzdü. Konuştuğunuzda gayet güzel muhabbet edebilen konuşması, yazması cümleleri düzgün bir insan kitap okumayı falan çok seviyor orda sıkıntı yok ama dediğim gibi tarihten, ilimden, bilimden bir haber. Bende bir Einstein değilim tabi ki ama bana bu anlamda hiçbir şey katamayacak biri. Bunlar dışında ilişkimizde hiçbir problem yok ve seviyorum da. Ama sevmenin yeterli olmadığını biraz ilerisinde olabilecekleri de düşünmek istedim. Fikirlerinize ihtiyacım var sizce bunlar bir problem teşkil ediyor mu? Uzun oldu özür dilerim. Şimdiden teşekkür ederim cevaplarınız için.
Cocuga uzuldum.Merhaba kızlar. Uzun zamandır okuyucu olarak takip ediyorum bu seferde kayıt olup ben derdimi açayım istedim. Kimseyle paylaşamadığım ve içimi kemiren bir konu var. Şimdi şöyle ki ben 25 yaşındayım sevgilim de aynı şekilde. 2 yıllık çok güzel bir ilişkimiz var. Sevgilim gayet anlayışlı, oturaklı, düzgün, merhametli çok tatlı biri. Onu çok seviyorum çok şükür ki o da beni öyle. Sağ olsun ilgisiz, alakasız bırakmaz. Bana karşı çok kibar ve ince düşünceli aynı zamanda. O zaman sorun ne diyeceksiniz çok uzatmadan konuya gireyim. Ben öğretmenim bu sene mezun oldum ve atanmak için ders çalışmaya başladım sınava hazırlanıyorum. Sevgilim lise mezunu. Liseden sonra direkt işe girmiş. Bir araba markasının servisinde tamirci olarak çalışıyor. İlk tanıştığımızda ve ilişkinin başında bunu hiç problem etmemiştim ama şu sıralar kafama çok takıyorum. Tamam henüz benim bir işim yokken onun işine laf etmem doğru değil biliyorum ama bazen düşünmeden edemiyorum bu devirde üniversite okumayan mı kaldı diye. Aslında tüm mesele üniversite okumamış olması da değil. Sonuçta lise ya da diğer kademelerden mezun olup kendini çok iyi yetiştiren insanlarda var. Ama kendisi işinden memnun değil. Özel sektör az çok bilirsiniz maaşı tam gününde yatmıyor hep gecikmeli yatıyor. Sadece pazar günü tatili var ve sabahtan akşama kadar çalışıyor. Buna rağmen güzel rakamlarda kazanmıyor. 17 bin kadar bir maaşı var. Çevremde arkadaşlarımın sevgilileri ya kendileri gibi öğretmen ya da polis, asker, memur. Bunu bilerek ilişkiye başladım ama bazen hata mı ettim diye düşünüyorum. Çünkü ben atandığım zaman yüksek ihtimalle doğuya gideceğim ilk etapta ve onun sabit bir işi var. Arkadaşlarım hep öğretmenlerin tatili çok oluyor. Senin sevgilinin doğru düzgün tatili bile yok ne yapacaksın ya da sen şehir şehir gezerken sevgilin senin peşinde mi gezecek evlendiğinizde gibi şeyler söylüyorlar. Senin maaşın ondan daha yüksek ilerde sen etmesen de erkek bunu sorun edecek aranızda bununla ilgili sorunlar olacak tarzı şeyler söylüyorlar. Kendin gibi devlet memuru bul falan. Annemde aynı şeyi söylüyor işi düzgün değil vs. Herkes asker, polis falan bekliyor benden ne saçma. Bir de son olarak geçen gün telefonda konuşurken benim ders çalışmamdan konu açıldı işte o da derslere bilgilere çok uzak kaldım unuttum her şeyi dedi. Bende esprisine dur bakalım ne kadar unutmuşsun dedim dalgasına sorular soruyorum çarpım tablosu falan gülelim diye. Hiç birini bilemiyor unutmuşum aşkım diyor. En son bari alfabemizde kaç harf var onu söyle dedim 26 mıydı diyor. E yuh artık dedim aşkım bunu bilmemek bana ne kaybettirir ki diyor. Onunla akademik olarak hiçbir paylaşımımız olmuyor. Bu konuda çok zayıf. Her şey atanmak ya da ders değil ki insan kültür için bir şeyler bilmez mi? İlerde evlensek çocuklarımız olsa onlara ödevlerinde yardımcı olamayacağı fikri geldi aklıma. Bu da beni üzdü. Konuştuğunuzda gayet güzel muhabbet edebilen konuşması, yazması cümleleri düzgün bir insan kitap okumayı falan çok seviyor orda sıkıntı yok ama dediğim gibi tarihten, ilimden, bilimden bir haber. Bende bir Einstein değilim tabi ki ama bana bu anlamda hiçbir şey katamayacak biri. Bunlar dışında ilişkimizde hiçbir problem yok ve seviyorum da. Ama sevmenin yeterli olmadığını biraz ilerisinde olabilecekleri de düşünmek istedim. Fikirlerinize ihtiyacım var sizce bunlar bir problem teşkil ediyor mu? Uzun oldu özür dilerim. Şimdiden teşekkür ederim cevaplarınız için.
O kişilerin içinde bende varım bakıyorum da ama siz yanlış anlamışsınız ne yazık ki beni,benim eşim de öğretmen ben de öğretmenlik yaptım o yüzden ne kadar zor ve kıymetli bilirim. Orada demek istediğim kendisini o kadar yüksekten görmüş ki erkek arkadaşı için böyle şeyler söylüyor anlamındaydıBir önceki sayfada beğenmediğim mesajlara bak ne demek istediğimi anlarsın. Yükselen politik trend sonucunda insanlar sokaktan geçerken çağrılıp sınıflara sokuluyoruz sanıyorlar. Herkes maaştan, tayinden dem vurmuş ama öğretmenlerin en azından beğenmedikleri ünilerden mezun olmayı başardığını unutmuş.