- 22 Ekim 2017
- 7.788
- 17.122
- 36
Böyle bir toksik sevgilim oldu zamanında. Ayrılamam seviyorum sanıyordum cahillikle. Meğer sadece sindirilmişim. En son pat diye bir bıraktım ortada, kendini şaşırdı. Af dilemeler özürler aile bireylerini işin içine sokmaya çalışmalar biz evlenecektik beni bıraktın gittinler... Oysaki daha önceki gün beni terk etmekle tehdit ediyordu. Herşey önce neden dışarı çıkınca veya gelince haber vermiyorsunlarla başlamıştı. Koşarak uzaklaşman lazım.bence de çünkü sabahki tartışmada ben onu terslemedim, diklenmedim, ters konuşmadım. kendimi ifade ettim sadece. anlamamakta ısrar etti ve sanki ben sakin konuştukça üste çıkmaya çalıştı.
şu sevgili bulup tüm arkadaş çevresini silen sosyal hayatını sekteleten buldumcuklara benzetmeye çalışmış seni kuzum.ama sen akıllı kız olduğundan yememişsinn.elbette ilişki başlangıçlarında telefon konuşmaları olacak mesajlaşmalar olacak daha fazla ama böyle darlayarak değil.bence de adam aniden aşık olmadı tarzı bu adamın.bence daha önce hayatındaki tüm kadınlar da onun istediği gibi davransın kararları da çoğunlukla ben alayım diyor.bu adamın 3 tık fazlası da aradığı zaman 10 saniyede telefonu açmayan eşine şiddet uygulayan adamlar.valla rest çek konuş kendisiyle.düzelirse ne ala düzelmezse de yol ver gitsinher şey bi yana, yanında rahat olamadığım biriyle neyin ilişkisini yaşayabilirim emin değilim.
bir de aklıma takılan, daha ilk rahatsız olduğu şeyde devam etmeyelim diyen insan, bugün bunu aşsak bile yarın başka bişey çıkarır.
aptal değilim, kısa sürede bu kadar ilginin kalpten gelmediğini biliyorum. kimse kimseyi bu kadar kısa sürede aşırı ilgilenecek kadar sevemez. başta olan her şey hevestir, etkilenmedir, geçicidir. sevgi zamanla olur, tanıdıkça. o yüzden ilgisinden mest olup havalara uçamıyorum ben, o ilgi başımı döndürmüyor yani.
Adamı sevmemissiniz kiselam hanımlar,
çok kısa süre önce biriyle tanıştım ve onun yoğun ilgisinin, benim de yalnızlıktan bunalmış olmamın getirdiği bir gazla sanırım kendimi bir flörtün içinde buldum. şu an birbirimizi çok yeni tanıma aşamasındayız ve en başından beri aşırı flörtöz bir durumdayız. o kadar çok üzerime düşüyor ki daha önce hiç böylesine alışkın olmadığım için açıkçası biraz garip geliyor. ben tabii ki biraz daha ağırdan ve temkinli giden tarafım. çünkü başta ilgili olup sonradan ilgisine karşılık verdikçe uzaklaşan, saçma sapan havalara giren bazı ilişki deneyimlerim olmuştu. sonrasında üzülen ben oluyorum. neyse, bu sabah kendisiyle bir tartışma yaşadık ve acaba hata bende mi ya da hatanın ne kadarı bende olabilir diye merak ettiğim için iç dökme, fikir alma amaçlı bu konuyu açma gereği duydum.
kendisi dışarı çıkarken falan mutlaka haber veriyor, kiminle görüşecek nereye gidecek yani gereksiz detaylar dahil her şeyi söylüyor. bunları ben sormuyorum tamamen kendisi veriyor bilgileri. ben 29 yaşındayım o 32. ben bu kadar detay vermiyorum ona neler yaptığım ya da yapacağımla ilgili. hafta sonu aradığında hazırlanıp dışarı çıkacağımı söylemiştim laf arasında. akşam eve girdiğimde haber falan vermedim, o eve geçtin mi dediği zaman geçtim dedim. telefonda konuşmak istedi, duşa falan girecektim daha üzerimi değiştirmemişim eve girer girmez arayayım mı dedi. önce yarın konuşuruz dedim, bozuldu. sonra ben aradım, konuşmadı trip yaptı, kısa kısa cevaplar verdi hadi git gir duşuna iyi geceler dedi, iyi geceler dedim kapadık. dün akşam da arkadaşımla buluşacaktım, ben bunu yine laf arasında söyledim, işten çıktığını haber verdiği zaman. arkadaşımlayken de yazıp yazıp durdu. o da dışarı çıkıyormuş onu haber veriyor. tamam iyi eğlenceler, dedim arkadaşımla sohbetime devam ettim. 2 saat geçtikten sonra hiç sesin çıkmıyor, yazdı. mesajı açmadım. gece yarısına doğru yine sitem etti ona hiç yazmadığım için. ben de, sen de dışarıdasın, rahatsız etmek istemiyorum o yüzden yazmadım, dedim. yine bi trip yaptı. ve sabah tartıştı benimle bu yüzden.
ben çok umursamazmışım, onu merak etmiyormuşum, o nerde napıyormuş, eve ne zaman girmiş hiç sorduğum yokmuş. tee önceki günlerde olan haber verme konularını bile açtı. ben de, umursamazlık olmadığını, bunaltıp darlamak istemediğimi, birbirimizi çok yeni tanıdığımız için huyunu suyunu bilmediğimi ve bunun üzerinde bu kadar duracağını tahmin etmediğimi söyledim. tanımakla alakası yokmuş, bende öyle bir duygu yokmuş, bi soğuk bi sıcakmışım (ne alaka ben de anlamadım) sonra da lafı, benim kırmızı çizgilerim var, böyle şeyler olunca uzaklaşıyorum, ben böyle devam edemem bana göre değile falan getirdi. sen dedim bu lafı ciddi olarak mı söyledin kızgınla mı? eğer ciddi olarak söylüyorsan, madem uzaklaşıyorsun madem devam edemezsin ben de etmem, dedim. biraz lafı çevirdi saçmaladı. senin kırmızı çizgin varsa benim de var. bu cümle laf olsun diye kurulmaz, neden bu cümleyi kurduğunu düşün ondan sonra konuşalım ben de ona göre davranayım, dedim. buna sakin kafayla cevap vericem sonra dedi (işteydi o da benim gibi) aradan 1 saat sonra normal muhabbet etmeye çalıştı. bu haftanın her gününe bi arkadaş buluşması, plan koymuş ama planların hiçbirinde benimle buluşmak yoktu mesela. ben de fazla sıcak konuşmadım. akşama doğru yine yazdı, soğuk cevap verdim yine.
hanımlar bana gerçekten bu kadarı saçma geliyor. koca insanlarız, hayatımın merkezine alayım istiyor resmen. en ufak bişeyde de trip yiyorum. ve kendimi onunla rahat hissetmiyorum. yeni olduğu için midir bilmiyorum ama öyle. sanki her hareketime dikkat etmem lazımmış gibi bir enerji alıyorum. telefonda konuşurken bişey söylüyorum mesela, alttan alta aksini söylüyor bana. sanki ben ona uyum sağlamalıymışım gibi hissediyorum. buluştuğumuzda sohbet ediyoruz mesela e gülüyorum haliyle, ben neşeli, gülmeyi ve güldürmeyi seven bir insanım. soğuk, enerjisi düşük biri değilim. gülüyorum, ne gülüyorsun diyor bana. ortada gülünmeyecek bişey olsa anlarım, aptal değilim sonuçta bu yaşıma kadar neye gülünür neye gülünmez biliyorum. tam keyfimin ortasında ciddi bi ifade ile niye güldün denmesi rahatsız edici değil mi sizce de? ve bana o kadar çok yazıyor, o kadar çok arıyor ki onu özlemeye fırsatım kalmıyor. uzun zamandır yalnızım, ilişki işlerini unutmuşum. şimdi kendime bile zaman ayıramıyor gibi hissediyorum. yalnızlığı, bireyselliği seven biriyimdir.
uzun oldu farkındayım, iki tane sorum var size:
-sizce sabahki tartışma için ben mi hatalıyım? sahiden umursamaz mıyım?
-diğer sorum ise, yol yakınken bitirsem mi? çünkü kurduğu cümleyi unutup devam etmek, ne bileyim ne kadar içime siner bilmiyorum. biraz daha gözlemlesem mi yoksa kesip atsam mı?
Enerjiniz burdan bile hissediliyor sizinm yorumlarınızı cevaplarınızı çok keyifli bulurum her zaman.selam hanımlar,
çok kısa süre önce biriyle tanıştım ve onun yoğun ilgisinin, benim de yalnızlıktan bunalmış olmamın getirdiği bir gazla sanırım kendimi bir flörtün içinde buldum. şu an birbirimizi çok yeni tanıma aşamasındayız ve en başından beri aşırı flörtöz bir durumdayız. o kadar çok üzerime düşüyor ki daha önce hiç böylesine alışkın olmadığım için açıkçası biraz garip geliyor. ben tabii ki biraz daha ağırdan ve temkinli giden tarafım. çünkü başta ilgili olup sonradan ilgisine karşılık verdikçe uzaklaşan, saçma sapan havalara giren bazı ilişki deneyimlerim olmuştu. sonrasında üzülen ben oluyorum. neyse, bu sabah kendisiyle bir tartışma yaşadık ve acaba hata bende mi ya da hatanın ne kadarı bende olabilir diye merak ettiğim için iç dökme, fikir alma amaçlı bu konuyu açma gereği duydum.
kendisi dışarı çıkarken falan mutlaka haber veriyor, kiminle görüşecek nereye gidecek yani gereksiz detaylar dahil her şeyi söylüyor. bunları ben sormuyorum tamamen kendisi veriyor bilgileri. ben 29 yaşındayım o 32. ben bu kadar detay vermiyorum ona neler yaptığım ya da yapacağımla ilgili. hafta sonu aradığında hazırlanıp dışarı çıkacağımı söylemiştim laf arasında. akşam eve girdiğimde haber falan vermedim, o eve geçtin mi dediği zaman geçtim dedim. telefonda konuşmak istedi, duşa falan girecektim daha üzerimi değiştirmemişim eve girer girmez arayayım mı dedi. önce yarın konuşuruz dedim, bozuldu. sonra ben aradım, konuşmadı trip yaptı, kısa kısa cevaplar verdi hadi git gir duşuna iyi geceler dedi, iyi geceler dedim kapadık. dün akşam da arkadaşımla buluşacaktım, ben bunu yine laf arasında söyledim, işten çıktığını haber verdiği zaman. arkadaşımlayken de yazıp yazıp durdu. o da dışarı çıkıyormuş onu haber veriyor. tamam iyi eğlenceler, dedim arkadaşımla sohbetime devam ettim. 2 saat geçtikten sonra hiç sesin çıkmıyor, yazdı. mesajı açmadım. gece yarısına doğru yine sitem etti ona hiç yazmadığım için. ben de, sen de dışarıdasın, rahatsız etmek istemiyorum o yüzden yazmadım, dedim. yine bi trip yaptı. ve sabah tartıştı benimle bu yüzden.
ben çok umursamazmışım, onu merak etmiyormuşum, o nerde napıyormuş, eve ne zaman girmiş hiç sorduğum yokmuş. tee önceki günlerde olan haber verme konularını bile açtı. ben de, umursamazlık olmadığını, bunaltıp darlamak istemediğimi, birbirimizi çok yeni tanıdığımız için huyunu suyunu bilmediğimi ve bunun üzerinde bu kadar duracağını tahmin etmediğimi söyledim. tanımakla alakası yokmuş, bende öyle bir duygu yokmuş, bi soğuk bi sıcakmışım (ne alaka ben de anlamadım) sonra da lafı, benim kırmızı çizgilerim var, böyle şeyler olunca uzaklaşıyorum, ben böyle devam edemem bana göre değile falan getirdi. sen dedim bu lafı ciddi olarak mı söyledin kızgınla mı? eğer ciddi olarak söylüyorsan, madem uzaklaşıyorsun madem devam edemezsin ben de etmem, dedim. biraz lafı çevirdi saçmaladı. senin kırmızı çizgin varsa benim de var. bu cümle laf olsun diye kurulmaz, neden bu cümleyi kurduğunu düşün ondan sonra konuşalım ben de ona göre davranayım, dedim. buna sakin kafayla cevap vericem sonra dedi (işteydi o da benim gibi) aradan 1 saat sonra normal muhabbet etmeye çalıştı. bu haftanın her gününe bi arkadaş buluşması, plan koymuş ama planların hiçbirinde benimle buluşmak yoktu mesela. ben de fazla sıcak konuşmadım. akşama doğru yine yazdı, soğuk cevap verdim yine.
hanımlar bana gerçekten bu kadarı saçma geliyor. koca insanlarız, hayatımın merkezine alayım istiyor resmen. en ufak bişeyde de trip yiyorum. ve kendimi onunla rahat hissetmiyorum. yeni olduğu için midir bilmiyorum ama öyle. sanki her hareketime dikkat etmem lazımmış gibi bir enerji alıyorum. telefonda konuşurken bişey söylüyorum mesela, alttan alta aksini söylüyor bana. sanki ben ona uyum sağlamalıymışım gibi hissediyorum. buluştuğumuzda sohbet ediyoruz mesela e gülüyorum haliyle, ben neşeli, gülmeyi ve güldürmeyi seven bir insanım. soğuk, enerjisi düşük biri değilim. gülüyorum, ne gülüyorsun diyor bana. ortada gülünmeyecek bişey olsa anlarım, aptal değilim sonuçta bu yaşıma kadar neye gülünür neye gülünmez biliyorum. tam keyfimin ortasında ciddi bi ifade ile niye güldün denmesi rahatsız edici değil mi sizce de? ve bana o kadar çok yazıyor, o kadar çok arıyor ki onu özlemeye fırsatım kalmıyor. uzun zamandır yalnızım, ilişki işlerini unutmuşum. şimdi kendime bile zaman ayıramıyor gibi hissediyorum. yalnızlığı, bireyselliği seven biriyimdir.
uzun oldu farkındayım, iki tane sorum var size:
-sizce sabahki tartışma için ben mi hatalıyım? sahiden umursamaz mıyım?
-diğer sorum ise, yol yakınken bitirsem mi? çünkü kurduğu cümleyi unutup devam etmek, ne bileyim ne kadar içime siner bilmiyorum. biraz daha gözlemlesem mi yoksa kesip atsam mı?
Bitir bacım. Adam ömür törpüsu gibi, neden niye güldün nedir yaselam hanımlar,
çok kısa süre önce biriyle tanıştım ve onun yoğun ilgisinin, benim de yalnızlıktan bunalmış olmamın getirdiği bir gazla sanırım kendimi bir flörtün içinde buldum. şu an birbirimizi çok yeni tanıma aşamasındayız ve en başından beri aşırı flörtöz bir durumdayız. o kadar çok üzerime düşüyor ki daha önce hiç böylesine alışkın olmadığım için açıkçası biraz garip geliyor. ben tabii ki biraz daha ağırdan ve temkinli giden tarafım. çünkü başta ilgili olup sonradan ilgisine karşılık verdikçe uzaklaşan, saçma sapan havalara giren bazı ilişki deneyimlerim olmuştu. sonrasında üzülen ben oluyorum. neyse, bu sabah kendisiyle bir tartışma yaşadık ve acaba hata bende mi ya da hatanın ne kadarı bende olabilir diye merak ettiğim için iç dökme, fikir alma amaçlı bu konuyu açma gereği duydum.
kendisi dışarı çıkarken falan mutlaka haber veriyor, kiminle görüşecek nereye gidecek yani gereksiz detaylar dahil her şeyi söylüyor. bunları ben sormuyorum tamamen kendisi veriyor bilgileri. ben 29 yaşındayım o 32. ben bu kadar detay vermiyorum ona neler yaptığım ya da yapacağımla ilgili. hafta sonu aradığında hazırlanıp dışarı çıkacağımı söylemiştim laf arasında. akşam eve girdiğimde haber falan vermedim, o eve geçtin mi dediği zaman geçtim dedim. telefonda konuşmak istedi, duşa falan girecektim daha üzerimi değiştirmemişim eve girer girmez arayayım mı dedi. önce yarın konuşuruz dedim, bozuldu. sonra ben aradım, konuşmadı trip yaptı, kısa kısa cevaplar verdi hadi git gir duşuna iyi geceler dedi, iyi geceler dedim kapadık. dün akşam da arkadaşımla buluşacaktım, ben bunu yine laf arasında söyledim, işten çıktığını haber verdiği zaman. arkadaşımlayken de yazıp yazıp durdu. o da dışarı çıkıyormuş onu haber veriyor. tamam iyi eğlenceler, dedim arkadaşımla sohbetime devam ettim. 2 saat geçtikten sonra hiç sesin çıkmıyor, yazdı. mesajı açmadım. gece yarısına doğru yine sitem etti ona hiç yazmadığım için. ben de, sen de dışarıdasın, rahatsız etmek istemiyorum o yüzden yazmadım, dedim. yine bi trip yaptı. ve sabah tartıştı benimle bu yüzden.
ben çok umursamazmışım, onu merak etmiyormuşum, o nerde napıyormuş, eve ne zaman girmiş hiç sorduğum yokmuş. tee önceki günlerde olan haber verme konularını bile açtı. ben de, umursamazlık olmadığını, bunaltıp darlamak istemediğimi, birbirimizi çok yeni tanıdığımız için huyunu suyunu bilmediğimi ve bunun üzerinde bu kadar duracağını tahmin etmediğimi söyledim. tanımakla alakası yokmuş, bende öyle bir duygu yokmuş, bi soğuk bi sıcakmışım (ne alaka ben de anlamadım) sonra da lafı, benim kırmızı çizgilerim var, böyle şeyler olunca uzaklaşıyorum, ben böyle devam edemem bana göre değile falan getirdi. sen dedim bu lafı ciddi olarak mı söyledin kızgınla mı? eğer ciddi olarak söylüyorsan, madem uzaklaşıyorsun madem devam edemezsin ben de etmem, dedim. biraz lafı çevirdi saçmaladı. senin kırmızı çizgin varsa benim de var. bu cümle laf olsun diye kurulmaz, neden bu cümleyi kurduğunu düşün ondan sonra konuşalım ben de ona göre davranayım, dedim. buna sakin kafayla cevap vericem sonra dedi (işteydi o da benim gibi) aradan 1 saat sonra normal muhabbet etmeye çalıştı. bu haftanın her gününe bi arkadaş buluşması, plan koymuş ama planların hiçbirinde benimle buluşmak yoktu mesela. ben de fazla sıcak konuşmadım. akşama doğru yine yazdı, soğuk cevap verdim yine.
hanımlar bana gerçekten bu kadarı saçma geliyor. koca insanlarız, hayatımın merkezine alayım istiyor resmen. en ufak bişeyde de trip yiyorum. ve kendimi onunla rahat hissetmiyorum. yeni olduğu için midir bilmiyorum ama öyle. sanki her hareketime dikkat etmem lazımmış gibi bir enerji alıyorum. telefonda konuşurken bişey söylüyorum mesela, alttan alta aksini söylüyor bana. sanki ben ona uyum sağlamalıymışım gibi hissediyorum. buluştuğumuzda sohbet ediyoruz mesela e gülüyorum haliyle, ben neşeli, gülmeyi ve güldürmeyi seven bir insanım. soğuk, enerjisi düşük biri değilim. gülüyorum, ne gülüyorsun diyor bana. ortada gülünmeyecek bişey olsa anlarım, aptal değilim sonuçta bu yaşıma kadar neye gülünür neye gülünmez biliyorum. tam keyfimin ortasında ciddi bi ifade ile niye güldün denmesi rahatsız edici değil mi sizce de? ve bana o kadar çok yazıyor, o kadar çok arıyor ki onu özlemeye fırsatım kalmıyor. uzun zamandır yalnızım, ilişki işlerini unutmuşum. şimdi kendime bile zaman ayıramıyor gibi hissediyorum. yalnızlığı, bireyselliği seven biriyimdir.
uzun oldu farkındayım, iki tane sorum var size:
-sizce sabahki tartışma için ben mi hatalıyım? sahiden umursamaz mıyım?
-diğer sorum ise, yol yakınken bitirsem mi? çünkü kurduğu cümleyi unutup devam etmek, ne bileyim ne kadar içime siner bilmiyorum. biraz daha gözlemlesem mi yoksa kesip atsam mı?
anlamadım, neden böyle dediniz?Baştan aşağı yenilenmeniz şart.. Yeni bir öğrenseniz..?
Sevmek boyle bir sey degil. Asiri kontrolcu biri. Insani yorar bu tipleristiyor zaten ve ben gerçekten hiç alışık değilim, normal de gelmiyor. annemin sormadığı şeyleri sorması falan. bayağı bekliyor yani, hafta sonu çıkarken haber vermemişim, eve gelince vermemişim bilmem ne.
selam hanımlar,
çok kısa süre önce biriyle tanıştım ve onun yoğun ilgisinin, benim de yalnızlıktan bunalmış olmamın getirdiği bir gazla sanırım kendimi bir flörtün içinde buldum. şu an birbirimizi çok yeni tanıma aşamasındayız ve en başından beri aşırı flörtöz bir durumdayız. o kadar çok üzerime düşüyor ki daha önce hiç böylesine alışkın olmadığım için açıkçası biraz garip geliyor. ben tabii ki biraz daha ağırdan ve temkinli giden tarafım. çünkü başta ilgili olup sonradan ilgisine karşılık verdikçe uzaklaşan, saçma sapan havalara giren bazı ilişki deneyimlerim olmuştu. sonrasında üzülen ben oluyorum. neyse, bu sabah kendisiyle bir tartışma yaşadık ve acaba hata bende mi ya da hatanın ne kadarı bende olabilir diye merak ettiğim için iç dökme, fikir alma amaçlı bu konuyu açma gereği duydum.
kendisi dışarı çıkarken falan mutlaka haber veriyor, kiminle görüşecek nereye gidecek yani gereksiz detaylar dahil her şeyi söylüyor. bunları ben sormuyorum tamamen kendisi veriyor bilgileri. ben 29 yaşındayım o 32. ben bu kadar detay vermiyorum ona neler yaptığım ya da yapacağımla ilgili. hafta sonu aradığında hazırlanıp dışarı çıkacağımı söylemiştim laf arasında. akşam eve girdiğimde haber falan vermedim, o eve geçtin mi dediği zaman geçtim dedim. telefonda konuşmak istedi, duşa falan girecektim daha üzerimi değiştirmemişim eve girer girmez arayayım mı dedi. önce yarın konuşuruz dedim, bozuldu. sonra ben aradım, konuşmadı trip yaptı, kısa kısa cevaplar verdi hadi git gir duşuna iyi geceler dedi, iyi geceler dedim kapadık. dün akşam da arkadaşımla buluşacaktım, ben bunu yine laf arasında söyledim, işten çıktığını haber verdiği zaman. arkadaşımlayken de yazıp yazıp durdu. o da dışarı çıkıyormuş onu haber veriyor. tamam iyi eğlenceler, dedim arkadaşımla sohbetime devam ettim. 2 saat geçtikten sonra hiç sesin çıkmıyor, yazdı. mesajı açmadım. gece yarısına doğru yine sitem etti ona hiç yazmadığım için. ben de, sen de dışarıdasın, rahatsız etmek istemiyorum o yüzden yazmadım, dedim. yine bi trip yaptı. ve sabah tartıştı benimle bu yüzden.
ben çok umursamazmışım, onu merak etmiyormuşum, o nerde napıyormuş, eve ne zaman girmiş hiç sorduğum yokmuş. tee önceki günlerde olan haber verme konularını bile açtı. ben de, umursamazlık olmadığını, bunaltıp darlamak istemediğimi, birbirimizi çok yeni tanıdığımız için huyunu suyunu bilmediğimi ve bunun üzerinde bu kadar duracağını tahmin etmediğimi söyledim. tanımakla alakası yokmuş, bende öyle bir duygu yokmuş, bi soğuk bi sıcakmışım (ne alaka ben de anlamadım) sonra da lafı, benim kırmızı çizgilerim var, böyle şeyler olunca uzaklaşıyorum, ben böyle devam edemem bana göre değile falan getirdi. sen dedim bu lafı ciddi olarak mı söyledin kızgınla mı? eğer ciddi olarak söylüyorsan, madem uzaklaşıyorsun madem devam edemezsin ben de etmem, dedim. biraz lafı çevirdi saçmaladı. senin kırmızı çizgin varsa benim de var. bu cümle laf olsun diye kurulmaz, neden bu cümleyi kurduğunu düşün ondan sonra konuşalım ben de ona göre davranayım, dedim. buna sakin kafayla cevap vericem sonra dedi (işteydi o da benim gibi) aradan 1 saat sonra normal muhabbet etmeye çalıştı. bu haftanın her gününe bi arkadaş buluşması, plan koymuş ama planların hiçbirinde benimle buluşmak yoktu mesela. ben de fazla sıcak konuşmadım. akşama doğru yine yazdı, soğuk cevap verdim yine.
hanımlar bana gerçekten bu kadarı saçma geliyor. koca insanlarız, hayatımın merkezine alayım istiyor resmen. en ufak bişeyde de trip yiyorum. ve kendimi onunla rahat hissetmiyorum. yeni olduğu için midir bilmiyorum ama öyle. sanki her hareketime dikkat etmem lazımmış gibi bir enerji alıyorum. telefonda konuşurken bişey söylüyorum mesela, alttan alta aksini söylüyor bana. sanki ben ona uyum sağlamalıymışım gibi hissediyorum. buluştuğumuzda sohbet ediyoruz mesela e gülüyorum haliyle, ben neşeli, gülmeyi ve güldürmeyi seven bir insanım. soğuk, enerjisi düşük biri değilim. gülüyorum, ne gülüyorsun diyor bana. ortada gülünmeyecek bişey olsa anlarım, aptal değilim sonuçta bu yaşıma kadar neye gülünür neye gülünmez biliyorum. tam keyfimin ortasında ciddi bi ifade ile niye güldün denmesi rahatsız edici değil mi sizce de? ve bana o kadar çok yazıyor, o kadar çok arıyor ki onu özlemeye fırsatım kalmıyor. uzun zamandır yalnızım, ilişki işlerini unutmuşum. şimdi kendime bile zaman ayıramıyor gibi hissediyorum. yalnızlığı, bireyselliği seven biriyimdir.
uzun oldu farkındayım, iki tane sorum var size:
-sizce sabahki tartışma için ben mi hatalıyım? sahiden umursamaz mıyım?
-diğer sorum ise, yol yakınken bitirsem mi? çünkü kurduğu cümleyi unutup devam etmek, ne bileyim ne kadar içime siner bilmiyorum. biraz daha gözlemlesem mi yoksa kesip atsam mı?
acaba hata bende mi diye düşünmem bile başlangıç sayılırdı.İlerleyen zamanlarda bunu giymeni istemiyorum, bir sonraki aşamasında bu kişilerle görüşmeni istemiyorum, en son da dışarı çıkmanı istemiyorum ile devam edecek bir ilişki olur. Psikolojik baskı ile sizi sindirme çabalarına şimdiden başlamış görünüyor. Red flag
aynen öyle yaptım. yol verdim bu akşam kendisine.Manipüle de etmeye başlar zamanla. Kendini rapor verirken ya da tartışmak istemediğin için sosyallikten uzaklaşırken bulursun. O yüzden kaç. Kırmızı çizgileri de onun olsun.
yaptım, bitirdim tamamen. kesinlikle derdi buydu yani aslında benimle ilgilendiği için falan değil.Arkana bile bakmadan uzaklaş bence. Asla dengin değil. Ergen aşık gibi ne o herşeyi söylemeler falan. Adama kalsa nasıl nefes alman gerektiğini söyleyecek. Derdi seni idare etmek yönetmek o yüzden karşında rol modellik yapıyor bunla devamı ciddi sıkıntı
böyle tipler manipüle etmeye çok meyilli. uzayıp da ona uyduğun zaman gerçekten içinden çıkılması zor bir hal alıyor. yol verdim kendisine.Böyle bir toksik sevgilim oldu zamanında. Ayrılamam seviyorum sanıyordum cahillikle. Meğer sadece sindirilmişim. En son pat diye bir bıraktım ortada, kendini şaşırdı. Af dilemeler özürler aile bireylerini işin içine sokmaya çalışmalar biz evlenecektik beni bıraktın gittinler... Oysaki daha önceki gün beni terk etmekle tehdit ediyordu. Herşey önce neden dışarı çıkınca veya gelince haber vermiyorsunlarla başlamıştı. Koşarak uzaklaşman lazım.
yok ya adam kesinlikle anormal, bu kadar olmaz. ne yaptı bana biliyor musun, en son akşamüstü yazmıştı, cevap vermiştim. aradan birkaç saat geçti. kalktı bana ne dese beğenirsin?Aslında adamda da sorun yok sende de sadece ikinizin yapıları ve beklentileri farklı bence.
ben de daha önce yaşadım yeni tanışmanın verdiği o uzun uzun konuşmaları. ama onlar asla darlıyor gibi hissettirmiyordu. bunaltmıyordu. valla her şeyi çat çat yüzüne söyleyip kopardım iletişimi. bi de sinirden kudurdu ki sorma gitsin.şu sevgili bulup tüm arkadaş çevresini silen sosyal hayatını sekteleten buldumcuklara benzetmeye çalışmış seni kuzum.ama sen akıllı kız olduğundan yememişsinn.elbette ilişki başlangıçlarında telefon konuşmaları olacak mesajlaşmalar olacak daha fazla ama böyle darlayarak değil.bence de adam aniden aşık olmadı tarzı bu adamın.bence daha önce hayatındaki tüm kadınlar da onun istediği gibi davransın kararları da çoğunlukla ben alayım diyor.bu adamın 3 tık fazlası da aradığı zaman 10 saniyede telefonu açmayan eşine şiddet uygulayan adamlar.valla rest çek konuş kendisiyle.düzelirse ne ala düzelmezse de yol ver gitsin
bence kaptırmıyordu da. kontrolcü hastanın tekiydi. bitirdim bu akşam. rahatladım valla.Kendini ilişkiye bu kadar hızlı kaptıran erkekler bana sağlıklı gelmiyor. Muhtemelen birkaç haftaya da evlilik muhabbetleri açıp darlar.
Bir de dışarı çıktığınızda, eve geldiğinizde de falan sürekli iletişimde kalıp haber etmeniz için darlaması bende kıskanç ve baskıcı bir erkek karakteri izlenimi bıraktı.
Zaten öyle pek hoşlanmamışsınız. Bitirin gitsin derim yoksa sürekli trip yiyecekseniz gibi duruyor…
bitirdim bitirdim bu akşam. ay sorma ya, çok şaşırdım o an. kaldım böyle bi an, baktım ciddi yani... ciddi ciddi niye güldün dedi bana.Bitir bacım. Adam ömür törpüsu gibi, neden niye güldün nedir ya
korkunç bir durum. sanırım hayatımda ilk kez birisi bana neden güldüğümü sordu. ki ben asla hareketlere karışan biri değilim, önceki ilişkilerim de dahil karşımdaki insanların beğenmediğim hareketleri, özellikleri hep oldu. zira kimse mükemmel değil ama ben hep öyle kabullenmeyi tercih ettim. karşımdaki malzeme bu, ben onu bu haliyle istiyorsam isterim, istemiyorsam zaten devam etmem diye düşündüm ve hala o düşüncedeyim. bu arada ben de kova burcuyum, düşün yani o darlayan şeylerde ne hissettiğimiGülme olayında çok canımı sıktı benim ya
Farklı kişiliklere sahip olup orta yol illa ki bulunur ilgi mevzusunda ama haraketlere karışıp bozmak çok itici
İnsanın hayat ışığını söndürür bu be
bitirdim.Sorunlu bir tip. Bunun manipulasyonlarina kanip kendini suclama
fazlasıyla kontrolcü, bitirdim.Sevmek boyle bir sey degil. Asiri kontrolcu biri. Insani yorar bu tipler
oğlak burcuİyyy ne sacma ya, canım gözüm aşkım olsa beni darlamasini istemezdim. Kendi paylaşıyor,ne güzel. Ama o paylaşıyor diye ben de mi her şeyini paylaşayım? O başka insan ben başka. Her şeyi dakika dakika haber vermenin ne mantığı var ki? Zaten sohbet ettikçe anlatırsın günlerin nasıl geçiyor.
Bu adam ne burcu? balık-yengec ise kötü niyetli değil, içinden gelip soruyordur. Darlamak-iliskiye kendinden vermek bu insanların kanında varama bence sen de başlama sakin rapor vermeye. İşin ucu uygulama indirip navigasyon açıp birbirinizin her adımını izlemeye kadar varabilir ki bunu yapan insanlar var cevremde (hatta biri evlendi,hala kullaniyor. Boş kaldıkça bakıyor adam nerede)
gerçekten çok ama çok çirkin bir durumdu.Biraz fazla umursamama yapılmış o ince çizgiden kayılmış bariz ama neye gülüyorsun demek ne kabalık ya güzel üslupla uyarılabilir düzelmezse yol ver gitsin zaman önemli
teşekkür ederim ben de sizinkileri çok beğeniyorum :)Enerjiniz burdan bile hissediliyor sizinm yorumlarınızı cevaplarınızı çok keyifli bulurum her zaman.
Erken yaşlandırır bu tip insanı.
sevmediğim doğru. ama onun ilgisi de çok yapmacık. bu kadar kısa süre içinde kimse kimseyi sevemez, onun üzerime düşmesi beni özel hissettirmedi mesela, aksine yapay geldi, muhtemelen herkese bu şekilde yaklaşıyor.Adamı sevmemissiniz ki
Sevseniz bu hareketleri siz isterdiniz, doymazdiniz