• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Öğretmen olmak

Ama konuştuk geçirmeyecektik diyorsunuz

Sonuçta idare kapattı diye birşey yok yazarsın il milli eğitime dilekçe olur biter idare de gider çocuk da gider zira çok ağır birşey yaptığı

Bu aşamada da keşke birisi şikayet etse de herkes en azından bir soruşturulup silkelense

Öğretmen derste öğrenciyi değerlendirirken listeye artı eksi koydu puan yazmadı sonra Nasıl performans notu belirledi diye soruşturma açılıyor bu ülkede

Simdi soyle aciklayayim.

Bir cocugun karnesinde 1 varsa ve ortalamasi gecmesine yetmiyorsa cocuk sök e kalir. Yani şube öğretmenler kuruluna. Sube ogretmenler kurulu cocugun sinif tekrari yapip yapmamasina karar verir. Genellikle gecirilir cocuklar bir ust sinifa cok uc bir neden yoksa. Buyuk bir ihtimal şök te bıraktılar. Yani gecirmeme karari verdiler şökte. Yani cocugun kendi emekleriyle aldigi notlari dusurmemislerdir.

Ikinci dediginizde ise evet normal prosedurlerin isledigi bir kurumda bunun boyle olmasi lazim ama bizde silsile denilen bir olay var. Bir dilekceyi bir ogretmen direk ilce milli egitime veremez ilk basta okul mudurune vermek zorunda silsileyi bozarsa ilceye dilekce verirse ceza alir. Eger okul mudurune dilekce verip mudur istemedigi halde isleme konmasi icin israr ederse mudurlerin elinde cok onemli kozlar var onlari kullanir. Mesele mudurlerimiz bize performans notu veriyor. Boylelikle ogretmeni yıldırma politikası izlemesi olasıdır.

Anlayacaginiz meb cok sorunlu bir camia. Nereden tutsan elinde kaliyor.
 
Tamam o öğretmen hatalı.sizde tutmussunuz tüm başarısız ama gariban öğrencilerimize yüksek not vermişsiniz.peki yıl boyu çalışan çalışkan öğrencilere haksızlık olmadı mi?calisan la calismayanin farkı nerde kaldı?
 
Ah ah zaten idarenin elinde oyuncak olduk resmen.. Ne kadar adil bir şekilde, ince eleyip sık dokuyarak verdiğim notlara son gün gelerek hocam şunları şunları değiştir diyerek müdahale ediyorlar. Değiştirmezsen de kendileri hallediyorlar zaten.. Hak etmediği halde sırf hatırı sayılır (!) velileri olduğu için teşekkür dahi alamayacakken takdir alan çocuklar var. Bütün yıl çabaladık da ne oldu? Emeklerime acıyorum.
Bir kez olsun bu ricayla verdiğim notu degistirmedim. Ben oyle uygun gördüm bir fazlasini veremem dedim.idare de hic ustelemedi boyle olunca
 
Tamam o öğretmen hatalı.sizde tutmussunuz tüm başarısız ama gariban öğrencilerimize yüksek not vermişsiniz.peki yıl boyu çalışan çalışkan öğrencilere haksızlık olmadı mi?calisan la calismayanin farkı nerde kaldı?
Burası meslek lisesi zaten eleğin en kalın gözünden geçenler geliyor bu okula. Zaten başarılı dediğimiz öğrenci bile o başarıyı ortaokul düzeyindeki sorularla yakalıyor. Ama yine de zayıf öğrencilerin notunu yükseltirken sınıfın en Çalışkan'larına da bir el attım.
 
Ama konuştuk geçirmeyecektik diyorsunuz

Sonuçta idare kapattı diye birşey yok yazarsın il milli eğitime dilekçe olur biter idare de gider çocuk da gider zira çok ağır birşey yaptığı

Bu aşamada da keşke birisi şikayet etse de herkes en azından bir soruşturulup silkelense

Öğretmen derste öğrenciyi değerlendirirken listeye artı eksi koydu puan yazmadı sonra Nasıl performans notu belirledi diye soruşturma açılıyor bu ülkede
Aslında o kısmı kısa kestim, konu yeterince uzun olduğundan. İdarenin ihmali vardı. Bu yüzden üstelemediler, hatta sümen altı ettiler. Dilekçeyi zaten idare alıyor, doğrudan ilçe milli eğitime şikayet edemiyoruz. Hal böyle olunca zaten çocuk normal koşullarda kalıyor, notlarını yükseltecek herhangi bir eylemde bulunmayalım diye kurul kararı aldık. Notlarını düşürmedik kesinlikle. Böyle birşeyi yapmamız suç zaten..
 
Bir kez olsun bu ricayla verdiğim notu degistirmedim. Ben oyle uygun gördüm bir fazlasini veremem dedim.idare de hic ustelemedi boyle olunca
Biz de değiştirmedik ama değiştirecek birini buluyorlar. Özellikle meslek liselerinde 15 saatlik dersi olan meslek hocası ne derse o oluyor. Senin ne düşündüğünün bir önemi yok. Üstelik bu hocaların çoğunun pedagojik formasyonu yok.
 
Okadar gül gibi öğretmen var
Yok sektörün bilmem nesinin yüzünden olan hallere bak şikayet et bakanlığa
 
Herkese merhabalar. Konuyu kısa tutmaya çalışacağım. Bir meslek lisesinde kültür dersi öğretmeniyim. Okulumuzda bir kaç bölüm var ve bu bölümlerden bir tanesinin öğretmenleri tamamen ücretli. Yani sektörden davet edilmiş uzmanlar ancak pedagojik formasyonları yok. Genel olarak öğrencilerle ilişkilerinde aşırı laçkalık mevcut. Çocukların çoraplarına bakıp performans notundan 5 puan düştüm demeler, çocukları kendi bahçelerinde çalıştırma vs..

Bunların içinden bir kadın hoca sınav uygulamasında usulsüzlük yapmış, bazı öğrencilere soruları vermiş, değerlendirmeleri hatalı yapmış. Çocuklar itiraz edince de sınıfa bilenmiş. Hatta ailesi tarım işçisi olan bir çocukla ailesi konusunda dalga geçmiş. Çocuklar ilçe milli eğitim'e şikayet dilekçesi yazmışlar. Birkaç hocanın ricasıyla dilekçelerini işleme koydurtmadı çocuklar. Olaylar kapandı ama ben bu hanım hocayla iletişimi tamamen kestim.

Gelelim bu haftaya. Öğrencilerimizin biri eski hocalardan birinin e- okul şifresini ele geçirmiş. Kendisinin ve birkaç arkadaşının notlarını değiştirmiş. Zaten başarısız bir öğrenciydi. Bu durum anlaşılınca sınıfta bırakmaya karar verdik. O günden beri ilçe milli eğitimdeki şef, müdür, memur vs' sen inanılmaz baskı gördük. Çocuğun babası polis, nerden buluyorsa torpilleri bulup aratıyor. Ve bu konuda bizimle muhatap bile olmuyor. İşi yukardan bitirmeye çalışıyor anlayacağınız. Çocuk da sınıfta nasıl olsa geçeceğim göreceksiniz diye hava atıyor.

Herneyse arkadaşlar perşembe mesai bitimine kadar dayandık. Tam çıkacağınız bu meslekçi hanım hoca geldi, yaşadığımız huzursuzluğu bilmesine rağmen, nezaketen de olsa en ufak bir açıklama yapmadan notunu değiştirdi ve çocuk sınıfı geçti.

Veli bizim yanımızda (yine bizimle göz TEMA'sı bile kurmadan) torpillerini arayıp teşekkür etti. İlk defa yaptığım işin gram değeri olmadığı anladım. O an kalktım e-okulu açın dedim idareye. Okulda ne kadar sınıfta kalan öğrenci varsa performans notlarımı 100'ledim. Diğer arkadaşlar da bana katıldılR. Torpilsiz olanların ne suçu var, gariban Veli'nin çocuğu da geçsin madem dedik.

Bugün karne vermeye gittiğimizde bu hanım hoca birine dertleniyor. Topu bana attılar, şimdi beni suçluyorlar diye. Ben de sessiz kalamadım nezaketen de olsa ben geçiriyorum bu çocuğu, şunlar şunlar beni arıyor, baskı görüyorum vs demeliydin. Ayrıca bu çocuğun kurtarma sınavını usulsüz yapmışsınız. Hoşlanmadığınız sınıftan sınava girenlere ise hep 0 vermişsiniz. Yaptığınız adaletsizlik dedim. Ve kadın ağlamaya başladı. 2 saat boyunca ağladı İnan'ın. En sonunda insanlar sanki yanlış davranan benmişim gibi, sanki bir önceki gün aynı şeyden şikayetten muzdarip olan kendileri değilmiş gibi bana ters bakışlar atmaya başladılar. Size soruyorum haksız mıyım? Böyle bir durumda diğer öğretmenlerin kararlarını hiçe saymak normal mi? Ve kendisi gelecek yıl belki de bizim okulumuzda çalışmayacak. Bu kadar da mı söz hakkım yok???
Ucretli ogretmen ogrermen degil benim icin. Kimse alinip kizmasin .

E okul sifresini nasil ele gecirmisler ogretmenin orasi da ayri
 
Hocam ben size hak verdim. O çocuk geçiyorsa hepsi geçmeli. Bu hafta aynı olay bizim okulda da oldu. Öğrencinin velisi baskı yaptı sınıfı geçirtmek istedi idare. Biz engelledik olmaz öyle şey diye. O zaman diğer çocuklara haksızlık olur. Ya kalanların hepsi geçer ya da hepsi kalır. Bir istisna bile diğer çocukların hakkına girmektir. Diğer çocukları geçirerek iyi yapmışsınız hocam olması gereken budur
 
Simdi soyle aciklayayim.

Bir cocugun karnesinde 1 varsa ve ortalamasi gecmesine yetmiyorsa cocuk sök e kalir. Yani şube öğretmenler kuruluna. Sube ogretmenler kurulu cocugun sinif tekrari yapip yapmamasina karar verir. Genellikle gecirilir cocuklar bir ust sinifa cok uc bir neden yoksa. Buyuk bir ihtimal şök te bıraktılar. Yani gecirmeme karari verdiler şökte. Yani cocugun kendi emekleriyle aldigi notlari dusurmemislerdir.

Ikinci dediginizde ise evet normal prosedurlerin isledigi bir kurumda bunun boyle olmasi lazim ama bizde silsile denilen bir olay var. Bir dilekceyi bir ogretmen direk ilce milli egitime veremez ilk basta okul mudurune vermek zorunda silsileyi bozarsa ilceye dilekce verirse ceza alir. Eger okul mudurune dilekce verip mudur istemedigi halde isleme konmasi icin israr ederse mudurlerin elinde cok onemli kozlar var onlari kullanir. Mesele mudurlerimiz bize performans notu veriyor. Boylelikle ogretmeni yıldırma politikası izlemesi olasıdır.

Anlayacaginiz meb cok sorunlu bir camia. Nereden tutsan elinde kaliyor.

İşte böyle pasifize ediliyor eğitim

Ama arkadaş şök vs demiyor düşük verecektik o geldi yüksek not verdi
böylelikle geçti diyor

Eğer şikayet edilen müdür ise silsile işlemez ki

Ayrıca da eğer sıkıntı düşük puan vs ise zaten susup oturmak gerekiyor işte maharet o anlarda susmamakta
 
Aslında o kısmı kısa kestim, konu yeterince uzun olduğundan. İdarenin ihmali vardı. Bu yüzden üstelemediler, hatta sümen altı ettiler. Dilekçeyi zaten idare alıyor, doğrudan ilçe milli eğitime şikayet edemiyoruz. Hal böyle olunca zaten çocuk normal koşullarda kalıyor, notlarını yükseltecek herhangi bir eylemde bulunmayalım diye kurul kararı aldık. Notlarını düşürmedik kesinlikle. Böyle birşeyi yapmamız suç zaten..

İle de ilçeye de şikayet edilir görevi ihmal ağır bir suçlamadır

Hatta savcılığa da verilir

Önemli olan aman bize dokunmayan yılan deyip kenara çekilmemek

Bir de sendikalar yok mu yani sonuçta dört sendika var diyelim belli başlı, biri idarenin üyesi olduğu

Diğer üçü ne yapıyor

İşte idareye karşı bir araya gelip topyekun hareket edilmezse herkes susarsa sonu böyle oluyor
 
Bir ogretmen olarak sunu söyleyeyim hic birimiz Mahmut hoca degilsek hic birimizde sizin ilkokul ogretmeniniz degiliz.

Ilkokul ogretmeninizin yanlis tutumundan yola cikarak butun ogretmenleri sevmeyip saymamaniz oldukca sig bir dusunce.

Bende gecenlerde bir doktorla tartistim simdi butun doktorlardan nefret ediyorum bir daha doktora gitmeyecegim. Hey Allah im ya.

Öğretmen olup da Türkçeden yazım kurallarından böyle habersiz olmanız beni şaşırtıyor.
 
Öğretmen olup da Türkçeden yazım kurallarından böyle habersiz olmanız beni şaşırtıyor.

Soylediklerime cevap veremeyince baska yerden vurmaya calismayin.

Yazin kurallarindan da turkceden de gayet haberim var.

Ama telefonla ve hizli yazdigim icin anlasilabilir yazmak yeterli oldugunu dusunuyorum.

Kpss de oldukca yuksek turkce neti aldim. Devlet beni ogretmen yaparken turkce mi olctu merak etmeyin buradaki kimseye turkceyi nasil kullandigimi ispatlamak zorunda degilim.
 
Soylediklerime cevap veremeyince baska yerden vurmaya calismayin.

Yazin kurallarindan da turkceden de gayet haberim var.

Ama telefonla ve hizli yazdigim icin anlasilabilir yazmak yeterli oldugunu dusunuyorum.

Kpss de oldukca yuksek turkce neti aldim. Devlet beni ogretmen yaparken turkce mi olctu merak etmeyin buradaki kimseye turkceyi nasil kullandigimi ispatlamak zorunda degilim.


Ben neden söylediklerinize cevap veremeyeyim anlamadım? Siz benimle konuşmadınız hiç.

Kaldı ki ben de telefondan yazıyorum:)
Eğer doğrusunu biliyorsanız Türkçeyi düzgün kullanmanın yeri, zamanı, aleti yok ki. Bilmiyorsunuz ama siz de haklısınız.

Öğretmenlerin en büyük hatası her şeyi kendilerinin bildigini sanması. Yanlışları söylendiğinde hemen bastırmaya çalışıp kendilerini geliştirmemeleri. Siz umarım ileride de olsa bu tuhaf özellikten kurtulursunuz.
 
bugün gündemde bir konu daha var öğretmen olmanın zorluğu ile ilgili, orada yazacaktım yanlış anlaşılırım diye vazgeçtim ama bu konuyu da görünce tutamadım kendimi...
uzun yıllardır öğretmen yetiştirme politikamız felaket, çok mükemmel özverili adaletli öğretmenlerimizin yanı sıra birçok liyakatsiz, çocuklarda derin yaralar bırakan, hak yiyen kişiler de doldu bu mesleğe...
en basitinden ölçme değerlendirme bilgisi olmayan bir öğretmen (pedagojik formasyonun olmazsa olmazıdır) çok ciddi hak yiyebiliyor. hiç sorgulamıyor kendisini.
(ben üniversitede öğretim üyesiyim geçenlerde bütünleme sınavımda final sorularının aynısını sordum çünkü benim için kitabın kıyısının köşesinin ezberlenmesi değil vermek istediğim ana fikrin algılanması çok önemliydi. buna rağmen finalde kaldığı halde "neyi yanlış yaptım da kaldım? diye düşünme ve doğru cevapları araştırma zahmetine girmeyen ve kağıdında hiçbirşey olmayan bazı öğrencileri bırakmak zorunda kaldım. birisi mesaj attı bursu kesilecekmiş. gece uykum kaçtı üzüntüden ama değişen birşey olamaz benim için, havadan not vermek de en az hak edilen notu vermemek kadar etik dışı)
yıllar önce bir okulda anket yaparken ziraat mühendisi tarih öğretmeni (!) gördü gözlerim :( zamanında açık varken 40 günlük jet formasyonla öğretmen olmuş
gazi öğretmenlik mezunu hocalardan biri bir köşeye çekilip dikkatle anketi doldururken bu öğretmen ona buna "şu soruya ne cevap verdiniz? ben de onu işaretleyeyim" diyordu uyarmak zorunda kaldım.

şimdi eğitim sistemi çökünce ilgili kişiler bu kadar sorunun içinde en çok öğretmenlere yüklendiler ve eğitim fakültesi mezunu olmalarına rağmen mevcut mezunları ciddi bir eleme sürecinde zorluyorlar.
öte yandan 9 yıl Eğitim Fakültesi'nde çalışan biri olarak şunu da çok rahat söyleyebilirim ki öğrencilerimizin anlamlı bir kısmı çok yüzeyseldi ve oldu bittiyle öğretmen oldular ki açıkçası bir çoğuna çocuğumu emanet etmek istemezdim.

köklü ve radikal değişiklikler olmadığı sürece bu devran daha da bozularak gider ve eğitim düzelmezse bu ülkede hiçbirşey düzelmez.
yaşadığınız zorluklara üzüldüm, bunları bir nebze de olsa değiştirebilmeniz için size güç, kuvvet, sabır diliyorum.
öğretmenliğin zorluğu ve kutsiyeti bu mücadelelerde anlam kazanıyor. Allah yardımcınız olsun.
 
Ben neden söylediklerinize cevap veremeyeyim anlamadım? Siz benimle konuşmadınız hiç.

Kaldı ki ben de telefondan yazıyorum:)
Eğer doğrusunu biliyorsanız Türkçeyi düzgün kullanmanın yeri, zamanı, aleti yok ki. Bilmiyorsunuz ama siz de haklısınız.

Öğretmenlerin en büyük hatası her şeyi kendilerinin bildigini sanması. Yanlışları söylendiğinde hemen bastırmaya çalışıp kendilerini geliştirmemeleri. Siz umarım ileride de olsa bu tuhaf özellikten kurtulursunuz.


Ne kadar sığ bir insansiniz.

Buradaki bir mesaja bakarak hemen benim hakkimda ne kadar cok hukum verdiniz.

Elinizde sihirli kure var demekki.

Turkceyi kullanmayi bildigimi size kanitlamak zorunda degilim.

Hadi bende sizin gibi davranip hakkinizda hukum vereyim. Hayatinizdaki tek basari cep telefonundan dahi olsa turkceyi iyi kullanmak olunca bir insanin herkese bunu ispatlamaya cabalar tabi.

Ama benim sizin gibi bir cabam yok.

Hakkimda istediginizi dusunmekte ozgursunuz.

Sig dusuncelerinizle beni rahatsiz etmeyin yeter.

Bir daha size cevap vermeyecegim. Iyi forumlar.
 
Bir kez olsun bu ricayla verdiğim notu degistirmedim. Ben oyle uygun gördüm bir fazlasini veremem dedim.idare de hic ustelemedi boyle olunca
Normal bir öğrenci olunca dediğiniz gibi ama hatrısayılır velinin çocuğu olunca sürekli baskı..
 
Back