- 23 Kasım 2008
- 1.823
- 6.186
- 683
Herkese merhabalar. Konuyu kısa tutmaya çalışacağım. Bir meslek lisesinde kültür dersi öğretmeniyim. Okulumuzda bir kaç bölüm var ve bu bölümlerden bir tanesinin öğretmenleri tamamen ücretli. Yani sektörden davet edilmiş uzmanlar ancak pedagojik formasyonları yok. Genel olarak öğrencilerle ilişkilerinde aşırı laçkalık mevcut. Çocukların çoraplarına bakıp performans notundan 5 puan düştüm demeler, çocukları kendi bahçelerinde çalıştırma vs..
Bunların içinden bir kadın hoca sınav uygulamasında usulsüzlük yapmış, bazı öğrencilere soruları vermiş, değerlendirmeleri hatalı yapmış. Çocuklar itiraz edince de sınıfa bilenmiş. Hatta ailesi tarım işçisi olan bir çocukla ailesi konusunda dalga geçmiş. Çocuklar ilçe milli eğitim'e şikayet dilekçesi yazmışlar. Birkaç hocanın ricasıyla dilekçelerini işleme koydurtmadı çocuklar. Olaylar kapandı ama ben bu hanım hocayla iletişimi tamamen kestim.
Gelelim bu haftaya. Öğrencilerimizin biri eski hocalardan birinin e- okul şifresini ele geçirmiş. Kendisinin ve birkaç arkadaşının notlarını değiştirmiş. Zaten başarısız bir öğrenciydi. Bu durum anlaşılınca sınıfta bırakmaya karar verdik. O günden beri ilçe milli eğitimdeki şef, müdür, memur vs' sen inanılmaz baskı gördük. Çocuğun babası polis, nerden buluyorsa torpilleri bulup aratıyor. Ve bu konuda bizimle muhatap bile olmuyor. İşi yukardan bitirmeye çalışıyor anlayacağınız. Çocuk da sınıfta nasıl olsa geçeceğim göreceksiniz diye hava atıyor.
Herneyse arkadaşlar perşembe mesai bitimine kadar dayandık. Tam çıkacağınız bu meslekçi hanım hoca geldi, yaşadığımız huzursuzluğu bilmesine rağmen, nezaketen de olsa en ufak bir açıklama yapmadan notunu değiştirdi ve çocuk sınıfı geçti.
Veli bizim yanımızda (yine bizimle göz TEMA'sı bile kurmadan) torpillerini arayıp teşekkür etti. İlk defa yaptığım işin gram değeri olmadığı anladım. O an kalktım e-okulu açın dedim idareye. Okulda ne kadar sınıfta kalan öğrenci varsa performans notlarımı 100'ledim. Diğer arkadaşlar da bana katıldılR. Torpilsiz olanların ne suçu var, gariban Veli'nin çocuğu da geçsin madem dedik.
Bugün karne vermeye gittiğimizde bu hanım hoca birine dertleniyor. Topu bana attılar, şimdi beni suçluyorlar diye. Ben de sessiz kalamadım nezaketen de olsa ben geçiriyorum bu çocuğu, şunlar şunlar beni arıyor, baskı görüyorum vs demeliydin. Ayrıca bu çocuğun kurtarma sınavını usulsüz yapmışsınız. Hoşlanmadığınız sınıftan sınava girenlere ise hep 0 vermişsiniz. Yaptığınız adaletsizlik dedim. Ve kadın ağlamaya başladı. 2 saat boyunca ağladı İnan'ın. En sonunda insanlar sanki yanlış davranan benmişim gibi, sanki bir önceki gün aynı şeyden şikayetten muzdarip olan kendileri değilmiş gibi bana ters bakışlar atmaya başladılar. Size soruyorum haksız mıyım? Böyle bir durumda diğer öğretmenlerin kararlarını hiçe saymak normal mi? Ve kendisi gelecek yıl belki de bizim okulumuzda çalışmayacak. Bu kadar da mı söz hakkım yok???
Bunların içinden bir kadın hoca sınav uygulamasında usulsüzlük yapmış, bazı öğrencilere soruları vermiş, değerlendirmeleri hatalı yapmış. Çocuklar itiraz edince de sınıfa bilenmiş. Hatta ailesi tarım işçisi olan bir çocukla ailesi konusunda dalga geçmiş. Çocuklar ilçe milli eğitim'e şikayet dilekçesi yazmışlar. Birkaç hocanın ricasıyla dilekçelerini işleme koydurtmadı çocuklar. Olaylar kapandı ama ben bu hanım hocayla iletişimi tamamen kestim.
Gelelim bu haftaya. Öğrencilerimizin biri eski hocalardan birinin e- okul şifresini ele geçirmiş. Kendisinin ve birkaç arkadaşının notlarını değiştirmiş. Zaten başarısız bir öğrenciydi. Bu durum anlaşılınca sınıfta bırakmaya karar verdik. O günden beri ilçe milli eğitimdeki şef, müdür, memur vs' sen inanılmaz baskı gördük. Çocuğun babası polis, nerden buluyorsa torpilleri bulup aratıyor. Ve bu konuda bizimle muhatap bile olmuyor. İşi yukardan bitirmeye çalışıyor anlayacağınız. Çocuk da sınıfta nasıl olsa geçeceğim göreceksiniz diye hava atıyor.
Herneyse arkadaşlar perşembe mesai bitimine kadar dayandık. Tam çıkacağınız bu meslekçi hanım hoca geldi, yaşadığımız huzursuzluğu bilmesine rağmen, nezaketen de olsa en ufak bir açıklama yapmadan notunu değiştirdi ve çocuk sınıfı geçti.
Veli bizim yanımızda (yine bizimle göz TEMA'sı bile kurmadan) torpillerini arayıp teşekkür etti. İlk defa yaptığım işin gram değeri olmadığı anladım. O an kalktım e-okulu açın dedim idareye. Okulda ne kadar sınıfta kalan öğrenci varsa performans notlarımı 100'ledim. Diğer arkadaşlar da bana katıldılR. Torpilsiz olanların ne suçu var, gariban Veli'nin çocuğu da geçsin madem dedik.
Bugün karne vermeye gittiğimizde bu hanım hoca birine dertleniyor. Topu bana attılar, şimdi beni suçluyorlar diye. Ben de sessiz kalamadım nezaketen de olsa ben geçiriyorum bu çocuğu, şunlar şunlar beni arıyor, baskı görüyorum vs demeliydin. Ayrıca bu çocuğun kurtarma sınavını usulsüz yapmışsınız. Hoşlanmadığınız sınıftan sınava girenlere ise hep 0 vermişsiniz. Yaptığınız adaletsizlik dedim. Ve kadın ağlamaya başladı. 2 saat boyunca ağladı İnan'ın. En sonunda insanlar sanki yanlış davranan benmişim gibi, sanki bir önceki gün aynı şeyden şikayetten muzdarip olan kendileri değilmiş gibi bana ters bakışlar atmaya başladılar. Size soruyorum haksız mıyım? Böyle bir durumda diğer öğretmenlerin kararlarını hiçe saymak normal mi? Ve kendisi gelecek yıl belki de bizim okulumuzda çalışmayacak. Bu kadar da mı söz hakkım yok???