- 12 Şubat 2015
- 6.529
- 15.961
- 298
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #161
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Çizdiği resimleri buradan hayal gücüyle anlıyorO bu değil de çöp adam cizemeyenler sanat eleştirmeni oldu ya :)) bari sergiye gelip eleştirse bari resimleri görüp sanatçı değilsin dese :)
Hayatında kac sergiye gitti orası da koca bi boşluk :)
Transa geçiyorlar sanırım aynen :))Çizdiği resimleri buradan hayal gücüyle anlıyor
Harry Potter'ın yazarı J. K. Rowlings eşinden şiddet görüyor,boşanıyor ve daha bir sürü şey
Sonrasında kitabı yazıyor vee bingoo.
O bu değil de çöp adam cizemeyenler sanat eleştirmeni oldu ya :)) bari sergiye gelip eleştirse bari resimleri görüp sanatçı değilsin dese :)
Hayatında kac sergiye gitti orası da koca bi boşluk :)
Can'ım seviyeli üyecim Bana seviyesiz dedin ya Senin seviyeden ne haber ?Yazınızdan Türkçeniz maalesef seviyeniz de zaten belli.
Ayrıca Bahsettigim kişiler yazar isimleri, kitap degil haberiniz olsun. Sizinle tartışmak istemiyorum. Seviyeniz bana hiç uygun değil. Cevap vermeyeceğim. İyi günler.
Bu nasıl bir eleştiridir, el insaf.
Siz sanırım yazarları kendilerini fanusta saklayan, masa başında ve sadece belirli mekanlarda yaşayan, uydurma eserler yazan tiplerden ibaret sanıyorsunuz.
Fransız İhtilaliyle alakalı kitap yazan klasik yazarların çoğu halkın içinde başı çekenlerdir. Onları klasik yapan budur. Yine Ana adlı kitabı incelerseniz görürsünüz. Ya da Rus edebiyatından Dostoyevski, modern sancıların olduğu, hızlı şehirleşmeyi en derinden yaşayan yazar, eserlerine de yansıtmıştır.
Hepsi etten, kemikten, kanlı, canlı sokakta yanımızda yürüyen, bir bankta oturduğun zaman yanında olabilecek tiplerdir. Attila İlhan gibi, parklarda, sokaklarda hem de şehirlerin en kötü en leş yerlerinde dolaşan adamlardır klasik olanlar.
Mükemmel miydiler? Hayır. Yaza yaza, destekleri göre göre güvenlerini artıra artıra devam ettiler. Yoldan bir kere gördüğü kıza yazdığı şiir Attila İlhan' ın en meşhur şiirlerinden biridir. Şimdi biz Attila İlhan' a şunu mu diyeceğiz, kendi kendine triplere girmiş, olmayan dert üretmiş, buhranlı buhranlı modlara girmiş diye.
Günümüzde popüler olan bir çok yazar var, listelerde baş sırada aralarından bir kaç tanesi seçilidir. Gerisini sal gitsin. Hiçbir yazar kimse beğenmiyor diye değersiz değildir, kendince o gayrettedir.
@GangstaWalk zaten kendine yazar nitelemesi yapmadı. Yazma kabiliyetim var demedi. Ben şairim de demedi. Kendince içinden geldiği gibi yazdı. Bunu yargılamak sizin ya da bizim haddimize mi? Kızın öyle bir iddiası yokken? Sadece yazısı için bütün yeteneklerini nasıl değerlendirirsiniz.
Bir klasik değil, muhteşem bir yazar da değil. Ama oladabilir. Zamanla, yoğrularak. Yoldan geçen bir karıncaya basılmasını bile kendisine buhran ederek belki.
Sığ düşüncelerden sıyrılmanız dileğiyle. Yazarlar bu forumda olamaz, şurada olamaz vs gibi hipotezler öne sürmeyin bence. Belki de şu an yorumunuza cevap veren kişi de gidip kitap imzalattırdığınız bir yazar olabilir. Bilemezsiniz. Bence geniş açılardan bakmalısınız. Kimsenin emeği bu şekilde eleştirilmez. Hele de diğer yeteneklerine de bağlayamaz. Kör bir insana sen körsün, körsen duyamazsın gibi boş bir mantık.
İyi akşamlar.
Evet biliyorum canım bunu o kadar etkilenmiştim ki! Anlatamam.Bunun üzerine cevap gelmemeli zaten Queen.
Eh doğru, bakarsan biz kimiz, şu an nerede nasılız, eksik gibiyiz, var gibiyiz yok gibiyiz..
Yahya Kemal idi sanırım, net anımsamak güç, 15 sene, şiirini tek doğru kelime için tamamlamayan, 15 sene bir kelime için...
O kelimeyi nerelerde aradı, o kelimeyi nerelerde düşündü, kimde gördü... Bakarsan basit bir "Serin" kelimesi beş harf, günlük. Ama doğru mısrada doğru sıfat olması, sıyrılması 15 senelik bir serüven.
Yahya Kemal dogru hatirliyorsun.Bunun üzerine cevap gelmemeli zaten Queen.
Eh doğru, bakarsan biz kimiz, şu an nerede nasılız, eksik gibiyiz, var gibiyiz yok gibiyiz..
Yahya Kemal idi sanırım, net anımsamak güç, 15 sene, şiirini tek doğru kelime için tamamlamayan, 15 sene bir kelime için...
O kelimeyi nerelerde aradı, o kelimeyi nerelerde düşündü, kimde gördü... Bakarsan basit bir "Serin" kelimesi beş harf, günlük. Ama doğru mısrada doğru sıfat olması, sıyrılması 15 senelik bir serüven.
"Elestiri yaparken biraz dilinin ucu sizliyorsa devam et, ama keyif aliyorsan bil ki yanlis yerdesin" sozunu severim.Evet biliyorum canım bunu o kadar etkilenmiştim ki! Anlatamam.
Zaten çoğu yeteneğin ucunu körelten, önüne setler çeken bu düşünce tarzları değil midir? Maalesef ki her yerdeler.
Harika bir sözmüş, listeme ekliyorum ilk kez duydum ve sevdim"Elestiri yaparken biraz dilinin ucu sizliyorsa devam et, ama keyif aliyorsan bil ki yanlis yerdesin" sozunu severim.
Yahya Kemal dogru hatirliyorsun.
Edebiyat hocamiz soylediginde ogrenci psikolojisi ne var ki bunda cok kolay kelime diye "serin serin se-rin" tekrar edip gulusmustuk o gunku aklimizca. Cok guzel yerinde verdin ornegi :)
Hanımlar burada paylaşılamayan nedir? Derdi anlayış şekli mi tuhaf geldi, kalem mi zayıf veya dikkat çekmek için açıldı da dikkat çekici mi bulmadınız?
Site kuralları gözetildiği ve bölüme uygun olduğu sürece üyelerin sorunlarını farklı şekilde anlatmalarında bir sorun yok, hikaye şiir gibi anlatabilirler, esprili anlatım da yapabilirler, sonuçta bir yazarın kitabını okumuyoruz ki profesyonellik bekleyelim, niye birbirinizin edebi bilgisini yermeye çalışıyorsunuz?
En çok kitap okuyan benim, Allah seni inandırsın bir kitap okudum bir kitap okudum bendeki kitap arşivi NY halk kütüphanesinde yok kavgasının, en bilgili, en kültürlü benim savaşının manası var mı?
Sanırım burada yorum yazanlardan bazıları zamanında birbiriyle tartışmış ve o tartışmanın üstüne sünger çekememiş, ondan oluyor bu tip kavgalar, rica ediyorum polemiğe girilmesin, kimse kimseye laf sokmasın artık, eleştirebilirsiniz ama saygıyı haddi aşmadan.
Rica ederim, anlatım tarzınız site kurallarına uyduğu sürece yönetimce sorun yok, açılan her konu için dediğim gibi kurallar çerçevesinde sizlerin konu açma hakkı olduğu kadar üyelerinde yorum yapmama hakkı var, rencide edip yermek yerine yorum haklarını pas geçerler, konuları bu kadar büyütmenin anlamı yok.Mune, teşekkür ederim.
Ben anlatamadım bir türlü, umarım sizin ikazınızdan sonra devamı gelmez.
Konu saptı gitti...
Ablaaa, koptumEn çok kitap okuyan benim, Allah seni inandırsın bir kitap okudum bir kitap okudum bendeki kitap arşivi NY halk kütüphanesinde yok kavgasının, en bilgili, en kültürlü benim
İşin içinde biri olarak söylüyorum, konu sanat ise geç kalmışlık diye birşey yok... Haa buhran hep var, şekli ve nesneleri değişebilir. Yalnız burada önemli nokta sanatla uğraşmaktan maddi/manevi beklediğiniz sonuç. Sondan başa düşünürsek, sanat eğitimi almış, sanat piyasasına (bu lafı sevmesem de..) profesyonel olarak girmiş sonra sanatçılığa özgü içe dönük hayat ile işin ticari tarafının sahte yanıyla yüzleşilen dışa dönük hayat arasında sıkışan var, hayatını başka işlerden kazanıp, bir yandan devam ettiği sanatını hiç sergilemeyen onlarca sanatçı da var. Yani, diyeceğim, sanatçı olmak ya da hissetmek için belirli bir paket, başı sonu belli bir hayat planı yok. Eğer zengin bir iç dünyanız, orijinal bir üslubunuz varsa elinizden çıkan şey bir şekilde meraklısına ulaşır. İnsan eninde sonunda önce kendi tatmin olmalı yaptığından.
Çok espirili bir kadınımdır üstünüze afiyetAblaaa, koptum