O gemi gelecek mi İsmail Abi?

Ne yapayım şu varoluşsal imgelerden bunaltılar geçiriyorum, boynumda görünmez fularlar peyda oluyor. hele şu iki tabloyu parçalayıp ağlama olayı beni benden etti scary movie nin fransız versiyonu bir parodi canlandırdım gözümde :spor: siz de maşallah konu sahibinden hallice sahiplenmişssiniz mevzuyu. kolaylar gelsin.

Entelektüel bir his uyandırmış olabilirim sizde, burası için farklı bir konu gibi durduğundan (ki bu konuyu bir evlilik içi problemi, aşk ile yakın görüyorum) belki samimiyetsiz, suni de gelmiş olabilir, eğleniyorsanız sorun yok. Ama tablo parçalama olayını dalgaya alarak incitmeyin olur mu?

Gang sen yaz biz okuyalim ya,dert bile bu kadar guzel anlatilir mi?
Bu arada cidden kendine getirip iç hesaplaşmaya sokuyorsun insanı,yalnız bu kadar derin düşunme düsundurtme!evreni sorguluyorum okudugumdan beri!
Teşekkür ederim, öylesine olduğu gibi döktüm. En samimi sohbetlerde bile kendimi kaçırdığım birkaç ufak itiraf gibi. Burada bilinmeden, tanınmadan, bir yüzüm, adım olmadan yazıp geçmek iyi geliyor.
Derinlerden çıkacağım, son demler...
 
Amin inşallah ikimizde daha geç olmadan ic huzurumuzu bulur ve bizi mutlu eden seyleri yapariz. Dediğin gibi hic birini görmek istemedim çünkü ne zaman emek etsem bi engelle karşılaştım sadece gebelikte değildi engel ilk denememde işim engel oldu sözleşmeli 4/b çalışıyordum tayin hakkı filan yoktu yapamadim erteledim 2. Denememde sacma sapan bi yere tayin oldum sınav haftasi müdür izinlerimizi yasakladi 3. Denemede de hamilelik... duralet kalem kağıt bi süre bana sadece acı verdi. Cok guzel portre çizerdim mesela gözler büyulerdi beni hep guzel gözlü birini görünce koşa koşa resmini cizerdim simdi asla canim istemiyor. Resimle aramizda büyük bir boşluk var ne yaparsam yapayim kapanmayacak gibime geliyor... sergine davet et yakinlardaysam gelmeye calisirim sevgiyle kal...

Tamam. Davet edeceğim.
Teşekkür ederim tüm yorumların için, beni anladığın için.
Bilmukabele, sevgiler, saygılar.

Sanatçı değilsinizdir, sanatçı olsanız duramazdınız.

Riccinus hanımefendinin sabrına hayran kaldım. Buradaki mavi yazılı hanımefendinin tacizine rağmen üslubunu bozmamış. Tebrik ederim. Kitabı hobi olarak okumadığı çok belli.

Konu sahibi, ne yazıkki siz ancak yerel bir sanatçı olabilirsiniz. Es dost ve burdaki gibi bir iki kişi tarafından beğenilen. Çünkü sanatçılar sizin gibi peki peki diyerek hayallerini ertelemez. Uyduruktan depresyonlar, sözüm ona buhranlar yaşadığını sanmaz. Siz yine de cok istiyorsanız açın serginizi. İçinizde kalmaz. Bu yorumun hem yazı hem de resim sanatçılıgınız icin. Ikisinin de birbirinden farkı yok gibi duruyor.

Burada da liseli kızlar gibi "ayy canıımmm harika olmuş yaa yerim seni mükemmeelllll, öpüyoruuummmm" şeklinde olumlamalara devam edebilirsiniz. Iyi geliyodur elbet. Ilgi seviyorsunuz/seviyoruz.


Ayrıca cok satanlara baktığınızda azıcık nitelikli yazardan başka hepsi faso fiso. Söz konusu yazar hanımefendi ve daha niceleri ise popüler kültürün askerleri olabilir sadece. Zevkler renkler bık bık yapmaya gerek yok.

Sanatçıların da bu forumda dolanacağını sanmıyorum. Işin tabiatına aykırı.

Iyi günler hanımlar.

Sizi hatırlıyorum, muhtemelen siz inkar edeceksiniz ama bir başka konudan kuyruk toplayıp geldiğinizin farkındayım. Ve bu konuda elbette karşımda olup, en sinir bozucu taraftan hırpalamaya çalışmasaniz şaşardım, eser eleştirisi. Hem de eseri görmeden. :)

Ranga guru hikayesi var, sanırım ilköğretimde okutuluyor şimdi. Siz de bir okuyun, belki anlarsınız. Ne derece sanatın içinde olduğumu, sanatımın yeterliliği ya da yetersizliğini, ancak bir ustadan dinler, onun eleştirisini kayda değer bulurum.
İyi forumlar.
 
Şu konuda kavga çıkarmak bir sanattır arkadaşlar.
Resim müzik halt yemiş.
Vay anam vay!

Dinlemeye, anlamaya o kadar uzak ki günümüz insanları kısa kes işte ne süsledin uzattın amaaaann diye geçiyor.

Ben bu üyelerin bdvde ne aradıklarını hala çözemedim.

Bence araştırma tezi yapılmalı.
 
İhsan Oktay Anar'ın az sevildiğini nereden biliyorsunuz ya da az okunduğunu? Ya da İhsan Oktay Anar'ın, Elif Şafak'tan daha sağlam kalemi olduğunu nasıl iddaa ediyorsunuz? Çünkü siz onu daha çok seviyorsunuz, siz daha eğitimlisiniz, entelsiniz, daha üst seviyedesiniz, o yüzden siz neyi beğeniyorsanız o daha iyi.

Mesela ben her iki yazarı da okudum ve ikisinde çok farklı tatlar buldum. Ama asla Elif Şafak okuyan daha düşük seviyeli, daha basit zevkleri olanlardır, İhsan Oktay Anar okuyanlar daha elitist, daha üst segmen ve enteldir diye aklımdan geçirmedim.

Eğer her zaman bu şekilde kendi beğenilerinizi üst planda tutar ve alttan alta başka insanları aşağılarsanız bir gün birisi de Tolstoy varken İhsan Oktay Anar mı okunur diye sizi aşağılayabilir. Çünkü okunurlukları, edebiyata kazandırdıkları kıyas götürmez bile.

Alt tarafı dert anlatılmaya çalışılan, çoğunlukla eğlence amaçlı olan, herkesin kendi tarzının olduğu, hayatta bin bir çeşit insanın varlığını ortaya koyan şu platformu bu kadar ciddiye almayın derim. Bırakın kim ne yazmak istiyorsa yazsın, nasıl mutlu oluyorsa olsun, kendini nasıl ifade ediyorsa etsin. Bırakalım da kadınlar şu platformlarda özgür olsun, rahat olsun, istediğini yazsın, ister saçmalasın, ister abartsın, ister prim peşinde koşsun.

Buradaki çoğu kadın sizi anlamıyor ya, sizi anlamak zorunda değiller, siz de onları ve yazdıklarını anlamak, beğenmek zorunda değilsiniz. Hayatın anlamını sorgulayacak yer hele BDV hiç değil. Sizi anlayacak edebi eserlerin tartışıldığı, herkesin günde 2 kitap devirdiği platformlar var mesela orada anlatın kendinizi.

Şu konuda kavga çıkarmak bir sanattır arkadaşlar.
Resim müzik halt yemiş.
Vay anam vay!

Dinlemeye, anlamaya o kadar uzak ki günümüz insanları kısa kes işte ne süsledin uzattın amaaaann diye geçiyor.

Ben bu üyelerin bdvde ne aradıklarını hala çözemedim.

Bence araştırma tezi yapılmalı.

Valla konu nereden nereye geldi.
Yazarlık vb bir ilgim bilgim iddiam yok diyorum, ama herhalde bir iddia edinmeliyim yani bilemedim bu kadar tepki aldıktan sonra. Şaka gibi, konum ne hale geldi ya.
 
Ben anlamıyorum ya ciddi ciddi..!
Bir derdim var sayfasında içinden geldiği gibi, dert, sıkıntı, içsel üzüntü, bunalım... Paylaşmak için.

Başlasaydı kız:
Kaynana şunu yaptı, görümcem şunu dedi... Millet ne kadar önemserdi, ne kadar akılcı çözümler, tahminler bilimsel bir saptama bir tez gibi...

Ya işine gelmiyorsa oku, geç. Sıkıldıysan oku geç. Senlik değilse oku geç.

Ne bu karın ağrısı, ne bu hazımsızlık anlamış değilim. Zaten anlayan hisseden yazıyor paylaşıyor. Anlamayan da anlayacağı konuya girse keşke, es geçse.
 
Sanatçı değilsinizdir, sanatçı olsanız duramazdınız.

Riccinus hanımefendinin sabrına hayran kaldım. Buradaki mavi yazılı hanımefendinin tacizine rağmen üslubunu bozmamış. Tebrik ederim. Kitabı hobi olarak okumadığı çok belli.

Konu sahibi, ne yazıkki siz ancak yerel bir sanatçı olabilirsiniz. Es dost ve burdaki gibi bir iki kişi tarafından beğenilen. Çünkü sanatçılar sizin gibi peki peki diyerek hayallerini ertelemez. Uyduruktan depresyonlar, sözüm ona buhranlar yaşadığını sanmaz. Siz yine de cok istiyorsanız açın serginizi. İçinizde kalmaz. Bu yorumun hem yazı hem de resim sanatçılıgınız icin. Ikisinin de birbirinden farkı yok gibi duruyor.

Burada da liseli kızlar gibi "ayy canıımmm harika olmuş yaa yerim seni mükemmeelllll, öpüyoruuummmm" şeklinde olumlamalara devam edebilirsiniz. Iyi geliyodur elbet. Ilgi seviyorsunuz/seviyoruz.


Ayrıca cok satanlara baktığınızda azıcık nitelikli yazardan başka hepsi faso fiso. Söz konusu yazar hanımefendi ve daha niceleri ise popüler kültürün askerleri olabilir sadece. Zevkler renkler bık bık yapmaya gerek yok.

Sanatçıların da bu forumda dolanacağını sanmıyorum. Işin tabiatına aykırı.

Iyi günler hanımlar.
Sabır neye göstermiş insanlara hakaret ederek mi gösteriliyor sabır

O Da güzelmiş :)
 
İhsan Oktay Anar'ın az sevildiğini nereden biliyorsunuz ya da az okunduğunu? Ya da İhsan Oktay Anar'ın, Elif Şafak'tan daha sağlam kalemi olduğunu nasıl iddaa ediyorsunuz? Çünkü siz onu daha çok seviyorsunuz, siz daha eğitimlisiniz, entelsiniz, daha üst seviyedesiniz, o yüzden siz neyi beğeniyorsanız o daha iyi.

Mesela ben her iki yazarı da okudum ve ikisinde çok farklı tatlar buldum. Ama asla Elif Şafak okuyan daha düşük seviyeli, daha basit zevkleri olanlardır, İhsan Oktay Anar okuyanlar daha elitist, daha üst segmen ve enteldir diye aklımdan geçirmedim.

Eğer her zaman bu şekilde kendi beğenilerinizi üst planda tutar ve alttan alta başka insanları aşağılarsanız bir gün birisi de Tolstoy varken İhsan Oktay Anar mı okunur diye sizi aşağılayabilir. Çünkü okunurlukları, edebiyata kazandırdıkları kıyas götürmez bile.

Alt tarafı dert anlatılmaya çalışılan, çoğunlukla eğlence amaçlı olan, herkesin kendi tarzının olduğu, hayatta bin bir çeşit insanın varlığını ortaya koyan şu platformu bu kadar ciddiye almayın derim. Bırakın kim ne yazmak istiyorsa yazsın, nasıl mutlu oluyorsa olsun, kendini nasıl ifade ediyorsa etsin. Bırakalım da kadınlar şu platformlarda özgür olsun, rahat olsun, istediğini yazsın, ister saçmalasın, ister abartsın, ister prim peşinde koşsun.

Buradaki çoğu kadın sizi anlamıyor ya, sizi anlamak zorunda değiller, siz de onları ve yazdıklarını anlamak, beğenmek zorunda değilsiniz. Hayatın anlamını sorgulayacak yer hele BDV hiç değil. Sizi anlayacak edebi eserlerin tartışıldığı, herkesin günde 2 kitap devirdiği platformlar var mesela orada anlatın kendinizi.
:KK200:Çok tatlısınız kesinlikle
 
Bu negatif yorumlari yapanlarin niyetini gercekten merak ediyorum su an. Acaba bizim sanata edebiyata yanlis bakis acimizi duzeltmek, henuz yerlesmeyen dil egitimimize destek olmak, korlemesine konustugumuz bir konuda gozumuzu acmak gibi ulvi iyi niyetli yaklasimlari vardi da goremedim mi? Tartisma yaratmak istemiyoruz seklinde yaklasip negatif konusarak karsi tarafi susturma cabasi da var surekli. Burada herhangi bir yanlis karar alinmak uzere degildi, kendi halinde yaziyordu herkes, sonra konuyla ilgisi olmayan yorumlar geldi, konu sahibinin yazim dili tartisildi... Gercek hayatta bu kadar kati misiniz gercekten? Anlamakta zorlandim. Yanlarindan gectigim kahkahalarla gulen bir grup dikkatimi cekiyorsa bakarim, esprileri bence de komikse kalirim yanlarinda. Ama bu komik degil, bu da komik degil seklinde orada dikilmeye devam etmem beni yorar. O yuzden anlayamadim sizleri. Oysa eminim aslinda karsi karsiya gelsek birbirimizle hos sohbet edebilecek kisileriz, ama niyet onemli her zaman.
 
Sanatçı değilsinizdir, sanatçı olsanız duramazdınız.

Riccinus hanımefendinin sabrına hayran kaldım. Buradaki mavi yazılı hanımefendinin tacizine rağmen üslubunu bozmamış. Tebrik ederim. Kitabı hobi olarak okumadığı çok belli.

Konu sahibi, ne yazıkki siz ancak yerel bir sanatçı olabilirsiniz. Es dost ve burdaki gibi bir iki kişi tarafından beğenilen. Çünkü sanatçılar sizin gibi peki peki diyerek hayallerini ertelemez. Uyduruktan depresyonlar, sözüm ona buhranlar yaşadığını sanmaz. Siz yine de cok istiyorsanız açın serginizi. İçinizde kalmaz. Bu yorumun hem yazı hem de resim sanatçılıgınız icin. Ikisinin de birbirinden farkı yok gibi duruyor.

Burada da liseli kızlar gibi "ayy canıımmm harika olmuş yaa yerim seni mükemmeelllll, öpüyoruuummmm" şeklinde olumlamalara devam edebilirsiniz. Iyi geliyodur elbet. Ilgi seviyorsunuz/seviyoruz.


Ayrıca cok satanlara baktığınızda azıcık nitelikli yazardan başka hepsi faso fiso. Söz konusu yazar hanımefendi ve daha niceleri ise popüler kültürün askerleri olabilir sadece. Zevkler renkler bık bık yapmaya gerek yok.

Sanatçıların da bu forumda dolanacağını sanmıyorum. Işin tabiatına aykırı.

Iyi günler hanımlar.
Sanatçıyım demedi yazarım iddiası yokken yazarım da demedi ama ısrarla kalemin kotu sanatçı değilsin
Neyin çekememezliği sendeki ...

Burası yardımlaşmak amaçlı fikir edinmek amaclı taş koymak amaçlı değil ama kendimizden bir tık fazlasına tahammülümüz yok niye ?


Sen üyenin resimlerini görmeden nasıl bu çıkarımda bulunuyorsun cidden komik nasıl bi çekememezlik yA

Hani cidden eleştirmişsin ama neyi eleştirdin sen kendin bile bilmiyorsun ..bide üyeyi bozduğunu sanıp sanıp iyi günler demen :)
 
İnsan şöyle bi görümcemgiller eltimgillerli konu acardi ne kadarda ayıp.
Bidahakine daha elit ol lütfen :)
Ah Yokuspokus Yokuspokus ah eltingillerle kaynıngiller hiç mi seni dövmedi,
Hiç mi 853 kilo olmadın,
Hiç mi gocan seni reddetmedi,
Hiç mi evden kovulmadın,
İnsan bir yerinden tutardı,
Seni pis entel özentisi seni
:KK53:
 
Sanatçı değilsinizdir, sanatçı olsanız duramazdınız.

Riccinus hanımefendinin sabrına hayran kaldım. Buradaki mavi yazılı hanımefendinin tacizine rağmen üslubunu bozmamış. Tebrik ederim. Kitabı hobi olarak okumadığı çok belli.

Konu sahibi, ne yazıkki siz ancak yerel bir sanatçı olabilirsiniz. Es dost ve burdaki gibi bir iki kişi tarafından beğenilen. Çünkü sanatçılar sizin gibi peki peki diyerek hayallerini ertelemez. Uyduruktan depresyonlar, sözüm ona buhranlar yaşadığını sanmaz. Siz yine de cok istiyorsanız açın serginizi. İçinizde kalmaz. Bu yorumun hem yazı hem de resim sanatçılıgınız icin. Ikisinin de birbirinden farkı yok gibi duruyor.

Burada da liseli kızlar gibi "ayy canıımmm harika olmuş yaa yerim seni mükemmeelllll, öpüyoruuummmm" şeklinde olumlamalara devam edebilirsiniz. Iyi geliyodur elbet. Ilgi seviyorsunuz/seviyoruz.


Ayrıca cok satanlara baktığınızda azıcık nitelikli yazardan başka hepsi faso fiso. Söz konusu yazar hanımefendi ve daha niceleri ise popüler kültürün askerleri olabilir sadece. Zevkler renkler bık bık yapmaya gerek yok.

Sanatçıların da bu forumda dolanacağını sanmıyorum. Işin tabiatına aykırı.

Iyi günler hanımlar.

Bu nasıl bir eleştiridir, el insaf.

Siz sanırım yazarları kendilerini fanusta saklayan, masa başında ve sadece belirli mekanlarda yaşayan, uydurma eserler yazan tiplerden ibaret sanıyorsunuz.

Fransız İhtilaliyle alakalı kitap yazan klasik yazarların çoğu halkın içinde başı çekenlerdir. Onları klasik yapan budur. Yine Ana adlı kitabı incelerseniz görürsünüz. Ya da Rus edebiyatından Dostoyevski, modern sancıların olduğu, hızlı şehirleşmeyi en derinden yaşayan yazar, eserlerine de yansıtmıştır.

Hepsi etten, kemikten, kanlı, canlı sokakta yanımızda yürüyen, bir bankta oturduğun zaman yanında olabilecek tiplerdir. Attila İlhan gibi, parklarda, sokaklarda hem de şehirlerin en kötü en leş yerlerinde dolaşan adamlardır klasik olanlar.

Mükemmel miydiler? Hayır. Yaza yaza, destekleri göre göre güvenlerini artıra artıra devam ettiler. Yoldan bir kere gördüğü kıza yazdığı şiir Attila İlhan' ın en meşhur şiirlerinden biridir. Şimdi biz Attila İlhan' a şunu mu diyeceğiz, kendi kendine triplere girmiş, olmayan dert üretmiş, buhranlı buhranlı modlara girmiş diye.

Günümüzde popüler olan bir çok yazar var, listelerde baş sırada aralarından bir kaç tanesi seçilidir. Gerisini sal gitsin. Hiçbir yazar kimse beğenmiyor diye değersiz değildir, kendince o gayrettedir.

@GangstaWalk zaten kendine yazar nitelemesi yapmadı. Yazma kabiliyetim var demedi. Ben şairim de demedi. Kendince içinden geldiği gibi yazdı. Bunu yargılamak sizin ya da bizim haddimize mi? Kızın öyle bir iddiası yokken? Sadece yazısı için bütün yeteneklerini nasıl değerlendirirsiniz.

Bir klasik değil, muhteşem bir yazar da değil. Ama oladabilir. Zamanla, yoğrularak. Yoldan geçen bir karıncaya basılmasını bile kendisine buhran ederek belki.

Sığ düşüncelerden sıyrılmanız dileğiyle. Yazarlar bu forumda olamaz, şurada olamaz vs gibi hipotezler öne sürmeyin bence. Belki de şu an yorumunuza cevap veren kişi de gidip kitap imzalattırdığınız bir yazar olabilir. Bilemezsiniz. Bence geniş açılardan bakmalısınız. Kimsenin emeği bu şekilde eleştirilmez. Hele de diğer yeteneklerine de bağlayamaz. Kör bir insana sen körsün, körsen duyamazsın gibi boş bir mantık.

İyi akşamlar.
 
Ah Yokuspokus Yokuspokus ah eltingillerle kaynıngiller hiç mi seni dövmedi,
Hiç mi 853 kilo olmadın,
Hiç mi gocan seni reddetmedi,
Hiç mi evden kovulmadın,
İnsan bir yerinden tutardı,
Seni pis entel özentisi seni
:KK53:

Yapmaaa :KK70:

Valla benim haddime değil kimseyi küçümsemek, gerçi sen küçümsemiyor ironik yaklaşıyorsun biliyorum seninki ayrı ama konum içinde böyleleri kendilerini gösterdi. Bugün elti sorunu olanın yarın nerelerde olacağını bilemeyiz ki. Bir kadın ressam vardı, yabancı, adını animsayamayacagim, aile problemleri yaşayan... Ressam olmadan önce, çok buhranli bir dönem geçirmiş. Aile içi şiddet görmüş, kocasına aşık... Bir noktadan sonra bunlar malzeme olmuş. Derinlik olmuş geri dönmüş. Basit bir kv meselesi denmez ki, Frida Kahlo var en yakın en bilindik. Eşi, kendisini kardeşi ile aldatan, kocasını kaşları arasına resmetmiş, kalbinin söküldügnü çizmiş, kırık kemiklerini tablo yapmış bir kadın... Kimden ne geleceği belli olmuyor.

Burada değil Elif Şafak okuyan, Ayşegül tatilde okuyanı bile küçümseyemem. Hele ki okuma oranı bu kadar düşük iken. İşte burayı kaçırıyorlar da farkında değiller.

Konu nerelerden aldı nerelere geldi valla :))
 
amac neden kocam hep tv pc basında benlen ilgilenivemiyor

Kaynanamgil eltime su kadar bileğzikkk taktı gorumcemgil arkamdan laf soktu kocam hiç sesini çıkarmadı


Akşam yemeği ne yapsam altın gününde komşum Hatceyi geçmem lazım o bes çeşit yapmıştı ben altı çeşit yapmalıyımlar

Komşunun yaptığı dantelin örneğine baslasammılar Yok

Üye bu tarz dertler yerine yeteneğinin üstüne düşmek istemesi esas sorun bu

Kadınların çalışmasını iyi yerlere gelmesine en çok köstek olan yine kadınlar.. şurda köstekci herkese helal olsun bravo .. amaç heves kırıp konuyu dağıtıp kitlemek üstüne bi ban üstüne konu kitlendi mi sevineceksiniz belli
 
Yapmaaa :KK70:

Valla benim haddime değil kimseyi küçümsemek, gerçi sen küçümsemiyor ironik yaklaşıyorsun biliyorum seninki ayrı ama konum içinde böyleleri kendilerini gösterdi. Bugün elti sorunu olanın yarın nerelerde olacağını bilemeyiz ki. Bir kadın ressam vardı, yabancı, adını animsayamayacagim, aile problemleri yaşayan... Ressam olmadan önce, çok buhranli bir dönem geçirmiş. Aile içi şiddet görmüş, kocasına aşık... Bir noktadan sonra bunlar malzeme olmuş. Derinlik olmuş geri dönmüş. Basit bir kv meselesi denmez ki, Frida Kahlo var en yakın en bilindik. Eşi, kendisini kardeşi ile aldatan, kocasını kaşları arasına resmetmiş, kalbinin söküldügnü çizmiş, kırık kemiklerini tablo yapmış bir kadın... Kimden ne geleceği belli olmuyor.

Burada değil Elif Şafak okuyan, Ayşegül tatilde okuyanı bile küçümseyemem. Hele ki okuma oranı bu kadar düşük iken. İşte burayı kaçırıyorlar da farkında değiller.

Konu nerelerden aldı nerelere geldi valla :))
Harry Potter'ın yazarı J. K. Rowlings eşinden şiddet görüyor,boşanıyor ve daha bir sürü şey
Sonrasında kitabı yazıyor vee bingoo.
 
Harry Potter'ın yazarı J. K. Rowlings eşinden şiddet görüyor,boşanıyor ve daha bir sürü şey
Sonrasında kitabı yazıyor vee bingoo.
O bu değil de çöp adam cizemeyenler sanat eleştirmeni oldu ya :)) bari sergiye gelip eleştirse bari resimleri görüp sanatçı değilsin dese :)
Hayatında kac sergiye gitti orası da koca bi boşluk :)
 
X