- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.557
- Konu Sahibi Yokuspokus
- #221
Neyse, şu insomniadan biraz faydalanayım da boş durmayayım bari;
Çoğu kişiyi tenzih ederek yazıyorum, alınan zaten alınır, onlar kendilerini bilirler.
Burası bana neyi gösterdi biliyor musunuz? Şurada gelip saydırıp döktüren tiplere, bel altı yapamayacak karakterde biri olduğumu. Merak ettim; kendi halinde bir konu için, insanlar neden bu kadar öfke, nefret kusar, neden dalga geçer, neyin eksikliğidir, ya da neyin fazlalığıdır, neden birine bir yazı batar da gelir buralarda zanlarını ölesiye savunur ve kendisine hiçbir açıklama ile ulaşılamaz... Cidden merak ettim, kimdir bu öfkeli güruh ve eski konularına baktım. Ve gördüklerime şaşırmadım. Can yakacak detaylar buldum çoğunda ama vuramadım. İşte aramızdaki fark bu sizinle. Siz kendi dertlerinizin, eksikliklerinizin öfkesini saldırarak giderme yolunu tercih eden insanlarsınız. Benim, hiçbir zaman yapamayacağım bir şey yani.
Kimileri de neredeyse hiç dişe dokunur konu açmamış, "Sanal ilgi" diyenler billassa. Eh, "Sanal imaj" kaygısı taşıyan kişilerin dert konusu açarsa benzer yerden cevap geleceği korkusu ile böyle davrandığını tahmin etmek de hiç güç olmadı.
Totalde, ne size bir şey anlatsam anlarsınız, ne de ben sizinle baş edebilirim.
"Burayı çok önemseme ehauhdfdsa" şeklinde yorumlar gelebilir devamında, tahmin etmek güç değil; işte bu kadar bilindiksiniz, bu yüzden de sadece bildiğinizi zannedensiniz.
Ve yine aynı konu içinde gördüm ki, ben harbiden baya güçlü bir kadınmışım; en duygusal olduğum konuyu geldim böyle bir yerde açtım ve tüm saldırı, hakaret ve kışkırtmalara; eksiksiz hepsine alttan aldım. Demek, ben bu noktayı çoktaaan aşmışım da, haberim yokmuş. Öfke uyanırdı yoksa, uyanmadı. Bu kendimi keşif adına, hayatımın kilometre taşı günüdür.
Şu bahsettiğim Ranga Guru hikayesini buraya kopyalayacağım;
Hindistan’da renklerin ustası anlamına gelen Ranga Guru adı verilen çok ünlü bir ressam varmış.
Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış, son resmini yaparak Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Rangu Guru ise;
– Sen artık ressam sayılırsın Racaçi ve artık senin resmini halk değerlendirecek diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem
koyarak, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı atmalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş.
Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde tüm resim kırmızı çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Üzgün bir şekilde resmi Ranga Guru’ya götürmüş ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raçici, yeniden resmini yapmış ve Rangu Guru’ya götürmüş. Rangu Guru tekrar resmi aynı meydana ama bu sefer yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya ve birkaç fırça ile birlikte bırakmasını istemiş. Resmin yanına da insanlardanbeğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını söylemiş.
Raciçi resmi meydana götürmüş. Birkaç gün sonra resmi görmeye gittiğinde meydanda resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da kullanılmamış. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını söylemiş. Ranga Guru ise öğrencisine demiş ki;
– Sevgili Raciçi, sen ilk seferinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız eleştiriyapabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci seferde, onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin.Yapıcı olmak, eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı.
Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiçbir değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenlerle tartışma.
Mune @Margarikotin K Kazen konumu kapatabilirsiniz.
Sevgiler.
Çoğu kişiyi tenzih ederek yazıyorum, alınan zaten alınır, onlar kendilerini bilirler.
Burası bana neyi gösterdi biliyor musunuz? Şurada gelip saydırıp döktüren tiplere, bel altı yapamayacak karakterde biri olduğumu. Merak ettim; kendi halinde bir konu için, insanlar neden bu kadar öfke, nefret kusar, neden dalga geçer, neyin eksikliğidir, ya da neyin fazlalığıdır, neden birine bir yazı batar da gelir buralarda zanlarını ölesiye savunur ve kendisine hiçbir açıklama ile ulaşılamaz... Cidden merak ettim, kimdir bu öfkeli güruh ve eski konularına baktım. Ve gördüklerime şaşırmadım. Can yakacak detaylar buldum çoğunda ama vuramadım. İşte aramızdaki fark bu sizinle. Siz kendi dertlerinizin, eksikliklerinizin öfkesini saldırarak giderme yolunu tercih eden insanlarsınız. Benim, hiçbir zaman yapamayacağım bir şey yani.
Kimileri de neredeyse hiç dişe dokunur konu açmamış, "Sanal ilgi" diyenler billassa. Eh, "Sanal imaj" kaygısı taşıyan kişilerin dert konusu açarsa benzer yerden cevap geleceği korkusu ile böyle davrandığını tahmin etmek de hiç güç olmadı.
Totalde, ne size bir şey anlatsam anlarsınız, ne de ben sizinle baş edebilirim.
"Burayı çok önemseme ehauhdfdsa" şeklinde yorumlar gelebilir devamında, tahmin etmek güç değil; işte bu kadar bilindiksiniz, bu yüzden de sadece bildiğinizi zannedensiniz.
Ve yine aynı konu içinde gördüm ki, ben harbiden baya güçlü bir kadınmışım; en duygusal olduğum konuyu geldim böyle bir yerde açtım ve tüm saldırı, hakaret ve kışkırtmalara; eksiksiz hepsine alttan aldım. Demek, ben bu noktayı çoktaaan aşmışım da, haberim yokmuş. Öfke uyanırdı yoksa, uyanmadı. Bu kendimi keşif adına, hayatımın kilometre taşı günüdür.
Şu bahsettiğim Ranga Guru hikayesini buraya kopyalayacağım;
Hindistan’da renklerin ustası anlamına gelen Ranga Guru adı verilen çok ünlü bir ressam varmış.
Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış, son resmini yaparak Ranga Guru’ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Rangu Guru ise;
– Sen artık ressam sayılırsın Racaçi ve artık senin resmini halk değerlendirecek diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem
koyarak, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı atmalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş.
Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde tüm resim kırmızı çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Üzgün bir şekilde resmi Ranga Guru’ya götürmüş ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raçici, yeniden resmini yapmış ve Rangu Guru’ya götürmüş. Rangu Guru tekrar resmi aynı meydana ama bu sefer yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde yağlı boya ve birkaç fırça ile birlikte bırakmasını istemiş. Resmin yanına da insanlardanbeğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını söylemiş.
Raciçi resmi meydana götürmüş. Birkaç gün sonra resmi görmeye gittiğinde meydanda resmine hiç dokunulmamış, fırçalar da boyalar da kullanılmamış. Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru’ya gitmiş ve resme dokunulmadığını söylemiş. Ranga Guru ise öğrencisine demiş ki;
– Sevgili Raciçi, sen ilk seferinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız eleştiriyapabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı. Oysa ikinci seferde, onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin.Yapıcı olmak, eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı.
Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez, bilge de olmalısın. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın. Onlara göre senin emeğinin hiçbir değeri yoktur. Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenlerle tartışma.
Mune @Margarikotin K Kazen konumu kapatabilirsiniz.
Sevgiler.
Son düzenleme: