- 25 Haziran 2012
- 181
- 288
-
- Konu Sahibi carmilla35
- #61
Nasıl bir evliya sabrı vermiş sizde, keşke oracıkta hakkettiği cevabı verseydiniz. Madem alttan almak öyle üstün bir meziyet, ee birazcık da onlar sizi alttan alsın.Bu olay tatile gidiş yolunda yaşanıyor. Her yıl gittikleri beş yıldızlı, onların tabiriyle 'öyle herkesi konuk etmeyen' bir otel varmış antalyadaydı yanlış hatırlamıyorsam. 15 yaşında olan neden oraya gitmedik de bu garip yere gidiyoruz diye sordu durdu. Duyan da zorla rica minnet onları tatile götürüyoruz sanacak, yahu kendiniz atladınız.. Gülerek anlatıyor babamla internetten baktık ( meşhur dayımız ), babam güldü 'bu ne be çeyrek pansiyon mu' dedi diyor, yine bir gülüşme. Arabayı kullanan nişanlım, yanında annesi, onlar da gülüyorlar, ben nişanlımın annesine ayıp olmasın diye birşey demiyorum. Ben bu olaylara gücendiğim için 'çok alıngan olmak' ile suçlandım üstelik. Şimdi anlıyorum ki galiba epey bastırılmışım. Bu kadar insanın içinden bir kişi de çıkıp sen abartıyorsun demediyse eğer, sanıyorum sorun benim 'çok alıngan' oluşum değil..
Evlenince çok büyük problemler yaşarsınız. Ben bu misafirin misafiri durumundan hiç haz etmem kaldıki bu bir tatil ya. Çok sömürürler sizi. Ne terbiyesiz aileymis. Nisanlin da henüz nişanlı olduğun için sana karşı muallim. Alttan al diye geçiştiriyor. Ablasını hemen arayıp ne demek daveti iptal için aramak demiyor ise geçmiş güzel günler diye düşünüp geleceğini heba etme. Bu insanlar la evlenince aynı ortama girmek zorunda kalacaksın. Ve simdiden belli ailen için kötü sözler duyacak tepki gostresen birde eşinden kv vs den tepki alacaksınÖncelikle herkese merhabalar. Normalde forumu sık sık okusam da pek fazla yorum yapıp başlık açan biri değilim. Canım çok sıkkın, aklım çok karşılık ve en kötüsü de konumum gereği yapayalnızım. En sonunda aklıma buraya yazıp sizlerden fikir almak geldi, çünkü ciddi bir karar verme aşamasındayım ve tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Biz 8 ay önce nişanlandık. Bazen birbirimizden uzaktık, özellikle sevgiliyken aylarca ayrı kaldığımız zamanlar oldu. Birlikte güzel günlerimiz de oldu, zor günlerimiz de, ama bir şekilde birbirimizi tamamladık, üstesinden geldik. Gelin görün ki ailesiyle yaşadığım problemler yüzünden ayrılık kararı verdim, fakat çok huzursuzum.
Öncelikle belirtmem gerekir ki ailesi sadece anne baba ve abladan ibaret değil. Bir sürü dayı, teyze, eşleri ve çocukları barındıran kocaman bir ailesi var. Beraber çalışıp beraber vakit geçiriyorlar. Başlarda bu insana çok güzel, çok sıcak, sevimli geliyor ama bir yerden bir pürüz çıkınca bir daha eskisi gibi tatlı, sevimli olmuyor hiçbirşey.
Geçtiğimiz yaz annem, anneannem, teyzem, teyzemin kızı ve ben, tabiri caizse ailece kadın kadına birkaç gün butik otel ayarlayıp kendimize küçük bir tatil ayarladık. Annem tatilde sıkılabileceğimi düşünüp bir jest yaptı ve nişanlım ile annesini de davet etti. Nişanlımın yengesi ve onun kızları hiçbir davet almadan, sormadan, düşüncesizce biz de gelicez dediler ve dedikleri gibi de oldu, birşey diyemedik. Tatilden önce çok uzun süre, ardarda birçok kötü olay yaşadığım için bu tatil benim için çok anlamlıydı, nişanlımla beraber çevre tatil beldelerine gider başbaşa günübirlik zaman geçiririz diye planlar yapmıştım, bir anda kendimi ve ailemi onların bitmek tükenmek bilmeyen şımarıklıklarına tahammül etmeye çabalarken buldum. Daha tatil yolunda başladı problemler. İnternette ayarladığımız otel araştırılmış, beğenmek bir yana dursun, dalga geçilmiş, ve tüm bunlar utanmadan çekinmeden benim yanımda gülerek anlatılabiliyor, 'çeyrek pansiyon bile değil' gibi bir tabirle dalga geçiliyor. Bir daha söylemek isterim ki biz bu insanları hiçbirşekilde davet etmedik, kendileri istedikleri için geldiler. İlk günler ya sabır çekerek geçti. Akşam yemeğini beğenmeyip sofradan kalkıp 20 metre ötede başka bir masada kendi içlerinde oturmalar, sineği böceği bahane ederek ne zaman hepberaber bir araya gelsek nişanlım ve annesini de çağırarak başka bir yere geçmeler. Ne olur bana söyleyin, beraber zaman geçirilsin diye ayarlanmış bir tatilde olacak şey mi? Sanki oraya gelmelerinin tek amacı bizim bir arada zaman geçirmemizi engellemekmiş gibi, her anımız böyle aynı yerde 20 metre uzaklıkta geçti. Bir kuzen düşünün ki ben nişanlımla iskelede başbaşa sohbet ediyorum diye odasına gidip hüngür hüngür ağlayan, ben arabada ön koltuğu nezaketen nişanlımın annesine bırakırken koşturarak 'ben oturucam öne ben' diye bağırışan.. Yahu ben nişanlımın yanına oturmazken, sana mı kalmış? Bir düğünde veya özel günde oyun oynanır halay çekilir, gelir nişanlımla benim arama girer, garip garip mimikler, bakışlar, tatilin en son günü durduk yerde bana seslenip hareket çekince bende son damla taştı. Çok büyük bir kavga ettik, nişanlım tüm olanlara ses çıkarmak yerine sadece bana 'sana hak veriyorum ama boşver' dediği için, kısacası pasif duruşu sebebiyle ayrılma noktasına geldik. Kayınvalidemin de benim herşeyi çok abarttığımı, alttan almam gerektiğini söyleyip bana kızması da tuzu biberi oldu. Neticede onlar kuzenmiş, kızın davranışları anormal değilmiş, onlar kardeşmiş, en komiği de 21 yaşındaki kız 'çocuk' muş.
Bir şekilde o tatilin sonunda biz ayrılmadık, nişanlımın annesiyle olan sorunlarımız tamamen unutuldu, hatta Allah biliyor, hakkını vermek gerek bana kendi kızına verdiği kıymeti veriyor, ben de onlara saygıda kusur etmemek için elimden gelen özeni gösteriyorum, çok da seviyorum annesini babasını bu bir gerçek, gerçekten çok iyi insanlar.
Biz ailemizden uzakta yaşadığımız için ben uzunca bir süredir bu yenge ve kuzenler üçlüsünü hatırlamaz olmuştum, çok mutluydum. Bugün öğrendim ki yine aileme bir terbiyesizlik yapılmış ve artık buna daha fazla tahammül edebileceğimi sanmıyorum. Nişanlımın ablası önce kızının doğumgünü için düzenlediği partiye annemi davet etmiş, bir hafta sonra da arayıp 'daha bir araya gelmeye hazır değilsiniz galiba, en iyisi sen gelme, gelip de üzülme' gibi bir bahaneyle davetini geri çekmiş. Yani nazikçe 'seni orda istemediler' diyor.. Nişanlıma bu konuyu sorduğumda 'eh dayım tatil olaylarını duymuş, biliyorsun sinirli bir insan' dedi. Bu demektir ki dayısı tek bir sözle 'onu çağırmayın gelmesin' diyebiliyor. Aynı dayı bizim tatilimize tek bir 'siz de gidin' sözüyle ailesini yollayan dayı.
Yazdıkça deliriyorum, ne dayıymış, ne kıymetli yengesi ve kuzenleri varmış.. Kıymet verme demiyorum, ama benim ve ailemin sürekli ezilmesi reva mı? Çok düşündüm ve bu şekilde devam edemeyeceğime karar verdim. Beni ve ailemi her fırsatta ezdiren, konu kendi ailesi olunca ağzını açmayan bir insanla hayat geçer mi? Ben daha annemin babamın hatası olduğunu düşününce yüzlerine açık açık bence sen bu konuda hatalısın diyen insanım, allahaşkına elalemin insanını devamlı alttan alma işine daha ne kadar devam edebilirim? İnanın daha söylenen bir sürü absürd laflar var ama hepsini yazmaya kalksam günlerce yazmam gerek. İçinizde gerçekten abarttığımı, yapılan herşeyi sineye çekmemi düşünen var mı diye merak ediyorum çünkü nişanlım da dahil olmak üzere tüm ailesi alttan almam gerektiğini düşünüyor, kendimi iğrenç sorun çıkaran bir insan gibi hissetmeye başladım. Akrabalarınızı uyarmak yerine bizim sürekli sineye çekmemiz neden diyorum, aile bağlarının çok önemli olduğunu söylüyor nişanlım sadece. Onlar aile de biz neyiz, ona hala anlam veremedim. Onlarla konuşmamak adına benim üzülmemi, sinirlenmemi, ağlamamı izleyip sadece 'haklısın' diyen bir nişanlı.. Ben çok agresifmişim, ortada büyük birşey yokmuş, yani kısaca diyor ki 'ne var canım boşver alttan al'. Yine, yine ve yine.. Sonu gelmeyen alttan almalar..
Aranızda buna benzer sorunlar yaşayanlar muhakkak vardır. Fikirlerinizi almak istedim. Nişanlımı seviyorum ama beni korucabilecek, kimseye ezdirmeyecek, arkamda durabilecek biri olduğu inancını kaybettim. Bu da beni ondan soğutuyor günden güne. Çünkü biliyorum ki eğer bir gün benim ailemden herhangi biri nişanlımı veya ailesini üzecek bir davranışta bulunsa onu en önce ben korur ben savunurum. Ne yazık ki bunu ondan göremiyorum.. Pişman olur muyum bilmiyorum, ama gelecekte yaşayacağım problemler beni bu noktaya getirdi çünkü biliyorum ne ilk ne son olacak, ve benim bu insanlara tahammül edecek mecalim yok.
Çok uzun oldu biliyorum ama sonuna kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. Ne yapmam gerektiğine dair tavsiyelerinizi bekliyorum. Bu arada ailem ayrılık kararıma saygı duyduklarını, ben ne karar verirsem vereyim ona güvendiklerini söylediler. Bu sebeple şu an sanki incecik görünmez bir çizginin üzerindeyim. Değişir düzelir deyip devam mı etmeli yoksa bu şekilde olmuyor deyip son mu vermeli?
Şimdiden tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim.
Ya kimse yüzünden eğitiminden geri kalma. Temelli dönüş yapsan bile orada aldığın dersler sana iyi bire referans olacaktır. Çevre, arkadaşlar edin. Okul seni zaten oyalar, sonra burada plansız- programsız kalıp temelli düşüncelere dalma.Uzaktayız, yeniden problem yaşamayız diye düşünmemeye çalışıyordum fakat annemi bu şekilde yok yere üzmeleri bende ipleri kopardı. Nişanı atıp atmadığımı soranlar olmuş, bu da ayrı bir mevzu. İkimiz de ne yazık ki annelerimizin evinde değiliz, ülkemizde bile değiliz. Dünyanın diğer ucunda, amerikada iki öğrenciyiz. Biz tanıştığımızda o burada okuyordu, ben geçtiğimiz sene türkiyede mimarlık bölümünü bitirip buraya iç mimarlık dersleri almaya geldim, sadece yarın öbür gün evlendiğimizde burda iş bulmam daha kolay olsun diye ikinci kez okuyordum yani. Ailemi bıraktım, arkadaşlarımı bıraktım, düzenimi, çok sevdiğim şehrimi bıraktım. Bırakmam gerekiyordu çünkü nişanlım burda çok ünlü bir okulda başarılı bir öğrenci ve eminim güzel yerlere gelecek. Onun hayatına ve başarısına olan saygımdan dolayı bir fedakarlık yaptım ama ne kadar uzak olursak olalım beni üzmeyi yine başardılar, hem de en kıymetlim annemle.. Şimdi ne yazık ki yüzük çıkarmak dışında yapacağım bir çok şey var. Buradaki okulumu bırakıp, herşeyimi toplayıp türkiyeye geri dönüş yapmam gerekiyor çünkü aramız iyiyken dahi gurbet çok zordu, şu an yalnızlığın acısı inanılmaz bir boyutta. Sıcacık bir anne çayına, baba ocağına hasretim. Ya sabır diyorum kendime, sabır herşey geçecek..
Tatlım bak son durum ne bilmiyorum ama tıpkı aynı şeyleri yaşadım. Benim eşim yurtdışında yetişen birisi (Fransa). Nişanlı iken buna benzer çok sorunlar yaşadık. Olan olayların yaşananların farkında değildi hep kavga ederdim ben nasıl evlenicem seninle bana nasıl kocalık yapacaksın sen mi beni koruyacaksın diye. Ama ya sabır çekip yüzüğü de atmadım düşünmedim mi düşündüm hem de çok. Herkese tavrını koy susma o an tepkini ver. Kuzeninin gözü var çocukta ki aynı şeyleri yaşadımmmm. Yengede heralde kızı yeğenine yamamaya çalışıyor. Ben şu an evliyim biz başka yerde oturuyoruz aileler akrabalar başka yerde ve inan çok değişti şu an kimseye tek laf ettirmez. Yapı meselesi ben değişir değişmez diyemem ama bende durum böyle. Ha biride bişe dese sanane be der sustururum. Evime kendi ailem dahi kimseyi karıştırmam. Nişanlı çiftle şeytan çok uğraşırmış umarım aranız bozulmaz Hakkınızda hayırlısı.Uzaktayız, yeniden problem yaşamayız diye düşünmemeye çalışıyordum fakat annemi bu şekilde yok yere üzmeleri bende ipleri kopardı. Nişanı atıp atmadığımı soranlar olmuş, bu da ayrı bir mevzu. İkimiz de ne yazık ki annelerimizin evinde değiliz, ülkemizde bile değiliz. Dünyanın diğer ucunda, amerikada iki öğrenciyiz. Biz tanıştığımızda o burada okuyordu, ben geçtiğimiz sene türkiyede mimarlık bölümünü bitirip buraya iç mimarlık dersleri almaya geldim, sadece yarın öbür gün evlendiğimizde burda iş bulmam daha kolay olsun diye ikinci kez okuyordum yani. Ailemi bıraktım, arkadaşlarımı bıraktım, düzenimi, çok sevdiğim şehrimi bıraktım. Bırakmam gerekiyordu çünkü nişanlım burda çok ünlü bir okulda başarılı bir öğrenci ve eminim güzel yerlere gelecek. Onun hayatına ve başarısına olan saygımdan dolayı bir fedakarlık yaptım ama ne kadar uzak olursak olalım beni üzmeyi yine başardılar, hem de en kıymetlim annemle.. Şimdi ne yazık ki yüzük çıkarmak dışında yapacağım bir çok şey var. Buradaki okulumu bırakıp, herşeyimi toplayıp türkiyeye geri dönüş yapmam gerekiyor çünkü aramız iyiyken dahi gurbet çok zordu, şu an yalnızlığın acısı inanılmaz bir boyutta. Sıcacık bir anne çayına, baba ocağına hasretim. Ya sabır diyorum kendime, sabır herşey geçecek..
Bence sen çok hatalısın aileni bu kadar ezdirmen kendini ezdirmen büyük bir hata. Neden seviyesiz insanlara bu kadar katlandınki uzakta olmak çözüm değil bir telefon gelir o kuzeni gelir yanınızda kalır orada okur ve nişanlın sen abartıyorsun der. Nişanlı ögrencilik ve iş hayatında başarılı olabilir ama ikili ilişkilerde değil bir an önce ayrıl vaktini daha fazla harcama bu tür insanlar la. sen ayrıldıktan sonra ise kuzeniyle evlendiğini duyarsanda şaşırma derim o kız aşık kesin nişanlına bırak birbirlerini yesinler sen o garip ilişkilerine bulaşma
Üstelik bu nişanlı çok ünlü bir okulda okuyor ve başarılı bir öğrenci.Uzaktayız, yeniden problem yaşamayız diye düşünmemeye çalışıyordum fakat annemi bu şekilde yok yere üzmeleri bende ipleri kopardı. Nişanı atıp atmadığımı soranlar olmuş, bu da ayrı bir mevzu. İkimiz de ne yazık ki annelerimizin evinde değiliz, ülkemizde bile değiliz. Dünyanın diğer ucunda, amerikada iki öğrenciyiz. Biz tanıştığımızda o burada okuyordu, ben geçtiğimiz sene türkiyede mimarlık bölümünü bitirip buraya iç mimarlık dersleri almaya geldim, sadece yarın öbür gün evlendiğimizde burda iş bulmam daha kolay olsun diye ikinci kez okuyordum yani. Ailemi bıraktım, arkadaşlarımı bıraktım, düzenimi, çok sevdiğim şehrimi bıraktım. Bırakmam gerekiyordu çünkü nişanlım burda çok ünlü bir okulda başarılı bir öğrenci ve eminim güzel yerlere gelecek. Onun hayatına ve başarısına olan saygımdan dolayı bir fedakarlık yaptım ama ne kadar uzak olursak olalım beni üzmeyi yine başardılar, hem de en kıymetlim annemle.. Şimdi ne yazık ki yüzük çıkarmak dışında yapacağım bir çok şey var. Buradaki okulumu bırakıp, herşeyimi toplayıp türkiyeye geri dönüş yapmam gerekiyor çünkü aramız iyiyken dahi gurbet çok zordu, şu an yalnızlığın acısı inanılmaz bir boyutta. Sıcacık bir anne çayına, baba ocağına hasretim. Ya sabır diyorum kendime, sabır herşey geçecek..
Ne deseniz haklısınız, inanın benim gözümde ailemi ezdirmeye göz yummaktan ziyade, bir umuttu bir daha yaşanmayacağına dair. Sizler yazdıkça farkediyorum ki ben bastırılmışım meğer. Beni sevmesinler anlarım dert etmem ama herkes birbirine saygı duymalı dediğimde 'kimse kimseye saygı duymak zorunda değil' diyen bir ablaya ses çıkarmadığım için bugün anneme 'çağırmıştım ama vazgeçtim' diyebiliyor. Ne de olsa saygı duymak zorunda olmadığını düşünen bir insan. İlk problemlerimizin ardından yine nişanlımın ablasıyla konuşmuştum sıkıntılarımı, 'ben de zamanında çok alttan aldım, seviyorsan alacaksın, alamıyorsan ilişkine yazık' gibi birşeyler söylemişti. Sanırım yanlış tavsiyelerle ilerliyormuşum, olan yine bana oldu.
İnan çok doğru bi karar vermişssin seni tebrik ederim inşallah hakında hayırlısı olur. Malesef erkekler hep böyle alttan almaları bekliyo. Şimdi ayrılmak istedğini söyleyince de ne var bunda ne yani bu yüzden mi ayrılıyosun ufak tefek şeyler gibi tepkiler verirse hiç şaşırmaÖncelikle herkese merhabalar. Normalde forumu sık sık okusam da pek fazla yorum yapıp başlık açan biri değilim. Canım çok sıkkın, aklım çok karşılık ve en kötüsü de konumum gereği yapayalnızım. En sonunda aklıma buraya yazıp sizlerden fikir almak geldi, çünkü ciddi bir karar verme aşamasındayım ve tavsiyelerinize ihtiyacım var.
Biz 8 ay önce nişanlandık. Bazen birbirimizden uzaktık, özellikle sevgiliyken aylarca ayrı kaldığımız zamanlar oldu. Birlikte güzel günlerimiz de oldu, zor günlerimiz de, ama bir şekilde birbirimizi tamamladık, üstesinden geldik. Gelin görün ki ailesiyle yaşadığım problemler yüzünden ayrılık kararı verdim, fakat çok huzursuzum.
Öncelikle belirtmem gerekir ki ailesi sadece anne baba ve abladan ibaret değil. Bir sürü dayı, teyze, eşleri ve çocukları barındıran kocaman bir ailesi var. Beraber çalışıp beraber vakit geçiriyorlar. Başlarda bu insana çok güzel, çok sıcak, sevimli geliyor ama bir yerden bir pürüz çıkınca bir daha eskisi gibi tatlı, sevimli olmuyor hiçbirşey.
Geçtiğimiz yaz annem, anneannem, teyzem, teyzemin kızı ve ben, tabiri caizse ailece kadın kadına birkaç gün butik otel ayarlayıp kendimize küçük bir tatil ayarladık. Annem tatilde sıkılabileceğimi düşünüp bir jest yaptı ve nişanlım ile annesini de davet etti. Nişanlımın yengesi ve onun kızları hiçbir davet almadan, sormadan, düşüncesizce biz de gelicez dediler ve dedikleri gibi de oldu, birşey diyemedik. Tatilden önce çok uzun süre, ardarda birçok kötü olay yaşadığım için bu tatil benim için çok anlamlıydı, nişanlımla beraber çevre tatil beldelerine gider başbaşa günübirlik zaman geçiririz diye planlar yapmıştım, bir anda kendimi ve ailemi onların bitmek tükenmek bilmeyen şımarıklıklarına tahammül etmeye çabalarken buldum. Daha tatil yolunda başladı problemler. İnternette ayarladığımız otel araştırılmış, beğenmek bir yana dursun, dalga geçilmiş, ve tüm bunlar utanmadan çekinmeden benim yanımda gülerek anlatılabiliyor, 'çeyrek pansiyon bile değil' gibi bir tabirle dalga geçiliyor. Bir daha söylemek isterim ki biz bu insanları hiçbirşekilde davet etmedik, kendileri istedikleri için geldiler. İlk günler ya sabır çekerek geçti. Akşam yemeğini beğenmeyip sofradan kalkıp 20 metre ötede başka bir masada kendi içlerinde oturmalar, sineği böceği bahane ederek ne zaman hepberaber bir araya gelsek nişanlım ve annesini de çağırarak başka bir yere geçmeler. Ne olur bana söyleyin, beraber zaman geçirilsin diye ayarlanmış bir tatilde olacak şey mi? Sanki oraya gelmelerinin tek amacı bizim bir arada zaman geçirmemizi engellemekmiş gibi, her anımız böyle aynı yerde 20 metre uzaklıkta geçti. Bir kuzen düşünün ki ben nişanlımla iskelede başbaşa sohbet ediyorum diye odasına gidip hüngür hüngür ağlayan, ben arabada ön koltuğu nezaketen nişanlımın annesine bırakırken koşturarak 'ben oturucam öne ben' diye bağırışan.. Yahu ben nişanlımın yanına oturmazken, sana mı kalmış? Bir düğünde veya özel günde oyun oynanır halay çekilir, gelir nişanlımla benim arama girer, garip garip mimikler, bakışlar, tatilin en son günü durduk yerde bana seslenip hareket çekince bende son damla taştı. Çok büyük bir kavga ettik, nişanlım tüm olanlara ses çıkarmak yerine sadece bana 'sana hak veriyorum ama boşver' dediği için, kısacası pasif duruşu sebebiyle ayrılma noktasına geldik. Kayınvalidemin de benim herşeyi çok abarttığımı, alttan almam gerektiğini söyleyip bana kızması da tuzu biberi oldu. Neticede onlar kuzenmiş, kızın davranışları anormal değilmiş, onlar kardeşmiş, en komiği de 21 yaşındaki kız 'çocuk' muş.
Bir şekilde o tatilin sonunda biz ayrılmadık, nişanlımın annesiyle olan sorunlarımız tamamen unutuldu, hatta Allah biliyor, hakkını vermek gerek bana kendi kızına verdiği kıymeti veriyor, ben de onlara saygıda kusur etmemek için elimden gelen özeni gösteriyorum, çok da seviyorum annesini babasını bu bir gerçek, gerçekten çok iyi insanlar.
Biz ailemizden uzakta yaşadığımız için ben uzunca bir süredir bu yenge ve kuzenler üçlüsünü hatırlamaz olmuştum, çok mutluydum. Bugün öğrendim ki yine aileme bir terbiyesizlik yapılmış ve artık buna daha fazla tahammül edebileceğimi sanmıyorum. Nişanlımın ablası önce kızının doğumgünü için düzenlediği partiye annemi davet etmiş, bir hafta sonra da arayıp 'daha bir araya gelmeye hazır değilsiniz galiba, en iyisi sen gelme, gelip de üzülme' gibi bir bahaneyle davetini geri çekmiş. Yani nazikçe 'seni orda istemediler' diyor.. Nişanlıma bu konuyu sorduğumda 'eh dayım tatil olaylarını duymuş, biliyorsun sinirli bir insan' dedi. Bu demektir ki dayısı tek bir sözle 'onu çağırmayın gelmesin' diyebiliyor. Aynı dayı bizim tatilimize tek bir 'siz de gidin' sözüyle ailesini yollayan dayı.
Yazdıkça deliriyorum, ne dayıymış, ne kıymetli yengesi ve kuzenleri varmış.. Kıymet verme demiyorum, ama benim ve ailemin sürekli ezilmesi reva mı? Çok düşündüm ve bu şekilde devam edemeyeceğime karar verdim. Beni ve ailemi her fırsatta ezdiren, konu kendi ailesi olunca ağzını açmayan bir insanla hayat geçer mi? Ben daha annemin babamın hatası olduğunu düşününce yüzlerine açık açık bence sen bu konuda hatalısın diyen insanım, allahaşkına elalemin insanını devamlı alttan alma işine daha ne kadar devam edebilirim? İnanın daha söylenen bir sürü absürd laflar var ama hepsini yazmaya kalksam günlerce yazmam gerek. İçinizde gerçekten abarttığımı, yapılan herşeyi sineye çekmemi düşünen var mı diye merak ediyorum çünkü nişanlım da dahil olmak üzere tüm ailesi alttan almam gerektiğini düşünüyor, kendimi iğrenç sorun çıkaran bir insan gibi hissetmeye başladım. Akrabalarınızı uyarmak yerine bizim sürekli sineye çekmemiz neden diyorum, aile bağlarının çok önemli olduğunu söylüyor nişanlım sadece. Onlar aile de biz neyiz, ona hala anlam veremedim. Onlarla konuşmamak adına benim üzülmemi, sinirlenmemi, ağlamamı izleyip sadece 'haklısın' diyen bir nişanlı.. Ben çok agresifmişim, ortada büyük birşey yokmuş, yani kısaca diyor ki 'ne var canım boşver alttan al'. Yine, yine ve yine.. Sonu gelmeyen alttan almalar..
Aranızda buna benzer sorunlar yaşayanlar muhakkak vardır. Fikirlerinizi almak istedim. Nişanlımı seviyorum ama beni korucabilecek, kimseye ezdirmeyecek, arkamda durabilecek biri olduğu inancını kaybettim. Bu da beni ondan soğutuyor günden güne. Çünkü biliyorum ki eğer bir gün benim ailemden herhangi biri nişanlımı veya ailesini üzecek bir davranışta bulunsa onu en önce ben korur ben savunurum. Ne yazık ki bunu ondan göremiyorum.. Pişman olur muyum bilmiyorum, ama gelecekte yaşayacağım problemler beni bu noktaya getirdi çünkü biliyorum ne ilk ne son olacak, ve benim bu insanlara tahammül edecek mecalim yok.
Çok uzun oldu biliyorum ama sonuna kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. Ne yapmam gerektiğine dair tavsiyelerinizi bekliyorum. Bu arada ailem ayrılık kararıma saygı duyduklarını, ben ne karar verirsem vereyim ona güvendiklerini söylediler. Bu sebeple şu an sanki incecik görünmez bir çizginin üzerindeyim. Değişir düzelir deyip devam mı etmeli yoksa bu şekilde olmuyor deyip son mu vermeli?
Şimdiden tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim.