Son durumu anlatmak istiyorum.
Bunu da anlattıktan sonra bir daha yazmayacağım.
Nişanlım bu olayın üzerinden 3-4 gün geçtikten sonra benimle konuşmak istedi. Kabul ettim. Buluştuk konuştuk. Asla beni aldatmadığını, o siteye en son ne zaman bile girdiğini hatırlamadığını yeminler ederek anlattı. Peki kendisi girmiyorsa kim giriyordu? Onu da teknik bir açıklaması varmış, anlattı. Şimdi uzun uzadıya burda anlatmaya gerek yok. Olabilir mi? Belki. Ya ona inanacaktım ya da sana asla inanmıyorum diyip kesin olarak bitirecektim.
Peki dedim. Sana inanıyorum. Bu konuyu da burada kapatıyorum. Ama bir daha bu tarz bir şeyle karşılaşırsam ne olacağını biliyorsun, dedim.
Bunun üzerine ne olmasını beklersiniz kızlar? Nişanlımın sevinçten deliye dönüp etrafımda pervane olmasını, her şeyin daha iyiye güzele gitmesini değil mi?
Ben de öyle bekledim ama yanıldım.
Nişanlım birdenbire sanki benim yüzümden bu nişan atılmaya kadar varmış da sonra kendisi beni affetmiş gibi derin düşüncelere dalmaya başladı. Sürekli "korkuyorum" lafları. "Sen beni ya yine bırakırsan" lafları.
Buluşup konuştuktan 3 gün sonra, eften püften bir sebeple benimle bütün gün mesajlaşarak tartıştı ve sonuç olarak bir anda "bitti artık kasmaya gerek yok" dedi ve o akşam ailesi geldi. Neye uğradığımı anlayamadan yüzükler, takılar, eşyalar verildi alındı. Bu iş bitti.
Nişanlım aramadı, sormadı, barışmışken neden durduk yere bir anda bitirmeye karar verdi bilmiyorum.
Sonuç olarak bu hikaye böyle sona erdi.