- 17 Ağustos 2022
- 506
- 1.774
-
- Konu Sahibi nightwish_black
- #281
Konu sahibi olur da barisirsaniz, dügüne davetiye bekliyorum. Kaymakli Baklavayi kacirmak istemem
Konu sahibi olur da barisirsaniz, dügüne davetiye bekliyorum. Kaymakli Baklavayi kacirmak istememÜstüne de bir kaymakkkk. Erkeklerin canla başka savaştığı, kadına tercih ettiği o baklavayı şuan herkes istiyor yapmayın
Helvamı dağıtırım artık öyle bir şey olursa Allah korusunKonu sahibi olur da barisirsaniz, dügüne davetiye bekliyorum. Kaymakli Baklavayi kacirmak istemem
Nomad Daughter yi de ekleyin
Çok teşekkür ederim herkes aynı şeyi yazdı bugünTek isteğim barışmamanız. Nolur kendinizi sevin ve mağara adamlarının soyunu devam ettirmeyin. Geçmiş olsun mutluluklar diliyorum size
İnşallah tekrar geri dönüp barışmak istediği zaman kabul etmezsiniz böyle biri ile aynı evin içinde düşünsenize. Biz nişanlı iken hiç kavga etmedik. Onca zorlukla evlendik ona rağmen. Ama evlenip aynı evin içine girince iş değişiyor özlem kalkıyor bir kere aradan sinirli olduğun kişi hep karşında. Bu adam ya seni kovar yada kapıyı çekip çıkar.Tekrar merhaba hanımlar. Buraya daha önce de nişanlılık sürecim ile ilgili konular açmıştım. O kadar güzel ve değerli fikirler yazıldı ki bana çok yol gösterdiniz. Hatta özelden mesaj atıp destekleyen tavsiyeler veren de çok oldu.
Ben de son bir konu açmak istedim bu konu ile ilgili. Nişanlım maalesef sinirli anlarında çok fevri, olayları kendi kafasında kurup ona göre sizi yargılayan, karşısındakini kırmaktan çekinmeyen küçük olayları bile abartılacak boyuta getiren, böyle anlarda iletişim bile kurulmayacak biri. Zaten kendisi de diyor böyle anlarda konuşmayalım uzak duralım diye. Birkaç gün önce mobilya fiyat farkından ötürü ve annemle ilgili bir sorun için konu açmıştım. Eski konulara bakıp görebilirsiniz. Bir de Sessiz Cezalandırma konusu var onu da okuyabilirsiniz.
En son dünkü olaydan sonra artık iyice ipler koptu. Düğün ayrıntılarını konuşmak için düğün yerine gittik. Bir opsiyonda tatlı olarak pasta ya da baklava verileceği yazıyormuş. Nişanlım da bana sormadan baklava seçeneğini işaretlemiş. Oraya gitmeden evvel ben buna şaşırdığımı söyledim. Çünkü benim bildiğim düğünlerde pasta ikram edilir, ayrıca bana da sorsaydın keşke dedim. Tamam gider yine konuşuruz demiştik. Neyse dün gittik. Ayrıca gelin yolu diye bir konsept de varmış onu da konuşmaya gidecektik.
Neyse yetkili adama hem gelin yolu hem de pasta ile ilgili sorular sordum. Pasta ile baklava arasında bir fiyat farkı olur mu diye sordum. Hayır dedi adam. Nişanlım da baklava kalsın dedi. Ben de tamam bunu biz bir konuşalım dedim. Nişanlımın yüzü asıldı. Yetkili kişi de düğünden 1 hafta önce kararını söylersiniz ona göre hazırlarız dedi. Tamam dedik kalktık. Baktım nişanlım hızlı hızlı önümden sinirli yürüyor gidiyor. Ne oldu diye yetişip sordum. Sen adamın önünde benimle böyle bir mevzudan ötürü niye tartışıyorsun dedi. Ben de şaşırdım ne tartışması ya. Ayrıntıları öğrenmek için soru sordum, pasta olmasını daha önce de sana söylemiştim. Onun için gittik zaten dedim. Ayrıca biz nişanlımla konuşuruz diyip konuyu kapattık. Bu mu kavga etmek? İşte dediğim gibi nişanlım olayları farklı algılayıp beni öyle bir konuma getiriyor ki sanki ben küçük olayları büyütüyormuşum gibi.
Ardından sen hep eşyalara takılıyorsun. Senin için önemli pasta, düğün, gelinlik. Ben sadece nesneyim senin için diye triplere girdi sokağın ortasında. Halbuki mobilya ve düğün onların istediği yerde yapılıyor. Ben de kendimi açıklamaya çalıştıkça “sus bir kere de sus hatanı kabul et” dedi. Yani istiyor ki bana itiraz etme hep sus kabullen köşene çekil. Ben de bunu hiçbir zaman yapamadım. Haklıysam düşüncelerimi söylerim, susarak iletişim olmaz. Sokağın ortasında sinirli sinirli konuştu bir ara yanımdan uzaklaştı. Bazen hafifle bağırarak sitem etti suçladı beni.
Ben de oturup bir yerde konuşalım dedim. Hayır seni otogara bırakayım evine git. Şu an yan yana olmamamız daha iyi olur dedi. Giderken söylendi. Hatta o anki sinirle bana olmasa da ağzından çok ayıp küfür ve hakaretler çıktı.
Neyse otogara geldik. Artık bu tavırları karşısında dayanamadım gülerek “sen hastasın” dedi. Evet dedi ben hastayım. Nişanı atıyorum, ayrılıyoruz bitti beni o masaya oturtamazsın inatçıyım dedi. Bu arada otobüsümün gelmesine 40 dakika vardı. 40 dakika boyunca hala yanımda. Bekledi benle. Pişman olacaksın, ben elimden geleni yaptım çok mücadele ettim senin için dedim. O da sen kendini kandırıyorsun kendini rahatlatmak için konuşuyorsun dedi. Neyse o beni suçladı ben onu suçladım derken elimden tutmak istedi “bu bizim son şansımız olsun ayrılmayalım ara verelim ama birkaç zaman konuşmayalım. Sen bana kararını söyle dedi” beni yolcu etti. Otobüse bindirirken öptü sarıldı falan sanki daha önce bu olaylar olmamış gibi.
Otobüse binince ben de düşündüm olmayacağını gördüm. Güzel bir ayrılık mesaj attım. Yine de hakkım helaldir teşekkür ederim dedim. Ve sosyal medyadan her yerden sildim fotoğrafları sildim. Mesajımı görünce sağ olsun cevap verme gereği bile duymadı. O da ailemi her yerden silmiş falan. Sonra kayınvalidem aradı açmadım.
Çok yoruldum, çok bunaldım hanımlar. İdare etmekten. En ufak bir sorunu büyütüp üstüme gereksiz yere gelmesinden, sürekli tahakküm altına almaya çalışmasından, sinirli hallerinden, yersiz konuşmalarından bıktım. Anneme ayıp ettiği yerler oldu onu bile kabullenmedi.
Daha önce nişan atıp boşanan tecrübe sahibi olan hanımların görüşlerini istiyorum özellikle. Biraz uzun oldu, sormak istedikleriniz olursa yorumlarda konuşuruz. Teşekkür ederim şimdiden
Aynı evin içinde de dediğiniz gibi kavga etsek kapıyı çarpar çıkar ya da küser günlerce konuşmaz düşüncesi bile korkunç. O yüzden bunun önünü kesmek gerekiyordu gerekeni yaptıkİnşallah tekrar geri dönüp barışmak istediği zaman kabul etmezsiniz böyle biri ile aynı evin içinde düşünsenize. Biz nişanlı iken hiç kavga etmedik. Onca zorlukla evlendik ona rağmen. Ama evlenip aynı evin içine girince iş değişiyor özlem kalkıyor bir kere aradan sinirli olduğun kişi hep karşında. Bu adam ya seni kovar yada kapıyı çekip çıkar.
Ben çok eminim ki ondan sana bir adım gelecek. Sakın ama sakın geri dönme. Çok pişman olursun.
Ego savaşı var . İstenmediğini anlayınca dönecek. Aklınızı çelmek için her şeyi yapacak, söz verecek. Şans verip evlenirseniz, burnunuzdan hepsini getirecekMaalesef. Çoğu kişi diyor arar döner diye ama o benle yarışını kaybetti onu pohpohlamadım tahakkümüne girmedim, o yüzden artık bana yazmaz yeni birini bulmaya çalışır diye düşünüyorum
O zaman baklava yerine helvamı dağıtırsınız Allah korusunEgo savaşı var . İstenmediğini anlayınca dönecek. Aklınızı çelmek için her şeyi yapacak, söz verecek. Şans verip evlenirseniz, burnunuzdan hepsini getirecek
Bu tatlı, yemek konuları da nedense hep geceye denk geliyorAgzindan bal damliyor
Kaymakli Baklava, en sevdigim.
Simdi gudecek yeriniz var. bir de evlenseniz, kapi gosterilince ne yapacaksiniz. Sanmayin ki evlendikten sonra degisir. Herkes ayni.Başka çare bırakmadı resmen. Her defasında kapıyı gösterdi bana. Sonra pişman olup özür diledi ama o sinirli anıyla ben mücadele edemiyorum artık. Böyle güzel bir anı bile gereksiz düşünce ve tavırlarla mahvetti.
Sorun zaten pasta baklava değil ona gelene kadar adamın karakter ve zihin yapısıSimdi gudecek yeriniz var. bir de evlenseniz, kapi gosterilince ne yapacaksiniz. Sanmayin ki evlendikten sonra degisir. Herkes ayni.
Yalniz bence pasta yerine baklava secmesi cok da tartisilavak bir sey degil. Ben olsaydim sevgilim bu kadar basit bir seyi istediyse hic dusunmezdim. Ha pasta olmus ha baklava.
Düğüne erkek karışır mı yaTekrar merhaba hanımlar. Buraya daha önce de nişanlılık sürecim ile ilgili konular açmıştım. O kadar güzel ve değerli fikirler yazıldı ki bana çok yol gösterdiniz. Hatta özelden mesaj atıp destekleyen tavsiyeler veren de çok oldu.
Ben de son bir konu açmak istedim bu konu ile ilgili. Nişanlım maalesef sinirli anlarında çok fevri, olayları kendi kafasında kurup ona göre sizi yargılayan, karşısındakini kırmaktan çekinmeyen küçük olayları bile abartılacak boyuta getiren, böyle anlarda iletişim bile kurulmayacak biri. Zaten kendisi de diyor böyle anlarda konuşmayalım uzak duralım diye. Birkaç gün önce mobilya fiyat farkından ötürü ve annemle ilgili bir sorun için konu açmıştım. Eski konulara bakıp görebilirsiniz. Bir de Sessiz Cezalandırma konusu var onu da okuyabilirsiniz.
En son dünkü olaydan sonra artık iyice ipler koptu. Düğün ayrıntılarını konuşmak için düğün yerine gittik. Bir opsiyonda tatlı olarak pasta ya da baklava verileceği yazıyormuş. Nişanlım da bana sormadan baklava seçeneğini işaretlemiş. Oraya gitmeden evvel ben buna şaşırdığımı söyledim. Çünkü benim bildiğim düğünlerde pasta ikram edilir, ayrıca bana da sorsaydın keşke dedim. Tamam gider yine konuşuruz demiştik. Neyse dün gittik. Ayrıca gelin yolu diye bir konsept de varmış onu da konuşmaya gidecektik.
Neyse yetkili adama hem gelin yolu hem de pasta ile ilgili sorular sordum. Pasta ile baklava arasında bir fiyat farkı olur mu diye sordum. Hayır dedi adam. Nişanlım da baklava kalsın dedi. Ben de tamam bunu biz bir konuşalım dedim. Nişanlımın yüzü asıldı. Yetkili kişi de düğünden 1 hafta önce kararını söylersiniz ona göre hazırlarız dedi. Tamam dedik kalktık. Baktım nişanlım hızlı hızlı önümden sinirli yürüyor gidiyor. Ne oldu diye yetişip sordum. Sen adamın önünde benimle böyle bir mevzudan ötürü niye tartışıyorsun dedi. Ben de şaşırdım ne tartışması ya. Ayrıntıları öğrenmek için soru sordum, pasta olmasını daha önce de sana söylemiştim. Onun için gittik zaten dedim. Ayrıca biz nişanlımla konuşuruz diyip konuyu kapattık. Bu mu kavga etmek? İşte dediğim gibi nişanlım olayları farklı algılayıp beni öyle bir konuma getiriyor ki sanki ben küçük olayları büyütüyormuşum gibi.
Ardından sen hep eşyalara takılıyorsun. Senin için önemli pasta, düğün, gelinlik. Ben sadece nesneyim senin için diye triplere girdi sokağın ortasında. Halbuki mobilya ve düğün onların istediği yerde yapılıyor. Ben de kendimi açıklamaya çalıştıkça “sus bir kere de sus hatanı kabul et” dedi. Yani istiyor ki bana itiraz etme hep sus kabullen köşene çekil. Ben de bunu hiçbir zaman yapamadım. Haklıysam düşüncelerimi söylerim, susarak iletişim olmaz. Sokağın ortasında sinirli sinirli konuştu bir ara yanımdan uzaklaştı. Bazen hafifle bağırarak sitem etti suçladı beni.
Ben de oturup bir yerde konuşalım dedim. Hayır seni otogara bırakayım evine git. Şu an yan yana olmamamız daha iyi olur dedi. Giderken söylendi. Hatta o anki sinirle bana olmasa da ağzından çok ayıp küfür ve hakaretler çıktı.
Neyse otogara geldik. Artık bu tavırları karşısında dayanamadım gülerek “sen hastasın” dedi. Evet dedi ben hastayım. Nişanı atıyorum, ayrılıyoruz bitti beni o masaya oturtamazsın inatçıyım dedi. Bu arada otobüsümün gelmesine 40 dakika vardı. 40 dakika boyunca hala yanımda. Bekledi benle. Pişman olacaksın, ben elimden geleni yaptım çok mücadele ettim senin için dedim. O da sen kendini kandırıyorsun kendini rahatlatmak için konuşuyorsun dedi. Neyse o beni suçladı ben onu suçladım derken elimden tutmak istedi “bu bizim son şansımız olsun ayrılmayalım ara verelim ama birkaç zaman konuşmayalım. Sen bana kararını söyle dedi” beni yolcu etti. Otobüse bindirirken öptü sarıldı falan sanki daha önce bu olaylar olmamış gibi.
Otobüse binince ben de düşündüm olmayacağını gördüm. Güzel bir ayrılık mesaj attım. Yine de hakkım helaldir teşekkür ederim dedim. Ve sosyal medyadan her yerden sildim fotoğrafları sildim. Mesajımı görünce sağ olsun cevap verme gereği bile duymadı. O da ailemi her yerden silmiş falan. Sonra kayınvalidem aradı açmadım.
Çok yoruldum, çok bunaldım hanımlar. İdare etmekten. En ufak bir sorunu büyütüp üstüme gereksiz yere gelmesinden, sürekli tahakküm altına almaya çalışmasından, sinirli hallerinden, yersiz konuşmalarından bıktım. Anneme ayıp ettiği yerler oldu onu bile kabullenmedi.
Daha önce nişan atıp boşanan tecrübe sahibi olan hanımların görüşlerini istiyorum özellikle. Biraz uzun oldu, sormak istedikleriniz olursa yorumlarda konuşuruz. Teşekkür ederim şimdiden
Ben tüm gün baklava dedim buradaaaaa canım çekti en son gittim aldımBu tatlı, yemek konuları da nedense hep geceye denk geliyor
İşte hep benimle savaş ve mücadele halinde. Ego yarışı. Benim istediğim olsun yarışı.Düğüne erkek karışır mı ya
Yani süse püse pastaya
Gelin ne isterse o olur
Bunu kabul etmeyenden kaçmak lazım
Cicim ayları bunun için
Gelin de makul fiyatta şeyler ister
Birbirimizi sevince sorun olmaz bunlar
Ama bu kadar detaya karışan adamdan koşarak kaç
Neden erkek evlenmiyor mu? Onun da dugunu degil mi? Karsilikli saygiDüğüne erkek karışır mı ya
Yani süse püse pastaya
Gelin ne isterse o olur
Bunu kabul etmeyenden kaçmak lazım
Cicim ayları bunun için
Gelin de makul fiyatta şeyler ister
Birbirimizi sevince sorun olmaz bunlar
Ama bu kadar detaya karışan adamdan koşarak kaç
Tamam onu diyorum gelin de makul şeyler isterNeden erkek evlenmiyor mu? Onun da dugunu degil mi? Karsilikli saygi
Hiçbir zaman öyle olmadı hep kavga dönüş oldu isteklerimTamam onu diyorum gelin de makul şeyler ister
Ama baklava diye tuttursa gelindamat tamam canım istediğin olsun desin
Gelin daha çok sever düğün işlerini
Evlenmeden kurtulmuşsun çok şükür.kendine dikkat et böyle insanlar takıntılı ola bilirler.narsist biri hep böyle zaten karşısındakini suçlar sanki kendileri her zaman sütden çıkmış ak kaşık.Allah bahtını güzel etsin kardeşimTekrar merhaba hanımlar. Buraya daha önce de nişanlılık sürecim ile ilgili konular açmıştım. O kadar güzel ve değerli fikirler yazıldı ki bana çok yol gösterdiniz. Hatta özelden mesaj atıp destekleyen tavsiyeler veren de çok oldu.
Ben de son bir konu açmak istedim bu konu ile ilgili. Nişanlım maalesef sinirli anlarında çok fevri, olayları kendi kafasında kurup ona göre sizi yargılayan, karşısındakini kırmaktan çekinmeyen küçük olayları bile abartılacak boyuta getiren, böyle anlarda iletişim bile kurulmayacak biri. Zaten kendisi de diyor böyle anlarda konuşmayalım uzak duralım diye. Birkaç gün önce mobilya fiyat farkından ötürü ve annemle ilgili bir sorun için konu açmıştım. Eski konulara bakıp görebilirsiniz. Bir de Sessiz Cezalandırma konusu var onu da okuyabilirsiniz.
En son dünkü olaydan sonra artık iyice ipler koptu. Düğün ayrıntılarını konuşmak için düğün yerine gittik. Bir opsiyonda tatlı olarak pasta ya da baklava verileceği yazıyormuş. Nişanlım da bana sormadan baklava seçeneğini işaretlemiş. Oraya gitmeden evvel ben buna şaşırdığımı söyledim. Çünkü benim bildiğim düğünlerde pasta ikram edilir, ayrıca bana da sorsaydın keşke dedim. Tamam gider yine konuşuruz demiştik. Neyse dün gittik. Ayrıca gelin yolu diye bir konsept de varmış onu da konuşmaya gidecektik.
Neyse yetkili adama hem gelin yolu hem de pasta ile ilgili sorular sordum. Pasta ile baklava arasında bir fiyat farkı olur mu diye sordum. Hayır dedi adam. Nişanlım da baklava kalsın dedi. Ben de tamam bunu biz bir konuşalım dedim. Nişanlımın yüzü asıldı. Yetkili kişi de düğünden 1 hafta önce kararını söylersiniz ona göre hazırlarız dedi. Tamam dedik kalktık. Baktım nişanlım hızlı hızlı önümden sinirli yürüyor gidiyor. Ne oldu diye yetişip sordum. Sen adamın önünde benimle böyle bir mevzudan ötürü niye tartışıyorsun dedi. Ben de şaşırdım ne tartışması ya. Ayrıntıları öğrenmek için soru sordum, pasta olmasını daha önce de sana söylemiştim. Onun için gittik zaten dedim. Ayrıca biz nişanlımla konuşuruz diyip konuyu kapattık. Bu mu kavga etmek? İşte dediğim gibi nişanlım olayları farklı algılayıp beni öyle bir konuma getiriyor ki sanki ben küçük olayları büyütüyormuşum gibi.
Ardından sen hep eşyalara takılıyorsun. Senin için önemli pasta, düğün, gelinlik. Ben sadece nesneyim senin için diye triplere girdi sokağın ortasında. Halbuki mobilya ve düğün onların istediği yerde yapılıyor. Ben de kendimi açıklamaya çalıştıkça “sus bir kere de sus hatanı kabul et” dedi. Yani istiyor ki bana itiraz etme hep sus kabullen köşene çekil. Ben de bunu hiçbir zaman yapamadım. Haklıysam düşüncelerimi söylerim, susarak iletişim olmaz. Sokağın ortasında sinirli sinirli konuştu bir ara yanımdan uzaklaştı. Bazen hafifle bağırarak sitem etti suçladı beni.
Ben de oturup bir yerde konuşalım dedim. Hayır seni otogara bırakayım evine git. Şu an yan yana olmamamız daha iyi olur dedi. Giderken söylendi. Hatta o anki sinirle bana olmasa da ağzından çok ayıp küfür ve hakaretler çıktı.
Neyse otogara geldik. Artık bu tavırları karşısında dayanamadım gülerek “sen hastasın” dedi. Evet dedi ben hastayım. Nişanı atıyorum, ayrılıyoruz bitti beni o masaya oturtamazsın inatçıyım dedi. Bu arada otobüsümün gelmesine 40 dakika vardı. 40 dakika boyunca hala yanımda. Bekledi benle. Pişman olacaksın, ben elimden geleni yaptım çok mücadele ettim senin için dedim. O da sen kendini kandırıyorsun kendini rahatlatmak için konuşuyorsun dedi. Neyse o beni suçladı ben onu suçladım derken elimden tutmak istedi “bu bizim son şansımız olsun ayrılmayalım ara verelim ama birkaç zaman konuşmayalım. Sen bana kararını söyle dedi” beni yolcu etti. Otobüse bindirirken öptü sarıldı falan sanki daha önce bu olaylar olmamış gibi.
Otobüse binince ben de düşündüm olmayacağını gördüm. Güzel bir ayrılık mesaj attım. Yine de hakkım helaldir teşekkür ederim dedim. Ve sosyal medyadan her yerden sildim fotoğrafları sildim. Mesajımı görünce sağ olsun cevap verme gereği bile duymadı. O da ailemi her yerden silmiş falan. Sonra kayınvalidem aradı açmadım.
Çok yoruldum, çok bunaldım hanımlar. İdare etmekten. En ufak bir sorunu büyütüp üstüme gereksiz yere gelmesinden, sürekli tahakküm altına almaya çalışmasından, sinirli hallerinden, yersiz konuşmalarından bıktım. Anneme ayıp ettiği yerler oldu onu bile kabullenmedi.
Daha önce nişan atıp boşanan tecrübe sahibi olan hanımların görüşlerini istiyorum özellikle. Biraz uzun oldu, sormak istedikleriniz olursa yorumlarda konuşuruz. Teşekkür ederim şimdiden
Çok teşekkür ederim amin inşallahEvlenmeden kurtulmuşsun çok şükür.kendine dikkat et böyle insanlar takıntılı ola bilirler.narsist biri hep böyle zaten karşısındakini suçlar sanki kendileri her zaman sütden çıkmış ak kaşık.Allah bahtını güzel etsin kardeşim