Nişanlımın ailesi

Dairenin biri boş ve abi burayı düzeltelim demiyor. Bilmiyorum nişanlıma 1. katta oturur demiş ama o gerek yok demiş.

Son bir haftadır kendi dairesini abisine satmayı düşünüyor nişanlım.

Benide korkutan başka şehire gidince gelip gitme kalma etme durumu. Bunların hiçbirin gelemem. Misafiri çok severim ve misafir ağırlamayıda ama bu şekilde asla değil.
Abisi alacak mı bakalım evi? Alsa da ederine almak isteyecek mi, illa bir iltimas beklemeyecek mi? Aile apartmanına kiracı da alamaz bu adam şimdi, neden alsın sizin nişanlınızın evini? O almak istedi hadi, aile rıza gösterecek mi? Neden sattırsınlar evlerini, sonuçta o ev boş kalacak, bedava mal, cazibe merkezi. Oğulları bir ay sıkışsa, ev sahibi ile kavga etse hemen aklına boş bedava ev gelecek. Yani diyorum ki bi akıllı siz değilsiniz. Müsade etmezler.
 
Abisi alacak mı bakalım evi? Alsa da ederine almak isteyecek mi, illa bir iltimas beklemeyecek mi? Aile apartmanına kiracı da alamaz bu adam şimdi, neden alsın sizin nişanlınızın evini? O almak istedi hadi, aile rıza gösterecek mi? Neden sattırsınlar evlerini, sonuçta o ev boş kalacak, bedava mal, cazibe merkezi. Oğulları bir ay sıkışsa, ev sahibi ile kavga etse hemen aklına boş bedava ev gelecek. Yani diyorum ki bi akıllı siz değilsiniz. Müsade etmezler.

Abisinin hali vakti yerinde. Ap da iki dairesi var. 2 de oğlu var. Bizim memlekette oturmayacağımızı net olarak artık benimsediği için evi satarsan alırım demiş. Evin değerinide kafasına göre biçmeyecek.
Aileden kasıt elti ise alma satma olaylarına gördüğüm kadarıyla dahil olmuyor. Eğer anne ve görümcelerse onlara göre hareket etmeyeceği için herhangi bir rıza alma olayı olmadığı gibi fikirlerinide sormuyor
 
Peki bu süreçte ne yapabilirim? Herşeye müdahele etmek isteyen bir kv ve onu dolduran 3 görümce var. Herkes fikrini beyan edebilir ama herkes illa olacak diye ısrar etmesi bana doğru gelmiyor. Nişanlımı çok sevmeme rağmen herşey kafamdan geçiyor. Yıllardır ailesinden uzakta kalıyor. Açıkcası o kimsenin fikir beyan etmesini bile doğru bulmuyor. Bu yüzden ablallarına hiçbir konuya dahil olmayın diye çıkışyor. Bunlar oluncada üzlüyorum
Nişanlınız Karadeniz ‘li ve evin küçük oğlu mu?
Yıllar önce bir arkadaşım sizinle aynı durumu yaşadı.
Arkadaşımın nişanlısı yaklaşık 10 yıl İstanbul da yaşıyor ve annesi ( onun da eşi yıllar önce vefat etmiş) bir kez bile gelip oğlunun bekar evinde ( İstanbul u sevmediğini belirterek) kalmamıştı.
Ama hayali oğlu evlenirse onunla ( İstanbul da )yaşamakmış. Bunu da diğer elti ve görümceden öğrenmiş hemen nişan atmıştı.
 
Bu konuları okuyunca yazmak istedim.

Dedem (annemin babası ) hacı olduğu için gelininden damadına kızından oğluna maaile onun gibi yaşasın tüm kadınlar kapansın v.s. kafasıyla tüm aileye hükmetmeye çalışan biriydi.

Babaları küçükken öldüğü için aile büyüğü olarak tüm kardeşleri onu baba bilmiş.

Dedemin en küçük erkek kardeşinin yani yengemiz başı açık bir bayandı.

Bir bayram sabahı eşiyle birlikte gelen amcaya dedem
''Eşin benim evime bir daha başı açık gelmesin gelirken kapatsın ya da benim evime bir daha gelmesin'' demişti

Çocuktum ama dün gibi hatırlıyorum bu konuşmayı

Sonuç ne amca ne de yenge bir daha gelmedi dedeme.

Adam gibi adamdı rahmetli dimdik durdu eşinin arkasında.

Böyle erkeklerde var bu dünyada ...
 
Nişanlınız Karadeniz ‘li ve evin küçük oğlu mu?
Yıllar önce bir arkadaşım sizinle aynı durumu yaşadı.
Arkadaşımın nişanlısı yaklaşık 10 yıl İstanbul da yaşıyor ve annesi ( onun da eşi yıllar önce vefat etmiş) bir kez bile gelip oğlunun bekar evinde ( İstanbul u sevmediğini belirterek) kalmamıştı.
Ama hayali oğlu evlenirse onunla ( İstanbul da )yaşamakmış. Bunu da diğer elti ve görümceden öğrenmiş hemen nişan atmıştı.
Karadenizli ve evin küçük oğlu.

Çok korkunç.
 
Herkese iyi haftalar dilerim.
Uzun bir sevgililik dönemini nişanlılıkla sonuçlandırdık. Söz-isteme-nişan a dan z ye hepsiyle tek tek ilgilendim. Tabi bu sürede herkesi memnun etmede herkese ayrı dil dökme de çabası.
Sorunum problemim nişanlımın ailesi. Nişanlımın babası 20 yıl önce vefat etmiş. Yetişkin abisi ve ablaları var. Annesi ise yaş olarak annemle aralarında yaklaşık 15-20 yaş var.
Aileler tanışmadan önce annesi ile telefonda bir kaç kez görüştük. İyi biri elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışan biri diye düşündüm. Bir akrabalarının nişanına gitmiş isteme söz nişan kahve vs vs hepsi kalabalık bir toplumun içinde olmuş bizde o şekilde yaparız dedi. Ben isteme ve sözü yakın aileler arasında olup nişanı büyük bir organizasyon olarak istediğimi söyledim. O tanıdığım kadın bir anda değişti yok öyle yapmayacağız böyle yapacağız diye diretti ve daha ortada herhangi bir tanışma vs yokken bunları söyledi. Tabi ortada daha hiçbirşey yokken söyledi bunları. Telefonu kibarca kapattım. O dönem sevgilimle paylaştım. Sen nasıl istiyorsan bende o şekilde istiyorum dedi. Bu da beni mutlu etti.
Aileler tanıştı. Abisi isteme söz nişan nasıl olacak dedi. Sevgilimle biz düşüncemizi söyledik. Ailemde aynı şekilde saygı duyup gençlerin istediğini gibi yaparız dedi. Sevgilimin annesi orada gene yok beraber olsun gibisinden ses çıkarmaya başladı. Halamda vardı orada isteme söz nişan bunlar kız tarafında yapılır gelin ve ailesi karar verir dedi. Sevgilimin annesi gene uzatmaya çalıştı. Konu orada kapandı.
Tabi bununla kalmadı bu ısrar olayı. Sevgilimin annesi babaannemi arayacakmış hepsi beraber olsun diye onu ikna edecekmiş babaannemde beni ikna edecekmiş. Saçmalık had safhada aklıma gelince gene sinirleniyorum.
Nişanlım ve ben memleket dışında yaşıyoruz orada çalışıyoruz. Nişanlımın işininin memleketede geçme durumu var. İki şehirde büyükşehir. Memlekette aile ap var. 1. ve 2. kat abiye ait 3. kat nişanlıma ait. Nişanlıma ait olan binada annesi yaşıyor. 1. katta oturan yok.
İstemeden önceki akşam tekrar bir konuşmak için geldiler. Babam çocuklar memlekette olurlarsa ev işi nasıl olacak dedi. Abi evi var orda kalırlar dedi. Babam orda yaşayacaklarsa nişanlımın annesinin 1. katta mı kalacağını sordu, benim kızım beraber yapamaz dedi. Derin bir sessizlik oldu. Babam yinede kızımın kararı onemli dedi, bir türlü o ortamda bana cevap doğmadı. Babam ve annem bir kaç kez konunun üstüne gittiler. Nişanlım annesi, "benim oğlum ne derse o olur oğlum beni bırakmaz" diye saçma sapan bir şeye değindi. Ailemin irdelemesiyle söz hakkı bana geldi bu konuyu biz x (sevgilimle de konuştuk) ben beraber yaşamak istemiyorum diye ailelerin yanında da dile getirdi. Ortamda bir sessizlik oldu. Babam sevgilimede sordu düşüncesini. Sevgilim y (ben oluyorum) nasıl isterse o şekilde olacak dedi. Annesini yüzü düştü kalkana kadar da o şekilde davrandı.
İsteme-söz oldu. Nişan için son hazırları yaptık. Tabi ben bütün saflığımla kuaför için elti ve görümcelerinde önünden geçtim. Birlik beraberlik olsun diye. Tabi hayatımın en büyük hatasını yapmışım o ayrı bir konu oraya girmeyeceğim. Kuaför için görümceyle konuşurken konu isteme den önceki akşamda konuşulanlara geldi. Bana "kırıcı oluğumu, annesi hep x evlenirse gelinimle duracağını söylediğini, benden asla böyle birşey beklemediklerini ve daha bir sürü" eleştiri söyledi. Tabi bunları duyunca sabrım taştı. Kırıcı konuşmadım, ben kendi çekirdek ailemi kurmak için evleniyorum dedim. Siz bana bu zamana kadar sordunuz da mı benden böyle birşey beklemediniz dedim. Ki bunları kardeşinizde biliyordu dedim. Ona sordunuz mu hiç dedim ee yok biz yaşarsın dize düşündük vs vs düşünülmeyle olmuyor bu işler dedim. Bana siz den kimse bu konuyu açmadı bile dedi. Ortam iyice gerildi. Bu bizim hayatımız nasıl istiyrsak o şekilde olur ve daha fazla konuşmak istemiyorum deyip telefonu kapattım.
2 aydır nişanlıyız. Nişanlımın ailesini asla benimseyemiyorum ve benimsemek bile istemiyorum. Daha yolun başında bu yapılanları asla unutamıyorum. Hepsiyle arama mesafe koydum. Nişanlım kendi ailemi çok seviyor. Onlarla birşey yapmayı çok seviyor. Hal böyle olunca ben mi çok büyütüyorum kendi kendimi mi dolduruyorum diye düşünüyorum.
Hep diyorum Türkiye'de iki kişi değil komple iki sülale evleniyor diye. Nasıl yönetiyorsunuz bu gereksiz ve saçma ilişkileri, nasıl enerji buluyorsunuz bilmiyorum.
 
Bu konuları okuyunca yazmak istedim.

Dedem (annemin babası ) hacı olduğu için gelininden damadına kızından oğluna maaile onun gibi yaşasın tüm kadınlar kapansın v.s. kafasıyla tüm aileye hükmetmeye çalışan biriydi.

Babaları küçükken öldüğü için aile büyüğü olarak tüm kardeşleri onu baba bilmiş.

Dedemin en küçük erkek kardeşinin yani yengemiz başı açık bir bayandı.

Bir bayram sabahı eşiyle birlikte gelen amcaya dedem
''Eşin benim evime bir daha başı açık gelmesin gelirken kapatsın ya da benim evime bir daha gelmesin'' demişti

Çocuktum ama dün gibi hatırlıyorum bu konuşmayı

Sonuç ne amca ne de yenge bir daha gelmedi dedeme.

Adam gibi adamdı rahmetli dimdik durdu eşinin arkasında.

Böyle erkeklerde var bu dünyada ...
Ne güzel. O eşe daha bu dünyada hiç birşey olmaz.
 
Bende Karadenizliyim. Teyzemlemler, halamlarda. Kimse de en küçük oğluyla kalmadı. Kvnin kendi geleneği galiba
Benim arkadaşım da nişanlısı da Giresun lu ve aynı ilçedendi .
Başka Giresun lu arkadaşlarım da vardı ama onlar da öyle bir durum yok.
 
Nişanlınız Karadeniz ‘li ve evin küçük oğlu mu?
Yıllar önce bir arkadaşım sizinle aynı durumu yaşadı.
Arkadaşımın nişanlısı yaklaşık 10 yıl İstanbul da yaşıyor ve annesi ( onun da eşi yıllar önce vefat etmiş) bir kez bile gelip oğlunun bekar evinde ( İstanbul u sevmediğini belirterek) kalmamıştı.
Ama hayali oğlu evlenirse onunla ( İstanbul da )yaşamakmış. Bunu da diğer elti ve görümceden öğrenmiş hemen nişan atmıştı.
Yani hizmetçi arıyo kendine. Bekar oğlanın evinde anca hizmetçi olacaktı ondan gidesi gelmemiş.
 
Abisinin hali vakti yerinde. Ap da iki dairesi var. 2 de oğlu var. Bizim memlekette oturmayacağımızı net olarak artık benimsediği için evi satarsan alırım demiş. Evin değerinide kafasına göre biçmeyecek.
Aileden kasıt elti ise alma satma olaylarına gördüğüm kadarıyla dahil olmuyor. Eğer anne ve görümcelerse onlara göre hareket etmeyeceği için herhangi bir rıza alma olayı olmadığı gibi fikirlerinide sormuyor
Bu durumda o anneden ayılıp bayılmalı bir şov beklenir. Rıza alınmaz zaten bunlara göre, zorla razı olursun. İnşallah dediğiniz gibi olur, ama sanmıyorum içinize sindirmemek için ellerinden geleni yapacaklar.
 
Ona sordunuz mu hiç dedim ee yok biz yaşarsın dize düşündük vs vs düşünülmeyle olmuyor bu işler dedim. Bana siz den kimse bu konuyu açmadı bile dedi.
Herkes herkesi kendisi gibi zanneder. Onlarda böyle bir kültür var olduğu için herkes bunu biliyor sanırlar. Sizde çekirdek aile hüküm sürdüğü için herkes böyle istiyor diye düşünürsünüz.
 
Hadi aynı evde yaşamadın diğer daireye taşınsa bile aynı binada olmanız zaten sıkıntı. Aile apartmanı tam bir bataklık. Huzur yoksa evlilik yürümüyor.
Nişanlına da aile konusunda çok güvenme bence evlenince bir miktar değişme oluyor.
 
Naçizane önerim evlilik için acele etmeyin. Eğer az çok Türk aile yapısını biliyorsam bu anne modeli oğlunu kolay kolay bırakmaz ve etkisi altına almaya çalışır. ve inanın bana anneci erkek kadar zor bir eş adayı çok az bulunur. Özellikle eğitimli kendini bilen ve eşi ile karar vermeyi seven kadınlari kendilerine rakip görüyor bazı anneler ve bu zamanla evliliği çok yıpratıyor. Nisanliniz suanki hisleri ile sizi koruyor olabilir ama ilerde anneme hayır diyemem de diyebilir ..
 
Bir ekleme daha yapmak isterim - yaşadığım yerde iki aile var. İki ailede de Kari koca aynı memleketli ( Trabzon ) ve inanın erkek tarafı ile ilgili şikayetleri tamamen birebir aynı. erkeğin annesi maddi durumdan bağımsız olarak sürekli oğluna bagimli halde yaşama isteğinde evli ve barklı olduğu halde .. bu bölgede bu çok yaygın gördüğüm kadarı ile çünkü tanıdığım Karadenizli erkeklerin anneleri nedense hep oğlum da oğlum kafasında. Evlilik için asla acele etmeyin.

Tüm samimiyetimle söylüyorum - evlenmeden önce aile önemli değil önemli olan iki kişinin anlaşması derdim. Külliyen hatalı bir dusunceymis. Boşanma sebeplerimin başında eski eşimin annesinin aşırı müdahaleci ve baskın bir karakter olup oğlunun anneye bagimli bir oğlan çocuğu olması geliyordu. Anne oğlunu asla bana eş olsun diye rahat bırakmadı oğlu da zaten anneyi hiç bırakmadı. Anne oğul ilişkisi tahmin ettiğinizden de önemli evlilikte.
 
Son düzenleme:
Herkes herkesi kendisi gibi zanneder. Onlarda böyle bir kültür var olduğu için herkes bunu biliyor sanırlar. Sizde çekirdek aile hüküm sürdüğü için herkes böyle istiyor diye düşünürsünüz.
İkimizde aynı il aynı ilçedeniz.
Açıkçası yazdığınız gibi olduğunu düşünmüyorum böyle bir gelenek var ise elti neden kv ile yaşamamış bu zamana kadar, 3 kızı da kvleri ile ayrı yaşıyorlar.
Kendilerine hizmet edecek hizmetçi arıyorlar ama o ben değilim
 
X