Kocam bir başkasına aşık:(

Site ancak güncellendiği için yeni okudum yazılanları...
Açıkçası umudumyok gene iyi bir örnek, daha kötü durumda bir arkadaş da var.
Psikolojik şiddet gördüğünü filan yazmış.
Yazık kadın olarak bu kadar aciz davranmak anne denilen güçlü varlığa yakışıyor mu?
Çocuk olunca bir şey değişmiyor.
Sadece kadın olarak bizim toplumumuz 'çocuk var arada, katlanmak lazım.' psikolojisine bürünüyor.
Kendinizi kandırmayın lütfen...
 
valla hem konunuzu hem yorumlari hemde yorumlara verdiginiz cevaplari gozlerim dolu dolu olarak okudum.bu konu hakkinda disaridan konusmak cok kolay cunku kocanizin her hareketini 4 yillik yasantinizi ve neler hissettiginizi burda kelime kelime anlatamazsiniz ancak siz bilirsiniz.ortada da masum bi melek var. git mi demeli kal mi demeli bunu bilemem.esiniz asik olmus zamaninda aci cekmis belki de hala acisi var.esiniz adina uzuldum.siz de asiksiniz zaten o sebeple evlenmissiniz.bence esinizin size karsi sevgi anlaminda en ufak bi hissi bile olmasa giderdi.sanirim esiniz ve onun ailesi olgun ve aile konusunda duyarli insanlar.esinizle konusmadan once kayinvalidenizle konusun.belki esiniz size anlatamadigi seyleri annesi bu konuyu bildigi ve sizlere destek oldugu icin ona acilmis olabilir.kayinvalideniz de size bu sekilde yol gosterir.daha sonra esinizle bas basa konusun (o gucu kendinizde buldugunuzda) daha sonra ayrilik anlaminda deil de konusmadan sonra daha duzgun karar verme anlaminda 1 kac gunlugune evden uzaklasin.esiniz yine cocugunuzla gorusmesine devam eder hergun.bi kac gun sonunda tekrar bir araya gelip son kez kararlarinizi bildirin.bu sadece benim fikrim,dualarim sizinle insallah dusundugunuz kadar vahim degildir esinizle aranizdaki durum Allah yardimciniz olsun !
 
o kızı sevdiğini bildiğin için böyle düşünüyor olabilirsin canım. belkide kendileri dışında gelişen bir olaydan ayrılmışlardır. eşini al karşına konuş hala onumu seviyorsun beni sevmiyormusun diye sor. onunla görüşüp görüşmedikelrini sor. sana olan ilgisizliğinden hoşlanmadığını söyle. sonuçta bir evladınız var aranızdaki sorunalrı oturup konuşmalısınız.
 
Konunuzla alakalı değil ama bu tür sorunları ne kadar zaman sonra bile hala devam ettiğini kendim gördüğüm için anlatmak istiyorum.Hiç te aklımdan çıkmayan bir olaydır.
Lisedeyken bilgisayar dersindeyiz internette aşk testi falan gördük.Hocamız çok iyi biri olduğu için ''hocam size de yapalım eşinizin ismi nedir'' dedik.Fatma dedi oda.''hocam testin sonucu çok mutlu bir çift çıktı'' dedik.Aldığımız cevap ''Demekki Fatma'yla evlensem çok mutlu olacakmışım'' karşısında çok şaşırdık.Bunu çok samimi olduğumuz rehberlik hocamıza da anlatınca söyledikleri karşısında hem hüzünlendim hemde çok şaşırdım.
''Onun unutamadığı bir Fatma'sı varmış.Çok sevmiş başkasına vermişler.Oda şimdiki hanımıyla evlenmiş ama mutlu olamamış.Hiç unutamaz onu heryerde söyler'' derdi.
Yani hocamız 50-60 yaşlarına kadar unutamamış.Demekki bu tür ilişkiler erkeklerin kalplerinde derin yaralar açıyor.Ama umarım eşinizinki bu kadar uzun sürmez ve sizi sever.
 
bu akşam eşimi doktora için yurt dışına yolcu ettik. aslında bu ayrılık hayatımıza yeni bir yön verecek gibi görünüyor. hep uygun zamanın ve uygun şartların oluşmasını beklediğimi söylemiştim. yurt dışına gitmesi bu şartı kendiliğinden oluşturdu.

eşimle gitmeden bir hafta önce konuştuk. ben onu suçlamadan rencide etmeden saygı sınırlarını aşmadan, en önemlisi ağlamadan konuşmayı başardım. hislerimi olduğu gibi anlattım. uzun uzun anlattım o da uzun uzun dinledi. bazen şaşırdı bazen gözleri doldu. sonra o da hissettiklerini uzun uzun anlattı. birbirimize karşı hiç bu kadar açık olmamıştık.

bana ilk zamanlarda çok zorlandığını, onunla evlensem nasıl bir hayatım olurdu diye çok düşündüğünü, ikisinin bebeği olsa neye benzeyeceğini hayal ettiğini vs söyledi. tabi ki bunları dinlemek canımı çok acıttı. ama sakin sakin dinledim. zamanla yaşanmışların yavaş yavaş akılndan silindiğini evimize kızımıza ve bana odaklandığını söyledi. geçmişte kalan içini burkan bir anı olarak kaldığını söyledi. epey içini döktü. çünkü dökmesi için çok teşvik ettim. ben senin bu konuda bu kadar hassas olduğunu farkedemedim seni böyle üzdüğümü farkedemedim çok özür dilerim dedi.

onun konuşması bitince beni sevip sevmediğini sordum. seni seviyorum diye cevap verdi. söylemiyorsun deyince bildiğini düşünüyordum dedi. biraz kıyasladığımı hissettirdim. onunla beraberken çok genç olduğunu, yaşla alakalı coşkunun fazla olduğunu, hatta o coşkunun onu aslında çok yorduğunu beni anladıkça farkettiğini söyledi. neden ben bu sevgini hissetmedim peki dedim. onu bildiğin için dedi. ya da ben duygularımı ifade etmeyi becerememiş olabilirim dedi. çok şeyimi tüketmiştim beni sen kızımız hayata yeniden bağladınız dedi.

yurt dışında iki yıl kalıcak. ben ona çok açık şekilde eğer sadece kızımızı özlersen, yokluğum sana koymazsa bana lütfen çok açık söyle. beni sakın kandırma dedim. şimdiden özledim diye cevap verdi. şimdi cevap verme dedim. oraya gidince beni arama dedim. bakalım ne hissedeceksin. ne kadar özliceksin. özlediğin ben mi olucam yoksa alışkanlıkların mı kendini yokla orda dedim. kızımızla ilgili de anneni ara dedim. çok üzüldü. hala böyle hissettiğini bilmiyordum dedi. bunu defalarca tekrarladı. gitti bakalım.

içim rahatladı biraz. bakalım döndüğünde herşey çok farklı olabilir. ya biter. ya herşey yeniden başlar.

KONU BU SAYFADAN DEVAM ETMELİYMİŞ.FORUM YÖNETİCİSİ UYARDI. LÜTFEN İKİNCİ AÇTIĞIM KONUYA YORUM YAZMAYALIM.
 
her şey bir yana, konuşabilen bir çift olduğunuz için o kadar şanslısınız ki...
birçok evlilikte birçok birliktelikte çiftler ya konuşamıyor ya birbirlerini anlamıyor ya da hiç dinlemiyorlar.
tabii ki hissettiklerin acıtıyordur.ama lütfen evliliğin konusunda mücadeleci ol.halledilemeyecek bir sorun değil, ki konuşmanız da çok yapıcı olmuş bana göre.
yerinde olsam tam aksine daha sık görüşür aradaki sıcaklığı devam ettirirdim.bir çeşit flört olurdu
seni sevdiğini ispat etmesini beklemek yerine birbirinizi daha sağlam kazanmaya bakın.
ayrıca eşini asıl şimdi daha sık aramalısın.onu askere değil yurt dışına gönderiyorsun
 
gerçekten çok sevindim. konuyu baştan itibaren okurken zaten hala seviyor olmandan dolayı eşinin gayet uyumlu anlayışlı biri olduğunu sezmiştim çünkü sana kötülük yapan biri olsaydı zaten çoktan aşkın bitmiş olurdu...
ve son sayfadaki şu yazını okuyunca mutlu oldum. içini gerçekten dökebilmiş derdini anlatmışsın ve eşin evliliğinize senin gözünden bakabilmiş seni anlayabilmiş ve sana hissettirdiği duygular yüzünden de açıkçası kendini kötü hissetmiş.
emin ol herşey çok daha güzel olacak artık sende o kadını unut. eşin gerçekten seninle. güzel günler göreceksiniz buna eminim
 

niyetim kocamın sevgisini ispat etmesini sağlamak değil. kendiyle başbaşa kalıp duygularını yoklamasına fırsat vermek.alışkanlık mı sevgi mi ölçsün tartsın. elbette 2 sene boyunca hiç görüşmemek olmaz. zaten fırsatını buldukça gelir. bazen bazı soruların cevabını bulmak için ortamdan o insandan uzak kalıp düşünmek gerekir ya bu da öle birşey. o bazı cevapları kafasında netleştirdiğinde her zamanki gibi kocamın yanında olup ona gereken desteği tabi ki vericem. orda yalnız hissetmemesi için elimden geleni tabiki yapıcam. zaten önceki planlarımızda o doktora için gittiğinde ben de yüksek lisans için aynı üniversiteye başvurcaktım. bir kaç ay içinde herşey aydınlanır
 

her zaman bana sahip çıkan bir eş oldu. yoksa bu kadar mücadeleye kimin gücü yeter? bunu hep anlatmaya çalıştım ama yorum yapan bazı arkadaşlar beni acizlikle,gurursuzlukla hırsla vs suçladı. doğrusu pek önemsemedim. çünkü yazıyla ancak kendimi bu kadar ifade edebilirdim onlar da bu kadar anlayabilirdi. ifade etmiş olsam bile herkesin görüşü farklı. hakaret olmadıktan sonra saygı duymak gerekir.içimdekileri dökebildiğim için eşimin de dökebilmesini sağlayabildiğim için kafam rahat:) iyi dileklerin için çok teşekkürler canım.
 
uykuda ismini sayıklıyor...
bazı şarkılarda gözleri doluyor...
karısına seni seviyorum demiyor...

bu durumda olsam ben o kızı değil kendimi 3.şahıs gibi hissederdim...
onların aşklarının arasında bir karaçalı gibi...
sevgilimin ağzından hiçbir kız ismi duymaya dayanamazken, uykusunda isim sayıklayan ve sırf ismini sayıkladığını duymayın diye her gece yataga sizden sonra giren bir adama nasıl dayanıyorsunuz...

o adam her yataga geç geldiğinde, o kızın ismini sayıkladıgını bir daha duymayın diye geç geldiği gelmiyor mu aklınıza???

sinemaya gittiğinizde, filmdeki iki aşığın yerine sizi ve kendisini değil, o kızı ve kendisini koydugunu düşünmüyor musunuz?

yolda yürürken gördüğü ve o kıza benzeyen kızlara dikkatle baktığında içiniz burkulmuyor mu?

insanın aklından fikrinden 1sn çıkmaz ki bu...

her dalıp gittiğinde o kızı hayal ettiği fikri insanı yer bitirir...

çocuk varsa var...ben de babasız büyüdüm. ne oldu yani vatana millete hayırsız mı oldum...çocuğun evliliğin yürütülmesinde araç olarak kullanılması bana çok mantıksız geliyor...çocuk doğurduk diye bir ömür mutsuz mu olalım yani...çocuğun mutluluğu var da e benimki hani nerde?..çocuk önemli bir birey de, ben sırf onu doğurdum diye önemsiz mi olmalıyım?..
 


yorumumu bu son mesajı okumadan yazmıstım. şimdi bunu da okudum ve erkeklerin gerçekten bizim kadar ince düşünemediğini anlamış oldum...
hakkınızda hayırlısı olsun.
 
yorumumu bu son mesajı okumadan yazmıstım. şimdi bunu da okudum ve erkeklerin gerçekten bizim kadar ince düşünemediğini anlamış oldum...
hakkınızda hayırlısı olsun.

ben de tam son gelişmeleri okuduktan sonra yorum yazsaydın keşke demek üzereydim. ben burda ne yorumlar aldım sizinki çok masum kaldı:) güzel dileklerin için tşk ederim canım
 
ben de tam son gelişmeleri okuduktan sonra yorum yazsaydın keşke demek üzereydim. ben burda ne yorumlar aldım sizinki çok masum kaldı:) güzel dileklerin için tşk ederim canım

ya bir an sevgilim ve kendimi, sizin ve eşinizin yerine koydum da gerçekten ilk yaptığım yorumu ona göre yaptım... asla sizin kadar sakin bir yapıda olmadım olamayacağım da
ben yatakta boğuverirdim sevgilimi heralde
ama çok sevindim, eşiniz sırf ince düşünemediği için sizi üzmüş bunca yıl...demek ki bu konuda kendisine hiçbir şey hissettirmemişsiniz çok sabırlıymışsınız...
daha da sizden başkasını düşünemez bence
 
ben konuyu ilk açtığınızda nasıl olupta başkasını severken ayrılmak zorunda kalan biriyle evlenmeyi kabul ettiğinizi, nasıl bunca yıl eşinizin başkasını sevdiğini düşünerek (gerçek veya değil kafanıza takılan önemli bir sorun sonuçta) bu evliliği yürütebildiğinizi anlayamamıştım birtürlü.bu kadar sakinlik dinginlik nasıl olurda 4-5 yıl sürer.şimdide aynı sakinlikle tamtamına 2 yıl eşinizi yurtdışına gönderiyorsunuz.hemde sonucun ne olacağı konusunda (o kadını unutmuşmu unutmamış mı hala emin değilsiniz anlattığınız kadarıyla) kafanızda soru işaretleri varken. ben aşırı sinire öfkeye karşıyım.evet olaylar karşısında sakin ve mantıklı olmalıyız hep te bunu yapmaya çalışırım.ama bu konuda bu kadar sakinlik çok şaşırtıcı çok
 

içimi kimse bilemez değil mi? hayat benim payıma oto kontrol gerektircek şeyler düşürdü.kayınvalidemin deyimiyle kaşığıma bu düştü. sevgiler:)
 
içimi kimse bilemez değil mi? hayat benim payıma oto kontrol gerektircek şeyler düşürdü.kayınvalidemin deyimiyle kaşığıma bu düştü. sevgiler:)

bize sunulan sayısız duygudan biz gidip kişiliğimize uyanı alıyoruz aslında.oto kontrol sağlıklı bir sinir sisteminin göstergesidir.siz kendinizi yıpratsanız çocuğunuza olacak olan.yanlış birşey değil yaptığınız.bu kadar -kadercilik, payıma bu düştü- anlayışınıza saygı duymakla birlikte bunu ömrünüzün sonuna kadar taşıyabilmenizi temenni ediyorum sadece.yıllar sonra farkında olmadan harcadığımız yıllarımız "değecek şeyler" uğruna olmazsa işte asıl kötü olan o olur çünkü.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…