her şey bir yana, konuşabilen bir çift olduğunuz için o kadar şanslısınız ki...
birçok evlilikte birçok birliktelikte çiftler ya konuşamıyor ya birbirlerini anlamıyor ya da hiç dinlemiyorlar.
tabii ki hissettiklerin acıtıyordur.ama lütfen evliliğin konusunda mücadeleci ol.halledilemeyecek bir sorun değil, ki konuşmanız da çok yapıcı olmuş bana göre.
yerinde olsam tam aksine daha sık görüşür aradaki sıcaklığı devam ettirirdim.bir çeşit flört olurdu
seni sevdiğini ispat etmesini beklemek yerine birbirinizi daha sağlam kazanmaya bakın.
ayrıca eşini asıl şimdi daha sık aramalısın.onu askere değil yurt dışına gönderiyorsun
gerçekten çok sevindim. konuyu baştan itibaren okurken zaten hala seviyor olmandan dolayı eşinin gayet uyumlu anlayışlı biri olduğunu sezmiştim çünkü sana kötülük yapan biri olsaydı zaten çoktan aşkın bitmiş olurdu...
ve son sayfadaki şu yazını okuyunca mutlu oldum. içini gerçekten dökebilmiş derdini anlatmışsın ve eşin evliliğinize senin gözünden bakabilmiş seni anlayabilmiş ve sana hissettirdiği duygular yüzünden de açıkçası kendini kötü hissetmiş.
emin ol herşey çok daha güzel olacak artık sende o kadını unut. eşin gerçekten seninle. güzel günler göreceksiniz buna eminim
bu akşam eşimi doktora için yurt dışına yolcu ettik. aslında bu ayrılık hayatımıza yeni bir yön verecek gibi görünüyor. hep uygun zamanın ve uygun şartların oluşmasını beklediğimi söylemiştim. yurt dışına gitmesi bu şartı kendiliğinden oluşturdu.
eşimle gitmeden bir hafta önce konuştuk. ben onu suçlamadan rencide etmeden saygı sınırlarını aşmadan, en önemlisi ağlamadan konuşmayı başardım. hislerimi olduğu gibi anlattım. uzun uzun anlattım o da uzun uzun dinledi. bazen şaşırdı bazen gözleri doldu. sonra o da hissettiklerini uzun uzun anlattı. birbirimize karşı hiç bu kadar açık olmamıştık.
bana ilk zamanlarda çok zorlandığını, onunla evlensem nasıl bir hayatım olurdu diye çok düşündüğünü, ikisinin bebeği olsa neye benzeyeceğini hayal ettiğini vs söyledi. tabi ki bunları dinlemek canımı çok acıttı. ama sakin sakin dinledim. zamanla yaşanmışların yavaş yavaş akılndan silindiğini evimize kızımıza ve bana odaklandığını söyledi. geçmişte kalan içini burkan bir anı olarak kaldığını söyledi. epey içini döktü. çünkü dökmesi için çok teşvik ettim. ben senin bu konuda bu kadar hassas olduğunu farkedemedim seni böyle üzdüğümü farkedemedim çok özür dilerim dedi.
onun konuşması bitince beni sevip sevmediğini sordum. seni seviyorum diye cevap verdi. söylemiyorsun deyince bildiğini düşünüyordum dedi. biraz kıyasladığımı hissettirdim. onunla beraberken çok genç olduğunu, yaşla alakalı coşkunun fazla olduğunu, hatta o coşkunun onu aslında çok yorduğunu beni anladıkça farkettiğini söyledi. neden ben bu sevgini hissetmedim peki dedim. onu bildiğin için dedi. ya da ben duygularımı ifade etmeyi becerememiş olabilirim dedi. çok şeyimi tüketmiştim beni sen kızımız hayata yeniden bağladınız dedi.
yurt dışında iki yıl kalıcak. ben ona çok açık şekilde eğer sadece kızımızı özlersen, yokluğum sana koymazsa bana lütfen çok açık söyle. beni sakın kandırma dedim. şimdiden özledim diye cevap verdi. şimdi cevap verme dedim. oraya gidince beni arama dedim. bakalım ne hissedeceksin. ne kadar özliceksin. özlediğin ben mi olucam yoksa alışkanlıkların mı kendini yokla orda dedim. kızımızla ilgili de anneni ara dedim. çok üzüldü. hala böyle hissettiğini bilmiyordum dedi. bunu defalarca tekrarladı. gitti bakalım.
içim rahatladı biraz. bakalım döndüğünde herşey çok farklı olabilir. ya biter. ya herşey yeniden başlar.
KONU BU SAYFADAN DEVAM ETMELİYMİŞ.FORUM YÖNETİCİSİ UYARDI. LÜTFEN İKİNCİ AÇTIĞIM KONUYA YORUM YAZMAYALIM.
yorumumu bu son mesajı okumadan yazmıstım. şimdi bunu da okudum ve erkeklerin gerçekten bizim kadar ince düşünemediğini anlamış oldum...
hakkınızda hayırlısı olsun.
ben de tam son gelişmeleri okuduktan sonra yorum yazsaydın keşke demek üzereydim. ben burda ne yorumlar aldım sizinki çok masum kaldı:) güzel dileklerin için tşk ederim canım
ben konuyu ilk açtığınızda nasıl olupta başkasını severken ayrılmak zorunda kalan biriyle evlenmeyi kabul ettiğinizi, nasıl bunca yıl eşinizin başkasını sevdiğini düşünerek (gerçek veya değil kafanıza takılan önemli bir sorun sonuçta) bu evliliği yürütebildiğinizi anlayamamıştım birtürlü.bu kadar sakinlik dinginlik nasıl olurda 4-5 yıl sürer.şimdide aynı sakinlikle tamtamına 2 yıl eşinizi yurtdışına gönderiyorsunuz.hemde sonucun ne olacağı konusunda (o kadını unutmuşmu unutmamış mı hala emin değilsiniz anlattığınız kadarıyla) kafanızda soru işaretleri varken. ben aşırı sinire öfkeye karşıyım.evet olaylar karşısında sakin ve mantıklı olmalıyız hep te bunu yapmaya çalışırım.ama bu konuda bu kadar sakinlik çok şaşırtıcı çok
hakkınızda hayırlısnın olmasını diliyorum
içimi kimse bilemez değil mi? hayat benim payıma oto kontrol gerektircek şeyler düşürdü.kayınvalidemin deyimiyle kaşığıma bu düştü. sevgiler:)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?