Kırmızı çizgiler

Mükemmel
 
Tek çözüm kendimize benzeyenler ile arkadaş olmamız,gel de bul şimdi samanlıkta iğneyi hesabı,gerçek şu ki burada ben çok seviniyorum,gülüyorum çok tatlı insanları buldum ,iyi geldi kk bana
Gerçekten samanlıkta iğne aramak gibi. Bir de ben menfaatçi ilişkilerden çok bunalmış durumdayım.

Böyle olduğu zaman direkt soğuyorum ve anlaması için karsıdakının davrandıgı gibi davranmaya başlıyorum. Direkt uzaklaşıyorlar, onlar yaparken sorun yok ama. Politik davranamıyorum sanırım ya da fazla mı yumuşak yüzlü gözukuyorum bilmiyorum
 
Açıkçası ben sizde bir sorun bulmadım, aksine sizi ilkeleri olan düzgün biri olarak kafamda canlandırdım. Kişisel görüşüm Türkiye'de hem sevgililik, hem aile, hem de arkadaşlık ilişkileri fazla laçka. Çok fazla başkasının hayatına müdahale etme, eleştirme, dedikodu var, özel hayata saygı yok, kendi doğrun neyse onu dayatma var. Ben de bundan muzdaribim maalesef. Sınırları olan biri olduğunuz için üzülmeyin bence doğrusu bu, aslında siz Avrupa'da falan daha rahat edersiniz sanki gibime geldi.
 

Ay ben de hiç sevmem. Ne münasebet tanımadığım insanlar dokunmak. Kişisel alana saygısızlık geliyor. N
 
burcu terazi ve yükseleni oğlak olan biri olarak yazıyorum çok arkadaş canlısıyım ve bu kadar kindar değilim ertesi gün unuturum kavgaymış hakaretmiş

bende teraziyim. asla unutmam
kindarımdır net bir şekilde.
konu sahibesi gibi de anında soğurum.

ama hoşlanmadığım davranışlarını törpülemeye çalışmam kimsenin. benimleyken böyle davranma şöyle konuşma vs gibi. baktım bana uymuyor görüşmem. konu sahibesinin yanlışı bu bence.
 
siz güven ve bağlanma sorunu yaşıyorsunuz... bence destek alın. rahatlarsınız
 
insanlara hiç tolerans tanımıyorsunuz bu düpedüz bencillik ve olumlu dozunda eleştiri her zaman iyidir sizi geliştirir yani yalnız kalmanızda çok normal ılımlı değilsiniz.
 
Okurken kendimi okudum resmen
Hatta kesin oğlak burcu dedim kendimden yola çıkarak aslan burcu çıktınız:)
Bence çok güzel özellikleriniz var iyiki böyleyiz
 
ben de kimsenin hayatını merak etmiyorum, insanların saygısızlıklarında direkt siliyorum ama insanlara bakınca böyle hayatlarına devam ettiklerini görüyorum. Konuyu takipteyim. Çözüm bulan varsa
Şimdi yazabilirim. Uzun olacak biraz. Bu sınır konusu benim için adeta bir travma. Ben insanlara karşı hiçbir sınırını koruyamayan bir ebeveyn ve ona tepkisel olarak ekstra sinir koyan diğer ebeveynle büyüdüm. Bu da 20li yaşlarımda beni sınırlar konusunda fazla hassas duruma getirdi. Sizden farkım ben sizin tepki de koyabilen, tartisabilen versiyonuydum.
Biri saygısızlık mi yaptı hooop ya açıkça söylüyordum ya bıçak gibi kesip atıyordum. İş hayatimda işimi duzgun yapıyordum. Ama asla yalakalık yapmiyor, ekstra mesai, kişisel haklarının ihlali konusunda adeta tırnağımi çıkarıyordum.
Kimi zaman aman o da huyludur, onu sinirlendirmeyelim gibi yorumlara maruz kalıyordum. Bununla da gurur duyuyordum. Yıllar böyle geçti. Az arkadaş, iş hayatinda aman ona birşey demeyelim gibi bir algı ve bazen düşmanca bakışlar.
Sonra ufak bir yöneticilik pozisyonuna geçtim. İlk başta o pozisyona gecmemi çoğu kişi istemezken 3 yılın sonunda ayrılmaya karar verdigimde herkes beni durdurmaya karar verdi. Kimse ayrilmami istemedi. Çünkü bırakın kendi haklarimi X Y'nin sınırını assin hemen uyarıyorum. Böylelikle o iki kişi birbiri ile kötü olmuyor günah keçisi ben oluyordum. Böyle sürekli savunmada yıllarım geçti. Adalet timsaliydim ya ne önemi var kişisel kazançlarımın?
Ta ki 6 yıl önceye kadar. Arada görmek zorunda olduğum iki kişi tarafindan adeta zorbalığa uğradım. Kişisel hak vs yok. Sırf onların istediği kalıpta olmadığım için ellerindeki pozisyonu kötüye kullandılar. Ben onları hiç görmemek için dikkat etsem de tamamen hayatımdan çıkamayacak durumdalardi.Dolayli olarak bile zorbalığı bırakmadılar. Kendi hasta ettim. Ben birşey yapmadım.Neden böyle oldu sorusu kafamda çınladı. İyice kapandım. Sınırlarım iyi keskinlesti. Birakin benim sinirimi aşan kişiyi X Y'nin sınırını assa X'e onyargi ile yaklaşıp ona yapan bana da yapar deyip gardimi alıyordum.
3 yıl önce is yerinde amirimiz bizim kurduğumuz birime karşı ayakta bulundu. Ayaklandik. İş ciddiye binince kimi saf değiştirdi, kimi başta tepki verip sustu. Kalakala 2 kişi kaldık. Arkadaşım birim değiştirdi. O mangalda kül bırakmayan insanlarla aynı yerde çalışmaya devam ettim.
Sonra dank etti. Dedim ki bu işte bir aksilik var. O sırada bir sürü iyi kötü şey oldu.
Oturup düşünmeye başladım yıllar geçmişti. O esnada daha ciddi hadiseler de yasadim. Zaten uzun oldu onu anlatmiyorum. Yanimda olan insanlara baktım. Sınırıma saygı gösteren bazı insanların aslında saygi nedeniyle değil de pasif, bağımlı kişiliklerinden dolayı böyle davrandigini gördüm. İşi benden çok kötü yapan insanların zamanla insan ilişkileri sayesinde çok daha iyi pozisyonda olduğunu gördüm. Benim aman ne saygılı insan dediğim insanların benim için asla elini taşın altına koymadigini en zor gunumde sen halledersin deyip kendi kötü gününde sırtıma cullandıklarını gördüm. Kimi zaman kendi sınırlarının asılmasına izin veren insanların belli bir süre sonra o insan sayesinde çok iyi pozisyona geldiklerini gördüm. Ben ne yapıyordum peki Tr gibi sınırların hallaç pamuğu olduğu ülkede yel degirmenlerine karşı savaşıyordum. Esneklesmeye, akışta kalmaya, karsimdakinin kendi olmasına izin vermeye, daha az gurur yapmaya, kendi cikarlarimi gozetmeye başladım. En önemlisi yaşadığım coğrafyayı kabule geçtim.Ben İskandinav ülkesinde yaşamıyorum. Bu ülkede o kadar acı, o kadar büyük sinir ihlalleri var ki. Daha rahatladım. Haklı olmak mı mutlu olmak mı? Şimdi mutlu olmak, kazançlı olmak üzerine yeni bir hayat inşasına başladım. Size de tavsiye ederim.
 
evet :) kimseyi değiştiremezsin sana uymuyorsa arkadaşlığı bu kadar ilerletemezsin :)
 
Kesinlikle mutlu olmak haklı olmaktan çok daha önemli. Ayrıca deneyimizi paylaştığınız için de teşekkür ederim.
Ben kendi adıma çıkarlarımı gözettiğim zaman daha çok yalnız kalıyorum. Kendi olmasına elbette izin veriyorum ancak ben nasıl gidiyorsam karşımdakının de bana aynı şekilde gelmesini bekliyorum. (Bu çok ütopik bir durum, farkındayım.. Ancak bir türlü aşamadım.)

Eminim buradaki birçok kişinin bu tarz deneyimler olmuştur, özellikle de iş ortamında artık hiç kimsenin samimiyetine inanmıyorum.
 
Dedikodu hoş birşey değil tabi ama kadın arkadaşlıkta böyle gidiyor ya yoldan geçene bile ay şuna bak ne giymiş deriz ne konuşcaz dış politika mı? biraz rahat bırakın kendinizi insanları da tek kalemde silmek olmaz hepimizin ağzından yanlış şeyler çıkabilir
 
Bir çok kişi ile aynı yorumu yapacağımdan yeniden yazmadım. Benim asıl merak ettiğim; böyle net kırmızı çizgisi olan bir insan iş yerinde ki hakareti nasıl resmiyete dokmediniz. Haksızlık karşısında nasıl sumenalti edilmesine müsade ettiniz. Çok merak ediyorum aynı hakaretle amiriniz karşı karşıya kalsaydı dur affedeyim mi diyecekti.
 
Fazla kuralci ve sıkıcı duruyorsunuz , kimseye bana dedikodu yapma denmez dedikodu yapan insanlari sevmiyorsaniz iletisimi ufaktan bitirirsiniz .etrafinizdakiler pek sizin kafa denginiz degil sizde esnek biri degilsiniz .biraz kendinizi esnetin ama bu demek degil ki kendinizi ezdirin asla . Mesala dedikodu yapan arkadasla selami sabhaa kesmek yerine dedikodu yaptığında yorum yapmayip baska konularda gene gorusup muhabbet edebilirsiniz. Aaa bu dedikodu yapti çat ben bunla hic konusmayayim olmaz .tamamen iletisimi kesmek doğru degil
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…