Kırmızı çizgiler

kendinizi sorguladığınız için sorguluyorum.
sonuçta fikir almak için açtınız ya konuyu.
ancak her iki yorumuma da verdiğiniz cevaplar aynı bakış açısında ve tekdüze.
benim söylediğime değil yine kendi istediğinize cevap vermişsiniz.
tabi ki biriyle anlaşıp anlaşamayacağımızı görmek için birlikte vakit geçirmek lazım aksini söylemedim ki savunmanız bu yönde.
ama ilk yorumunuzdaki eleştirilmeyi sevmiyorum cümlenizle çelişkili değil.

Davranışlarımın eleştirilmesini sevmiyorum dedim. Hızlı konuşmam mesela çok heyecanlı bir yapımın olması, her şeyi unutmam, devrik cümleler kurmam vb...


Ben bir sanat eseri değilim ki niye eleştiriliyorum?

Şuan çok uykuluyum . Yarın bu mesajları tekrar okuyup değerlendireceğim.
 
Sosyal bir varlık değil miyim?
Yazdıklarınızın büyük çoğunluğu resmen beni anlatıyor ama gayet sosyalim neden kendinizi böyle değerlendirdiniz anlayamadım kulüplere derneklere falan üye olsanıza size kendiniz gibi insanlar denk gelmemiş o yüzden böylesiniz sizde sorun yok ki ben de 30 yaşımdan sonra farkettim kırmızı çizgilerimi kalın çizdim üstelik böyle daha mutluyum şimdi arkadaş olmak isteyenlere bile mesafeliyim istemiyorum kendimle daha mutluyum sanırım karakterime uygun dost olmayacaksa hiç olmasın daha iyi
 
Sizin özellikleriniz kötü değil bir dönem ben de oyleydim. Hatta tepkisel olarak bir 5-6 senemi çok yoğun böyle geçirdim. Sonra bu tavrın bana çok zarar verdiğini gördüm. Çünkü bizim toplumda özellikle sınır diye bir kavram yok. Sinir koyduğumuzda soğuk olmakla suclaniyorsunuz ve yalnız kaliyorsunuz. Sınır avciliginin peşine düştugumde bir gün belki bana çok şeyler katabilecek insanları kaybettiğini gördüm.
Ben bulduğum çözümü söyleyim. Çıkarcı olmak ve karsimdakinin davranışının benimle mi kendiyle mi ilgili olduğunu cozumlemek. Eğer yüksek dozda sinir ihlali yapıyorsa yallah. Hafif duzeydeyse bıçak gibi kesmeden izleme almak. Orta duzeydeyse o insan işime yariyorsa sınırlarımi belli ederek belli mesafede tutmak.
Bu arada alakalı midir bilmem, pek de inanmam ama ben de aslan burcuyum.
 
Çok.guzel planlarım var havalar ısınıyor ya. Google lens indireceğim ve bu bahar ve yaz boyunca görebileceğim bütün cesitteki çiçeklerin fotoğrafını çekip adını öğreneceğim. Sonra tek tek sayacağım kaç tane çiçek adi oğrenmisim diye.

Sonra buhurdanlık aldım. Yine bayram dönüşü bütün farklı aromalardaki yağlardan alıp koku hislerimi aktive edeceğim.

Bisiklet grubuna katılmaya verdim bulunduğum ilçedeki. Biraz para ayırıp kask ve dizlik alacağım.

Sonra okunması gereken filmler ve kitaplar listem...


Yemişim insanları kaoslarını dedikodularını...

kısa vadede hedeflerim bunlar
Valla müthişsiniz toksik kişilerden uzak durun bu tarz faaliyetler çok daha iyi geliyor bisiklet grubuna katılmak harika bir fikir insanların mıç mıç mıç sürekli bir şeyler anlatmalarından çok sıkıldım dinginliğe ihtiyacım var benim yeterince vefasızlık gördüm artık dost olmak için can atanlara dahi çizgilerim var yeni tanıştığım insanlar diyor ki ben sizi daha önce niye tanımamışım içimden aman diyorum kalsın 😂selam selam birkaç muhabbet yeter daha ilerisine gerek yok
 
Aslan burcuyum 😅 bana çok gereksiz geliyor incitici konuşmalar laf sokmalar dedikodular , pasif agresif tepkiler , tartışırken ses yükseltme, konuyu saptırma , manipüle etmeye çalışma, yıkıcı eleştiri vb...

Iki sohbet edip kahve içip gidelim bu dünyadan. Ne uzatıyorsunuz ki meseleleri. Benim psikoloğum da bana " erkek beyni " gibi çalışıyor kafan demişti. Empati kuramıyorum hemcinslerimle. Bi sorun olursa gidilir konuşulur. Niye laf taşıyorsun arkasından konuşuyorsun sonra hiçbirşey olmamış gibi görüşmeye devam ediyorsun sonra şikayet ediyorsun falan.... Çok saçma çok.

Net olmak fevri olmak gibi görünüyor.
Kendi kendilerine tribe girenleri ise hiç anlamıyorum bir derdin varsa ya da benim hatam varsa gel anlat ben de o yönümü törpüleyim değil mi o kadar sinir bozucu ki 😂hele laf sokmalar hiç benlik değil 😂😂valla kendim gibi birisini ilk defa görüyorum 😍sevmediğim bir insansa selam vermem bu da benim yani daha ötesi var mı hoşgörülü ol diyenler için söylüyorum hoşgörü hoşgörü bir yere kadar 😂ikinci kez olunca bir hata kestirip atıyorum uğraşamam saçma saçma şeylerle
 
Benim de çok net sınırlarım var. Ben de bazen düşünüyorum aşırıya mı kaçıyorum?
Yapılan saygısızlığa tahammülüm yok. Anında bıçak gibi kesiyorum. Benimle nasıl konuşmasını gerektiğini bilecek. Ben insanlara bu kadar dikkatli davranıyorsam karşılığını patavatsızca almamalıyım bu bana yapılan saygısızlıktır diye düşünüyorum.

O yüzden ben de hayatımdan çok kişi çıkardım. Düşünüyorum eksikliklerini hissediyor muyum ? Hayır hissetmiyorum. Bir ara acaba kendime mi itiraf edemiyorum diye düşündüm. Biri çok uzun yıllar arkadaşımdı. Ama yapılan saygısızlık beni o kadar sinirlendiriyor ki sinirim özlemimin önüne geçiyor. Yani ben araya mesafe koyduğum insanları da özleyemiyorum.

Kibirli miyim egolu muyum diye düşündüğüm de oldu. Her insanda kibir ego vardır. Bu sadece bize ait bir özellik değildir. Sadece biz tolere edemiyoruz insanlara saygısızca davranmadığımız için.
Karşılığında gösterdiğimiz saygıyı istiyoruz. Tam tersi bir durumda anında soğuyoruz. Yani ben başka açıklama bulamıyorum bu duruma :)
Ben de liseden çok yakın arkadaşımı hayatımdan çıkardım hiç eksikliğini hissetmiyorum onu da neden çıkardım kısaca söyleyim eşinden ayrıldı o kadar teselli ettim konuştum benim bir derdim olunca kaçış o kaçış bahaneler o gün çıkardım ben psikolog muyum lan :KK70:
 
Sanirim tahammul sınırınız az .hemen kestirp atiyorsunuz.empati yeteneginiz az bunun üzerine calisin .baska bi canlinin ne hissettiğini anladığınızda tahammul yeteneğiniz artar
 
Sanirim tahammul sınırınız az .hemen kestirp atiyorsunuz.empati yeteneginiz az bunun üzerine calisin .baska bi canlinin ne hissettiğini anladığınızda tahammul yeteneğiniz artar
Empati yeteneğimin az olduğu çıkarımını neye göre yaptınız ? Merak ettim. Öyle hemen yapılıyor mu bir kaç mesaj ile. Psikolog musunuz ?
 
Merhaba Kadınlar...

Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.

önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.

Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.

Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???

Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.

Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.

Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.

Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.


Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.

Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.

Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....

açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?

Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?

Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.


En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.


Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay

Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?

Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.

Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?

Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.

Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.

umarım derdimi anlatabilmisimdir
Anaaaaaa bu ben vallahi ben billahi ben. Özetle kendimi okudum resmen öyle iyi anlıyorum ki ve oh beeee yalnız değilim dedimmm. Bence biz bu şekilde aynen devammmm az insan çok huzur
 
İnsanlar ilişkilerine kırmızı çizgilerinin aşılmasına müsaade ettikleri için devam etmiyorlar.

Elbette dostsak, arkadaşsak yeni gelecek birbirimizi eleştireceğiz eksikleri söyleyeceğiz. Pat diye birbirimizi bırakmak pek kalp kârı değil.
 
Merhaba Kadınlar...

Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.

önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.

Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.

Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???

Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.

Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.

Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.

Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.


Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.

Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.

Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....

açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?

Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?

Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.


En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.


Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay

Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?

Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.

Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?

Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.

Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.

umarım derdimi anlatabilmisimdir
İnsanın sınırları, çizgileri olması güzel bir şeydir ancak bu sayede koruyabiliriz kendimizi. Lakin bunun aşırısı da zararlıdır çünkü insan sosyal bir varlıktır. Yıllar önce destek terapisi alırken doktorum söylemişti bunu bana, yalnız yaşıyordum o zamanlar konuyla ilgili insan yalnız olamaz , olmak istemesi normal bir duygu değildir, ağır hasar bırakır demişti.
Sizin gibi birini tanıyorum alıngandır, tek sözcük soğumasına yeter, sadece benimle ve ailesiyle ilişki kurabiliyor. Çok başarılı bir iş hayatı olmasına rağmen insan ilişkilerinden hep uzak kalmıştır çünkü insanlar geriliyor onun yanında. Bana sorarlar hep bunca yıldır nasıl arkadaşsınız diye sorunun cevabını bilmiyorum oysa asla istediği gibi davranmadım şimdiye dek, neysem oyum. Şimdi siz konunuzda erdemli örnekleri sıralayınca herkes hak verecektir size ama konunun öyle olmadığını çok yakınımda gördüğüm için biliyorum. Alınganlık ve kindarlık yaşamı çok zor hale getiren şeyler. Benim dediğim olacak, benim istediğim olacak, desturla konuşulacak her şeye dikkat edilecek zor şeyler... O yüzden haklılık değil çözüm aramalısınız, eleştiri karşısında olgunluk ve eleştiriden ders çıkarmayı öğrenmelisiniz. Sözünü ettiğim arkadaşım artık 50 yaşına geliyor, farkında olsa bile değişme çabaları zor bu saatten sonra. Eşinden boşandı, işini bıraktı, ailesiyle münzevi bir hayat yaşıyor o duruma gelmeden destek alıp çözmeye bakın bence. İnsan ilişkileri gereklidir hayatta
 
Merhaba Kadınlar...

Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.

önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.

Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.

Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???

Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.

Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.

Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.

Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.


Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.

Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.

Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....

açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?

Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?

Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.


En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.


Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay

Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?

Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.

Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?

Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.

Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.

umarım derdimi anlatabilmisimdir
Kırmızı çizgilerinizin olması çok güzel. Ben de mesela menfaatçi beleşçi, ezik iki lafı bir araya getiremeyen ve ciddiyetsiz insanları hiç sevmiyorum. Sırf bu yüzden çok kişiyi hayatımdan çıkardım. Bu sebeple arkadaş sayım çok azdır
 
Sizin yapınız bu. Eğer kendinizi zorlar istemediğiniz davranışlarda bulunursanız neden kendime bunu yaptım pişman olabilirsiniz ileride. O nedenle kimseniz öyle kalın. Ben çok beğendim kişiliğinizi. Biraz kendime benzettim yaşınıza geldiğimde tamamen siz olabilirim belkide bilmiyorum.
Tanıdığınız herkese çizgilerinizin ne kadar keskin ve belirgin olduğunu bunun sizin özelliğiniz olduğunu söylüyorsunuzdur. Yinede aynı hatayı bir iki defa yapabilirler. Unutkan dalgın insanlar var onlara anlayış gösterirsiniz sadece. Uymuyorlarsa silmeye devam edin. Tecrübe etmişsinizdir biri gider biri gelir. Kimsenin yeri boş kalmıyor.
 
Empati yeteneğimin az olduğu çıkarımını neye göre yaptınız ? Merak ettim. Öyle hemen yapılıyor mu bir kaç mesaj ile. Psikolog musunuz ?
Karsi tarafinda sizinle paylasmak istedigi seyleri anlar,onlara o imkani verirdiniz cikarimindan oldu... kimsye hic bir imkan vermiyorsunuz.illa biseyler olmak gerekmiyor sizinle vakit gecirmek isteyen birine temizlik daha onemli geliyor bu sizin alaniniz onunda belki sizinle icmek alani olacakti burdan cikarim oldu diyelim onlarin alanlari sizin alanlara hic uymuyor nedense hep siz hep siz yalniz kalirsiniz boyle böyle
 
Merhaba Kadınlar...

Sizinle sosyal ilişkilerim konusunda benim kafamı karıştıran bir konuyu paylaşmak istiyorum.

önce kendimi tanitayim öyle konuma geçelim. 3 sene önce aldatıldigim için boşandım. 12 senelik ilişkim bitti tek celsede ve öğrenmem boşanmam arasında 2 ay oldu. Apar topar bitirdim çok büyük acılar çektim. Asla arkama bakmadım.

Işte arkama bakmamak benim klâsiğim. Ne olursa olsun affedemiyorum kimseyi. Bir hata yapılır uyarıyorum. Ikinci olursa geri dönüşü olmuyor benin için.

Çok arkadaşlığımı bitirdim bu sebepten. Bir sınır çiziyorum mesela, diyorum ki kız arkadaşıma " ben davranislarim konusunda eleştirilmekten hoşlanmıyorum " çünkü ben herkesi olduğu gibi kabul ederken ben neden kabul edilmiyorum ki???

Bu uyarıdan sonra 2. Kez yapılınca bunu saygısızlık olarak düşünüyorum ve iletişimi koparıyorum.

Bir arkadaşıma dedim ki, " ben dedikodu sevmiyorum. Insanların hayatini merak etmiyorum gereksiz bilgilerlei dolmak istemiyorum " bu uyarıma rağmen devam etti. Bıçak gibi kestim ilişkiyi. Içimden gelmiyor görüşmek. Sıkılıyorum.

Boşandıktan sonra Biriyle sevgili olmuştum . Bir gün çok kıskançlık krrizi yaşadı bana " sen bir dalı tutmadan başka bir dalı bırakmazsın " dedi. Yani inanın evlenirim ben bunla dediğim adam gözümde bitti. Çok ağladı yalvardı pişman oldu ama yok yani içimde yaprak kipirdamadi.

Biri bana yalan söyleyince ilişkim bitiyor , olmadığı biri gibi davranınca ilişkim bitiyor. Arkamdan konuştuğunu öğrenince ilişkim bitiyor.


Bir arkadaşım bana gelmek istedi şarap içelim dedi " müsait değilim yarın temizlik yapacağım. Alkol beni yoruyor" dedim. Inanılmaz tepki verdi. " evin çok pis olduğu zamanlarda da geldim sana şimdi niye sorun yapıyorsun " dedi. Içim buz gibi oldu. Eski samimiyetimi bulamadım.

Çalıştığım iş yerinde değer verdiğim biri bana laf soktu. Artık selam vermek gelmiyor içimden.

Ben hayatımda insan istemiyorum aslında sanırım. Kimse umrumda değil. Uğraşmak istemiyorum triplerle, ince laF sokma durumlarıyla , sevmedigim insanlarla görüşme durumlarıyla falan....

açıkçası yalnızlıktan da hiç şikayetçi değilim. Ama bazen düşünüyorum çok mu ütopik bir dünya hayal ediyorum. Samimiyetsiz bir dünyaya adapte olmam mi gerek?

Insanların sınırlarıma girmesine izin vermediğim için yalnız kaldigimın farkındayım. Acaba bağlanma sorunu mu yaşıyorum?

Aile ilişkilerim çok iyi. Çok yakın dostlarım var ama aynı şehirde değiliz. Sınırlarıma tecavüz etmeyen arkadaşlarım da var. Hatta bazen beni inciten ama niyetini bildiğim için sorun etmedigim insanlar da var hayatımda.


En son yaşadığım olayda iş yerinde biri bana hakaret etti. Ben olayı savcılığa taşıyacağımı söyledim amirime . Affedici olmamı bir sonraki sınırı aşma durumunda işlem yapabileceğini söyledi. Asla affedemem 37 yasındayım daha bir kere ailemden hakaret isitmedim dedim. Isitseydin affetmez miydin ' e getirdiler olayı. Buyumesini istemediler olayın. Ben de kavga edemiyorum kimseyle hırsımı da alamadım haksız yere maruz kaldım çünkü çok gereksiz bir tepkiye.


Yani şikayetçi olamadım sümenaltı edildi olay

Şimdi kendimi sorguluyorum. Ben kibirli bencil biri miyim? Sosyal bir varlık değil miyim?

Ben bu dakikadan sonra kaç zaman yaşayacsğim bilmiyorum. Ben eğlenmek istiiyorum artık. Yalnızken de eğlenemiyorum. Kalabalıkta da eğlenemiyorum.

Ordan bakınca bağlanma sorunu olan birine mi benziyorum ? Kırmızı çizgilerim çok mu kalın? Biraz acaba tolere mi etmem lazım insanları?

Ben hiç mi girmiyorum insanların sınırlarına bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.

Mesela aynı işyerinde küs oldugum bir arkadaşın evlendiğini bile aylar sonra nöbet defterinde farkettim. Ama o şahıs benim sosyal medya hesaplarımı stalklıyor.

umarım derdimi anlatabilmisimdir
ben de kimsenin hayatını merak etmiyorum, insanların saygısızlıklarında direkt siliyorum ama insanlara bakınca böyle hayatlarına devam ettiklerini görüyorum. Konuyu takipteyim. Çözüm bulan varsa :KK51:
 
Bi yorumunuzda size hakaret eden iş arkadaşınıza cevap bile veremediginizi söylemişsiniz. Ben sorununuzun bu olduğunu düşündüm. Acaba birileriyle yüzleşmekten kaciniyo olabilir misiniz? Başınıza tatsız bi olay geldiğinde kendinizi savunamadiginiz için, sizi o duruma sokabilecek insanlardan da sessizce uzaklasiyosunuz. Bu bizlere kibir gibi yansıyor ancak, sizin "zarar gorucem ve kendimi savunamiycam" korkunuzdan kaynaklaniyo olabilir mi? Öte yandan, istemediğiniz davranışları gösteren insanları pasif agresif olarak nitelendirmissiniz, bi sorun varsa konuşsunlar demişsiniz ama sizin yaptığınız da pasif agresif bi tutum aslında. Siz de "seni daha önce bu konuda uyarmıştım, düşüncelerimi onemsemedigin için seninle görüşmek istemiyorum" demek yerine sessizce kabugunuza cekiliyosunuz. Belki karşı tarafın sizin ona küstüğünüzden haberi bile yok, "durup dururken bi haller oldu buna" diye dusunuyo belki de.
 
bilmiyorum. Kimsenin hayatını derdini merak etmiyorum. Tamamen kendim odakliyim. Kimseyi eleştirmem tavsiye vermem reddedilirsem sorun etmem ya da umursamam kimseyi.
Yanlız değilsiniz ,kendimi okuyor gibi oldum 😁ben mutluyum bu tavrımdan ve kişiliğimden ayrıca,insanların samimiyetliğiyle yorulacağıma,kendimle huzurlu mutlu geçinip gidiyorum oh miss valla🥰
 
ben de kimsenin hayatını merak etmiyorum, insanların saygısızlıklarında direkt siliyorum ama insanlara bakınca böyle hayatlarına devam ettiklerini görüyorum. Konuyu takipteyim. Çözüm bulan varsa :KK51:
Tek çözüm kendimize benzeyenler ile arkadaş olmamız,gel de bul şimdi samanlıkta iğneyi hesabı,gerçek şu ki burada ben çok seviniyorum,gülüyorum çok tatlı insanları buldum ,iyi geldi kk bana🧿
 
X