Cano, hayır demeyi bileceksin. Hazır lopçu bu erkek milleti.
Havamda değilim. Sen ayarla bana sürpriz olsun bu sefer gibi...
2 kere sordu 3. Ye ask google, think twice demeli.
Senin zaten kendi işini kendin halleden biri olduğun belli oluyordur. Ee her talebe de evet dersen canına minnet bunların.
Tabii ki bazen hiç karışmadığım oluyor, ama o günlerde hiç bir şey yapılmıyor, ya eve gidip yemek falan yapıyoruz,ya da daha önceden benim buldugum bir mekana gidiyoruz. Benim kendi doğumgünümde bile daha önceden benim gidip beğenip tavsiye ettiğim mekana götürülüyorumDaha önce hiç tüm bunları yaparken şikayet ettin mi? Ya da "bana ne ya, ben mi alıcam bilmem nereden bilmem nereye biletini, kendi alsın, almazsa da olduğu yerde kalsın" diye düşündün mü? Film izleyelim dendiğinde fikrin sorulduğunda "fark etmez sen seç" dedin mi hiç? Bence biraz boş vermeye ihtiyacın var. Karar vermemeye, müdahale etmemeye ihtiyacın var.
Selam Yengeçimbayıla bayıla okudum yazını. Klavyene sağlık.
Benim eşim babamın tam zıttıydı. Ablamın iki eşi de babamın aynısı.
Senin enerjin sürekli "ben hallederim" "aman ne büyüttünüz" "ne var canım bunda" şeklinde. Yaşam tarzımız da sıradan değil. Ha dedin mi yurtdisina kacabiliriz ikimizde mesela. Buna bu kadar alisik olmayan kisiler icin bu büyük bir sey. Halbuki 200 liralik pegasus bilete, couchsurfing, bir kac paketli hazir gidaya bakar
Ben bir kere planlarim, ikinciyi birakirim. Tek kisilik planlarim, baska bir arkadasimla planlarim. Ikinci kez benle gitmek isteyen kisi kendi gelsin. Sen biraz buna izin vermiyor gibisin, veya karsina cikanlarin ikinci kez gitmeye hevesi yok gibi. Kızma ama senle ben de bir yere gitsem birakirim sana plani. Sürekli toparlamaya hazir bekliyor gibisinben ne didineyim ya yengeç 2 dakkada yapar plani diyebilirim.
Yaşıtmışız, bunu da ögrendim
Yol işini ne yapacağız diye sorduğunda sen ne yapıyorsun peki?Herkese merhaba, konum yeniden aktif olmuş:)
little bird 'in önerdiği kitabim geldi - 'hayati yeniden keşfedin' isimli. Onu biraz okuyup anlayıp konumu hortlatirim diyordum ama madem cevaplar gelmiş , yanıtsız bırakmayayim.
Tabii ki bazen hiç karışmadığım oluyor, ama o günlerde hiç bir şey yapılmıyor, ya eve gidip yemek falan yapıyoruz,ya da daha önceden benim buldugum bir mekana gidiyoruz. Benim kendi doğumgünümde bile daha önceden benim gidip beğenip tavsiye ettiğim mekana götürülüyorumbenim dahil olmadigim herhangi bir plan hiç bir zaman uygulamaya gecmiyor. Aslında hayatımdaki insanlar mal da değiller. Dediğim gibi , benle tanışmadan önce kıta kıta gezmiş insanlar çoğu. Ya da Instagram profiline bakıyorum, benle tanışmadan hemen önceki ay araç kiralamış , güzel güzel gezmiş. Ama ne hikmetse benle beraber olunca aklına araç kiralamak gelmiyor, 'yol işini ne yapacağız?' diye soruyorlar
Gerçekten de sürekli toparlamaya hazır bekliyorum. Karşı taraf her zaman şunu biliyor 'amaaan,yengenc halleder'
Gerçekten de bir şekilde halledim. Halledemezsem de drama yaratmadan bir sekilde günü geçirmeye çalışırım. İlk mesajda bahsettiğim,basmadigi kıta kalmayan ABD'li mesele ben bir tura katildigimda o da bulunduğum ülkeye gelmişti (daha önce iki kere gezdiği şehir ama yine de güzel rehberlik yapmadığı için ben haritayla bir yerler bulmuştum). Normalde benim kalacak yerim vardı,turla geldiğim için. Ama o kendine bir yer ayarlamamis, daha doğrusu ayarladığı yere saat 10a kadar girmesi gerekiyormuş,resepsiyon çıkmış gitmiş falan. Oflafi pufladi. Ben de 'guzel tatilimde kötü anıya yer yok' diye zorla cheap thrills şarkısı eşliğinde benle dans ettirdim, sonra benim otelin civarına gittik, ben odadan baffimi, hirkami, giyilebilir battaniyemi,konservelerimi falan aldım, biraz piknik yapıp karnımızı doyurup banklarda yattık. Öyle iğrenç bir durumu bile hatırlayınca güldüğümüz bir anıya çevirdim bir şekilde.
Ben olmasam da açıkta kalacak miydi? Hiç sanmıyorum. 10da resepsiyonun çıktığı yazısını güzelce okuyacak ve 10dan önce gidip anahtarını alacaktı. Ama benle olunca o bile 'amaaaan' modundaydi
Geçenlerde okuduğum bir kitap (bilinçaltınizdan gelen ebeveyn) kader motifine ek olarak şöyle diyordu: tekrarlayan bu tarz döngüler veya seçimler, beynimizin ya da bilinçaltının bir nevi onarım yoludur. Geçmiş şeylerin benzerini karşımıza çıkarır ki bu sefer farklı davranıp o döngüyü kıralım, o eski yaraları tedavi edelim. Çocukluk travmalariyla ilgili olarak da önermişti. Hiç fena fikir değil
Kitap önerileri için teşekkür ederimAnnenden aldığın kısmını ilişkide pasif tutup erkeğin aktif olduğu denge kurmak istiyorsun. Bunun içinde İpleri gevşetmen gerek.
İpleri gevşettiğin an konfor alanından çıkmış olacaksın.
Hayatı yeniden keşfedin kitabı önerilmiş. Mutlaka okumalısın.
Bir de "Mindfulness ve Şema Terapi Uygulama Rehberi" kitabını tavsiye ederim.
Belki direkt alakalı bir kitap değil ama ilginizi çekebilecek "Mark Wolynn-Seninle Başlamadı" adlı kitabı da tavsiye ederim.
Genelde araştırıyorum bir şeylerYol işini ne yapacağız diye sorduğunda sen ne yapıyorsun peki?
angarya işler müdürü müyüm ben
Siz konu açınca bende düşündüm . Lise yıllarından beri tabiri caizse benim ligim dışında gösterişli geniş omuzlu kasları gözleri güzel uzun boylu çocuklardan hoşlanırdim. Bense minyon ve çocuk görüntülü o tür cocuklarin begenmeyecegi sıradan bir insanim çok da bakımlı değilim. Şimdi ampul yandı resmen çünkü babam böyle. Bir ortama girince herkesin ikinci defa baktığı gösterişli yakışıklı ve karizmatik bir adam. Her işini dostları ile halleder çok sosyaldir. Annem nasıl kapmış derseniz o yıllarda annem çok safmış , babamın etrafındaki kızlar hep gezer tozarmis ,annem el değmemiş diye onla evlenmeyi kafasına koymuş resmen annem hicbisey yapmamış onu elde etmek için.
Beni beğenecek daha sıradan insanları ben beğenmedim böyle bir sürü insan kaçırdım. En son eşimle tanistim o dış görünüş olarak bana uygun ama o da konuşması ile beni etkiledi. Ağzı çok laf yapar ve etrafındakileri kendine baktirir. Şuan kilo aldı öyle değil gerçi artık :)
Ama düşünüyorum böyle seçici olmasydim çok daha iyi talipler bulabilirdim ve eşime razı olmazdım açıkçası karakter olarak birbirimize de pek uygun değiliz ama yaşım ilerlemişti onu da sevdim başkasını da bulamam diye evlendim
Benimkiler fizik olarak da çok farklılar. Biri Slav,biri IraklıHayatıma giren erkeklerin kişisel özellikleri , bana davranış biçimlerini düşündüm ve pek ortak yön bulamadım aralarında.
Fakat fiziksel anlamda çok daha önceden farkettiğim bir şey var ki o da hayatta aşk duygusunu hissettiğim erkeklerin istisnasız hepsinin güzel geniş omuzları vardı. Bir tane bile geniş omzu olmayan erkeğe aşık olmamışım. Hatta dar omuzlu bi erkek alemi cihan olsa soğuyorum o aşkla bağlılığı yakalayamıyorum. Sarışın esmer uzun kısa farklı fiziksel özellikteki kişilere aşık olsam da o geniş omuz kriteri muhakkak ortak. Benim babamın çok güzel geniş omuzları vardı. En dikkat çekici yeriydi galiba. Şimdi düşündüm de belki bu da sizin bahsettiğiniz şeyle alakalı
Hmm demekki babada hafızanızdaki en net özellik dalgalı saçlarıymış .Benimkiler fizik olarak da çok farklılar. Biri Slav,biri Iraklıbiri esmer , biri domates suratlı amaaaa istisnasız hepsi dalgalı saçlı ve Cook severim ellerimle dalgaları lüle lüle yapmayı.
Tahmin et, kim dalgalı saçlıydi,kel kalmadan önce:)
Çok tatlısınAllah kalbin kadar güzel adamlarla karşılaştırsın seni.
Iyi haberlerini bekliyorum bebişim seni seviyorum❤
Psikolog olarak söylüyorum; bu ay aldığım eğitimde tam olarak bu konuya değindik. Hocanın söylediği; kızların babaları ile ilgili çözülmemiş/farkında olmadıkları bir travmaları olduğu. Babalarına benzeyen insanları bilinçdışı olarak seçtikleri ya da seçtikleri kişileri bir şekilde babalarına benzettikleri. Eğer bu durumdan çok şikayetçiyseniz terapi almanızı ve travmalarınızı çözmenizi öneririm. Yoksa bu kısır döngü böyle devam eder.
Bence çözümü kendi kendine tespit edebilmek için önce bunun farkında olmak gerekiyor -ki sen farkındasın- ve ona göre davranmak. Ama bilinçaltı söz konusu olunca kendini yönetmek zor, bir psikologtan yardım almak en sağlıklısı derim.
Ben de psikoloğa gidiyorum, ama henüz bir verim alamadım.O değil de bu gülseren budayıcıoğlu da dizi dünyasının acunu gibi bişey oldu ya, bi kitabı daha dizi oluyomuş. Atatürk bulvarının devamında psikiyatri merkezi vardı, yıllar önce kafayı kırdığım bi vakit gittiydim hatta. Yüz milyon test yaptılardı muayene etmeden önce, psikiyatr da yaşadığım sorunları yaşımın küçüklüğüne bağlamıştı. Büyüyünce geçermiş, işin garibi büyüyünce geçti.