Kader Motifi ve Babanıza Benzer/Zıt İnsanlara Meyletmemiz Hakkında

Siz de devamlı babanıza benzer/zıt insanlara meyleder misiniz?

  • Vallahi ben de öyle

  • Yoo hiç alakası yok


Oylama sonuçları oy kullanıldıktan sonra görülebilir.
Denge hayatımızın her anında çok önemli. Severken, merhamet hissederken, sorumluluk alırken. Ne zaman bir taraf bunları fazla yaparsa diğer taraf azaltıyır. O yüzden dengede kalmaya çalışmak şart...

Bana kocam akşama ne yiyeceğiz dediğinde evet ne yiyeceğiz diye cevap veriyorm önce mesela. İkimizin ne yiyeceğine karar vermek ve pişirmek benim görevim ve sorumluluğum değil, beraber karar veririz, beraber veya bazen hangimiz müsait ise o hazırlar. Ama bu hiç tekrarlanmıyor değil, her seferinde ben de ona sormaktan vazgeçmiyorum, dengemiz bozulmuyor böylece (küçük bir örnek )

Herşeyi yapabiliriz bu başka, ama herşeyi tek başımıza yapmaya çalışmamalıyız. İki kişilik işler, iki kişi ile yapılmalı
 
Son düzenleme:

inanır mısın sen kendini anlattın ben yakın arkadaşımı okudum sanki ona söylediğim tek şey var bu tipleri sen kendine çekiyorsun biz kızlar gerçeğimizi saklamada başarısızız galiba ah bi gizlesek neler olacak neler. Sadece birşeye sevindim doğru herşeyi sen yapmış bu sıkıcı bir durum ama en azında SEN YAPMIŞSIN. Sevgilerle
 
çok uzundu okumadım, kader motifi öğretilmiş ögeleri benimseme gibi algılansa da bence kırılan güzelleşen bir motif,
annem çok sessiz bir kadın ,toplum içinde herkes anneme hayrandır, ama agzı var dili yok dediklerinden bir insan. ben büyüdükçe fark ettim ki ne kadar herşeyi babam yapsa da annem onu kumanda gibi yönetiyormuş. sonra bir fark ettim ki bende ortamda fikrimi söylemeden bile ilk cümlem ile karşımda kine bu fikri kendi fikri gibi aşılıyabiliyorum. bunlar güzel şeyler ama zamanla çok bencil oldugumu (annem gibi), dünyanın benim etrafımda döndügünü sandığımı fark ettim. yaşadıklarınız, farkındalıklarınız motifin kırılmasına neden oluyor. İlk paragrafta kız arkadaşınızın erkek arkadaşıları tarafından terk edilmesi konusuna gelirsem, bir insan kendi hayatını tam olarak kurmadan ,kendini hayatın merkezine koymadan bir ilşkiye başlamamalı. bir ilişki tek tarafın gayreti ve sevgisi üzerine kururursa ne yazık ki kısa zamanda çöker ve o kişi o ilişkinin enkazında kalır. bu nedenle arkadaşınız kendi için yaşamaya başlasın. iyi bir eğitim, iyi bir meslek sahibi olduğu zaman o onu terk edenlerin yüzüne bile bakmaz.
 
Kader motifi nedir ne değildir çok detaylı bilmiyorum ama kaderimiz biraz da bizim elimizde, buna inanıyorum. Yaydığımız enerjiyle alakalı bence biraz bu, hayata bakışımızla da. Ona göre de ilgi çekiyor ve ilgileniyoruz çevremizle.
 
Geçen aylarda bir ex bana mesaj atmış 'hayati guzel yaşamayı öğrettin, güzel mekanlar öğrettin. Senin beni götürdüğün her yere ben hala arada gidiyorum' diye
Bu cümleye karşılık olarak, keşke sen de bana bir şeyler katsaydın, bir yerlere gitmeyi sen teklif etseydin, sorumluluk alsaydın da geçmişte kalmasaydın, gibi bir cevap verilebilirmiş.
kaldığı günler boyunca her şeyi bana sorup, benden yardım isteyip durdu.
Mesela böyle yapıldığında, sen planla ben eşlik edeyim, sana bırakıyorum gibi cümlelerle karşılık verebilirsiniz.

Konu dışı, burcunuz balık mı ?

İlişkide anlayışlı, sevgi dolu sizin deyiminizle "minnoş" olmak bir karakter yapısıdır, bu varsa diğer hususlar için talepte bulunmanız gerekir. Ben şöyle istiyorum, arada bana sürpriz yap, arada sorumluluğu sen al ben yoruldum, demelisiniz.
 
Benim de biri hariç hepsi ilgisizdi.Konusmayi sevmeyen tiplerdi.Sadece birisi biraz ilgili konuskandi o da vefasizdi .Babami.da çok severdim.Eski sorumluluk alan adamlardandi ama.uzun süre hastaydi ve yaşı ileriydi o.Belki ondan.
 
Benim de biri hariç hepsi ilgisizdi.Konusmayi sevmeyen tiplerdi.Sadece birisi biraz ilgili konuskandi o da vefasizdi .Babami.da çok severdim.Eski sorumluluk alan adamlardandi ama.uzun süre hastaydi ve yasi ileriydi o..Belki ondan.
Bu arada eşim de böyle işlerde pasif gibi biraz.Herseye usenir..Hiç böyle sarip sarmalayan bir erkekle karsilasmadim..O da evlenmeden önce arkadaş çevresi genişti şimdi ev kuşu oldu ama bu benim işime geliyor..Suan tupbebek islerinin herşeyi bende . Yakışmıyor erkeklere.Aynı zamanda eski kafalı da en kötüsü yani..
Bence baba böyle bilerek olmasa bile hastalıktan yaşlılıktan sen babalık gorememissen böyle oluyor yine..Bir de sen omuzlamaya alışmış oluyorsun erkekler sendeki bu potansiyeli görmüş oluyor.Bu potansiyeli göstermeyecek sin askinda yapamam edemem diyeceksin.Bazen öyle diyorum ben yoksa herşey bana yüklenir gibi.
 
Son düzenleme:
Bence güvensiz de olabilirsiniz.Yani güvensiz derken karşı tarafın sizi tatmin edeceği planları,organizasyonları yapması konusunda ve bu enerjiyi onlara yaydığınızda onlarda kendilerini korumaya almak adına işi sizin üstlenmenizi sağlıyorlar.

Biraz da bence sabırsız,tezcanlı olabilirsiniz.Hani mesela karşıdan beklersin yavaş hareket eder dayanamazsın yine sen üstlenirsin.Onlar hamle yapmadan dayanamayıp siz yine idare etme gönüllüsü olabilirsiniz.Bu da hayatı kaçırma korkusu, günü, zamanı en iyi şekilde değerlendirme telaşıyla alakalı.Tatmin güdünüzün çok olmasını istemenizle ilişkili.Hayatınızda basic sıkıntılarınız yok demektir bu da..iyi bişey ( mesela iş sıkıntısı, major aile sorunları gibi ) asıl ve tek sorununuz bu olmasada bu konuya yoğunlaşmanız maslow un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki gibi piramidin en üstünde olduğunuzu gösterir.En alt tabaka da olsanız bunları farketmezsiniz bile.( mesela ben işsizim şuan ve aşk en son düşüneceğim şey şuan, veya gelecek kaygım var karşımdaki insan bana bilet almamış diye aşk hayatımı sorgulayamam, aklıma bile gelmez öncelikle geleceğimi sağlama almakla ilgili dertlerim olur ) Bu örnek sadece konuya yoğunlaşmanızda alakalı konuya yoğunlaşırsanız, odak artacağından konu hakkında direnç de oluşur.Düzeltebilecekken konuya kuvvet uyguladığınızdan durumu değiştiremezsiniz.Siz değişmeyince de karşı taraf değişmez.Bu yüzden kendinize başka dertler bulun (dert derken sizinle alakalı olmak zorunda değil, uğraş demek istiyorum)
Son olarak da bilinçaltınızı değiştirmekle uğraşın meditasyon yapın bol bol, istediğiniz tip ile ilgili uzun uzun yazın her gün yarım saat onla birlikteyken yaşamak istediklerinizin hayalini kurun.Çekim yasasını davet edin hayatınıza.
Kader motifi diye de beyninizi sürekli bu yönde kodlamayın.Tekrar bilinçaltını güçlendirmekten başka işe yaramaz.Konuyu unutun ve baştan yaşayın :)
 
İki kere ciddi ilişkim oldu ikisi de aynı babamdı. Komik olan şeyse babamın tanışmayı bile kabul etmediği asla istemediği sevgilim de aynı babam gibiydi
 
Evliyim. 2 kere evlendim.
Babam son derece sert mizaçlı, şiddete meyilli, zaafları olan, annemi aldatan bir adamdı. Annem etrafında pır dönerdi ama babamın ağzından bir kere yemek güzel olmuş, eline sağlık dediğini duymadım.
ilk eşim sakin, kontrollü, dengeli bir adamdı.
2. eşim son derece eğlenceli, neşeli, kadir kıymet bilen bir adam.
3 kız kardeşiz. Üçümüzde evliyiz.
Ablam görücü usulu evlendi. eşi Amerika’da cruiselarda çalışıyor. Evde bulaşığa, çocuğun bakımına kadar yardım eden, paylaşan bir karakter.
3 numaramız üniversiteden arkadaşıyla evlendi. Yine aynı şekilde eşi “Prensesim prensesim” diye kardeşimin gözüne bakar.
Biz babama hiç benzemeyenler eşler seçtik.
 
Kararlı, evini seven, azıcık tembel olsa dahi hayatta gelebilecegi en iyi yere gelmiş, biraz öfke sorunları yaşayan ama kendini zaman içinde yontmuş güçlü bir babanın, ilgi duyulmayan kızıyım. Bana kader motifi çıkarmayı unutmuşlar çünkü erkekler genel olarak bana hiç ilgi duymuyor. Sıfır, hiç, zero. Yaş neredeyse 34.
 
Bu yazma işine ben de bayağı inanıyorum. Özellikle mutsuz depresif seyler yazmaktan kaçınmalı günlük tutma ihtiyacı veya alışkanlığı olanlar. Son dört ayımda beni olumsuz olarak etkileyen, çok mutsuz eden olaylar yaşadım. Ben de yaşamak istediğim,mutlu hayatı yazmaya başladım. Bana çok iyi gelmisti. Son günlerde boşladım yine kötü hissediyorum tekrar başlayacağım.
 
Anneannemin eşi tam babasının zıttıydı. Babası harika bir adam, eşi aşırı lanet.
Annemle babam da zıttı boşandılar.
Ben erkeklerle ilgilenmeyi bıraktım artık beni aşırı yordukları için. Cidden. Yok yani aşık da olamıyorum. Tek başıma zaten gezip eğlenebiliyorum.erkek lazım değil.
 
Eşim anneme ve babama benziyor, bazı davranışları aynı annem bazı davranışları ise aynı babam... Sanki yıllardır tanıyor gibiyim, neye ne tepki verir biliyorum. Bir konuyu anneme anlattığımda hiç haberi yokken eşimle aynı yorumu yapıyor. Ya da eşim annemle aynı düşüncelere sahip oluyor.
Annemle aynı mantık ve düşünce yapısına sahip. Bununla birlikte babamın duyguları onda. Çok enteresan sanki eşimi benim annem ve babam büyütmüş gibi. Babamla aynı şeylere kızar aynı şeylere gücenir ya da aynı şeylere sevinir.
Geçtiği yollar bile o kadar benzer ki bir yola girmeden önce bu yolun sonunu ben biliyorum, bu yola girme derim ( Alacağı kararlar babamın geçmişteki kararları gibi)
Bizim evlenmemizi benden çok annem ve babam istemişlerdi. Onu çok sevmişler hemen evlat olarak kabul etmişlerdi.
Hatta babamın anneme, ben ondan başka biriyle evlenmesine müsaade etmem, dediğini duymuştum.

Meyletme sorusuna gelince, hayır asla, aksine aileme hiç benzemeyen insanlara meylederdim evlenmeden önce.
Bu durumu ailem de bildiği için, "hiç olmayacak serserinin tekini karşımıza getirip, ben bununla evleneceğim" dememden korkarlardı. (Tırnak içindeki cümle aynen babama ait, anneme söylemişti ) :)
 
kız çocuk annesinin kaderini yaşar diye bir söz duymuştum. biraz inanıyorum galiba. aile yapımıza benzer insanlara meylediyoruz.
 
Kız arkadaşınızla ilgili kısmı okudum. Sorunun yanıtı bende evet. Babamı severim ama babalığı ve dedeliğini severim. Anneme eş olarak babamı hiçbir zaman beğenmedim. Çok acımasız ve sevgisizdi. Çok güçlüydü, annemi ezer, kendini çok beğenirdi vs vs. Her zaman babamın zıttı biriyle evleneceğimi biliyordum ve öyle de yaptım. Sakin, şefkatli, sabırlı, sevecen biri eşim. Bazen babalar nasıl olmamak gerektiği konusunda iyi örnek oluyor.
 
Konu aşırı ilgimi çekti, hortlatıcam sanırım ama
Ben bu olay üzerine baya düşündüm aslında.. benim için problem olan kısım ise;
Ben babamı çok küçükken 10 yaşında kaybettim ve lanet bir üvey babayla büyüdüm. Babam çok sevgi dolu, merhametli, bana sesini bile yükseltmeyen bir adamdı.. ben uyuyamadım diye odamın kapısında uyuyana kadar bekleyen, sabahta şarkılarla uyandıran bir baba. 10 yaşına kadar böyle büyüdüm. Üvey babam ise ruh hastası diye tabir edebileceğimiz biri. Aşırı otoriter, sürekli eleştiren, sabah yüzüne gülen akşam durduk yere kavga çıkaran, kimseyi hiçbir şeyi beğenmeyen hatta beni birkaç defa evden kovmuş biriydi.. bana gider son model telefon alır, sonra eve gelince hakaret eder falan tarif bile edemiyorum dengesizliğini..
Çocukluğumda sürekli eleştirildiğim için şuan asla eleştiriye gelemeyen biriyim mesela. Hemen tepki veririm eleştirilme durumunda.. ve yine üvey babamdan ötürü asla dengesizliğe, belirsizliğe gelemem benim için her şey net olmalı.. karşımdaki insan sabah bişey diyorsa o hep öyle gitmeli sürekli irdelerim sorarım fikri değişti mi acaba diye..
Beni bu konuda ikileme düşüren şey; ben psikolojik olarak bilinçaltımda kendime nasıl eş seçeceğim? Kafama bunu öyle taktım ki çok korkuyorum üvey babama benzeyen birini seçeceğim diye.
Bir de nişan attım.. biri bana ‘biraz üvey babana benzeyen birini bulmuştun’ gibi bir yorum yaptı o günden beri de korkularım arttı bu konuda. Ama eski nişanlımın babam gibi sevecen bir tarafı da vardı ama yinede çok travmalar yaşadım onunla..
kendimce ortaya karışık mı bulmuşum ne yapmışım bilemiyorum ve bu döngüyü kırmaya çalışıyorum.
Tabi döngü kırmakta hiç öyle kolay değil çünkü insanın belli bir yaşa gelince aradığı kriterler vs oturmuş oluyor, tam tersi birine bişey hissedemiyorsun vs..
Psikoloğuma göre ise; kendime bir baba figürü arıyormuşum. Beni hem sahiplenecek, hem sevecek..
İçinden çıkamadım açıkçası burada önerilen kitabı ben de alacağım sanırım psikoloji ne kadar değişik bir şey ya..
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Üzgünüm ama gece gece kahkahayla güldüm bu derece mi olur ya diye..
Bu nasıl bir kısır döngü böyle ahahahah.. :))
Taşlama falan yapmıycam ama sizde buna karşılık umarım güldüğüm için kızmazsınız..

Eril dişil dengeniz yerine oturmamış sizin..Yapınızda erillik daha baskın hesabı ödemek herseyi planlamak bu nedir yahu bu kadar da olmaz dedirten bir yazıydı..Kendinizi iyileştirin,bilinçaltınıza bakın ki basta bahsettiğiniz gibi anne modeli sizde daha baskın taraf baba modeli ise karsı tarafta baskın..
Bu yüzden önce eril ve dişilinizi dengeleyin bununla ilgili bir çok video var ,kendi içinizi görün..
Gerçekten kalpten istediğiniz ilişki biçimi bu degil ki bunu sorulayabiliyorsunuz yani teshis tmm sıra birazda pratik yapıp daha çok arastırıp tedaviye yanıt vermekte..
Sevgiler şimdiden kolay gelsin..üzgünüm hala gülüyorum..:))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…