- 22 Temmuz 2014
- 114
- 63
-
- Konu Sahibi oybenneregidemm
- #1
Merhabalar,
Kimseye hiçbir şey anlatamıyorum. İçimi buraya dökmek istiyorum.
1 senelik karşı tarafın sevdiğinden emin olduğum bir ilişkim var. Süreç kısa gelmesin çünkü bir çok şey yaşandı.
Ama aramızda son 3 aydır problemler var. Küçük büyük tartışmalar oldu.
Ben bu zamana kadar evlilik hayali kurmadım. Her zaman kariyer kadın modundaydım ve bu şekilde ilerliyordum. Fakat sevgilimle tanıştığımda uzun süreden sonra birini sevebildiğimi hissetmek (duygularım öldü sanıyordum eski ilişkimde aldatıldım ve travmatikti), onun bana karşı olan yaklaşımı, alıp beni göklere çıkarması ve bunu ilişkinin uzun bir sürecinde devam ettirmesi, diğer erkekler gibi olmaması, güvenilir ve net olması gibi gibi bir çok şeyden kaynaklı ben evlilik düşünmeye başladım. Fakat evlilik konuşan çoğunlukla oydu. İşte kendi aramızda 2025 eylüle falan düğün düşünüyorduk. Ta ki sevgilimin abisinin ocak 2025 den itibaren o tarihlerde yurtdışında olmasına kadar. Duruma inanılmaz canım sıkıldı çünkü başkaları yüzünden (aslında burada da olabilecek bir durumdu) 1 seneye ertelemiştik tüm hayallerimizi. Birde aramızda 120 km var. Yani öyle yakın oturmuyoruz, bazen yurt dışına iş için gidiyor ve 2 hafta olmuyor. Bu 1 sene, bu hayatı başkaları için yaşamak demekti. Basta çok üzüldüm, ağladım. Heveslendim çünkü. Beni en çok etkileyen olaylardan biri ise aile yemeğinde sevgilim evlilik durumunu açtığında, abisi kendi eşinde mevcut olmayan tüm durumları kardeşine yöneltmiş. Örneğin ben bu sene mezun oldum ve direkt çalışmaya başladım. Kendi eşi evlendikten 1 sene sonra mezun oldu ve çalışmıyor. Beni ilgilendirmez tercihi fakat sevgilime dönüp benim için işte mezun oldu mu ki, evlendikten sonra çalışacak mı sende bu soruların cevabı var mı falan gibi sorular yöneltiyor. Üstüne tabi ben olsam acele etmem, ne acelen var gibi söylemlerde bulunuyor. Sevgilim 28 yasında :) Annesi de abisine katılıyor falan. Yani aslında beni tüm noktalarımla kıran durum bu oldu. Hem hevesim kırıldı hem de benim ailemin daha hevesli olup onun ailesinin böyle yapmasına kırıldım. Olayın can alıcı kısmı zaten burada başladı.
İkinci ve en önemli konumuz ise kültür farkımız. Kimseyi bu noktadan sonra kırmak istemem arkadaşlar. Irkçı vs değilim fakat farklarımız olduğundan bahsediyorum. Sevgilim Kürt ben Türküm. Bu ilişkinin başından beridir bildiğim bir şey ve sorun etmiyorum. Fakat ilişkinin başında söylediğim bir durum var: ..... şu parti bana çok ters. Öyle bir durumda yokum vs. Neyse 10 ay geçti ilişkimizin üzerinden, bir gün oyun oynarken bana bir bir şey söyledi. Dedi ki benim siyasi görüşüm aslında şu... Anlayın. Bende dedim ki nasıl yani o da bana gizlediğini ve onu tanıdıktan sonra bunu gözardı edebileceğimi söylediği için böyle bir şey yaptığını, başından söylemiş olsa bu ilişki diye bir şey olmayacağını bildiğini vs vs söyledi. Neyse ben o kadar hayal kırıklığına uğradım ki, asla yakıştıramadım. Asla konuşamadım. Neyse yüz yüzeydik ve tatildeydik. Normale döndük. Stresten o kadar midem bulandı ki. Affınıza sığınarak kustum. Günüm çok kötüydü. (Bu konudaki düşüncelerimi anlatayım. Aileler tam tersi olan bakış açısındalar. Benim için bu sorun değildi çünkü bizimkiler baya uzaktalar. Ailesinin bu görüşte olduğunu da biliyordum fakat umursamıyordum çünkü onun düşüncesi bu değildi diye bakıyordum. Fakat o bu şekilde söylediğinde beynimden aşağı kaynar sular döküldü, kendimi salak gibi hissettim. Dediğim gibi bana da çok ters olan şeyler alenen artık belli olan bir partiyi desteklememek ama söylediğim gibi herhangi bir ırkla, etnik grupla bir derdim yok)
Sonra normale döndük, iş seyahatine çıktı. Bir gün sabah galerimde gezinirken birkaç şey buldum Twitter'ında olan ve biz tekrar tartışmaya başladık. Aynı konudan. Bana siyasi görüşüne devam edeceğini herkesin kendi görüşü olduğunu ve beni değiştirmeye çalışmadığını söyledi. Bildiğim her şeyi unuttum o cümleden sonra. Çünkü ben kendi düşüncelerimi yemişim siyasisini kendilerinden baska kimseye hayır yok diyerek bir kenara atmıştım. Ve o noktadan sonra sanki tercih yapılmış, 2. plana atılmış gibi hissettim. Ben birde sinirli biriyim bazen ağzımı tutamıyorum. Karşımdaki kişi benim canımı yaktığı zaman karşımdakinin bende sözlerimle canını yakmak istiyorum. (biliyorum bu kötü bir durum düzeltmeye çabalıyorum hatta çok çok azalttım diyebilirim bu konuda öneriniz varsa açığım) Ve bu cümleyi duyduktan sonra onu kırmak için konuştum. Çünkü gözümde bitirmiştim. Çok ağır konuştum sonrasında ayrıldık. O da beni o cümlelerimden sonra tamamen bitirmeye yönelik şeyler yaptı. Arkadaşlarına, ailesine anlattı. Ayrıldıktan sonra 2 kere konuştuk, bir gece artık vazgeçmenin eşiğindeydim, yoluma bakacaktım. Kendimi de tanıyorum. O evreyi geçtiğimde artık hiçbir şey beni ilişkiye döndüremiyor. Sabaha kadar konuştuk, yapıcı olan taraf ikna etmeye çalışan taraf bendim. Barıştık fakat hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Karşımda hiçbir şey için çabalamayan, tahammülsüz, her şeye kolayca sinirlenen, düşünmeden konuşan, üzmekten korkmayan, kaybetmekten korkmayan, hevessiz, kırıldığımı söylediğimde bile umursamayan biri oldu.
Bugün ise böyle bir şey oldu. Yurtdışında eskiden her boş vaktinde arardı. Konuşurduk. Şimdi bunu asla yapmıyor, bazen konusalım diye geceleri uyanıyorum. Uykumdan veriyorum. Bugün sabahta beni iş için uyandırdı cumartesi olduğunu unutup. Kalktım uyanayım da konuşalım dedim bana beni sevdiğini ve uyuyacağını söyledi. Türkiyede saat 6.30 orada 22.30 düşünün. Tabi ben dayanamadım daha ne kadar iletişimsiz kalabiliriz dedim, o da bana birbirinden farklı yorumlayınca öyle oluyor. 6.30 da izin gününde uyu diye söylüyorum falan dedi. Sonrasında bana aramızdaki bu genel analaşamamazlık ve sürekli gerginlik durumundan yorulduğunu söyledi. Bende sevgi, saygı ve sabrın eksildiğinden kaynaklı olduğunu söyledim. Bana çok güzel bu ilişkiyi tükettiğimizi, hatamızın her şey yolunda giderken girmememiz gereken konulara girip üstüne bunu aylarca devam ettirdiğimizi, genel olarak kaldıramadığını, aramızda çıkan en ufak tartışmanın gözünde büyüdüğünü eskiden dağları devirebileceğini düşünürken artık kendinde o gücü bulamadığını, iyiyken bir sorun olmadığını ama ufak bir problemde bütün yelkenleri suya indirdiğini, sanki her an bir sorun cıkacak ve biz başa saracağız gibi vs söyledi. Bende bu durumun ilişkiye karşı inancının azaldığından kaynaklandığını söyledim. Artık açık açık konuştum dedim eskiden sen hayatıma girdiğinde sabrımın sonucu allah gönlümdekini verdi diye düşünürdüm şimdi o kadar sorun yaşıyoruz ki insana şüphe doğuyor dedim. Belki de düşündüğümüz, düşlediğimiz insanlar değiliz dedim. Ve bana sende durum daha vahimmiş dedi. Bende benim içimde umut olduğu için burda olduğumu ve çaba gösterdiğimi ama onda bir değişiklik göremediğimi böyle devam etmesi durumunda benden de bir şeylerin artık gitmeye başladığını vs söyledim.
Son zamanlarda kendimi derin bir boşluğun içinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Sanki her şey üzerime geliyor ve hiçbir şeyin önemi kalmamış gibi. Sabahları uyanmak, günlük rutinleri yerine getirmek bile zor geliyor. Sürekli melankolik müzikler dinliyorum; sanki duygularımı yalnızca onlar anlıyormuş gibi. Eskiden heyecanla, istekle yaptığım şeyler artık bir yük gibi geliyor. İşten çıkar çıkmaz eve gidiyorum, yemek yiyip duşa giriyorum ve ardından kendimi uykuya bırakıyorum. Ama bu uyku bir dinlenme değil, bir kaçış gibi. İlaçlarımı bile içmeyi ihmal ediyorum, çünkü artık bir fayda sağlayacaklarına dair inancımı kaybettim. İnsanlarla konuşmak istemiyorum; onların sorularına, meraklarına cevap verecek enerjim yok. Sanki dünyayla bağımı koparmışım gibi hissediyorum. Bazen bu durumun geçici olduğunu umuyorum, ama içimdeki bu durgunluk sanki benimle kalıcıymış gibi bir his bırakıyor.Kendimi insanlardan uzaklaştırıyorum, çünkü kimse beni gerçekten anlayamazmış gibi hissediyorum. İçimde bir boşluk var, sanki ne yaparsam yapayım dolmayacak bir boşluk.
Fikrilerinize ihtiyacım var size bu ilişki kurtarılabilir mi? Bir tarafım iki taraflı da kırgınlıkların olduğunu bu yüzden böyle hissettiğimi ama zamana bırakarak çözebileceğimizi. Bir tarafımında da bu ilişkinin artık kurtulamayacağını, yoluma bakmam ve zaman kaybetmemem gerektiğini söylüyor. Aklım ve kalbim arasında eziliyorum. Tüm fikirlerinize açığım.
Kimseye hiçbir şey anlatamıyorum. İçimi buraya dökmek istiyorum.
1 senelik karşı tarafın sevdiğinden emin olduğum bir ilişkim var. Süreç kısa gelmesin çünkü bir çok şey yaşandı.
Ama aramızda son 3 aydır problemler var. Küçük büyük tartışmalar oldu.
Ben bu zamana kadar evlilik hayali kurmadım. Her zaman kariyer kadın modundaydım ve bu şekilde ilerliyordum. Fakat sevgilimle tanıştığımda uzun süreden sonra birini sevebildiğimi hissetmek (duygularım öldü sanıyordum eski ilişkimde aldatıldım ve travmatikti), onun bana karşı olan yaklaşımı, alıp beni göklere çıkarması ve bunu ilişkinin uzun bir sürecinde devam ettirmesi, diğer erkekler gibi olmaması, güvenilir ve net olması gibi gibi bir çok şeyden kaynaklı ben evlilik düşünmeye başladım. Fakat evlilik konuşan çoğunlukla oydu. İşte kendi aramızda 2025 eylüle falan düğün düşünüyorduk. Ta ki sevgilimin abisinin ocak 2025 den itibaren o tarihlerde yurtdışında olmasına kadar. Duruma inanılmaz canım sıkıldı çünkü başkaları yüzünden (aslında burada da olabilecek bir durumdu) 1 seneye ertelemiştik tüm hayallerimizi. Birde aramızda 120 km var. Yani öyle yakın oturmuyoruz, bazen yurt dışına iş için gidiyor ve 2 hafta olmuyor. Bu 1 sene, bu hayatı başkaları için yaşamak demekti. Basta çok üzüldüm, ağladım. Heveslendim çünkü. Beni en çok etkileyen olaylardan biri ise aile yemeğinde sevgilim evlilik durumunu açtığında, abisi kendi eşinde mevcut olmayan tüm durumları kardeşine yöneltmiş. Örneğin ben bu sene mezun oldum ve direkt çalışmaya başladım. Kendi eşi evlendikten 1 sene sonra mezun oldu ve çalışmıyor. Beni ilgilendirmez tercihi fakat sevgilime dönüp benim için işte mezun oldu mu ki, evlendikten sonra çalışacak mı sende bu soruların cevabı var mı falan gibi sorular yöneltiyor. Üstüne tabi ben olsam acele etmem, ne acelen var gibi söylemlerde bulunuyor. Sevgilim 28 yasında :) Annesi de abisine katılıyor falan. Yani aslında beni tüm noktalarımla kıran durum bu oldu. Hem hevesim kırıldı hem de benim ailemin daha hevesli olup onun ailesinin böyle yapmasına kırıldım. Olayın can alıcı kısmı zaten burada başladı.
İkinci ve en önemli konumuz ise kültür farkımız. Kimseyi bu noktadan sonra kırmak istemem arkadaşlar. Irkçı vs değilim fakat farklarımız olduğundan bahsediyorum. Sevgilim Kürt ben Türküm. Bu ilişkinin başından beridir bildiğim bir şey ve sorun etmiyorum. Fakat ilişkinin başında söylediğim bir durum var: ..... şu parti bana çok ters. Öyle bir durumda yokum vs. Neyse 10 ay geçti ilişkimizin üzerinden, bir gün oyun oynarken bana bir bir şey söyledi. Dedi ki benim siyasi görüşüm aslında şu... Anlayın. Bende dedim ki nasıl yani o da bana gizlediğini ve onu tanıdıktan sonra bunu gözardı edebileceğimi söylediği için böyle bir şey yaptığını, başından söylemiş olsa bu ilişki diye bir şey olmayacağını bildiğini vs vs söyledi. Neyse ben o kadar hayal kırıklığına uğradım ki, asla yakıştıramadım. Asla konuşamadım. Neyse yüz yüzeydik ve tatildeydik. Normale döndük. Stresten o kadar midem bulandı ki. Affınıza sığınarak kustum. Günüm çok kötüydü. (Bu konudaki düşüncelerimi anlatayım. Aileler tam tersi olan bakış açısındalar. Benim için bu sorun değildi çünkü bizimkiler baya uzaktalar. Ailesinin bu görüşte olduğunu da biliyordum fakat umursamıyordum çünkü onun düşüncesi bu değildi diye bakıyordum. Fakat o bu şekilde söylediğinde beynimden aşağı kaynar sular döküldü, kendimi salak gibi hissettim. Dediğim gibi bana da çok ters olan şeyler alenen artık belli olan bir partiyi desteklememek ama söylediğim gibi herhangi bir ırkla, etnik grupla bir derdim yok)
Sonra normale döndük, iş seyahatine çıktı. Bir gün sabah galerimde gezinirken birkaç şey buldum Twitter'ında olan ve biz tekrar tartışmaya başladık. Aynı konudan. Bana siyasi görüşüne devam edeceğini herkesin kendi görüşü olduğunu ve beni değiştirmeye çalışmadığını söyledi. Bildiğim her şeyi unuttum o cümleden sonra. Çünkü ben kendi düşüncelerimi yemişim siyasisini kendilerinden baska kimseye hayır yok diyerek bir kenara atmıştım. Ve o noktadan sonra sanki tercih yapılmış, 2. plana atılmış gibi hissettim. Ben birde sinirli biriyim bazen ağzımı tutamıyorum. Karşımdaki kişi benim canımı yaktığı zaman karşımdakinin bende sözlerimle canını yakmak istiyorum. (biliyorum bu kötü bir durum düzeltmeye çabalıyorum hatta çok çok azalttım diyebilirim bu konuda öneriniz varsa açığım) Ve bu cümleyi duyduktan sonra onu kırmak için konuştum. Çünkü gözümde bitirmiştim. Çok ağır konuştum sonrasında ayrıldık. O da beni o cümlelerimden sonra tamamen bitirmeye yönelik şeyler yaptı. Arkadaşlarına, ailesine anlattı. Ayrıldıktan sonra 2 kere konuştuk, bir gece artık vazgeçmenin eşiğindeydim, yoluma bakacaktım. Kendimi de tanıyorum. O evreyi geçtiğimde artık hiçbir şey beni ilişkiye döndüremiyor. Sabaha kadar konuştuk, yapıcı olan taraf ikna etmeye çalışan taraf bendim. Barıştık fakat hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Karşımda hiçbir şey için çabalamayan, tahammülsüz, her şeye kolayca sinirlenen, düşünmeden konuşan, üzmekten korkmayan, kaybetmekten korkmayan, hevessiz, kırıldığımı söylediğimde bile umursamayan biri oldu.
Bugün ise böyle bir şey oldu. Yurtdışında eskiden her boş vaktinde arardı. Konuşurduk. Şimdi bunu asla yapmıyor, bazen konusalım diye geceleri uyanıyorum. Uykumdan veriyorum. Bugün sabahta beni iş için uyandırdı cumartesi olduğunu unutup. Kalktım uyanayım da konuşalım dedim bana beni sevdiğini ve uyuyacağını söyledi. Türkiyede saat 6.30 orada 22.30 düşünün. Tabi ben dayanamadım daha ne kadar iletişimsiz kalabiliriz dedim, o da bana birbirinden farklı yorumlayınca öyle oluyor. 6.30 da izin gününde uyu diye söylüyorum falan dedi. Sonrasında bana aramızdaki bu genel analaşamamazlık ve sürekli gerginlik durumundan yorulduğunu söyledi. Bende sevgi, saygı ve sabrın eksildiğinden kaynaklı olduğunu söyledim. Bana çok güzel bu ilişkiyi tükettiğimizi, hatamızın her şey yolunda giderken girmememiz gereken konulara girip üstüne bunu aylarca devam ettirdiğimizi, genel olarak kaldıramadığını, aramızda çıkan en ufak tartışmanın gözünde büyüdüğünü eskiden dağları devirebileceğini düşünürken artık kendinde o gücü bulamadığını, iyiyken bir sorun olmadığını ama ufak bir problemde bütün yelkenleri suya indirdiğini, sanki her an bir sorun cıkacak ve biz başa saracağız gibi vs söyledi. Bende bu durumun ilişkiye karşı inancının azaldığından kaynaklandığını söyledim. Artık açık açık konuştum dedim eskiden sen hayatıma girdiğinde sabrımın sonucu allah gönlümdekini verdi diye düşünürdüm şimdi o kadar sorun yaşıyoruz ki insana şüphe doğuyor dedim. Belki de düşündüğümüz, düşlediğimiz insanlar değiliz dedim. Ve bana sende durum daha vahimmiş dedi. Bende benim içimde umut olduğu için burda olduğumu ve çaba gösterdiğimi ama onda bir değişiklik göremediğimi böyle devam etmesi durumunda benden de bir şeylerin artık gitmeye başladığını vs söyledim.
Son zamanlarda kendimi derin bir boşluğun içinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Sanki her şey üzerime geliyor ve hiçbir şeyin önemi kalmamış gibi. Sabahları uyanmak, günlük rutinleri yerine getirmek bile zor geliyor. Sürekli melankolik müzikler dinliyorum; sanki duygularımı yalnızca onlar anlıyormuş gibi. Eskiden heyecanla, istekle yaptığım şeyler artık bir yük gibi geliyor. İşten çıkar çıkmaz eve gidiyorum, yemek yiyip duşa giriyorum ve ardından kendimi uykuya bırakıyorum. Ama bu uyku bir dinlenme değil, bir kaçış gibi. İlaçlarımı bile içmeyi ihmal ediyorum, çünkü artık bir fayda sağlayacaklarına dair inancımı kaybettim. İnsanlarla konuşmak istemiyorum; onların sorularına, meraklarına cevap verecek enerjim yok. Sanki dünyayla bağımı koparmışım gibi hissediyorum. Bazen bu durumun geçici olduğunu umuyorum, ama içimdeki bu durgunluk sanki benimle kalıcıymış gibi bir his bırakıyor.Kendimi insanlardan uzaklaştırıyorum, çünkü kimse beni gerçekten anlayamazmış gibi hissediyorum. İçimde bir boşluk var, sanki ne yaparsam yapayım dolmayacak bir boşluk.
Fikrilerinize ihtiyacım var size bu ilişki kurtarılabilir mi? Bir tarafım iki taraflı da kırgınlıkların olduğunu bu yüzden böyle hissettiğimi ama zamana bırakarak çözebileceğimizi. Bir tarafımında da bu ilişkinin artık kurtulamayacağını, yoluma bakmam ve zaman kaybetmemem gerektiğini söylüyor. Aklım ve kalbim arasında eziliyorum. Tüm fikirlerinize açığım.