İLİŞKİM KONUSUNDA KAFAM KARIŞIK / RİCA ETSEM OKUR MUSUNUZ FİKRİNİZE İHTİYACIM VAR.

Terörist sevmemekle ırkçılığın ne alakası varmış acaba bir cevap verebiliyor mu ? Neyse ben diyeceğimi dedim kendi kendinizi yakmaya karar verdiyseniz devam edin ancak ben asla böyle bir ilişkiyi sürdürmem.

Ben defalarca anlattım ama anlamıyor maalesef. Olayın hala kendi ırkıyla alakalı olduğunu düşünüyor. Bende sürdürmeyi düşünmüyorum.
 
İlk 6 ay flört tür herkes sahanedir .Geçin bunu kimsede mükemmel değil.Birakin bu abisine sözünü geciremeyen aile güdümlü füzeyi.En az defolusu olacak ve hiç kimse travmatik yaraları iyi etmez bunun için doktorlar var.Gun sonunda kendinize guveneceksiniz.Destan yazmışsınız halbuki çok sıradan ve size göre olmayan bir ilişki . Kırmak değil fikrim bu öylede olur fazladan dert aramayın yaşamınıza en uyumlu olanla güzel hayat Omurboyu dert mi anlatacaksiniz sevgi anlasamadigin ve bunu çözemediğin yerde bizi terkeden ilk şeydir .

Bazen bende düşünüyorum. Kötü biri değilim, ayaklarım üzerinde durabiliyorum, çirkin de değilim. Yani zaten aranan özellikler bu. Bazen diyorum ki ne farkı var diğerlerinden. Soğumaya başlıyorum.
Siyasi kafa yapısı çok büyük problemimiz. Kültür falan dert değil inanın.
Bence kaçarak uzaklaşın. Kafa yapınızın uyacağı çok daha iyi bir ilişkide olma ihtimaliniz çok çok yüksek. İnanın ki farklı mentalide de olan insanlarla bir ilişki çekilmiyor. O an iyiymişiz, sorun yokmuş gibi hissediyoruz ama sonrasında üstümüzden yük kalkmış gibi oluyor. Sonrasında aslında bizim bir şeylere tahammül ettiğimizi fark ediyoruz. Yarın bir gün çocuğunuz da olabilir. Hiçbir şeyi değilse bile onu düşünün.
 
O kadar haklısınız ki. Bunu bende hissettim. Şöyle ağzından dökülse birkaç şey.

Siyasi bir şeyin mantıklı olup olmaması değil aslında ilişkime yansımasını konuşuyoruz.
Muhakkak yansıyacak ki zaten onun ideolojisi kabul görecek bir şey değil, Kürtçe konuşma özgürlüğü falan değil mesele, bunu siz de en az benim kadar biliyorsunuzdur. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında özerk bir yapı asla kurulamaz, biraz ağzını arasanız sapır sapır dökülecektir zaten, şimdi kalkıp size ben dağdaki özgürlük savaşçılarını destekliyorum demez.
 
Sizin iş bu kadar şeyden sonra bile olsa evlendikten sonra patlarsın yani ayrılırsın şöyle açıklayayım eğer ki bu parti ırk meselesini halletseniz bile kayınvalide ile aynı evde yaşayacağınız için evlendikten sonra çok kötü patlarsınız gençliğinizi yakmadan yollarınızı ayırın.
 
Çok büyük lades maalesef. Bu zamana kadar o sırtlandığını artık yorulduğunu söylüyor. Alıştırıyorum. Ve tek başıma yapıyorum bunu. Hiçbir arkadaşıma anlatamıyorum. Çünkü verecekleri tepkiyi de biliyorum. Yanlış seçimim yüzünden böyle bir tepki almak istemiyorum. Yaşım 24 onun 28.

Abi konusunda o süreçte yurtdışında olacak, isteme tanışmada vs olmayacak diye. Çünkü abisi baba figüründe. Aile de baba yok.
Arkadaşlara anlatmak gereksiz zaten. Ben kime ne anlattıysam pişman oldum ve bana karşı kullandıkları için de değil. İnsan duygusal anında zayıflasiyo bazen mantığını kaybediyo sonra işler düzelince keşke hiç anlatmasaydim diyorum ben. Dertler paylaşıldıkça azalır vs ben katılmıyorum önemli konularda içinde tutmak daha iyidir ailen haric.
 
Merhabalar,
Kimseye hiçbir şey anlatamıyorum. İçimi buraya dökmek istiyorum.
1 senelik karşı tarafın sevdiğinden emin olduğum bir ilişkim var. Süreç kısa gelmesin çünkü bir çok şey yaşandı.
Ama aramızda son 3 aydır problemler var. Küçük büyük tartışmalar oldu.

Ben bu zamana kadar evlilik hayali kurmadım. Her zaman kariyer kadın modundaydım ve bu şekilde ilerliyordum. Fakat sevgilimle tanıştığımda uzun süreden sonra birini sevebildiğimi hissetmek (duygularım öldü sanıyordum eski ilişkimde aldatıldım ve travmatikti), onun bana karşı olan yaklaşımı, alıp beni göklere çıkarması ve bunu ilişkinin uzun bir sürecinde devam ettirmesi, diğer erkekler gibi olmaması, güvenilir ve net olması gibi gibi bir çok şeyden kaynaklı ben evlilik düşünmeye başladım. Fakat evlilik konuşan çoğunlukla oydu. İşte kendi aramızda 2025 eylüle falan düğün düşünüyorduk. Ta ki sevgilimin abisinin ocak 2025 den itibaren o tarihlerde yurtdışında olmasına kadar. Duruma inanılmaz canım sıkıldı çünkü başkaları yüzünden (aslında burada da olabilecek bir durumdu) 1 seneye ertelemiştik tüm hayallerimizi. Birde aramızda 120 km var. Yani öyle yakın oturmuyoruz, bazen yurt dışına iş için gidiyor ve 2 hafta olmuyor. Bu 1 sene, bu hayatı başkaları için yaşamak demekti. Basta çok üzüldüm, ağladım. Heveslendim çünkü. Beni en çok etkileyen olaylardan biri ise aile yemeğinde sevgilim evlilik durumunu açtığında, abisi kendi eşinde mevcut olmayan tüm durumları kardeşine yöneltmiş. Örneğin ben bu sene mezun oldum ve direkt çalışmaya başladım. Kendi eşi evlendikten 1 sene sonra mezun oldu ve çalışmıyor. Beni ilgilendirmez tercihi fakat sevgilime dönüp benim için işte mezun oldu mu ki, evlendikten sonra çalışacak mı sende bu soruların cevabı var mı falan gibi sorular yöneltiyor. Üstüne tabi ben olsam acele etmem, ne acelen var gibi söylemlerde bulunuyor. Sevgilim 28 yasında :) Annesi de abisine katılıyor falan. Yani aslında beni tüm noktalarımla kıran durum bu oldu. Hem hevesim kırıldı hem de benim ailemin daha hevesli olup onun ailesinin böyle yapmasına kırıldım. Olayın can alıcı kısmı zaten burada başladı.

İkinci ve en önemli konumuz ise kültür farkımız. Kimseyi bu noktadan sonra kırmak istemem arkadaşlar. Irkçı vs değilim fakat farklarımız olduğundan bahsediyorum. Sevgilim Kürt ben Türküm. Bu ilişkinin başından beridir bildiğim bir şey ve sorun etmiyorum. Fakat ilişkinin başında söylediğim bir durum var: ..... şu parti bana çok ters. Öyle bir durumda yokum vs. Neyse 10 ay geçti ilişkimizin üzerinden, bir gün oyun oynarken bana bir bir şey söyledi. Dedi ki benim siyasi görüşüm aslında şu... Anlayın. Bende dedim ki nasıl yani o da bana gizlediğini ve onu tanıdıktan sonra bunu gözardı edebileceğimi söylediği için böyle bir şey yaptığını, başından söylemiş olsa bu ilişki diye bir şey olmayacağını bildiğini vs vs söyledi. Neyse ben o kadar hayal kırıklığına uğradım ki, asla yakıştıramadım. Asla konuşamadım. Neyse yüz yüzeydik ve tatildeydik. Normale döndük. Stresten o kadar midem bulandı ki. Affınıza sığınarak kustum. Günüm çok kötüydü. (Bu konudaki düşüncelerimi anlatayım. Aileler tam tersi olan bakış açısındalar. Benim için bu sorun değildi çünkü bizimkiler baya uzaktalar. Ailesinin bu görüşte olduğunu da biliyordum fakat umursamıyordum çünkü onun düşüncesi bu değildi diye bakıyordum. Fakat o bu şekilde söylediğinde beynimden aşağı kaynar sular döküldü, kendimi salak gibi hissettim. Dediğim gibi bana da çok ters olan şeyler alenen artık belli olan bir partiyi desteklememek ama söylediğim gibi herhangi bir ırkla, etnik grupla bir derdim yok)

Sonra normale döndük, iş seyahatine çıktı. Bir gün sabah galerimde gezinirken birkaç şey buldum Twitter'ında olan ve biz tekrar tartışmaya başladık. Aynı konudan. Bana siyasi görüşüne devam edeceğini herkesin kendi görüşü olduğunu ve beni değiştirmeye çalışmadığını söyledi. Bildiğim her şeyi unuttum o cümleden sonra. Çünkü ben kendi düşüncelerimi yemişim siyasisini kendilerinden baska kimseye hayır yok diyerek bir kenara atmıştım. Ve o noktadan sonra sanki tercih yapılmış, 2. plana atılmış gibi hissettim. Ben birde sinirli biriyim bazen ağzımı tutamıyorum. Karşımdaki kişi benim canımı yaktığı zaman karşımdakinin bende sözlerimle canını yakmak istiyorum. (biliyorum bu kötü bir durum düzeltmeye çabalıyorum hatta çok çok azalttım diyebilirim bu konuda öneriniz varsa açığım) Ve bu cümleyi duyduktan sonra onu kırmak için konuştum. Çünkü gözümde bitirmiştim. Çok ağır konuştum sonrasında ayrıldık. O da beni o cümlelerimden sonra tamamen bitirmeye yönelik şeyler yaptı. Arkadaşlarına, ailesine anlattı. Ayrıldıktan sonra 2 kere konuştuk, bir gece artık vazgeçmenin eşiğindeydim, yoluma bakacaktım. Kendimi de tanıyorum. O evreyi geçtiğimde artık hiçbir şey beni ilişkiye döndüremiyor. Sabaha kadar konuştuk, yapıcı olan taraf ikna etmeye çalışan taraf bendim. Barıştık fakat hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Karşımda hiçbir şey için çabalamayan, tahammülsüz, her şeye kolayca sinirlenen, düşünmeden konuşan, üzmekten korkmayan, kaybetmekten korkmayan, hevessiz, kırıldığımı söylediğimde bile umursamayan biri oldu.

Bugün ise böyle bir şey oldu. Yurtdışında eskiden her boş vaktinde arardı. Konuşurduk. Şimdi bunu asla yapmıyor, bazen konusalım diye geceleri uyanıyorum. Uykumdan veriyorum. Bugün sabahta beni iş için uyandırdı cumartesi olduğunu unutup. Kalktım uyanayım da konuşalım dedim bana beni sevdiğini ve uyuyacağını söyledi. Türkiyede saat 6.30 orada 22.30 düşünün. Tabi ben dayanamadım daha ne kadar iletişimsiz kalabiliriz dedim, o da bana birbirinden farklı yorumlayınca öyle oluyor. 6.30 da izin gününde uyu diye söylüyorum falan dedi. Sonrasında bana aramızdaki bu genel analaşamamazlık ve sürekli gerginlik durumundan yorulduğunu söyledi. Bende sevgi, saygı ve sabrın eksildiğinden kaynaklı olduğunu söyledim. Bana çok güzel bu ilişkiyi tükettiğimizi, hatamızın her şey yolunda giderken girmememiz gereken konulara girip üstüne bunu aylarca devam ettirdiğimizi, genel olarak kaldıramadığını, aramızda çıkan en ufak tartışmanın gözünde büyüdüğünü eskiden dağları devirebileceğini düşünürken artık kendinde o gücü bulamadığını, iyiyken bir sorun olmadığını ama ufak bir problemde bütün yelkenleri suya indirdiğini, sanki her an bir sorun cıkacak ve biz başa saracağız gibi vs söyledi. Bende bu durumun ilişkiye karşı inancının azaldığından kaynaklandığını söyledim. Artık açık açık konuştum dedim eskiden sen hayatıma girdiğinde sabrımın sonucu allah gönlümdekini verdi diye düşünürdüm şimdi o kadar sorun yaşıyoruz ki insana şüphe doğuyor dedim. Belki de düşündüğümüz, düşlediğimiz insanlar değiliz dedim. Ve bana sende durum daha vahimmiş dedi. Bende benim içimde umut olduğu için burda olduğumu ve çaba gösterdiğimi ama onda bir değişiklik göremediğimi böyle devam etmesi durumunda benden de bir şeylerin artık gitmeye başladığını vs söyledim.

Son zamanlarda kendimi derin bir boşluğun içinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Sanki her şey üzerime geliyor ve hiçbir şeyin önemi kalmamış gibi. Sabahları uyanmak, günlük rutinleri yerine getirmek bile zor geliyor. Sürekli melankolik müzikler dinliyorum; sanki duygularımı yalnızca onlar anlıyormuş gibi. Eskiden heyecanla, istekle yaptığım şeyler artık bir yük gibi geliyor. İşten çıkar çıkmaz eve gidiyorum, yemek yiyip duşa giriyorum ve ardından kendimi uykuya bırakıyorum. Ama bu uyku bir dinlenme değil, bir kaçış gibi. İlaçlarımı bile içmeyi ihmal ediyorum, çünkü artık bir fayda sağlayacaklarına dair inancımı kaybettim. İnsanlarla konuşmak istemiyorum; onların sorularına, meraklarına cevap verecek enerjim yok. Sanki dünyayla bağımı koparmışım gibi hissediyorum. Bazen bu durumun geçici olduğunu umuyorum, ama içimdeki bu durgunluk sanki benimle kalıcıymış gibi bir his bırakıyor.Kendimi insanlardan uzaklaştırıyorum, çünkü kimse beni gerçekten anlayamazmış gibi hissediyorum. İçimde bir boşluk var, sanki ne yaparsam yapayım dolmayacak bir boşluk.

Fikrilerinize ihtiyacım var size bu ilişki kurtarılabilir mi? Bir tarafım iki taraflı da kırgınlıkların olduğunu bu yüzden böyle hissettiğimi ama zamana bırakarak çözebileceğimizi. Bir tarafımında da bu ilişkinin artık kurtulamayacağını, yoluma bakmam ve zaman kaybetmemem gerektiğini söylüyor. Aklım ve kalbim arasında eziliyorum. Tüm fikirlerinize açığım.
Üşenmedim hepsini okudum. Allah sizi Bi dertten kurtarmış yatın kalkın şükredin bence. Ha bu sevip de ayrılmanın verdiği depresif tabloya gelince, ben de zamanında dibine kadar yaşadım. Artık nefes alamıyorum gibi de geldi kimseyi sevemem evlenemem gibi de. Ama geçti. İnanın hersey geçiyor. İnsanlar en sevdiklerini toprağa gömüp bi süre sonra hayatına devam edebiliyorsa bu mu gecmeyecek? Bu süreci yaşayın uyuyun ağlayın ne yapıyorsanız yapın. Sonunda olayı sindirip ayağa kalkacaksınız ve eskisinden daha güçlü olacaksınız. Geriye bakmayın kendinize bu iyiliği yapın yeter ki
 
Merhabalar,
Kimseye hiçbir şey anlatamıyorum. İçimi buraya dökmek istiyorum.
1 senelik karşı tarafın sevdiğinden emin olduğum bir ilişkim var. Süreç kısa gelmesin çünkü bir çok şey yaşandı.
Ama aramızda son 3 aydır problemler var. Küçük büyük tartışmalar oldu.

Ben bu zamana kadar evlilik hayali kurmadım. Her zaman kariyer kadın modundaydım ve bu şekilde ilerliyordum. Fakat sevgilimle tanıştığımda uzun süreden sonra birini sevebildiğimi hissetmek (duygularım öldü sanıyordum eski ilişkimde aldatıldım ve travmatikti), onun bana karşı olan yaklaşımı, alıp beni göklere çıkarması ve bunu ilişkinin uzun bir sürecinde devam ettirmesi, diğer erkekler gibi olmaması, güvenilir ve net olması gibi gibi bir çok şeyden kaynaklı ben evlilik düşünmeye başladım. Fakat evlilik konuşan çoğunlukla oydu. İşte kendi aramızda 2025 eylüle falan düğün düşünüyorduk. Ta ki sevgilimin abisinin ocak 2025 den itibaren o tarihlerde yurtdışında olmasına kadar. Duruma inanılmaz canım sıkıldı çünkü başkaları yüzünden (aslında burada da olabilecek bir durumdu) 1 seneye ertelemiştik tüm hayallerimizi. Birde aramızda 120 km var. Yani öyle yakın oturmuyoruz, bazen yurt dışına iş için gidiyor ve 2 hafta olmuyor. Bu 1 sene, bu hayatı başkaları için yaşamak demekti. Basta çok üzüldüm, ağladım. Heveslendim çünkü. Beni en çok etkileyen olaylardan biri ise aile yemeğinde sevgilim evlilik durumunu açtığında, abisi kendi eşinde mevcut olmayan tüm durumları kardeşine yöneltmiş. Örneğin ben bu sene mezun oldum ve direkt çalışmaya başladım. Kendi eşi evlendikten 1 sene sonra mezun oldu ve çalışmıyor. Beni ilgilendirmez tercihi fakat sevgilime dönüp benim için işte mezun oldu mu ki, evlendikten sonra çalışacak mı sende bu soruların cevabı var mı falan gibi sorular yöneltiyor. Üstüne tabi ben olsam acele etmem, ne acelen var gibi söylemlerde bulunuyor. Sevgilim 28 yasında :) Annesi de abisine katılıyor falan. Yani aslında beni tüm noktalarımla kıran durum bu oldu. Hem hevesim kırıldı hem de benim ailemin daha hevesli olup onun ailesinin böyle yapmasına kırıldım. Olayın can alıcı kısmı zaten burada başladı.

İkinci ve en önemli konumuz ise kültür farkımız. Kimseyi bu noktadan sonra kırmak istemem arkadaşlar. Irkçı vs değilim fakat farklarımız olduğundan bahsediyorum. Sevgilim Kürt ben Türküm. Bu ilişkinin başından beridir bildiğim bir şey ve sorun etmiyorum. Fakat ilişkinin başında söylediğim bir durum var: ..... şu parti bana çok ters. Öyle bir durumda yokum vs. Neyse 10 ay geçti ilişkimizin üzerinden, bir gün oyun oynarken bana bir bir şey söyledi. Dedi ki benim siyasi görüşüm aslında şu... Anlayın. Bende dedim ki nasıl yani o da bana gizlediğini ve onu tanıdıktan sonra bunu gözardı edebileceğimi söylediği için böyle bir şey yaptığını, başından söylemiş olsa bu ilişki diye bir şey olmayacağını bildiğini vs vs söyledi. Neyse ben o kadar hayal kırıklığına uğradım ki, asla yakıştıramadım. Asla konuşamadım. Neyse yüz yüzeydik ve tatildeydik. Normale döndük. Stresten o kadar midem bulandı ki. Affınıza sığınarak kustum. Günüm çok kötüydü. (Bu konudaki düşüncelerimi anlatayım. Aileler tam tersi olan bakış açısındalar. Benim için bu sorun değildi çünkü bizimkiler baya uzaktalar. Ailesinin bu görüşte olduğunu da biliyordum fakat umursamıyordum çünkü onun düşüncesi bu değildi diye bakıyordum. Fakat o bu şekilde söylediğinde beynimden aşağı kaynar sular döküldü, kendimi salak gibi hissettim. Dediğim gibi bana da çok ters olan şeyler alenen artık belli olan bir partiyi desteklememek ama söylediğim gibi herhangi bir ırkla, etnik grupla bir derdim yok)

Sonra normale döndük, iş seyahatine çıktı. Bir gün sabah galerimde gezinirken birkaç şey buldum Twitter'ında olan ve biz tekrar tartışmaya başladık. Aynı konudan. Bana siyasi görüşüne devam edeceğini herkesin kendi görüşü olduğunu ve beni değiştirmeye çalışmadığını söyledi. Bildiğim her şeyi unuttum o cümleden sonra. Çünkü ben kendi düşüncelerimi yemişim siyasisini kendilerinden baska kimseye hayır yok diyerek bir kenara atmıştım. Ve o noktadan sonra sanki tercih yapılmış, 2. plana atılmış gibi hissettim. Ben birde sinirli biriyim bazen ağzımı tutamıyorum. Karşımdaki kişi benim canımı yaktığı zaman karşımdakinin bende sözlerimle canını yakmak istiyorum. (biliyorum bu kötü bir durum düzeltmeye çabalıyorum hatta çok çok azalttım diyebilirim bu konuda öneriniz varsa açığım) Ve bu cümleyi duyduktan sonra onu kırmak için konuştum. Çünkü gözümde bitirmiştim. Çok ağır konuştum sonrasında ayrıldık. O da beni o cümlelerimden sonra tamamen bitirmeye yönelik şeyler yaptı. Arkadaşlarına, ailesine anlattı. Ayrıldıktan sonra 2 kere konuştuk, bir gece artık vazgeçmenin eşiğindeydim, yoluma bakacaktım. Kendimi de tanıyorum. O evreyi geçtiğimde artık hiçbir şey beni ilişkiye döndüremiyor. Sabaha kadar konuştuk, yapıcı olan taraf ikna etmeye çalışan taraf bendim. Barıştık fakat hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Karşımda hiçbir şey için çabalamayan, tahammülsüz, her şeye kolayca sinirlenen, düşünmeden konuşan, üzmekten korkmayan, kaybetmekten korkmayan, hevessiz, kırıldığımı söylediğimde bile umursamayan biri oldu.

Bugün ise böyle bir şey oldu. Yurtdışında eskiden her boş vaktinde arardı. Konuşurduk. Şimdi bunu asla yapmıyor, bazen konusalım diye geceleri uyanıyorum. Uykumdan veriyorum. Bugün sabahta beni iş için uyandırdı cumartesi olduğunu unutup. Kalktım uyanayım da konuşalım dedim bana beni sevdiğini ve uyuyacağını söyledi. Türkiyede saat 6.30 orada 22.30 düşünün. Tabi ben dayanamadım daha ne kadar iletişimsiz kalabiliriz dedim, o da bana birbirinden farklı yorumlayınca öyle oluyor. 6.30 da izin gününde uyu diye söylüyorum falan dedi. Sonrasında bana aramızdaki bu genel analaşamamazlık ve sürekli gerginlik durumundan yorulduğunu söyledi. Bende sevgi, saygı ve sabrın eksildiğinden kaynaklı olduğunu söyledim. Bana çok güzel bu ilişkiyi tükettiğimizi, hatamızın her şey yolunda giderken girmememiz gereken konulara girip üstüne bunu aylarca devam ettirdiğimizi, genel olarak kaldıramadığını, aramızda çıkan en ufak tartışmanın gözünde büyüdüğünü eskiden dağları devirebileceğini düşünürken artık kendinde o gücü bulamadığını, iyiyken bir sorun olmadığını ama ufak bir problemde bütün yelkenleri suya indirdiğini, sanki her an bir sorun cıkacak ve biz başa saracağız gibi vs söyledi. Bende bu durumun ilişkiye karşı inancının azaldığından kaynaklandığını söyledim. Artık açık açık konuştum dedim eskiden sen hayatıma girdiğinde sabrımın sonucu allah gönlümdekini verdi diye düşünürdüm şimdi o kadar sorun yaşıyoruz ki insana şüphe doğuyor dedim. Belki de düşündüğümüz, düşlediğimiz insanlar değiliz dedim. Ve bana sende durum daha vahimmiş dedi. Bende benim içimde umut olduğu için burda olduğumu ve çaba gösterdiğimi ama onda bir değişiklik göremediğimi böyle devam etmesi durumunda benden de bir şeylerin artık gitmeye başladığını vs söyledim.

Son zamanlarda kendimi derin bir boşluğun içinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Sanki her şey üzerime geliyor ve hiçbir şeyin önemi kalmamış gibi. Sabahları uyanmak, günlük rutinleri yerine getirmek bile zor geliyor. Sürekli melankolik müzikler dinliyorum; sanki duygularımı yalnızca onlar anlıyormuş gibi. Eskiden heyecanla, istekle yaptığım şeyler artık bir yük gibi geliyor. İşten çıkar çıkmaz eve gidiyorum, yemek yiyip duşa giriyorum ve ardından kendimi uykuya bırakıyorum. Ama bu uyku bir dinlenme değil, bir kaçış gibi. İlaçlarımı bile içmeyi ihmal ediyorum, çünkü artık bir fayda sağlayacaklarına dair inancımı kaybettim. İnsanlarla konuşmak istemiyorum; onların sorularına, meraklarına cevap verecek enerjim yok. Sanki dünyayla bağımı koparmışım gibi hissediyorum. Bazen bu durumun geçici olduğunu umuyorum, ama içimdeki bu durgunluk sanki benimle kalıcıymış gibi bir his bırakıyor.Kendimi insanlardan uzaklaştırıyorum, çünkü kimse beni gerçekten anlayamazmış gibi hissediyorum. İçimde bir boşluk var, sanki ne yaparsam yapayım dolmayacak bir boşluk.

Fikrilerinize ihtiyacım var size bu ilişki kurtarılabilir mi? Bir tarafım iki taraflı da kırgınlıkların olduğunu bu yüzden böyle hissettiğimi ama zamana bırakarak çözebileceğimizi. Bir tarafımında da bu ilişkinin artık kurtulamayacağını, yoluma bakmam ve zaman kaybetmemem gerektiğini söylüyor. Aklım ve kalbim arasında eziliyorum. Tüm fikirlerinize açığım.

Sevgilim Kürt ben Türküm. Bu ilişkinin başından beridir bildiğim bir şey ve sorun etmiyorum. Fakat ilişkinin başında söylediğim bir durum var: ..... şu parti bana çok ters. Öyle bir durumda yokum vs. Neyse 10 ay geçti ilişkimizin üzerinden, bir gün oyun oynarken bana bir bir şey söyledi. Dedi ki benim siyasi görüşüm aslında şu...
Adam gerçek siyasi görüşünü beyan ettikten sonra destan yazmaya devam etmenize gerek yoktu; bu kültür farkı falan değil çünkü.
 
Merhabalar,
Kimseye hiçbir şey anlatamıyorum. İçimi buraya dökmek istiyorum.
1 senelik karşı tarafın sevdiğinden emin olduğum bir ilişkim var. Süreç kısa gelmesin çünkü bir çok şey yaşandı.
Ama aramızda son 3 aydır problemler var. Küçük büyük tartışmalar oldu.

Ben bu zamana kadar evlilik hayali kurmadım. Her zaman kariyer kadın modundaydım ve bu şekilde ilerliyordum. Fakat sevgilimle tanıştığımda uzun süreden sonra birini sevebildiğimi hissetmek (duygularım öldü sanıyordum eski ilişkimde aldatıldım ve travmatikti), onun bana karşı olan yaklaşımı, alıp beni göklere çıkarması ve bunu ilişkinin uzun bir sürecinde devam ettirmesi, diğer erkekler gibi olmaması, güvenilir ve net olması gibi gibi bir çok şeyden kaynaklı ben evlilik düşünmeye başladım. Fakat evlilik konuşan çoğunlukla oydu. İşte kendi aramızda 2025 eylüle falan düğün düşünüyorduk. Ta ki sevgilimin abisinin ocak 2025 den itibaren o tarihlerde yurtdışında olmasına kadar. Duruma inanılmaz canım sıkıldı çünkü başkaları yüzünden (aslında burada da olabilecek bir durumdu) 1 seneye ertelemiştik tüm hayallerimizi. Birde aramızda 120 km var. Yani öyle yakın oturmuyoruz, bazen yurt dışına iş için gidiyor ve 2 hafta olmuyor. Bu 1 sene, bu hayatı başkaları için yaşamak demekti. Basta çok üzüldüm, ağladım. Heveslendim çünkü. Beni en çok etkileyen olaylardan biri ise aile yemeğinde sevgilim evlilik durumunu açtığında, abisi kendi eşinde mevcut olmayan tüm durumları kardeşine yöneltmiş. Örneğin ben bu sene mezun oldum ve direkt çalışmaya başladım. Kendi eşi evlendikten 1 sene sonra mezun oldu ve çalışmıyor. Beni ilgilendirmez tercihi fakat sevgilime dönüp benim için işte mezun oldu mu ki, evlendikten sonra çalışacak mı sende bu soruların cevabı var mı falan gibi sorular yöneltiyor. Üstüne tabi ben olsam acele etmem, ne acelen var gibi söylemlerde bulunuyor. Sevgilim 28 yasında :) Annesi de abisine katılıyor falan. Yani aslında beni tüm noktalarımla kıran durum bu oldu. Hem hevesim kırıldı hem de benim ailemin daha hevesli olup onun ailesinin böyle yapmasına kırıldım. Olayın can alıcı kısmı zaten burada başladı.

İkinci ve en önemli konumuz ise kültür farkımız. Kimseyi bu noktadan sonra kırmak istemem arkadaşlar. Irkçı vs değilim fakat farklarımız olduğundan bahsediyorum. Sevgilim Kürt ben Türküm. Bu ilişkinin başından beridir bildiğim bir şey ve sorun etmiyorum. Fakat ilişkinin başında söylediğim bir durum var: ..... şu parti bana çok ters. Öyle bir durumda yokum vs. Neyse 10 ay geçti ilişkimizin üzerinden, bir gün oyun oynarken bana bir bir şey söyledi. Dedi ki benim siyasi görüşüm aslında şu... Anlayın. Bende dedim ki nasıl yani o da bana gizlediğini ve onu tanıdıktan sonra bunu gözardı edebileceğimi söylediği için böyle bir şey yaptığını, başından söylemiş olsa bu ilişki diye bir şey olmayacağını bildiğini vs vs söyledi. Neyse ben o kadar hayal kırıklığına uğradım ki, asla yakıştıramadım. Asla konuşamadım. Neyse yüz yüzeydik ve tatildeydik. Normale döndük. Stresten o kadar midem bulandı ki. Affınıza sığınarak kustum. Günüm çok kötüydü. (Bu konudaki düşüncelerimi anlatayım. Aileler tam tersi olan bakış açısındalar. Benim için bu sorun değildi çünkü bizimkiler baya uzaktalar. Ailesinin bu görüşte olduğunu da biliyordum fakat umursamıyordum çünkü onun düşüncesi bu değildi diye bakıyordum. Fakat o bu şekilde söylediğinde beynimden aşağı kaynar sular döküldü, kendimi salak gibi hissettim. Dediğim gibi bana da çok ters olan şeyler alenen artık belli olan bir partiyi desteklememek ama söylediğim gibi herhangi bir ırkla, etnik grupla bir derdim yok)

Sonra normale döndük, iş seyahatine çıktı. Bir gün sabah galerimde gezinirken birkaç şey buldum Twitter'ında olan ve biz tekrar tartışmaya başladık. Aynı konudan. Bana siyasi görüşüne devam edeceğini herkesin kendi görüşü olduğunu ve beni değiştirmeye çalışmadığını söyledi. Bildiğim her şeyi unuttum o cümleden sonra. Çünkü ben kendi düşüncelerimi yemişim siyasisini kendilerinden baska kimseye hayır yok diyerek bir kenara atmıştım. Ve o noktadan sonra sanki tercih yapılmış, 2. plana atılmış gibi hissettim. Ben birde sinirli biriyim bazen ağzımı tutamıyorum. Karşımdaki kişi benim canımı yaktığı zaman karşımdakinin bende sözlerimle canını yakmak istiyorum. (biliyorum bu kötü bir durum düzeltmeye çabalıyorum hatta çok çok azalttım diyebilirim bu konuda öneriniz varsa açığım) Ve bu cümleyi duyduktan sonra onu kırmak için konuştum. Çünkü gözümde bitirmiştim. Çok ağır konuştum sonrasında ayrıldık. O da beni o cümlelerimden sonra tamamen bitirmeye yönelik şeyler yaptı. Arkadaşlarına, ailesine anlattı. Ayrıldıktan sonra 2 kere konuştuk, bir gece artık vazgeçmenin eşiğindeydim, yoluma bakacaktım. Kendimi de tanıyorum. O evreyi geçtiğimde artık hiçbir şey beni ilişkiye döndüremiyor. Sabaha kadar konuştuk, yapıcı olan taraf ikna etmeye çalışan taraf bendim. Barıştık fakat hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Karşımda hiçbir şey için çabalamayan, tahammülsüz, her şeye kolayca sinirlenen, düşünmeden konuşan, üzmekten korkmayan, kaybetmekten korkmayan, hevessiz, kırıldığımı söylediğimde bile umursamayan biri oldu.

Bugün ise böyle bir şey oldu. Yurtdışında eskiden her boş vaktinde arardı. Konuşurduk. Şimdi bunu asla yapmıyor, bazen konusalım diye geceleri uyanıyorum. Uykumdan veriyorum. Bugün sabahta beni iş için uyandırdı cumartesi olduğunu unutup. Kalktım uyanayım da konuşalım dedim bana beni sevdiğini ve uyuyacağını söyledi. Türkiyede saat 6.30 orada 22.30 düşünün. Tabi ben dayanamadım daha ne kadar iletişimsiz kalabiliriz dedim, o da bana birbirinden farklı yorumlayınca öyle oluyor. 6.30 da izin gününde uyu diye söylüyorum falan dedi. Sonrasında bana aramızdaki bu genel analaşamamazlık ve sürekli gerginlik durumundan yorulduğunu söyledi. Bende sevgi, saygı ve sabrın eksildiğinden kaynaklı olduğunu söyledim. Bana çok güzel bu ilişkiyi tükettiğimizi, hatamızın her şey yolunda giderken girmememiz gereken konulara girip üstüne bunu aylarca devam ettirdiğimizi, genel olarak kaldıramadığını, aramızda çıkan en ufak tartışmanın gözünde büyüdüğünü eskiden dağları devirebileceğini düşünürken artık kendinde o gücü bulamadığını, iyiyken bir sorun olmadığını ama ufak bir problemde bütün yelkenleri suya indirdiğini, sanki her an bir sorun cıkacak ve biz başa saracağız gibi vs söyledi. Bende bu durumun ilişkiye karşı inancının azaldığından kaynaklandığını söyledim. Artık açık açık konuştum dedim eskiden sen hayatıma girdiğinde sabrımın sonucu allah gönlümdekini verdi diye düşünürdüm şimdi o kadar sorun yaşıyoruz ki insana şüphe doğuyor dedim. Belki de düşündüğümüz, düşlediğimiz insanlar değiliz dedim. Ve bana sende durum daha vahimmiş dedi. Bende benim içimde umut olduğu için burda olduğumu ve çaba gösterdiğimi ama onda bir değişiklik göremediğimi böyle devam etmesi durumunda benden de bir şeylerin artık gitmeye başladığını vs söyledim.

Son zamanlarda kendimi derin bir boşluğun içinde kaybolmuş gibi hissediyorum. Sanki her şey üzerime geliyor ve hiçbir şeyin önemi kalmamış gibi. Sabahları uyanmak, günlük rutinleri yerine getirmek bile zor geliyor. Sürekli melankolik müzikler dinliyorum; sanki duygularımı yalnızca onlar anlıyormuş gibi. Eskiden heyecanla, istekle yaptığım şeyler artık bir yük gibi geliyor. İşten çıkar çıkmaz eve gidiyorum, yemek yiyip duşa giriyorum ve ardından kendimi uykuya bırakıyorum. Ama bu uyku bir dinlenme değil, bir kaçış gibi. İlaçlarımı bile içmeyi ihmal ediyorum, çünkü artık bir fayda sağlayacaklarına dair inancımı kaybettim. İnsanlarla konuşmak istemiyorum; onların sorularına, meraklarına cevap verecek enerjim yok. Sanki dünyayla bağımı koparmışım gibi hissediyorum. Bazen bu durumun geçici olduğunu umuyorum, ama içimdeki bu durgunluk sanki benimle kalıcıymış gibi bir his bırakıyor.Kendimi insanlardan uzaklaştırıyorum, çünkü kimse beni gerçekten anlayamazmış gibi hissediyorum. İçimde bir boşluk var, sanki ne yaparsam yapayım dolmayacak bir boşluk.

Fikrilerinize ihtiyacım var size bu ilişki kurtarılabilir mi? Bir tarafım iki taraflı da kırgınlıkların olduğunu bu yüzden böyle hissettiğimi ama zamana bırakarak çözebileceğimizi. Bir tarafımında da bu ilişkinin artık kurtulamayacağını, yoluma bakmam ve zaman kaybetmemem gerektiğini söylüyor. Aklım ve kalbim arasında eziliyorum. Tüm fikirlerinize açığım.
Ben şu partiliyimden sonrasını okumadım bile. Siz özellikle söylemişsiniz öyle bir durum varsa yokum diye. Öyle bir durum var ve siz devam ediyorsunuz. En başta siz kendinizle çelişiyorsunuz.
Aile yemeğinde yapılanlar başlı başına terbiyesizlik. Abisine mi kalmış acele edip etmeyeceği?
Nerden tutsanız elinizde kalıyor. Sevgi de her şeye yetmiyor. Yarın bir gün evlenip çocuk sahibi olduğunuz zaman görüş farkınız daha çok ortaya çıkacak. Sizin çocuklarınıza öğretmek istediğiniz şey ile onun ki çok farklı olacak. Bunlar bile başlı başına problem. Size tavsiyem iyi düşünün, kendinizden fedakarlık yaptıkça karşı taraf sizden daha fazlasını isteyecek. Zamanla boş boş duvarlara bakmaya içinizden gelmediği için hiç bişey yapmadan yaprak gibi savrulmaya başlayacaksınız. Kendinizden ödün vermeyin. Öncesinde aldatılmışsınız, travmalarınızı aşıp yeni bir ilişkiye başlamışsınız. Yine yaparsınız. Yine seversiniz ve sevilirsiniz. Hiç birşey sizden önemli degil. Seviyorum diye size uygun olmadığını bildiğiniz biri için hayatınızı mahvetmeyin. Umarım kendiniz için en doğru kararı verirsiniz.
 
Evliliklerde hep birşeyi gözden kaçırıyoruz çok sevmek yeter sanıyoruz.Halbuki cinsellik olsun aile olmak olsun yemek yemek olsun iki kafanın uyuşması keyif almasıyla olur .İnsan eşinin en iyi arkadaşı beraber eğlendiği onu en iyi anlayan insan olmalı kadın yada erkek.Botle olmayınca çok zıt kültürler çok farklı yetişmiş insanlar farklı zevkler görüşler nereye kadar birşeyi anlat anlat ama anlaşılama nereye kadar. İşte bu olmadimi böyle evliliklere sahip kadınların gözlerinin içi çökmüş oluyor.Ya sürekli sinir oluyorlar ya birşeyi anlatmaktan vazgeçip çocuk ev yalnız şekilde evli ama yalnız yaşıyorlar.Ya mutsuz oluyorlar.Yani sizi anlamayan beraber uyumu yakalamanız zor oldugu bir ilişkiyi evliliğe çok seviyorum diye götürmek büyük hata.Sonucu toplum için evli kalmaya dönen ruhsuz keyifsiz ilişkiye dönüyor. Tabi nefret ve boşanma olmazsa.Zaten ortada bir yuva yokki.Ksacasi öleceğiz bence bu kadar şansımızı zor ile denemek gereksiz
 
Ben arada ayrı kültür vs değil olay sadece uyum yoksa yoktur yani yağ gibi akmayan ilişkiyi zorlamak gereksiz
 
Kürt Türk ayrımı bilmem, hayatımda hiç bu ayrımı yapan insanlar olmadı, ama pkk sempatizanı biri ile evlenilir mi, arkadaş bile olunamaz. Üstelik belki kendisi sadece sempati duyuyorum diyor ailesi koyu destekçisi olabilir buna dayanabilir misiniz? Gerçi iş buraya gelene kadar sizin ilişkiniz de bitmiş.

Kariyer kadın modu deyimine de çok güldüm, 30 yaş üstü bir kadın düşündürüp altta yeni mezun oldum demişsiniz, 24 yaşında evlilik nedir ya zaten erken hiçbir zaman kariyer yapan kadın kafasında olmamışsınız bence.
 
Kürt Türk ayrımı bilmem, hayatımda hiç bu ayrımı yapan insanlar olmadı, ama pkk sempatizanı biri ile evlenilir mi, arkadaş bile olunamaz. Üstelik belki kendisi sadece sempati duyuyorum diyor ailesi koyu destekçisi olabilir buna dayanabilir misiniz? Gerçi iş buraya gelene kadar sizin ilişkiniz de bitmiş.

Kariyer kadın modu deyimine de çok güldüm, 30 yaş üstü bir kadın düşündürüp altta yeni mezun oldum demişsiniz, 24 yaşında evlilik nedir ya zaten erken hiçbir zaman kariyer yapan kadın kafasında olmamışsınız bence.
Üstteki mesajımda söyledim 24 yaşındayım ama 4 senedir çalışıyorum. İş hayatında aktifim yani. Birde o zamana kadar kariyer kafasında olan biriydim evlilik düşünmüyordum demiştim.

Bende ayrımcılık yapmam ama siyasi durum bende sürekli soru işareti bırakıyor. Muhtemelen dayanamam.
 
Üstteki mesajımda söyledim 24 yaşındayım ama 4 senedir çalışıyorum. İş hayatında aktifim yani. Birde o zamana kadar kariyer kafasında olan biriydim evlilik düşünmüyordum demiştim.

Bende ayrımcılık yapmam ama siyasi durum bende sürekli soru işareti bırakıyor. Muhtemelen dayanamam.
Eğer doğru okuduysam abiniz babanız polismiş. Bu sizde soru işareti bırakacak bir konu değil direk bitirecek bir olay olmalıydı. Öyle bir aileye böyle bir aile sokmak hakarettir. Benim babam emekli i özel harekatçı yıllarını dağlarda geçirdi. Böyle insanları evime sokmayı bırak duyduğum an muhabbeti keserim. Bu ırk meselesi değil. terör örgütünş destekleyen hatta asıl yapısını oluşturan bir olguyu destekleyen herkes benim gözümde teröristtir. Sizin içinde öyle olmalı.
 
Bu iş olmaz. Abiniz ve babanız polis üstelik. Ortada bi siyaset konusunun açılması bile alev topuna döndürür herkesi. Kaldı ki sizin babanız, aileniz bu işe tamam der mi? Yani o partinin savunduğu şey ve kişiler belli sizinkiler belli. Hiç gerek yok uzatmaya. Daha genceciksin. Eminim ileride tam kafana uyan birini bulur, mutlu olursan. Ayrıca anneyle yaşamak falan nedir yahu? Yapmayın gözünüzü seveyim. Aileyle yenilen yemekte bile konuşmalar hoşuma gitmedi. Aynı evin içinde hiç düşünemiyorum. Sevgiliniz aileci de bi tip belli ki. Abisi yurt dışına gidiyorsa kardeşinin düğününe de biletini alıp gelsin bi zahmet. Neden siz abisinin durumuna göre plan değiştiriyorsunuz ki. Baştan sona yanlış kişiymiş. Kaçın kurtulun arkanıza bile bakmadan.
 
Çok uzun yazmışsınız keşke biraz özet geçseydiniz hepsini okuyamadım.
O partiden birisiyle değil evlenmek arkadaşım bile olamaz. O görüşten kimseye saygı duymuyorum.
Bunu öğrendiğiniz an bitmeliydi. Çünkü çocuğunuz olursa o zihniyetteki insanların torunu yeğeni olacak.
 
Fikrilerinize ihtiyacım var size bu ilişki kurtarılabilir mi? Bir tarafım iki taraflı da kırgınlıkların olduğunu bu yüzden böyle hissettiğimi ama zamana bırakarak çözebileceğimizi. Bir tarafımında da bu ilişkinin artık kurtulamayacağını, yoluma bakmam ve zaman kaybetmemem gerektiğini söylüyor. Aklım ve kalbim arasında eziliyorum. Tüm fikirlerinize açığım.
Bak şimdi canimm benim bu ilişki kurtarilamaz. Sonuçta ülkenin meclisinin bağrında terör propagandası yapan onlarla aynı karelerde poz veren bir partinin siyasi görüşünü benimsemiş bir herif ile asla olmaz. Senin bu herifle değil evlilik aynı karede olman bile yanlış. Yarın öbür gün evlendiğinde TSK için kalkıp katliamcı derse kanında akan damar durmaz. Kanından şüphelenen tamam mı canım. Bu ülkenin kurucusu da belli. Milleti de belli. Kansız köpekler yüzünden nice gençler şehit oldu.
Sizin ilişki olmaz. Olmamalı. Siyasi durum yüzünden hele ki seni kırıp döküyorsa hiç bulaşma. Kendi gibi terör zihniyetli ile birlikte olsun. Ben olsam basarım tekmeyi yollarim aşiretine. Aklına başına al. Aklını başına al. Başka bir şey demiyorum.
 
Bence kaçarak uzaklaşın. Kafa yapınızın uyacağı çok daha iyi bir ilişkide olma ihtimaliniz çok çok yüksek. İnanın ki farklı mentalide de olan insanlarla bir ilişki çekilmiyor. O an iyiymişiz, sorun yokmuş gibi hissediyoruz ama sonrasında üstümüzden yük kalkmış gibi oluyor. Sonrasında aslında bizim bir şeylere tahammül ettiğimizi fark ediyoruz. Yarın bir gün çocuğunuz da olabilir. Hiçbir şeyi değilse bile onu düşünün.
Doğru söylüyorsunuz ama devir o kadar değişik ki gerçekten seven birini bulmak çok zor. Bu kadar seven birini bulamaz gibi hissediyorum. Bazen çevremden de sana iyi dayanıyor bu çocuk tarzında tepkiler alıyorum bu yüzden çekiniyorum açıkcası. Evet dediğiniz gibi mesela buluştuğumuzda sorun yok tek basıma kaldığımda hep bunu düşünüyorum. Enerjim sömürülüyor resmen. Çocuk konusu...
 
Bence koşarak uzaklaşın. Ben kendim de o siyasi görüşteki insanlarla aynı ortamda bulunamam. Mevzu açılsa çok büyük kavga çıkarırım. Ama ilerde çocuğunuz da öyle mi olsun istiyorsunuz. Kaçın ve arkanıza bile bakmayın. Diğer mevzuları söylemeye bile gerek duymuyorum.
Tam olarak bende öyleyim, her ne zaman konusu açılsa biz çok büyük kavga ediyoruz. İnanın yapmak istiyorum cesaretim yok şuan.
 
Muhakkak yansıyacak ki zaten onun ideolojisi kabul görecek bir şey değil, Kürtçe konuşma özgürlüğü falan değil mesele, bunu siz de en az benim kadar biliyorsunuzdur. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında özerk bir yapı asla kurulamaz, biraz ağzını arasanız sapır sapır dökülecektir zaten, şimdi kalkıp size ben dağdaki özgürlük savaşçılarını destekliyorum demez.
Öyle tabiki konu kesinlikle kürtçe konuşmak değil, o kendini ayrıştırıldığını ve asimile edilmeye çalışıldığını söylüyor. Bu yüzden bu partideyim yoksa hataları var falan diyor. Özeriklik diye bir düşüncesinden emin değilim. Çünkü bunu söylediğimde bunu istemediklerini falan söylemişti.
 
X