İki yüzlü feministler ve sapkınlıklar!

Ben bu kadının bu görüşüne katılmıyorum ama çelişki dedigi şeye katılıyorum. Sadece feministlerde yok ama herkeste var.

Muhafazakar kadınların ve erkeklerin bu kitabı sapıkça bulmaları gerekir, yoksa tutarsız olurlar... ki o konuda kendisi tutarlı. Ama tutarlı olmayan da bi dolu muhafazakar kadın vardır. Ona hiç deginmemiş ama niyeyse?

Ama feministlerle ilgili kısma gayet de katılıyorum.

* Hem erkek dominant olmasın derler hem de erkegin her anlamda dominant olarak anlatıldıgı kitabı ayıla bayıla okurlar. Eh yani bu durumda kötüledikleri kadınlardan farkları olmadıklarını anlarız. Çünkü feministler muhafazakarları ''cinselligi bastırılmış, bunu dile getiremeyen, hatta ayıp gören'' kadınlar olarak görürler... ama bir de ne görelim? Meger bu kitabı begenen feministler de ''dominant erkek istegi bastırılmış, bunu dile getiremeyen hatta bunu dile getirmeyi ayıp gören'' kadınlarmış...

* Bir de mesela feministlerin geleneksel evlilige bakışı (her ne kadar itiraf etmekten alabildigine korksalar da...) şöyledir;

'' geleneksel evliligin VIP fahişelikten (ya da metreslikten) farkı; imzalar atılmıştır ve bu fahişeligin başlangıcı aileler ve konu komşu tarafından şölenlerle kutlanır.''

yani... geleneksel evlilik onlar için budur. Ama bir yandan da kitapta anlatılan kadının da bi nevi VIP fahişe oldugunu görmezler ve hatta bunu ayıla bayıla okurlar.

Ama ne diyecekler; ''iyi de burada kendi istegiyle bla bla... geleneksel evlilkte ise kadın köle.'' e o kadın da kendi istegiyle evleniyor ve buu kölelik olarak görmüyor belki de?

* Kocası tarafından ezildigini iddia ettikleri kadınları aşagılar bu feministler (çogu), halbuki belki o kadın halinden memnundur bile. Ama dayatırlar, ''yok yok sen eziliyorsun çünkü para kazanmıyorsun, kocanın sözünü dinliyorsun, ev işi yapıyorsun ooo çok fena eziliyorsun'' falan filan. Onlara göre bu kadınlar cahildir, halktır, avamdır... Kendileri de entel, özgür, ayakları üzerinde duran bireylerdir sözde...

Ama ardından kınadıklarını yaparlar ve ''evlilik'' ugruna degil ama ''cinsel haz'' ugruna domine edilmeyi ''ooo o kadar romantik ki'' tadında bize satmaya kalkarlar. Yani avam, kıro gördükleri kadınlardan sonra bir de bakarız ki aslında bunların da içinden baya baya bildigin soganlı lahmacun çıkmıştır, zira erkege boyun egen kadın bunlara göre kıroymuş sözde. Ama tabi enteller ya... o yüzden ambalajlıdır, ''lé soganlı lahmacun'' olur, ''soganlı lahmacunotti'' olur... vs. Yani bu adam yurdum erkegi degil de, ambalajlı zengin, yakışıklı, karizmatik erkek olunca ve mesele cinsel haz olunca domine edilmek, aşagılanmak falan gayet de hoş geliyor kulaklarına. İlginç... E o zaman masum ''ayakları üzerinde duramayan(!)'' ev hanımına neden cart diye ''ezilmiş kadın'' yaftasını yapıştırırsın ki? Aynısının laciverti senden de çıktı. Kitabı ayıla bayıla okudun bir de ''ooo o kadar elit ve romantik bi hikaye ki'' diye övdün durdun. Kendin çalıp kendin oynuyorsun feminist...

* Kadın cinsel meta olmasın der bu feministler, kitaptaki kadın baştan aşagı erkegin cinsel oyuncagıymış? Ama olsun çok elit...

Ne kitapmış herkesin tutarsızlıgını ortaya döküverdi.
 

Genel olarak kitabın atmosferine hakim olamamışsınız filmin bir kısmını izlediğiniz için.

Kitabı okumamışsınız anladığım kadarıyla.

Beraber uyumasının reddedilmesi çok ayrı bir konu.

Elbette yorum yapma hakkına sahip herkes saygı duyarım. Ben çelişkiyi sordum size ve kendi yorumumu yazdım. Evet bahsettiğiniz üyelerden biri ve kitabı okumuş biri olarak söylüyorum, cinsiyetle ilgili aşağılama yok kitapta. Cinsellikle ilgili kısımlar tamamen istekle yapılıyor.

Kemerle dövme sahnesi ise tabi ki iğrenç, kimse de o kısmı savunmuyor. Kadın da yapabileceğinin en kötüsünü görmek istiyorum diyor ve bu olaydan sonra çekip gidiyor. Zaten bir sahne nasıl savunulur ki? Ya da konu olarak nasıl eleştirilir?

Shakespeare'e sen nasıl ihanet yazarsın mı diyeceğiz?

Forumlara aşkım Christian yazan tiplerin feminist olduğunu düşünmüyorsunuz umarım.

İyi akşamlar dilerim
 

Yazdığınız feminist tariflerinin hepsini teker teker başlıklarla çürütebilirim. Hangi feminist evde oturan kadına çalışmak zorundasın der?

Ayrıca feminist olup bu adam harika, keşke Christian Grey gibi sevgilim olsa diyen kadın kim merak ediyorum? Çelişkiden kastınız adama hayranlık duydukları iddiası herhalde, ''kitabı savundukları'' iddiası değil çünkü öyle olsa çok saçma olurdu.

Karakteri eleştirmek tamam. Kitabı eleştirmek neden bunu anlatıyor diye, çok başka. Saçma da ayrıca. Kitap istediğini anlatır.

Sanki feministler hep kadınların ezilmediği kitaplar yazılsın istiyor. Tam tersini istiyorlar, insanlar gerçeklerle yüzleşsinler diye. Kitap konusu eleştirmek nedir ya. Her konuda kitap olur elbette. Protesto edilen kitap mı olur.

Kendi isteğiyle evlenen ve kölelik olarak görmeyen kadın zaten bu foruma gelip, kocam beni şöyle dövdü böyle hakaret etti, camdan dışarı baktırmıyor diye ağlamaz. Memnun ya, zevk alıyor ya, Bir Derdim Var'a açmaz konuyu herhalde.
 
Son düzenleme:
Feministlerle ne ilgisi var ki? Türkiye Feministler Birliği ''Biz bu kitabı çok sevdik, okuyun diye'' TRT'de ulusa mı seslenmiş? İçinde cinayet geçen filmler için de ''Hümanistler neredesiniz? Orada bir can gidiyor, siz izliyorsunuz!'' diyor musun?
Kitabı da okumadım, filmi de izlemeyeceğim. Çok saçma buldum.
aptalasikin yazılarını oku, güzel açıklamış. :)
 
Bu kitabi duymustum, hatta tavsiye eden bile olmustu ama simdi gercekten merak ettim. Gerci feministlerle bir baglantisini kuramadim ama.. Iki ozgur insan istedikleri bicimde seks yapinca feministlige aykiri mi oluyor? Feminist denilince akla kadin ustte olmali, adam altta, kadin ne zaman isterse olmali, erkek biat etmeli, asla seksi baslatan veya yoneten olmamali diye mi anlasiliyor acaba? Feministlik erkek ve kadinin esit haklara sahip olmasini savunmaktir, nokta. Bir iliskiyi sadece erkek degil, kadin da istemeli diye savunur, konumuz seks ise.. Geleneksel evlilik neden feministlige aykiri olsun? Feministler evlenmiyorlar mi? Hepsi onune gelenle mi seyediyor? Bunlar ne bicim laflar, ne bicim iddialar.. Feminist evladi olsun, duzgun bir ailede buyusun istemez mi? Hayatimda bu kadar sacma bir iddia daha duymamistim..Tabi geleneksel evlilik feminist dusuncede olmayana koleliktir cogu yerde, ozellikle de Ortadogu cografyasinda, kultur, gelenek, gorenek derken ataerkil toplumlarda adam her zaman emreder, son sozu soyler, kadin itaat eder. Adamin haklari ustundur, kadin ikinci planda, cogunlukla ya ezilir, ya da gonullu ezilendir farkinda bile olmadan.. Ama her evlilik boyle degil ki.. Beraber calisan, beraber ev islerini paylasip cabukca hallederek birlikte vakit gecirmeye zaman bulan milyonlarca "geleneksel evli" aile var dunyada.. Hatta kadin calismiyor da ev islerini yapiyorsa sadece, gene de farketmez.. Esitlik varsa sevgide, saygida, fikir alisverisinde, ortak alinan kararlarda, hayati adil paylasmada o evde feminizmin zaferi ilan edilmistir zaten, feminism amacina ulasmistir..
 
Kitabın yazarinin hiçbir bilgi birikimi yokken kitabi dünya listelerinde en çok satanlar içinde ya en aci olan tarafı da bu... işini hakkıyla gerçekten yuregiyle ve beyniyle yapan yazarlar da cirpinip dursun.

Bu yazarin röportajini okudum kadın cinsellik dışındaki bütün olaylardan bihaber. Ama fantezilerinin maşallahi var :)))
 

Yüzde yüz yerli o kadar dizi gösteririm ki içinde şiddet, cinayet, mafya, cinsellik vb olan, yani bizde de moda oldu yabancı kitap, film, programlara tepki göstermek.
10-12 yıldır azimle çekilen diziler var ülkede, ki dizinin karakterleri rol icabı öldüğünde mevlid okutulup baş sağlığı ilanları veriliyor.

Köşe yazısını yazan hanımefendinin bahsettiği kitaba gelirsem, adını çok duydum ama hiç okumadım o yüzden bilmediğim kitap için sallama yorum yapamam ama neden son dönemlerde sürekli ve düzenli olarak feministlere değiniliyor anlamam mümkün değil, kitap çok feciyse basılıp Türkiye'de çevirisi yayınlandığında diğerleri neredeymiş?
Filmi ülkemizde yayınlanıyormuş ee karşı çıksınlar illa feministlerden medet umulması niye?
Çok ilginç hep tepkiler başkalarından gelsin istiyorlar...
 

Bu aralar baya üşengecim, o yüzden yazamayacagım pek fazla... ama şu çürütme meselesine gelirsek, o aslında çürütme degil, kıvırma olacaktır. Kıvırmayı hakaret olarak alma, başka kelime bulamıyorum çünkü onun yerine. Onun da sebebini özelden mesajla atacagım şimdi sana (aynısını Saraylım ve milenajesenska'ya da yapacagım)

''kitabı savunmak'' degil benim eleştirim. Ben diyorum ki; ya feministler madem dominant erkek sizin için tü kaka, bu kitaptaki karaktere niye ayılıp bayıldınız? Bu ne yaman çelişki canım böyle?

Yani kitap degil, kitaba tepkiler eleştiri konusu.
 

İçinde cinayet geçen filmde ''Hümanistler nerdesiniz'' diye sormam çünkü hümanizmin bununla hiçbir ilgisi yok. Hümanizm başka bir şey.

Türkiye feministler birligi konusuna da özelden cevap verecegim
 
Niye ki sen fakir ve çirkin erkek mi istiyorsun :)
Bence bir kadın süper başarılı da olsa gene başarılı zengin ve karizmatik bir erkek daha çekici gelecektir :)

evet fakir istiyorum olamaz mı yani sence :)
çok megalomanyakça olmasın ama
ben süper başarılı kadın tanımına uyuyorum ve istemiyorum zaten kendi başarım bana yetiyor bana
bana gerek olan dürüst bir erkek zengin değil
güzellikte zenginlikte gecici
ali ağaoğlunun karısı olmak istemem mesela 10 tane sevgilisi olup hala evli olan rezil bir kadın durumu
 

Bu feminizm degil ki, bu senin inanmak istedigin başka bir şey. Ama yine propaganda çok dinledigin için kafan feminizm tarafına kayıyor sürekli olarak.

Ben burada feministlerle, ya da ''kadına şiddete hayır'' diyenelrle ya da ''kadın hakları'' diyenlerle çok tartıştım ve mesela tartışmaların bi kanadını aynen şöyle özetleyebilirim. Sert gelecek belki, ya da 'yok canım ne alaka? abartma' diyeceksin ama üzerinde az düşün;

Feministler veya o tarafa kafası gidenler aslında diyor ki; ''benim oglum, abim, kocam tecavüzcü pis katiller.... babam da pedofilinin teki...''

Ben diyorum ki; hayır öyle degiller.

Sonra onlar yine diyor ki; evet oglum babam abim...vs katil tecavüzcü pedofilidir...

Ben yine diyorum, hayır öyle degiller....

Sürekli ısrarla da bunu söyledim :)
 

Ben insanlar fikirlerini özgürce söyleyemez ya da bu kadın bir daha yazmasın, yazamaz gibi bir şey söylemedim zaten. Bir yazı yazmış, onu tartışıyoruz. Neyin mücadelesini verdiğinizi anlayamadım.

Filmi beğenir beğenmez bu subjektif bir konu. Ama hem film/kitap hakkında maşallah her türlü detayı verip hem de tepki gelince ayy ben izlemedim yok zinhar tövbe moduna geçmesi saçma. Filmi en azından kısmen izlediği ya da kitabı okuduğu belli yani. Dediğim gibi izleyip izlememesi beğenip beğenmemesi kendisini bağlar ama inkar etmesi komik.
 
Sanırım yazdığımı siz de pek dikkatli okumamışsınız çünkü alıntıladığınız cümleler benim değildi...
Nasıl oldu bilemiyorum ama blogdan aldığımı sanırım benim cümlelerim olduğunu zannetmişsiniz.
İyi okumamışsınız.
 

Kadın izleyici yorumlarını ve yapilan araştırmaları yazmış. Yazinin tamamını okumadan hemen ' bak sen de izlemissin filmi yalancı yalancı' moduna girmişler. Sonra da köşe yazisinin tamamini okumadsn ezbere önyargılı bir şekilde kadini elestirenler yazarin, kitabi okumadan ve filmi izlemeden eleştiri yapmasinin yanlisligindsn bahsetmisler. Ahmet Kayanin da dediği gibi bu ne yaman çelişki :)

Ben filmi izlemedim kitabi da okumadim ama zaten kitap dünya gündemini sarstigi için bir fikrim var. Ancak bir cok arkadaşa göre benim bu kitabi okumadigim ve filmi seyrettmedigim icin elestirme hakkim yok mesela. Aynı şekilde sen de elestiremezsin. Haddimizi bilelim lütfen :)
 
Forumda "ay beni alıntılama öhühüh" diye ağlayıp sonra bana ithafen yazılmış yazıya gıyabımda yorum yapmak çok etik olmuş gerçekten sevgili "Queen of the Mağduriyet" :)
 

Hayır bu kitledeki insanlar hiçbir şeyi eleştirmezler kadını eleştirdikleri kadar.
Umurumda değil kitap ya da film.
Sonuçta benim cebime girmiyor parası :)
Ama madem birşey onlara ters geliyor, birilerini öne atmak yerine çıksın savaşsınlar fikirleri ile.
Kesinlikle katılıyorum sana mune.
 
sadece konudan alıntılama yaptım cevabım size değildi. daha doğrusu üstünüze alınacağınız bi cevap vermedim o yorumumda.
 
Ben kitabı okudum, sapkın bir adam var ve bu adama aşık bir kadın neredeyse onun seks kölesi olmaya razı olacaktı...

Kitabın feminizmle uzaktan yakından alakası yok...

Hatta bildiğim kadarı ile yurt dışında feministler tarafından eleştirildi...

Ha bir de kitap tecavüze falan teşvik etmiyor hiç alakası yok.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…