- 25 Nisan 2014
- 4.058
- 7.537
İyi de Dünya üzerindeki en mutlu en rahat erkekler Orta Doğulu erkeklerdir. 4 karı al grup seks yap, canın sıkıldı mı karını bir duvardan bir duvara yapıştır, istediğine tecavüz et, egonu karın üstünden tatmin et, her daim haklı ol. Ne güzel işte, biz de böyle olalım fena mı?Neyse yarın yokum bir süreligine, yurtdışına gidecegim aksilik olmazsa. O yüzden epey uzun yazdım. Geldgimde pro üyelik alıp foruma veda edecegum. Rahat işim vardı ama şimdi cidden çalışmam gerekecek çünkü birazİdeoloji tartışmalarına ara veriyorum, sizz de benden kurtulmuş olacaksınız
Yaa merve oy hakkı ilk erkeklere verildi. Doktorluk, mühendislik de yüzyıllardır erkeklerin tekelindeydi. Sen neden bahsediyorsun acaba? Tarihsel gerçekleri mi inkar ediyorsun?
Bana antifeminist olup de kadınların insan yerine konduğu tek bir ülke göster lütfen.
Şimdi bana sakın Arap şeyhlerinin karılarından örnek verme, onlar toplumun kaymak tabakasını oluşturuyor. Dünyanın her yerinde zengin azınlıklar mutludur zaten. Bana orta direk kadınlardan bahset lütfen.
Neyse yaa konu niye feminizme geldi yine?
İyi de Dünya üzerindeki en mutlu en rahat erkekler Orta Doğulu erkeklerdir. 4 karı al grup seks yap, canın sıkıldı mı karını bir duvardan bir duvara yapıştır, istediğine tecavüz et, egonu karın üstünden tatmin et, her daim haklı ol. Ne güzel işte, biz de böyle olalım fena mı?
Söylediğin gibi insanlar var yok değil ama şunu da unutmamak lazım dinin bile yorumlanabildiği dünyada böyle şeyler hayli hayli farklı taraflara çekilir.Kimisi olayı ''abim tecavüzcü'' olarak algılar,kimisi ''kadınlara eziyet edilmesin'',kimisi de çıkar der ki ''hayır bunların hiçbiri doğru değil asıl feminizm evde oturan kadınları çalışmaya zorlamaktır''.Denilir mi evet denilir çünkü feminizmin kurallarını görmedim kimse birbirinin eline yazılı kuralları olan bir kağıt vermiyor feminist olmak için...Herkes ''inanmak'' ve ''güvenmek'' istediği şeye inanıyor,ona bağlanıyor.Aslında bu hayatımızın her alanında böyle değil mi ne kadar doğruluğundan emin olsak da olalım özellikle sosyal konularda,siyasi ideolojilerde muhakkak ki bir açık ve yorumlanabilen taraf bulunur.
Dediğin gibi kesim var uçuk da değil olayı caniliğe getiren kadınlar mevcut ama bu demek değil ki her feminist böyle...
İyi de bu senin dediğin savaş durumları sıcak savaşın sürdüğü dönemlerdeymiş. Büyük babamların zamanında öyleymiş evet. Ama kapitalizm, soğuk savaşın başlaması, sanayileşme ve buna bağlı şehirleşmeyle o tüm hayatı savaşta geçen erkeklerden kalmamış. Sosyal evrim denen bir şey var sonuçta. Kurallar çağa göre şekilleniyor.Konu zaten feminizm vefeministlerdi :=
Oy hakkı ilk erkeklere verildi çünkü erk onlardaydı doalyısıyla yeniliklerin ilk onlara gelmesi normal zaten. Ama dedigim şu; yakın geçmişe kadar onlarda da yoktu seçme ve seçilme hakkı. ya adamı alıyorlarmış 15 yaşında askere, 40 yaşına kadar evinden uzakta askerlik yapıyormuş. Murat Bardakçı bir yeniçerinin günlügünü okumuştu mesela;
''kadınsızlıktan mahvoldum (cinsel anlamda degil, yalnızlık yüzünden, bi çorba yapanı yok, dertleşecegi biri yok diye...), 17 yıldır evimden uzaktayım, bir ordayım bir burda, bugün de ölmedim...'' falan diye. adamlar 20 küsür yıl askerlik yapmılar. Şimdi bu adamlar mı eziyordu yani kadınları?
Doktorluk mühendislik de aynı... Yine bi avuç erkegin elindeydi, sanki her erkekte phd varmıştı gibi konuşuyorsunkadınlara okumak, çalışmak haramdı ama erkege de çalışmamak haramdı. hatta şu anda erkegin durumu hala aynı
Orta direk kadınları geç diyorum, cinsiyetsiz bir biçimde orta direge bak. Ne erkegi rahat, ne kadını.
Peki tamam bana antifeminist ülkede yaşayıp da mutlu olan kadınları göster.Tutarlı olmak bunu gerektiriyor, o yüzden olamam. Tutarsızlık iyi bir şey degil. Bugün kınadıgın kim varsa hepsini tutarsızlıgı yüzünden kınarsın, örnek vermeye gerek yok.
Ben birinin biyolojisi yüzünden ezilmesine karşıysam, digerine de karşı olmak zorundayım. ortada ideoloj yok bir şey yok sonuçta, biyolojik şeyler bunlar. Eger olmazsam yarın oglumun, abimin bi kadın tarafından rezil edilme, hatta donuna kadar soyulma hatta çocugunu görememesine geçit vermiş olurum.
Ben şimdi sana feminist kadının aslında ortadogu erkeginden farksız olmadıgını kısaca anlatayım;
'demonizing' olayı.. Yani şeytanlaştırma, kötü ve bir tehdit gibi gösterme meselesi.
Ortadogu erkegi her şeyde kadını suçlar. Kadın fitnedir, fesattır, şeytandır. Feminist kadın da her şeyde erkegi suçlar, erkek tecavüzcüdür, katildir, pedofildir.
O.D.Erkegi, tecavüz etse suçsuzdur, kadın yolludur... Feminist kadına göre ise erkek baksa tacizcidir, kadın uzun uzun baksa 'özgürüz canım, begenme özgürlügü''dür.
O.D. Erkegi erkegi kutsar, çok önemlidir falan, kadını ezik ve gereksiz görür... Feminist kadın da kadını kutsar, çok önemlidir erkegi ezik ve tehlikeli görür.
O.D. Erkegi kadını dövse bu hakkıdır, kadın tepki gösterse iki kat dayak haktır... Feminist kadına göre kadın erkege vurursa bu da haktır, erkek elini kaldırsa bile bu ''kadına şiddettir, kadın katliamı''dır.
O.D erkegi kadını güzel/seksi bulsa bu normal, kadın aynısnı yapsa kuma göm taşla'dır. Feminist kadına göre, erkek, kadını güzel/seksi bulsa veya söylese tacizcidir ya da kadını cinsel meta olarak görmektir, kadın, erkegi begense ve söylese bu ''cinsellik özgürlügüdür''
O.D. Erkegine göre aldatma erkegin elinin kiridir ya da karısı kırmızı don giymemiştir, kadın yaparsa kuma göm taşla... Feminist kadına göre aldatan erkek mahkemede donuna kadar soyulur, kadın aldatırsa ''kim bilir kadın nasıl sevgisizlik çekti''dir. Ha yine aynı şekilde donuna kadar alınır erkegin
O.D. Erkegi karısını öldürür 'kadın hak etmiş' olur, kadın kocasını öldürse kuma göm taşla... Feminist kadına göre ise adam elini kaldırsa bile ya da sesini yükseltse ''yetişin kadına şiddet, kadın cinayeti, kadın katliamı, kadına soykırım'' derler, çok ciddi bir olaydır ama bir kadın kocasını öldürdügünde ya da bi taraflarını kestiginde ''pis sapık adam kim bilir kadını nasıl delirtti'' olur ya da ''hehehe adamın şeyini kesmiş ne kadar komik'' olur.
O.D. Erkegi kadınına saygı duymaz, onu takdir etmez, ailedeki emegine teşekkür etmez, benim malıdmır der. Kadının toplumdaki yerine saygı duymaz halbuki aileyi aile yapanın yarısı kadındır. Ev işleri, yemek yapma, çocuk büyütme... bunlar yoksa aile de olmaz, önemsiz işler degil bunların hiçbirisi. Feministlerin burun kıvırdıgı gibi ''hıh... yemek yapmak mı, ev temizlemek mi... ne kadar avam işler canım bunlar?'' degildir yani. O önemsiz zannedilen yemek yapma, temizlik, çocuk büyütme, eve gelindiginde hazır yemekler ve temiz ev bulmak... bunlar yoksa aile falan diye bir şey olmaz. Eve geldiginde hazır yemek yoksa, ev temiz degilse ne O.D erkegi memnundur ne de çocuklar... ama her şey rayındayken takdir etmezler asla kadınlarını.
Feminist kadın da aynı şekilde toplumda erkegin yerine asla saygı duymaz. Bütün agır işleri erkekler yapar, tehlikeli işleri... gider kadınlar güvende kalsın diye ölürler... daha rahat yaşasınlar diye ''gerekirse limon satarlar'' falan... Bunun tersi ya da hem bunları yapp eziyet eden yok mu, tabi ki var... Orada işin içine maddi durum da giriyor. Ama feministlere göre kadınlar bbu işlerin altından tek başına kalkabilir :) Yarın evin yansa, kadın itfaiyeci mi istersin yoksa erkek mi? Kapıyı kıramaz, seni sırtında taşıyamaz... İnternetin kesilse, şehrin kanalizasyonu arızalnsa... çöpleri toplanmasa... vs. Hemen cıngar çıkarmayı bilir feministler. Bunların hepsini erkekler hallediyor, hiç farkında olmasanızda.
Yani ne O.D.Erkegi kadını takdir eder, ne de feminist kadın erkegi takdir eder. İkisi birbirinin aynıdır, aynı zihniyettir, aynı ölçüsüzlüktür. Birine göre kadın şeytandır, fitnedir, digerine göre erkek pedofilidir, tecavüzcü. Aralarında fark mı var zannediyorsunuz? Eşitlik mi amaç?
Neyse yarın yokum bir süreligine, yurtdışına gidecegim aksilik olmazsa. O yüzden epey uzun yazdım. Geldgimde pro üyelik alıp foruma veda edecegum. Rahat işim vardı ama şimdi cidden çalışmam gerekecek çünkü birazİdeoloji tartışmalarına ara veriyorum, sizz de benden kurtulmuş olacaksınız
İyi de bu senin dediğin savaş durumları sıcak savaşın sürdüğü dönemlerdeymiş. Büyük babamların zamanında öyleymiş evet. Ama kapitalizm, soğuk savaşın başlaması, sanayileşme ve buna bağlı şehirleşmeyle o tüm hayatı savaşta geçen erkeklerden kalmamış. Sosyal evrim denen bir şey var sonuçta. Kurallar çağa göre şekilleniyor.
Çalışma mevzusuna gelince. Eskiden birincil ekonomik geçim kaynağı tarımmış. Ve tarım topluluklarında kadınlar da erkekler kadar hatta onlardan fazla çalışır. Yani kadınlar hep çalışmış. Ev hanımlığı dediğin olay sanayileşme ve şehirleşmeyle varolan 60-70 senelik bir kurum. Sitede bir anket yap bakalım büyük ninesi ev hanımı tek bir kişi bulabilecek misin? Ev hanımı olan tek grup zengin asilzadelerin kızları karılarıymış. Hani şu İstnabulda yalılarda yaşayanlar... Şu an hala daha köylerde durum budur. kadınlar erkeklerden fazla çalışır. Karadeniz ve Doğuda çok yaygındır. Erkekler kahvede oturur, karıları tarlada...
Ama eskiden kadınlar sadece çalıştıklarıyla kalırlarmış ne bir sosyal hak ne bir güvence, ne kendini koruyan bir hak ne de miras, ne sigorta ne de maaş.
Yok ya hu. Ev hanımlığının bu kadar yaygınlaşması -Anadolu topraklarında- çok çok yeni. O dediğin ticaretle uğraşan Akdeniz halkları ve Yahudilerde vardır çoğunlukla erkeklerin çalışması. Tarım topluluklarında kadınlar da çalışır. O kahve örneği erkekleri kötülemek için değildi. Yani hani deniyor ya kadının çalışma hayatına katılmasıyla yükü yok yere arttı, eskiden daha rahattı. Ben de diyorum ki kadınlar hep çalışıyordu zaten. Bir de eskiden doğum izni, süt izni falan da yokmuş. Çocuğun 40'ı çıktı mı sırtlarına takar ekin biçmeye giderlermiş.Ben her yaz ailemin köyüne giderim, gerçi son yıllarda çok gitmedim ama neyse... Orada mesela olay benim anlattıgım gibi. Erken yaşta evlen, kadın ve erkek çalışır epeyce. İkisinde de yatma ya da kahvede gezme olayı yok. Sabahtan akşama kadar çalışırlar bahçede, orda burda... Hatta ev işini de beraber yaparlar. Hala da ha öyledir, ben çocukken de öyleydi.
Bahçe tarla işi dedigim gibi ortaklaşadır ama kadın çok girmez o işlere. Genelde baba ve erkek çocuklar halleder. kadınlar da evde... Hele ben çocukken çogunun evinde mutfak eşyası falan yoktu dogru düzgün. Benim anneannemin annesi mesela... Ben çocukken evi topraktandı falan ama acayip güzel bir şeydi. Severdim ben o evi, neyse... annemin dedemsi 80 yaşında bahçeye giderdi nerdeyse her gün, anneanneannem de yemekti şuydu buydu derken günü bitirirlerdi. Yani... Karadeniz'i falan bilmem ben, benim oralarda durum buydu. Bir de dedem 7-8 yıl askerlik yapmış... gitmeden hamile kalmış anneanneannem, anneannemededem bi gelmiş, anneannem 6 yaşında neyse işte.
Ev hanımlıgı 70 degil en azından 1400 yıllıkyanii... Kuran'dan okudugumuza göre...
O senin dediğin -Kuranda okuduğun- Araplar tüccar bir millet çünkü. Anadoluda sen de biliyorsun ki tarım dışındaki ekonomik etkinlikler gayrimüslimlerin tekelinde olmuştur. Türk kadınları hep ağır şartlarda çalıştı. Ve söz hakkı dahi yoktu. Şimdi hiç yoksa söz hakları var. Güney Doğuya bak tam kuma sayısı 370.000 gibi bir şeydi. Korkunç bir oran.Ben her yaz ailemin köyüne giderim, gerçi son yıllarda çok gitmedim ama neyse... Orada mesela olay benim anlattıgım gibi. Erken yaşta evlen, kadın ve erkek çalışır epeyce. İkisinde de yatma ya da kahvede gezme olayı yok. Sabahtan akşama kadar çalışırlar bahçede, orda burda... Hatta ev işini de beraber yaparlar. Hala da ha öyledir, ben çocukken de öyleydi.
Bahçe tarla işi dedigim gibi ortaklaşadır ama kadın çok girmez o işlere. Genelde baba ve erkek çocuklar halleder. kadınlar da evde... Hele ben çocukken çogunun evinde mutfak eşyası falan yoktu dogru düzgün. Benim anneannemin annesi mesela... Ben çocukken evi topraktandı falan ama acayip güzel bir şeydi. Severdim ben o evi, neyse... annemin dedemsi 80 yaşında bahçeye giderdi nerdeyse her gün, anneanneannem de yemekti şuydu buydu derken günü bitirirlerdi. Yani... Karadeniz'i falan bilmem ben, benim oralarda durum buydu. Bir de dedem 7-8 yıl askerlik yapmış... gitmeden hamile kalmış anneanneannem, anneannemededem bi gelmiş, anneannem 6 yaşında neyse işte.
Ev hanımlıgı 70 degil en azından 1400 yıllıkyanii... Kuran'dan okudugumuza göre...
Aslında bir yandan söylediklerin doğru...
En basitinden kadının çalışmaması çok doğalken erkeklerin çalışmaması çok anormal ve ayıp karşılanıyor.Bunun sebebini bir türlü anlayamıyorum.Niçin kadın çalışmak ya da evde oturmak gibi 2 seçeneğe sahipken,erkek 1 seçeneğe sahip ?
Askerlik konusunda kesinlikle haklısın.Böyle zorlu bir şey için sadece erkeklerin seçilmesi kesinlikle ayrımcılık...
Aldatma konusunda kadınların,aldatan kadınlara bakışında da haklısın bence.Aynı şeyi bir erkek yaptığında verdiğimiz tepki ile bir kadın yaptığında verdiğimiz tepki çoğu zaman aynı olmayabiliyor.
Yok ya hu. Ev hanımlığının bu kadar yaygınlaşması -Anadolu topraklarında- çok çok yeni. O dediğin ticaretle uğraşan Akdeniz halkları ve Yahudilerde vardır çoğunlukla erkeklerin çalışması. Tarım topluluklarında kadınlar da çalışır. O kahve örneği erkekleri kötülemek için değildi. Yani hani deniyor ya kadının çalışma hayatına katılmasıyla yükü yok yere arttı, eskiden daha rahattı. Ben de diyorum ki kadınlar hep çalışıyordu zaten. Bir de eskiden doğum izni, süt izni falan da yokmuş. Çocuğun 40'ı çıktı mı sırtlarına takar ekin biçmeye giderlermiş.
Ama miras hakkı yok, sigorta yok, maaş erkekte, tüm söz hakkı erkekte, namus cinayetleri şunları bunları hiç saymayacağım bile.
O senin dediğin -Kuranda okuduğun- Araplar tüccar bir millet çünkü. Anadoluda sen de biliyorsun ki tarım dışındaki ekonomik etkinlikler gayrimüslimlerin tekelinde olmuştur. Türk kadınları hep ağır şartlarda çalıştı. Ve söz hakkı dahi yoktu. Şimdi hiç yoksa söz hakları var. Güney Doğuya bak tam kuma sayısı 370.000 gibi bir şeydi. Korkunç bir oran.
Valla mervecim kabul etsek de etmesek de biz Orta Doğu kafasında bir milletiz. Biz sürekli Arapları aşağılarız ama biz fazlasıyla Araplaşmış bir toplumuz. Ah şu Talas Savaşı... Anadolu cennet gibi bir yer ama sırf şu Araplarla etkileşime geçmemize sebep olduğu için kızıyorum Hunlara. Otur Orta Asya'da ne diye kalkıp Anadolulara kadar geliyorsun?Güneydogu dedigin şey ortadogu kafası işte milena, ben o kafayı savunmuyorum. Bizim Türk kültürümüzde böyle saçmalıklar yok. Kadının gayet sözü vardır ama erkek bir tık öndedir Türklerde. Ortadogu ya da sonradan çıkmış uyduruk Batı feminizminden mi ögrenelim yani neyin dogru oldugunu? İkisinden de hiç hoşlanmıyorum.
Ben kadının eskiden çok çalışmadıgını hiç söylemedim zaten milnea. yani bırak tarlada bahçede çalışmayı... Sadece evde bile çalışmak eski kadına agır yüktür. Çünkü ben hatırlıyorum daha küçükken makineler yoktu bizim köyümüzde ve kadınlar bi yere giderlerdi çamaşır yıkamak için. Yani 2 günlük iş düşün... Elle yıkıyorlar toplanıpKeyifli oluyordu ama seyretmek... Sonra bir de elle sıkıyorlardı çamaşırları!!!! Ben elimle çamşır sıksam elim soyulur yara olur ölür giderim herhalde.
Yani kadın hep çok çalıştı zaten. Bi yemek bile pişirmek dertti sonuçta, ocak mı vardı sanki?
bahsettigin sosyal haklar... vs. haklı olabilirsin ama yine de o döneme bakarsan kadından para beklenmiyor... Para beklenmiyor yani anladın mı? Dolayısıyla şimdiki gibi bakıp ''hmm parası yokmuş ee nasıl yaşayacak?'' olayı olmuyordu elbette. İkisi de dogru dürüst para pul olmaksızın yaşayıp gidiyorlardı, ayrı da oslalr birlikte de olsalar.
Merve, hala ayni seyleri savunuyorsun. Feminisler hic mucadele vermemis oyle mi? Ama haklarini Fransiz devrimine, o siralarda yapilan reform ve humanistik duzeltmelere bagli oldugunu itiraf ediyorsun. Peki Fransa kralinin kadinlar icin bu humanistik iyilestirmeleri yapmak icindem mi gelmis acaba? bunu da arastirdin mi? oku bak senin unlu Fransiz Devriminin bas artisleri kimlermis:Feminizmin sözlük anlamı beni hiç ilgilendirmez, ben ideolojilerindeki doktrinlere ve onların etkisine bakarım. Sözlük anlamları ise feminizmi TV'den falan ögrenenlere hitap eder sadece. Senin bu ''feminizm o degil, gerçek feminizm bu degil'' savunmanın neye benzedigini özel mesajla yazacagım sana... ki hepsini geçtim, eşitligi savunmak dahi başlı başına saçmadır.
''benim oglum, babam, abim, kocam pedofilidir, tecavüzcüdür meselesine gelirsek; tabii ki bunu direkt söyleyecek degiller feministler (ki söyleyeni de gördüm, erkek çocuk dogurdugu için 'feminist sister'larından utanç içinde özür dileyen bir anne...) dolaylı yoldan buna çıkarırlar. 1. feminist der ki ''erkekler sapık, katil, tecavüzcü, pedofili... ama benim oglum, babam, kocam hariç''., 2. si de aynısnı der, 3.sü de... Dolayısıyla birbirlerinin ogullarını, kocalarını, babalarını ''sapıklık, tecavüzcülük ve pedofili'' ile etiketlerler ve bunu durmaksızın körüklerler. Ha kendi kocana, babana demişsin ha hep bir agızndan birbirinizin kocalarını, ogullarını bunlarla etiketleyip buna destek vermişsin, ikisi de aynı şey. çünkü ortada ideoloji yok, bir şey yok, direkt bir cinsiyeti tümden itham ediyorsun. Baban, abin, oglun da o cinsiyetten...
Feminizm dedigin şey kadınlara fazlaca ayrıcalık verip aileyi dagıtmaya ve insanları bireysellige yöneltmeye yönelik bir toplum mühendisliginden ibaret, eşitlikle ya da kadınları korumakla hiç ilgisi yok. Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum, harcamaları artırmak için olabilir, kadınlar üzerinde direkt kontrol sahibi olmak için olabilir, nüfus planlaması olabilir... ama eşitlikle hiç ilgisi olmadıgından eminim.
Feministlere hiçbir şey borçlu degilim. Reforma, rönesansa, Fransız devrimine, teokrasi yerine hümanizmin hakim olmasına, laiklige... ve bunun gibi şeylere borçluyum. Bunlar sayesinde adım adım zaten seçme ve seçilme hakkı, daha fazla özgürlük zaten adım adım geliyordu, hem de kadın için degil, herkes için geliyordu. Feministler sayesinde kazanılmış sözde bu haklar :) Ya daha yakın geçmişe kadar seçim diye bir şey yoktu dünyanın genelinde, krallar vardır ve padişahlar. Sanki kadınlarda seçim hakkı yoktu da erkekler de çok vardı dimi? Garip garip şeyler yazıyorsun gerçekten. Aslında garip degil feministlerin hepsinden duymaya alışık oldugum şeyler ama yine de garip işte.
Feministler ne mücadelesi vermiş onu da merak etmiyor degilim. Çook mücadele vermişler falan? Senin mantıktan gideceksek kendi mehdi zanneden malum şahsın müritleri ve kedicikleri de öyle diyor. Çok zor gelmişler bugünlere falan? Halbuki adam birilerinin papaganı, propagandacısı... Yoksa bu adam ne iş yapar da o kadar lüks yaşar, müritlerinin hepsi villalarda falan oturur? Her gün kanala 30-40 bin TL verip saçma sapan hiç kimsenin izlemedigi programlar yapar? Belli ki birileri var arkasında, görmemek için çok ugraşmak lazım yani. Feministler de aynı, finansman saglayanları var ve dertleri eşitlik degil. Epey bagış da toplarlar ama o bagışlarla bunca organizasyon, reklam, aktivite yapılamaz, imkansız. Arkalarında birilerinin oldugunu görememen ilginç yani... Yardım kuruluşları bile bu kadar çok propaganda yapamıyor, reklam yapamıyor, bu kadar sesleri çıkmıyor... ama bunlar milyar dolarları rahatça harcıyorlar. Ve sana göre bunu kendileri kamuoyu oluşturarak başardı?Hıı öyledir emin ol...
Aslında yaptıkları şey bi nevi Ermeni lobisinin yaptıgına benziyor. Hayali düşman yaratma ve taze tutma, durmaksızın propaganda, durmaksızın reklam ve her olaydan hatta hiç utanmadan ölümlerin bile üzerinden kendini pazarlama...
Diger iddialarına özet geçeyim;
Eşit işe eşit ücret safsatasını önüne gelen çürüttü, öyle bir şey yok ve yoktu da. Ama hala dillerde.
Kadınlar üniversiteye gidemiyordu da zannedersin ki erkeklerin hepsi doktora yapıyorlardı. Yine bir avuç erkekti bu haklardan yararlanabilen.
Mahkeme önünde eşit haklar? Kadınlarla erkekleri kıyaslarsan mahkemeler önünde erkeklerin hiçbir hakkı yoktur, tüm haklar kadınlara verilmiştir. Yani biraz destekli konuş Saraylım, bu kadar da olmaz gerçekten. Bir de bana diyorsun safsatacı diye.
Eşitlik de eşitlik... Sorumluluklar neden eşit degil peki Saraylım, hani eşitlik çok matah bir şeymiş ya, ondan soruyorum. Niye askere gitmiyorsun sen, veya kızın varsa kızın? Eşitlik varsa benim oglum kadar git sen de öl dagda, ya da kızın... niye ölmüyorsunuz, neden onun için hiç istekli degilsin? O kadar eşitlik falan diyorsun da... Can tatlı diye mi? Benim oglum dagda niye ölüyor acaba, sen burada onu aşagıla diye mi? Sıcak evinde, forumun başında ona buna rahat rahat saydırasın diye mi ölüyorlar? Git sen ve kızın ölsün o zaman, onlar sıcak evlerinde forum başında erkek hakları falan savunsunlar? Eşitligin o kısmını hiç duyamıyoruz senin gibi feministlerden niyeyse?
Bak mesela terör örgütü siz feministlerden daha eşitler. Kadınlı erkekli çıkıyorlar daga... Bak onlar daha eşit, daha medeni öyleyseHiç olmazsa bu konuda iki yüzlü degiller diyeyim.
Elini kaldırsa 'ay yoruldum' diyenler , agır iş yapan, dagda iş yapan veya erkeklere saygısızlık yapmaktan da geri kalmıyorlar. Elektrigin bi sn kesilse ortalıgı ayaga kaldırırsın ama o işleri düzenleyen de erkekler, işe bak? 5 dakika sonra yine erkeklere saydırmaya devam. Çünkü dedigim gibi erkek cinsine saygınız yok, kadın cinsine yok saygınız ve hatta çocuklara da... Sadece doktrinleriniz önemli bu dünyada. Kimlere benzediginizn farkında bile degilsiniz aslında ama onu yazacagım merak etme.
Doktorluk, avukatlık... vs. Bunları sadece kadınlar degil bir çok kişi yapamıyordu. Belli bir kitlenin elinde gidip geliyordu sadece. Zamanla önce tabana yayıldı egitim, ardından da kadınlara da yayıldı. Feminizmle hiç ilgisi yok. Feminizm sadece bunu doktrin haline getirdi. hatta bu doktrin ugruna kadınlara ekstradan bir yük yüklemiş oldu, diger taraftan da erkekleri serserilige itti ya da ev erkekligine, ya da sorumsuzluga... ''Kadın okumak ve çalışmak zorundadır, yoksa karaktersizdir, ayakları üzerinde duramıyordur, birey degildir, bagımlıdır... vs'' etiketini yapıştırıverdiler. Bunlar mı kadını özgürleştirdi şimdi? Yine desteksiz yazıyorsun işte... Hayır bunlar kadına baskı kuran ortadogu erkegi gibi, kadınlara baskı getirdiler sadece, farklı emirler verdiler. Hepsi bu.
Boşanmada velayet erkege veriliyordu, şimdi de kadına... ee ne fark etti? Şimdi adil mi oldu yani? Halbuki çocugun velayeti ne sadece babaya haktır ne de anneye, çocuk büyürken ne anneye muhtaçtır ne de babaya. Ama açık konuşmak gerekirse velayetin babaya ait oldugu durum daha bile insaflıdır. En azından boşandıgı karısından nafaka ve çocuk parası almıyordu erkekler, ama kadınlar hem çocugu al hem de parasını adama ödet, hem boşan hem de alakan kalmayan adamdan hala nafaka falan al... Geleneksel evlilk yapan kadınlar ok, ama eşitlikçi kadınların bunlara başvurması iki yüzlülüktür, aynen bu yazarın dedigi gibi.
Medeniyeti erkekler kurar, nesli kadınlar devam ettirir. Birbirine bagımlı iki şey bu.
''Ölçülülük, dengeli olma...'' bunlar ne senin gibi feministlerin ne de ortadogu kültürü erkeklerinin sokagına ugramayan şeyler. Körü körüne izlenen ya teolojik emirler ya da aptalca propagandalar. Bir sonraki mesajda da ikinizi birbirine baglayacagım. Yani şöyle ki;
Feminist kadın = Orta dogu kültürü erkegi
Zihniyet açısından fark yok. Aynı kafa yapısı, aynı ölçüsüzlük, aynı bagnazlık.
Insanlari birbirinden kopartan, korkutan feminism filan degildir, nasil feminisme boyle yakistirmalar yapiyorsun anlamak mumkun degil. Bugun feminist derneklerin, kadin kuruluslarinin en yaygin oldugu, calismalar yaptigi ulkelerin basinda bati ulkeleri geliyor. Yasadigim ulkede, Newyork, Los Angeles gibi buyuk metropol sehirler disinda kalan binlerce kucuk sehirde insanlar kadin erkek ayirimi yapmadan birbirine tanisin tanimasin selam vermeden gecmez. Bu dedigin kulturle alakali birsey. Seksin tabu oldugu ulkelere ozgu birsey.. Ortadogu ulkeleri ve Turkiye de dahil olmak uzere bir kadin tanimadigi bir erkege gulumseyip selam verdiginde is atmis, cilvelesmis sayilir. erkek ise asilmis yerine gecer. Amerikada ise bir insan kadin veya erkek, bir mecliste gozgoze geldiginde gulumseyip selam vermediginde kabalik sayilir. Otobus duraklarinda, asansorde, veya baska bir yerde yanyana dikilen iki kisinin hic konusmadan beklemesi karsisindakine yapilan kabaliktan sayilir. En azindan "havalar da sogudu" gibi bir laf soylenmesi beklenir karsindakinden.. Kulturel meseleleri feminism konusu haline getirmek yakisiksiz. Ben iki sene burada buna alistiktan sonra izne geldigimde bu aliskanligi Turkiyede de otomatikman bir kac kez yaptim da "aman, ne yapiyorum, adam is attim sanacak" diye aklim basimdan gitmisti...Erkegin çalışması gerekire katılıyorum ben çünkü kadının hamile kalması olayı var, çocuk bakması var. Kolay iş degil, tam gün mesai bu çocuk bakma işi. Yani öyle abidi bibidi diye severken güzel ama...
Kadın yerine erkek canından fedakarlık etsin'e de katılıyorum ben çünkü fiziksel olarak onlar daha güçlü ve dış ortama daha dayanıklı. Ama bunları derken diger yandan ''kadın erkek eşittir'' diye zırvalamıyorum (kadın erkek eşit degildir çünkü farklıdır. elmayla armut da eşitd degildr farklıdır. üstnlük yok burada), erkegin fedakarlıgını degersizleştirmiyorum.
Aldatma konusunda taraflılık var kesinlikle. Hatta öldürme konusunda bile. baba çocugunu öldürse neler yazılır ama anne çocugunu öldürünce ''ah canım psikolojik hastaymış'' saçmalıklarından geçilmez ortalık. Bu kadar salakça bir şey olabilir mi ya? Katile katil diyemiyor insanlar, ama sinirden el kaldırıp vurmayan adama ise ''bugün elini kaldıran yarın testereyle kıtır kıtır dograr, şiddet egillimli'' falan diyorlar.
Kadınlar feminizme karşı olmazmış da bilmem ne... Feminizme en az ortadogu kültürü kadar karşıyım hatta bi tık daha fazla çünkü feminizmin kadınla ilgisi yok aslında. Kadının sırtından toplum mühendisligi yapmaktan başka bir iş degildir bu feminizm denen şey. Kadını büyüle propagandalarla ve bireyselleştir insnaları oh ne güzel. Sonra da güvensizlik tohumları ek herkesin içine, kimse birbirine güvenmesin, yolda selam bile vermesin.
Evler ayrılsın böylece bir ailenin yapacagı harcama iki katına çıksın... şirketler daha da zenginleşsin. Herkes evlerinde yalnız bir şekilde yalnızlıgı mutluluk zannederek takılsın. Böyle bi devirde ne demiş Lana Del Rey reiz ''i believe in the kindess of strangers.'' bence de böyle. İnsanları birbirinden bu kadar da koparmaya gerek yok, bu kadar güvensizlik, bu kadar korku aşılamaya gerek yok.
Ne ortadogu erkegi kafası gibi mıçmıçç aşiret olalım ne de feministler gbi güvensiz, korku içinde bireysel yaşayalım. Ölçülü olmak denen bir şey de var zira.
Ee begendin mi? Yedigin ictigin senin olsun gordugunu anlatbaşladınm bile. utanırsam kaparım. :)