Feminizmin sözlük anlamı beni hiç ilgilendirmez, ben ideolojilerindeki doktrinlere ve onların etkisine bakarım. Sözlük anlamları ise feminizmi TV'den falan ögrenenlere hitap eder sadece. Senin bu ''feminizm o degil, gerçek feminizm bu degil'' savunmanın neye benzedigini özel mesajla yazacagım sana... ki hepsini geçtim, eşitligi savunmak dahi başlı başına saçmadır.
''benim oglum, babam, abim, kocam pedofilidir, tecavüzcüdür meselesine gelirsek; tabii ki bunu direkt söyleyecek degiller feministler (ki söyleyeni de gördüm, erkek çocuk dogurdugu için 'feminist sister'larından utanç içinde özür dileyen bir anne...) dolaylı yoldan buna çıkarırlar. 1. feminist der ki ''erkekler sapık, katil, tecavüzcü, pedofili... ama benim oglum, babam, kocam hariç''., 2. si de aynısnı der, 3.sü de... Dolayısıyla birbirlerinin ogullarını, kocalarını, babalarını ''sapıklık, tecavüzcülük ve pedofili'' ile etiketlerler ve bunu durmaksızın körüklerler. Ha kendi kocana, babana demişsin ha hep bir agızndan birbirinizin kocalarını, ogullarını bunlarla etiketleyip buna destek vermişsin, ikisi de aynı şey. çünkü ortada ideoloji yok, bir şey yok, direkt bir cinsiyeti tümden itham ediyorsun. Baban, abin, oglun da o cinsiyetten...
Feminizm dedigin şey kadınlara fazlaca ayrıcalık verip aileyi dagıtmaya ve insanları bireysellige yöneltmeye yönelik bir toplum mühendisliginden ibaret, eşitlikle ya da kadınları korumakla hiç ilgisi yok. Bunu neden yaptıklarını bilmiyorum, harcamaları artırmak için olabilir, kadınlar üzerinde direkt kontrol sahibi olmak için olabilir, nüfus planlaması olabilir... ama eşitlikle hiç ilgisi olmadıgından eminim.
Feministlere hiçbir şey borçlu degilim. Reforma, rönesansa, Fransız devrimine, teokrasi yerine hümanizmin hakim olmasına, laiklige... ve bunun gibi şeylere borçluyum. Bunlar sayesinde adım adım zaten seçme ve seçilme hakkı, daha fazla özgürlük zaten adım adım geliyordu, hem de kadın için degil, herkes için geliyordu. Feministler sayesinde kazanılmış sözde bu haklar :) Ya daha yakın geçmişe kadar seçim diye bir şey yoktu dünyanın genelinde, krallar vardır ve padişahlar. Sanki kadınlarda seçim hakkı yoktu da erkekler de çok vardı dimi? Garip garip şeyler yazıyorsun gerçekten. Aslında garip degil feministlerin hepsinden duymaya alışık oldugum şeyler ama yine de garip işte.
Feministler ne mücadelesi vermiş onu da merak etmiyor degilim. Çook mücadele vermişler falan? Senin mantıktan gideceksek kendi mehdi zanneden malum şahsın müritleri ve kedicikleri de öyle diyor. Çok zor gelmişler bugünlere falan? Halbuki adam birilerinin papaganı, propagandacısı... Yoksa bu adam ne iş yapar da o kadar lüks yaşar, müritlerinin hepsi villalarda falan oturur? Her gün kanala 30-40 bin TL verip saçma sapan hiç kimsenin izlemedigi programlar yapar? Belli ki birileri var arkasında, görmemek için çok ugraşmak lazım yani. Feministler de aynı, finansman saglayanları var ve dertleri eşitlik degil. Epey bagış da toplarlar ama o bagışlarla bunca organizasyon, reklam, aktivite yapılamaz, imkansız. Arkalarında birilerinin oldugunu görememen ilginç yani... Yardım kuruluşları bile bu kadar çok propaganda yapamıyor, reklam yapamıyor, bu kadar sesleri çıkmıyor... ama bunlar milyar dolarları rahatça harcıyorlar. Ve sana göre bunu kendileri kamuoyu oluşturarak başardı?
Hıı öyledir emin ol...
Aslında yaptıkları şey bi nevi Ermeni lobisinin yaptıgına benziyor. Hayali düşman yaratma ve taze tutma, durmaksızın propaganda, durmaksızın reklam ve her olaydan hatta hiç utanmadan ölümlerin bile üzerinden kendini pazarlama...
Diger iddialarına özet geçeyim;
Eşit işe eşit ücret safsatasını önüne gelen çürüttü, öyle bir şey yok ve yoktu da. Ama hala dillerde.
Kadınlar üniversiteye gidemiyordu da zannedersin ki erkeklerin hepsi doktora yapıyorlardı. Yine bir avuç erkekti bu haklardan yararlanabilen.
Mahkeme önünde eşit haklar? Kadınlarla erkekleri kıyaslarsan mahkemeler önünde erkeklerin hiçbir hakkı yoktur, tüm haklar kadınlara verilmiştir. Yani biraz destekli konuş Saraylım, bu kadar da olmaz gerçekten. Bir de bana diyorsun safsatacı diye.
Eşitlik de eşitlik... Sorumluluklar neden eşit degil peki Saraylım, hani eşitlik çok matah bir şeymiş ya, ondan soruyorum. Niye askere gitmiyorsun sen, veya kızın varsa kızın? Eşitlik varsa benim oglum kadar git sen de öl dagda, ya da kızın... niye ölmüyorsunuz, neden onun için hiç istekli degilsin? O kadar eşitlik falan diyorsun da... Can tatlı diye mi? Benim oglum dagda niye ölüyor acaba, sen burada onu aşagıla diye mi? Sıcak evinde, forumun başında ona buna rahat rahat saydırasın diye mi ölüyorlar? Git sen ve kızın ölsün o zaman, onlar sıcak evlerinde forum başında erkek hakları falan savunsunlar? Eşitligin o kısmını hiç duyamıyoruz senin gibi feministlerden niyeyse?
Bak mesela terör örgütü siz feministlerden daha eşitler. Kadınlı erkekli çıkıyorlar daga... Bak onlar daha eşit, daha medeni öyleyse
Hiç olmazsa bu konuda iki yüzlü degiller diyeyim.
Elini kaldırsa 'ay yoruldum' diyenler , agır iş yapan, dagda iş yapan veya erkeklere saygısızlık yapmaktan da geri kalmıyorlar. Elektrigin bi sn kesilse ortalıgı ayaga kaldırırsın ama o işleri düzenleyen de erkekler, işe bak? 5 dakika sonra yine erkeklere saydırmaya devam. Çünkü dedigim gibi erkek cinsine saygınız yok, kadın cinsine yok saygınız ve hatta çocuklara da... Sadece doktrinleriniz önemli bu dünyada. Kimlere benzediginizn farkında bile degilsiniz aslında ama onu yazacagım merak etme.
Doktorluk, avukatlık... vs. Bunları sadece kadınlar degil bir çok kişi yapamıyordu. Belli bir kitlenin elinde gidip geliyordu sadece. Zamanla önce tabana yayıldı egitim, ardından da kadınlara da yayıldı. Feminizmle hiç ilgisi yok. Feminizm sadece bunu doktrin haline getirdi. hatta bu doktrin ugruna kadınlara ekstradan bir yük yüklemiş oldu, diger taraftan da erkekleri serserilige itti ya da ev erkekligine, ya da sorumsuzluga... ''Kadın okumak ve çalışmak zorundadır, yoksa karaktersizdir, ayakları üzerinde duramıyordur, birey degildir, bagımlıdır... vs'' etiketini yapıştırıverdiler. Bunlar mı kadını özgürleştirdi şimdi? Yine desteksiz yazıyorsun işte... Hayır bunlar kadına baskı kuran ortadogu erkegi gibi, kadınlara baskı getirdiler sadece, farklı emirler verdiler. Hepsi bu.
Boşanmada velayet erkege veriliyordu, şimdi de kadına... ee ne fark etti? Şimdi adil mi oldu yani? Halbuki çocugun velayeti ne sadece babaya haktır ne de anneye, çocuk büyürken ne anneye muhtaçtır ne de babaya. Ama açık konuşmak gerekirse velayetin babaya ait oldugu durum daha bile insaflıdır. En azından boşandıgı karısından nafaka ve çocuk parası almıyordu erkekler, ama kadınlar hem çocugu al hem de parasını adama ödet, hem boşan hem de alakan kalmayan adamdan hala nafaka falan al... Geleneksel evlilk yapan kadınlar ok, ama eşitlikçi kadınların bunlara başvurması iki yüzlülüktür, aynen bu yazarın dedigi gibi.
Medeniyeti erkekler kurar, nesli kadınlar devam ettirir. Birbirine bagımlı iki şey bu.
''Ölçülülük, dengeli olma...'' bunlar ne senin gibi feministlerin ne de ortadogu kültürü erkeklerinin sokagına ugramayan şeyler. Körü körüne izlenen ya teolojik emirler ya da aptalca propagandalar. Bir sonraki mesajda da ikinizi birbirine baglayacagım. Yani şöyle ki;
Feminist kadın = Orta dogu kültürü erkegi
Zihniyet açısından fark yok. Aynı kafa yapısı, aynı ölçüsüzlük, aynı bagnazlık.