Hissizliğin Sınırlarını Zorluyorum..

Benim çok eleştirdiğim insan tipi ,herkesin vardır çevresinde öyle insanlar , ve bana çok garip gelirdi ta ki bende öyle oluncaya kadar , ben buna duygularını kaybetmek diyorum bence bi tramva sonucu öyle oluyor ,ha insana ne gibi getirisi olduğu konusu tartışılır , bana sorarsan sizin gibi olmak çok daha iyi , insanın hayatında mutlu, mutsuz aşırıcı olmak hiç iyi değil , sonuç olarak herşey kararında iyi
 
Allah düz kurtarsın bir avazda doğar inşallah :) Hangi olaydan sonra siz de benim gibi oldunuz acaba yoksa kendi kendine mi gelişti ?
 
Travma sonucu demişsiniz, peki sizin başınıza ne geldi ?
 
Allah düz kurtarsın bir avazda doğar inşallah :) Hangi olaydan sonra siz de benim gibi oldunuz acaba yoksa kendi kendine mi gelişti ?
Amin
Yas aldıkça sanırım ya:)
35 den önce öyle değildim hatta müdürüm vardı
Sen Sevinç’ini de üzüntünü de ne kadar dışa vurarak yasıyorsun derdi
Şimdi mal gbi bakıyorum sevinecek ne var diye
 
Sevgilimden ayrıldığımda zaten üzüyordu diye düşünüp üzülmeme durumu keşle hayatta yaşadığım çoğu şey karşısında bende de olsa. Ben de her şeye çok üzülüyorum
 
Heh ben de henüz 24 yaşındayım ve sevinecek ne var diye mal gibi bakıyorum yıllardır
 
Sevgilimden ayrıldığımda zaten üzüyordu diye düşünüp üzülmeme durumu keşle hayatta yaşadığım çoğu şey karşısında bende de olsa. Ben de her şeye çok üzülüyorum
Aslında hepimiz birey ve insan olarak çok değerliyiz. Bu yüzden elimizde olmayan nedenlerle başımıza gelenlere üzülmemeliyiz. Çünkü bizden bir tane var ve yaşayacak sadece bir tane ömrümüz var :)
 
Ve aslında genel olarak ben de öyleydim. Hep mantığım öndeydi benim için. Daha doğrusu duyguları çok dışa vurmamakla da alakalı olabilir. Evet bu durum dışardan donuk olarak görülebiliyor insanlara. Mesela eşim rahatsız olurdu bu durumdan, ne kadar moskof sun derdi hep aslında güzel bir durum. Ama doğumdan sonra değişti, duygular ön plana gelmeye başladı. Artık her şeye çok çabuk üzülebiliyorum
 
Siz yaşlanmazsınız. =)) Genel olarak mutlu bir insansanız, ortada bir sorun da yoktur. Ben duygularını çok yoğun yaşayan bir insanım ve bu gayet yorucu bir durum. Kendinizi olduğunuz gibi kabullenin, böyle iyisiniz bence.
 
Uclarda yasamak dogru degil ama hissizlesmek de iyi degil gibi.
Bu durumunuz degismez ve memnunsaniz sorun yok.
Kimi insan Dogustan kimi insansa Yorgunluktan bu halde oluyor.
Fakat caresizlik oyle bir sey ki o zaman uzulmek zorunda kalirsiniz.
Insan sadece yasadigi olaylar hakkinda konusabilir bir olay yasayip kendinize sasabilirsiniz.
Hakkinizda hayirlisi olsun...
 
Ben içimde gayet de duygularıyla, iniş çıkışlarıyla yaşayan bir tip olmama rağmen dışarıya genelde senin gibiyimdir. Hissizlik değil bu, bence tam anlamıyla mantık da değil. Hayatımdaki seçimleri hiç de mantıkla yapmadım ama sahip olduğum herşeyin de hakkını vermek için ciddi çaba sarfediyorum. Bunları yaparken çok yaygara koparmıyorum hepsi o. Mesela sevdiklerim, arkadaşlarım için herşeyi yapabilirim ama hiç o anında bıcır bıcır samimi olan insanlardan olmadım. Ailemin dertlerine ben de soğukkanlılıkla yaklaşıyorum artık iyice, ben de genelde herkes için 'kendi tercihlerinin sonucu' diye düşünüyorum. Mesela düşünmeden maddi yardım yaparım varsa ama arayıp saatlerce derdini dinlemem. İnancım, tahammülüm de azaldı tabii insanlara o da var ame eskiden de çözüm odaklıydım, dert anası değildim.
 
Tam da beni anlatmışsınız.Ben de merak ettimBeni de tatmin edecek bir yorum bekliyorum.
 
Duygularını çok uçta yaşayan bir annenin
kızı olarak böyle olmamayı,
acı çocukluk deneyimlerimden öğrendim diyebilirim.
Üzerine uyumsuz ve yüksek dozda çatışmalı ebeveynlerle büyüyünce,bir anlamda erken olgunlaşmak zorunda kaldım.
Burcumun da etkisi olduğunu düşünüyorum, Teraziyim.

Yaş aldıkça ve hayatın sonuna doğru ilerledikçe de insan,neyin,ne kadar üzülmeye değer olduğunu daha çok sorguluyor.
Etrafınızda daha fazla hastalık ve ölüm oluyor,
siz de sağlıklıysam,evimde huzur varsa gerisi hallolur moduna geçiyorsunuz.
Maneviyat güçlendikçe,hayatta önem kazanan veya önemi artan durumlar da değişiyor.

Durumunuz bana garip veya düzeltilemesi gereken bir şey gibi gelmedi.
Mizacın da etkisi var hayata bakışımızda.
Durumunuz sizi rahatsız etmiyorsa ve yaşam kalitenizi etkilemiyorsa,etrafın yorumlarına çok takılmayın derim.
 
Bu bende de var ve benim bildigim iyi birsey degil. Cevrede olan bitene karşı duyarsız olmaktansa, bütün duygularimi olması gerektiği şekilde yaşamayı tercih ederdim.
Duyarsızlığın kökeni çocukluğumuz bu arada. Örnek vermem gerekirse, güven duyduğumuz sığındığımız ebeveynimiz çocukluğumuzda duygularımızı incitiyor olsun.Yani bağırarak veya hırpalayarak şiddet gösteriyor olsun. Basta içimizde fırtınalar kopar,kendimizi aşağılanmış hissederiz. Gözlerimizi kaçırır korkar aglar yüzlerine bakamayız. Bu sürekli tekrarlandığında çocuk duyarsızlasir hatta gözlerini kaçırmadan direk ebeveynin gözlerine bakar. Nefret,degersizlik hissi duyar. Aileden dış dünyaya geçtiğinde bu tohum sayesinde duyarsızlığı devam eder
 
Bence gayet normal. Ben de senin gibiydim. Vurdumduymazligin ve öfkenin dibine vurduğumda psikiyatriye gittim su an ilaç kullanıyorum. Bu halime geri döndüm. Ille aşırı heyecan, mincik mıncık sevgi pişirdiği olmaya gerek yok:))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…