Lütfen yardım edin boşanmak üzere olduğunu söylemeli miyim?

Eski konunuzu okudum. Egitiminizi bilmiyorum ama kpssye hazirlanmak istediginizi yazmissiniz, bu cok iyi bir fikir. Hazir esiniz de basinizda yokken bos hayaller pesinde kosmak yerine kpss calissaniz daha iyi olmaz mi? Hem memur olursaniz, cok daha rahat bosanirsiniz hem de ilerde isterseniz, tekrar evlenebilirsiniz.
 
Siz hayatın size acımasız davrandığını düşünüyorsunuz çok erken yaşta yanlış evlilik olmuş .Yaşıtlarınız gezip tozarken siz iki çocuk sahibi olmuşsunuz .Çok üzücü kim neye neden sebep olduysa Fakat olan olmuş .Bir şekilde büyümesi gerekli o çocukların hayatın size yaptığı haksızlığı siz onlara yapmayın.Anne babanız kocanız olacak kişi kim ne yaptı ise size.Siz daha iyisini yapın onları meskek sahibi yapın okutun dağ gibi durun arkalarında.Sonra vakti zamanı gelir aşkı da bulursunuz güzelliğide.Once sizin zor hayatınızı bir yola koymanız gerek gencsiniz kendinize güvenin çalışın çabalayin eğitin kendinizi her manada .
Bunca yargılayıcı yorumun arasında sizin nasihatınız o kadar iyi geldiki🙏🏻 çok teşekkür ederim
 
Oyle yada boyle suan evlisiniz once bosanin ayrica yalan soyledim diyorsunuz ya karsinizda ki kisinin herseyi dogru anlattigina nasil emin olabiliyorsunuz once bosanin cocuklariniz cok kucuk onlar ve kendiniz icin neler yapabilirsiniz ona bakin daha birini bitirmeden digerine baslamanin derdine dusmeyin
 
Canim meslegini eline almaya calis. Cocuklarinin ve senin gelecegini garantile sonra emin ol karsina daha iyisi cikar. Su an yapacagin kritik bir yanlis tum hayatini mahvedebilir. Sansin acik olsun.
 
Haklısın adamın da yalanları olabilir ama biz konu sahibinin kendi ağzından yalan söylediğini öğrendik.Ona göre yorum yaptım ben.Adamın yalan konuştuğunu bilmiyoruz ki.
Demek istedigim ne diyeceğim ne yapacagim diyor ya direkt muhabbeti kesecek karsisindakine nasil guveniyorsun yani cocuklari var o acidan dedim
 
Okumadım hepsini ama eğer boşanmak istiyorsanız hemen bosanın, buyunce bosanamazsiniz çünkü çocukları size vermezler çalışmiyorsanız ve şimdi bosanirsaniz en azından küçük olan etkilenmez büyük olanda alışır buyunce zor .
 
Aslında senin yaptığın değersizlik hissini bastırmak.Buradan klavye delikanlılığı yapmak kolay baya yorum yapmış herkes.Ama şu da bir gerçek ki yani normal hayatımızda eşimizle tartıştığımızda ya da soğukluk olduğunda çocuklara sevgimizi gösteremiyoruz.Çünkü kendimiz sevgi açligindayiz.Benm de akrabam vardı aynı senin gibi eşi aldattı eşinin ailesi evi terketme çocuklara da bakariz dedi.Aldatan eşi de bir süre sonra evine döndü.Muhtemelen eşinin ailesi de öyle düşünüyor bu oğlum bi yerde bıkar geri yuvasına döner diye.Yaptginizin ya da şu an çaresizlikten boşluktan bu durumdasınız.Bir an önce çalışmaya başlayın.
Kendinizi işinize verin.Zaman her şeyi çözer.Daha çok gençsiniz illaki birileri karşınıza çıkacak.Ama sanal dünyaya kanmayın şu ünlülerin hayatları bile sahte.Bu adama da bir an önce yol ver kardeşim.Allah muhafaza senin bu durumunu öğrendi diyelim kabul etse seni pazarlasa haberlerde görüyoruz.Fuhuş bile yaptiranlar var.Olan cocuklara olur.Su anda bile sen atama olucak faln diyorsun ondan senin peşinden koşuyor.Bu kadar kişi uyardı gerisi sen de...
 
Ben sizin ilk konunuzu okuduğumda çok aklı başında, sadece çaresizlikten bir şeyleri erteleyen, tüm hedefini sınava yönelten biri olarak algılamıştım. Bu konuyu okuyunca şok oldum.
Erken yaşta evlenerek yaptığınız hatanın daha kötüsünü yapıyorsunuz şuan. Yaşın verdiği cahillik mi nedir bilemedim artık.

Siz kendinizce ideal bir genç kız profili yaratmışsınız. O profil karşısında tercih sebebi olmuşsunuz. Okumamış, atanmamış, iki çocukla koca bekleyen biri olduğunuzu söylediğinizde, bu kişi anca sizle vakit geçirmek için konuşur. Ya da açık konuşuyorum cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için. Aklı başında biriyse bunları da yapmaz , kaçar gider.

E be kardeşim, sen iki çocuğa bakıp, evin işini gücünü yaparken zaten sınava çalışmak için vakit zor yaratıyorsundur. O vakitte elin adamıyla konuşacağına ders çalışsana. Şuan kocanla anlaştığın şey de çok saçma. Ailen arkanda bir kere senin, mecbur değilsin ama ille de bu şekilde yapacağım diyorsan, o zaman otur boş vaktinde ders çalış, mesleğini eline almaya bak. Yanlış anlama ama yaşıtların üniversitede gününü gün ederken, sen hayatın sillesini yemişsin. Hâla odak noktan nasıl erkek üzerine oluyor, anlamıyorum. Şöyle bir beş altı sene sonra hepten eyvah dersin ama çocuklarına ve ailene de yazık.
Kınamak olarak algılama, bir anlam çıkartmaya bak.
 
Yaşadığınız duygusal boşluk, sizi farkında olmadan birine yakınlaşmaya itmiş olabilir ve bu çok insani bir durum. Ancak şu an en büyük sorununuz, sadece bir ilişkiyi bitirmek değil, aynı zamanda kendinize karşı da dürüst olup nasıl ilerleyeceğinizi belirlemek olmalı.

Öncelikle, konuşmayı devam ettirmenin size iyi geldiğini biliyorsunuz ama aynı zamanda bunun sürdürülebilir olmadığını da fark etmişsiniz. Vicdan azabı, zaten size bunun doğru olmadığını söylüyor. Karşı tarafı kandırmadan ve ona zarar vermeden geri çekilmek en doğrusu. Ama önemli olan, bu durumu açık ve net bir şekilde sonlandırmak. “Ben aslında düşündüğün kişi değilim” gibi suçlayıcı ve ağır bir şekilde değil, daha yapıcı bir şekilde bunu anlatmalısınız.

Ona şöyle bir şey söyleyebilirsiniz:
“Sen gerçekten harika bir insansın ve bana çok iyi geldin. Ama ben hayatımın içinde öyle bir noktadayım ki, şu an ne kendime ne de sana haksızlık etmek istemem. Başından beri bazı şeyleri tam olarak paylaşmadım ve bu beni çok rahatsız ediyor. Seninle daha fazla devam etmek istemem, çünkü seni üzmek ya da yanlış yönlendirmek istemiyorum. Lütfen bunu kötü bir şekilde alma, senin mutlu olmanı gerçekten istiyorum.”

Bu şekilde konuşmayı kesmek, hem onu gereksiz detaylarla üzmeden, hem de duygularını incitmeden bir kapanış sağlar. Ancak buradaki asıl mesele, siz ne yapmak istiyorsunuz? Boşlukta hissettiğiniz için mi bu konuşma size iyi geldi, yoksa gerçekten bir şeyleri değiştirmenin zamanı mı? Bu ilişkinin bitmesi sizi yine yalnız ve umutsuz hissettirecekse, bu duygusal boşluğu nasıl dolduracağınızı düşünmelisiniz. Önemli olan, başkasından ilgi görmek değil, kendiniz için doğru kararı verebilmek.
 
Aklınız beş karış havada,ayaklarınız yere basmıyor..ne olursa olsun halen evlisin ve çocuklar büyüyene kadar ayrılmama kararı almışsınız..birine adres verecek kadar ken dinizde değilsiniz..ya eşin öğrenirse?genç yaşta evlenmiş,2 çocuk yapmışsın bu bile aklını başını getirmemiş..yeni hatalara hazırsın..oysa yapman gereken meslek edinip çalışmak..böyle yalan hayaller yerine gerçekten atanmış biri olmak için uğraşmalısın..2 çocukla hayaller peşinde koşma,gerçekler acı,belki eşinle yaşadığım şu evliliği bile arar olursun..aklını başına almalısın..derdim yargılamak değil ama hayatın gerçeklerini de bilmelisin
 
benim ailem ben 3 yaşındayken boşandı. annem hem çalıştı, hem bana baktı. annesi babası da yoktu başında. annem senin aksine geç evlenmiş bir kadın, açıktan lisans bitirip memur olmuş, tek başına yaşamasını öğrenmiş. senin gibi aldatılmış ama dayak da yemiş. babamdan sonra medet umduğu insanlar oldu tabii ama daha beterlerini ettiler hem ona hem bana. babam pek ortada olmadığı için zaten kızacak birisi yoktu, ben hep orada olan anneme kızdım. boşandıkları için hiçbir zaman kızmamıştım çünkü kimse öyle yaşamayı hak etmezdi bunu küçükken bile anlıyordum. ben hep anneme aramıza giren 3. kişiden dolayı kızdım, onun yanına yakışmayışlarına, bize yaşattıklarına. yıllar sonra fark ettim ki bana ne yapmış olursa olsun kızamam. çünkü babama kalsaydım ben sokaktaydım ama annem beni asla sokağa atmadı. onunla bütün sorunlarımızı çözdük çünkü herkes geldi geçti ama hep sadece annemle ben vardık. o kadının yaşadıklarına çok üzüldüm ve yanlış seçimler bile olsa, bana kötülük etmiş bile olsalar neden birini aradığını anladım. beni sokağa atmadığı için de ölene dek ona vefalıyım. yaşım senden büyük ama bunları sana yazmak istedim belki bir yol olur diye. sınanmadığın günahı kınaması kolay, ben annemi anladığım gibi seni de anlıyorum neden ama eğer o kadın okumamış olsaydı, parasını kazanmıyor olsaydı ve kocasını boşamamış olsaydı bugün sahip olduğu hiçbir şeye sahip olamazdı, belki de ben de dahil. bugün annem 60 yaşında ve kocası manitası yok ama sonunda çok mutlu. belki ömründe ilk defa ciddi söylüyorum bunu. yaşadıklarımız da hiç öyle mutlu olunacak gibi değildi halbuki. yabancılardan medet umma lütfen. kocan naparsa yapsın sen sağlam ve dik dur, mesleğini eline al, çocuklarından emeğini esirgeme, destek isteyebileceğin seni seven kim varsa onlara yapış, fırsatın olunca da bu evliliği bitir. annem bana bunları öğretti naçizane. sevgiler. Allah yardımcın olsun.
 
Hanımlar öncelikle merhaba.
Önceki konumdan bilenler bilir çok erken yaşta evlenmek zorunda kalan 5 ve 2 yaşında olmak üzere 2 çocuk sahibi olan 22 yaşında bi kadınım. Daha önce defalarca kez aldatıldım. Artık dayanamayacak raddeye geldim defalarca ama maalesef ne arkamda duran bi ailem nede ekonomik özgürlüğüm var. Şuan da eşimle aynı evin içinde 2 yabancı gibiyiz. Ciddi mana da öyle son 3-4 aydır cinsel birlikteliği bırakın birbirimizin yüzüne bakmıyoruz. Oturup ilk kez düzgünce konuştuk, sevgimizin bittiği konusunda hem fikiriz, kendisi Mayıs ayında şehir dışına çalışmaya çıkacak, ve çocuklarımız biraz daha büyüyene kadar bekleyeceğiz beraber. Çünkü kendi ailesi de çocukları bu denli küçükken boşanmasını asla kabul etmiyor. Şehir dışında çalışacak, aynı zamanda hayatını bekar bi erkekmiş gibi sürdürecek, bununda gayet bilincindeyim ve inanınki zerre umrunda değil çünkü gerçekten manevi olarak bitmiş bi evlilik. Anlayacağınız aynı evin içinde zaman deviren 2 ev arkadaşı gibi bişey olduk. Lütfen cinsellik olmadan olmaz aynı evdesiniz demeyin çünkü kendisi bu ihtiyacını dışarı da karşılıyor zaten . :) şimdi anlatacağım bu olayda beni yargılayabilirsiniz çok da haklısınız ama lütfen bana bı akıl verin. Kendimi çok kötü hissediyorum.

Size danışmak istediğim konu ise ;

Bu duygusal boşluk esnasında sosyal medya üzerin tesadüfen biriyle tanıştım. Sohbeti güzeldi sardı, normal bi şekilde konuşmaya başladık ama ben sohbetimizin kalıcı olacağını düşünmediğimden sohbetin başında bikaç yalan söylemiş bulundum, üniversiteyi bitirdiğimi ve bu aralar atanmayı beklediğimi söyledim tanıştığım kişiye. Bu arada uzak mesafe, aynı şehirde değiliz.
Her neyse hanımlar gerçekten ilk kez başıma böylesi bi durum geldi ve birden bire kendimi sürekli onunla konuşurken buldum. Aynı yaştayız kendisiyle, gün içinde sıkça konuşmaya başladık. Günün çoğu saati konuşuyoruz hatta. Çalışmasına rağmen bulduğu en ufak fırsatta bana yazar, erkenden uyanmasına rağmen benimle gece yarılarına kadar konuşur, sohbeti bırakmak istemediğini söyler hep .Sohbeti, ilgisi ve tavırları o kadar nazik o kadar hoş ki anlatamam size. İkimizde ortada açıkça bişeyler yokken bi flört döneminin içinde bulduk kendimizi. Gerçekten hanımlar birden bire oldu ikimizde anlayamadık. Şuan konuşalı 1 ay oluyor ve bana verdiği değeri o kadar net hissediyorum ki, evet belkide göründüğü gibi değildir bilemiyorum ama bunca sene gördüğüm değersizlik hissinden olsa gerek şuan kendimi çok mutlu ve değerli hissediyorum. Misal daha konuştuğumuz ilk günlerde severek okuduğum bi seriden bahsetmiştim kendisine ve 3 hafta sonra sevgililer gününde kendisi okuduğum serinin henüz almadığım kitabını almış, ve yine laf arasında kuzey yıldızını çok sevdiğimi öğrenmiş ve onunda kolyesiyle beraber güzel bi kutu yapıp hediye olarak gönderdi. Çok güzel el emeği yazılmış notlarla beraber.
Ama ne yazık ki şuanki durumumdan bi haber. Ramazan sonrası bulunduğum şehire gelip benimle buluşma hayalleri kuruyor. Hatta atanacağımı sandığı için, hep olduğum şehire yakın gelebilsen keşke sürekli yanında olacağım, vs diyor. Gerçekten çok anlayışlı ılımlı biri. Yaşadıklarımı bilmediği için, ben sürekli en ufak hata dahi denmeyecek sebeplerden konuşmayı kesmeye çalıştım çünkü vicdanım asla rahat değildi ama asla bırakmadı( bırakmadı derken kesinlikle zorlama veyahut rahatsızlık vererek değil) sürekli en güzel şekilde gönlümü almaya çalıştı ve ben alıkoyamayıp tekrar konuşmaya başladım. Kendisinin daha önce birkaç kısa flört deneyimi dışında kızlarla bi bağı olmamış, onun için ilkim ve bunada eminim davranışlarından fark edebiliyorum ben ise evliliği maneviyen bitmiş ama ne yazık ki resmiyette devam ediyor olan 2 çocuklu bir kadın 🥲Şuan konuşmayı kesmeyi düşünüyorum çünkü beni sevmeye başladığının farkındayım o kadar vicdan azabı çekiyorum ki, sırf güzel duygular hissediyorum diye ona karşı yaptığım bencillik aklıma geldikçe kahroluyorum. Ama şuan konuşmayı bitirmek için herhangi bi sebepte yok, o kadar dikkat ediyor ki her bir kelimesine beni kırmamak için. Ama ben de bu şekilde devam edemiyorum evet sevdiği insan yine benim, karakterim, dış görünüşüm herşey aynı fakat söylenmeyen gerçekler var ortada.

Bilmiyorum hanımlar, çok erken yaşta evlenmek zorunda kaldığım ve bu evlilik de tam manasıyla hayatımı kararttığı için mi yoksa başka bi sebepten mi bilmiyorum ama bi anlık gaflete kapıldım, bırakamadım. Kendimi de karşı tarafa olduğum kişi değil de olmak istediğim kişi olarak aktardım hep. Yaşadığım değil de hayalini kurmuş olduğum hayatı hayatımmış gibi anlattım.

Kınanılmayacak gibi değil farkındayım ama lütfen kınamadan bana bir akıl verin🙏🏻

Sizce napmalıyım hanımlar ?
Konuşmayı ne şekilde kesmeyelim ?
Karşı tarafı incitmeden yada olabilecek en az seviye de inciterek bu konuşmayı nasıl kesebilirim ?
Çok üzgünüm ama lütfen kendinizi kaptırmayın. Görüştüğünüz kişi sizi sevmiyor, sizin ona yalandan anlattığınız, bekar cocugu olmayan, üniversite mezunu kadını seviyor.
Bunlar madem sizin hayaliniz süreci değerlendirin, kocanız ile aranızda herşey bitmiş de olsa bir süre size bakacak sonuçta. Girin üniversite sınavına, 2 yıllık da olsa bir bölüm secin ve atanmak için elinizden geleni yapın. Kırın şu zincirlerinizi.
Bir de lütfen aşk vs işlerini bırakın, sosyal medyalarinizi kapatın, önceliğiniz hayatınızı kurmak ve çocuklarınıza düzgün bir hayat vermek olmalı. Ne aşkı ne sevgisi kendinize gelin!!
 
Hanımlar öncelikle merhaba.
Önceki konumdan bilenler bilir çok erken yaşta evlenmek zorunda kalan 5 ve 2 yaşında olmak üzere 2 çocuk sahibi olan 22 yaşında bi kadınım. Daha önce defalarca kez aldatıldım. Artık dayanamayacak raddeye geldim defalarca ama maalesef ne arkamda duran bi ailem nede ekonomik özgürlüğüm var. Şuan da eşimle aynı evin içinde 2 yabancı gibiyiz. Ciddi mana da öyle son 3-4 aydır cinsel birlikteliği bırakın birbirimizin yüzüne bakmıyoruz. Oturup ilk kez düzgünce konuştuk, sevgimizin bittiği konusunda hem fikiriz, kendisi Mayıs ayında şehir dışına çalışmaya çıkacak, ve çocuklarımız biraz daha büyüyene kadar bekleyeceğiz beraber. Çünkü kendi ailesi de çocukları bu denli küçükken boşanmasını asla kabul etmiyor. Şehir dışında çalışacak, aynı zamanda hayatını bekar bi erkekmiş gibi sürdürecek, bununda gayet bilincindeyim ve inanınki zerre umrunda değil çünkü gerçekten manevi olarak bitmiş bi evlilik. Anlayacağınız aynı evin içinde zaman deviren 2 ev arkadaşı gibi bişey olduk. Lütfen cinsellik olmadan olmaz aynı evdesiniz demeyin çünkü kendisi bu ihtiyacını dışarı da karşılıyor zaten . :) şimdi anlatacağım bu olayda beni yargılayabilirsiniz çok da haklısınız ama lütfen bana bı akıl verin. Kendimi çok kötü hissediyorum.

Size danışmak istediğim konu ise ;

Bu duygusal boşluk esnasında sosyal medya üzerin tesadüfen biriyle tanıştım. Sohbeti güzeldi sardı, normal bi şekilde konuşmaya başladık ama ben sohbetimizin kalıcı olacağını düşünmediğimden sohbetin başında bikaç yalan söylemiş bulundum, üniversiteyi bitirdiğimi ve bu aralar atanmayı beklediğimi söyledim tanıştığım kişiye. Bu arada uzak mesafe, aynı şehirde değiliz.
Her neyse hanımlar gerçekten ilk kez başıma böylesi bi durum geldi ve birden bire kendimi sürekli onunla konuşurken buldum. Aynı yaştayız kendisiyle, gün içinde sıkça konuşmaya başladık. Günün çoğu saati konuşuyoruz hatta. Çalışmasına rağmen bulduğu en ufak fırsatta bana yazar, erkenden uyanmasına rağmen benimle gece yarılarına kadar konuşur, sohbeti bırakmak istemediğini söyler hep .Sohbeti, ilgisi ve tavırları o kadar nazik o kadar hoş ki anlatamam size. İkimizde ortada açıkça bişeyler yokken bi flört döneminin içinde bulduk kendimizi. Gerçekten hanımlar birden bire oldu ikimizde anlayamadık. Şuan konuşalı 1 ay oluyor ve bana verdiği değeri o kadar net hissediyorum ki, evet belkide göründüğü gibi değildir bilemiyorum ama bunca sene gördüğüm değersizlik hissinden olsa gerek şuan kendimi çok mutlu ve değerli hissediyorum. Misal daha konuştuğumuz ilk günlerde severek okuduğum bi seriden bahsetmiştim kendisine ve 3 hafta sonra sevgililer gününde kendisi okuduğum serinin henüz almadığım kitabını almış, ve yine laf arasında kuzey yıldızını çok sevdiğimi öğrenmiş ve onunda kolyesiyle beraber güzel bi kutu yapıp hediye olarak gönderdi. Çok güzel el emeği yazılmış notlarla beraber.
Ama ne yazık ki şuanki durumumdan bi haber. Ramazan sonrası bulunduğum şehire gelip benimle buluşma hayalleri kuruyor. Hatta atanacağımı sandığı için, hep olduğum şehire yakın gelebilsen keşke sürekli yanında olacağım, vs diyor. Gerçekten çok anlayışlı ılımlı biri. Yaşadıklarımı bilmediği için, ben sürekli en ufak hata dahi denmeyecek sebeplerden konuşmayı kesmeye çalıştım çünkü vicdanım asla rahat değildi ama asla bırakmadı( bırakmadı derken kesinlikle zorlama veyahut rahatsızlık vererek değil) sürekli en güzel şekilde gönlümü almaya çalıştı ve ben alıkoyamayıp tekrar konuşmaya başladım. Kendisinin daha önce birkaç kısa flört deneyimi dışında kızlarla bi bağı olmamış, onun için ilkim ve bunada eminim davranışlarından fark edebiliyorum ben ise evliliği maneviyen bitmiş ama ne yazık ki resmiyette devam ediyor olan 2 çocuklu bir kadın 🥲Şuan konuşmayı kesmeyi düşünüyorum çünkü beni sevmeye başladığının farkındayım o kadar vicdan azabı çekiyorum ki, sırf güzel duygular hissediyorum diye ona karşı yaptığım bencillik aklıma geldikçe kahroluyorum. Ama şuan konuşmayı bitirmek için herhangi bi sebepte yok, o kadar dikkat ediyor ki her bir kelimesine beni kırmamak için. Ama ben de bu şekilde devam edemiyorum evet sevdiği insan yine benim, karakterim, dış görünüşüm herşey aynı fakat söylenmeyen gerçekler var ortada.

Bilmiyorum hanımlar, çok erken yaşta evlenmek zorunda kaldığım ve bu evlilik de tam manasıyla hayatımı kararttığı için mi yoksa başka bi sebepten mi bilmiyorum ama bi anlık gaflete kapıldım, bırakamadım. Kendimi de karşı tarafa olduğum kişi değil de olmak istediğim kişi olarak aktardım hep. Yaşadığım değil de hayalini kurmuş olduğum hayatı hayatımmış gibi anlattım.

Kınanılmayacak gibi değil farkındayım ama lütfen kınamadan bana bir akıl verin🙏🏻

Sizce napmalıyım hanımlar ?
Konuşmayı ne şekilde kesmeyelim ?
Karşı tarafı incitmeden yada olabilecek en az seviye de inciterek bu konuşmayı nasıl kesebilirim ?
Hersey bi kenara iki küçük çocugun var önce onları düşün yaşın hala çok küçük bi hata bitmeden yeni hata kapıda. Görüşmeyi kes yalanla başlayan yalanla biter hiç öyle değer verip kibar falan filan geç bunları
 
18 yaşının altında zorla evlendirilen? Bu devletin polisi sana karşı mı? Memurun karşısında hayır diyemedin mi? Sığınma evi var. Gerçi o yaşta yetimhane olur. 2 çocuk da zorla mı yapıldı? O zaman git polise ben bu adamdan şikayetçiyim bu çocuklar da t.vuz urunu de.

Zorla büyük olsan döverler de. 18 yaşın altında polise gidicen de yardım etmeyecek öyle mi? Bırakın bu hikayeleri ya
Ya biz aynı türkiye'de mi yaşıyoruz? Allah aşkına sırf kendinizi haklı çıkarabilmek için çocuk yaşta zorla evlendirilmiş bi insana da şöyle yapsaydın böyle yapsaydın diye akıl satmayın. Bu memlekette devlet yurdundaki kız cocukları pavyona satıldı gözünüzü seveyim lütfen ya
 
Back
X