Arada kaçıp gidesim geliyorBence bir inzivaya ihyiyacınız var tek başınıza kamp gibi iç açıcı bir yerde. Düşünüp düşünüp birileriyle paylaşamadıkça mecbur kendiniz çözüme kavuşturmak zorunda kalırsınız problemlerinizi. Daha az yorucu olur. Burda bin tane fikir var.
Bu bence ihtiyaç şu an sizin için. Tek başınıza tatil filan da olabilir. Bazı şeyleri özlemek lazım bazen.Arada kaçıp gidesim geliyor
Gerçekten bu kadar bencil, hiç empati kuramayan, ilişkide hep alıcı olan biri değilim. Yıllar önce henüz üç haftadır birbirmizi tanıyorken babasıyla kavga ettiği için gecenin bir yarısı kapımı çaldığında evime kabul edip her şeyimi hiç gocunmadan paylaştım. Evlendikten kısa süre sonra işsiz kaldığı bir süreç oldu. O zaman sadece ben çalışıp tüm masraflarımızı karşıladım. Sonra eve gelip onunla ilgilendim. Yetersiz hissediyordu, umutsuzdu, bunalımdaydı. Her gün saatlerce onu dinledim. Sevdiğimi söyledim. Yeniden başlaması, yeni iş bulması için yüreklendirdim, yardım ettim. İki yıl önce kalbinde bir problem çıkmıştı. Çok umutsuzdu, çok gergindi, agresifti. Tedavisine destek olmak için elimden geleni yaptım, doktorunun önerilerine birebir uydum. Saçma sapan tripler attığı da oldu. Zaman verdim. Destek oldum. Geçen yıl kariyer için İngiltere'ye gitmek istedi. Orada istediği orkestraya katılabilmesi çok küçük bir ihtimaldi. Ama o kadar istiyordu ki. Heyecanını yok etmek, ufak da olsa şansını elinden almak istemedim. Düzenimizi bıraktık kalktık gittik. 4 ay orada yaşadık. O süreçte daima destek oldum. Sonra katılamadı istediği orkestraya geri döndük. Yine kendini diplerde hissediyordu ve kendini toplamasına yardımcı olan yine bendim.Psikolojik durumunuzu vs. biliyorum.
Çok uzatmayacağım.
Sizin için elbette zordur.
Ama sizin gibi duygularını kontrolsüz yaşayan biri ile bir ömür geçirmek
emin olun çok daha zordur.
Daha ilk konunuzda ne mutlu bu kadar uyumlu olduğunuz bir insan ile yollarınız kesişmiş,
tadını çıkarın ve ona güvenerek üzerinizdeki panik duygulardan kurtulmaya çalışın demiştim.
Hamile kaldığınızda dünyanın sonuymuşçasına davrandınız, düşük yaparken ölüyormuşçasına..
Eşimden nefret ediyorum hepsi onun yüzünden bile dediniz.
Bunu onun yüzüne de söylediyseniz nasıl davranmasını bekliyorsunuz?
Bu sözleri hakedecek ne yaptım, çok sevdim, ona hep destek oldum, mutlu yuvamıza bir bebek istedim
sonunda hem bebeğimi hem de ilişkimdeki o güzel ruhu kaybettim
diye düşünüyordur.
Hala yazılarınızda hissediyorum, ulaşamıyorum, dinlenmiyorum var.
Ben duygusundan çıkıp empati yapsanız mı biraz?
Çok yorucusunuz, lütfen hayatınızdaki insanı bu kadar yormayın.
Bu arada çok geçmiş olsun.
Çok teşekkür ederim, önerilerinizi dikkate alacağım@mistralgagnant bu bir süreç, hem kendinize hem eşinize zaman tanımalısınız, erkekler duygularını pek dile getirmez ya da duyguları dile getirmeyi pek beceremez, düşük anında sizin onu suçlamanız belki gerçekten kendini suçlamasına sebep oldu, mistralgagnant istemiyordu ben istiyordum, bebek ben istediğim için oldu eşimde o yüzden düşük sırasında acı çekti diye de düşünüyor olabilir.
Hepsi olmasa da bazı erkekler doğum sonrası da kendini geri çekiyor, eşini kadın gibi değil de artık anne olarak gördüğünden, kimi de psikolojik olarak doğum esnasında kadının yaşadıklarını düşünüp eşinden soğuyor, onların iç dünyasında neler oluyor bilemezsiniz ki.
Biraz sabredin, o arada toparlanmaya çalışın ve sonra ne siz eşinizi ne o sizi suçlamadan duygularınızı dile getirin, baktınız hala bir şeyler toparlanamıyor kırılıp dökülüyor uzman yardımı alırsınız çift terapisi görürsünüz.
Bana yazdığınız mesajdan bir önceki mesajınızı okudum şimdi, eşiniz çabuk modu düşen hemen depresyona giren birine benziyor, eşiniz aşırı duygusal ve kendini suçlayan bir karakter galiba, sizse onu ayakta tutan kişi gibi görünüyorsunuz anlattıklarınızdan, sizin sürekli bayılmalarınız kendinizi güçlü hissetmeyişiniz onun kendini daha da fazla dipte hissetmesine neden oluyor olabilir, siz kendinizi toparlarken onu da toparlamaya çalışamazsınız, en azından şu an için bu mümkün değil, psikolojik olarak eski halinize dönünce o da kendine gelecektir.Çok teşekkür ederim, önerilerinizi dikkate alacağım
Konunuzu biliyorum. Ben de düşük yaptıgımda yasamdan kendini soyutlamıştım. Biraz kendi haline bırakın herkesin üzüntüsünü yaşayış şekli başkadır. Allah yardımcınız olsun inşallah.En son açtığım konuda karşılaştığım tepkilerden sonra çok tereddüt ettim ama bu kadarını paylaşacak kimsem yok. Lütfen, inanmıyorsanız kendinizi de yormayın, beni de üzmeyin.
Cumartesi düşük yaptım. O günden beri beş defa bayıldım. Ne zaman ayağa kalksam başım dönüyor, dizlerim titriyor. Defalarca yürürken dizlerimin üstüne düştüm. Bacaklarımda inanılmaz bir güçsüzlük var. Sonra gün içinde birden inanılmaz derecede yemek yemek istiyorum, sonra önüme gelince doğru dürüst bir şey yiyemiyorum. Duygularım karman çorman. Durup dururken ağlama geliyor, birdenbire aşırı sinirleniyorum
Ve kendimden nefret ediyorum. Ama sanırım sadece ben nefret etmiyorum kendimden. Kocam da benden nefret ediyor gibi. Hiç konuşmuyor benimle, ağrın var mı, aç mısın falan diye sormak dışında. Bayılırsam ya da düşersem kaldırıp kanepeye koyuyor sonra gidiyor. Onun dışında olur da eline, koluna bir yerine dokunacak olursam sanki yanmış gibi çekiyor. Bir çalışma odası var, gününü orada geçiriyor. Saatlerce kemanını çalıyor, kitaplarını okuyor. Akşam yemeği yapıyor, benimkini mutfağa bırakıyor, kendininkini alıp o odada yiyor. Akşamları yine orada, birasını içip bilgisayar başında sızıyor. Yatak odasında benim yanımda yatmıyor. Salonda veya çalışma odasında uyuyor.
Bu bana kendimi aşırı kötü hissettiriyor. Suçlu hissediyorum. Her şey benim yüzümden olmuş gibi. Ne düşünmem, ne yapmam lazım bilmiyorum. Şimdiden teşekkür ederim.
Gerçekten bu kadar bencil, hiç empati kuramayan, ilişkide hep alıcı olan biri değilim. Yıllar önce henüz üç haftadır birbirmizi tanıyorken babasıyla kavga ettiği için gecenin bir yarısı kapımı çaldığında evime kabul edip her şeyimi hiç gocunmadan paylaştım. Evlendikten kısa süre sonra işsiz kaldığı bir süreç oldu. O zaman sadece ben çalışıp tüm masraflarımızı karşıladım. Sonra eve gelip onunla ilgilendim. Yetersiz hissediyordu, umutsuzdu, bunalımdaydı. Her gün saatlerce onu dinledim. Sevdiğimi söyledim. Yeniden başlaması, yeni iş bulması için yüreklendirdim, yardım ettim. İki yıl önce kalbinde bir problem çıkmıştı. Çok umutsuzdu, çok gergindi, agresifti. Tedavisine destek olmak için elimden geleni yaptım, doktorunun önerilerine birebir uydum. Saçma sapan tripler attığı da oldu. Zaman verdim. Destek oldum. Geçen yıl kariyer için İngiltere'ye gitmek istedi. Orada istediği orkestraya katılabilmesi çok küçük bir ihtimaldi. Ama o kadar istiyordu ki. Heyecanını yok etmek, ufak da olsa şansını elinden almak istemedim. Düzenimizi bıraktık kalktık gittik. 4 ay orada yaşadık. O süreçte daima destek oldum. Sonra katılamadı istediği orkestraya geri döndük. Yine kendini diplerde hissediyordu ve kendini toplamasına yardımcı olan yine bendim.
Şimdi de benim problemlerim var. Bu sefer ben umutsuz hissediyorum. İdeal davranmıyorum. Ama bu şekilde davranılmak zoruma gidiyor. Görmezden gelinmeyi hak ettiğimi düşünmüyorum, ben ona hiç bunu yapmadım. Yalnızca destek ve anlayış istiyorum, anlatabiliyor muyum?
Bir tek sizin mi bunalima, depresyona girmeye, cevrenizdeki sizi seven insanlara cemkirmeye hakkiniz var? Acilisiniz anliyorum ama soylemeden edemeyecegim simariksiniz. Bunu sizi uzmek icin degil belki bu konuda biraz dusunursunuz diye soyluyorum.Yani artık başlarım bunalımına diyesim geliyor ama
Bir tek sizin mi bunalima, depresyona girmeye, cevrenizdeki sizi seven insanlara cemkirmeye hakkiniz var? Acilisiniz anliyorum ama soylemeden edemeyecegim simariksiniz. Bunu sizi uzmek icin degil belki bu konuda biraz dusunursunuz diye soyluyorum.
Gerçekten bu kadar bencil, hiç empati kuramayan, ilişkide hep alıcı olan biri değilim. Yıllar önce henüz üç haftadır birbirmizi tanıyorken babasıyla kavga ettiği için gecenin bir yarısı kapımı çaldığında evime kabul edip her şeyimi hiç gocunmadan paylaştım. Evlendikten kısa süre sonra işsiz kaldığı bir süreç oldu. O zaman sadece ben çalışıp tüm masraflarımızı karşıladım. Sonra eve gelip onunla ilgilendim. Yetersiz hissediyordu, umutsuzdu, bunalımdaydı. Her gün saatlerce onu dinledim. Sevdiğimi söyledim. Yeniden başlaması, yeni iş bulması için yüreklendirdim, yardım ettim. İki yıl önce kalbinde bir problem çıkmıştı. Çok umutsuzdu, çok gergindi, agresifti. Tedavisine destek olmak için elimden geleni yaptım, doktorunun önerilerine birebir uydum. Saçma sapan tripler attığı da oldu. Zaman verdim. Destek oldum. Geçen yıl kariyer için İngiltere'ye gitmek istedi. Orada istediği orkestraya katılabilmesi çok küçük bir ihtimaldi. Ama o kadar istiyordu ki. Heyecanını yok etmek, ufak da olsa şansını elinden almak istemedim. Düzenimizi bıraktık kalktık gittik. 4 ay orada yaşadık. O süreçte daima destek oldum. Sonra katılamadı istediği orkestraya geri döndük. Yine kendini diplerde hissediyordu ve kendini toplamasına yardımcı olan yine bendim.
Şimdi de benim problemlerim var. Bu sefer ben umutsuz hissediyorum. İdeal davranmıyorum. Ama bu şekilde davranılmak zoruma gidiyor. Görmezden gelinmeyi hak ettiğimi düşünmüyorum, ben ona hiç bunu yapmadım. Yalnızca destek ve anlayış istiyorum, anlatabiliyor muyum?
Biraz duygusal evet. Daha heyecanlı, daha aktif, daha tezcanlı ve hareketli olan taraf o; dizginleyen, yavaşlatan, toparlayan, mantıklı düşünmeye davet eden taraf benim. O şekilde dengeliyorduk birbirimizi. İnşallah her şey bir an önce düzelir. Çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz içinBana yazdığınız mesajdan bir önceki mesajınızı okudum şimdi, eşiniz çabuk modu düşen hemen depresyona giren birine benziyor, eşiniz aşırı duygusal ve kendini suçlayan bir karakter galiba, sizse onu ayakta tutan kişi gibi görünüyorsunuz anlattıklarınızdan, sizin sürekli bayılmalarınız kendinizi güçlü hissetmeyişiniz onun kendini daha da fazla dipte hissetmesine neden oluyor olabilir, siz kendinizi toparlarken onu da toparlamaya çalışamazsınız, en azından şu an için bu mümkün değil, psikolojik olarak eski halinize dönünce o da kendine gelecektir.
Kendinize iyi bakın ve lütfen hiçbir şeye canınızı sıkmamaya çalışın, her şey düzelecek.
Teşekkür ederim, ben sana böyle yapmıştım şimdi sen bana böyle yapıyorsun demek de içimden gelmiyor ya sanki başına kakıyormuş gibi hissediyorumAnlatabildiniz.
Eşinize de birbir anlatsanız mı bunları, unutmuş gibi sanki.. :)
Esasen ilişkilerde herkesin dipte hissettiği zamanlar olur.
Biri diğerini kaldırarak ayakta kalınılır.
Acınız çok taze. Bir kaç gün daha bekleyin de eşiniz düzelmezse böyle net bir konuşma yapmanız sağlıklı olur bence.
Öyle sanırım, yine de bazen sabredemiyorum.Hastanede ona çok bağırıp kötü sözler söyledim demiştiniz yapı olarakta depresifse çok normal böyle olması akışına bırakın bence
Teşekkür ederim, siz de çok mutlu olursunuz inşallahKonunuzu biliyorum. Ben de düşük yaptıgımda yasamdan kendini soyutlamıştım. Biraz kendi haline bırakın herkesin üzüntüsünü yaşayış şekli başkadır. Allah yardımcınız olsun inşallah.
Duygusal erkekle yaşamak biraz daha fazla efor sarf etmeye neden oluyor, siz hasta olsanız o sizden daha çok hasta olur, kolu kanadı kırılmış gibi davranır, çabuk incinirler, bazen anlık söylenmiş sözleri bile kafaya takıp ciddiye alırlar, bende de var benzer bir modeli, duygusal, kırılgan salon çiçeğim diyorum kendisine:))) hepsi geride kalacakBiraz duygusal evet. Daha heyecanlı, daha aktif, daha tezcanlı ve hareketli olan taraf o; dizginleyen, yavaşlatan, toparlayan, mantıklı düşünmeye davet eden taraf benim. O şekilde dengeliyorduk birbirimizi. İnşallah her şey bir an önce düzelir. Çok teşekkür ederim iyi dilekleriniz için
Salon çiçeği çok iyiymişDuygusal erkekle yaşamak biraz daha fazla efor sarf etmeye neden oluyor, siz hasta olsanız o sizden daha çok hasta olur, kolu kanadı kırılmış gibi davranır, çabuk incinirler, bazen anlık söylenmiş sözleri bile kafaya takıp ciddiye alırlar, bende de var benzer bir modeli, duygusal, kırılgan salon çiçeğim diyorum kendisine:))) hepsi geride kalacak
Hatırlamıyorum ama olabilir de dediğiniz gibi. Şimdi bir yanım bırak sessiz kal nereye kadar susacaksanız artık diyor, öte yandan mektup yaz, daha baskın davran, bir şekilde her ne olduysa konuşup çözmeye çabala diyor. Kararsızım çok.Belki de o sinir harbi ve korkuyla şu an hatırlamadığınız, daha kırıcı şeyler söylemişsinizdir. Ev arkadaşım bana sinirliyken zamanında ona anlattığım ve hakkında konuşmayı sevmediğim olayla ilgili bir cümle kurmuştu-yaralayici olmak için. O saatten sonra arkadasim değildi artık. Ama bir anlık bri şey, hatta bir imaydi. Sorsan belki farkına bile varmamistir ama arkadaşlığı bitirmem için yeterli olmuştu.
Bence eşinin durumu da böyle.
Çok kiracak bir şey söylemiş olabilirsin , farketmeden.
Yoksa kaba Saba, ayı,duyarsız bir insan değildi. Bir anda - hem de en çok destege ihtiyacınız olan zamanda böyle içine kaçıyorsa bir sebebi olması lazim