Hasta olunca chucky olan oğlum.

Oğlumda zor bir çocuktu, 2 yaşındayken istediği olmadığında kafasını duvarlara yerlere vururdu. Canının acımaması mümkün değil, duvardaki ses yankılanırdı neredeyse. Çizgi film izlerken bile, koltukta sabit oturamazdı. Ya tepesinde gezinir, ya kafasını aşağıya uzatıp amuda kalkar pozisyonda izlerdi. Aynı senin ki gibi tüm sokak esnafı tanırdı bizimkini, otobüste tanıştığı amca/teyzelere evde ne var ne yok anlatırdı😂 Hatta evde bir gün çocukları oynatıyorduk, babamız at olmuştu bizimki kovboy. Şakacıktan bende eşimin sırtına binmiştim. Kalktı bunu otobüste “babam dün akşam at oldu, annem onun üstüne çıktı” diye anlatmıştı, koca otobüste kıpıkırmızı olmuştum.

Aynı senin gibi eşime çaresizce “ben artık bu çocuğa bakamıyorum” dediğimi biliyorum. Bir gün annem bendeydi yine böyle dertlenirken “karnına geri sokamayacqğına göre bakacaksın” demişti.

Benim sıpa 13 yaşında bir ergen artık. Özgüveni yüksek, çok zeki, kendilerini her ortamda çok rahat ifade edebilen çocuklar oluyorlar. İlkokuldayken eğitim sistemini eleştirip, biz niye Finlandiya eğitim sistemini uygulamıyoruz diye okul müdürüne sormuşluğu var. Kim olursa olsun istediğini şak diye söyler, istemediği bir şey olsun feriştahı gelse yaptıramaz. Ama vicdanlı ve merhametlidir de, daha bir arkadaşının canını yaktığı ile ilgili şikayet almadım. Geçenlerde okula 3D mi 5D mi gezici film otobüsü gelmiş. Harçlıkları yok diye 5/6 arkadaşına bilet almış, haftalığının yarısı gitmiş “Bu senin seçimin ben bu hafta başka para vermem” dedim “sandviç yapar götürürüm” dedi, eyvallahıda yok kimseye 😂

8. sınıfta ve ne yaptım ettiysem ödev sorumluluğunu yükleyemedim çocuğa. “Ödev daha iyi öğrenmen için, öğretmene faydası yok” diye hala bir ümit anlatırım “ben konuyu anladım zaten, niye boşuna tekrar yapayım” der yapmaz. Sınav dönemi harıl harıl çalışmaz, üstten bakar kapatır. “Notunu görünce konuşcaz” derim 95/100 le geliyor eve. Lisede üniversitede konular daha ağır, düzenli çalışmazsan başarılı olamazsın diyorum bu seferde, “o zaman daha çok çalışırım, şimdi yormıyım madem kendimi” diyor.

Evet zorluyorlar ama uzun vadede iyi oluyor bazı özellikleri. Büyüdüğünde ne yapar eder ekmeğini kazanır, ayakları üstünde durur, diye konuşuruz babasıyla. İnadı, korkusuzluğu, özgüveni, çok bilmiş halleri ile ebeveynleri olarak bizi çok yorduğu da oluyor ama uzun vadede ümitliyim oğlumdan.😀
 
Arkadaşlar şu an yazamıyorum gece müsait olunca tek tek cevap vereceğim. Az evvel kustuğu yorgan ve nevresimleri kurusun diye balkona asmak istedim. Hayır asma asma istemiyorum deyip tuttutunca içimden bir canavar çıktı. Yirmi gündür tuttuğum canavar. Bağırdım, elimdeki çarşafları fırlattım. "ben senin annenim" ile başlayan bir zılgıt çektim. Hatta direnince kolundan tutup odasına götürdüm. Şoka girdi. Sustu, sesini çıkarmadı. Nefret ediyorum bunu yaptığım için kendimden ama durdu. Sakince oturuyor şimdi.
Neden kötü hissediyorsunuz ki. Her istediğinin olmayacağını öğrenmeli. Saçma şeyler de tutturmamalı. İleride sosyal yaşantısında kimse aman istediği olsun demez. Bazı davranışlarının karşılığını almalı.

Kimsenin sabrı sınırsız değil, olmak zorunda da değil.
 
Gecmis olsun. Cocugu olmayan bir insan olarak soyleyeceklerimden linc yemeye hazirim ama bana boyle cocuklar simarikliktan yapiyor gibi geliyor.

Nerede boyle herseyi konusarak cozmeye calisan, ses yukseltmemeye calisan veya yeterince sert ceza vermeyen ailenin cocugu varsa onlar boyle etrafa insanlara saldirgan davraniyor. Karakter olarak uslu olanlardan bahsetmiyorum onlar cogu koşulda uslu zaten ama huysuz cocuga bir de yumusak aile oldugu zaman boyle zivanadan cikiyor o cocuk. Siz de acaba yumusak olabilir misiniz?
Ben uzman filan degilim sadece kendi gozlem ve fikirlerim bunlar.

Gunumuzde "hık" desen birşey travmasi geciriyor cocuklar simdi, bin tane sendrom filan hic oralara girmiyorum...
Tekrar gecmis olsun
Çocuğum var aynı senin gibi düşünüyorum demeye geldim 😘
 
Arkadaşlar şu an yazamıyorum gece müsait olunca tek tek cevap vereceğim. Az evvel kustuğu yorgan ve nevresimleri kurusun diye balkona asmak istedim. Hayır asma asma istemiyorum deyip tuttutunca içimden bir canavar çıktı. Yirmi gündür tuttuğum canavar. Bağırdım, elimdeki çarşafları fırlattım. "ben senin annenim" ile başlayan bir zılgıt çektim. Hatta direnince kolundan tutup odasına götürdüm. Şoka girdi. Sustu, sesini çıkarmadı. Nefret ediyorum bunu yaptığım için kendimden ama durdu. Sakince oturuyor şimdi.
İdrakcigim ben bunu oğluma yaptığımda koyduğum odasını da elinin tersiyle yerle bir edip, bütün oyuncaklarını vs ne varsa yerlere çalıp, bir de anirarak ağlayıp, üstüne de yardım edin diye bağırirdi 😁😁

Ama bak sana tünelin ucundaki ışığı göstereyim, oğlum şuan mükemmel bir evlat oldu, hem de son bir kaç aydır oldu bu değişim.

Yani bu hep böyle gitmez.
Elbet değişecek, hiçbir zaman sakin mulis olamaz ama, bizim için ideal oluyor yine de ☺☺
 
Kendi kardeşimin küçüklüğünü okudum konuda küçüklüğü ayrı dert büyüklüğü ayrı ömür törpüsü annemden şahidim gerçekten
bir insan kendi evladından bıkabiliyormuş mu?
- Evet bıkabiliyor hemde bir ömür.
Şimdi 2. Ye evlensen bi şekilde ya çocuk yapmamam lazım yada kız erkek farketmez dayısına benzemesin diye dualar adaklar yapmam lazım.
 
Diğer dertlere Allah yardımcınız olsun diyeyim, verecek aklım yok, ben biraz daha sert davranırdım her halde. Öksürük için sadece kendinize ve çocuğunuza turp bal ikilisini tavsiye edicem. Bu hafta denedim ben de ve o kadar iyi geldi ki muhakkak yapın. Benimkini geceleri kaldıran öksürüğün icabına baktı. İnternete yazın kara turp bal kürü diye çıkar. hem çok basit hem de çok etkili
 
Aranızda anne-çocuk değilde patron-isci ilişkisi var gibi. Ama patron olan oğlunuz.

Her dediğini yapmayın, durması gerektiği yeri ve beklemeyi öğrenmeli.

Altını açarken ondan izin almayın, açın. Çocuklar kendilerine ne sorulursa sorulsun hayır deme egilimindeler.

Kendi tercihlerini yapması tabiki güzel ama tercih yapacağı şeyler; kıyafet seçimi ( ki bunuda ikiye indirip sectirmelisiniz yoksa yine inat edip mevsim dışı giyinmek ister ) yemeğin yanında ne içeceği, hangi oyuncakla oynamak istediği gibi şeyler olmalı.

Her kararı ona bırakırsanız çocuk ne yapacağını şaşırır ve böyle saçmalar.

İlaç içmesi gerektiğini eğer icmezse hastalığının devam edeceğini, kusarsa tekrar icireceginizi anlatın.

Hayatınızı çocuğa göre yaşamayın, hayatınıza dahil edin onu. Dünya onun etrafında dönüyormuş gibi davranırsanız çocukta sizi ve etrafındakileri umursamaz. Şimdi küçük her dediğini yapıyorsunuz, isteklerine cevap verebiliyorsunuz. Ama yorulacak, yetisemeyecek ve gücünüz kalmayacak ki yazdiginiza göre kalmamışta.

Eşinizin çocuğa kizmasi ise sizin durumunuza üzüldüğü için.
 
Oğlumda zor bir çocuktu, 2 yaşındayken istediği olmadığında kafasını duvarlara yerlere vururdu. Canının acımaması mümkün değil, duvardaki ses yankılanırdı neredeyse. Çizgi film izlerken bile, koltukta sabit oturamazdı. Ya tepesinde gezinir, ya kafasını aşağıya uzatıp amuda kalkar pozisyonda izlerdi. Aynı senin ki gibi tüm sokak esnafı tanırdı bizimkini, otobüste tanıştığı amca/teyzelere evde ne var ne yok anlatırdı😂 Hatta evde bir gün çocukları oynatıyorduk, babamız at olmuştu bizimki kovboy. Şakacıktan bende eşimin sırtına binmiştim. Kalktı bunu otobüste “babam dün akşam at oldu, annem onun üstüne çıktı” diye anlatmıştı, koca otobüste kıpıkırmızı olmuştum.

Aynı senin gibi eşime çaresizce “ben artık bu çocuğa bakamıyorum” dediğimi biliyorum. Bir gün annem bendeydi yine böyle dertlenirken “karnına geri sokamayacqğına göre bakacaksın” demişti.

Benim sıpa 13 yaşında bir ergen artık. Özgüveni yüksek, çok zeki, kendilerini her ortamda çok rahat ifade edebilen çocuklar oluyorlar. İlkokuldayken eğitim sistemini eleştirip, biz niye Finlandiya eğitim sistemini uygulamıyoruz diye okul müdürüne sormuşluğu var. Kim olursa olsun istediğini şak diye söyler, istemediği bir şey olsun feriştahı gelse yaptıramaz. Ama vicdanlı ve merhametlidir de, daha bir arkadaşının canını yaktığı ile ilgili şikayet almadım. Geçenlerde okula 3D mi 5D mi gezici film otobüsü gelmiş. Harçlıkları yok diye 5/6 arkadaşına bilet almış, haftalığının yarısı gitmiş “Bu senin seçimin ben bu hafta başka para vermem” dedim “sandviç yapar götürürüm” dedi, eyvallahıda yok kimseye 😂

8. sınıfta ve ne yaptım ettiysem ödev sorumluluğunu yükleyemedim çocuğa. “Ödev daha iyi öğrenmen için, öğretmene faydası yok” diye hala bir ümit anlatırım “ben konuyu anladım zaten, niye boşuna tekrar yapayım” der yapmaz. Sınav dönemi harıl harıl çalışmaz, üstten bakar kapatır. “Notunu görünce konuşcaz” derim 95/100 le geliyor eve. Lisede üniversitede konular daha ağır, düzenli çalışmazsan başarılı olamazsın diyorum bu seferde, “o zaman daha çok çalışırım, şimdi yormıyım madem kendimi” diyor.

Evet zorluyorlar ama uzun vadede iyi oluyor bazı özellikleri. Büyüdüğünde ne yapar eder ekmeğini kazanır, ayakları üstünde durur, diye konuşuruz babasıyla. İnadı, korkusuzluğu, özgüveni, çok bilmiş halleri ile ebeveynleri olarak bizi çok yorduğu da oluyor ama uzun vadede ümitliyim oğlumdan.😀
Bayıldım ufaklığa. :KK48:
 
Oğlumda zor bir çocuktu, 2 yaşındayken istediği olmadığında kafasını duvarlara yerlere vururdu. Canının acımaması mümkün değil, duvardaki ses yankılanırdı neredeyse. Çizgi film izlerken bile, koltukta sabit oturamazdı. Ya tepesinde gezinir, ya kafasını aşağıya uzatıp amuda kalkar pozisyonda izlerdi. Aynı senin ki gibi tüm sokak esnafı tanırdı bizimkini, otobüste tanıştığı amca/teyzelere evde ne var ne yok anlatırdı😂 Hatta evde bir gün çocukları oynatıyorduk, babamız at olmuştu bizimki kovboy. Şakacıktan bende eşimin sırtına binmiştim. Kalktı bunu otobüste “babam dün akşam at oldu, annem onun üstüne çıktı” diye anlatmıştı, koca otobüste kıpıkırmızı olmuştum.

Aynı senin gibi eşime çaresizce “ben artık bu çocuğa bakamıyorum” dediğimi biliyorum. Bir gün annem bendeydi yine böyle dertlenirken “karnına geri sokamayacqğına göre bakacaksın” demişti.

Benim sıpa 13 yaşında bir ergen artık. Özgüveni yüksek, çok zeki, kendilerini her ortamda çok rahat ifade edebilen çocuklar oluyorlar. İlkokuldayken eğitim sistemini eleştirip, biz niye Finlandiya eğitim sistemini uygulamıyoruz diye okul müdürüne sormuşluğu var. Kim olursa olsun istediğini şak diye söyler, istemediği bir şey olsun feriştahı gelse yaptıramaz. Ama vicdanlı ve merhametlidir de, daha bir arkadaşının canını yaktığı ile ilgili şikayet almadım. Geçenlerde okula 3D mi 5D mi gezici film otobüsü gelmiş. Harçlıkları yok diye 5/6 arkadaşına bilet almış, haftalığının yarısı gitmiş “Bu senin seçimin ben bu hafta başka para vermem” dedim “sandviç yapar götürürüm” dedi, eyvallahıda yok kimseye 😂

8. sınıfta ve ne yaptım ettiysem ödev sorumluluğunu yükleyemedim çocuğa. “Ödev daha iyi öğrenmen için, öğretmene faydası yok” diye hala bir ümit anlatırım “ben konuyu anladım zaten, niye boşuna tekrar yapayım” der yapmaz. Sınav dönemi harıl harıl çalışmaz, üstten bakar kapatır. “Notunu görünce konuşcaz” derim 95/100 le geliyor eve. Lisede üniversitede konular daha ağır, düzenli çalışmazsan başarılı olamazsın diyorum bu seferde, “o zaman daha çok çalışırım, şimdi yormıyım madem kendimi” diyor.

Evet zorluyorlar ama uzun vadede iyi oluyor bazı özellikleri. Büyüdüğünde ne yapar eder ekmeğini kazanır, ayakları üstünde durur, diye konuşuruz babasıyla. İnadı, korkusuzluğu, özgüveni, çok bilmiş halleri ile ebeveynleri olarak bizi çok yorduğu da oluyor ama uzun vadede ümitliyim oğlumdan.😀
Ayni benim oglum. Masallah oglunuza. Bizimki de 9 yasında. Bu cicuklar bebeymen daha bizi kullanmayi ogreniyir sanirim. Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi cok gecmis olsun. Cok akilli bidiklar cok cektiren bidiklar mi acaba. Ben de oyke keyfimce hic oturamadim edemedim ama simdi buyuyor sipam. Muhabbeti cok guzel. Kendini de saydiriyor. Daha karne gunu mudure "nerede bu ogretmenler, ogrenciler. Neden sibiflar bos" dedi ben agzim acik kaldim. Mudur guldu gecti. Buyuk insanlarla sohbeti sever.
 
Sizin en büyük hataniz ne var ne yok sirtiniza yukluyorsunuz.

Yok babayla inatlasiyor, yanıma geliyor , Dur onuda sirtlanayim, babaligini da yapamıyor , onuda yukleneyim.


Eğer izin verirseniz birincisi olmasa 5. de nasıl davranması gerektiğini öğrenecek.

Ama ne babaya ne oğlumuza izin veriyorsunuz.

Yanınıza geldiğinde " babanla sorununu cozecegine eminim , Babam benden daha iyi sorun çözücü " değip değip yollayamaniz gerekiyor.


Babası bir yerden kafanızı çıkarıp sorumluluğunu alacağınızı adı kadar emin. Bu yüzden rahat.
 
Arkadaşlar şu an yazamıyorum gece müsait olunca tek tek cevap vereceğim. Az evvel kustuğu yorgan ve nevresimleri kurusun diye balkona asmak istedim. Hayır asma asma istemiyorum deyip tuttutunca içimden bir canavar çıktı. Yirmi gündür tuttuğum canavar. Bağırdım, elimdeki çarşafları fırlattım. "ben senin annenim" ile başlayan bir zılgıt çektim. Hatta direnince kolundan tutup odasına götürdüm. Şoka girdi. Sustu, sesini çıkarmadı. Nefret ediyorum bunu yaptığım için kendimden ama durdu. Sakince oturuyor şimdi.

Neden kotu hissediyorsun ya hu
Carsaf asilacak, bitti.
Onun tercihine gore sekillenemez ki her sey.
Siz ailece hatta sulalece sekillenseniz de okulda arkadaslariyla ogretmeniyle bu olmayacak.
Ha belki ogretmene hayir yazmayacaksin diyemez cunku ogretmen buna izin vermez, oglum da oyle yapmaz diyorsan sana, size neden yapabilsin

Ya ben bu kadar cocuk merkezli olmayi yanlis buluyorum.
Hep miy miy giy giy aciklama yapamayiz ki bu onu ikna etmen gereken bir mesele bile degil.
O bir cocuk ve sinirlari olmali.
Cocuk bunu arar, yetiskinler bile bir otorite arar.

Bu arada kolundan tutup odaya gotururken goz hizasina inip de mi yaptin ahahah sen de sanki hep boyle bir imaj var gibi.

Yuzyillardir atalarimizdan beri yasayabiliyoruz genimiz bu kadar billurdan olsaydi insan soyu devam etmezdi, sal bi ya.
Babasiyla iliskisine de karisma.
O da onun babasi ve tarzi bu.
Aglayarak yanina geldiginde baban hakli de.
Her seyi sen halledemezsin.
 
Benim de çocuğum yok ama çok şımarık geldi oğlunuz bu.yorumu eski konularınızı da bilerek yapıyorum ki bunu size diyen birsürü kişi var her dediğini yaptıkça tepenize çıkmış dövün demiyorum ama bikac gün disiplinli olun ceza verin o zaman düzelir her çocukta yaramazlık var tabiki ama sizinki sizi parmağında oynatıyo
 
Sanırım okul öncesi öğretmeniydiniz.Sizin yanlışınız eğitim bilimleri ve çocuk gelişim kitaplarına takılıp kalmanız.O kitaplarda yazılanların hepsini uygulamak mümkün değil.Pratikte her şey farklı oluyor.Ben de öğretmenim.Üniversitede sınıf yönetimi dersinde gördüklerim çok da işime yaramadı.Çünkü sınıf atmosferi bambaşka bir şey.Anne babalıkta böyle.Kitaplarda yazılanları uygulamak her zaman başarı getirmez.Bir çocukta etkili olan yöntem bir diğerinde olmayabilir.Bir anne ve öğretmen olarak dayak dışında geleneksel yöntemlerden yanayım.
 
Beni bir sen anlarsın zaten. Bak geçen hafta markete gittik. Normal çocuk ne yapar ne için tutturur markette? Bir oyuncak ya da gıda ister alınmaz ise tutturur. Bizim sıkıntımız o değil. Yani o da var ama kesinlikle taviz vermiyorum sonunda ikna oluyor. Yoğurt lazımdı yoğurt aldım ve marketin ortasında kendini yerlere attı yoğurt alma yerine koy diye. Böyle Manasız, saçma sapan konularda inatlaşıyor. Yoğurdu alıp almamamın ona zerre etkisi yok. Ama bu yüzden inatlaşıyor. Evde bir şekilde idare ediyorum ama dışarıda? Kendini kaybetmiş yerlere atıp böğüren bir çocukla ne yapacağımı şaşırıyorum.

Bir de esnaf çok seviyor oğlumu. Aktif, sosyal ve konuşkan olduğu için "ya çok zeki bu çocuk" diyerek seviyorlar. Tamam kötü niyetli değiller ama verdikleri tavizler yüzünden (kasaya geçmesi, reyon arkasına geçmesi vs) diğer marker ve dükkanlarda da aynı şeyi yapmak istiyor. Gel de öğret bu çocuğa yapmaması gerektiğini.
Aha benimki.
Anlamaz mıyım, böyle evladı olmayan hiçkimseler bizi anlayamaz ki zaten.
Sürekli ruh ve bedenin dahil olduğu bir savaş, ağızdan çıkan herhangi bir kelimeye ortalığı yıkabilir diye adeta konuşamamak😂

Yahu giydiğim ayakkabıyı çıkar diye tepiniyor bazen, sana ne oğlum diyorum sana ne!!!
Benim hayal edemediğim her şeye lafı ve itirazı var.
Makarna versem pilav diye ağlar, pilav versem makarna.
İkisini de veriyorum karnım ağrıyor diye ağlıyor bu sefer.
Ya da boya kalemi ister alırız, niye yavru ağzı yok diye delirir, ertesi gün alırım ben bunu böyle istemedim bu kutuda istedim der vs😂
Ama kreşe başladığından beri benimki süt dökmüş kediye döndü dışarıda, adeta ağzı var dili yok.
Oyun alanlarına götürürüm, kucağıma oturur hiçbir şeyle oynamaz.
Kardeşi de ipini koparmış gibi damda tepede geziyor, yavrum oynayın işte, yok Allah yok, kucağımda 2 aylık bir bebek misali yapışık!!!

Bir asansöre binelim, arabaya binelim ya da olduğumuz ortamdan çıkalım, çocuğu karga tulumba top edip atıyorum arabaya, dışarıda gören kaçırıyorum zanneder.
Böyle bir ağlama, cırlama, çığlık yok dünyada.
Ne yapsam aksini ister falan filan.

Ah be idrak, kimin günahını aldık bilmiyorum ama umarım bir iki seneye düzelir yoksa çok çok eminim ki her türlü sağlığımız elden gidiyor.
 
Olası sebepler:
*Mizaç
*Her şeyi fazla açıklama, konuşarak ve çocuğu ikna ederek yapmaya/yaptırmaya çalışma
*Çocuğa gerekli durumlarda net sınırlar koymama (ebeveynin çocukluk geçmişi bunda çok etkili)
*Otorite boşluğu (muhtemelen babada eksik)
*Çocukla aynı cinsteki ebeveynin (burda baba oluyor) yeterli derecede rol model olamayışı
*Anne-babanın tutarsız davranışları
*Çocukta 'karşıt gelme sendromu veya alt yapısının bulunması
(umarım, ilerleyen yıllarda bu sendrom gündeme gelmez)
 
Geçen oğluma bir şey söyledim

Bu özgüveni nereden buluyorsun dedi

Annenim ve medeni kanun velayet başlığı ile bana bu yetkiyi veriyor dedim

Tamam benimki 9 yaşında anlıyor ama ben senin oğlundan inatçı olma zamanının çoktan geçtiği kanaatindeyim

Örneğin o yırtınırken sen daha fazla tutturursan susar

Yoğurt alma diye tutturamaz bu yoğurdu almadan bu marketten çıkmam derim ilk tepki ve ondan daha da kuvvetli tuttururum sesim de yükselir

O bağırıp ağlarsa ben de bağırırım eşit şartlar diye düşün
 
Babasıyla yalnız bırakın arada.

Hastalık konusuna birsey diyemiyorum.
Geçen ki konuda da yazmıştım benimki de sürekli kusar geniz akıntısı ve öksürükte.
Altı yaşında bu yıl baya azaldı.
Ama arada kusabiliyor yine de.
Hastalık mevzu büyüdükçe düzeliyor yani.
Dört yaşla simdisi arasında dağlar fark var.
İnatciliklari konusunda birşey diyemem.
Çok farklı şeyler farklı sonuçlara sebep olabiliyor.
Ya da doğuştan da gelen bir mizaç var.
Ben iki çocuğuma da uykuya dalarken ya da uykuda Kur'an dinleterek uyuttum hala da öyle yapıyorum.
Ben bunun çok faydasını gördüm.
Çocukları sakinlestiriyor.
 
X