Hasta olunca chucky olan oğlum.

Bu hastaliktan dolayi degil, verilen egitim sonucudur. Yani üzgünüm, çoçuk ile herseyi anlasarak yapmaya çalisirsan, aglamasina tahamül etmezsen, ceza vermezsen,.. böyle oluyor.

Yani oglun herseye karar vermesin. "Anne hasta ve anne uyuyacak" bu kadar. Esin çoçuga bakacak. Kiyameti koparirsa koparsin. Sen yatak odandan çikmayacaksin. Yada açiktiysan yemegini yiyeceksin ve oglun bekleyecek.

Hasta olmasi bunun ile alakasi yok çünkü. Hasta çoçuk mizmizlanir en fazla, diktatörlük yapma hakkini kazanmaz.

Tüm bunlari neredenmi biliyorum? Kendi kizimda az dikatör degil. Neredeyse 3 yasinda ve artik önünü almaya çalisiyoruz. Her istedigini yapmiyoruz. Sesimizi yeri gelince yükseltiyoruz, yeri gelince cezasini veriyoruz. Cocuktur yapar eder yada travma mavma olur yok. Mecburen hele önemli konularda anne baba sözünü dinleyecek o.

İnanın ağlamasına tahammül edememek gibi bir şey Söz konusu değil. Ceza vermiyorum. Olumlu ya da olumsuz pekiştireç kullanıyorum. Çok mecbur kalırsam mahrum bırakma yöntemini kullanıyorum. Ancak "oy ağlama kıyamam" durumu kesinlikle söz konusu değil.

Dediğinizi denedim. Ancak eşim oğluyla baş başa kaldığında 4 yaşına geri dönüyor. Saçma bir inatlaşma, güç savaşı, ben babayım benim dediğim olacak mevzusunu öyle abartıyor ve yanlış bir şekilde uyguluyor ki, iki kardeş kavga ediyor sanırsınız. Yaptığı bir işe yaramadığı gibi, en nihayetinde birbirine küsmüş iki çocuk ve yüksek sesle bağırarak yanıma gelip ağlayan bir çocuk oluyor.

Ben bu saatten sonra babasını eğitemem. Eğitilemiyor da zaten. Çocukluğuna inip yetiştirilme tarzına müdahale edip, sorumluluk yüklemek lazım ki bu da mümkün değil.
 
Benim oğlanın normal hali o idrak.
3 buçuk yaşında, kıçında kakasıyla geziyor.
Millet alfabe öğretti, ben daha .okunu sileyim diye 40 takla atıyorum.
Hastalığa gerek yok yani bizde, saydıklarım günlük halimiz zaten.
Ha iki hafta önce hastaydı Allah mı yüzüme güldü nedir, oğlan şurup delisi oldu!
O kusan, etini koparan çocuk gitti, saat başı şurup ver diye ağlayan hale geldi.
İlaç içmenin de dozunu tutturamadık yani.
Ağzında emzik, totoda bez, ten tene temas şeklinde tuvalete bile beni göndermeden yaşıyoruz.
2 hafta oldu yatağını ayırdık odasında yatıyor, gecede vallahi abartmıyorum 9 defa falan kalkıyor, sabah 5 6 civarı biz pes edip ayağının ucuna kıvrılıp yerde parke üzerinde uyuyoruz.

Dün kendimi ‘inşallah oğlumda gerçekten bir sıkıntı vardır, neyse tedavisi yaptırırız ama bu normal olamaz, ben böyle yaşayamam artık’ derken buldum.
Anormal bir hayatın içinde, çin işkencesi tadında yaşıyorum ve tek tesellim yalnız olmadığım.
Sen, ben, biz vs, vardır eminim.
1 adım yana kay dedim diye sinir krizi geçirtip ses telleri patlayana kadar çığlıklarla ağlayan çocuklar sadece bizde olamaz.
Kabul etmiyorum bunu.

Beni bir sen anlarsın zaten. Bak geçen hafta markete gittik. Normal çocuk ne yapar ne için tutturur markette? Bir oyuncak ya da gıda ister alınmaz ise tutturur. Bizim sıkıntımız o değil. Yani o da var ama kesinlikle taviz vermiyorum sonunda ikna oluyor. Yoğurt lazımdı yoğurt aldım ve marketin ortasında kendini yerlere attı yoğurt alma yerine koy diye. Böyle Manasız, saçma sapan konularda inatlaşıyor. Yoğurdu alıp almamamın ona zerre etkisi yok. Ama bu yüzden inatlaşıyor. Evde bir şekilde idare ediyorum ama dışarıda? Kendini kaybetmiş yerlere atıp böğüren bir çocukla ne yapacağımı şaşırıyorum.

Bir de esnaf çok seviyor oğlumu. Aktif, sosyal ve konuşkan olduğu için "ya çok zeki bu çocuk" diyerek seviyorlar. Tamam kötü niyetli değiller ama verdikleri tavizler yüzünden (kasaya geçmesi, reyon arkasına geçmesi vs) diğer marker ve dükkanlarda da aynı şeyi yapmak istiyor. Gel de öğret bu çocuğa yapmaması gerektiğini.
 
çok tehlikeli bir gidişat acilen dur deyin bence.kardeşimde böyle bir çocuktu.annem acayip şımattı küçüklükten beri iyice beter oldu.bütün sorumluluğu sakın üstünüze almayın.babasıda sabırlı olacak ilgilenecek sizde istikrarlı olacaksınız babayla arasına girmeyeceksiniz,pes edip dediğini yapmayacaksınız.sizi yönetmesine izin vermeyin.bakın daha 4 yaşında büyüdükçe güçlenecek size kafa tutar hale gelecek.o zaman kolundan tutup doktor doktor da gezdiremeyeceksiniz.hatanız,derdi neyse önlemini alın.sonra inanın durum kontrolden çıkıyor ve ailece keşke doğmasaydı denilen bir çocuk ortaya çıkıyor.
 
Gecmis olsun. Cocugu olmayan bir insan olarak soyleyeceklerimden linc yemeye hazirim ama bana boyle cocuklar simarikliktan yapiyor gibi geliyor.

Nerede boyle herseyi konusarak cozmeye calisan, ses yukseltmemeye calisan veya yeterince sert ceza vermeyen ailenin cocugu varsa onlar boyle etrafa insanlara saldirgan davraniyor. Karakter olarak uslu olanlardan bahsetmiyorum onlar cogu koşulda uslu zaten ama huysuz cocuga bir de yumusak aile oldugu zaman boyle zivanadan cikiyor o cocuk. Siz de acaba yumusak olabilir misiniz?
Ben uzman filan degilim sadece kendi gozlem ve fikirlerim bunlar.

Gunumuzde "hık" desen birşey travmasi geciriyor cocuklar simdi, bin tane sendrom filan hic oralara girmiyorum...
Tekrar gecmis olsun

Ahahdjdjfj
Ben de aynen bunları derdim.
Hatta ilk çocuğum aşırı hareketliydi, korkusuz gıcık bir tipti, yine aynılarını diyordum.
Her b.Ka dilinizde sendrom, atak.
Çocuk iste abartmayin vs.

Ikinci olunca saydım dünyanın bucaklarini.
Inat başka bir şey.
Karakter mi, yetiştirme mi bilmiyorum ama 3 çocuğumdan 1i inatçı.
Ki normalde sakin, uslu bir çocuk.
Ama isteği dışında bir şey yaptıramiyoruz.
ben de pabuç bırakmam, ağlar ağlar, kusar, kendine vurur, dediğini yaptirana kadar her yola başvurur
Hastayken o ilacı içmeyecekse, feristahi gelse içiremez.
Içerse de kusar. Sonra da kustum diye aglar, bu sefer de aglamaktan kusar
Normal zamanında kendi kendine oyun kurar, ihtiyaçları konusunda itiraz etmez, yemek pek seçmez, uykusunu kendi yatar uyur.
Bu kadar ideal çocuğun içinden canavar çıkıyor inadi tuttu mu.
Babasına çekti Diyorum şimdilik 😏
Ileride ne olur bilemem.
 
Ben gececek demeye geldim.

Hastalik da gececek, o yuzden git uyu dinlen. Boyle zamanlarda esinle nobet usulu calismalisiniz. Babayi istemiyor agliyor diyorsun, e senle de agliyor zaten, en azindan sen dinlenirsin, vicdan yapilacak bir durum yok.

Insan evet diyor ki, yeter ki iyi olsun, ben olmasam da olur. Ama cocuk egitimi oyle bir sey degil iste, sen daha iyi biliyorsun aslinda. Bazen zor olani secmeli ebeveyn, senin durumunda da zor olan esine birakip aglama sesini duya duya uyuman, ama bunu yapman gerekiyor.
 
Ben sorunun baba figüründeki eksiklik olduğunu düşündüm nedense, daha ufak yaşta oğlu olan bir arkadaşım var. Baba çok iyi bir insan ama biraz sabırsız, anne de babaya güvensiz olduğundan bütün yükü sırtlanmış. Çocukla baba arasında mesafe var ve hırçın biraz. Biz görüştüğümüzde hasta değildi ama çok memnuniyetsizdi. Annesinden yemek istiyor, baba veriyor bir dilim anneye yedirsin diye kıyametler kopuyor. Suluktaki içeceği bardağa koysun istiyor, geri suluğa koysun istiyor ikisini de beğenmeyip ağlıyor. Yani oturduğu yerden önündeki manzaraya kadar hiçbişeyden memnun olup gülmedi çocuk.
 
Allah yardımcınız olsun ama inan geçecek benim kardeşim de çocukken öyle idi inanın gözümde yüzümde çindik yarasi eksik olmazdı beş dakika yerinde durmazdi ama elhamdülillah öyle uslandi efendi bir delikanlı oldu hatta şu an görenler ya o küçükken ki çocuk bu muydu diye şaşırrılar
 
Sadece bisey dikkatimi cekti, babasi oglunuza kizarken hastaliktan perisan halde olsanizda oglani devraliyorsunuz..
Yapmayin..
Birakin kizsin, dovmuyor ki..
Babanin otorite figurunu darmadagin ediyorsunuz.
O cocuk kimden bi adim geri de olmak istesin ki?
Zaten ergen oldugunda sizi/ esinizi adam yerime koymayacak, simdi bari anne baba figuru olarak sizi almali..
Cocuk otorite figurune ihtiyac duyar, anne baba arkadas degil rehberdir..
O perisan halinizle yine cocugu devraldiginiz icin cocuga, “ sana baska biri kizarsa ben devreye girerim “ diyorsunuz aslinda..
O cocuk sonra tabi ne sizi ne baskasini takar.
Esinizin tavrina sinir olduysaniz, ertesi gun soyleyin ona mesela.
Isterse oglunuz tum gun honkursun , girip yatin yataginiza uyumasaniz da , acmayin kapinizi.
Annenin artik dayanamaz halde olduguna nasil empati yapacak?
Saldirip tirmaliyor tekme atiyor diyorsunuz.
4 yas bunun icin artik buyuk..
Benim oglum sacimi 3 yasindayken tutam tutam yolardi, cok uyardim elini cektim konustum yok durmuyor.
artik canima tak etti, yoluk yoluk sacla gezmeyi kim ister?
Guzellikle onune gecemedim.
Cok canimi yaktigi bi gun aynisi bende ona yaptim, sacini ayni siddetle cektim,
Kulaga hos gelmiyor evet ama baska care birakmadi..
Zaten dogumlar sonrasi incelen saclarimi eline oyuncak diye veremezdim.
Dedim bak ayni aciyi sen sacimi cekerken bende hissediyorum, birdaha yaparsan bende sana yaparim cunku canimi acitmani istemiyorum.
O tavri bicak gibi kesildi. O gun bugundur sacimi cekmez, kimsenin sacini cekmez.
Sizde icinize sinen bir yol bulup bu zorbaligina son verin.
Bu evde cocuk zorbaligidir.
Size de yazik..
Ben halinize cok uzuldum.
Benimde 2 tane cocugum var, cocuk bakmak zaten yipratici ama sizin yasadiginiz artik cok fazla
Tamamen katılıyorum size. 5 yaşına girecek oğlum var, bir ara umrunda olmadan vuruyordu. Canımızın acıyabileceğini düşünmüyordu bile. Aynı davranışı ona yaptı ve bak benim canım böyle acıyor işte dedim sonra yapmadı.

Birde vurduğu zaman elini tutup izin vermemelisiniz bence Idrakyollariiltihabi Idrakyollariiltihabi sizin ona gücünüzün yetebildiğini, otoriteyi ve kendine vurmasına izin verme yemeğinizi bilmeli
 
benim kizim da seninkinin 1 tik alti.
4.5 yasinda hergun okuldan sikayet.
oglum otizmli ondan bu kadar cekmiyorum.
gecen matilda filmini izledik -bilmeyenler icin spoyler : cok kotu bir ailesi olan super gucleri olan bi kizi ogretmeni sonunda evlat ediniyor- keske beni de ogretmenim alsa annem olsa dedi :olamaz:
ben bazen kizimin da otizmli oldugunu dusunuyorum, su 30 lu 40li yaslarda topluma adapte olamayip gidip kendine teshis koyduranlardan.
boyle dusununce biraz daha tolere edebiliyorum deliliklerini :deli: çünkü ayni hatada ogluma toleransim 90sa kizima 30 normalde :KK43:

Belki kızınızda bunu farketmistir.
 
Özgüveni fazla. Asla kimseden çekinmez, çok sosyaldir. Bakkala girip "merhaba nasılsınız bu ne kadar?" diyen 4 yaşında bir sıpa. Yolda çalışan işçilerle muhabbet eder, yere dökülen betonun miktarını falan sorar. Amcasının tipi ve konuşma şekli beni bile ürkütürken karşısına dikilip "hayır yapmak istemiyorum" diye isyan eden bir velet.

Ben de çözüm ne bilmiyorum artık.
Size mi benziyor babasına mı 😂
 
İlaç içmeyi veya sizin yapılmasını faydalı gördüğünüz bir şeyi, inatla reddediyorsa, içiniz elvermesede zor olan yöntemin uygulanmasına müsaade edecek ve önce siz kararlı duracaksınız.Küçükken benim oğlumda ilaç içme konusunda, kıyafet ve yeme içme konularında sıkıntılıydı. 10 gün ve akabinde ayda bir enjeksiyon yaptırmak durumunda kalınca, bazı şeylere itiraz etmemesi gerektiğini öyle anladı. Kendiliğinden gelip, ağzını açıp, anne mikroplar ölmüşmü bir bak, dediği günleri, şimdi gülümseyerek hatırlıyorum.
Bazı çocuklar zor oluyor. Ama, kararlı ve net duruş sergilemez, karşısında çabuk pes eder ve taviz verirseniz, bunu anlayıp, sonuna kadar kullanıyorlar.
 
Öncelikle çok geçmiş olsun dilerim evladınız bir an önce toparlar da akabinde siz de kendinize biraz çekidüzen verebilirsiniz. Ben de binlerce şükür 2 yaşında bir evlat annesiyim. Dediklerinizi gözümde canlandırabildim inanın. Özellikle ben tükenince çocuğa sinirleniyor bölümü var eşiniz için biz de zaman zaman yaşıyoruz bu sorunu. Allah yardımcınız olsun çokça hem de bir gün elbette büyümüş olacaklar ve bütün bu sıkıntılar hırçınlıklar inatlaşmalar azalacak dinecek belki de ben kendimi öyle sakinleştiriyorum çoğu zaman işe yarıyor. Allah yavrularımıza her daim sağlık versin biz de güç kuvvet inanın geçecek neler geçmiyor ki insan ömründe
 
İnanın ağlamasına tahammül edememek gibi bir şey Söz konusu değil. Ceza vermiyorum. Olumlu ya da olumsuz pekiştireç kullanıyorum. Çok mecbur kalırsam mahrum bırakma yöntemini kullanıyorum. Ancak "oy ağlama kıyamam" durumu kesinlikle söz konusu değil.

Dediğinizi denedim. Ancak eşim oğluyla baş başa kaldığında 4 yaşına geri dönüyor. Saçma bir inatlaşma, güç savaşı, ben babayım benim dediğim olacak mevzusunu öyle abartıyor ve yanlış bir şekilde uyguluyor ki, iki kardeş kavga ediyor sanırsınız. Yaptığı bir işe yaramadığı gibi, en nihayetinde birbirine küsmüş iki çocuk ve yüksek sesle bağırarak yanıma gelip ağlayan bir çocuk oluyor.

Ben bu saatten sonra babasını eğitemem. Eğitilemiyor da zaten. Çocukluğuna inip yetiştirilme tarzına müdahale edip, sorumluluk yüklemek lazım ki bu da mümkün değil.

Ceza kullanilmali. Bir çoçuk yaptigi seylerin sonuçlarini yasamali. Yani olumsuz pekistirici ne? "Cok kizdim sana" demek mi? Hiç kizgin görünmeden, sesini yükseltmeden? Biz yetiskinler bile cezaya yanit veriyoruz. Trafikte ceza olmazsa, kim kurallara uyardi? (Ki Türkiye kosullarinda bu örnegi kullanmam dogru degil ama neyse :) )

Ve birak esin inatlassin çoçuk ile. Bagris çagris olsun. Sen müdahale edersen hem esin, hem çoçugun sana güvenirler, arkalarini toplamak için. Cocuk travma geçiriyor diye senin yanina gelmiyor, keyfi öyle istiyor diye senin yanina geliyor.

Müdahale etmeyeceksin. Cocuk yatagina gelirse "baban ile hal et" diyeceksin ve uyumaya devam edeceksin. Esine o sorumlulugu vereceksin. Oglunda, esinde biribiri ile anlasmayi düse kalka ögrenecekler. Cocuk babasini dinlemeyi ögrenecek.

Cocuk yetistirmek öyle sessiz, saygili biçimde "canim cicim oglusum" ile olmuyor. Yeri geliyor bagiris çagiris olacak. Yeri geliyro çoçuga ceza veriyorsun. Ancak yeride geliyor çoçugu ödüllendiriyorsun, sebebsiz sariliyorsun, seviyorsun ve sevgini gösteriyorsun.
 
Arkadaşlar şu an yazamıyorum gece müsait olunca tek tek cevap vereceğim. Az evvel kustuğu yorgan ve nevresimleri kurusun diye balkona asmak istedim. Hayır asma asma istemiyorum deyip tuttutunca içimden bir canavar çıktı. Yirmi gündür tuttuğum canavar. Bağırdım, elimdeki çarşafları fırlattım. "ben senin annenim" ile başlayan bir zılgıt çektim. Hatta direnince kolundan tutup odasına götürdüm. Şoka girdi. Sustu, sesini çıkarmadı. Nefret ediyorum bunu yaptığım için kendimden ama durdu. Sakince oturuyor şimdi.
 
Arkadaşlar şu an yazamıyorum gece müsait olunca tek tek cevap vereceğim. Az evvel kustuğu yorgan ve nevresimleri kurusun diye balkona asmak istedim. Hayır asma asma istemiyorum deyip tuttutunca içimden bir canavar çıktı. Yirmi gündür tuttuğum canavar. Bağırdım, elimdeki çarşafları fırlattım. "ben senin annenim" ile başlayan bir zılgıt çektim. Hatta direnince kolundan tutup odasına götürdüm. Şoka girdi. Sustu, sesini çıkarmadı. Nefret ediyorum bunu yaptığım için kendimden ama durdu. Sakince oturuyor şimdi.

Niye nefret ediyorsun kendinden? Olmasi gereken bu. Bazen agzinin payini vermek zorundasin. Kizim ile boya yaptigimizda, ben hangi renk ile boyadigima bile karisiyor "hayir sen yesil ile boya yapacaksin" diyor. Yani diktatörlük nedir inan biliyorum.

Ve ben artik önlemini aliyorum, gereken yerde dur diyorum. Sende çoçuguna dur demelisin. Sesini yükseltmelisin. Bu çoçuk porselende yapilmis degil, o kadar kirilgan cidden degiller. Yarim saat sonra unutuyorlar, ancak o kurali unutmuyorlar. Bir daha yapismaz sana çarsafi asma diye.

Cünkü çoçugun umrunda çarsaf yada sen degilsin. "Bensiz yapamiyor" diyorsun ya. Hayir yapabiliyor fakat istemiyor. Kendi kurallarini koyuyor. Derdi o zaten, herseyin onun kuralina, istegine göre olmasi. Ve bunun önüne geçiceksin iste.
 
X