Gerçek NARSİST nedir, anlatıyorum.

Bu konu resmen ders niteliğinde ilerlemeye başladı, keşke başa tutturulan gönderi olarak falan kalsa
 
Bu konu resmen ders niteliğinde ilerlemeye başladı, keşke başa tutturulan gönderi olarak falan kalsa

İçine girdiğim o ezik, paranoyak ve savunmasız psikolojiden beni tutup çıkaran şey internette borderline ve narsist kişileri araştırırken bu kişilerin yakınlarının yorumlarına rastlamak oldu. Çünkü hayatımdaki insanlara bile anlatamadığım çoğu şeyi başkalarının da sistematik şekilde yaşadığını gördüm.

Aslında biz özel bir durum içinde değildik, sabredeceğim bir şey yoktu, o sadece zor bir dönemden geçmiyordu, daha fazla alttan almamın anlamı yoktu çünkü onun karakteri buydu, kabullenene kadar asla iyileşmeyecekti. Basit bir depresyon tedavisi ya da manevi destek değildi onun ihtiyacı olan, yıllar sürecek psikoterapi seanslarıydı sadece ve belki de hiç işe yaramayacaktı bu seanslar. Çünkü henüz daha kendisindeki problemi kabullenmemişti. Boşa kürek çektiğimi böyle böyle fark ettim ve bendeki bu kazanmaya çalışma, düzeltme içgüdüsünün de normal olmadığını anladım. Kendimin de anormal davrandığını fark etmemi sağladı başkalarının yorumları.

Oysa ben kendimi asla zayıf bir karakter olarak tanımlamazdım. Sağlıklı bir aile ilişkim, arkadaş çevrem var. Kendi halinde mütevazi yaşayan bir aile hayatından gelmekteyim. Kavga gürültüyle büyümedim. Sevgisizlik görmedim. Bu zamana kadar saygı ve sevgi görmediğim insanları kolayca çıkarabildiğimi düşünürdüm hayatımdan. Çevremden birinin böyle bir ilişki yaşadığını duysam engel olmak için elimden geleni yapardım çünkü böyle şeylerin bir ilişkide olmaması gerektiğinin farkındaydım. Ama etrafa akıl dağıtırken her nasılsa aynı batağın içine ben de düşmüşüm. İçimdeki tamir etme arzusunun farkında değilmişim ben de meğer. Bunun benim işim olmadığını ve kabullenip kendi yoluma gitmem, vazgeçmem gerektiğini ancak bazı şeyleri kalbim kırıla kırıla tecrübe ettikçe anladım.

Bu sebeple umarım benzer durumlar yaşayan kişiler buraları bulur ve okur. Ben buraya daha yeni kaydoldum ve başlığı tesadüfen gördüm. Ama sonradan bunları okumak, benzer durumları yaşadığım insanların aydınlandığını görmek beni umutla doldurdu çünkü ayrıldıktan sonraki çöküntü gerçekten çok kötü oluyor. Hayatınızdaki o narsist/borderline ya da her neyse, sizde ne varsa harcamış tüketmiş haldeyken elinizde bir hiç ile bir başınıza kalmış gibi hissediyorsunuz. Çünkü ayrıldığınız haliniz, onunla tanışmadan önceki siz değilsiniz. Kendiniz bile yabancı geliyor karşınızdaki kişi sizi fazlasıyla değiştirdiği için. Tam o sırada bu yorumları görmek tekrar toparlanmak için çok cesaret verici.
 
Genel bir şey soracağım burdakilere, sizce narsistler tamamen mi duygusuz? Mesela gidip kendisine ihtiyacı olan hasta annesine, anneannesine vs çıkarı olmadan yardım eder mi?
Eğer sizin onun annesiyle anneannesiyle bir sıkıntınız olduysa sizin gıcıklığınıza herşeyi yapar onları umursamasa bile yapar. Çıkarsız iş yapmazlar çıkar sadece para değil sizi sinirlendirmek paradan daha muhteşem bir çıkar narsist için.
 
Genel bir şey soracağım burdakilere, sizce narsistler tamamen mi duygusuz? Mesela gidip kendisine ihtiyacı olan hasta annesine, anneannesine vs çıkarı olmadan yardım eder mi?
Eğer sizin onun annesiyle anneannesiyle bir sıkıntınız olduysa sizin gıcıklığınıza herşeyi yapar onları umursamasa bile yapar. Çıkarsız iş yapmazlar çıkar sadece para değil sizi sinirlendirmek paradan daha muhteşem bir çıkar narsist için.
 
Sürekli insanı yanına çeken baskıcı bir yanı vardı ama bunu tatlı dille yapıyordu.
Bu çok zor bir durum oluyor. Ben de yaşadım bunu. Sen istemediğin halde tatlı dille sana yaptırmaya çalışıyor. Yapmak istemeyince seni suçluyor. Zaten sen istemiyorsun ki ben zorluyorum diyor. Evet zorluyorum diyemiyorsun. Çünkü deyince surat yapıyor. Senle iletişimi kesiyor.
Her ailesinin yanına gittiğinde beni de götürmeler,
Evet bunu da tatlı dille yaptırıyordu. Gitmeyince sanki sen onları istemiyormuşsun gibi tavır yapıyordu. Sanki bu yapılması gereken bir davranış gibi.. Annesi de bu yönde destekliyordu.
Aynı yoldan geçmişiz. İş bulayım diye beni zorla 3D modelleme kursuna gönderdi. Başta söyledim. Çizim ilgi alanım değil. Benim alanım kalite dememe rağmen senin iyiliğin için adı altında beni gönderdi. O dönem pandemi vardı. Ben işsizdim. Kursa gitsem bile sonuç almayacağımı biliyordum. Çünkü uniden beni ilgi alanım değildi ve modellemeyi de sevmem. Ama bu konuda bana çok ısrarcı oldu. Kurstan sonra çizim falan yapmadım. Sonra beni suçladı. Sen elinden geleni yapmıyorsun diye. Halbuki tüm korkusu benim işsiz kalmam idi. Hatta bana her gün iş ilanı atardı. Uyardığımda sen çalışmak istemiyorsun ben seni zorluyorum derdi.

Beni bu gelecek planı için çok yüreklendiriyordu.
Bu seni beni düşündüğünden değil. Tamamen kendi gelecek kaygılarıdan kaynaklanan bir durum. Sürekli benim kariyer hayatım üzerinden plan yapıyordu.. Çalıştığın yerde müdür olursun zamanla falan diyordu. Bu beni içten içe çok rahatsız ediyordu. Çünkü bulunduğun andan 5 sene sonraki anı sana dayanıyordu.
Süreç aynen böyle ilerliyor. İlk ayrılık etapinda panik oluyor. Sonrakiler de umrunda bile olmadı. Hatta bıçak kemiğe dayanıyordu. Beni telefonla yoldan döndürmeye çalışıyordu. Dönüp gelince de sanki birşey olmamış gibi davranıyordu ya da o mimik,konuşmama gibi psikolojik harp ile bezdirme yoluna gidiyordu.Surekli blöf yapıyordu. Evden çıkıp gidiyordu. 1-2 hafta gelmezdi. Aramazdi sormazdi. Annesine giderdi. Amaç beni cezalandırmak. İse girince koşarak geldi. Çalışırken yüzü gülüyordu. İşsiz kalınca ise hemen beni yermeye başlıyordu. Beni ayrılıkla tehdit etti hep. Ben sana benzemem dedim. Ben bitti dersem biter o iş dedim. Sen yapamazsın dedi. O kadar ki sevgimden emindi. Ama kapıyı çekip çıktım. Evimi bıraktım. Köpek gibi ağladı. Dönmedim. Çünkü biliyordum samimiyetsiz. Sadece kendi istekleri olsun diye yaşayan birisi. Senin hastalığını,hayattaki zorluklarını,yaşanmışlıklarını kendine yük olarak gören biri.
Tamamen senin verdiğin tepkiye göre hareket eden biri. Mesela sen ona kızdın mi o da sana bir sebepten dolayı kızıyor. Sen mutlu musun o da mutlu. Sen çirkef misin o da cirkef. Hayatı misilleme üzerine kurulu. Bu durum insanı çok yıpratıyor. Defalarca anlatsan da anlamıyor. Oklar yine sana yöneliyor.
Aynısını yaşadım. Evet sevgiden değil sadece günü kurtarma...
Bir an yaşadıklarım gözümün önüne geldi. Kendi ezikliğini bana karşı yönetiyordu. Beni ayaklarımın üzerinde duramamakla,gelecek planımın olmamasıyla suçlamıştı. Çok zoruma gitmişti. Çünkü ben gurbette okumuş. Bayram seyran evime gelmemiş. Çalışma hayatım olmuş. Ama sağlık sebeplerinden dolayı ara vermiş biriydim. Feleğin çemberinden geçmiştim. Kendisi ise anası g.tünden ayrilmamis. Üni okurken bile yanında kalmış biri idi. Bunu asla sindiremedim. Ailemi de içten içe beğenmezdi. Ailemin onu küçük gördüğünü düşünüyordu. Bunu çoook sonradan öğrendim. Meğer yüze gülüyormus. Halbuki alakası bile yok. Tamamen kendi ezikliği ile alakalı bir durum imiş.
Aynen bunu da yaşadım. Evin faturalarını e mutfak masraflarını ben karşılıyorum. Ayrıca eve bişey ona bişey bana bişey alınacaksa ben alıyordum. O sadece kirayı ödüyordu. Sırf çalışmadığım için. Sen beni 3 sene boyunca kullandın dedi. Tabii hayat sana güzel dedi. Ben enayiyim bulmuşsun benim gibi birini dedi. Başıma bela oldun dedi. İşsiz kalmam onu içten içe çok rahatsız ediyordu. Bana huzur vermiyordu. Sırf çalışma hayatım olsun diye çocuk yapmıyordu. Çalışma hayatım kesintiye uğraşın istemiyordu.
Kurtulunca gerçekleri görüyorsun. Ben ne saçmalık yaşamışım diyorsun. Şükrediyosun. 4 senem gitti. Boşandım. Harcadı tüm samimiyetimi. Ama yüzü asla gülmeyecek. Allah'a inanır gibi onun mutlu olacağını da hiç zannetmiyorum. Kişilik bozukluğu insan,insanın tüm hayat enerjisini yok ediyor. Seni bir fanusun içine sokuyor. İsteklerinin olmasını bekliyor. Bundan kurtulmak kişinin elinde. Güçlü olanlar,mantık çalıştıranlar kurtuluyor.
 
Son düzenleme:
Genel bir şey soracağım burdakilere, sizce narsistler tamamen mi duygusuz? Mesela gidip kendisine ihtiyacı olan hasta annesine, anneannesine vs çıkarı olmadan yardım eder mi?
Şöyle anlatayım, benim o zaman hayatımdaki insanın babası zamanında ölümden dönmüş, onun sayesinde erken farkedilip müdahale edildiği için kurtarılmış. Bu olayı hem kendi ağzından hem de ailesinden zamanında dinledim doğruluğundan eminim. Ancak çok şükür ciddi bir sağlık sorunu yok. (kanser vs gibi)

Zaman zaman yaşadığımız şehir yakın olduğu için doktor kontrolüne gelirdi oğlunun zorlamasıyla çünkü çok doktorla işi olan bir insan değil. Şeker hastalığı var çoğu insandaki gibi ve ayda bir kontrolleri oluyordu biz de yardımcı oluyorduk hastane işlerine.
Erkek arkadaşımın bir zaman sonra babasını hastaneye getirip götürdüğü için ona sonsuza dek minnettar kalması gerekiyormuşcasına beklentilerini aktardığı oldu. Yatağa düşcek olsa kardeşinin ona asla bakmayacağını kendi eline kalcağını iddia etti ve ben bunları şok içinde dinledim. Babasını sık sık hastaneye götürmekten rahatsız gibi konuşuyordu ama adamın randevularını internetten ayarlayan da kendisiydi oysa. Babasının ona istediği değeri vermediğini buna rağmen onu hastaneye getirip götürerek oğul sorumluluğunu yerine getirdiğini iddia etmişti. Geçmişte yaşanan ölümden dönme olayı için benim sayemde hayatta dediği oldu. Bu tavrına maddi olarak zora girdiği dönem şahit oldum çünkü ailesinden maddi bir yardım beklentisi vardı. Babasının sağlığıyla ilgilenmesinin karşılığını kendi yöntemlerince istiyordu. Bu yüzden her iyiliği bir gün mutlaka karşılığını alacak şekilde yaptıklarına eminim.
 
Kurtulmanıza gerçekten çok sevindim. Yaşadıklarımız kötü de olsa kendi açımdan söylemeliyim ki, sağlam bir tecrübe oldu. Böyle bir batağa düştükten sonra illaki yıllarımız gidiyor, çünkü başta gerçek kişiliklerini ele vermiyorlar ancak böyle insanları çok iyi tanıyabileceğimizi düşünüyorum artık. Çünkü başlarda beni rahatsız etse de tereddüte düşüp görmezden geldiğim, uyarırsam belki bir daha yapmaz diye düşündüğüm bir takım hareketlerinin aslında sosyal medya tabiriyle red flag olduğunun artık farkındayım.
 
Bu nasıl hikaye ya, dağıldım.. Yazamıyorum bu aralar devamını.
Okurken içime oturdu. İyi ki kurtuldun.
 
Bunu nasıl anlatırım diye düşünüyordum. Tıpkısını ben de yaşadım. Babam hasta aşağı hasta yukarı. Abim bakmaz.
Ailesi ona daha çok borçlu.
Bir başka versiyonu da acil kuzenimi hastaneye götürdük. Kalp krizi şüphesi.
Teşekkür etti, eve gidin abi taksiyle dönerim dedi. Sabaha kadar ısrarla hastanede kalıp bunlar bana borçlu dedi. Sonra da bir olay çıkardı küstü. Tiksiniyorum ya.
Allahın cezası, insan değil.
 
Genel bir şey soracağım burdakilere, sizce narsistler tamamen mi duygusuz? Mesela gidip kendisine ihtiyacı olan hasta annesine, anneannesine vs çıkarı olmadan yardım eder mi?
Annem üzerinden söyleyeyim: hayatta etmez. Kendi rahatını bozacak hiçbir şeye yanaşmaz.
Hatta örnek vereyim. Teyzemin eşi. Akciğer kanseri son evre yoğun bakıma kaldırıldı, çıkmayacak artık biliyoruz hepimiz. Teyzem annemi çağırdı gel bana arkadaş ol kafam dağılsın, kızımla birbirimize bakıp ağlamaktan helak olduk dedi. Gitmedi benimki. Ben iki küçğk çocuğumu kocama bırakıp işimden izin alarak onun yerine 300km uzağa teyzemlere destek olmaya gittim. Sonra ne yaptı biliyor musuz, 2 gün sonra arkamdan geldi vefattan sonra teyzem yalvardı. Sen orada yalnızsın ben burada gel bana arkadaş ol bir kaç ay diye. Kalmadı. Dönünce de teyzemlerde ne büyük mağduriyetler yaşadığını anlatarak beni suçlayıp işkence yaptı

Ekleme: orada olduğu sürece de teyzeme en ufak bir moral desteği olmadı
 
Peki sizce bu insanları en baştan tanımak mümkün mü? Yani henüz daha maskelerini indirmeden belli ettikleri şeyler var mı? Başlarda abartı ve hızlı gelişen ilanı aşk ve aşırı ilgi geldi aklıma, bunun dışında var mı sizce? İlla sevgili için değil bir arkadaşta vs de olabilir
 
Aşırı ilgi, size karşı aşırı hasssasiyet, bu aşama love bombing olarak adlandırılıyor zaten, ayrımına varmanız çok zor aslında.
 
İnsanın flört döneminde bu jestlerin romantik mi yoksa stratejik mi olduğunu ayırt etmesi çok zor. Keza karşımdaki insanı gerçekten samimi buluyordum. İlgili, saygılı, utanmadan, çekinmeden, tereddüt hissettirmeden beni hayatının içine alan cesur bir adam var karşımda. Gördükçe diyorsunuz ki bu adam sevmekten korkmuyor, duygularını belli ederken çekinmiyor. Ben neden kendimi tutayım. Severek bağlandım. Onunla her şey çok kolaydı çünkü başta. Sevmek çok kolaydı, alışmak çok kısa sürdü. Benimle mükemmel bir uyum içerisindeydi. Benim ideal ilişki anlayışımı çok hızlı çözerek taklit ediyormuş meğer.

Rahatsız edici buldum dediğim hareketleri sevgiyle alakalı değildi, daha genel günlük yaşamda önüme çıkan durumlardı sadece. Bu yüzden ilerde karşıma çıkarsa törpülenebilecek şeyler olduğunu düşünerek görmezden geldim. Anlatmaya çalıştığım şu. İlişkinin başında her anlamda harika bir adamla birlikteydim. Abartı ya da aşırı bulduğum hareketleri, benim daha ketum olmamdan ve kendimi kaptırmamak için biraz daha yavaş ortaya çıkarabileceğim sevgi dozu ya da fedakarlığı onun ilk aşamalarda bile çekinmeden benim için ortaya dökmesiydi. Bunları zaten rahatsız edici bulmak yerine aksine heyecan verici olarak tanımlayabilirim. Hangi insana kendini kötü hissettirir ki hoşlandığı adam tarafından açık açık beğenilmek, iltifatlar almak, el üstünde tutulmak, her işine koşulmak, tüm vakti beraber geçirmek için çabalandığını görmek?

Bu güzel duygular kötü ya da korkulması gereken şeyler değil, olması gereken ya da flört dönemi yaşanma ihtimali yüksek şeyler. Burada insanın ayılması gereken durum narsistik özellikleri ortaya çıkmaya başladığı zamanlar özellikle tekrarlayan kavgaları affetmemek. Çünkü bir konuda tekrar tekrar aynı tartışmalara girilmemeli. Affettiğinizde sizi üzen hareketleri tekrarlama hakkını ona vermiş oluyorsunuz. Sonrasında öyle yavaş öyle dozunda yüzsüzleşiyor ki, sizi nasıl kaçırmadan ruhunuzu sömürebileceğini daha ilk affediş şeklinizde öğrenmiş oluyor. Zaten küslükten rahatsızlık duyan, affedici ve şefkatli bir yapınız varsa geçmiş olsun, vicdanınıza oynayarak kendini affettirmenin yolunu bulurlar.
 
Kavga her ilişkide olmuyor mu ama?
 
Kavga her ilişkide olmuyor mu ama?
Kavga var kavga var. Anlaşamadığın konularda tartışırsın ama bunların yaptığı o değil, bu bardak neden buradadan başlayıp zaten sen de işe yaramazsın seni sen yapan benim, aslında sen bir böceksine bağlanıyor o kavgalar. Sen cinnet geçirince de hiçbir şey olmamış gibi davranıp konuşmaya başlıyor. Az önce hakaret eden o değilmiş sen her şeyi hayal etmişsin gibi oluyor.
 
Felaket bişey bu ya gözümün önüne geldi bir kaç böyle olan kavga. Ya iyi ki kurtulmuşum. Darısı kurtulmak isteyenlere olsun hatta farkında olmayanların gözünü açsın rabbim çekilir dert değiller.
 
Sizinkiler sevgili, koca bir şekilde kaçılabilir. Kan bağın varsa kaçmak da bir yere kadar oluyor. Ah anne ah dşye konum var oku da gör çaresizliğimi, profilim açık kolayca bulabilirsin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…