• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Garip bir evlilik

üzülerek söylüyorum ama eşiniz aşırı bencil sizde aşırı ve gereksiz verici bir insansınız. En başından eşinize ait tüm sorumluluğu alarak onu prensese çeviren siz olmuşsunuz. Evlilikte de olsa her şey alma verme dengesi üzerine kuruludur. Siz o dengeyi en baştan sağlayamamışsınız. Yine üzülerek söylüyorum ki eşiniz asla değişmeyecek ve olan size gençliğinize, yıllarınıza olacak… işim gereği böyle evliliklerle çok karşılaştım ve bu adamlar asla değişmiyor değişmeyecekte. Size tavsiyem kaçın kurtarın kendinizi. Yoksa bu 3 yıla 30 yıl ekler pişmanlıkla geçen bir ömre yazık edersiniz…
 
Neyine bu kadar aklın gitti? Ben 7 yılda aydım.
Neyse bence eşin kumarbaz! Borsa da kazanmıyorsa inadına eksi 50 bin hesapla oynuyorsa böyle biri tedavi olmadan düzelmez. Kaldı ki ben biraz da çakallık seziyorum. Seni hep aşağıda çekmiş. Özgüvenini kırmış. Ona araba aldık dedin. Neden bize demedin? Bence her şeyi kendine hak görmüş.
Bir iş arkadaşım var Ada’mun bekarlık arabasını sattırdı üzerine de kredi çektirdi aracı kendi üzerine aldı. Ve kendinin bekarlık birikimi duruyor. Adamın yarısı maaş alıyor. Erkek evi geçindirir diyerek üç beş destek çıkıyor. Yurt dışı yurt dışı geziyor. Eşinin kredi katları patlamış durumda. Sürekli marka lüks 3 er 5 er alıyor. Ve hep şunu diyor. Kim baskınsa o değerlidir. Haklı da. Adam her şeyin en iyisi sensin diyor. Atıyorum sesi çok kötü. Sesin bile güzel diyormuş 😬 Yani sen kendi elinle kendi değerini düşürmüşsün. Ben de sana benzer şeyler yaptım. Psikoloğum seni annesi yerine koymuş eşi gibi düşünmemiş. Parayı kestiğin an olanlar olmuş dedi. Bence boşanman gereken bir evlilik. Ben hiçbir artı göremedim.
Son olarak e devletinden risk raporuna bak bakalım borçları ne durumda. Ben sana yalan söylediğini de düşünmüyorum
 
Bence eşimiz borsada hiçbir zaman kazanmadı tam tersi sürekli kaybetti.
borsada bazı kağıtlar kazanır bazı kağıtlar kaybeder, zarar edilebilir yani buna bişey demiyorum

ama nasıl oluyor da kredi borcu varken, sürekli faiz ödeniyorken, eksideyken borsada devam edilebiliyor? kadın üstüne başına bir şey almıyor, adamın parası borsada. bu kadar saçma şey az olur. zarardaysa üstüne eklemesin bari.

benim bildiğim coin borsa ya da x bir yatırım, birikim olan, kenarda duran, eve hemen lazım olmayan bi parayla olur. araba, düğün, eşya gibi şeyler de (e madem evlenme yani o zaman!) para isteyen şeyler, malum.

bunları yaparsın ya da bari düzenli, zamanla ödenecek hale getirirsin, geriye paran kalıyorsa borsada kağıt al, altın al, arsa al, ne yapıyorsan yap (evlilikte tabii ki eşle birlikte yapılmalı ama insan kendi parasıyla kendine göre de bir miktar alana sahip olmak isteyebilir, bunu da normal görüyorum ben)

", kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu"
ne demek by yavv?

yani borsa bildiğim kadarıyla bugün sat emri versen 2 güne para hesabına geçiyor, insan buna senelerce neden katlanır. kredileri ödemeyip faiz bindireckesin, üstüne maaşı da yatıracaksın kartopu büyür çığ olur tabi. yavaş yavaş elindeki kağıtları satsa da çıksaydı çoktan artıya geçeceği durumu gereksiz yere uzatmış da uzatmış neden çünkü karısı var, nasılsa öder.
 
Eşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…

Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.

Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.

Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.

Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.

Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…

Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…

evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)

Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..

borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)

Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..

Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.

Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..

Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…

Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.

Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..

Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…
Borsada kim para ne oldu? Altınladımveememelıydınız
 
Bazi evliliklerin bu sekilde bittigini de kabullenmeliyiz. Yani beni seviyor cinsel hayatimiz harika mukemmel
Aaa parami veriyorum ama surekli beni sever oper bu huylari iyidir. Aldatmaz. Sacimi oksar aglarim yanimda olur vs..... Bu boyle uzar gider.
Halbuki buda cok yanlis bir evlilik.ayni hataya dustum ama ben sadece dugun takilarimi verdikten bie kac ay sonra toparlanamayacaggini anladim an çaktim olayi.yani bizimki ben haric herkese yağdirdi bana gelince bir olalim yardim et kari kocayiz vs. Dedi. Tabi ben sizin gibi iyi niyetli saf olamadim. Altinlar gittikten sonra essek gibi sen bakacaksin bu eve dedim daha bir lira faydam olmaz sana dedim. Kendisi yuksek maas aliyordu ben daha dusuk. Ben 8 senelik evlilikte sadece iki sene eve faydam oldu. 6 sene boyunca kendi maasimi hep yedim kiyafetler cantalar parfumler estetiklerim. İstersen bosa dedim altinlaarla resmen iki daire parasini yedin dedim. Git ailelere yuzun varsa soyle senin salakligina ne diyecekler dedim. Gecenlerde de bir arkadasina toplu parayi vermis mal geride alamiyor. Cpcugunda durumu kotuye gitmis. Cocugumuz olacak suan ayriyiz beyin getirmiyorki cocugum olacak cepte para olsun demiyor. Dedimki kendini ayarla liste atacagim cocugun eksiklerini senle ailen alacaksiniz dedim. Yani sizinde akillanmaniz lazim cok gec kalmissiniz. İnsanin ici yaslanir sizin evliliginizde. Benimkinde beni ayakta tutan kendime ayirdigim zaman ve paramdi kendimden ödün vermedim. Sizde bir an once kendinize gelin. Kadin bekarliktaki standartlarini dusurecekse hic evlenmemeli bence bu cok onemli bir gercek
 
Ben şunu anlamadım: her ay nasıl borcu olabiliyor? Kredi kartı borcunu altın bozup kapatmış, sizin de maaşınızın 1/3ğ kadar borcunuz kalmış. Masraflı arabayı satıp yenisini almışsınız, onun da sabit bir kredi ödemesi vardır.
Yani bizim de borsada değerlendirdiğimiz bir paramız var, ama sizin denklemi anlamadım. Bankadan avans vs çekip sürekli yeni senet mi alıyor?

Şu an durum nasıl? Artık 1 kuruş vermiyorum demişsiniz ev kirası ve faturaları ödüyor mu? Siz onun hesap hareketlerini takip edebiliyor musunuz? Şifreler sizde var mı?
 
Birşey alınacaksa hep eşiniz almalı. O bişey aldıysa siz de oteli filan ödemeyin. Elinizi cebinize atmayın. Ben ilk defa böyle bişey duydum o alinca ben de aldım diye. İki yıldır ücretsiz izindeyim. Martta dönüyorum ise. İki yıl boyunca eşimden para konusunda hiçbir şey şey duymadım. Bazı dönemler hayatım dikkat edelim birşey almayalım der , zorunlu ihtiyaçlar dışında. Ama gıda,gezme ve çocuklar konusunda herşeye evet der. Biraz toparlayinca istediğini al sorun yok der böyle böyle idare ettik yani. Bana dikkat edelim derken kendi savurursa aile olamamışız demektir.kendine almaz bana ve cocuklara alır birçok şeyi. Erkek fedakâr olur. Ben eşime zorla kıyafet ayakkabı alıyorum herşeyim var diyor😂
 
Eşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…

Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.

Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.

Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.

Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.

Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…

Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…

evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)

Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..

borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)

Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..

Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.

Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..

Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…

Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.

Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..

Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…
Evlilikte ayrımları sevmem ama size gerekli bence. Paranızı ayırın herkes kendi kesesine göre yürüsün.
 
Bir de ne var biliyor musunuz erkek sevdiği kadına para harcar ama sizin eşiniz sizi mini banka olarak kullanıyor. O eşinize ben bile çok sinir oldum. Lütfen kendinize gelip yazık etmeyin. Ve harcadığınız tüm parayı almadan asla gurur yapıp boşanmayın. Giden yıllarınızı getiremez ama en azından içinizi bir nebze soğutur.
 
Aileden ziyade birazda yapınız bu gibi geldi bana. Kendi ayaklarınızın üzerinde durmanız, birbirinize destek olmak için çabalayışınız çok güzel bunda sorun yok zaten ancak karşınızda ki sizin iyi niyetinizi kullanıp kocalık vazifesini de hiçe sayıp kullanmış. Evlenmeden önce bile böyleymiş zaten. Umut ederek evlenmek bence çok büyük yanlış gerçekten değişmiyorlar. Bunu kumar bağımlılığı gibi düşünün. Sorumluluk bilinci olmayan birine sonradan bu bilinç yüklenmiyor. Hadi evlendiniz altınlarınızı, paranızı vermeseydiniz keşke o noktada zorda kalıp bir çıkar yolu bulmak için uğraşmalıydı. Borsa şuan bahane. Ki o bahsettiği de borsaysa tabi.

Yönetmek istemiyorsun, çünkü bu çok yorucu ve gerçek değil gibi geliyor değil mi?
Yani kurmalı robot gibi sürekli ne yapacağını söyleyince yaşadığın şeyin değeri kaçıyor.
Ben de demeden yapan, güçlü karakterli erkekleri severim. İşte insan dengine gelecek. Tüm mesele bu.
Bana da inadına hep piremses adamlar denk geldi. Bir yere gidilecek olur, bana sorulur. Her şeyi ben bilmek zorunda olurum. Yoruldum, bıktım yani. O sebeple artık hiçbir şeyi bilmiyorum, yapmıyorum. Ve de talep ediyorum, yapılmayınca da küsüp olay çıkarıyorum. Hadi bakalım.

Aynen dediğiniz gibi. Ben evlendikten sonra sizin söylediğiniz kafaya gelmeye başlamıştım, nişanlıyken vs hep aman kocacım düşünmen yeter modundaydım da sonradan akıllandım allahtan :) sizin daha bekarken böyle düşünmeniz çok güzel bence. Herkes imkanlar dahilinde en güzelini hak eder, eski püskü şeyleri kullanıp gelinliğimi maaşımdan verecek değilim valla.

Bence eşimiz borsada hiçbir zaman kazanmadı tam tersi sürekli kaybetti.

Bu şekilde düzelecek mi? Adam çöp ama sizde de hata var. Hatta hatanın başı sizsiniz. Ödünüz kopmuş eşim ve ailesi bana kuruş harcayacak diye. Nişana kınaya tamam da gelinliği niye kendiniz aldınız? Onu ben öderim bunu ben öderim aman senin borcun olmasın al benim birikimimi arabam bile sana feda... Eşiniz fırsatçı hain biri ama birikimi parayı zorla elinizden almamış değil mi? Bir gidip ailece babasından istemediğiniz kalmış. Siz kıyamamışsınız ama o size kıymış. Benim eşim zor durumdaysa borsada para tutmam tutamam. Bakın düzgün haysiyetli merhametli ve eşine değer veren insan empati yapar. Ben keyfimdeyim ama eşim sıkıntıda der utanır. Sizinki prenses modunda.

Bu söylenmelerin anlamı yok, siz sitem ediyorsunuz sanıyorsunuz ama adam her an arkasını dönüp gidebilir. Gamsız çünkü. Senin yüzünden şöyle senin yüzünden böyle diye diye yıpranacağınıza boşanın. Boşanmayı düşünmüyorsanız da evin masrafıyla ilişiğinizi kesin. Gerekirse buzdolabı boşsa gidin dışarıda yiyin. Evlenmeden önceki maddi durumunuza erişene kadar elinizi sürmeyin bir şeye.

Ayrıca bu çakalların en sevdiği şey evlenmeden önce alınmış malı sattırıp yenisini aldırmak. Çünkü yenisi alınırken üç kuruş verince ortak oluyorlar o mala.

Benimde esim borsada çok oynadı aynı şekilde kaybetti şuan uzaktan kendince takip ediyor ama oynadığı zamanlar resmen kabus gibiydi kumardan farkı yok, bu surecte çokça ders çıkardım, önce kendim sonra iliskime değer vermem gerektiği, bir tane toka bile almayan ben şuan canım ne isterse alıyorum evin zihinsel bütün yükünü çekmiyorum artık, bana danışmadan yaptığı şeylerin sorumluluğunu alamam sizde borcum var diyip kendi birikiminizi yapın bence

üzülerek söylüyorum ama eşiniz aşırı bencil sizde aşırı ve gereksiz verici bir insansınız. En başından eşinize ait tüm sorumluluğu alarak onu prensese çeviren siz olmuşsunuz. Evlilikte de olsa her şey alma verme dengesi üzerine kuruludur. Siz o dengeyi en baştan sağlayamamışsınız. Yine üzülerek söylüyorum ki eşiniz asla değişmeyecek ve olan size gençliğinize, yıllarınıza olacak… işim gereği böyle evliliklerle çok karşılaştım ve bu adamlar asla değişmiyor değişmeyecekte. Size tavsiyem kaçın kurtarın kendinizi. Yoksa bu 3 yıla 30 yıl ekler pişmanlıkla geçen bir ömre yazık edersiniz…

Neyine bu kadar aklın gitti? Ben 7 yılda aydım.
Neyse bence eşin kumarbaz! Borsa da kazanmıyorsa inadına eksi 50 bin hesapla oynuyorsa böyle biri tedavi olmadan düzelmez. Kaldı ki ben biraz da çakallık seziyorum. Seni hep aşağıda çekmiş. Özgüvenini kırmış. Ona araba aldık dedin. Neden bize demedin? Bence her şeyi kendine hak görmüş.
Bir iş arkadaşım var Ada’mun bekarlık arabasını sattırdı üzerine de kredi çektirdi aracı kendi üzerine aldı. Ve kendinin bekarlık birikimi duruyor. Adamın yarısı maaş alıyor. Erkek evi geçindirir diyerek üç beş destek çıkıyor. Yurt dışı yurt dışı geziyor. Eşinin kredi katları patlamış durumda. Sürekli marka lüks 3 er 5 er alıyor. Ve hep şunu diyor. Kim baskınsa o değerlidir. Haklı da. Adam her şeyin en iyisi sensin diyor. Atıyorum sesi çok kötü. Sesin bile güzel diyormuş 😬 Yani sen kendi elinle kendi değerini düşürmüşsün. Ben de sana benzer şeyler yaptım. Psikoloğum seni annesi yerine koymuş eşi gibi düşünmemiş. Parayı kestiğin an olanlar olmuş dedi. Bence boşanman gereken bir evlilik. Ben hiçbir artı göremedim.
Son olarak e devletinden risk raporuna bak bakalım borçları ne durumda. Ben sana yalan söylediğini de düşünmüyorum

borsada bazı kağıtlar kazanır bazı kağıtlar kaybeder, zarar edilebilir yani buna bişey demiyorum

ama nasıl oluyor da kredi borcu varken, sürekli faiz ödeniyorken, eksideyken borsada devam edilebiliyor? kadın üstüne başına bir şey almıyor, adamın parası borsada. bu kadar saçma şey az olur. zarardaysa üstüne eklemesin bari.

benim bildiğim coin borsa ya da x bir yatırım, birikim olan, kenarda duran, eve hemen lazım olmayan bi parayla olur. araba, düğün, eşya gibi şeyler de (e madem evlenme yani o zaman!) para isteyen şeyler, malum.

bunları yaparsın ya da bari düzenli, zamanla ödenecek hale getirirsin, geriye paran kalıyorsa borsada kağıt al, altın al, arsa al, ne yapıyorsan yap (evlilikte tabii ki eşle birlikte yapılmalı ama insan kendi parasıyla kendine göre de bir miktar alana sahip olmak isteyebilir, bunu da normal görüyorum ben)

", kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu"
ne demek by yavv?

yani borsa bildiğim kadarıyla bugün sat emri versen 2 güne para hesabına geçiyor, insan buna senelerce neden katlanır. kredileri ödemeyip faiz bindireckesin, üstüne maaşı da yatıracaksın kartopu büyür çığ olur tabi. yavaş yavaş elindeki kağıtları satsa da çıksaydı çoktan artıya geçeceği durumu gereksiz yere uzatmış da uzatmış neden çünkü karısı var, nasılsa öder.

Borsada kim para ne oldu? Altınladımveememelıydınız

Bazi evliliklerin bu sekilde bittigini de kabullenmeliyiz. Yani beni seviyor cinsel hayatimiz harika mukemmel
Aaa parami veriyorum ama surekli beni sever oper bu huylari iyidir. Aldatmaz. Sacimi oksar aglarim yanimda olur vs..... Bu boyle uzar gider.
Halbuki buda cok yanlis bir evlilik.ayni hataya dustum ama ben sadece dugun takilarimi verdikten bie kac ay sonra toparlanamayacaggini anladim an çaktim olayi.yani bizimki ben haric herkese yağdirdi bana gelince bir olalim yardim et kari kocayiz vs. Dedi. Tabi ben sizin gibi iyi niyetli saf olamadim. Altinlar gittikten sonra essek gibi sen bakacaksin bu eve dedim daha bir lira faydam olmaz sana dedim. Kendisi yuksek maas aliyordu ben daha dusuk. Ben 8 senelik evlilikte sadece iki sene eve faydam oldu. 6 sene boyunca kendi maasimi hep yedim kiyafetler cantalar parfumler estetiklerim. İstersen bosa dedim altinlaarla resmen iki daire parasini yedin dedim. Git ailelere yuzun varsa soyle senin salakligina ne diyecekler dedim. Gecenlerde de bir arkadasina toplu parayi vermis mal geride alamiyor. Cpcugunda durumu kotuye gitmis. Cocugumuz olacak suan ayriyiz beyin getirmiyorki cocugum olacak cepte para olsun demiyor. Dedimki kendini ayarla liste atacagim cocugun eksiklerini senle ailen alacaksiniz dedim. Yani sizinde akillanmaniz lazim cok gec kalmissiniz. İnsanin ici yaslanir sizin evliliginizde. Benimkinde beni ayakta tutan kendime ayirdigim zaman ve paramdi kendimden ödün vermedim. Sizde bir an once kendinize gelin. Kadin bekarliktaki standartlarini dusurecekse hic evlenmemeli bence bu cok onemli bir gercek

Bıle ısteye varmışsın hatanın yarısında sende

Ben şunu anlamadım: her ay nasıl borcu olabiliyor? Kredi kartı borcunu altın bozup kapatmış, sizin de maaşınızın 1/3ğ kadar borcunuz kalmış. Masraflı arabayı satıp yenisini almışsınız, onun da sabit bir kredi ödemesi vardır.
Yani bizim de borsada değerlendirdiğimiz bir paramız var, ama sizin denklemi anlamadım. Bankadan avans vs çekip sürekli yeni senet mi alıyor?

Şu an durum nasıl? Artık 1 kuruş vermiyorum demişsiniz ev kirası ve faturaları ödüyor mu? Siz onun hesap hareketlerini takip edebiliyor musunuz? Şifreler sizde var mı?

Birşey alınacaksa hep eşiniz almalı. O bişey aldıysa siz de oteli filan ödemeyin. Elinizi cebinize atmayın. Ben ilk defa böyle bişey duydum o alinca ben de aldım diye. İki yıldır ücretsiz izindeyim. Martta dönüyorum ise. İki yıl boyunca eşimden para konusunda hiçbir şey şey duymadım. Bazı dönemler hayatım dikkat edelim birşey almayalım der , zorunlu ihtiyaçlar dışında. Ama gıda,gezme ve çocuklar konusunda herşeye evet der. Biraz toparlayinca istediğini al sorun yok der böyle böyle idare ettik yani. Bana dikkat edelim derken kendi savurursa aile olamamışız demektir.kendine almaz bana ve cocuklara alır birçok şeyi. Erkek fedakâr olur. Ben eşime zorla kıyafet ayakkabı alıyorum herşeyim var diyor😂

Evlilikte ayrımları sevmem ama size gerekli bence. Paranızı ayırın herkes kendi kesesine göre yürüsün.

Kim ne derse desin. Ben hep diyorum erkeklere bu derece maddi yardım etmeye ve destek çıkmaya karşıyım.🤷 İşlerini bu kadar kolaylaştırmaya hiç gerek yok.

Bir de ne var biliyor musunuz erkek sevdiği kadına para harcar ama sizin eşiniz sizi mini banka olarak kullanıyor. O eşinize ben bile çok sinir oldum. Lütfen kendinize gelip yazık etmeyin. Ve harcadığınız tüm parayı almadan asla gurur yapıp boşanmayın. Giden yıllarınızı getiremez ama en azından içinizi bir nebze soğutur.

Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
 
3 senedir kendime bir parça şey almadım diyebilirim.. eve doğru düzgün yatırım yapamadım bekar evinde yaşıyorum resmen.. en büyük isteğim 2-3 ay londrada bir dil okuluna gitmekti yapamadım.. suv araç istiyordum eşime kendi arabamın parasını yedirmeseydim çok rahat alırdım.. lüksü şatafatı severdim şimdi halime bak
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Umarım ağlayıp sızlanıp mağduriyetinize yoğunlaşacağınıza kendinize yeni bir hayat kurarsınız.
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Eşin ne adil biri ne de merhametli. Adaletini ve merhametini avukatlık yaparken kullanıyorsa ( yani biri ona para verince) bu işte bir terslik var.

Borsada insanlar doğru yere yatırım yaparak ev, araba sahibi olabiliyor, mesela ben. O yüzden bu konuda eşinde zerre iş yok belli.

"Ben ne kadar aptalım, salağım" demektense boşanman senin hayrına olur.

Bu arada eşinin " araba sende kalır" demesi ancak lafta.
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Bir de " sen beni aldatsan" diye bir örneği verme sebebin ne? Bu örnekle kendini zavallı konuma düşürdüğünün farkında değil misin?

Sen eşin hayatına girmeden önce bile kendine değer vermiyordun anlaşılan. O yüzden hayatında kimin olduğu önemli değil.

Eşinin ailesine zerre güvenme. En ufak bir anlaşmazlıkta " oğluşum da oğluşum"derler.

Sen " 3 senede bunları bunları yaşadım" dersin, eşin ve ailesi " yapmasaydın" der.

Ee haklılar, yapmasaydın.
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Olan olmuş bundan sonrasını kurtarmaya bakın. Askerliğini de siz karşılamayın. Gerekirse ailesinden bulsun ya da gitsin yapsın askerliğini. Maaşını da almazsa almasın zaten aldığının bir faydası yokmuş. O süreçte siz birikim yaparsınız
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Eşiniz düşündüğünüz kadar merhametli olsa size böyle hissettirmez ve sizi bu hale düşürmezdi. Çözüm arıyor iseniz önce gerçekleri kabul etmekle başlayın. Kendinize zavallı demek yerinize eşinize toz kondurun azıcık.
 
Eşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…

Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.

Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.

Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.

Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.

Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…

Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…

evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)

Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..

borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)

Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..

Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.

Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..

Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…

Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.

Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..

Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…
Aldığı her şeyi geri versin ama kuzum sizde biraz safmısınız? Arabayı bari sizin üzerinize alsaydınız.
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Ee iyi o zaman kocanın bir askerliğini ödemediğin kalmıştı onu da öde.

Ha ama bana kalırsa sen kocanın yerine 6 ay askerlik yap, masrafınız daha az olur.

Bir gün kapınıza haciz gelir, onunla da sen uğraşırsın.

Ne diyeyim, belli ki sen kendini ezdirmeye devam edeceksin. Avukat olduğun için bu para mevzularının nereye kadar gidebileceğini sen daha iyi bilirsin.

Haciz ve benzeri durum saklanacak bir durum değil, illa ki duyulur. Böyle şeyler yaşayan bir avukata kim bir konuyu danışmak ister veya davasını verir ki?

Ne alakası var diyenler olacaktır ama ben daha kendine merhem olamayan bir insanın benim sorunumu çozebileceğine inanmam, kimse kusura bakmasın.
 
Back