Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Ev için ikna etmeye çalışın sonra boşanin olmaz yani bununla yaşadıkça ruh hastası olursunuz ve çocuğa da bakamazsinizMerhaba,
Geçen yıl mayıs ayında bir konu açmıştım. Takip edenler bilir ama yine de linkini aşağıya bırakıyorum.
eşimin bana sevgisi azalmış/yokmuş, kendini kandırılmış hissediyormuş
Merhaba arkadaşlar, Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum. 30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken...www.kadinlarkulubu.com
40+ yaşındayım mevcut embriyolarımdan birini transfer ettirdim. Çok şükür tutundu ve yaklaşık 10 gün sonra doğumum var.
Evliliğimiz sona erdiğinde embriyolar çöp gidecekti ve 40+ yaş olduğum için artık çocuk defterini kapatmam gerekecekti. Bu konuda epey bir kararsız kalmıştım. Eşime bu evlilik biterse bir daha çocuk sahibi olma ihtimalimin olmadığını söyledim. Eşim embriyo transferi için imza attı. Embriyo tutundu. Sonrasında ilişkilerimiz düzelmedi. Hatta kendisi embriyonun tutunmasını da beklemediğini söyledi. Çünkü daha önce yapılan 6 transferimde pozitif görememiştim ve kürtajdan hasar görmüş bir rahmim vardı. Sanırım boşanınca ondan tazminat istemeyeyim hem de nasıl olsa embriyolar tutunmuyor diye embriyo transferi için imza attı. Gebeliğimin 14. haftasında şiddetli bir kavgamız oldu. Bana çok ağır laflar söyledi. Çocuğu aldırmamı istedi. Yasal sürenin 10 hafta olduğunu öyle birşey yapamayacağımı söylediğimde benim sağlıkçı olduğumu istersem bir şeklde bu çocuğu aldırabileceğimi belirtti. Çocuğa babalık yapmak istemediğini belki benim başkası ile evleneceğimi onun çocuğa babalık yapabileceğini söyledi. Bu çocuk benden olduğu için önemli değilmiş. Embriyoların tutunmayacağın düşündüğü için imza atmış. Bir kumar oynamış ve kaybetmiş. Bunun gibi kendisinden bir sürü laflar duydum. Aramız çok kötü oldu ve boşanma aşamasına geldik.
2 hafta ayrı yaşadık bu dönemde çok duygusallaştım ve yalnız kaldım. Ailem yanımda olmadı. Annemin psikolojisi pek iyi değil. Babama, hayata ve herkese karşı bir nefreti var ve 60 küsur yaşında olmasına ve ihtiyacı olmamasına rağmen bir işte çalışıyor. Bana boşanırsam çocuk 2 yaşına geldikten sonra destek olabileceğini söyledi. Oysa ki benim ilk iki sene desteğe ihtiyacım var. Ablam bana yakın oturuyor ama bencildir, hiçbir yardımı olmaz. Ben o ayrılık aşamasında yalnız olduğumu daha da hissettim.7 sene sonunda elde edilmiş bir gebelik vardı. Yanımda bana maddi manevi destek olacak birilerine ihtiyacım vardı. Bebeğimi kaybedeceğimden de korktum. İki hafta sonunda eşim eve geldi ve çok ağır konuştu. Boşanmak istediğini belirtti. Ben evi ve nafaka istedim. Çok cüzi bir nafakadan bahsetti. Bu arada ben gebelikte fazla stres yaşamamak adına il dışındaki işimden ayrılmıştım ve aylık sadece 10 bin TL gelirim var. Evi istediğimi için bana çok tepki gösterdi, onun hakkını yiyormuşum ona göre. Gelirimin az olması ve aile desteğimin olmaması nedeni ile boşanmak istemedim. Eşime bir adım attım. Evlilik birliğinde adamı biraz sık boğaz ettiğimi kendime çeki düzen vermem gerektiğini düşündüm. Hem maddi ve manevi destek olması, hem de çocuğumla babası arasında bir bağ oluşması adına boşanmak istemediğimi belirttim. Özür diledim, belki o da kendine çeki düzen verir diye düşündüm.
Bir araya geldikten iki hafta sonraki kontrolümde dr rahim ağzımda açılma olduğunu ve serklaj için ameliyata alması gerektiğini söyledi. O ara gebeliğimin 19. haftası idi (boşanma ve gebelik sürecindeki stres bu duruma neden olmuş olabilir diye de düşünüyorum). Ameliyat oldum. Bayramdan birkaç gün önceye denk geldi ameliyatım. Doktoruma bayramda aile görüşmesi yapabilir iyim diye sorduğumda asansör ve araba kullanarak kendimi yormayacak şekilde yapabileceğimi söyledi. Bayramda eşimin abisine gittik, benim durumumdan haberdar olmadıklarını eğer bilgileri olsa idi kendilerinin ziyarete geleceğini söyledi. O gün görüştük ayrıldık. Ben 7-8 hafta evde istirahat halinde idim. Bu süreçte ne abisi ne yengesi beni aradılar ne de zayarete geldiler. 8. haftanın sonunda eşim abisigil ile bir kahvaltı organize etti. Aranmamış olmak benim canımı sıktı ama ben o kahvaltıya yine de gittim. Kahvaltı sırasında biz de sizinle görüşmek istiyorduk ama senin durumundan haberdar olmadığımız için birşey diyemedik dediler. Bu cümlesinden benim durumumu eşime bile sormadıklarını anladım.
Sonraki haftalarda eşim yengesinin kurs etkinliği olduğunu ve oraya gideceğini söyledi. Beni çağırmadı bile ve gitti. Aynı gün arkadaşının düğününe de gitti yine beni davet etmedi. Yine birkaç hafta sonra bana yeğenini abisigil ile beraber müzeye götüreceğini söyledi. Ben de dolaşmalı aktiviteler yapamayacağımı, benim de katılabileceğim bir aktivite planlaması yapmalarının daha iyi olacağını söyledim. Bana "senin katılamayacağını biliyorum akşam seninle de hep beraber yemeğe gideriz" dedi. Bu arada daha önceki konuda belirttim. Eşimin abisinin arabası yok eşim de olnların şoförlüğünü yapmaya meraklı, yeğenine yardımcı olmak istiyormuş. Ben çok bozuldum. Neticede serklajlı riskli bir gebeyim. Eşim beni yalnız bırakıp ailesi ile planlar yapmıştı.
Sence bu doğru mu dediğimde bana bir dolu laf söyledi. Geçmişi açtı. Boşanma aşamasında evin tamamını istediğim için bana güvenmediğini ve mal ayırımı sözleşmesi yapmak istediğini belirtti. Oysa ki embriyo toplatmama ve onları uygun zamanda transfer ettirmeme müsade eden kendisi idi ve 40+ yaşta onları transfer ettirmeden beni ortada bırakacak ta oydu. Daha önceki konumda da belirttim. Evlenirken eşimin durumu iyi değildi. Ben çok destek olmuştum.Tüp bebek tedavi sürecinde 1 sene bile ücretsiz izin kullanmam konusunda fikir belirtmedi. Şu an iyi kazanıyor ve benimle mal ayrımı sözleşmesi yapmak istiyor.
Geçen haftalarda evimize gelen babamla eşim doğru dürüst oturup muhabbet etmedi, hoş geldin deyip 10 dk yanında oturup yanından ayrıldı. Babam bu duruma çok bozuldu. Ayda yılda bir evinize geliyorum kocan benimle oturmuyor dedi. O haftalarda da bir arkadaşım çocuğumuza kullanacağımız bir eşya verecekti, bana uğrayacaklarını söylediler. Ben de bunu eşime söyledim. Eşim pek iletişim kurmadığı için arkadaşım kocası ile evime kadar çıkmak istemedi, eşin belki gelmemizden rahatsız olur dedi. Ben de öyle birşey olmayacağını arkadaşıma söyledim. Bu durumu eşime aktardım. Arkadaşım geldiğinde eşim odaya uyumak için çekilmişti. Arkadaşımın eşi, eşim uyuduğu içen eve kadar çıkmayıp aşağıda arabada bekledi. Biz arkadaşımla bir saat oturduk . Adamcağız aşağıda bekledi. Eşim zili duymasına rağmen istifini bozmadı. Bu durumlardan eşime bahsettiğimde baban sigara içiyor yanında fazla oturamam, benle konuşurken you tube da videolar açıyor bana saygısızlık yapıyor dedi. Oysaki balkonda oturuyorduk, kendi babası da sigara içiyor ve konuştuğu zaman yalnız kendisi konuşan ve başkalarına söz hakkı vermeyen bir tip ben buna rağmen saygımı bozmuyorum. Arkadaşımın eşi için de sen bana onların söylediğini neden söyledin onun için yanınıza gelmedim dedi. Ben de hala çok utanıyorum, bizim çocuğumza eşya getirdiler ve adam 1 saat aşağıda bekledi, onlara güzelce muhabbet edip öyle olmadığını gösterse idin dedim. Bu arada eşime evimize kimsenin gelmesini istemediğini ve ben bu durundan rahatsız olduğu söyledim. Nerden çıkarıyorsun diyor bana ama davranışları ile lafları ile hep bunu hissettiriyor. Bu arada tek sosyalliğimiz onun ailesi ile oluyor.
En son 3 gün önce tartıştık. Hafta sonu hangi gün evde olacağından hala haberdar değilim (bana bu konuda bilgi vermesini daha önce çokça rica ettim). Hafta sonu çalşma durumun nedir diye sordum bana yengesinin babasına geçmiş olsun ziyaretinde bulunacağını ordan abisine gideceğini, belki abisigili otogara bırakacağını söyledi (memelekete gidiyorlar). Bu arada yengesinin babasının sağlık durumu ile ilgili olarak onları çok defa aradı. Bu cevabı ile bozuldum. Abinler beni bir defa bile aramadılar, benim babamın yanında bile oturmuyorsun beni değerzileştiriyorsun dedim. Hala babamın sigara içtiğini, abisigilin belki beni sevmediğini kendisinin beni onlara sevdiremeyeceğini, yengemi ve onun ailesini sevdiğini ve gitmek istediğini söyledi. Ben de onun bana değer vermediği için ailesinin böyle davrandığını insanlar çocuklarının hatrına geline iyi ve ilgili davrandığını söyledim. Ona göre kendimi sevdirecekmişim.
Doğumuma sayılı günler kaldığını iş dışında beni yalnız bırakmaması gerektiğini söylediğim halde bir sonraki akşam abisigile gideceğini onları ziyaret edip otogara bırakacağını söyledi. Bunun üzerine tartıştık. Abisigilin maddi gelirinin iyi olduğunu neden bunun peşine düştüğümü söylediğimde olayın para olmadığını ve bir sürü incitici ve hakaret edici laflar söyledi. Evlilik sözleşmesi olmadan ve onun işine yakın bir yere taşınmadan benimle evliliğe devam etmek istemediğini belirtti. Ben de benden hala özür dilemediğini, eğer özür diler ve kendisine çeki düzen verirse taşınabileceğimi söyledim.
Evlilik terapistine gitmeyi önerdi (daha önce iyi bir terapiste denk gelmediğimizi belirtmiştim). Ben de ona evlilik birliği içinde kendinde gördüğün iki kusuru söyle dedim. Hiç bir kusurunun olmadığını sorunun bende olduğunu, benim de kusurlu olduğumu bildiğimi ama kabul etmediğimi söyledi. İyice anladım ki eşim bir narsist. Hiçbir kusur kabul etmiyor, hep ben suçluyum. Ona göre ben çok negatif, geçimsiz, güvenilmez ve sorunlu biriyim. İnsanı öyle bir hale getiriyor ki kendinden şüphe duymaya başlıyor ve savunma haline geçebiliyorsun. Adam terapiyi haklı çıkmak için istiyor.
O akşam sinir krizi geçirdim. Doğumum başlayacak diye korktum. Uzun zamandır ona bulaşmamaya, kendisini geçici olarak maddi ve manevi bir destek olarak görmeye çalışıyordum ki böyle birkaç tartışmamız oldu.
Tespitlerime göre eşim ailenin küçük çocuğu olmaktan öteye gidememiş. Evlilik sorumluluğu almak istemiyor. Bekar hayatına devam etmek istiyor. Abisi, yengesi ve yeğeni ile vakit geçirmek, onlara şoförlük yapmak onu daha mutlu ediyor. Çok cimri bir insan. hatta bana boşanırsak çocuğa daha az, boşanmazsak daha çok para harcarım bile dedi. Hatta son zamanlarda evliliğin ona göre olmadığını da söyledi.
Bu arada eşim yaklaşık bir yıldır sosyal fobi ve anksiyete tedavisi görüyor. Bir aşama kaydedemedi. Kendini ifade edemediğini ve farkındalık geliştiremediğini düşünüyorum.
Kendimce çocuk 2-3 yaşına gelinceye kadar bu evliliği devam ettirmeyi sonra ayrılmayı düşünüyordum. Bu süreçte yalnız başıma bir çocuk yetiştirmek maddi ve manevi zor olacaktı. Çocuğumla babası arasında manevi bir bağ olacaktı ama on olayda sesimi çıkarmasam birinde patlıyorum. Evli ve çocuklu hanımlardan fikir istiyorum. Ne yapmalıyım?
Bu arada saldırya dönüşüp haddini aşmadıkça olumlu olumsuz her görüşesaygım var. Biraz uzun oldu kusura bakmayın. Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Üşenmedim hepsini okudum, bu kadar uzun konulara pek bakmam normalde. Yaşlarımız da yakın sizinle. Bu cümleyi ne zaman kurdu.. boşanmak istiyor mu istemiyor mu… Ayrıca eşinle aran böyleyken abiyi yengeyi karıştırma bile, onlar şu durumda dış kapının dış mandalı. Eşinin evde misafir istememesi falan sosyal fobiyle alakalı galiba, orda art niyet mi var yoksa psikolojisi mi bozuk ikisi de olabilir. Sosyal fobi tecrübem yok, onu en iyi sen bilirsin. Psikolojisi kötü olduğundan yapıyorsa çok görme. 2-3 yıl daha adamı yanında tutmak istiyorsan hiçbir şeyine takılma ve maddi durumunu düzenle.hatta bana boşanırsak çocuğa daha az, boşanmazsak daha çok para harcarım bile dedi.
siz de uğraşırsını umarım. Ne diyeyim.AMA 7 (YEDİ) SENE UGRASTİİ TAMAM Mİİİİ?
evet çok kötü bir hamilelik geçirdim. 7 senelik zorlu mücadeleden sonra bunları yaşamamam gerekiyordu.
Bana seni sevmiyorum hic sevmedim cocugunu da istemiyorum diyen adamin cocugunu dogurcam diye 1 saniye bile ugrasmam. Cok sukur akli melekelerimi yitirmedim.siz de uğraşırsını umarım. Ne diyeyim.
okuduğunuz için teşekkür ederim. Hangi cümleyi sordunuz? Art niyeti var çünkü insan seçiyor. Politik görüşü, eğitimi ve memleketine göre. Köyde kendi kuzenleri ile muhatap olmuyor. Bir tek varsa yoksa ailesi, yengesi ve yengesinin ailesi. Önceden art niyetli değil diye düşünüyordum ama sonra farkettim ki öyle değil. Sosyal fobi ve anksiyetenin yanında bir de narsizm var. Rahatsızlıklarını kabul etmiyor. Bir kitap okuduğunu, analiz gözlem yaptığını görmedim.Üşenmedim hepsini okudum, bu kadar uzun konulara pek bakmam normalde. Yaşlarımız da yakın sizinle. Bu cümleyi ne zaman kurdu.. boşanmak istiyor mu istemiyor mu… Ayrıca eşinle aran böyleyken abiyi yengeyi karıştırma bile, onlar şu durumda dış kapının dış mandalı. Eşinin evde misafir istememesi falan sosyal fobiyle alakalı galiba, orda art niyet mi var yoksa psikolojisi mi bozuk ikisi de olabilir. Sosyal fobi tecrübem yok, onu en iyi sen bilirsin. Psikolojisi kötü olduğundan yapıyorsa çok görme. 2-3 yıl daha adamı yanında tutmak istiyorsan hiçbir şeyine takılma ve maddi durumunu düzenle.
Değil, mühendis.Eşiniz de akademisyen ise bu tavrına şaşırmadım desem...
teşekkürler.Eşimi kızım 13 aylıkken kaybettim ve hiç bir şey hatırlamaz, etkilenmez diye düşünülen kızım bir sürü etkisini yaşadı. 2 yaşından sonra eşinizden ayrılınca çocuk etkilenmez diye düşünüyorsunuz ama çok yanılıyorsunuz. Doğum anından itibaren çocuklar her şeyden etkiliyor ve bilinç altında biriktiriyorlar. Ve bu birikimler tüm hayatlarını etkiliyor.
siz de uğraşırsını umarım. Ne diyeyim.
evliliğim bitti zaten. Yazdıklarım dışında ekstra bir mazeretim yok.Sizin evliliğiniz bitmiş zaten, maddi imkansızlıktan dolayı boşanmıyorsunuz,çocuk-baba bağı bahane gibi geldi.
el iyisi olduğu için onlara harcıyor.Cimri adam abisine, yegnesine, yeğenine de cimri olur. Arabasını servis gibi kullandırmaz.
O görüşmeleriniz de eşinize karşı iyi olma cabanizdan, yoksa sizin zor gününüzü bile bilmeyen insanlarla ne işiniz var?
Arkadaşınızın eşiyle de durum aynı. Kağıt üzerinde evlllik yaşadığınızi kabule dip ona göre davranmalisiniz.
Çoluk çocuğum var hatalı laf etmeyeyim dedim ama yüzüme karşı seni de çocuğunu da istemiyorum diyen bir adama hamurdan bebek bile yapmazdım. Havuç burunlu çalı süpürgeli kardan adam bile yapılmaz bu herifle. Sokaktan adam çevireydiniz daha iyi bir baba olma ihtimali vardı.siz de uğraşırsını umarım. Ne diyeyim.
benim de 2 sene sabredeceğime dair inancım yok. beni arayıp sormayan insanlar bebeğime mi bakar? bu konuda beklentim yok.Bebek 6-7 aylık olduğunda, bir bakıcı bulup, tazminat ve nafaka konusunda uzlaşıp boşan, işine dön, kendi paranı kazan. Sen 2 seneyi bekleyeceğini sanıyorsun ama o adam 2 sene beklemez. Adamın ailesinden sana hayır yok bebeğe hiç olmayacak, boş yere beklentiye gireceksin çocuk olduktan sonra, "abisi ve yengesi benim çocuğuma bakmadı" diye konu açacaksın. Lohusa halinle ve bebekle, iki seneyi bu adamla geçirmeyi bekleme.
Babası ve bebek arasında bağ olmayacağını sen de biliyorsun.
Sizin benzer olayı bizim bir tanıdığımız yaşadı, böyle tip koca, kadıncağızı 6 aylık bebekle bırakıp gitti. Allahtan kadının iyi işi vardı, bebeğe bakıcısı baktı. Adamın da 3 kuruş yararı olmuyor.
ben kıbrısla falan uğraşmam. O uygulamalara sıcak bakmıyorum. Aldatma, fiziksel şiddet ve bağımlılık benim kırmızı çizgim. Bence yaşamadan da konuşma. Ben geç evlendim, kimseye eyvallahım yoktu. Eşimi de sakin, uyumlu bir insan sandım. Kavgalarımızda hep alttan alıp kendini affettirmeye çalışırdı. Geçen seneden itibaren onu tanıyamıyorum. Bence büyük konuşma.Büyük konuşmayayım ama ben uğraşmazdım. Madem maddi gücün var tekmeyi atardın 7 yıl önce, başka erkek bakardın bulamazsan Kıbrısa giderdin, ölmedin ya bakardın çaresine. Paran varsa her şey yapılıyor artık. Seni istemiyorum diyen adama embriyo embriyo diye 7 yıl asla asla yapışıp kalmazdım. Yüzüme seni istemiyorum adama sittir git çok mu lazım senin istemen derdim dimdirekt. Olmuyorsa olmuyor yani 7 yıl diretmenin alemi nedir ... bir de şurayı anlayamadım 7 yıl bu iğrenç tiple evli kalsam herhalde ya ruh hastası olurum ya da hakaret ettiği bir gün bıçağı çekip boğazını kesiveririm. İnsanlar çok mu sabırlı ve dayanıklı, ben mi acaibim arkadaşım valla önümde karı kızla mesajlaşan elemana 10dk dayanamadım dellendim sinirden, verdim bavulunu attım dışarı. Hiç mi nefsizin, yok hakarete nasıl sessiz kalıyorsunuz?? Böyle çocuk yetiştirmeyin asla çocuğun önünde de hakaret dinlemeyin, bir de kız çocuğu ezik pasif bir insan olmasın
Önceki konunuza bakılacak olursa kocanız sizi zaten sevmiyormuş, ve siz daha o konuyu açtığınız zaman da bunun farkındaymışsınız. Evliliğiniz bu haldeyken zorla dondurulmuş embriyolarla çocuk yaparak kumar oynamışsınız. Adam çocuk istemediği halde zorla çocuk sahibi yaptınız adamı, bunun açık net tanımı maalesef böyle.Merhaba,
Geçen yıl mayıs ayında bir konu açmıştım. Takip edenler bilir ama yine de linkini aşağıya bırakıyorum.
eşimin bana sevgisi azalmış/yokmuş, kendini kandırılmış hissediyormuş
Merhaba arkadaşlar, Buraya yıllar önce kürtaj sonrası yaşadığım rahim inceliği problemi nedeni ile üye olmuştum. Şimdide boşanma aşamasında olan bir üye olarak yazıyorum. 30 lu yaşlarda evlilik yaptım. Doktora düzeyinde eğitimim var. Belirli bir maddi seviye ve kariyere sahibim. Evlenirken...www.kadinlarkulubu.com
40+ yaşındayım mevcut embriyolarımdan birini transfer ettirdim. Çok şükür tutundu ve yaklaşık 10 gün sonra doğumum var.
Evliliğimiz sona erdiğinde embriyolar çöp gidecekti ve 40+ yaş olduğum için artık çocuk defterini kapatmam gerekecekti. Bu konuda epey bir kararsız kalmıştım. Eşime bu evlilik biterse bir daha çocuk sahibi olma ihtimalimin olmadığını söyledim. Eşim embriyo transferi için imza attı. Embriyo tutundu. Sonrasında ilişkilerimiz düzelmedi. Hatta kendisi embriyonun tutunmasını da beklemediğini söyledi. Çünkü daha önce yapılan 6 transferimde pozitif görememiştim ve kürtajdan hasar görmüş bir rahmim vardı. Sanırım boşanınca ondan tazminat istemeyeyim hem de nasıl olsa embriyolar tutunmuyor diye embriyo transferi için imza attı. Gebeliğimin 14. haftasında şiddetli bir kavgamız oldu. Bana çok ağır laflar söyledi. Çocuğu aldırmamı istedi. Yasal sürenin 10 hafta olduğunu öyle birşey yapamayacağımı söylediğimde benim sağlıkçı olduğumu istersem bir şeklde bu çocuğu aldırabileceğimi belirtti. Çocuğa babalık yapmak istemediğini belki benim başkası ile evleneceğimi onun çocuğa babalık yapabileceğini söyledi. Bu çocuk benden olduğu için önemli değilmiş. Embriyoların tutunmayacağın düşündüğü için imza atmış. Bir kumar oynamış ve kaybetmiş. Bunun gibi kendisinden bir sürü laflar duydum. Aramız çok kötü oldu ve boşanma aşamasına geldik.
2 hafta ayrı yaşadık bu dönemde çok duygusallaştım ve yalnız kaldım. Ailem yanımda olmadı. Annemin psikolojisi pek iyi değil. Babama, hayata ve herkese karşı bir nefreti var ve 60 küsur yaşında olmasına ve ihtiyacı olmamasına rağmen bir işte çalışıyor. Bana boşanırsam çocuk 2 yaşına geldikten sonra destek olabileceğini söyledi. Oysa ki benim ilk iki sene desteğe ihtiyacım var. Ablam bana yakın oturuyor ama bencildir, hiçbir yardımı olmaz. Ben o ayrılık aşamasında yalnız olduğumu daha da hissettim.7 sene sonunda elde edilmiş bir gebelik vardı. Yanımda bana maddi manevi destek olacak birilerine ihtiyacım vardı. Bebeğimi kaybedeceğimden de korktum. İki hafta sonunda eşim eve geldi ve çok ağır konuştu. Boşanmak istediğini belirtti. Ben evi ve nafaka istedim. Çok cüzi bir nafakadan bahsetti. Bu arada ben gebelikte fazla stres yaşamamak adına il dışındaki işimden ayrılmıştım ve aylık sadece 10 bin TL gelirim var. Evi istediğimi için bana çok tepki gösterdi, onun hakkını yiyormuşum ona göre. Gelirimin az olması ve aile desteğimin olmaması nedeni ile boşanmak istemedim. Eşime bir adım attım. Evlilik birliğinde adamı biraz sık boğaz ettiğimi kendime çeki düzen vermem gerektiğini düşündüm. Hem maddi ve manevi destek olması, hem de çocuğumla babası arasında bir bağ oluşması adına boşanmak istemediğimi belirttim. Özür diledim, belki o da kendine çeki düzen verir diye düşündüm.
Bir araya geldikten iki hafta sonraki kontrolümde dr rahim ağzımda açılma olduğunu ve serklaj için ameliyata alması gerektiğini söyledi. O ara gebeliğimin 19. haftası idi (boşanma ve gebelik sürecindeki stres bu duruma neden olmuş olabilir diye de düşünüyorum). Ameliyat oldum. Bayramdan birkaç gün önceye denk geldi ameliyatım. Doktoruma bayramda aile görüşmesi yapabilir iyim diye sorduğumda asansör ve araba kullanarak kendimi yormayacak şekilde yapabileceğimi söyledi. Bayramda eşimin abisine gittik, benim durumumdan haberdar olmadıklarını eğer bilgileri olsa idi kendilerinin ziyarete geleceğini söyledi. O gün görüştük ayrıldık. Ben 7-8 hafta evde istirahat halinde idim. Bu süreçte ne abisi ne yengesi beni aradılar ne de zayarete geldiler. 8. haftanın sonunda eşim abisigil ile bir kahvaltı organize etti. Aranmamış olmak benim canımı sıktı ama ben o kahvaltıya yine de gittim. Kahvaltı sırasında biz de sizinle görüşmek istiyorduk ama senin durumundan haberdar olmadığımız için birşey diyemedik dediler. Bu cümlesinden benim durumumu eşime bile sormadıklarını anladım.
Sonraki haftalarda eşim yengesinin kurs etkinliği olduğunu ve oraya gideceğini söyledi. Beni çağırmadı bile ve gitti. Aynı gün arkadaşının düğününe de gitti yine beni davet etmedi. Yine birkaç hafta sonra bana yeğenini abisigil ile beraber müzeye götüreceğini söyledi. Ben de dolaşmalı aktiviteler yapamayacağımı, benim de katılabileceğim bir aktivite planlaması yapmalarının daha iyi olacağını söyledim. Bana "senin katılamayacağını biliyorum akşam seninle de hep beraber yemeğe gideriz" dedi. Bu arada daha önceki konuda belirttim. Eşimin abisinin arabası yok eşim de olnların şoförlüğünü yapmaya meraklı, yeğenine yardımcı olmak istiyormuş. Ben çok bozuldum. Neticede serklajlı riskli bir gebeyim. Eşim beni yalnız bırakıp ailesi ile planlar yapmıştı.
Sence bu doğru mu dediğimde bana bir dolu laf söyledi. Geçmişi açtı. Boşanma aşamasında evin tamamını istediğim için bana güvenmediğini ve mal ayırımı sözleşmesi yapmak istediğini belirtti. Oysa ki embriyo toplatmama ve onları uygun zamanda transfer ettirmeme müsade eden kendisi idi ve 40+ yaşta onları transfer ettirmeden beni ortada bırakacak ta oydu. Daha önceki konumda da belirttim. Evlenirken eşimin durumu iyi değildi. Ben çok destek olmuştum.Tüp bebek tedavi sürecinde 1 sene bile ücretsiz izin kullanmam konusunda fikir belirtmedi. Şu an iyi kazanıyor ve benimle mal ayrımı sözleşmesi yapmak istiyor.
Geçen haftalarda evimize gelen babamla eşim doğru dürüst oturup muhabbet etmedi, hoş geldin deyip 10 dk yanında oturup yanından ayrıldı. Babam bu duruma çok bozuldu. Ayda yılda bir evinize geliyorum kocan benimle oturmuyor dedi. O haftalarda da bir arkadaşım çocuğumuza kullanacağımız bir eşya verecekti, bana uğrayacaklarını söylediler. Ben de bunu eşime söyledim. Eşim pek iletişim kurmadığı için arkadaşım kocası ile evime kadar çıkmak istemedi, eşin belki gelmemizden rahatsız olur dedi. Ben de öyle birşey olmayacağını arkadaşıma söyledim. Bu durumu eşime aktardım. Arkadaşım geldiğinde eşim odaya uyumak için çekilmişti. Arkadaşımın eşi, eşim uyuduğu içen eve kadar çıkmayıp aşağıda arabada bekledi. Biz arkadaşımla bir saat oturduk . Adamcağız aşağıda bekledi. Eşim zili duymasına rağmen istifini bozmadı. Bu durumlardan eşime bahsettiğimde baban sigara içiyor yanında fazla oturamam, benle konuşurken you tube da videolar açıyor bana saygısızlık yapıyor dedi. Oysaki balkonda oturuyorduk, kendi babası da sigara içiyor ve konuştuğu zaman yalnız kendisi konuşan ve başkalarına söz hakkı vermeyen bir tip ben buna rağmen saygımı bozmuyorum. Arkadaşımın eşi için de sen bana onların söylediğini neden söyledin onun için yanınıza gelmedim dedi. Ben de hala çok utanıyorum, bizim çocuğumza eşya getirdiler ve adam 1 saat aşağıda bekledi, onlara güzelce muhabbet edip öyle olmadığını gösterse idin dedim. Bu arada eşime evimize kimsenin gelmesini istemediğini ve ben bu durundan rahatsız olduğu söyledim. Nerden çıkarıyorsun diyor bana ama davranışları ile lafları ile hep bunu hissettiriyor. Bu arada tek sosyalliğimiz onun ailesi ile oluyor.
En son 3 gün önce tartıştık. Hafta sonu hangi gün evde olacağından hala haberdar değilim (bana bu konuda bilgi vermesini daha önce çokça rica ettim). Hafta sonu çalşma durumun nedir diye sordum bana yengesinin babasına geçmiş olsun ziyaretinde bulunacağını ordan abisine gideceğini, belki abisigili otogara bırakacağını söyledi (memelekete gidiyorlar). Bu arada yengesinin babasının sağlık durumu ile ilgili olarak onları çok defa aradı. Bu cevabı ile bozuldum. Abinler beni bir defa bile aramadılar, benim babamın yanında bile oturmuyorsun beni değerzileştiriyorsun dedim. Hala babamın sigara içtiğini, abisigilin belki beni sevmediğini kendisinin beni onlara sevdiremeyeceğini, yengemi ve onun ailesini sevdiğini ve gitmek istediğini söyledi. Ben de onun bana değer vermediği için ailesinin böyle davrandığını insanlar çocuklarının hatrına geline iyi ve ilgili davrandığını söyledim. Ona göre kendimi sevdirecekmişim.
Doğumuma sayılı günler kaldığını iş dışında beni yalnız bırakmaması gerektiğini söylediğim halde bir sonraki akşam abisigile gideceğini onları ziyaret edip otogara bırakacağını söyledi. Bunun üzerine tartıştık. Abisigilin maddi gelirinin iyi olduğunu neden bunun peşine düştüğümü söylediğimde olayın para olmadığını ve bir sürü incitici ve hakaret edici laflar söyledi. Evlilik sözleşmesi olmadan ve onun işine yakın bir yere taşınmadan benimle evliliğe devam etmek istemediğini belirtti. Ben de benden hala özür dilemediğini, eğer özür diler ve kendisine çeki düzen verirse taşınabileceğimi söyledim.
Evlilik terapistine gitmeyi önerdi (daha önce iyi bir terapiste denk gelmediğimizi belirtmiştim). Ben de ona evlilik birliği içinde kendinde gördüğün iki kusuru söyle dedim. Hiç bir kusurunun olmadığını sorunun bende olduğunu, benim de kusurlu olduğumu bildiğimi ama kabul etmediğimi söyledi. İyice anladım ki eşim bir narsist. Hiçbir kusur kabul etmiyor, hep ben suçluyum. Ona göre ben çok negatif, geçimsiz, güvenilmez ve sorunlu biriyim. İnsanı öyle bir hale getiriyor ki kendinden şüphe duymaya başlıyor ve savunma haline geçebiliyorsun. Adam terapiyi haklı çıkmak için istiyor.
O akşam sinir krizi geçirdim. Doğumum başlayacak diye korktum. Uzun zamandır ona bulaşmamaya, kendisini geçici olarak maddi ve manevi bir destek olarak görmeye çalışıyordum ki böyle birkaç tartışmamız oldu.
Tespitlerime göre eşim ailenin küçük çocuğu olmaktan öteye gidememiş. Evlilik sorumluluğu almak istemiyor. Bekar hayatına devam etmek istiyor. Abisi, yengesi ve yeğeni ile vakit geçirmek, onlara şoförlük yapmak onu daha mutlu ediyor. Çok cimri bir insan. hatta bana boşanırsak çocuğa daha az, boşanmazsak daha çok para harcarım bile dedi. Hatta son zamanlarda evliliğin ona göre olmadığını da söyledi.
Bu arada eşim yaklaşık bir yıldır sosyal fobi ve anksiyete tedavisi görüyor. Bir aşama kaydedemedi. Kendini ifade edemediğini ve farkındalık geliştiremediğini düşünüyorum.
Kendimce çocuk 2-3 yaşına gelinceye kadar bu evliliği devam ettirmeyi sonra ayrılmayı düşünüyordum. Bu süreçte yalnız başıma bir çocuk yetiştirmek maddi ve manevi zor olacaktı. Çocuğumla babası arasında manevi bir bağ olacaktı ama on olayda sesimi çıkarmasam birinde patlıyorum. Evli ve çocuklu hanımlardan fikir istiyorum. Ne yapmalıyım?
Bu arada saldırya dönüşüp haddini aşmadıkça olumlu olumsuz her görüşesaygım var. Biraz uzun oldu kusura bakmayın. Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
tam okumadın mı konumu katip? Embriyolarım vardı, yaşım 40+ 7 sene neler çektim ben bilirim diyorum. Boşansaydım zaten uzun bir süre evlenmezdim Çocuk ta yapmazdım. Ne sokaktaki adamla ne kıbrısla uğraşırım. Onu da Allaha havale ediyorum. Yaptıklarını bir gün bulur elbet.Çoluk çocuğum var hatalı laf etmeyeyim dedim ama yüzüme karşı seni de çocuğunu da istemiyorum diyen bir adama hamurdan bebek bile yapmazdım. Havuç burunlu çalı süpürgeli kardan adam bile yapılmaz bu herifle. Sokaktan adam çevireydiniz daha iyi bir baba olma ihtimali vardı.